Manisa: Gölmarmara, Halime Hatun Camii

Halime Hatun Camii ve Külliyesi; Manisa’nın Gölmarmara İlçesi, Yeni Cami Mahallesi, Talatpaşa Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1566 yılında Manisa’da doğmuş olan, Sultan III. Murad’ın oğlu Şehzade Mehmet, 1584 yılından, III. Mehmet olarak tahta çıktığı 1595 yılına kadar Manisa’da sancakbeyi olarak görev yapmıştır. Dadısı ve süt annesi Halime Hatun adına Gölmarmara’da yaptırmış olduğu külliye, cami, medrese ve imaretten oluşmaktadır. 17. yüzyıl sonlarında külliyeye gelir sağlamak amacıyla bir de çifte hamam ilave edilmiştir.

İyi korunmuş bir biçimde günümüze ulaşan cami, Şahuban Camii’ne benzemekle birlikte daha gösterişli bir yapıdır. Taş ve tuğladan yapılmış, kare planlı ve yüksek pandantif kubbelidir. Kadınlar mahfili tavanının altın yaldızlı kalem işleri ve bir göbekle süslendiği, yarım kemer biçiminde duvara dayalı minberinin iki renkli mermerden yapıldığı görülmektedir.

Paylaşın

Manisa: Gölmarmara, Şahuban Camii

Şahuban Camii; Manisa’nın Gölmarmara İlçesi, Eski Cami Mahallesi, Şahuban Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Şahuban Camii Belediye binasının yanın Eskica camii mahallesinde bulunmaktadır. Caminin üstünde inşa tarihi 1600 olarak geçmektedir.

Camii Sarı İbrahim Paşanın kızı Şahuban Hatun tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı bir harim ve son cemaat mahallinden mevcuttur. Yapan kişi bilinmemektedir.

Şahuban medresesi de yine Şahuban Hatun tarafından yaptırılmıstır. Camii ile aynı yılda yapılmıştır. Bu eserden yalnız moloz taş ve tuğla örgülü harab bir oda kalmış olup günümüzde depo olarak kullanılmaktadır.

Yapının arka bahçesinde mezar taşları bulunmaktadır. Bu mezar taşlarının ikisi hala sağlamdır. Mezar taşlarının kimlere ait olduğu kesin bilinmemektedir.

Paylaşın

Manisa: Alaşehir, St. Jean Kilisesi

St. Jean Kilisesi; Manisa’nın Alaşehir İlçesi, Soğuksu Mahallesi, İsmet Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İncil’in ikinci bölümü Yeni Ahit olarak adlandırılır. Son bölümü de Küçük Asya Havarisi adıyla bilinen ‘Havari Yuhanna’ nın vahiylerini bildirir ve bu kısımda dünyanın sonu, kıyamet günü gibi kavramlardan söz edilir. İşte bu kitapta adı geçen ve kendilerine mesajlar yollanan Yedi Kilise, Hıristiyanlığın ilk kiliseleri olarak kabul edilir. Söz kunusu Yedi Kilise, Türkiye sınırları içerisindedir.

Kutsal kitap’ın son kısmı ‘Yuhanna’nın Apokalips’i diye tanınır ve bazı durumlarda bu ‘apokalips’ sözcüğü kıyamet gününe eş anlamlı olarak kullanılır. Bu bölümde kullanılan simgeler de ilginçtir. Yedi Kollu Şamdan aslında bir Musevi simgesi olmakla birlikte burada Küçük Asya’nın yedi kilisesini, yedi yıldız da bu kiliselerin meleklerini ya da daha somut bir ifadeyle, kiliselerin rahiplerinin belirtir. Hz. İsa, Havari Yuhanna’ya görünür ve bu yedi kiliseye iletilmek üzere ‘mesajlar’ verir. Kutsal Kitap’ta yer alan bu yedi kilise, Efes (Selçuk), İzmir, Bergama, Thyateira(Akhisar), Sardes (Salihli), Philadelphia (Alaşehir) ve Laofikeia (Goncalı)’da bulunmaktadır.

