Avrupa Merkez Bankası (AMB) Faizleri Sabit Tuttu!

Faiz kararını bugün kamuoyuna açıklayan Avrupa Merkez Bankası (AMB), Banka, arka arkaya on faiz artışının ardından faizleri sabit tutma kararı aldı. AMB’den yapılan açıklamada refinansman faizinin yüzde 4,50’de, mevduat faizinin yüzde 4’te, marjinal fonlama faizinin de yüzde 4,75’te bırakıldığı kaydedildi.

Enflasyonun “daha uzun süre yüksek seviyede seyretmesi” beklentisinde olunduğunu açıklayan AMB, faiz kararına gerekçe olarak fiyat artışlarındaki belirgin gerilemeyi gösterdi.

Euro Bölgesi’nde Eylül ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 4,3 seviyesine gerilemişti. AMB, yıl sonu için ise yüzde 5,6 enflasyon tahmininde bulundu. Banka, yakın bir dönemde yüzde 2’lik enflasyon hedefine dönülmesi için “kararlı” olunduğunu açıkladı.

Reuters’in anketine katılan ekonomistler, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB), 2024 yılının ortalarına kadar faiz oranlarını sabit tutacağı tahmininde bulunuyor.

AMB’den yapılan açıklamada, Banka’nın 3 temel politika faizini sabit bırakma kararı aldığı, refinansman faizinin yüzde 4,50’de, mevduat faizinin yüzde 4’de, marjinal fonlama faizini de yüzde 4,75’de bıraktığı kaydedildi.

Enflasyonun hala “çok uzun süre çok yüksek” kalmasının beklendiği ve Euro Bölgesi içinde fiyat baskılarının güçlü olmaya devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Aynı zamanda, güçlü baz etkileri de dahil olmak üzere, Eylül’de enflasyon belirgin bir şekilde düştü ve enflasyonun temelini oluşturan çoğu ölçüt gevşemeye devam etti. Bankanın geçmişte yaptığı faiz artışları, finansman koşullarına güçlü şekilde yansımaya devam ediyor. Bu durum talebi giderek azaltmakta ve enflasyonu düşürmeye yardımcı olmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, AMB’nin enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedefine yönelik kararlılığı anımsatıldı. Bankanın uygun kısıtlama seviyesi ve süresini belirlemede verilere dayalı bir yaklaşım izlemeye devam edeceği aktarılan açıklamada, “Temel faiz oranlarının yeterince uzun bir süre korunduğunda, enflasyonu yüzde 2’ye düşürme hedefine önemli bir katkıda bulunacak seviyede olduğu düşünülmektedir. Gelecekteki kararlar, politika faiz oranlarının gerekli olduğu sürece yeterince kısıtlayıcı seviyede belirlenmesini sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, AMB’nin Varlık Alım Programı’ndaki (APP) portföy büyüklüğünün anapara ödemelerinin yeniden yapılmadığı için küçülmeye devam ettiği, Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nda (PEPP) ise anapara ödemelerinin en azından 2024 sonuna kadar devam edeceği ancak para politikasının amaçlarını sekteye uğratmamasına dikkat edileceği bildirildi.

“Bazen eylemsizlik eylemdir”

AMB Başkanı Christine Lagarde’ın Atina’da düzenlenen para politikası toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında “Mevcut duruma ilişkin herkesin hemfikir olduğu bir değerlendirme vardı, Aldığımız para politikası kararı, son 15 aydaki 10 farklı artışın ardından ‘bekleme’ olarak kaldı. Bazen eylemsizlik eylemdir,” ifadelerini kullandı.

Artık daha fazla artış olmaz diyemeyeceğini vurgulayan Lagarde “Biz verilere bağımlıyız ve enflasyon görünümü, enflasyonun temel durumu ve faiz oranlarımızın para politikası aktarım gücünü yeterince sağlayıp sağlamadığı konusunda üç kriter temelinde değerlendirme yapacağız,” dedi.

