Manisa: Akhisar, Ulu Camii

Ulu Camii; Manisa’nın Akhisar İlçesi Sakarya Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Eski bir kiliseden çevrilmiş olan caminin yapılış tarihi bilinmemektedir. Ulu Camii’nin güney tarafı antik yapının duvarlarından ve kemerli kısımlarından ibarettir. Doğu ve batı duvarları Türk stiline göre kısmen onarım, kısmen de ilave görmüştür.

Cami avlusunda dar-ül hadis ve bir de dershane inşa edilmiştir. Ulu Camii’nin hemen kuzeyinde ise bir Nakşibendi Tekkesi bulunmaktaydı. Bütün bu yapılar bugün mevcut değildir. Cami haziresinde Osmanlı Türk mezar taşları işçiliğinin güzel örneklerini görmek mümkündür.

Paylaşın

Manisa: Hüsrev Ağa Camii

Hüsrev Ağa Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Sakarya Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İnşa tarihi kesin bilinmeyen Hüsrev Ağa Camii kare planlı ve tek kubbelidir. Kaba yontu taş malzeme ile inşa edilmiş ve taş blokların derz aralarına yatay ikişer, dikey birer sıra yassı tuğlalar yerleştirilmiştir. Her cepheye açılmış taş söveli dikdörtgen pencerelerin üstüne sivri kemerli sağır nişler halinde alınlık yerleştirilmiştir.

Pencerelerin üst sırasında birer alçı pencere bulunmaktadır. Cephede yapılan büyük değişiklikler sonucu günümüze sadece basık kemerli kubbe yapısı orijinal biçimiyle kalmıştır. Minaresi kuzeybatı köşesindedir. Güney kısmında haziresi bulunmaktadır.

Paylaşın

Manisa: Sarabat Camii

Sarabat Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Bayındırlık Mahallesi, Sarahat Sokak üzerinde yer almaktadır. Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Hicri 1059, Miladi 1649 tarihinde yapılan cami kesme taşların derz aralarında klasik yassı tuğlaların yerleştirilmesi yöntemiyle inşa edilmiştir. Beden duvarlarındaki iki pencere, duvar eti içindeki boşalma kemerinin altına açılmıştır.

Geçirdiği yangında çok harap olan caminin bugünkü düz ahşap tavanı yerine orijinalde kubbe olması muhtemeldir. Caminin kuzeyinde bulunan medreseden iz kalmamıştır.

Minare orijinalliğini korumuştur. Kübik kaide üzerinde yükselen tuğla minaresinin gövdesinde, kireç harçlı kalın derz araları ile tuğla malzemenin geometrik motif ve zencerek motifler meydana getirmesi, Orta Anadolu Selçuklu minarelerini hatırlatmaktadır.

Paylaşın

Manisa: Alaybey Camii

Alaybey Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Alaybey Mahallesi, Seyfettinbey Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Alaybeyi Ferhat Ağa tarafından H. 979 (M. 1571) yılında yaptırılmıştır. Enine dikdörtgen planlı, kırma çatılı bir camidir.

Son cemaat yeri ve bahçedeki müştemilat sonradan yapılmıştır. Asıl cami, Kurtuluş Savaşı yıllarında yakılıp yıkılmış, daha sonra aynı yere bugünkü cami inşa edilmiştir.

Paylaşın

Manisa: Derviş Ali Camii

Derviş Ali Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Anafartalar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Cami, 15. yüzyılda yapılmış ve 19. yüzyılda tamamen yanmıştır.

1894 yılında enine dikdörtgen planlı ve ahşap düz tavan örtülü bir biçimde yeniden yapılan cami, ismini ve yerini yaşatmış bir belge olarak günümüze aktarılmıştır.

 

Paylaşın

Manisa: Lala Paşa Camii

Lala Paşa Camii; Manisa’nın Yunus Emre İlçesi, Lalapaşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cami kitabesinden öğrenildiğine göre Mehmet Paşa tarafından 1569 tarihinde yaptırılmıştır. Bunu belirten caminin giriş kapısı üzerideki kitabesini Şair Vassaf yazmıştır:

“Mehmet Paşa, sert taştan, helal maldan Allah için bina etti. Baki kaldıkça Allah yüksek makamlarca mesrur ve cenneti ile düşat etsin. Vassaf Binayı tavsif edecek tarih için, caminin ala şerifun fil beled dedi. H.977 (1569)”.

Cami kesme taştan ve yassı tuğladan kare planlı olup, sekizgen kaideli merkezi bir kubbe ile üzeri örtülmüştür. Caminin önünde, yuvarlak kemerlerle birbirine bağlı beş mermer sütunun taşıdığı dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır.

İbadet mekânı giriş kapısının ve mihrabın yanında birer, iki yan duvarlarda da ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Mihrap dışarıya dikdörtgen çıkıntılı olup yuvarlak bir niş görünümündedir. Caminin solunda taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli tek şerefeli bir minaresi bulunmaktadır.

Caminin doğusunda bulunan mezarın Mehmet Paşa’ya ait olduğu söyleniyorsa da paşanın mezarı İstanbul’da Şeyh Vefa Camisinde bulunmaktadır.

