CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Türkiye, Montrö’ye Sadık Kalmalı

Rusya’nın Donbass’a yönelik askeri operasyonunu değerlendiren CHP Lderi Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin güvenliği açısından Montrö Boğazlar Sözleşmesi çok önemlidir. Birilerinin telkiniyle de Montrö Anlaşması farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her yanlış adımın faturası ağır olur” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için gittiği Denizli’de Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’nda açıklamalarda bulundu.

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyon başlatmasına değinen Kılıçdaroğlu, “Güvenlik zirvesinden sonra TBMM’yi acilen toplayın. TBMM’ye bilgi verin. Ülkemiz açısından son derece stratejik ve sorunlu bir süreci yaşıyoruz” dedi.

“Türkiye’nin güvenliği açısından Montrö Boğazlar Sözleşmesi çok önemlidir” diyen Kılıçdaroğlu, “Birilerinin telkiniyle de Montrö Anlaşması farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her yanlış adımın faturası ağır olur” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satırbaşları şöyle:

Türkiye ne yapacak? Güvenlik zirvesi toplanıyor. Akşama kadar Denizli’de olacaktım diğer programlarda vardı. Bu toplantıdan sonra diğer programları iptal ettim. Ankara’ya dönmek zorundayım.

Denizli’den ifade ediyorum. Güvenlik zirvesinden sonra TBMM’yi acilen toplayın. TBMM’ye bilgi verin. Ülkemiz açısından son derece stratejik ve sorunlu bir süreci yaşıyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki turist göndermediği zaman perişan oluyoruz. Doğalgaz göndermediği zaman perişan oluyoruz.

Normalde, sağlıklı işleyen bir demokrasi içinde bir siyasal iktidar ülkeyi yönetirken, bir başka ülkeye ekonomik açıdan bu kadar bağımlı bir süreci yaşatmazdı. Yaşatmaması lazımdı. Bir ülke bir başka ülkeye sadece enerji alanında yüzde 60 bağımlı olabilir mi? Söylerken içim acıyor. Nükleer Santralle birlikte bu rakam daha da büyüyecek. Dünyanın en pahalı elektriğini alacağız.

Türkiye’nin güvenliği açısından Montrö Sözleşmesi çok önemlidir. Ona bağlı kalmak da sadık kalmak da çok önemlidir. Birilerinin telkiniyle de Montrö Anlaşması farklı uygulanmamalıdır. Atılacak her yanlış adımın faturası ağır olur.

Suriye’de 33 askerimiz şehit edildi. Herhangi olumsuz bir tablonun Suriye’de bize yükleyeceği faturayı da hepinizin dikkatine sunuyorum. Güzel bir ülkede yaşamak, beraber yaşamak varken, bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak varken böyle bir tabloyu Türkiye hak ediyor mu?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Denizli programını yarıda keserek Ankara’ya dönme kararı aldığı da belirtildi. Kanaat önderleri toplantısının açılışında yaptığı konuşmanın ardından Ankara’da, olağanüstü MYK toplantısına başkanlık edecek.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan İktidara ‘Sandık’ Çağrısı

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “İktidar sahipleri sorunları çözemiyorsa yapacakları şey sandığı milletin önüne koymak. Sorunların çözüm vaatlerini dinleye dinleye millet perişan oldu. Çıkan milletin önüne şu sorunu şöyle çözeceğiz deyin bilelim. Bekleye bekleye millet perişan oldu. Demokrasilerde yapılacak güzel bir şey vardır, sandığı getirirsin. Millet oy verirse devam edersin” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında, “Vatandaşın tercihinden korkmamak lazım. Kuralların gereğini yapacaksınız. Onları tıpış tıpış milletin iradesiyle göndereceğiz. Gitmez diyorlar, kim diyor gitmez. Bu lafı kullanmak kadar yanlış bir şey yok. Dünya kime baki kaldı. Sorunları çözemiyorlar, çözme kapasiteleri yok. Biz bunları göndereceğiz. ” ifadelerini kullandı.

Ukrayna-Rusya gerilimi üzerinden Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerine yapılan tartışmalara da  değinen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Doğalgaz ithalatının yüzde 40, petrolün yüzde 25’i Rusya’dan ithal ediliyor. Montrö sözleşmesini tartışmaya açmanın nasıl bi ihanet olduğunu gösteriyor. Bölgenin güvenliği açısından son derece önemli. Bunun doğuracağı vehameti 84 milyon iyi bilmeli. Dış politikada sağduyu ile harekete etmemiz lazım.” dedi.

Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’yi vatandaşın dertleriyle ilgilenmemekle eleştiren Kılıçdaroğlu, “Onların tek görevi Saray’dan aldıkları talimatlara göre “19 Mayıs” hareketleri yapıp, el kaldırıp indirmek. Bu hareketleri kiminle yapıyorlar? AKP milletvekilleriyle…” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında EYT’liler sorununa da değinerek, “Uzun süre sizin sorunlarına kulaklarını tıkadılar. En tepedeki zat sizin için “türedi” lafını kullandı. Bunu unutmadık. Hiç meraklanmayın az kaldı, sizin sorunlarınızı çözeceğiz.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle;

“Muhtarlar için verdiğimiz önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Önümüzdeki süreçte muhtarları demokrasinin temel taşı yapacak parti CHP’dir. AKP’den bir şey beklemeyin. Zaten MHP toplumla hiç ilgilenmiyor.

