Bireysel Kredi Kartı Borçları 1 Trilyon 310 Milyar Lira

15 Mart haftası itibariyle bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,8 azalışla 1 trilyon 309 milyar 721 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 581 milyar 626 milyon lirasını taksitli, 728 milyar 95 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Öte yandan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları aynı hafta itibariyle 8,11 milyar liralık düşüşle 2,29 trilyon liraya geriledi. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları ise geçen hafta 1,7 milyar dolar artışla 182,8 milyar dolar oldu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri, 15 Mart haftası itibariyle 130,5 milyar dolardan 127,9 milyar dolara geriledi. Net rezervler ise 20,8 milyar dolardan 19,6 milyar dolara düştü.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 15 Mart ile biten haftaya ilişkin verileri açıkladı. Buna göre; Kur Korumalı Mevduat (KKM)hesapları 15 Mart haftası itibariyle 8,11 milyar liralık düşüşle 2,29 trilyon liraya geriledi. Böylelikle KKM’de eylül ayından bu yana en yavaş düşüş kaydedildi.

BDDK tarafından yayınlanan haftalık bültene göre, tüketici kredilerinin tutarı, 15 Mart itibarıyla 1 milyar 691 milyon lira azalışla 1 trilyon 594 milyar 241 milyon liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 441 milyar 261 milyon lirası konut, 92 milyar 761 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 60 milyar 219 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 15 milyar 23 milyon lira artarak 1 trilyon 574 milyar 46 milyon liraya çıktı.

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,8 azalışla 1 trilyon 309 milyar 721 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 581 milyar 626 milyon lirasını taksitli, 728 milyar 95 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 15 Mart ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ilgili haftada brüt rezervler 130,5 milyar dolardan 127,9 milyar dolara geriledi. Net rezervler ise 20,8 milyar dolardan 19,6 milyar dolara düştü.

Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz pozisyonundaki bozulma da sürdü. İlgili haftada swap hariç net rezervler eksi 59,7 milyar dolar oldu. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 1,7 milyar dolar artışla 182,8 milyar dolar oldu.

Parite etkisinden arındırıldığında ise yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 2 milyar dolar arttı. Bu veri setine göre, gerçek kişilerde döviz mevduatları 1,5 milyar dolar, tüzel kişilerde ise 475 milyon dolar arttı.

Paylaşın

Bireysel Kredi Kartı Borcu Olanların Sayısı 36.7 Milyona Yükseldi

Bireysel kredi kartı borcu olanların sayısı aralık ayında bir önceki aya göre 396 bin, bir önceki yılın aynı ayına göre 2 milyon 985 bin artarak 36 milyon 676 bin kişiye yükseldi.

Bireysel kredi kartı borcu ise, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 10.3, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 167.2 artışla 1 trilyon 205 milyar lira oldu. Aralık itibarıyla son bir yılda kişi başına ortalama bireysel kredi borcu (riski) 41 bin 205 liradan 68 bin 881 lira, bireysel kredi kartı borcu da 13 bin 386 liradan 32 bin 843 liraya yükseldi.

Türkiye’de, geniş toplum kesimlerinin alım gücü hızla düşerken borç seviyeleri sürekli yükseliyor. Cumhuriyet’in aktardığına göre; TBB Risk Merkezi’nin Aralık 2023 ile ilgili dün açıkladığı “Aylık Bülten”, bu durumu bir kez daha teyit etti.

Açıklanan sonuçlara göre 2023 sonu itibarıyla bireysel (nakdi) kredi kullanan kişi sayısı, Kasım 2023’e (aylık) kıyasla 386 bin, Aralık 2022’ye (yıllık) kıyasla 2 milyon 68 bin artarak 39 milyon 898 bin kişi, toplam kredi tutarı aylık yüzde 5.9, yıllık yüzde 76.3 artarak 2 trilyon 748 milyar lira yükseldi.

Bu kapsamda bireysel kredi kartı borçlularının sayısı aylık 396 bin, yıllık 2 milyon 985 bin artarak 36 milyon 676 bin kişi, tutar aylık yüzde 10.3, yıllık yüzde 167.2 artışla 1 trilyon 205 milyar lira oldu.

Buna göre Aralık 2023 itibarıyla son bir yılda kişi başına ortalama bireysel kredi borcu (riski) 41 bin 205 liradan 68 bin 881 lira, bireysel kredi kartı borcu da 13 bin 386 liradan 32 bin 843 liraya yükseldi.