Burada kilise sözcüğü, bir ‘bina’dan ziyade bir ‘cemaat’ anlamındadır. İk dönemlerde Hıristiyanlar, çıkarları sarsılan Musevi ve çok tanrılı toplumların baskısı altındaydı. O günlerde ayinlerini yapmak için dağlarda, mezarlıklarda, katakomplarda gizli gizli toplanan yeni din taraftarlarının, Küçük Asya’nın en küçük kentinden bile adeta adres belirtir gibi belirli bir kilisede bir araya gelmeleri düşünülemezdi elbet.

Altıncı kilise Bergama (Pergamon) kralı II. Attalos tarafından kurulduğu kabul edilen Philadelpheia’dadır. Bugün Alaşehir olarak tanınan bu antik kent, zamanında Küçük Asya’nın batı bölgeleri ile iç bölgeleri arasında bir geçiş kapısı olarak ticaret dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Altı paye (fil ayağı) üzerine kurulan yapıtın bugün sadece üç tanesi ayakta kalabilmiştir. Payelerin 5 metre yüksekliğindeki fresk havari portreleri tahrişler nedeniyle zor görülmektedir. Doğuya düşen paye duvarında Meryem ana önünde ayin yapan bir grubun renkli tablosu da yine tahrişler nedeniyle zor seçilebilmektedir. Kilise günümüzde zaman zaman restore edilerek korunmaya çalışılmaktadır. Kültür Bakanlığı tarafından korumaya alınmıştır.

Paylaşın

Manisa: Alaşehir, Yıldırım Beyazıt Camii

Yıldırım Beyazıt Camii; Manisa’nın Alaşehir İlçesi, Soğuksu Mahallesi, İsmet Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bugün tamamen orijinal özelliğini kaybetmiş olan Yıldırım Bayezid camii, boyu eninin iki katı olarak, enine bir gelişme gösterir. Aslında kubbeli olarak yapılması düşünülen camii, Yıldırım Bayezid’ in Ankara savaşında mağlup olması üzerine ahşap çatılı olarak tamamlanmıştır.

Orijinal planının Edirne Üçşerefeli camiinde kullanılan plan tipinin erken bir örneği olduğu sanılmaktadır. Böylece 40-50 yıl sonra Edirne Üçşerefeli cami ve ondan sonra da pek çok İstanbul camiinde uygulanmak istenmiştir.

Evliye Çelebi tarafından tanımlanan şekli ile, Yıldırım Bayezid camiinin ahşap ve kiremitle örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Yunanlılar tarafından yakılmış, o tarihten sonra eski şekline uygun olarak yeniden yapılmıştır. Kuzey batıda bulunan minaresinin sadece kaidesi orijinaldir.

Paylaşın

Manisa: Alaşehir, Şeyh Sinan Camii ve Türbesi

Şeyh Sinan Camii ve Türbesi; Manisa’nın Alaşehir İlçesi, Şeyh Sinan Mahallesi, Haydar Ovacık Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Orijinalliğini tamamen koruyan yapı, turizm bakımından önem taşır. Alaşehir’ in Osmanlı topraklarına katılmasıyla, buraya yerleşmeye karar kılan ve fatihlerden olduğu anlaşılan, Mahmut Fakih oğlu ve Bursa’ da mefdun Emir Sultan halifesi Şeyh Sinan tarafından yaptırılmıştır. Camiinin kapısı üzerinde bulunan kitabesi çıkarılarak yerine onarım tarihini gösteren kitabe konulmuştur.

Camii planı; Osmanlı sanatının ilk dönemlerinde olduğu gibi çok kubbeli ulu cami tipinde ele alınmıştır. Asıl mekan 6 kubbe ile, son cemaat mahali 3 kubbe ile örtülüdür. Kubbellerin ağırlığı, içerdeki iki sütuna ve duvarlara verilmiştir. Kubbeler kurşunla kablıdır. İçeride görüşen kalem işi süslemeleri orijinaldir.