Siz hiç MHP’nin, esnafın derdiyle ilgili bir sorunu gündeme getirdiğini duydunuz mu? Duyamazsınız. İşsizlerin dertlerini dile getirdiklerini duydunuz mu? Onların tek görevi Saray’dan aldıkları talimatlara göre “19 Mayıs” hareketleri yapıp, el kaldırıp indirmek. Bu hareketleri kiminle yapıyorlar? AKP milletvekilleriyle.

Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur. Yeter ki sorunları çözecek kişilerin göreve gelmesidir. İktidar sahipleri sorunu çözemiyorsa sandığı milletin önüne getirmelidir. Millet bekleye bekleye perişan oldu.

Baharı bekleyin, kış geçsin, sonbaharı bekleyin diye diye bekletiyorlar. Sorunları hep çözeceğiz diye vaatleri var. Yeter artık! Demokrasinin kurallarını işleteceksiniz.

Millet oy verirse yine devam edersin. Sorunları çözmekte iddialı olan bir muhalefet var. Bir de onu izleyin. “Bunlar asla gitmez” diyorlar. Ne demek asla gitmez! Onları tıpış tıpış milletin iradesiyle göndereceğiz.

Demokrasi konusunda sorunumuz olduğunu hepimiz biliyoruz. AYM kararı uygulanmaz, Anayasa’nın hükümleri uygulanmaz, üst mahkemenin verdiği karara alt mahkeme uymaz. Çünkü süreç intikam duygusuyla çalışıyor.

Birisi iktidarı eleştiriyorsa tutuklanması ve aylarca hapiste kalması tablosuyla karşılaşıyoruz. Sedef Kabaş onlardan biridir. Ülkede hukuk olmadığı için hapiste tutuluyor. Sadece o da değil Selahattin Demirtaş da öyle Osman Kavala da öyle…

Dünyanın izlediği Ukrayna krizi var. Bölgemizde bir savaş istemiyoruz. Tarafları sağduyuya davet etmek zorundayız. Bölgedeki savaş Türkiye’ye büyük zarar verir. Doğalgaz, petrol fiyatları artıyor ve bu da Rusya’nın işine geliyor. Montrö Sözleşmesi’ni tartışmaya açmak ihanettir.

Hayat pahalılığını herkes biliyor. Herkes yakınıyor. Asgari ücrette bir artış oldu. Şubat ayı içinde bir anket yapıldı. “Daha rahat geçiniyorum” diyenlerin oranı yüzde 9.2, “Daha zor geçiniyorum” diyenlerin oranı yüzde 57.2! Milletin yüzde 57.2’si daha zor geçiniyorum diyorsa iktidarın düşünmesi gerekir.

4 milyon 122 bin vatandaşımız bankalara borcunu ödeyemedi. İcra sayıları da arttı. Bu tablo evlerde yangına yol açıyor. Ama biz belediye başkanlarımızı örgütledik. Ciddi engeller çıkarıyorlarsa da elimizden geleni yapıyoruz.

Fakire gidecek paraya el koyuyorlar. Belediye başkanlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. 1 milyon 97 bin aileye gıda yardımı yapıldı. 1 milyonu aşkın aileye ısınma yardımı yaptılar. 846 bin kişiye ulaşım yardımı yaptılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne vatandaşlara yardım amacıyla bağışlanan 6 milyon liraya el koydular. Bunun adı vicdansızlıktır.

Diyorlardı ki “Sakın ha CHP’ye oy vermeyin, sosyal yardımlar kesilir.” Ne oldu? Sosyal yardımlar arttı. CHP’li belediyelerin olduğu hiçbir yerde çocuklar yatağa aç girmedi. Belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum.

Erdoğan, “Muhtarların aylıklarını asgari ücret seviyesine çıkaracağız” dedi. Bekledik, Aralık geçti, Ocak geçti maaşlar yattı ama asgari ücret seviyesinden yatmadı. Hani ne söz vermişti? Bugüne kadar hangi sözünde durdu ki bu sözünde dursun!”

Paylaşın

HDP İle Müzakere Kapısı Açılabilir Mi?

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışmasını tamamlayan altı muhalefet partisi liderinin 12 Şubat’ta gerçekleştirdikleri “yuvarlak masa” toplantısına yönelik “yok sayılıyoruz” tepkisinin nedenleri tartışılıyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; Davet sahibi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “HDP ile görüştükleri ve gerektiğinde de görüşmeye devam edecekleri” yönündeki açıklamalarına karşın HDP, “Cumhurbaşkanlığı için ortak aday belirleme, demokratikleşme, sistem değişikliği süreçlerine” partilerinin dahil edilmesi için “müzakere formülü”nün masaya konulmasını istiyor.

HDP’yi “aceleci” ve “tabana mesaj verme kaygısıyla hareket etmekle” eleştiren bazı muhalefet partili yöneticiler ise ilerleyen süreçte HDP ile seçime dönük görüşmelerin yürütüleceğini ifade ediyor.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem için ortak çalışma yürüten CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları 12 Şubat’ta Çankaya Belediyesi’ne ait Ahlatlıbel tesislerinde “çalışma yemeğinde” bir araya gelmişti.

Bu toplantıya en sert tepki ise “yok sayıldık” diyen HDP’den gelmiş ve bazı HDP yöneticileri cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “kendi adaylarını çıkarabileceklerini” de ifade etmişti.

HDP kulislerinde 6 muhalefet partisine yönelik tepkinin nedenleri ve seçim işbirliğine ilişkin beklentiler konusunda şu değerlendirmeler yapılıyor:

Tepkiye neden olan ifade: ‘Yarının Türkiyesini kurmak’

6 liderin yuvarlak masa toplantısına tepkinin asıl nedeni olarak, zirve sonrasında yapılan yazılı açıklamadaki bazı ifadeler gösteriliyor:

“Bu bir Millet İttifakı masası, genişlemesini konuşuyoruz, dense anlarız. Ama bildiride, ‘bugün burada milletimiz adına yarının Türkiyesini inşa etmek için önemli bir adım attık’ deniliyor.