Öte yandan bireysel kredi kapsamında, son bir yılda kredili mevduat hesabı (ek hesap) kullananların sayısı 26 milyon 975 bin kişiden 28 milyon 761 bin kişiye, borç tutarı 72 milyar liradan 175 milyar liraya çıktı. İhtiyaç kredisi kullananlar ise 15 milyon 135 bin kişiden 13 milyon 790 bin kişiye düşerken tutar 611 milyar liradan 822 milyar liraya yükseldi.

Yine, konut kredisi kullananlar 2 milyon 268 bin kişiden 2 milyon 36 bine düşerken tutar 364 milyar liradan 443 milyar liraya ulaştı. Taşıt kredisi kullananlar ise 459 binden 620 bin kişiye, kredi 60 milyar liradan 103 milyar liraya çıktı.

Ayrıca TBB Risk Merkezi’nin bültenine göre Aralık 2023’te 385 bin kişi ilk defa kredi kartı, 112 bin kişi tüketici kredisi, 4 bin kişi konut kredisi kullandı. Yine 512 bin kişi ilk defa kredili mevduat hesabı, 33 bin kişi de taşıt kredisi kullandı.

Paylaşın

2023 Yılında Kredi Kartıyla Ödemeler Yüzde 129 Arttı

2023 yılı ocak ayında kredi kartıyla yapılan ödemeler 346,9 milyar lira iken aralık ayında 794,6 milyar liraya ulaştı. Bu dönemde kredi kartı ile alışverişte işlem adedi yüzde 24 artarken ödeme tutarı yüzde 129 yükseldi.

2023 yılı sonunda harcama grupları içinde tutar bazında rekortmen 136,5 milyar lira ile açık ara farkla market ve alışveriş merkezi harcamaları oldu. Söz konusu harcamalar 2022 yılı aralık ayına göre yüzde 107 arttı.

Diğer taraftan aynı dönemde 31,9 milyar liraya ulaşan kamu ve vergi ödemelerindeki yüzde 184 oranındaki artış da dikkat çekti. Vatandaş aralık 2023’te elektrik, elektronik eşya ve bilgisayara da 78,3 milyar lira harcadı. Onu en yakın 58,2 milyar lirayla giyim ve aksesuar harcaması izledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Milletvekili, Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Türker Ateş, ekonomideki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sol Haber’in aktardığına göre; Türker Ateş, geçen yıl kredi kartıyla yapılan ödemelerin yüzde 129 arttığına dikkat çekerek, “Vatandaşın ekstresindeki yıllık enflasyon TÜFE’yi ikiye katladı. Artık çok net ki; TÜİK’in kullandığı mal sepeti ile vatandaşın sepeti aynı değil, hesapladığı enflasyon da vatandaşın enflasyonu değil” dedi.

Bankalararası Kart Merkezi’nin yılsonu verilerine işaret eden Ateş, Türkiye’de kredi kartıyla yapılan alışveriş tutarının Ocak 2023’te 346,9 milyar TL iken Aralık ayında 794,6 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Bu dönemde kredi kartı ile alışverişte işlem adedi yüzde 24 artarken ödeme tutarı yüzde 129 yükseldi.

“Maalesef vatandaş en temel mutfak harcamasını ancak borçlanarak yapabiliyor” diyen Ateş, şöyle konuştu:

“Geçen yılın sonunda harcama grupları içinde tutar bazında rekortmen 136,5 milyar TL ile açık ara farkla market ve alışveriş merkezi harcamaları oldu. Söz konusu harcamalar 2022 yılı Aralık ayına göre yüzde 107 arttı. Diğer taraftan aynı dönemde 31,9 milyar TL’ye ulaşan kamu ve vergi ödemelerindeki yüzde 184 oranındaki artış da dikkat çekti. Vatandaş Aralık 2023’te elektrik, elektronik eşya ve bilgisayara da 78,3 milyar TL harcadı. Onu en yakın 58,2 milyar TL’lik giyim ve aksesuar harcaması izledi.”

Faizlerin hızla arttığı yılın ikinci yarısında kredi kartı harcamalarındaki artışın dikkat çekici olduğuna işaret eden Ateş, şöyle devam etti:

“Merkez Bankası’nın hızlı faiz artırımlarını içeren Haziran – Aralık 2023 döneminde kredi kartıyla yapılan alışverişte işlem adedi yüzde 10, işlem tutarı yüzde 60 artmaya devam etti. Böylece faiz artışları çerçevesinde bireysel kredi kartlarında borç artışı hız kesse de sürdü. Bu dönemde de kimi ürünler özelinde yükselen döviz kuru ve enflasyon beklentileri çerçevesinde tüketimin öne çekildiği izlendi.

