Kırklareli: Pehlivanköy Akarca Köprüsü

Pehlivanköy Akarca Köprüsü; Kırklareli’nin Pehlivanköy (Pavli) İlçesi’nin Uzunköprü girişinde, Ergene Nehri üzerinde yer almaktadır.

Osmanlı imparatorluğunun Anadolu’dan Balkanlara genişlemesi sırasında önünde engel görünen Ergene Nehri’nin bol suyunu aşmak amacıyla yapılmıştır.

Ortadaki büyük kemerli gözün etrafında oluşturulan yuvarlak kemerli gözlerle toplam 7 gözlü olarak yapılan köprü, bugün kullanılır durumdadır.

Üst yarısı kırılmış ve tarihi bulunmayan (muhtemelen kırılan kısmında tarih mevcut idi) kitabesine göre yapılış yılı kesin bilinmemekle birlikte, köprünün yapılış şekli, malzeme ve kullanım amacı gözetildiğinde Osmanlı döneminde 16.y.y. da yapıldığını söylemek mümkündür.

Bir rivayete göre köprü Pavlu adlı bir usta tarafından yapılmıştır. Ancak tüm çabalara rağmen orta kemeri tutturmak mümkün olmamıştır. Yine rivayetlere göre köprüyü yapan usta bir yiğidin kurban edilerek duvarın içine gömülmesi ile ancak kemerin ayakta kalabileceğini söyler.

Çare olarak kendilerine bir gün yemek taşıyan hanımlar arasında kura çekilir. Her kim ki kurada çekilirse kurban edilecektir. Ertesi gün yemek getirecek olan kadına kura isabet eder. Kurada çıkan kadın yeni doğum yapmış, kucağında çocuğunu emzirmektedir.

Kadın ertesi gün gelir, köprünün kemerine sıkıştırılmak suretiyle kurban edilir ve kemer de tamamlanır. Bu nedenle, her Cuma gecesi köprü ayağında ağlayan kadın sesi duyulduğu ve iki taş arasından süt aktığı söylenile gelmiştir.

Paylaşın

Kırklareli: Alpullu (Sinanlı) Köprüsü

Alpullu (Sinanlı) Köprüsü; Kırklareli’nin Babaeski İlçesi ile Babaeski’ye bağlı Alpullu Kasabası arasındaki yol üzerindedir.

16. yy. ortalarında Sokullu döneminde yapılmıştır. Mimar Koca Sinan’ın en muhteşem abide köprüsüdür.

Sivri kemerlidir. Koca Sinan, bu büyük kemeri teşkil eden 76 cm.lik çevre taşlarını da tek taş olarak kullanmıştır.

Bu genişlikte kemer taşına hiçbir köprüde rastlanmaz. Bu taşların boyları 2,5 metreyi bulmaktadır. Korniş profili aynı olup, korkuluk taşı ile dış yüzleri birleştirilmiştir.

Paylaşın

Kırklareli: Babaeski Köprüsü

Babaeski Köprüsü; Kırklareli’nin Babaeski İlçesi, Babaeski Deresi (Şeytan Dere)ni geçtiği, Babaeski’nin Lüleburgaz çıkışında yer alır.

1633 (H.1043) yılında 4. Murat devrinde yapılmıştır. Muntazam kesme taş kaplı, kargir bir köprüdür. Nehir taştığı zaman zedelenmemesi için, 6 kemerli köprünün kemer aralarında büyük delikler bulunmaktadır.

Nöbet hücreleri birer dantel gibi taş işlemedir. Kuzeydeki nöbet hücresi aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır. Halen kullanılmaktadır.

Paylaşın

Kırklareli: Sokollu Mehmet Paşa (Drina) Köprüsü

Sokollu Mehmet Paşa (Drina) Köprüsü; Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesinin Edirne İli çıkışı tarafında Lüleburgaz Deresi üzerinde yer almaktadır.

Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Koca Sinan’a yaptırılan Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ile birlikte 1569-1570 yıllarında yapılmıştır.

Çevre taşları ince yonu, menba tarafındaki orta ayak detayları sağlamdır. Mansap tarafında, muntazam on iki köşeli bir planın yarısı üzerine resmedilen piramitten oluşan kısım, Lüleburgaz tarafında olan ayakta ilk şeklini muhafaza etmektedir.

Diğeri ise sonradan ehil olmayan ustalarca, piramit yerine koni şeklinde yapılmıştır. Halen kullanılmakta olup, İstanbul-Edirne asfaltı İlçe dışına alındıktan sonra bu köprünün yükü azalmıştır.

 

Paylaşın

Kırklareli: Cemilzade Mahmut Ağa Çeşmesi

Cemilzade Mahmut Ağa Çeşmesi; Kırklareli’nin Vize İlçesi, Kale Mahallesi, Hamam Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Çeşmenin dış kısmı kesme taştan, iç kısmı tuğla ve kireç harcı kullanılarak örülmüştür. Büyük bölümü çökmüş olan kubbe üst örtüsü taştır.

Çeşme günümüzde kullanılmaktadır. Harap durumda, taş kubbeli üst örtüsünün büyük bir bölümü çökmüş, ciddi yapısal bozulmalar görülmektedir.

Paylaşın

Kırklareli: Zafer Çeşmesi

Zafer Çeşmesi; Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır.

Çeşme; 1917 M. (1333 H.) yılında I. Dünya savaşının devam ettiği yıllarda yapılmıştır. 1920-22 yılları arasındaki Yunan işgali sırasında zarar görmüş ve 1962 yılında aslına uygun restorasyonu yapılmış, ancak 1990 yılında bir trafik kazası neticesinde kamyon çarpması ile yıkılmış ve tekrar yapılmıştır.