“Türkiye’nin geleceğini ve anayasal idari yapısını konuşuyorlar. Biz zaten Millet İttifakı içinde yer almayacağımızı söylemişiz. Ama Türkiye’nin geleceği, idari yapısı, anayasa değişikliği konuşuluyorsa, bizim orada olmamız gerekirdi. Çünkü bu konularda bizim de fikirlerimiz var ve tutum belgesi ile kamuoyuna açıkladık. HDP’nin de görüşlerini dikkate alan bir formülasyon yapılabilirdi, bu dikkate alınmadığı için de bizde öfke yaratıyor.”

‘Taban, ‘Ne değişecek’ diyor’

HDP kaynakları, 6 muhalefet liderinin birlikte verdiği fotoğrafın, parti tabanında “dışlanmışlık” algısı yarattığı ve bunun karşılığında da seçmenin “iktidar değişse ne değişecek?” sorusunu kendilerine yönelttiğini ifade ediyor:

“Birlikte fotoğraf verilip, ‘Yarının Türkiyesini inşa etmek için adım attık’ dendiği zaman bu dışlayıcılık anlamına geliyor. O zaman da tabanımız şunu söylüyor: ‘İktidar bizi dışlıyor, muhalefet de bizi dışlıyor, yok sayıyor. O zaman bizim için ne değişecek, biz niye onların adaylarına destek vereceğiz?’

“Asıl rahatsızlık nedeni bu. Evet biz, üçüncü bir ittifak veya demokrasi ittifakı olarak seçime girebiliriz ama cumhurbaşkanlığı seçimi ve seçim sonrasında yol temizliği konusunda veya anayasa değişikliği gibi konularda tek başına değiştirme şansımız yok. Onun için de Millet İttifakı ile bu süreci müzakere etmemiz lazım. Onun için diyoruz ki bir müzakere formülü ortaya konulmalı.”

6 liderin buluşması sonrası yapılan yazılı açıklamada, “eşit yurttaşlık” vurgusu yapılmasına karşın, Kürt sorunun demokratik çözümüne vurgu yapılmaması da HDP’nin rahatsızlık konularının başında yer alıyor.

‘Birinci tercih ortak aday’

Parlamento ittifakı konusunda bir taleplerinin olmadığına dikkat çeken HDP yöneticileri, muhalefetle işbirliği alanlarını “cumhurbaşkanlığı seçimi” ve seçim sonrasına dönük demokratikleşme adımları, olası anayasa değişikliği olarak ifade ediyor.

HDP kulislerinde, muhalefet tarafından da dışlanmaları halinde “kendi adaylarını çıkarabilecekleri” yönündeki sesler yükselse de, bunun “birinci tercih olmadığı” dile getiriliyor:

“Kendi adayımızı çıkarmak, asla birinci tercihimiz değil, amaç ortak aday çıkarmak. Birinci turda, büyük kazanmak iddiasındayız. Eğer muhalefetin ortak adayı soldan veya sola yakın bir aday olursa, bu büyük ihtimalle ortak aday olur.

“Ancak eğer Millet İttifakı derse ki biz sağdan bir çatı aday göstereceğiz, o zaman belki bizim birinci turda kendi adayımızı çıkarmamız sözkonusu olabilir. Seçim ikinci tura kalırsa, bizim o zaman Millet ittifakı’nın ya da o zaman adı ne olacaksa, onun adayını desteklememiz söz konusu olabilir. Sandığa gitmeme gibi bir tercih şu an için gündemde değil.”

Muhalefet, HDP’nin eleştirilerine ne diyor?

Ahlatlıbel zirvesinde liderleri bir araya gelen muhalefet partileri, HDP’nin tepkisini “erken ve aceleci” olarak nitelendirirken, bu tepkilerin daha çok “kendi tabanını konsolide etmeye dönük” hamle olduğu yorumu yapılıyor.

Yerel seçimlerde “İYİ Parti ile yan yana getirmeden” HDP ile işbirliği kapılarını açık tutan ve ve büyükşehirlerde bu partinin desteğini alan CHP, geçmiş yıllara göre ellerinin daha rahat olduğunu ve HDP ile bundan sonra da daha açık görüşmeler yürütüleceğini ifade ediyor.

CHP olarak siyasi partilerle “ikili, üçlü” görüşmelerin yürütülebileceğine dikkat çeken CHP kurmayları, cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve demokratikleşme, anayasa değişikliği konularında HDP ile görüşmelerin yapılacağını ve bu diyalog zeminlerinin oluşturulmasına dönük formüllerin de bulunacağını ifade ediyorlar.

‘Muhalefet oyununu çok iyi kurmalı’

6 muhalefet partisi içinde HDP ile “yan yana” gelmeyi reddeden tek parti ise İYİ Parti.

“Merkez sağda” konumlanma iddiasına karşın İYİ Parti, parti yönetiminde ülkücü kökenli isimler egemen. Genel Başkan Meral Akşener’in HDP’ye mesafeli olduğu ve açık bir seçim işbirliğine de karşı görüşte olduğu biliniyor.

Bu nedenle bu iki partinin aynı ittifak içinde yer alması mümkün görünmüyor. Ancak, kritik görülen cumhurbaşkanlığı seçiminde işbirliğinin “CHP kanalıyla” yapılacağı da kulislerde konuşuluyor.

Ancak gerek cumhurbaşkanlığı adaylığı ve gerekse HDP’ye karşı İYİ Partili bazı yöneticilerin yaptığı sert açıklamaların bu süreci de zora sokacağı yorumları da yapılıyor.

Bazı İYİ Parti kurmaylarına göre, parti içinden farklı seslerin çıkması “parti içi demokrasinin gereği. Ve bu farklı sesler, her zaman partinin genel politikasını yansıtmıyor.”

Önümüzdeki seçimin muhalefet için son derece kritik olduğuna dikkat çeken bir İYİ Partili bir kaynak, muhalefetin çok “stratejik” davranması gerektiği görüşünde:

“Herkes büyük fotoğrafı görmeli ve adımlarını duygusal değil akıllıca atmalı. Bu siyasi yapılanmamın havuz problemine dönüşmemesi lazım. Yani üstten suyu koyarken, alttan kaçırmamak lazım. Onun için akıllıca taktikler ve stratejik bir süreç yürütülmeli. Eğer iktidar tarafın her türlü oyunu mübah görüyorsa, muhalefet de kendi oyununu çok iyi kurmalı.”

İYİ Parti’de ağırlıklı görüş, cumhurbaşkanlığı seçimi için oylarına ihtiyaç duyulan HDP’nin ilk tur için kendi adayını çıkarması, ikinci turda ise muhalefeti desteklemesi yönünde.

‘Talepler, siyasi komisyonda tartışılır’

HDP’nin tepkisi Gelecek Partisi kulislerinde, “dışlanmışlık” üzerinden mağduriyet yaratarak “tabana mesaj” olarak yorumlanıyor.

6 liderin ilk kez bir araya gelerek görüntü verdiğini ve bu görüşmelerin ilk ayağını da “güçlendirilmiş parlamenter sistemin” oluşturduğuna işaret eden Gelecek Partisi kaynakları, HDP’nin “aceleci” davrandığı görüşünde:

“Sapla, saman birbirine karıştırılıyor. Ahlatlıbel zirvesinin ardından yapılan açıklama aslında o toplantının havasını yansıtmak için hazırlanmış bir metindi. Burada biraz acelecilik yapıyorlar. Ama o toplantıda alınan kararları insanlar görmek istemiyorlar.

“Alınan kararlardan bir tanesi de demokratikleşme, anayasa değişikliği, toplumsal taleplerin karşılanmasına ilişkin çalışmalar yürütmek üzere kurulacak olan siyasi bir komisyon kurulması.

“Türkiye’nin geleceğine, yarınına yönelik bir vizyon konulacaksa orada bunlar ele alınacak, ilkeler orada belirlenecek. Kürt sorununun demokratik çözümü de, Alevilerin sorunları da, diğer demokratikleşme taleplerinin görüşüleceği yer de o komisyon, yer alacağı belge de o komisyonun hazırlayacağı belge olacaktır.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Sosyal Medyadan Paylaştı: Bahçeli’nin Kandilleri

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatıyla kendisine gönderilen kandillere ilişkin bir videoyu sosyal medya hesabından paylaştı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘Bahçeli’nin kandilleri’ notuyla paylaştığı videoda, “Sevgili halkım merhaba, burası genel merkezimizdeki makam odalarının hemen yanında bulunan küçük kütüphanemiz” ddedi.

Kılıçdaroğlu, videonun devamında ise şu ifadeleri kullandı:

“Biliyorsunuz elektrik faturalarını ödeyemeyenler için kendi şahsi faturamı ödememe protestomu başlatmıştım. Amacım ödeyemeyenlerin sesi olabilmektir. Elektriğimi kesmekle tehdit ediyorlar, Donacaksın diyorlar, karanlıkta kalacaksın diyorlar.

Bunlar beyhude çabalar. Her şeyi göze alarak yola çıktım. Bahçeli AK Parti sözcülerinden daha ateşli bir beşli çete savunucusu olup çıkıverdi. ‘Halkımız bu faturalarla acı çekiyor’ dedik diye tüm MHP teşkilatlarına kandil göndertti. Bakın gelenlerin hepsi kütüphanemizdeki masada. Koca MHP’yi ne hale getirdi, yazık.

Halk acı içinde Bahçeli 5’li çete savunmasında. Bahçeli, beşli çetenin karlarına savunadursun, bu iş nereye kadar gidecekse gitsin. İşte tam oraya kadar gideceğim ve zamlar geri çekilecek. Bu kandillerde hoş bir hatıra olarak müzemizde yerini alacak, Bahçeli kandilleri olarak.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan ‘Adaylık’ Açıklaması

2023 yılında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimine ve adaylığına dair açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, diğer partilerin teklif etmesi halinde muhalefetin adayı olmayı kabul edeceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun altı muhalefet partisinin Haziran 2023 seçimlerindeki cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı bir süredir tartışılıyor.

Reuters haber ajasına bir mülakat veren Kılıçdaroğlu, 2023 yılında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimine ve adaylığına dair açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izlediği ekonomik politikalar nedeniyle ülkenin ağır bir ekonomik krizden geçtiğini belirten 73 yaşındaki CHP lideri, muhalefet partilerinin aday olmasını istemesi halinde bunu kabul edeceğini belirterek, “Beş genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur. Ayrıca beş genel başkanın bana güven duyması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Adaylık konusunun daha sonra tartışılacağını ancak altı parti için önceliğin ortak platformları için ekonomi, sosyal ve diğer alanlardaki önceliklerini belirlemek olduğunu söyleyen CHP lideri, kimi aday gösterirlerse o kişinin cumhurbaşkanı seçileceğinin “çok net” olduğunu belirtti.