Örneğin yüzde 90’lık artışla elektrik, elektronik eşya ve bilgisayar harcamaları dikkat çekti. Aynı dönemde kredi kartıyla yapılan kamu ve vergi ödemelerindeki artış yüzde 134’e yaklaştı. Bu da düşündürücü, nitekim mevcut vergi sistemi, halihazırda geçim derdi içindeki vatandaşı iyice zorluyor.”

Paylaşın

TCMB Duyurdu: Kredilerde Sıkılaşma Seyri Sona Erdi

2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” sonuçlarını yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), işletmelere kullanıdırılan kredilerde sıkılaşma seyrinin sona erdiğini duyurdu:

Haber Merkezi / “Büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği ve diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlendi.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bankaların 2023’ün dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ile 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin beklentilerini içeren “Banka Kredileri Eğilim Anketi” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“2023 yılının son çeyreğinde, bankaların genel olarak işletmelere kullandırdıkları kredilere uyguladıkları standartlardaki sıkılaşma seyrinin sona erdiği görülmektedir. Alt kırılımlar incelendiğinde, büyük işletmelere verilen krediler ile yabancı para cinsinden açılan kredilere uygulanan standartlardaki sıkılaşma yönlü seyrin zayıflayarak devam ettiği, diğer işletme kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşmanın ise son bulduğu gözlenmektedir.

Tüm faktörler standartları sıkılaştırıcı yönde etkilerken, sermaye yeterliliği ile ilgili kısıtlar ve bankanın likidite pozisyonu standartları sıkılaştırıcı yönde etkileyen en önemli faktörler olmuştur. 2024 yılının birinci çeyreği için bankaların beklentisi, genel olarak işletmelere verilen kredilere uygulanan standartların gevşemeye başlayacağı yönündedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki sıkılaşma seyrinin belirgin şekilde zayıfladığı, diğer bireysel kredi türüne uygulanan standartlarda ise sıkılaşmanın sona erdiği görülmektedir. Tüm bireysel kredi türlerinde fon maliyetleri/bilanço kısıtlamaları ile risk algılaması standartları sıkılaştırıcı yönde etkilemiştir.

2024 yılının ilk çeyreği için, konut kredisi standartlarındaki sıkılaşmanın daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi standartlarının ise bir miktar sıkılaşacağı beklenmektedir. Bankaların yılın ilk çeyreği için taşıt kredilerine uygulanan standartlardaki beklentisi sıkılaşmanın düşük seviyede devam edeceği yönündedir

İşletmelerin banka kredilerine olan talebi incelendiğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artış yönlü seyir, 2023 yılının son çeyreğinde zayıflayarak devam etmiştir. Alt kırılımlar incelendiğinde, küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen krediler ile kısa vadeli kredilere olan talepte artış olduğu ve yabancı para cinsinden açılan kredilere olan talepte azalış olduğu yönündeki değerlendirmelerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir.

Alternatif finansman olarak hisse senedi ihracı talebi azaltan en önemli faktör olurken, stok artırımı ve işletme sermayesi için finansman ihtiyacı talebi artırıcı yönde etkileyen en önemli faktör olmuştur. 2024 yılının ilk çeyreğinde, genel olarak işletmelere verilen kredilere olan talepteki artışın oldukça zayıf bir şekilde devam edeceği beklenmektedir.

2023 yılının dördüncü çeyreğinde, konut ve diğer bireysel kredi talebindeki azalış seyri zayıflayarak devam etmiş, taşıt kredi talebindeki azalış ise yerini artışa bırakmıştır. Konut kredilerinde tüm faktörler, diğer bireysel kredilerde ise dayanıklı tüketim mallarına yapılan harcama dışındaki faktörler talebi azaltıcı yönde etkilemiştir. Taşıt kredilerinde taşıt piyasasına ilişkin beklentiler talebi artırıcı yönde etkileyen tek faktör olmuştur.

2024 yılının ilk çeyreği için bankaların beklentisi, konut kredi talebindeki azalış yönlü seyrin daha da zayıflayacağı, diğer bireysel kredi talebinde ise azalış yönlü seyrin güçleneceği yönündedir. Yılın ilk çeyreğinde taşıt kredi talebinde ise belirgin bir azalış beklenmektedir.

şletmelere kullandırılan kredilere uygulanan koşul ve kurallara bakıldığında, ortalama krediler ve daha riskli krediler üzerindeki kâr marjlarındaki artış seyrinin devam ettiği gözlenmektedir. Diğer durum ve şartlarda vade ile kredi ya da kredi limitinin büyüklüğüne ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmış, faiz dışında alınan ücret ve komisyonlar ile teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma ise zayıflamıştır.

Bireysel kredilere uygulanan koşul ve kurallar incelendiğinde, ortalama krediler ile daha riskli krediler üzerindeki kar marjlarındaki artış seyrinin taşıt ve diğer bireysel kredi türlerinde zayıflayarak devam ettiği, konut kredilerinde ise yerini azalışa bıraktığı görülmektedir. Bütün bireysel kredi türlerinde, vadeye ilişkin koşul ve kurallardaki sıkılaşma yerini gevşemeye bırakmıştır. Teminat ihtiyacına ilişkin koşul ve kurallar incelendiğinde ise sıkılaşma eğiliminin tüm bireysel kredi türlerinde önemli ölçüde zayıfladığı gözlenmektedir

Bankaların fon sağlama imkânlarının gelişimi incelendiğinde, 2023 yılının son çeyreğinde yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşma yönlü seyrin devam ettiği, yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin ise güçlendiği görülmektedir. Yurt dışı fonlama maliyeti ile diğer koşul ve kuralların, yurt dışı fonlama koşullarına olan gevşetici etkisi artmıştır. 2024 yılının ilk çeyreği için, yurt içi fonlama koşullarındaki sıkılaşmanın ve yurt dışı fonlama koşullarındaki gevşemenin devam edeceği beklenmektedir.”

Paylaşın

Dikkat! Kredilerde Faizler 2 Katına Çıktı

14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası Mehmet Şimşek’in ekonomi ve maliye politikalarından tam sorumlu bakan olarak atanmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 25’e çıkardı.

Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay faizleri yüzde 30 seviyesine çekmesi beklenirken, ihtiyaç, taşıt, konut ve ticari kredilerde faizler 2 katına çıktı.

Milliyet’te yer alan habere göre, bankalarda ortalama ihtiyaç kredisi faizleri geçen hafta yaklaşık 7 puan daha artarak yüzde 59,71’e ulaştı. İhtiyaç kredisi faizlerinde iki haftalık yükseliş 13 puanı aştı. Böylece seçim öncesi yüzde 30’larda bulunan ihtiyaç kredisi faizleri, dört ayda iki katına çıkmış oldu.

Geçen hafta ortalama taşıt kredisi faizleri de yaklaşık 10 puanlık yükselişle yüzde 46,46’ya çıktı. Seçim öncesi yüzde 20 seviyelerinde bulunan taşıt kredilerinde faiz 2 kattan fazla artmış oldu.

Seçim öncesinde limit düşük tutulsa da yüzde 16’ları gören ortalama konut kredisi faizleri de geçen hafta yüzde 38,85’e yükseldi. Seçim öncesinde uygulanan faiz tavanıyla birlikte yüzde 14’e kadar gerileyen ortalama ticari kredi faizleri de geçen hafta yüzde 40,87’ye ulaştı. Ticari kredi faizleri seçim öncesine göre üçe katlanmış oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konut kredileri için verdiği sıkılaşma mesajının ardından gözler konut piyasasına çevrildi. Sektör temsilcileri konutta kredi kullanımı zaten düşük olduğu için düzenlemelerin etkisinin sınırlı kalacağı görüşünde. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadele için başta konut ve otomotiv olmak üzere kredilerde sıkılaşma mesajı verdi.

Konut kredilerine yönelik ilk sıkılaşma adımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 24 ağustos tarihinde atılmıştı. BDDK yayınladığı düzenleme ile 2. konutta kredi değer oranını yüzde 75 daraltmıştı. Sektör temsilcileri kredi kullanımındaki düşüşün faizlerin artmasıyla başladığını, BDDK düzenlemesi ile pekiştiğini ifade ediyor. Bu nedenle son açıklamanın piyasa etkisinin sınırlı kalması bekleniyor.

TSKB Gayrimenkul Derneği Başkanı Makbule Yönel Maya, “2022 yılı itibarıyla başlayan bir konut kredilerinde sıkılaşma politikası vardı. Tarihin en düşük ipotekli satışlarını yüzde 19 ile 2022’de gördük. Bu oran 2023’te yüzde 20. Buradaki etki bir miktar yavaşlatıcı olacaktır özellikle yatırım amaçlı olanlarda. Ama çok ciddi bir etki öngörmüyorum çünkü kredili satışlar yılbaşından itibaren zaten çok sakindi.” değerlendirmesinde bulundu.