Mihrap ve minber bize o devir mimarisi hakkında en iyi bilgileri verir. Duuvar örgüsü Osmanlı sanatının ilk devirlerinde görülen; iki sıra tuğla, bir sıra taş tekniğine göre yapılmıştır. Tarihi ve sanat değeri olan bu camiinin zaviye ve kütüphanesi yangın sonucunda yıkılmıştır.

Şeyh Sinan Türbesi: Şeyh Sinan camiinin avlusunda bulunan bu türbe, kapısı üzerindeki sülüs kitabeye göre; hicri 870, Miladi 1465 yılında yapılmıştır. Yine aynı kitabeye göre Şeyh Sinan 1482 yılında ölmüştür.

Kare plana sahip olan türbenin üzeri kurşun kaplıdır. Burada da ilk devir Osmanlı mimarisinde görülen iki sıra toğla, bir sıra taş örgü tekniği kullanılmıştır. Şeyh Sinan ve aile efradı bu türbede mefdundur. Cami avlusunda şadırvan ve mezar taşları bulunmaktadır.

Paylaşın

Manisa: Akhisar, Yeni Camii ve Külliyesi

Yeni Camii ve Külliyesi; Manisa’nın Akhisar İlçesi, Has Hoca Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

II. Bayezid’ın eşi Gülruh Sultan tarafından yaptırılan külliye, cami, hamam, medrese imaret ve bedestenden oluşmaktaydı.

Külliyeye ait, Akhisar Belediye meydanındaki Yeni Camii tek kubbeli tek minareli bir camidir. Külliyenin hamam bölümü de halen kullanılmakta olup, medrese, imaret ve bedesten bölümleri ise yıkılmıştır.

Paylaşın

Manisa: Akhisar, Paşa Camii ve Hamamı

Paşa Camii ve Hamamı; Manisa’nın Akhisar İlçesi, Şeyhisa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1469 yılında Sarı Ahmet Paşa adına yapılmış, revaklı, ferah bir camidir. Sütunsuz kemerler üzerine oturmuş tek bir kubbesi bulunan caminin, diğer camilerden farklı bir özelliği, biri sağ diğeri sol tarafta olmak üzere iki namazgahının olmasıdır.

Doğu ve batı cephelerindeki pencerelerin yarı saydam renkli camları Türkiye’nin ilk cam fabrikasının üretimidir. Ayrıca Sarı Ahmet Paşa’nın imaret, hamam ve vakfa gelir getirmek amacıyla yapılmış dükkanları bulunmaktadır.

Paylaşın

Manisa: Dilşikar Hatun Camii ve Külliyesi

Dilşikar Hatun Camii ve Külliyesi; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Dilşeker Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Külliye 16.yüzyılda Manisa Alaybeyi olan Ferhat Ağa ve eşi Dilşikar Hatun tarafından inşa ettirilmiştir. Külliye cami, imaret, sıbyan mektebi ve çifte hamamdan meydana gelmektedir.

Cami 1579 yılında inşa edilmiştir. Kare planlı olan caminin tek kubbesi sekizgen olup kiremitle kaplıdır. Caminin son cemaat yeri daha sonra ilave edilmiştir. Zaman içinde geçirdiği onarımlar sonucu orijinal özelliklerini yitirmiştir.

Klasik Türk hamam mimarisinin örneklerinden olan külliyenin hamamı da aynı yüzyıla tarihlenmektedir. İmarethane günümüze ulaşamamıştır.

Paylaşın

Manisa: Muradiye Camii ve Külliyesi

Muradiye Camii ve Külliyesi; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Saruhan Mahallesi, Murat Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

III.Murat adına 1583-1592 yılları arasında yaptırılan külliye cami, medrese, imarethane ve dükkanlardan oluşmaktadır. Projesi Mimar Sinan’a ait olan külliyenin inşası Mimar Mahmut Ağa tarafından başlatılmış ve ölümü üzerine Mimar Mehmet Ağa tarafından tamamlanmıştır.

Külliyenin en gösterişli bölümünü oluşturan kesme taştan yapılmış ters T planlı cami, klasik Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinden biridir. Cami ortada bir büyük merkezi kubbe, yanlarda ve güneydeki mihrap çıkıntısında ise tonozlu çatı sistemi ile örtülmüştür. Kuzey cephesinin köşelerinde tek şerefeli bir çift minaresi vardır. İnce süslemeler ile bezeli iç mekana, fildişi, sedef ve bağa kakmalarla bezenmiş çift kanatlı bir kapıdan girilmektedir.

Mihrap duvarı İznik çinileriyle kaplıdır. Mermer minber çok değerli bir sanat eseridir. Üst pencerelerde cam işi süslemeler yer almaktadır. Güneydoğu köşesinde bulunan mermerden yapılmış hünkar mahfilinin tavanı malâkari işlemelerle, kubbe, tonoz, kemer ve pencerelerin etrafı ise kalem işleri ile bezenmiştir.

Medrese, klasik Osmanlı medrese plan ve şekline bağlı kalınarak yapılmıştır. Giriş kapısı batı cephesinde olup revakların gerisinde kuzey, güney ve batı yönlerinde odalar yer almaktadır. Kubbe ile örtülü olan bu odaların içinde ocak ve dolap nişleri bulunmaktadır. İmarethanenin planı medrese planına benzemekte olup revakların gerisinde avluyu “U” şeklinde saran mutfaklar, yemekhaneler ve erzak depoları yer almaktadır. Mutfak bölümlerinde büyük ocaklar ve bir çeşme bulunmaktadır.

Medrese ve imarethane bölümleri günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Medrese ile cami arasındaki avluda yer alan kütüphane 1812 yılında Karaosmanoğulları’ndan Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi hizmet binası olarak kullanılmaktadır.

Paylaşın

Manisa: Sultan Camii ve Külliyesi

Sultan Camii ve Külliyesi; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Mimar Sinan Mahallesi, Murat Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kanuni Sultan Süleyman sancak beyi olarak Manisa’da görev yaptığı dönemde annesi Hafsa Sultan’da yanında bulunmaktadır. Sultan Süleyman İstanbul’a gidip tahta oturunca Mimar Acem Ali’yi cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve hankahtan meydana gelen bir külliye inşa etmesi için görevlendirmiştir.

1522 yılında tamamlanan bu yapılara daha sonra dar-üş şifa ve çifte hamam ilave edilmiştir. Cami 16.yüzyıl Osmanlı mimarisinin ildeki en önemli örneklerindendir. Külliyenin ana binası olan cami, kesme taş ve tuğladan sade bir üslupla yapılmış, ortada bir büyük, yanlarda iki küçük kubbeyle örtülmüş, iki minareli bir camidir. Mermer minberi oyma ve kabartmalıdır.

Kadınlar mahfelinde ise ahşap oymalar bulunmaktadır. Ünlü Mesir Macunu’nun halka saçıldığı cami olması sebebiyle halk arasında Mesir Camii adıyla da anılmaktadır. Cami avlusunun kuzeyini çevreleyen medrese binası, ana girişi kuzeye bakan on odalı bir yapıdır. Misafirhane ve yemek odaları beşik tonoz örtülmüş, diğer mekanlar kubbe ile kapatılmıştır.

Medrese binasının kuzeydoğusuna düşen iki odalı sübyan mektebi, kuzeyinde yer alan hamam ve dar-üş şifa, çeşitli tarihlerde yapılan onarımlar sayesinde sağlam durumda günümüze ulaşmıştır. Hamamın kadınlar ve erkekler bölümleri aynı mimari düzenlemededir. Soğukluk ve ılıklık bölümleri yan yanadır.

Sıcak bölümün orta kubbesinin kasnağından yedi aydınlatma penceresi vardır, ayrıca kubbelerin ortasına birer aydınlatma feneri yapılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasındaki yangında yanan ve sonraki yıllarda da yıkılan hankah ve imarethane binalarının yeri sonraki yıllarda park şeklinde düzenlenerek “Sultan Parkı” adı verilmiştir.

Paylaşın