Yüzde 2’lik enflasyon hedefine henüz varamadıklarını belirten Lagarde “Enflasyonu yüzde 2’ye döndürmek için kullanabileceğimiz en iyi araç faiz oranlarıdır. Şunu belirtmek isterim ki, tutuyor olmamız bir daha asla faiz artırımı yapmayacağımız anlamına gelmiyor,” ifadelerini kullandı.

Euro Bölgesi merkez bankaları arasında para politikalarından kaynaklı potansiyel kayıplarla ilgili sorulan bir soru üzerine Lagard “Herkese uyacak tek bir kalıp yok. Bildiğim şey şu ki, Euro sistemi ve AMB olarak tek bir misyonumuz var, o da fiyat istikrarı. Ve bizim kâr göstermek ya da zararları karşılamak gibi bir amacımız yok ve enflasyonu yeniden normal seviyeye getirmek için kararlarımızı para politikası amaçları yerine kâr/zarar hesaplarımıza göre yönlendirmek aslında yanlış olurdu,” yanıtını verdi.

Faiz artırımlarını artırmaya ara vermiş olduklarını ama bunun hemen indirmeye başlayacakları anlamına gelmediğini belirten Lagarde “Faiz indirimi konusunu tartışmak bile çok erken,” sözlerini kullandı.

Lagarde “Uzun vadeli enflasyon beklentilerine ilişkin ölçümler çoğunlukla yüzde 2 civarında seyrediyor. Bununla birlikte bazı göstergeler hâlâ yüksek durumda ve yakından takip edilmesi gerekiyor,” dedi.

Ekonominin bu yılın geri kalanında zayıf kalmasını beklediklerini belirten Lagarde enflasyon düştükçe, hanehalkı reel gelirleri toparlandıkça ve Euro Bölgesi ihracatına olan talep arttıkça ekonominin önümüzdeki yıllarda güçlenmesi gerektiğini söyledi.

Paylaşın

Merkez Bankası Faizi Yüzde 35’e Yükseltti: Erdoğan İçin Tahammülü Zor Bir Oran

Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 500 baz puan artırarak, yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltti. 

Haber Merkezi / TCMB yeni yönetimi altında böylece beşinci faiz artışı gerçekleşmiş oldu. Hafize Gaye Erkan, göreve başladığında politika faizi yüzde 8,5 düzeyindeydi.

Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan’ın Haziran ayında başkanlığa atanması sonrasında faiz indirimi sürecine son vererek, son 4 PPK toplantısında politika faizini sürekli olarak artırdı.

Ekonomistler, Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin sosyal medyadan değerlendirmede bulundu. Ekonomistler şu yorumları yaptı:

Mahfi Eğilmez: TCMB faizi 5 puan artırarak yüzde 35’e yükseltti. İlke olarak irrasyonellikten rasyonelliğe geçişte faizin böyle tedrici artırılması doğru ama beklentilerin olumlu yönde gelişmesi için bu kararın yapısal reformlarla desteklenmesi lazım.

Atilla Yeşilada: TCMB çaktı 500 puanı. Cesur bir hamle, dövize fren, Borsa’ya destek derim.

Ibrahim M. Turhan: Para Politikası Kurulu doğru adımı attı. Merkez Bankası yönetimini içtenlikle kutluyorum. Para politikası duruşunun bir bütün olarak değerlendirildiğinde yeteri kadar sıkı olduğunu düşünüyorum. Ekonomi politikası mevcut koşullar altında olması gereken çizgide sürüyor.

Murat Muratoğlu: Merkez Bankası 500 baz puan faiz artırdı… Yüzde 35’e çıkardı ama… Bu düne kadar yeterli bir orandı… Ne kadar kabadayılık o kadar faiz… Bunu hesaplamadı mı?

Nesrin Nas: Yüzde 35, enflasyonu düşünürsek yeterli olmayabilir ama Erdoğan için tahammülü zor bir oran.