Konut kredilerinde özel bankalar ve kamu bankaları arasındaki faiz makası da daralıyor. Kamu bankaları konut kredi faizi konusunda avantajlı olma pozisyonunu değiştiriyor.

Kamu ve özel bankaların konut kredilerinin birbirine yaklaştığını söyleyen Maya, “Yılın başında özel bankalar aylık %2 seviyesinde faizle başlamıştı. Artık 2-3 arasını konuşuyoruz. Artık kamu özel farkını konuşamıyor olacağız. Bakan beyin açıklamasını destekler nitelikte kamu bankalarında da faiz oranı artırıldı” dedi.

Paylaşın

Gözler Konut Piyasasında: Kredilere Yeni Düzenleme Yolda

Konut kredilerine yeni düzenlemenin yolda olduğu öne sürülürken, TSKB Gayrimenkul Derneği Başkanı Makbule Yönel Maya, “2022 yılı itibarıyla başlayan bir konut kredilerinde sıkılaşma politikası vardı. Tarihin en düşük ipotekli satışlarını yüzde 19 ile 2022’de gördük” dedi ve ekledi:

“Bu oran 2023’te yüzde 20. Buradaki etki bir miktar yavaşlatıcı olacaktır özellikle yatırım amaçlı olanlarda. Ama çok ciddi bir etki öngörmüyorum çünkü kredili satışlar yılbaşından itibaren zaten çok sakindi.”

Kamu ve özel bankaların konut kredilerinin birbirine yaklaştığını söyleyen Maya, “Yılın başında özel bankalar aylık yüzde 2 seviyesinde faizle başlamıştı. Artık 2-3 arasını konuşuyoruz. Artık kamu özel farkını konuşamıyor olacağız. Bakan beyin açıklamasını destekler nitelikte kamu bankalarında da faiz oranı artırıldı” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konut kredileri için verdiği sıkılaşma mesajının ardından gözler konut piyasasına çevrildi.

Konut kredilerine yönelik ilk sıkılaşma adımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 24 ağustos tarihinde atılmıştı. BDDK yayınladığı düzenleme ile 2. konutta kredi değer oranını yüzde 75 daraltmıştı.
BDDK düzenlemesi ile pekişti

NTV’nin haberine göre, sektör temsilcileri kredi kullanımındaki düşüşün faizlerin artmasıyla başladığını, BDDK düzenlemesi ile pekiştiğini ifade ediyor. Bu nedenle son açıklamanın piyasa etkisinin sınırlı kalması bekleniyor.

TSKB Gayrimenkul Derneği Başkanı Makbule Yönel Maya, “2022 yılı itibarıyla başlayan bir konurt kredilerinde sıkılaşma politikası vardı. Tarihin en düşük ipotekli satışlarını yüzde 19 ile 2022’de gördük. Bu oran 2023’te yüzde 20. Buradaki etki bir miktar yavaşlatıcı olacaktır özellikle yatırım amaçlı olanlarda. Ama çok ciddi bir etki öngörmüyorum çünkü kredili satışlar yılbaşından itibaren zaten çok sakindi” değerlendirmesinde bulundu.

Konut kredilerinde özel bankalar ve kamu bankaları arasındaki faiz makası da daralıyor. Kamu bankaları konut kredi faizi konusunda avantajlı olma pozisyonunu değiştiriyor.

Kamu ve özel bankaların konut kredilerinin birbirine yaklaştığını söyleyen Maya, “Yılın başında özel bankalar aylık yüzde 2 seviyesinde faizle başlamıştı. Artık 2-3 arasını konuşuyoruz. Artık kamu özel farkını konuşamıyor olacağız. Bakan beyin açıklamasını destekler nitelikte kamu bankalarında da faiz oranı artırıldı” dedi.

Paylaşın

Bireysel Kredi Kartı Borçları 2,2 Trilyon Liraya Dayandı

7 Temmuz itibarıyla yurttaşın tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı borçları toplam 2 trilyon 180 milyar TL’yi geçti. Uzun bayram tatilinin başladığı 23 Haziran ile 7 Temmuz arasında sadece bireysel kredi kartı harcamaları 23,8 milyar lira arttı.

