James Webb’in Mars’tan Çektiği İlk Fotoğraflar Paylaşıldı

Son olarak 1.350 ışık yılı uzaklıktaki Orion Nebulası’nı görüntüleyen James Webb Uzay Teleskobu, şimdi de Mars’ı görüntüledi: Artık gezegenin bu tam görüntüleri tüm kızılötesi aralığında inanılmaz hassasiyetlerde elde etmek mümkün.

Haber Merkezi / Teleskobun sağladığı görüntüler, Mars’ın doğu yarımküresini iki farklı kızılötesi dalga boyunda gösteriyor. Daha kısa dalga boyu (sağ üstte, üstte) yansıyan güneş ışığının bir sonucu. daha uzun dalga boyu görüntüsü rs yüzeyinden ve atmosferinden yayılan ısının yanı sıra konsantrasyonları hakkında bilgi veriyor.

Mars gibi yakın gezegenleri görüntülemek, çok uzak ve soluk nesneleri algılamak için tasarlanmış bir James Webb için zor bir görev. Kızıl Gezegen’den yansıyan güneş ışığı, teleskobun alıcılarına aşırı yükleme yaptığı için Villanueva ve ekibi, kısa pozlamalar alarak ve yalnızca dedektörlerden gelen ışığın bir kısmını örnekleyerek uyum sağlamaya çalıştı.

Bununla birlikte Webb, gezegenin atmosferine dair yeni verilere ulaşıldığını kaydetti. Teleskobun NIRSpec cihazı tarafından ölçülen verilerde, gezegenin atmosferinde su, karbondioksit ve karbon monoksit izlerini gözler önüne serdi. Bu veriler ayrıca gezegenin tozu, bulutları, kayaları ve daha fazlası hakkında da ipuçları sağlayabilecek.

Maryland’deki NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Geronimo Villanueva, yaptığı açıklamada, James Webb’in Mars üzerinden çalışırken uzak gezegenleri incelemekten daha zor bir iş yaptığını belirtti. Villanueva, “Artık gezegenin bu tam görüntülerini tüm kızılötesi aralığında inanılmaz hassasiyetlerde elde etmek mümkün” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Mars’tan yansıyan güneş ışığı, teleskobun alıcılarına aşırı yükleme yapıyor. Villanueva ve ekibi, görüntüleri kısa pozlamalarla ve yalnızca dedektörlerden gelen ışığın bir kısmını örnekleyerek almaya çalışıyor.

Ekip üyelerinden Sara Faggi, “Görüntüleri açtığımızda ve spektrumları aldığımızda, aslında verileri elde edebilmemiz ve bunların iyi veriler olması heyecan vericiydi” diye konuştu.

Çoğunlukla uzak evreni keşfetmek için tasarlanan James Webb Uzay Teleskobu, Mars’a dair çalışırken milyarlarca kilometre uzaklıktaki gezegenleri kaydetmekten daha zor bir işe imza atıyor. Temmuz 2022 tarihinden beri uzayı izleyen ve evrenden fotoğraflar sunan James Webb, bugüne dek Araba Tekeri Galaksisi, Phantom Galaksisi ve Tarantula Nebulası gibi uzak bölgeleri kaydetti.

James Webb Uzay Teleskobu, Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Kanada Uzay Ajansı (CSA) ve NASA tarafından gönderilmişti. Teleskop, en son 1350 ışık yılı uzaklıktaki Orion Nebulası’nı görüntülemişti. 10 milyar dolarlık maliyetiyle dünyanın en pahalı teleskobu olan James Webb, temmuz ayından bu yana Araba Tekeri Galaksisi, Phantom Galaksisi ve Tarantula Nebulası gibi uzak bölgeleri kaydetti.

Paylaşın

NASA, Jüpiter’in Büyüleyici Görüntüsünü Paylaştı

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan Jüpiter’in daha önce görülmemiş detaylarını içeren yeni bir görüntüsünü yayınladı. NASA, James Webb Uzay Teleskobu’nun Jüpiter’in daha önce hiç olmadığı şekilde auroralarını gösteren görüntüler çektiğini aktardı. 

İnsanlığın şu ana kadar geliştirdiği en büyük ve güçlü uzay teleskobu olan James Webb Uzay Teleskobu, uzayın derinliklerinden çektiği fotoğraflarla Dünya’ya benzersiz görüntüler sunmaya ve evrenin yapısına ilişkin bilgiler aktarmaya devam ediyor.