Hayri Kozanoğlu: TCMB enflasyon ile ekonomik durgunluk arasında sıkışmıştı. 500 puanlık artışla tercihini ekonomide durgunluktan yana yaptı. Metinden 2 Kasım Enflasyon Raporu’nda 2024 yılı %33 enflasyon hedefinin korunacağı anlaşılıyor. Özellikle KK ve bireysel kredi faizleri can yakacak.

İris Cibre: “Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir”. Bu cümle sıkıntılı; Seçici kredi deyip para aktarım mekanizmasını güçlendiremezsin… Dolarizasyon ise, 2 ayda 63.3% e geriledi (5 puan). İlave adımlar demek yeni makro ihtiyati tedbir mi demek?

Öte yandan Reuters ve Anadolu Ajansı’nın anketine katılan ekonomistler, faizin bu ay da artacağı yönünde tahminlerde bulunmuştu. Reuters anketine katılan 20 ekonomistin tamamının tahmini faizin artırılacağı yönünde olmuştu.

Dört ekonomist 250 baz puan, bir ekonomist 300 baz puan, 15 ekonomist ise 500 baz puan artış öngörmüştü. AA’nın anketine katılan 19 ekonomistin beklentilerinin medyanı 500 baz puan artırım yönünde gerçekleşmişti.

Anket sonuçlarına göre, 250 ila 500 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 32,50 ile yüzde 35 arasına yer almıştı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 40 olmuştu.

Paylaşın

Merkez Bankası (TCMB) Politika Faizini Yüzde 35’e Yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), faiz artırım eğilimini sürdürerek politika faizini yüzde 35’e yükseltti. 500 baz puanlık faiz artırımı, yüzde 35 seviyesindeki piyasa beklentileriyle paralel gerçekleşti.

Haber Merkezi / Reuters ve Anadolu Ajansı’nın anketine katılan ekonomistler, faizin bu ay da artacağı yönünde tahminlerde bulunmuştu. Reuters anketine katılan 20 ekonomistin tamamının tahmini faizin artırılacağı yönünde olmuştu.

Dört ekonomist 250 baz puan, bir ekonomist 300 baz puan, 15 ekonomist ise 500 baz puan artış öngörmüştü. AA’nın anketine katılan 19 ekonomistin beklentilerinin medyanı 500 baz puan artırım yönünde gerçekleşmişti.

Anket sonuçlarına göre, 250 ila 500 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 32,50 ile yüzde 35 arasına yer almıştı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 40 olmuştu.

Kurul toplantısından sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir” denildi.

Enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleştiğine vurgu yapılan açıklamada, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamladığı belirtilerek, yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam ettiği kaydedildi.

“Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.”

PPK’nın enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeleri yakından takip edeceği belirtilen açıklamada, “Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” denildi.

Paylaşın

Deutsche Bank, Merkez Bankası İçin ‘Yüzde 40 Faiz’ Beklentisini Öne Çekti

Dünyanın en büyük bankaları arasında yer alan Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekti. Banka, daha önce, yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Deutsche Bank ekonomistleri Yigit Onay ve Christian Wietoska, artan jeopolitik riskler ve bu risklerin Türkiye’nin enflasyon ve ödemeler dengesi dinamikleri üzerindeki olası etkilerini gözeterek, para politikası görünümüne ilişkin öngörülerini güncellediklerini ve artık Kasım ve Aralık aylarında TCMB’den 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini belirttiler.

BloombergHT’de yer alan habere göre, ekonomistler gelecek haftaki Para Politikası Kurulu toplantısında TCMB’den 500 baz puanlık faiz artışı bekliyor. Ekonomistler, faiz artışlarının bir haftalık repo faizinin %40’a ulaşmasıyla son bulacağı görüşlerini korumakla beraber, bu seviyeye önceki tahminlerine göre daha erken şekilde, yıl sonunda ulaşılacağını düşünüyor.