Bu yapımının Edirne Valisi Hacı Adil Bey tarafından yaptırıldığını gazete kaynaklarından öğreniyoruz. Çeşmenin dört yanında yalakları ve suyu akan kurnası mevcut iken, bu yalak ve kurnalar 1944 yılında kaybolmuştur.

Çeşme, köfeki taştan dikdörtgen sütun şeklinde olup, temel gövde, alınlık ve tabla üstünde küçük bir kubbeden ibarettir. Dört topuzlu kubbenin tepesinde pirinç bir ay bulunur.

Çeşmenin dört alınlığının her bir yönünde Osmanlıca olarak yazılmış tarihi ibareler mevcuttur.

Güney alınlığında; “Atalarının oğullarına armağanıdır”,

Kuzey alınlığında; “10 Temmuz 1324 – Su Hayattır”,

Doğu alınlığında;  “ 7 Temmuz 1329 Tarihini Unutmayınız.”

Batı alınlığında; 1333 Zafer Çeşmesi” yazmaktadır.

10 Temmuz 1324 (Miladi 23 Temmuz 1908) ile “II. Meşrutiyet’in ilânı”,

10 Temmuz 1331 (Miladi 1915) ile “Çanakkale Zaferi”,

7 Temmuz 1329 (Miladi 20 Temmuz 1913) ile “Lüleburgaz’ın Bulgarlardan Kurtuluşu” vurgulanmaktadır.

Lüleburgaz’ın düşmandan geri alınışı, düşmanın kasabayı tahliye etmesi, askerlerin kışlalarına dönmesinin sevinç nişanesi olarak ta yapılan bu çeşme, anıt görünümünde, zarif edası ve kitabeleri ile kasabanın önemli yapılarından biridir.

Paylaşın

Kırklareli: Çarşı Çeşmesi

Çarşı Çeşmesi; Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi, Cedidi Müslüm Bey Mahallesi, Turgut Bey Caddesi üzerinde yer alır.

Osmanlı padişahlarından IV. Mehmet tarafından 1667 (H.1078) yılında meydan çeşmesi olarak yaptırılmış olup, bu nedenle IV. Mehmet (Avcı) Çeşmesi ve Orta Çeşme olarak da bilinmektedir.

Halen sağlam ve faal olup, cephe aynasında talik yazı ile beş mısralık ilk inşa kitabesi bulunur. Dört köşe ve dört cepheli olup, her yüzü kare şeklinde bir meydan çeşmesidir.

Üzeri kubbe ile örtülü, duvarlar kesme köfeki taşındandır. Rivayete göre avlanmayı seven padişah IV. Mehmet bu yörede dinlenirken içtiği suyun hoşuna gitmesiyle bu mahalleye bu çeşmeyi yaptırmıştır.

Paylaşın

Kırklareli: Dördüzlü (Dört Yüzlü) Çeşme

Dördüzlü (Dört Yüzlü) Çeşme; Kırklareli’nin Babaeski İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer alır.

Asfalt üzerinde, hamam karşısında bulunmaktadır. 17. yy. yapısıdır. Şehir suyu akıtmakta olan çeşmenin kitabesi Bulgar istilasında kazınmıştır.

Kesme köfeki taştan, dört cepheli ve kubbeli bir meydan çeşmesidir. Halen tek yüzü faal olup, Edirne’nin klasik çeşmeleri tipindedir.

Paylaşın

Kırklareli: Kocahıdır Çeşmesi

Kocahıdır Çeşmesi; Kırklareli’nin Kocahıdır Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Çeşme, 1905 yılında Kayserili Hacı Hasan Ağa tarafından eski İstanbul yolu üzerinde yaptırılmıştır. Kocahıdır İlköğretim Okulu’nun avlu duvarının güney batı köşesine yerleştirilmiş olan çeşme tek yüzlü bir duvar çeşmesi olarak inşa edilmiştir.

Dikdörtgen plan şemasına sahip olan çeşmenin köşeleri pahlanmışken, ön cephede bu pahlanma kemer üzengi seviyesinden itibaren başlamaktadır. Çeşmenin basık sivri kemerli bir niş içerisine yerleştirilen ayna taşı üzerindeki musluğundan su temin edilmektedir. Bu nişin iki yanında oturma taşı yer almaktadır.

Arka cephesinde küçük bir niş içerisinde kitabesi ve musluk bulunmayan bu nişin altında küçük bir kurnası bulunmaktadır. Çeşmenin üzeri ilk inşa edildiği yıllarda, saçak kısımlarında ahşap süslemeleri olan katlanmış plak şeklinde, ahşap bir kırma çatı ile örtülüyken günümüzde bunun yerini betonarme döşeme almıştır.

 

Paylaşın

Kırklareli: Gerdanlı Çeşmesi

Gerdanlı Çeşmesi; Kırklareli’nin Akalar Mahallesi, Tırnova Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Çeşme, XIX. yüzyılın sonlarında yapılmıştır. İki cepheli bir meydan çeşmesi iken günümüzde yalnızca bir cephesi kullanılmaktadır.

Fazlaca bir yüksekliğe sahip olan çeşme kare planlıdır. İki cephesinde sivri kemerli birer niş bulunan çeşmenin caddeye bakan tarafındaki niş içerisinde iki adet musluk bulunmaktadır, bu kısımdaki mermer kaplama sonradan yerleştirilmiştir.

Diğer cephesindeki muslukların ise yakın zamanda kapatıldığı düşünülmektedir. Kesme küfeki taştan inşa edilen çeşmenin kemerindeki kilit taşları dışarıya doğru çıkıntı yapacak şekilde oturtulmuştur.

Paylaşın