NASA’dan yapılan açıklamada, James Webb Uzay Teleskobu’nun Jüpiter’in daha önce hiç olmadığı şekilde auroralarını gösteren görüntülerini çektiği aktarıldı. 27 Temmuz 2022’de kaydedilen görüntüde, gaz devinin Dünya gezegenini yutacak büyüklükte olan büyük kırmızı lekesi ve gezegenin auroları görülüyor.

Büyük bir gaz devi olan Jüpiter’in auroraları, gezegenin kuzey ve güney kutuplarının ötesine uzanıyor. Gökyüzünde dönen ışık desenleri olan auroralar güneşten gelen yüklü parçacıkların bir gezegenin atmosferi ile manyetik alanının etkileşime girdiğinde oluşuyor.

Jüpiter’in görüntülerini değerlendiren California Üniversitesi’nden astronom Imke de Pater, “Dürüst olmak gerekirse, gerçekten bu kadar iyi olmasını beklemiyorduk” dedi.

James Webb Uzay Teleskobu

Kızılötesi astronomiye yönelik bir uzay teleskobu olan James Webb, şu ana kadar uzaya gönderilmiş en güçlü teleskoptur. Hubble Uzay Teleskobu’nun kısmen ardılı olacak şekilde planlanan James Webb, NASA öncülüğünde ve ESA ile CSA’nın desteğiyle geliştirilmiştir. Aralık 2021’de fırlatılmış ve Ocak 2022’de yörüngesine girmiştir.

Adını 2002’de NASA’nın Apollo programından sorumlu müdürü olan James E. Webb’ten alan JWST, 6,5 metre genişliğinde altın kaplama bir aynayla donatılan kızılaltı bir teleskoptur. Bu ayna, 13.5 milyar ışık yılı uzağı, yani evrenin ilk yıldızlarının oluştuğu zamanı görmesini olanaklı kılmaktadır.

JWST, NASA’nın başkanlığında 15 farklı devletin, Avrupa Uzay Ajansı ve Kanada Uzay Ajansı’nın ortak yürüttüğü bir projedir. Kızılötesi ışığı gözlemlemek için ayarlanmış olan 6,5 metrelik bu teleskop, Dünya’dan neredeyse 1,5 milyon kilometre uzaklıkta yörüngeye yerleştirilmiştir. Bu uzaklık, Dünya ile Ay arasındaki uzaklığın dört katı kadardır.

Paylaşın

Mikrometeroitler, James Webb’e ‘Önemli Zarar’ Verdi

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, James Webb Uzay Teleskobu’na çarpan bir meteoroidin panellerinden birinde “önemli ölçüde düzeltilemez” hasara neden olduğunu bildirdi.

Dünyadan 1.5 milyon km uzakta L2 yörüngesinde bulunan teleskop geçtiğimiz aralık ayında fırlatıldı ve kısa süre önce kozmosun bugüne kadarki “en derin” ve en ayrıntılı fotoğrafını çekti. En son olarak da şimdiye kadar görülebilmiş olan 13.5 milyar yaşındaki en eski galaksiyi tespit etti. Bununla birlikte bir dizi yeni gözlem yayınladı.

Herhangi bir uzay aracı gibi, mikrometeoroidlerle karşılaştı ve sensörleri, birincil ayna segmentlerinde altı deformasyon tespit etti. NASA, “Her mikrometeoroid, etkilenen ayna segmentinin dalga cephesinde bozulmaya neden oldu” dedi.

Biri hariç diğer bozukluklar düzeltilebilir

Geçen hafta yayınlanan bir görevlendirme belgesine göre, görüntüdeki bozulmalardan bazıları, NASA’nın her bir panelin topladığı verilere uyguladığı matematik formüllerinde ayarlamalar yapılarak düzeltilebilir.

Bununla birlikte, 22 ve 24 Mayıs arasında meydana gelen bir çarpışma, daha büyük bir mikrometeoroidden kaynaklandı ve belgeye göre C3 segmentinde “önemli ölçüde düzeltilemez değişiklik” ile sonuçlandı.

Neyse ki, bu değişiklik teleskopun bir bütün olarak nasıl çalıştığı üzerinde önemli sayılacak ölçüde etkili değil. NASA, Webb’in performansının beklentileri aşmaya devam ettiğini söyledi.