Anketlerde 4. sırada

Muhalefet bloğu henüz cumhurbaşkanlığı için adayını belirlemedi ancak Metropoll anketinde Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 28,5 oranındaki popülaritesiyle muhalefet adayı olabileceği öngörülen diğer isimlerin ardından geliyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Metropoll naketinde yüzde 60,4, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise yüzde 50,7 oranında populariteye sahipken, İYİ Parti lideri Meral Akşener yüzde 38,5 seviyesinde bulunuyor.

Anketlerin şu aşamada önemli olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın görevlerine devam edeceğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu Washington ile ilişkileri geren S-400’leri satın almak için bir neden görmediğini belirterek, göreve geldikleri halde Merkez Bankası yönetimi de değiştireceklerini kaydetti. Kılıçdaroğlu beş genel başkanla 28 Şubat’ta bir araya geleceklerini söyledi.

Paylaşın

Millet İttifakı’nda ‘Eşit Partnerlik’ Endişesi

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için bir araya gelen 6 parti 28 Şubat’ta mutabakat metnini açıklamaya hazırlanırken Millet İttifakı’nın genişleyip genişlemeyeceği de konuşulmaya devam ediyor.

Genişleme kararının daha çok CHP ve İYİ Parti’deki eğilime göre şekilleneceği üzerinde duruluyor. CHP 50 artı 1 hedefini öncelerken İYİ Parti kulislerinde “Sayı arttıkça ihtilaf alanları da artar” endişesi dile getiriliyor.

Duvar’da yer alan habere göre; 6 genel başkan parlamenter sisteme geçiş için mutabakat metni açıklamaya hazırlanırken, toplantıda neler konuşulduğu başkentte kulislerin gündeminde. Millet İttifakı’nın genişlemesi kararı henüz alınmasa da 6 liderin bir araya geldiği yemek sonrası bu ihtimalin biraz daha güçlendiği üzerinde duruluyor. Ancak öncelikle ittifakın iki büyük partisi, CHP ve İYİ Parti arasında bir karar verilmesi bekleniyor. O noktada İYİ Parti kulisleri hareketli.

‘Parti sayısı arttıkça ihtilaf sahaları artar’

Bugün medyaya yansıyan kulis haberlerine göre parti kurmayları, İYİ parti açısından üç temel noktaya dikkat çekiyor. Kurmaylar, ‘Millet İttifakı’nın temel omurgası CHP ve İYİ Parti olmalı, İYİ Parti’nin baraj sorunu ve 50 artı 1 gibi bir zorunluluğu olmadığı göz ardı edilmemeli ve ittifak genişledikçe, yani parti sayısı arttıkça ihtilaf sahalarının artma riski dikkate alınmalı’ diyor.

Parti toplantılarında Genel Başkan Meral Akşener ile de görüşlerini paylaşan kurmaylar “Eşit partnerlik üzerinden ilkeleri ve kararları belirleme yaklaşımının” bazı sıkıntıları da beraberinde getirebileceğine dikkat çekiyor.

İYİ Parti’de tüm bu endişeler sebebi ile ilk etapta 2018 genel seçiminde olduğu gibi kolaylıkla uyum sağlanan Demokrat Parti ve Saadet Partisi yola devam etmenin önemi üzerinde duruluyor.

Cumhurbaşkanı adayının CHP’den çıkacağı bu nedenle 50 artı 1 zorunluluğu ile CHP’nin ittifakı genişletmekten yana tutum sergilemesi normal olarak karşılanırken, bu amaç doğrultusunda İYİ Parti’nin ittifak içindeki ağırlığını azaltacak girişimlere karşı da dikkatli olunması gerektiği Genel Başkan Akşener’e iletilenler arasında.

Kılıçdaroğlu’nun sağduyulu bir karar vereceği beklentisi

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ise İYİ Parti kazanabilecek bir ismin ortak aday olarak gösterilmesi hedefini koruyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben adayım” demesi durumunda buna itiraz edilmeyeceği vurgulanmakla birlikte, Kılıçdaroğlu’nun son dönemeçte kamuoyu araştırmalarına bakarak sağduyulu bir karar vereceği beklentisi de yüksek…

DEVA ve Gelecek partilerinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını sıcak bakmadığı tespitinden yola çıkan İYİ Partili kurmaylar eşit söz hakkı ile ittifak genişlerse ortak aday çıkarma konusunda sıkıntı yaşanabileceğine de işaret ediyor.

İYİ Parti kulislerinde konuşulan bir başka önemli başlık da 20 üyeli Başkanlık Divanı’nda değişim.

Meral Akşener son toplantıda “Değişiklik yapacağım” diyerek A Takımı’nda bazı düzenlemelere gideceği sinyalini verdi. Henüz zamanlama net olmasa da Akşener’in performansa ve parti politikalarına uyuma bakarak bazı isimlerle yollarını ayırabileceği konuşuluyor ve 2023 seçimine belirleyeceği bu yeni kurmay kadro ile gitmesi bekleniyor.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Masada Olmayan Siyasi Partileri Yok Sayamayız

Altı siyasi partinin görüşmesine yönelik gelen “HDP ve diğer muhalif partiler neden yok?” eleştirilere yanıt veren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “HDP’yi de, masada olmayan diğer siyasi partileri de yok sayamayız. Her siyasi partiye saygı gösteriyoruz.  Masanın o akşam toplanmasının temel nedeni, daha önce altyapısı çalışılmış, güçlendirilmiş parlamenter sisteme son şeklini vermek. Hangi tarihte paylaşırız ona karar vermekti.” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi Genel Başkanlarıyla yaptığı toplantının ardından ilk kez konuştu.

KRT TV’nin canlı yayınına katılan Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eleştirilerine yönelik olarak, “Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder, masa doğru mu doğru” dedi.

Devlet Bahçeli buluşma için “Masa dikdörtgen olsa 4 ayağı olurdu ama yuvarlak olunca ayak bir, o da gizli ayak. O da HDP. Şu hale bakın! 6’lı ganyan, HDP ve Avrupa Konseyi, ABD, AB. Bunların normlarına kalacakmış” demişti.

Kılıçdaroğlu “Her partinin farklı fikirleri, her liderin farklı görüşleri muhakkak vardır ama demokrasi adına ortak noktada buluşabiliyoruz” diye konuştu.

“Bu masa umut masasıdır” diyen Kılıçdaroğlu Bahçeli’ye şu sözlerle yanıt verdi:

“Allah aşkına bunlar eleştiri mi? Ne söyleyeceklerini bilmiyorlar. Eleştirecekler ama ne diyecekler? Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder? Masa doğru mu, doğru. Masanın etrafında insanlar var mı, var. Ortak talepleri ne, demokrasi. Ortak talepleri ne, bu ülkede çocukların yatağa aç girmemesi. Ortak talepleri ne, adalet; adil bir düzen. Hep beraber bunları istiyoruz. Bunları eleştiremiyorlar, bunlara ‘Yanlıştır’ diyemiyorlar. Bu taleplere ‘Biz kulak tıkadık’ diyemiyorlar.

“Olay Erdoğan olayı değil, olay Türkiye olayı. Biz Türkiye’yi içinde bulunduğu çıkmazın içinden çıkarmayı istiyoruz. Erdoğan bir kişi, bugün var yarın yok; ama Türkiye Cumhuriyeti devleti bakidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin güçlenmesini, bölgesinde güçlenmesini, dünyada güçlenmesini, üretim zincirlerini büyütmesini, katma değeri yüksek ürün üretmesini, bütün bunları demokrasi içinde yapmasını, düşünce özgürlüğünün olmasını, din ve vicdan özgürlüğünün olmasını, adaletin olmasını, yargının bağımsız olmasını, medyanın özgür olmasını, insanların haksız yere hapishanelerde tutulmamasını; biz bunları istiyoruz. Ama Cumhur İttifakı’nın bunlardan haberi yok çünkü onlar bunların hiçbirisini yapmıyor.”

HDP eleştirisine de yanıt verdi

Kılıçdaroğlu, kendisini HDP üzerinden de hedef alan Bahçeli’ye şunları söyledi:

“Halkı kandırmak için yalan söyleme yetenekleri müthiş gelişmiş. Masanın genişleyip genişlemeyeceğine ben karar vermem. Bir başka lider de tek başına karar vermez. Kendi adıma konuşayım, şu anda öyle bir talep yok. HDP zaten ayrı bir ittifak oluşturuyor. HDP’nin demokrasi konusunda özel bir vurgusu var. Demokrasiyle ilgili kararlar alacaksanız bizi gözardı edemesiniz diyorlar. Ben de şunu söyledim zaten HDP’yi de, masada olmayan diğer siyasi partileri de yok sayamayız. Her siyasi partiye saygı gösteriyoruz.  Masanın o akşam toplanmasının temel nedeni, daha önce altyapısı çalışılmış, güçlendirilmiş parlamenter sisteme son şeklini vermek. Hangi tarihte paylaşırız ona karar vermekti.”

AKP seçmenine seslendi

Kılıçdaroğlu daha sonra AKP seçmenine seslendi. “Partili cumhurbaşkanı olmaz, cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Siz tarafsız davranmayan, objektif davranmayan, garibanın hakkını hukukunu korumayan, alın terinin değerini korumayan insanı cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmayacaksınız. Oturtursanız, sizin de sorumluluğunuz var. Oturtursanız sizin de vicdanınız kanar. Vicdanınızın sesini dinleyerek sandığa gidin.

“Herkesin kimliğine saygı göstereceğiz”

“Helalleşme” çağrısına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu “Herkesin görüşü farklı olabilir, biz buna saygı göstereceğiz. Herkesin kimliği farklı olabilir. Bunlar bizim kavga sebebimiz değil, zenginliğimiz. Biz zenginliğimizi kavga nedeni yapıyoruz, siyaset yapıyoruz. Buradan da Türkiye’yi arındıracağız” diye konuştu.

“Sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz”

Kılıçdaroğlu sonrasında şunları söyledi:

“İnsan onuru denen bir kavram var. İnsan onurunu koruyacaksınız. Yoksulluk kader değildir. Bir ülkede bir insan fakirse, onun sorumlusu devleti yönetenlerdir. Çocuklar yatağa aç giriyorsa, çocuğun kabahati kusuru yoktur. Dolayısıyla biz bu tabloya da son vermek istiyoruz.

Kazanımları koruyacağız. Üstüne vatandaşa yeni kazanımlar, yeni imkanlar, yeni özgürlük alanları vereceğiz. Daha rahat konuşacağız, daha rahat yazacak, daha rahat söyleyebilecek. Siyaset kurumunu daha rahat eleştirebilecek. Onun yaşam tarzına, onun kimliğine, onun inancına saygı göstereceğiz.

CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde belediye başkanlarına şunu söyledim. Bulunduğunuz ilde, ilçede neyse en iyi imkanı sağlayın. Talep geldiği zaman hemen koşar, bu talepleri yerine getirirler. ‘Benim inancımı sorgulamadı’ diyorlar. Evet, niye sorgulayalım? Allah’la kulun arasına benim girme hakkım var mı? Yok. Kimsenin girme hakkı var mı? Hiç kimsenin yok. O zaman görevimiz ne? Onun ibadetini yaptığı ortamı hazırlamak.

Sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. Ankara örneğini vereyim. Mansur Bey adayken dediler ki ‘faturaları teröristler toplayacak’. Ya bu kadar iftira olur mu? Siyaset tamam ben anlarım da eleştiriyi de anlarım da ya iftira atmak olmaz. İnsana yakışmaz. İftira atan insan, insan değildir. Şimdi ne oldu?

Aynı şekilde dediler ki bakın ha sakın ha, belediyeyle oy vermeyin. Gelirlerse sosyal yardımlar kesilir. Kesildi mi? Hayır kesilmedi. Tam tersine sosyal yardımlar arttırıldı.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Milletimiz Yüz Üstü Bırakıldı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Günlerdir bile isteye beklentiye sokulan milletimiz, bir kez daha elektrik faturalarında yüz üstü bırakılmıştır” açıklamasında bulundu.

Elektrik fiyatında yapılan tarife değişikliğe yükselen faturalara yönelik tepkilerin ardından hükümetin, bugünkü kabine toplantısında düzenleme yapabileceği iddia ediliyordu.

Kabine toplantısının ardından konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “210 kilowatt saate kadar düşük tarife ve 210 kilowattın üzerindeki yüksek tarife rakamları ilgili kurumlarımız tarafından vatandaşlarımız lehine yeniden değerlendirilecektir. Küçük esnaf ve sanatkarı koruyacak şekilde benzer kademelendirme yapılacaktır” dedi.

Zam geri çekilene kadar elektrik faturasını ödemeyeceğini açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beklenti içinde olan halkın yüz üstü bırakıldığını söyledi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, “Günlerdir bile isteye, göz göre göre beklentiye sokulan milletimiz, bir kez daha elektrik faturalarında yüz üstü bırakılmıştır. Milletimize söz verdim; bu mücadelemin sonu değil, daha başlangıcı!” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Elektriği 3 Ay Kesilemeyecek

Elektriğe gelen yüksek zamlardan dolayı tepki gösteren ve en son olarak da zam geri alınana kadar fatura ödemeyeceğini açıklayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektriğinin kesilmeyeceği öğrenildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9 Şubat’ta yaptığı açıklamada, zamlar geri çekilene kadar elektrik faturasını ödemeyeceğini ifade ederek, “Erdoğan 31 Aralık’ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben bugünden itibaren gelecek hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim. Bu da böyle biline” demişti.

Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise 15 Şubat’ta Meclis’te yaptığı grup toplantısında, “CHP Genel Başkanı’nın ‘fatura ödemeyeceğim’ sözü ise yasa dışı bir eylemin, sivil itaatsizlik kılıflı bir isyan teşebbüsünün, siyasi bir hezeyanın mahsulüdür. Ödemezse sonucu bellidir, elektriği derhal kesilmelidir” açıklamasında bulunmuştu.

3 ay boyunca kesilemiyor

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre; iktidar kanadının tepkisini çekmesine karşın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun faturasını ödememesi durumunda elektriği hemen kesilemeyecek. Bunun nedeni ise 20 Şubat 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’.

Bu yönetmeliğe göre şehit aileleri, muharip ve malul gaziler, 65 yaş üstü tüketiciler ve yüzde 40’ın üzerinde engeli bulunduğuna ilişkin sağlık kurulu raporunu görevli tedarik şirketine ibraz eden abonelerin elektriği ancak üç dönem boyunca faturanın ödenmemesi halinde kesilebiliyor.

Zamlar geri çekilene kadar elektrik faturasını ödememe kararı alan CHP lideri Kılıçdaroğlu 73, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ise 70 yaşında olması nedeniyle bir dönem fatura ödemediklerinde elektrikleri kesilemiyor. Yönetmelik uyarınca Kılıçdaroğlu çiftinin evlerinin elektriği, bir yıl içerisinde 3 dönem ödememeleri halinde kesilebilecek.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan ‘6 Liderin Buluşması’ Açıklaması: Vatan Sevgisi

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, altı parti liderinin buluşmasına değinerek, “Altı partinin genel başkanları olarak buluştuk. Yan yana gelemez diyorlardı, geldik. Ayrı partileriz ama neden bir araya geldik? Çünkü Türkiye’nin felakete sürüklendiğini, yaşanamaz bir Türkiye ortaya çıktığını altı parti genel başkanı olarak biliyor, görüyoruz.” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında, “İyi ki bu ülkede sağlıklı, tutarlı, ülkenin geleceğini düşünen bir muhalefet var. Bizler tüm olumsuz koşullara, iftiralara, hakaretlere rağmen bir araya geldik. Bizi bir araya getiren vatan sevgisi! 28 Şubat günü altı lider yeniden buluşacağız. Demokrasiyi hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, “Erdoğan 31 Aralık’ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben, bugünden itibaren gelecek hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim” açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, gelen eleştirilere, “Elektrik faturamı ödemeyeceğim dedim. Niçin dedim? Elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşın acısını benim topluma hissettirmem lazım. O nedenle ödemeyeceğim.