Paylaşın

Manisa: İbrahim Çelebi Camii

İbrahim Çelebi Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, İbrahim Çelebi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

H. 956 (M. 1549) tarihli, kare planlı tek kubbeli bir camidir. Son cemaat yeri üç kubbeyle örtülmüştür. Kuzey – batı köşesindeki minareye, çıkış kapısı son cemaat yerindedir. Bu kapının simetriği sol taraftadır. Bu kapı da caminin türbe kısmına açılmaktadır. Kare planlı kübik iç hacim bir kubbe ile örtülmüştür.

Caminin son cemaat yeri alaturka kiremitli üç küçük kubbeyi taşıyan, mermer sütunlu, devşirme Bizans başlıklı ve sivri kemerli bir arkad sisteminden meydana gelmiştir. Kesme taşların derz aralarına ikişer sıralı yassı tuğla yerleştirmek suretiyle örtülen duvarlarına taş söveli dikdörtgen pencereler açılmış, lentoların üstüne tuğla ile sağır boşaltma kemeri örülmüştür.

Caminin sol tarafındaki tek kubbeli kübik yapı, caminin banisine ait türbedir. Kitabelerinden biri basık kemerli cümle kapısının üstünde olup, ebced hesabı ile H. 956 (M. 1549) tarihini verir. İkinci kitabe, asıl kitabenin yukarısında sağ tarafa yerleştirilmiş bir tamir kitabesidir. Üçüncü kitabede son cemaat yeri sütunlarından soldan ikincisi üzerine oyulmuştur.

Paylaşın

Manisa: Ayn-i Ali Camii

Ayn-i Ali Camii; Manisa’nın Şehzadeler İlçesi, Ayni Ali Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Tek kubbeli kübik bir yapıdır. Üç sivri kemer açıklığı son cemaat yeri kubbelerini taşımaktadır. Minaresi kuzeydoğu köşesindedir. Tuğla malzeme kullanılarak yapılmıştır. Minberi taştan yapılmış basit bir minberdir. Yuvarlak kemerli bir niş halindeki mihrabın taç kısmı kabartma barok desenlerle süslenmiştir.

Kaba yönü taş blokların derz aralarında yassı tuğla yerleştirilerek örülen beden duvarı çift sıra tuğla yerleştirilerek örülen beden duvarı çift sıra kirpi saçakla sonuçlanır. Kuzey yönündeki son cemaat mahalli mermer sütunlu üç sivri kemerli ve kubbeli revak sistemi şeklindedir.

Taş söveli ve kemerli cümle kapısının iki tarafında birer basit mihrabiye nişi vardır. Mihrabı kaval silmeli, barok karakterli, sütunceli olup taç kısmında barok stilinde bitkisel desenler bulunmaktadır. 17. yy.’da yapıldığı tahmin edilen Ayni Ali Cami ve türbesi geçirdiği onarımlarla devrinin özelliklerini kaybetmiş, kapalı bir şehir planlaması sonucu çevresindeki yüksek yapılarla görünümünü de yitirmiştir.

Paylaşın

Manisa: Salihli, Sardes Sinagogu

Sardes Sinagogu; Manisa’nın Salihli bağlı Sart Kasabası yakınlarında bulunan Sardes Antik Kenti sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Sardes Antik Kentindeki, antrenman sahasının güneyinde yer alan hamam-gimnazyum kompleksine ait büyük bir salon, geç Roma döneminde kentin Musevi cemaatine verilerek sinagog haline getirilmiştir.

Bulunan İbranice bir kitabeden, binayı kentin Musevi cemaatine veren imparatorun İmparator Lucius Verus olabileceği anlaşılmaktadır.

Yahudiler için önemli olan Kudüs’teki Ağlama Duvarı olarak bilinen Süleyman Tapınağı ile Babil’deki kerpiç sinagogun ardından üçüncü önemli havra olan Sardes Sinagogu, inanç turizmi açısından önem taşıyor.

 

Paylaşın

Manisa: Kula, Kurşunlu Camii

Kurşunlu Camii; Manisa’nın Kula İlçesi, Camii Cedit Mahallesi, Demirciler Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Çarşı içinde kendi adı ile anılan meydanda, alçak bir kuşatma duvarı ile çevrili avlu içinde yer alır. Güneyinde haziresi vardır. Cami. kuzeyinde üç bölmeli son cemaat yeri ile sekizgen yüksek bir kasnağa oturan tek kubbenin örttüğü kare planlı harimden ibarettir. Cami, harim kapısı üzerindeki iki satırlık inşa kitabesine göre 1496 tarihinde yapılmış; bu kitabenin üstündeki sıva üzerine yazılı olan tamir kitabesine göre de 1780 yılında onarım geçirmiştir.

Camideki kalem işi süslemelerin yapılış tarihi kesin olarak belli değildir, Ancak, süslemelerin gösterdiği özellikler dikkate alındığında, bunların yapının 1780 tarihli onarımda yapılmış oldukları kabul edilebilir. Malzemesi ve süsleme türü ile kalem işlerinden ayrılan mihraptaki alçı tezniyat ise, mihrabın kemer alınlığında belirtilen 1835-36 yıllarına ait olmalıdır. Dolayısı ile yapı bu tarihlerde kısmi bir onarım geçirmiştir.

Caminin dışında süsleme sınırlı görülürken, harim de zengin kalem işi tezniyat dikkati çeker. Bu süslemeler mahfil, boşaltma kemerler, beden duvarlarındaki üst sıra pencereler ile kasnak ve kubbede yer almaktadır. Bunun yanı sıra mihrapta alçı süslemeye yer verilmiştir.

Kalem işi süslemelerinin en önemlisi mihrap duvarlarında üst pencerenin iki yanında kasnağın hemen yanında altında yer alır. Buraya Mekke ve Medine tasvirleri işlenmiştir. Batı taraftaki Mekke tasvirinde Kabe, kubbeli iki revak sırasıyla kuşatılmış, avlusunda ‘’Dört mezheb, Safa ile Merve, Süleyman Minberi, Kabe Kapısı, Zemzem Kuyusu ve Tavaf Yerleri belirtilmiş, Osmanlı dönemi örneklerine benzer şekilde bir veya iki şerefeli toplam yedi minareyle resmedilmiştir. Kabe’nin çevresinde evleri ve şehir kapısıyla Mekke şehri görüntülenmiş, sol tarafta Hz. Ebubekir ve Amberiye mescitleri tasvir edilmiştir.

Doğu taraftaki Medine tasvirinde birbirine yaslanmış, istiflenmiş evlerin kuşattığı Mescid-i Nebevi beş minareli, kubbeli revaklı iki bölümlü avlusu ve Hz. Muhammed’in türbesi resmedilmiştir. Avluda ağaçlar yer alır. Şehrin sol tarafında belli belirsiz ağaçlar ve birkaç küçük bina bulunmaktadır. Kompozisyonların merkezini Mekke’de Kabe, Medine’de Mescid-i Nebevi teşkil etmektedir. Bunlar diğer yapılara göre oldukça büyük işlenmiştir. Perspektife önem verilmeyen tasvirlerde, evler, kırmızı kiremitle kaplı ahşap kırma çatılı ve iki katlıdır.

Bunlar geleneksel Türk Evi gibi düşünülmüş, böylece tasvirlerde bir yandan verilmek istenen mesaj ana hatlarıyla belirtilirken diğer yandan hayali ve kavram resmi nitelikleri ön plana çıkmıştır. Her iki tasvirde de evlerin çatıları kırmızıya boyanmış, diğer elemanlarla yeşil, sarı ve mavi renkleri ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Tasvirlerin arasındaki pencerenin ve aynı hizadaki diğer pencerelerin etrafı stilize edilmiş bitki motifleriyle çerçevelenmiştir.

Kasnak pencerelerinin iki yanında kalem işi tekniğinde yapılmış birer sütünce bulunur. Bu sütüncenin başlıklarından çıkarak uzanan ‘’S’’ kıvrımları kasnağın üst kısımlarını bir şerit halinde boydan boya dolanmaktadır. Kasnağın pencere aralarında kalan duvar yüzeylerinde büyük birer madalyon bulunmaktadır. Madalyonun içleri ortada birer Mührü Süleyman motifi olmak üzere, yazılarla doldurulmuştur. Sütüncelerin üzerinde sarı siyah ve yine sarı renkli süslemesiz şeritler yer alır. Bunların üzeride kubbe eteğini boydan boya çevreleyen geniş bir yazı kuşağı bulunmaktadır. Yazı kuşağının üzerinde boyuna dikdörtgenlerle ayrılmış bir şerit, onun üzerinde de palmetlerin yer aldığı bir süsleme şeriti yer alır.

Harimin kuzey duvarında yer alan ahşap kadınlar mahfilin de kalem işi süslemeler bulunmaktadır. Mahfilin mihraba bakan yüzünde panolar içinde yazı motifleri bulunmaktadır. Mahfilin altı üç bölüme ayrılmıştır. Yan bölümler aynalı tonozlu, orta bölüm küçük kubbelidir. Kubbenin içi yazı motifleri ile doldurulmuştur. Kubbenin merkezinde ‘’Mührü Süleyman‘’ motifi bulunmaktadır.

Kurşunlu cami inşa kitabesinde ‘’Bu caminin binası hayırlar ve iyilikler sahibi Hoca Seyfettin tarafından yapıldı. Şerefli ve mübarek mescidin yapımı 902 senesinin Safer ayında tamamlandı’’ Hacı Saruhan oğlu Hoca Seyfettin’in Kula’da bir cami, caminin yanında bir kuyu, zaviye ve yetimhane, ayrıca dükkanlar; Kula’nın 15 km kuzeyinde Gediz nehrinin yanında dört değirmen ve bir han yaptırdığı ve vakıf ettiği anlaşılmaktadır. Hoca Seyfettin bunlardan başka değirmenlere yakın bir yerde Gediz nehri üzerine bir köprü inşa ettirmiştir. Bu gün bu köprü Boğaz, Bahas Köprüsü ismi ile adlandırılmaktadır.

Paylaşın