Bireysel kredi kartı borçları 7 Temmuz itibarıyla 788,2 milyar liraya yükseldi. Yılbaşından bu yana ise toplam kredi borçlarındaki artış yüzde 41’i buldu. Ocaktan bu zamana dek tüketici kredilerindeki yükseliş, 298,5 milyar lira oldu. Bireysel kredi kartı borçlarında ise 337 milyar liralık artış yaşandı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) verileri, bankacılık sektörüne ilişkin kredi artışının faiz kararının ardından durma noktasına geldiğini ortaya koydu. Bir önceki hafta 9 trilyon 986,5 milyar lira seviyesindeki bankacılık sektöründeki toplam krediler, 7 Temmuz itibarıyla 9 trilyon 996,5 milyar lira oldu.

BirGün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre; sektörde kredi yavaşlaması olsa da tüketici kredileri ve kredi kartı harcamalarındaki artış sürüyor.

7 Temmuz itibarıyla yurttaşın tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı borçları toplam 2 trilyon 180 milyar TL’yi geçti. Uzun bayram tatilinin başladığı 23 Haziran ile 7 Temmuz arasında sadece bireysel kredi kartı harcamaları 23,8 milyar lira arttı.

Bireysel kredi kartı borçları 7 Temmuz itibarıyla 788,2 milyar liraya yükseldi. Yılbaşından bu yana ise toplam kredi borçlarındaki artış yüzde 41’i buldu. Ocaktan bu zamana dek tüketici kredilerindeki yükseliş, 298,5 milyar lira oldu. Bireysel kredi kartı borçlarında ise 337 milyar liralık artış yaşandı.

Kredi kartı faiz oranlarının yükselmesiyle takipteki alacaklarda sıçrama yaşandı. Son verilere göre, takipteki borçlarda da ciddi artışlar yaşandı. Bankalar tarafından tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarına ait takibe alınan borçlar 35 milyar lira oldu. Bu borcun 9,6 milyar lirasını kredi kartları oluştururken 25,4 milyar lirasını bireysel krediler oluşturdu.

Kur Korumalı Mevduatta yeni rekor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) verilerine göre Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 7 Temmuz itibarıyla, haftalık 107,3 milyar lira artarak 2,85 trilyon lira ile rekor tazeledi ve böylelikle 3 trilyon liraya yaklaşmış oldu.

Paylaşın

Türkiye’nin Kredi Risk Primi 500’ün Altına Geriledi

2015-2018 yıllarında Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı, 2009-2015 yıllarında ise Maliye Bakanlığı yapan Mehmet Şimşek’in “tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve gelmesinin ardından piyasa ve beklentilerde iyimser hava oluştu.

Haber Merkezi / Türkiye’nin 5 yıllık CDS’sinin (Credit Default Swap) 15 Mayıs’tan beri ilk kez 500 seviyesinin altına indiği kaydedilirken, günlük düşüşün 50 baz puanı geçtiği ifade edildi. CDS, cuma günü en son işlemlerde 552 baz puanda bulunuyordu.

Risk primi, geçen yıl 885 puana kadar çıkarak 2003’ten beri en yüksek seviyesini görmüştü. Türkiye’nin kredi risk primi, seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasıyla düşüş eğilimine yönelmişti.

Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” demişti.

Bakan Mehmet Şimşek ayrıca, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” ifadesini kullanmıştı.

Bir ülkenin dış borçlanmasındaki en önemli göstergelerden biri olan CDS primi ne demek ve yükselmesi, düşmesi ne anlama geliyor?

Türkçe’de kredi risk primi veya kredi temerrüt takası olarak kullanılan CDS (Credit Default Swap) aslında bir çeşit sigortalama işlemi olarak tanımlanabilir.

Herhangi bir ülke hazinesine ya da şirketine borç verirken o borcun geri ödenmemesi ihtimaline karşı aldığınız sigorta poliçesine CDS deniyor ve genellikle over-the-counter (OTC) yani herhangi bir borsa düzenlemesine tabi olmayan tezgah üstü piyasalarda işlem görüyor.

CDS primi nasıl hesaplanıyor?

Ülkelerin dış borçlanmalarına karşı CDS’leri genelde büyük uluslararası yatırım bankaları sağlıyor ve o ülkelerin borcunu çevirememesi halinde ödemeyi bu banka üstlenmiş oluyor. Bu bankalar da söz konusu ülkenin geri ödeme yeteneğini, makroekonomik koşullarını inceleyerek bir risk oranı belirliyor.

Bu oran belirlenirken uluslararası derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar önemli bir rol oynasa da bunun dışında da bir çok faktör göz önünde bulunduruluyor.

Ekonomisi sağlam ve geri ödeme sorunu yaşamayacağı düşünülen ülkelerin risk primi düşük olurken geri ödemekte sorun yaşayacağı düşünülen ülkelerin risk primi yüksek bir orandan belirleniyor.