Elektrik faturası için partililer bana sordu, “Biz de mi ödemeyeceğiz?” dediler. “Hayır” dedim. Siz ödeyin.  Ben orada faturasını ödemeyen ailelerin hissettiklerini ve acılarını topluma duyurmak için ödemeyeceğim. Elektrik zamlarını devlet yapmadı diyorlar. Evet AKP yaptı. Ben mi yaptım? Vatandaş mı yaptı? Devleti yöneten AKP yaptı. 5’li çeteye tek kelime dahi etmiyorlar. Zamları yapıyorsunuz. Vatandaşı inim inim inletiyorsunuz.

Zamlara yağmur gibi yağıyor. Kışın ortasında elektriğe yüzde 127 zam yapılır mı? Akıl alacak şey değil. Siz beni donmakla mı korkutuyorsunuz? Sizin feriştahınız gelse beni korkutamaz! Bahçeli de bugün konuşmuş. Demiş ki “Kılıçdaroğlu’na kandil gönderin.” Göndermişler de. Çok güzel. Onları partinin müzesine koyacağım, zamları en çok savunan Bahçeli’nin gönderdiği kandiller olarak” şeklinde cevap verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki haftalık bir aranın ardından partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle;

“Elektrik faturamı ödemeyeceğim dedim. Niçin dedim? Elektrik faturasını ödeyemeyen vatandaşın acısını benim topluma hissettirmem lazım. O nedenle ödemeyeceğim.

Elektrik faturası için partililer bana sordu, “Biz de mi ödemeyeceğiz?” dediler. “Hayır” dedim. Siz ödeyin.  Ben orada faturasını ödemeyen ailelerin hissettiklerini ve acılarını topluma duyurmak için ödemeyeceğim.

“Vatandaşı inim inim inletiyorsunuz”

Elektrik zamlarını devlet yapmadı diyorlar. Evet AKP yaptı. Ben mi yaptım? Vatandaş mı yaptı? Devleti yöneten AKP yaptı. 5’li çeteye tek kelime dahi etmiyorlar. Zamları yapıyorsunuz. Vatandaşı inim inim inletiyorsunuz.

Zamlara yağmur gibi yağıyor. Kışın ortasında elektriğe yüzde 127 zam yapılır mı? Akıl alacak şey değil. Siz beni donmakla mı korkutuyorsunuz? Sizin feriştahınız gelse beni korkutamaz!

Bahçeli de bugün konuşmuş. Demiş ki “Kılıçdaroğlu’na kandil gönderin.” Göndermişler de. Çok güzel. Onları partinin müzesine koyacağım, zamları en çok savunan Bahçeli’nin gönderdiği kandiller olarak.

Kutuplaştırıcı bütün söylemleri tarihe gömüp kucaklaşmak, birlik ve beraberlik bayrağını şanlı bayrağımız gibi dalgalandırıp, birbirimizle helalleşebileceğimiz bir gün olsun istiyoruz. Bugün ülkemiz ve milletimiz için bir milat olsun istiyoruz.

Türkiye dert küpüne dönmüş durumda. Herkesin derdi var. Herkes şu veya bu şekilde Türkiye’nin dertlerini konuşuyor. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Türkiye’nin sorunlarının çözümünde marka olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

Gazeteci örgütleri geldi, görüşme gerçekleştirdik. Gazeteciler, halkı aydınlatmak için yola çıkıyor. 2021’de 54 gazete kapandı. Son üç yılda 119 gazete kapanmış. Bu sıradan olay değildir. 119 gazetede çalışan medya mensuplarının işsiz kalması demektir

Bizde maalesef medya iktidarı savunuyorsa her türlü imkanın sağlandığı bir organa dönmüş durumda. Gazeteci gazeteciliğin hakkını vermek zorundadır.  Halkı aydınlatmak için yola çıkanlar en büyük sorunu yaşar hale getirdiler.

Gazeteci kalemini satmayan kişidir. Aklını kiralayan kişiye gazeteci denmez. Doğru haberlere erişim engeli geliyor. Gerçek gazeteciler basın kartı almakta zorlanıyorlar.

Gazetecilere sesleniyorum: “Millet İttifakı’nı destekleyeceksiniz” demiyorum. “İttifakı yakından takip etmelisiniz” diyorum. Medyaya nasıl önem verdiğimizi göreceksiniz.

Isparta’ya günlerce elektrik verilmedi. İnsanlar perişan oldu. İki genel başkan yardımcımız ilk günden itibaren Isparta’yı gezdiler. Dört gün sonra bakan oraya helalleşmek için gitti. Senin görevin ne? 21. yüzyılın Türkiye’sinde bunun sorumlusunun olması lazım.

Isparta’da elektrik kesintisinden dolayı bütün vatandaşların tazminat alma hakkı var. Baroya müracaat edip dava açsınlar. Avukat tutamazsanız avukat masrafınızı da karşılayacağız.

Fatura ve hayat pahalılığının bir sorumlusu olması lazım. Kim bu sorumlu? Gerçi bizim “Yeliz” bulmuştu. CHP yüzündenmiş. Allah akıl fikir versin bunlara.

Bizi bir araya getiren vatan sevgisi!

Altı partinin genel başkanları olarak buluştuk. Yan yana gelemez diyorlardı, geldik. Ayrı partileriz ama neden bir araya geldik? Çünkü Türkiye’nin felakete sürüklendiğini, yaşanamaz bir Türkiye ortaya çıktığını altı parti genel başkanı olarak biliyor, görüyoruz.

İyi ki bu ülkede sağlıklı, tutarlı, ülkenin geleceğini düşünen bir muhalefet var. Bizler tüm olumsuz koşullara, iftiralara, hakaretlere rağmen bir araya geldik. Bizi bir araya getiren vatan sevgisi! 28 Şubat günü altı lider yeniden buluşacağız. Demokrasiyi hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.

Paylaşın