Birkaç yılda bir olabileceği düşünülüyor

Bununla birlikte, gelecekte daha büyük mikrometeoroidlerin yaratacağı etki konusunda bazı endişeler oluştu. Açıklamada “Mayıs 2022’nin C3 segmentine ulaşmasının nadir görülen bir olay olup olmadığı henüz belli değil” denildi.

NASA ekibi, bunun “istatistiksel olarak sadece birkaç yılda bir meydana gelebilecek yüksek kinetik enerjili bir mikrometeoroid tarafından şanssız bir erken vuruş” olduğunu ileri sürüyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Uzaktaki Bir Kara Deliğe Benzersiz Bakış

Uzak bir kara deliğin etrafında dönen maddenin yapısını ve bileşenlerini takip etmek için toz katmanları arasından gök cismini gözleyen James Webb Uzay Teleskobu, bu devasa nesnenin emsalsiz görüntüsünü bilim insanlarına sundu.

NASA ve ortak ajanslar, Webb’in tam renkli ilk 5 fotoğrafından ilki olan Stephan Beşlisi görüntüsünü 12 Temmuz’da yayımlamıştı. Webb ise kısa zaman önce, yakın kızılötesi spektrometresini, diğer deyişle NIRSpec cihazını, görüntünün en üstünde görünen galaksinin kalbindeki süper kütleli kara deliğe yönelmişti. Resimdeki 5 galaksi de birbirine yakın gibi görünse de gerçekte 5. galaksi dünyaya en yakın olanı.

Spektrometreler ışığı bileşen dalga boylarına ayırıyor ve farklı elementler ışığı bilinen dalga boylarında soğurduğu için, ortaya çıkan spektrum bilim insanlarının ışık yayan malzemenin kimyasal yapısını veya ışık geçişlerini tanımlamasını sağlıyor. NIRSpec kızılötesi bir spektrometre olması sebebiyle süper kütleli bir kara delikten, yıldız tozuna gömülmüş olmasına rağmen spektrum toplayabildi.

Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Twitter’daki bir illüstrasyon ve gönderi dizisinde açıkladığı üzere elde edilen sonuç, Webb’in süper kütleli kara deliği daha önce hiç gözlemlenmemiş dalga boylarında görüntülemesi oldu ki bu da atomik hidrojen, moleküler hidrojen veya birbirine bağlı iki hidrojen atomuna ve kara deliği çevreleyen gazda elektrik yüklü demir iyonlarına işaret etti.

Birlikte ele alındığında, NIRSpec’in bu elementleri analizi, bilim insanlarının yutulmak üzere kara deliğe akan gazın yapısı ve kara deliğin etrafında dönen gazla tozun yoğun biçimde sıkıştırılmasıyla ortaya çıkan güçlü radyasyon jetlerinin attığı gaz akışlarını haritalamasına imkan tanıdı.

Bilim insanları, uzak nesnelerin kimyasal bileşenlerini ve yapılarının anlaşılmasını sağlayan güçlü bir araç olan NIRSpec’i sadece kara delikleri değil aynı zamanda yıldızları, galaksileri ve gezegenleri çalışmak için de kullanacak. İlk 5 Webb fotoğrafının bir diğeri, NIRSpec’le kaydedilen Wasp-96b ötegezegenin spektrumu da kamuoyuyla paylaşıldı.

NIRSpec, bir dizi Avrupalı şirket tarafından ESA için inşa edilmişti. ESA ise, NASA ve Kanada Uzay Ajansı’yla birlikte Webb Teleskobu’nu inşa eden üç ortak ajanstan biri. 20 yılı aşan geliştirme, 10 milyar dolar (yaklaşık 177 milyar TL) harcama, aylarca süren konuşlandırma ve kalibrasyon sonrası Webb şimdi neredeyse sürekli bilim için çalışıyor. Öyle ki yeni fotoğrafların ve keşiflerin elde edilmesinin daha önce görülmemiş hızda gerçekleşmesi muhtemel.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

James Webb’in Jüpiter Görüntüsü Bilim Dünyasını Büyüledi

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), James Webb Uzay Teleskobu’nun kendi Güneş Sistemi’mizden çektiği ilk fotoğraflar olan ve gaz devi Jüpiter’in kızılötesi ışıkta parladığı görüntüleri yayımladı.