Türkiye’nin CDS oranı neden yükseliyor?

Ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre ülke CDS priminin yükselmesine iç ve dış nedenler olmak üzere iki etken grubu yol açıyor. Koronavirüs salgını ya da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve yükselen enerji fiyatları bu dış nedenlere örnek olarak verilebilir.

İç nedenler ise enflasyonun yükselmesi, dış borçların artması, kurların yükselmesi, sosyal çalkantılar ve afetler olarak sıralanabilir.

Dış nedenler konusunda yapılabilecek şeylerin sınırlı olmasına rağmen iç nedenleri yönetmenin mümkün olduğunu vurgulayan Eğilmez bu sayede dış nedenlerin de etkisinin azaltılabileceğini belirtiyor.

Türkiye’nin CDS primlerinin 2008 yılındaki küresel mali kriz sırasında yükseldikten sonra gerilediği görülüyor. Ülkenin makroekonomik dengelerinin bozulmaya başladığı 2018 yılından itibaren ise dalgalı bir seyirle de olsa yükseliş trendini sürdürdüğü görülüyor.

CDS priminin artmasının sonuçları ne olur?

Kamunun ve özel sektörün dış borçlanma maliyetleri CDS primine paralel olarak artar.

Burada kendini besleyen bir döngü oluşur. Borçlanma maliyetinin artması döviz girişini azalttığı için dış borcu ödemeyi zorlaştırır. Bu da riski daha da çok yükseltir.

Artan maliyetler, daha fazla kaynağın borç ödemesine ayrılması ve daha az harcanabilir gelir (yani refah kaybı) anlamına gelir.

Döviz girişinin azalması içerideki likidite krizini daha da derinleştirirken enflasyonist baskıları artırır.

Ulaşılabilecek en uç nokta, CDS ile sigortalanan temerrüt riskinin gerçekleşmesi durumudur. Dış borcun çevrilemez hale gelmesi ya da “iflas” durumu, başta enerji olmak üzere ithal ettiğimiz pek çok ürünü alamayacak hale gelmemiz, ithal ara malına dayalı üretim yapımızın durması anlamına gelir.

Paylaşın

Bankalar Kredi Musluklarını Kapattı

Kamu bankalarında ticari kredilerde faiz oranı yıllık yüzde 17-18 ancak onaylanan kredi sayısı oldukça sınırlı. Özel bankalar ise neredeyse hiç ticari kredi vermiyor. Bazı bankalar ticari kredileri tamamen kapatırken bazıları yüzde 60-70 yıllık faiz oranıyla çok düşük miktarlarda kredileri onaylıyorlar.

Bir sektör temsilcisi, “Kredi vermek için seçim sonrasını işaret eden bankalar seçim bitmesine rağmen ticari kredi vermiyor veya talep edilenin çok altında bir miktarı onaylıyor. Krediye ulaşma zorluğu devam ederken işletmeler nakite ulaşımda sorun yaşanıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler nakit akışını sağlamakta zorlanıyor” diye konuştu.

Reel sektörün ticari krediye erişim sorunu devam ediyor. Daha önce 28 Mayıs seçimlerinden sonrasını işaret eden bankalar seçimlerin sonuçlanmasına rağmen kredi musluklarını açmış değil.

Dünya gazetesiden Birol Bozkurt’a konuşan reel sektör temsilcileri, özel bankaların kredileri tamamen kapatmasından ve bunun da firmaların nakit akışını bozmasından şikayet ediyor.

Bankacılık kaynakları kamu bankalarında ticari kredilerin özel sektöre göre bir nebze daha erişilebilir olduğunu ancak özel bankaların yıllık yüzde 60-70’lere ulaşan faizlere rağmen kredi vermediğini söylüyor.

Bir sektör temsilcisi; “Kredi vermek için seçim sonrasını işaret eden bankalar seçim bitmesine rağmen ticari kredi vermiyor veya talep edilenin çok altında bir miktarı onaylıyor. Krediye ulaşma zorluğu devam ederken işletmeler nakite ulaşımda sorun yaşanıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler nakit akışını sağlamakta zorlanıyor” diye konuştu.

Kamu bankalarında ticari kredilerde faiz oranı yıllık yüzde 17-18 ancak onaylanan kredi sayısı oldukça sınırlı. Özel bankalar ise neredeyse hiç ticari kredi vermiyor. Bazı bankalar ticari kredileri tamamen kapatırken bazıları yüzde 60-70 yıllık faiz oranıyla çok düşük miktarlarda kredileri onaylıyorlar.