Kurum daha önce yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Notta, böyle bir politikanın, “Enflasyon beklentilerini kontrol altına alma, Merkez Bankası’nın ekonomiyi sürdürülebilir bir patikaya sokma ve kredibilitesini güçlendirme hedefleriyle daha uyumlu olacağı” ifade edildi.

Fitch Ratings’ten Türk bankaları için iyimser öngörü

Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngördü.

Kredi derecelendirme kuruluşu yılın ikinci yarısında KKM’deki kademeli azalışlara bağlı olarak Döviz mevduat paylarında ciddi bir yükseliş beklemiyor. Raporda, “CET1 rasyoları genel olarak yeterli kalmayı sürdürüyor” değerlendirmesi yapıldı.

Fitch 2023 2. çeyrekte regülasyonların bankacılık kredi büyümesini etkilediğini belirterek yılın ikinci yarısında bu büyümenin düşük kalmaya devam edeceğini öngördü. Fitch’in Datawatch raporu Türk bankacılık sektörü aktiflerinin yüzde 83’ünü temsil eden 13 bankayı kapsıyor.

Paylaşın

Merkez Bankası, Reeskont Faizleri Yukarı Çekti

Merkez Bankası (TCMB), reeskont faiz oranlarını yukarı çekti. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 30,75 oldu.

Avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 31,75 olarak tespit edildi. Reeskont; iskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan kıymetlerin, bir bedel karşılığında yeniden el değiştirmesini (reiskonto) ifade ediyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranları ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranlarıyla ilgili değişikliğe gitti.

Reeskont ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranlarının Tespiti tebliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 30,75 oldu. Avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 31,75 olarak tespit edildi.

Reeskont; iskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan kıymetlerin, bir bedel karşılığında yeniden el değiştirmesini (reiskonto) ifade ediyor.

Merkez Bankası, bankacılık kesiminin geçici likidite ihtiyaçlarının karşılanması için, bankalar tarafından verilecek ticari senet ve vesikaları reeskonta kabul edebiliyor. Türkiye’de reeskont işlemindeki tüm koşul ve kurallar, Merkez Bankası tarafından belirlenir.

Bu işlemler için Merkez Bankası tarafından uygulanan faize “reeskont faiz oranı” adı veriliyor. Merkez Bankası reeskonta kabul edebileceği senetler karşılığında avans da verebiliyor.

Avans için teminat olarak alınan bu senetler; ticari senet ve belgeler, devlet tahvilleri ve Borsada kayıtlı tahviller.

Merkez Bankası en son 1 Eylül tarihinde reeskont faiz oranlarında değişikliğe gitmiş, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranını yıllık yüzde 25,75’e, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranını ise yıllık yüzde 26,75’e çıkarmıştı.

(Kaynak: BloombergHT)

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Faiz Kararı Sonrası Tek Cümlelik Yorum

Merkez Bankası’nın 500 baz puan artışla faizi yüzde 30’a çekmesi sonrası Türkçe ve İngilizce mesaj yayımlayan Bakan Şimşek “Attaining price stability is our priority (Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz)” dedi. 

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), üst üste dördüncü kez faiz yükseltti. Ağustos ayında faizi yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkaran Merkez, eylülde faizi 500 baz puan artırdı.

Faiz kararına ilişkin değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Türkçe ve İngilizce yaptığı paylaşımda, “Attaining price stability is our priority (Fiyat istikrarı en büyük önceliğimiz)” dedi.

Merkez’den parasal sıkılaştırma sürecinin devamı vurgusu

Öte yandan Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, Kurul’un “dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına” verdiği vurgulandı.

Enflasyonun Temmuz ve Ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilen açıklamada, “Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır” denildi. Bu unsurların enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahminlerin üzerinde olacağına işaret edildi. Merkez Bankası, Temmuz ayında 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltmiş, 2024 yıl sonu tahminini ise yüzde 33 olarak güncellemişti.

“Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir” denilen açıklamada, Para Politikası Kurulu “parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır” ifadesine yer verildi.

Faiz indirme sürecine 27 ay sonra son verilmişti

Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan’ın göreve atanması sonrası faiz indirimi sürecine 27 ay sonra son vermiş, son 3 PPK toplantısında politika faizini yüzde 16,5 artırmıştı.

Politika faizi, Haziran ayında 650 baz puan artışla yüzde 15’e, Temmuz ayında ise 250 baz puan artışla yüzde 17,50’ye yükseltmişti. 24 Ağustos’ta yapılan toplantıda ise politika faizi, piyasa beklentilerinin üzerinde 750 baz puanlık artışla yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkartılmıştı.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın 19 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette 500 baz puan artış beklentisi öne çıkmıştı. Anket sonuçlarına göre, 250 ile 600 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 27,50 ile yüzde 31, yıl sonu politika faizi beklentileri ise yüzde 35 ile 45 arasında yer alıyordu.

Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36 olmuştu. Reuters anketine katılan 16 ekonomist de Merkez Bankası’ndan 500 baz puanlık artış bekliyordu. Tahminler yüzde 27,5 ile yüzde 31 bandında yer alıyordu.

Bloomberg HT’nin anketine katılan 19 kurumun medyan beklentisi de, politika faizinin bugün 500 baz puan artırılarak yüzde 30’a yükseltilmesi yönündeydi. Eylül ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 30, minimum beklenti ise yüzde 27,5 olmuştu.

Ankette 2023 yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 35 seviyesinde gerçekleşmişti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti ise yüzde 30 olmuştu.

Paylaşın

Ekonomistlerden Faiz Yorumu: Önden Yüklemeli 10 Puan Artışa Belli Ki İzin Çıkmadı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 25’ten yüzde 30 düzeyine yükseltti. Ekonomistler faiz kararı sonrası değerlendirmelerde bulundu.

Mustafa sönmez, “Önden yüklemeli 10 puan artışa belli ki izin çıkmadı, ne işe yarayacağı belirsiz 5 puanda kaldılar” ifadelerini kullanırken, Özgür Demirtaş ise, “Merkez Bankasını kararından ötürü tebrik ederim. Bu kararların devamını dilerim. Ayrıca ilk dakikalarda Dövize sert müdahale yapmadıkları için de tebrik ederim… Daha çok yolumuz var.” dedi.

Atilla Yeşilada da, “İnanmamıştım, yanılmışım. TCMB çaktı 500 puanı” ifadelerini kullandı. Diğer ekonomistlerin değerlendirmeleri ise şöyle:

Nesrin Nas: “MB, politika faizini piyasa beklentisine uygun 500 puan artırdı. Faiz yüzde 30. Bundan sonraki seviye muhtemelen 2024 enflasyon beklentisi ile uyumlu olacak gibi görünüyor. 2024 beklentisi yüzde 33 idi. Enflasyonun sebebi belli. Bir kişinin seçim kazanmak için ‘nas’ diyerek akla ziyan politikalarda ısrar etmesi. Şimdi sanki enflasyonun sebebi vatandaşmış, şahsım değilmiş gibi, enflasyonun bedeli vatandaşın sırtına yükleniyor. Enflasyon artarken de bedelini halk ödüyor, düşerken de…”

Mahfi Eğilmez: “Belirsizlik bir ekonomi için en büyük sıkıntı, karar alıcılar için en büyük sorundur. Belirsizlik büyüdükçe riskler artar, kurlar, maliyetler ve sonuçta da enflasyon yükselir.”

Alaattin Aktaş: Politika faizi artışı 5 puan. PPK açıklamasından: “Ücret ve kur artışı ile vergi kaynaklı maliyet artışı enflasyona önemli ölçüde yansıdı. Bu yüzden aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş başlayacak.” Bugünkü yazımda aynı görüşü dile getirdim: “Eylül enflasyonu %5’i aşmayabilir.”

Tunç Şatıroğlu: “Politika faizi yüzde 30 oldu. 19’u beğenmeyenleri piste alalım. O kadar vergi artış olduğunu hepimiz gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Enflasyon deden öngörülenin üzerine çıkmış acaba?”

Arda Tunca: Sabahki yorumum geçerlidir. Böyle merkez bankacılığı olmaz. Artan faiz, piyasayı yönlendirmekten uzak, parasal istikrarı sağlamaya uzanamayacak kadar da ayrıca uzak. Toplum, faiz artıyor ama enflasyon da artıyor lafıyla kandırılmasın. Siyasi baskının amacı da bu imaj olsa gerek.

Bugünun faiz kararı piyasayı yakalayacak düzeyde olmazsa, yine bir fiyaskodur. Mevduat oranları %40 ve üzerindeyken, kredi firyatlamaları %40-45 aralığındayken, arkadan gelen @Merkez_Bankasi piyasayı yönlendiremez. Fiyatları piyasa kendisi belirliyor. Politika faizi etkisiz.”

İris Cibre: “PPK Tahmin aralıklarına bak hele pas ile 1000 bps arası Trajikomik… Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. TCMB CDS 10 BPS birden düşerek 385 e tekrar geriledi. Kur salınıma bırakılmış görünüyor bu da çok doğru hareket. Bu karar ve kararlılık kur talebini baskılayacaktır, dolayısıyla müdahale ihtiyacı da düşecektir MB’nin 2 gün önce üzerinde durduğum konuda doğru hareket ediyor olması da mutluluk verici.”

Fatih Özatay: TCMB faizi %30’a yükseltti. 2024 sonu enflasyon tahminine uygun faiz düzeyinin oldukça uzağında bu düzey. Kademeli faiz artırımı ile önemli bir risk almış oluyor. Sonuç: Önümüzdeki maçlara bakacağız…

Uğur Gürses: Rahvan para politikası…’Enflasyon önden koşsun, ben yetişirim’ diyen merkez bankası… TL’yi başkaları mı cazip kılacak? Aralık sonuna kadar kendi tahmini % 14 ilave artış (yıllık % 41) faizini ise % 30’a çekebiliyor.

Hakan Kara: TCMB’den net bir iletişimle, doğru yönde atılmış bir adım. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Merkez’den parasal sıkılaştırma sürecinin devamı vurgusu

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, Kurul’un “dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına” verdiği vurgulandı.

Enflasyonun Temmuz ve Ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilen açıklamada, “Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır” denildi. Bu unsurların enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahminlerin üzerinde olacağına işaret edildi. Merkez Bankası, Temmuz ayında 2023 yılı enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltmiş, 2024 yıl sonu tahminini ise yüzde 33 olarak güncellemişti.

“Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir” denilen açıklamada, Para Politikası Kurulu “parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır” ifadesine yer verildi.

Türkiye’de, Eylül 2021’de başlayan faiz indirim sürecinde, politika faizi yüzde 19’dan yüzde 8,5 kadar indirildi. Mayıs seçimleri sonrasında ekonomi yönetiminde yapılan değişikliğin ardından politika faizi Haziran sonunda yüzde 15’e çıkarıldı. Temmuz ayında yüzde 17,5’e çıkarılan faiz, son olarak 25 Ağustos’ta gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında beklentileri aşarak yüzde 25’e yükseltildi.

Paylaşın

Merkez Bankası Politika Faizini Yüzde 30’a Yükseltti

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), piyasaların beklentilerine paralel olarak yüzde 25 olan politika faizini yüzde 30’a yükseltti.

Haber Merkezi / Toplantı sonrası yapılan açıklamada, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devam edeceği vurgulandı.

Açıklamanın devamında, “Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” denildi.

Açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi: “Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 25’ten yüzde 30 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.

Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlaması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.

Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Faiz indirme sürecine 27 ay sonra son verilmişti

Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan’ın göreve atanması sonrası faiz indirimi sürecine 27 ay sonra son vermiş, son 3 PPK toplantısında politika faizini yüzde 16,5 artırmıştı.

Politika faizi, Haziran ayında 650 baz puan artışla yüzde 15’e, Temmuz ayında ise 250 baz puan artışla yüzde 17,50’ye yükseltmişti. 24 Ağustos’ta yapılan toplantıda ise politika faizi, piyasa beklentilerinin üzerinde 750 baz puanlık artışla yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkartılmıştı.

Anadolu Ajansı (AA) Finans’ın 19 ekonomistin katılımıyla yaptığı ankette 500 baz puan artış beklentisi öne çıkmıştı. Anket sonuçlarına göre, 250 ile 600 baz puanlık bir artırım öngören ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 27,50 ile yüzde 31, yıl sonu politika faizi beklentileri ise yüzde 35 ile 45 arasında yer alıyordu.

Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36 olmuştu. Reuters anketine katılan 16 ekonomist de Merkez Bankası’ndan 500 baz puanlık artış bekliyordu. Tahminler yüzde 27,5 ile yüzde 31 bandında yer alıyordu.

Bloomberg HT’nin anketine katılan 19 kurumun medyan beklentisi de, politika faizinin bugün 500 baz puan artırılarak yüzde 30’a yükseltilmesi yönündeydi. Eylül ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 30, minimum beklenti ise yüzde 27,5 olmuştu.

Ankette 2023 yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 35 seviyesinde gerçekleşmişti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti ise yüzde 30 olmuştu.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası Fed’den Faizi Sabit Tutma Kararı

Piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıklayan ABD Merkez Bankası Fed, beklentiler dahilinde politika faizini sabit tuttu. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD’de yıllık enflasyonu yüzde 2’ye düşürme hedeflerinden geri adım atmadıklarını söyledi.

Jerome Powell, “Ancak bu hedefe ulaşmak için önümüzde uzun bir yol var” dedi. Powell, gerekli görmeleri halinde para politikasında sıkılaşmanın devam edeceğini söyledi.

Fed Başkanı Powell, “Fed faizi enflasyonla mücadelede ne kadar aşama kaydettiğimizi görebilmek için sabit tuttu ve uygun olması durumunda faizleri daha yüksek seviyeye çıkarmaya hazır” diye konuştu.

ABD Merkez Bankası Fed, politika faizini artırmayarak yüzde 5,25 ile yüzde 5,50 aralığında tuttuğunu duyurdu. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) bu yıl sona ermeden önce 25 baz puanlık bir faiz artışına gidilebileceği öngörüsünde bulundu.

Fed’den yapılan açıklamada kararın, politika yapıcılara “ek bilgiler ve bunların para politikaları üzerindeki sonuçlarını değerlendirme” konusunda zaman verdiği belirtildi. Ayrıca ekonomik aktivitenin “sağlam bir hızla” genişlediğine, güçlü istihdam kazanımları ve düşük işsizlik kaydedildiğine dikkat çekildi.

ABD Merkez Bankası geçen yılın Mart ayından beri 11 kez faiz artırımına gitti. Faiz artırımları enflasyonda kesin bir düşüş görülmesine neden olsa da ABD’de enflasyon halen Banka’nın uzun vadeli hedef olarak belirlediği yılda yüzde 2’lik seviyenin üstünde olmayı sürdürüyor. Bu da yeniden faiz artırımına gitme yönünde banka üzerinde baskı oluşturuyor. ABD’de politika faizi 22 yılın en yüksek seviyesinde bulunuyor.

Fed içerisinde faiz kararlarını alan FOMC, geleceğe yönelik para politikasına dair tahminlerini de güncelledi. Buna göre faiz oranlarına ilişkin medyan tahminini yüzde 5,50 ile yüzde 5,75 arasına çekerek, yıl sonundan önce çeyrek puanlık bir artış olasılığına açık kapı bıraktı.

Uluslararası piyasalarda ise gözler Fed’den sonra bugün İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararına çevrildi. İngiltere Merkez Bankası geçen ay politika faizini Aralık 2021’den bu yana üst üste 14 kez artırarak yüzde 5,25’e çıkarmıştı. Ancak ülkede yıllık enflasyonun Ağustos ayında sürpriz şekilde yüzde 6,7’ye inmesi sonrası Merkez Bankası’nın nasıl bir karar alacağı merak konusu.

Paylaşın

HSBC, Merkez Bankası İçin Yıl Sonu Faiz Beklentisini Yükseltti

Birleşik Krallık merkezli çok uluslu yatırım bankası HSBC, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) için yıl sonu politika faizi tahminini yüzde 30’dan yüzde 32,5 seviyesine yükseltti. Banka 2023 büyüme beklentisini ise yüzde 4,4 seviyesinde tuttu.

Ekonomi yönetiminden gelen son mesajlar yabancı yatırımcıların para politikası patikasına ilişkin beklentilerinde revizyonlara yol açtı. 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası değişen ekonomi yönetimi, ekonomi de rasyonel politikalara dönüş sinyali vermişti.

Gazete Pencere’nin aktardığına göre; HSBC yıl sonu politika faizi beklentisinde ılımlı bir revizyon yaptı. HSBC CEEMEA Ekonomisti Melis Metiner’in hazırladığı raporda bankanın beklentisi yüzde 30’dan yüzde 32,5 seviyesine çıkarıldı.

Raporda Türkiye’nin yakın vadeli görünümünün son dört ayda önemli ölçüde iyileştiği, Merkez Bankası’ndaki yeni ekibin para ve makro ihtiyati politikaları sıkılaştırdığı ve daha önce uygulamaya konulan bazı düzenleyici tedbirleri gevşetmeye başladığı vurgulandı.

Temmuz ayında hükümetin büyük kısmı depremin yeniden inşasına yönelik olmak üzere artan harcamaları finanse etmek için katma değer, özel tüketim, gelir ve kurumlar vergisi oranlarında artış kararı aldığına dikkat çeken banka sonuç olarak bütçenin Temmuz ve Ağustos aylarında fazla verdiğini ve 12 aylık kümülatif açığın GSYH’nin yüzde 3’ünün altına indiğini hatırlattı.

Bankanın raporunda yeni ekonomi yönetiminin de, her fırsatta politika yapımının ileriye dönük olarak daha rasyonel, şeffaf ve kurallara dayalı hale geleceğini vurguladığının altı çizildi.

“Kaynakları tüketimden ihracata ve yatırıma yönlendireceğiz”

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomiye yönelik adımların ardından dış finansmana erişimdeki problemleri aştıklarını belirterek, hazirandan bu yana yurt dışından toplam 10,4 milyar dolar tutarında dış finansman sağlandığını açıkladı. Şimşek, “Bu, ülke ekonomisine duyulan güvenin en açık göstergesidir.” dedi.

NTV’de yer alan habere göre Bakan Şimşek, enflasyon ve fiyat istikrarına ilişkin olarak da “Kalıcı refah, yüksek büyüme, yüksek istihdam, ilave dış kaynak için olmazsa olmaz fiyat istikrarı. Fiyat istikrarını sağlamak için gerçekçi hedefler ortaya koyduk. Kaynakları tüketimden ihracata ve yatırıma yönlendireceğiz.

Rekabet gücünü kazanmak için finansmana erişim uygun koşullarda olmalı. Enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürebilirsek firmalarımız makul maliyetlerle dünyadan 5-10 yıl vadeli kaynaklara erişecek. O zaman dünyada Türkiye ile rekabet edecek fazla ülke olamayacak.” dedi.

Paylaşın