Görsellerde Jüpiter’in uyduları Europa, Thebe ve Metis de görülebiliyor. Perşembe akşamı bir NASA blogunda yayımlanan fotoğraflar, uzay ajansının kamuoyuyla salı günü paylaştığı uzak galaksi ve bulutsuların 5 görseli kadar yüksek çözünürlüklü değil.

Doğrusu Jüpiter’in görüntüleri, operatörlerin her şeyin düzgün çalıştığından emin olmak için teleskobu farklı nesnelere doğrulttuğu bahar döneminde, Webb’in kabul aşamasında toplanan verilerden geliyor.

Yine de bu fotoğraflar Webb’in sadece uzak galaksileri değil, kendi kozmik arka bahçemizdeki gezegenleri de inceleyerek takip edebileceği geniş yelpazedeki keşiflerin bir göstergesi. Ve görseller Jüpiter’in resmi bilimsel gözlemlerinden önce gelmesine rağmen, bilim insanları görüntünün netlik ve çözünürlük açısından çarpıcı olduğunu söyledi.

 

Baltimore’daki Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden bir bilim adamı olan Bryan Holler yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Geçen gün yayınlanan derin alan görüntüleri ile birleştiğinde, Jüpiter’in bu görüntüleri, Webb’in en silik, en uzak gözlemlenebilir galaksilerden çıplak gözle görebileceğiniz kendi kozmik arka bahçemizdeki gezegenlere kadar her yerde kullanabileceğimiz bir entrüman olduğunu gösteriyor.”

NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde Webb’in gezegen biliminden sorumlu yardımcı proje araştırmacısı Stefanie Milam yaptığı açıklamada, “Her şeyi bu kadar net gördüğümüze ve ne kadar parlak olduklarına inanamadım” dedi.

Güneş sistemimizdeki bu tür nesneleri gözlemlemek için sahip olduğumuz kabiliyeti ve fırsatı düşünmek gerçekten heyecan verici.

Webb’in onay aşamasına ilişkin verilerin yanı sıra salı günü kamuoyuyla paylaşılan çarpıcı ilk görüntülere dair veriler, daha fazla araştırma için Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü Mikulski Uzay Teleskopları Arşivi’nde yayımlanıyor.

Fakat bilim insanlarının bu yaz, Webb’in resmi bilim gözlemlerinin ilk döngüsü başlayana kadar uzun süre beklemesine gerek kalmayacak. Bu program, Jüpiter, Uranüs, asteroitler ve Mars’ın yanı sıra evrendeki en uzak galaksilerin gözlemlerini de içerecek.

Uzay keşfinin geleceği

Webb Teleskobu, 30 yılı aşkın süredir yaklaşık 20 bin mühendis, astronom ve teknisyenin ortak çabalarının bir sonucu. NASA, Avrupa Uzay Ajansı ve Kanada Uzay Ajansı arasında ortaklaşa yürütülen milyarlarca dolarlık bir proje. Amacı ise evrenin kökenlerini bulmak.

Paylaşın

James Webb, Evrenin En Derin Ve Net Fotoğrafını Çekti

James Webb Uzay Teleskobu’nun ilk tamamen renkli fotoğrafı yayımlandı. Dünyaya milyarlarca ışık yılı uzaklıkta olan galaksileri de içeren fotoğraf, evrenin bugüne kadar çekilmiş en derin, en detaylı fotoğrafı.

Teleskobun çektiği tamamı renkli fotoğraflar bugün ilerleyen saatlerde NASA tarafından yayımlanacak ama ilk fotoğraf, Beyaz Saray’da Başkan Joe Biden’a verilen bir bilgilendirme sırasında Biden’a gösterildi. Ardından da internet ortamında paylaşıldı.

Biden, görüntünün paylaşılması sonrası “Bu fotoğraflar tüm dünyaya Amerika’nın büyük işler başarabileceğini hatırlatacak. Amerikan halkına ve özellikle çocuklarımıza da, kapasitemizin üzerinde hiçbir şey olmadığını hatırlatacak” ifadelerini kullandı:

“Daha önce hiç kimsenin görmediği imkanları görebiliyoruz; daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere gidebiliyoruz.”

10 milyar dolarlık James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 25 Aralık 2021’de uzaya fırlatılmış; ünlü Hubble Uzay Teleskobu’nun yerini alacağı söylenmişti.