Kredilere ulaşamayan reel sektörün bir başka sorunu da karşılıksız çekler. Finansmana erişemeyen işletmelerin karşılıksız çek adedi ve tutarı arttı. Takasbank Çek Takas Sistemine ibraz edilip karşılıksız kalan çek adedi, Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 129 oranında arttı.

Verilere göre bir önceki ay karşılıksız çek adedi 6 bin 328 adet seviyesinde bulunurken Mayıs ayında bu rakam 14 bin 489 adet oldu. Karşılıksız çek tutarı bir önceki aydaki 1,82 milyar TL’den 3,98 milyar TL’ye yükseldi.”

Paylaşın

Bankacılık Sektöründe Ticari Krediler Durma Noktasında

Regülasyonlarla bunalan bankacılık sektöründe ticari krediler durma noktasına geldi. Bazı özel bankalar uzun vadeli ticari krediyi ya durdurdu ya da yıllık yüzde 60-70’e varan çok yüksek faiz oranları vermeye başladı.

Bankacılık sektörü kaynakları özel bankaların “kredi vermiyoruz” dememek için 1-1.5 ay vadeli spot kredilere yöneldiğini belirterek, bu alanda vade yapısı nedeniyle risk düşük olduğu için çok da yüksek faiz oranlarının konuşulmadığını, makul oranların uygulandığını vurguladı.

Son dönemde sürekli regülasyonlarla karşı karşıya kalan bankacılık sektöründe seçim belirsizliği nedeniyle ikinci tur seçimleri öncesinde kredi arzı neredeyse durma noktasına gelmiş ve faiz oranları da yukarı yönlü hareket etmişti. Seçimden sonra ise bazı bankalar hemen faiz oranlarında ayarlamalar yaptı. Ticari kredi faizleri bu durumdan daha fazla etkilendi.

Ekonomim gazetesinden Şebnem Turhan’ın yazısına göre regülasyonlarla bunalan bankacılık sektöründe ticari krediler durma noktasına geldi.

Bankacılık kaynakları, özel bankalarda ticari kredi arzının neredeyse durduğunu, riski daha düşük olduğu için 1-1.5 aylık kısa vadeli spot kredilere yönelindiğini söyledi.

Ayrıca kaynaklar uzun vadeli ticari kredi talebinde bankaların fiyatlama yapamadığını, uç örnekler olarak da yüzde 60- 70 oranında faiz verdiğini aktardı.

Bazı özel bankalar uzun vadeli ticari krediyi ya durdurdu ya da yıllık yüzde 60-70’e varan çok yüksek faiz oranları vermeye başladı. Bankacılık sektörü kaynakları özel bankaların “kredi vermiyoruz” dememek için 1-1.5 ay vadeli spot kredilere yöneldiğini belirterek, bu alanda vade yapısı nedeniyle risk düşük olduğu için çok da yüksek faiz oranlarının konuşulmadığını, makul oranların uygulandığını vurguladı.

Uzun vadeli kredi talepleri ise genellikle karşılanmıyor. Bunu “fiyatlama yapılamaması” olarak yorumlayan bankacılık sektörü kaynakları piyasada çok yüksek faiz oranları dolaştığını da vurguladı.

Kamu bankalarının ise daha düşük faizli ticari kredi kullandırımına devam ettiğini söyleyen bankacılık sektörü kaynakları, kamu bankalarında ise limitlerin uygulandığını belirtti. Ticari kredi faizleri bazı özel bankalarda seçimlerin ikinci turu öncesinde yüzde 48’e yükselmişti.

Bazı bankalar dövizden TL’ye dönmek için açılan yeni kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına önden prim ödeme uygulamasına son verdi. TL’ye dönüşüm hedeflerini yakalamaya çalışan bankalar, mevduat sahiplerini dövizden vazgeçirmek için KKM hesaplarına yüksek faiz vermeye başlamıştı. Reuters’ın görüştüğü dört kıdemli bankacı, bazı bankaların prim ödemelerine son verdiklerini ifade etti.

Özel bankalarda tek faiz artışı ihtiyaç kredilerinde olmadı. Taşıt kredilerinde seçim öncesi hafta yüzde 4,09 seviyesinde olan faiz oranı bu hafta başı itibariyle yüzde 4,79’a çıkarıldı. Konut kredilerinde de yüzde 3,39 olan aylık faiz oranı yüzde 4,09’a yükseldi.

Paylaşın