Uzayda çeşitli incelemeler yapması planlanan teleskobun iki önemli hedefi de var: Biri 13,5 milyar yıl önce Evren’in bilinen ilk yıldızlarının fotoğrafını çekmek; diğeri de dünyaya çok uzak mesafedeki gezegenlerin yaşanabilir olup olmadığına bakmak.

Biden’la ve ardından kamuoyuyla paylaşılan fotoğraf; James Webb’in ilk hedefini gerçekleştirebildiğini gösterdi.

Fotoğrafta görülen aslında Southern Hemisphere bölgesinde birden çok galaksinin toplandığı, Volans takımyıldızını gösteren bir alan. Buraya verilen isim SMACS 0723.

Galaksi topluluğu aslında Dünya’ya çok da uzak değil; sadece 4,6 milyar ışık yılı uzakta. Ancak bu birçok galaksinin bir araya geldiği yerde, aslında çok çok daha uzakta olan cisimlerin ışıkları da büyütülmüş şekilde görülebiliyor.

Bu da zoom lensinin uzay teleskoplarındaki astronomik karşılığı olan ‘yerçekimi etkisi’yle mümkün olabiliyor.

6,5 metrelik altın aynalı ve süper-hassas kızılötesi araçlarıyla Webb, Büyük Patlama’dan (Big Bang) yaklaşık 600 milyon yıl sonrasına kadar var olan galaksilerin bozulmuş şekillerini de fotoğraflamayı başardı. (Evren’in 13,8 milyar yaşında olduğu biliniyor)

Daha da önemlisi; bilim insanları Webb’in elde ettiği verilerin kalitesine bakarak aslında teleskobun, bu fotoğrafta görülen cisimlerden çok daha ilerisini de görebildiğini söylüyor.

Yani bu fotoğrafın bugüne kadar çekilmiş en derin Evren fotoğrafı olduğunu söylemek mümkün.

NASA’dan Bill Nelson, “Işık, saniyede 186.000 mil hızla ilerliyor. Ve şu küçük benekler halinde gördüğünüz ışıklardan biri 13 milyar yıldır seyahat ediyor” açıklaması yaptı:

“Aslında çok daha geriye gidiyoruz çünkü bu daha sadece ilk fotoğraf. 13,5 milyar yıl kadar geriye gidebiliyor. Evren’in 13,8 milyar yaşında olduğunu bildiğimize göre; bu fotoğraflar sizi neredeyse her şeyin başlangıcına götürüyor.”

Hubble, haftalarca uzayda kalarak buna benzer bir sonuç elde etmeye çalışmıştı. Webb ise bu derinlikteki cisimlerin görüntülerine ulaşmak için sadece 12 buçuk saatlik bir gözlem yaptı.

Salı günü ilerleyen saatlerde NASA ve uluslararası ortakları olan Kanada ve Avrupa Uzay Ajansları, Webb’den gelen diğer renkli görselleri de paylaşacak.

Böylece Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerle ilgili de daha detaylı bilgi edinilebilecek.

Webb, Dünya’dan yaklaşık 1.000 ışık yılı uzaktaki dev bir gezegen olan WASP-96 b’yi de analiz etti. Paylaşılacak bilgiler, bu gezegenin atmosferi hakkında bize bir fikir verecek.

WASP-96 b, kendisine ışık sağlayan hayat kaynağı olan yıldızın yörüngesinde çok çok yakın şekilde dönüyor. Bir gün Webb’in tıpkı Dünya gibi hayat kaynağı olan gezegene daha uzak olan ve insan için yaşam kaynağı olabilecek gazlara sahip atmosferi olan bir gezegeni tespit edeceği umuluyor.

NASA’daki bilim insanları, Webb’in hedeflerini kesinlikle gerçekleştirebileceğine inanıyor.

Henüz kamuoyuyla paylaşılmamış görüntülerle ilgili yorum yapan Dr. Amber Straughn, “İlk fotoğrafları gördüm, muhteşemler” dedi:

“Sadece görüntü olarak bile muhteşemler. Bilimin detaylarının arkasında saklı ipuçlarıyla yapabileceklerimizi görmek ise beni çok heyecanlandırıyor.”

Webb projesinin programında çalışan bilim insanlarından Dr. Eric Smith de, halkın yeni telekobun önemini şimdiden anladığını düşünüyor:

“Webb’in tasarımı ve görünümü, bence halkın bu göreve bu kadar hayran kalmasının arkasında yatan asıl nedenler. Gelecekten bir uzay gemisine benziyor”

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın