Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 45’e Yükseltti

Hafize Gaye Erkan göreve geldikten sonra sekizinci kez faiz arttıran Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkardı.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB) haziran ayından bu yana toplam 3400 baz puan faiz artırımına gitmişti. Banka, geçen ayki PPK toplantısı sonrası parasal sıkılaştırma adımlarını en kısa zamanda tamamlamayı öngördüğünü açıklamıştı.

Ekonomistler, politika faizinin bugün de 250 baz puanlık artışla yüzde 45’e çıkarılmasını bekliyordu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan yükseltti. Yüzde 42,5 olan faizi yüzde 45 yaptı. Erkan göreve geldiğinde faiz yüzde 8,50 seviyesindeydi.

Merkez Bankası muhtemelen son artışını yaptı. PPK, konuyla ilgili açıklamasında “dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını” söyledi. Ancak “Bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir” diyerek açık kapı bıraktı.

PPK’nin faiz artışıyla ilgili açıklaması şöyle: Aralık ayında manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu bir artış kaydetmiştir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır.

Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin, öngörülen dezenflasyon süreci ile tutarlı seyrettiğine işaret etmektedir.

Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında başlayan sınırlı iyileşmenin devam ettiğini değerlendirmektedir. Dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş sürmüştür.

Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceğini değerlendirmiştir.

Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin ve kalıcı riskler oluşması durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir.

Paylaşın

Merkez Bankası, Aralık Ayında Kaç Puan Faiz Artıracak?

14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası yönetimi değişen Merkez Bankası (TCMB), para politikalarında agresif adımlar atmış ve politika faizini yüzde 40’a kadar yükseltmişti.

Haber Merkezi / 2023 yılının son toplantısını haftaya perşembe günü yapacak olan Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz ile ilgili atacağı adım veya adımlar piyasaların sıkı takibinde.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay da faiz artışlarına devam etmesi, ancak artış hızını son üç toplantıdaki 500 baz puandan bu ay 250 baz puana düşürmesi bekleniyor. Merkez Bankası, bir önceki metinde mesajını verdiği üzere, kısa sürede sıkılaştırmayı tamamlayacak.

Merkez Bankası (TCMB), haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750 baz puan, eylül, ekim ve kasımda 500’er baz puan olmak üzere altı toplantıda toplam 3 bin 150 baz puan faiz artırmıştı. Reuters anketine katılan 12 ekonomistin tamamı yüzde 40 seviyesindeki politika faizinde 250 baz puan artış bekliyor.

Kasım ayında beklentilerin üzerinde politika faizi artışı yapan Merkez Bankası (TCMB) dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını belirtmişti.

Ankette 2024 sonu gelmeden faiz indirimlerinin başlayabileceği de öngörülüyor. On ekonomistlerin 2024 sonu için politika faizi tahminlerinin medyanı yüzde 37.5 seviyesinde. Tahminler yüzde 35 ile yüzde 45 bandında yer alıyor.

“Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir”

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi toplantısına katıldı.

TİM’den yapılan açıklamaya göre, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, fiyat istikrarının istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme için önemine değindiği konuşmasında hem ihracatçıların dış talep nedeniyle yaşadığı zorlukların hem de ekonominin güçlü taraflarının farkında olduklarını belirtti.

Merkez Bankası Hafize Gaye Erkan, küresel ekonominin geçirdiği dönüşümle birlikte Türkiye’nin yükselen potansiyelinden bahsederek “Fiyat istikrarı yoluyla öngörülebilirliğin artması, sizlerin bu potansiyeli gerçekleştirmesinin en güçlü destekçisi olacaktır” dedi.

Merkez Bankası Erkan konuşmasında, uygulanan politikanın etkisinin zamana yayıldığını, diğer yandan öncü gösterge niteliğinde bazı olumlu sonuçların alınmaya başladığını ifade etti.

Erkan, “2024’ün ikinci yarısında başlayacak dezenflasyon döneminden önceki geçiş sürecinde talepte dengelenme yaşanırken, doğru politika tasarımlarıyla, üretimin sürekliliğinin sağlanmasına katkı vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Kasım Ayı Para Politikası Kurulu kararına atıfta bulunarak dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını ifade eden Merkez Bankası Başkanı Erkan, “Türk lirasına geçiş zamanı gelmiştir. Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz” dedi.

Paylaşın

Fed, Faiz Oranlarını Sabit Tutu, 2024’te Faiz indirimi Öngördü

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutarken, 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed ayrıca, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası (Fed), yılın son faiz kararını açıkladı. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), beklentiler dahilinde politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit bıraktı ve faizi 22 yılın en yüksek seviyesinde tuttu.

Fed’den faiz toplantısı sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Politika yapıcılar eylül projeksiyonları ile karşılaştırıldığında 2024’te zayıf GSYH büyümesi ve aynı işsizlik oranını bekliyorlar. Veriler ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte güçlü şekilde yavaşladığına işaret etti.

Herhangi bir ek politika sıkılaştırma ihtiyacının belirlenmesinde bir dizi ekonomik faktörü hesaba katacağız. Sıkı finansal şartlar ve kredi şartlarının ekonomik aktvite, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratması büyük olasılık, ancak etkinin büyüklüğü belirsiz olmaya devam ediyor.”

Fed, dot plot olarak bilinen noktasal grafiklerde 2024 yılı için 3 faiz indirimi öngördü. Fed yetkilileri, 2025 ve 2026’da da faiz indirimleri öngördü.

Başkan Jerome Powell faiz kararı sonrası düzenlenen basın toplantısında geleceğe yönelik patikanın belirsiz olduğunu ve sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz görülmediğini belirtti. Powell enflasyonun yavaşladığını ancak hala yüksek seyrettiğini belirtti. Powell ek faiz artış ihtimalinin tamamen masadan kalkmadığını belirtti.

Fed Kasım ayı toplantısında da faizleri değiştirmemiş, Başkan Jerome Powell para politikasında temkinli olarak ilerleyecekleri mesajını vermişti. Fed yüksek enflasyonla mücadele kapsamında Mart 2022’den bu yana 11 faiz artırımı gerçekleştirerek toplam 525 baz puanlık faiz artışı yapmıştı.

Paylaşın

Deutsche Bank’tan 2024 Yıl Sonu Dolar Tahmini: 38 Lira

Dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Türkiye için 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 41,1 olurken, bankanın 2024 yıl sonu Dolar tahmini ise 38 lira oldu.

Banka, Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Deutsche Bank analistleri, enflasyon görünümü, potansiyel portföy girişleri ve ortodoks politikaya bağlılığın bir sonucu olarak 2024’te “iyi performans” sergilemesi için Türk lirasında alan görüyor.

6 Aralık’ta yayınlanan raporda, “Kümülatif enflasyonun tahmin aralığının alt sınırına (Yüzde 40-45) gelmesi durumunda bu, toplam getiri açısından TL’yi cazip hale getirir” denildi.

Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi iki kez 250’şer baz puan artırarak Ocak ayında yüzde 45’e çıkaracağını tahmin etti.

Analistler TCMB’nin 2024 yılının son çeyreğinde faiz indirimine gitmesini ve politika faizini 2024 sonuna kadar yüzde 40’a çekmesini bekliyor.

Analizde, “Enflasyonun baz etkileri nedeniyle önemli ölçüde düşeceği üçüncü çeyrekten itibaren faiz indirimi olasılığını, özellikle de büyüme ve istihdam ciddi bir baskı altına girerse, göz ardı edemeyiz” değerlendirmeleri yer aldı.

Analistler 2024 yıl sonu için enflasyonun yüzde 41,1 olacağını öngörürken, Dolar/TL için de 38 tahminini yaptı.

Paylaşın

Ekonomistlerden Faiz Yorumu: Yanlış Ekonomi Politikasını Düzeltmek Zor Ve Sancılı

Ekonomistler, Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltmesini değerlendirdi.

Haber Merkez / Mahfi Eğilmez, “TCMB, politika faizini 500 baz puan artırarak % 40’a yükseltti. Doğru karar. Yanlış ekonomi politikasını düzeltmek zor ve sancılıdır” ifadelerini kullanırken, Selçuk Geçer, “Merkez Bankası faizi 500 baz arttırarak yüzde 40 yaptı. Yetmez ama evet” dedi.

Mustafa Sönmez ise, “Yazdığım gibi 5 puan artış yapıldı ve politika faizi %40 a çıktı. Kasım’da %5 enflasyon artışı yıllık tüfe yi %65 e çıkaracak. Böylece fark 25 puan olacak. Çarpıklık devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

Tunç Şatıroğlu, “Nas orada dururken sana bana ne oldu? 19’u beğenmediniz 40 oldu ama yetmedi. Devamı da gelecek dendi. Mandacı denilen ekonomistlerin haklı olduğunun kabulüdür” sözleriyle kararı değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltti.

AA Finans ve Bloomberg HT beklenti anketine katılan ekonomistlerin beklentisi politika faizinin yüzde 37,50 seviyesine çıkarılması yönündeydi.

JPMorgan, Morgan Stanley ve SocGen gibi yabancı kurumlar da TCMB’nin politika faizini bu toplantıda 250 baz puan artıracağını öngörmüştü.

Merkez Bankası (TCMB), 750 baz puan faiz artışı kararı alınan Ağustos toplantısıyla beraber sıkılaşmada agresif adımlar atmış, Eylül ve Ekim aylarında da politika faizini 500 baz puan artırma yoluna gitmişti.

Ekonomistler, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararını değerlendirdi. Mahfi Eğilmez: TCMB, politika faizini 500 baz puan artırarak % 40’a yükseltti. Doğru karar. Yanlış ekonomi politikasını düzeltmek zor ve sancılıdır.

Alaattin Aktaş: Aklın yolu bir… Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 40’a yükseltildi… PPK açıklamasından: -Kurul dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Çok doğru bir yaklaşım.

Selçuk Geçer: Merkez Bankası faizi 500 baz arttırarak yüzde 40 yaptı. Yetmez ama evet.

Uğur Gürses: 1. Piyasa analistlerinin % 2.5’luk artış beklemesi güven eksikliğinin göstergesiydi. Bunun farkında olup 5 puan yaparak yola devam etmeleri doğru olmuş. 2. “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.” gibi muğlak lafı çöpe atmaları iyi olmuş.

Yön belirtir bir metin gayet açık: “Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.” 3. Kendi tahminlerinin gösterdiği ivmeye uygun politika faizine erişmezlerse TL teşvikine uygun eşiği aşamazlar.

Fatih Özatay: Merkez Bankası’ndan doğru bir faiz kararı. Ayrıca, politika faizini bir kez daha artırıp (muhtemelen Aralık’ta) sonra duracağını da ima etti. Bu da mevcut koşullarda uygun görünüyor. Karar metni de düzgün.

Mustafa Sönmez: Yazdığım gibi 5 puan artış yapıldı ve politika faizi %40 a çıktı. Kasım’da %5 enflasyon artışı yıllık tüfe yi %65 e çıkaracak. Böylece fark 25 puan olacak. Çarpıklık devam ediyor.

Tunç Şatıroğlu: Nas orada dururken sana bana ne oldu? 19’u beğenmediniz 40 oldu ama yetmedi. Devamı da gelecek dendi. Mandacı denilen ekonomistlerin haklı olduğunun kabulüdür.

İdris Cibre: Dezenflasyon tesisi için gerekli sıkılaşma düzeyine yaklaşıldığı için sıkılaşma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaşma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır Evet, 2 ay daha 250 şer bps artırım ile pivot 45% olacak anlamını çıkarıyorum 1) Beklenmedik artırım fakat enflasyonu arkadan kovalamayı bırakmak çok doğru hareket 2) MB dikkatinizi çekerim artık çok daha şeffaf. Beklentileri yönetmek açısından çok olumlu 3) Ne yazık ki döviz girişi hala sağlanamadığından FX’te piyasa yapıcı rolünde kalmaya devam fakat bu PPK kararlılığın ispatı niteliğinde.

Özlem Derici Şengül: TCMB’den 5 puan daha artış… Kararın en önemli cümlesi: Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Hakan Kara: TCMB’nin verdiği mesajdan anladığım İki seçenek var: 1) Aralık-Ocak’ta atılacak iki adımla faiz artırımının %45’te sonlanması. 2) Aralık’ta son bir adımla %42,5 civarında durması. Hangi seçeneğin uygulanacağına açıklanacak verilere göre karar verilecek gibi görünüyor.

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 40’a Yükseltti

Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35’ten yüzde 40’a yükseltti. Bankanın politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 37,50 seviyesine çıkaracağı öngörülüyordu.

Haber Merkezi / AA Finans ve Bloomberg HT beklenti anketine katılan ekonomistlerin beklentisi politika faizinin yüzde 37,50 seviyesine çıkarılması yönündeydi.

JPMorgan, Morgan Stanley ve SocGen gibi yabancı kurumlar da TCMB’nin politika faizini bu toplantıda 250 baz puan artıracağını öngörmüştü.

Merkez Bankası (TCMB), 750 baz puan faiz artışı kararı alınan Ağustos toplantısıyla beraber sıkılaşmada agresif adımlar atmış, Eylül ve Ekim aylarında da politika faizini 500 baz puan artırma yoluna gitmişti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltilme kararı aldı.

Merkez Bankası’ndan (TCMB) karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ekim ayında bir miktar gerileyen manşet enflasyon son Enflasyon Raporu’nda sunulan görünümle uyumlu seyretmektedir. Yurt içi talebin mevcut seviyesi, hizmet fiyatlarındaki katılık ve jeopolitik riskler enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır.

Öte yandan, yakın döneme ilişkin göstergeler, parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret etmektedir. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirmektedir.

Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır. Bu çerçevede, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmektedir.

Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilirken, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir.

Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

Societe Generale’dan Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

Avrupa merkezli finans şirketlerinden Societe Generale, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı.

Societe Generale (SocGen), aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti. Merkez Bankası (TCMB), son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

BloomberHT’nin aktardığına göre; Yabancı kurumlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşma döngüsünde Kasım ayında tempoyu düşüreceğini öngördü.

Societe Generale (SocGen) analistleri TCMB’nin Kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaştı. SocGen Aralık ayında da benzer bir hamle ile politika faizinin yıl sonunda yüzde 40’a çıkarılacağını tahmin etti.

Bankanın tahminleri yurt içindeki piyasa oyuncularının tahminiyle aynı yönde. Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi de politika faizinin Kasım ayında yüzde 37,50 seviyesine çıkarılacağı yönündeydi.

TCMB bundan önceki üç toplantıda şahin hamleler yapmıştı. Son olarak banka 500 baz puan artışla politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkarmıştı.

Öte yandan Bloomberg HT’nin Kasım ayı Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına ilişkin anketi sonuçlandı. Ankete katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Kasım ayında faizin 250 baz puan artarak yüzde 37,5 seviyesine çıkacağı yönünde oldu.

Kasım ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 40, minimum beklenti yüzde 37,5 oldu.

Öte yandan bu anket döneminde 25 kurum 2023 yıl sonuna yönelik tahminlerini aktardı. Kasım ayı anketinde 2023 yıl sonu için medyan beklenti yüzde 40 seviyesinde gerçekleşti. 2023 yıl sonuna ilişkin maksimum beklenti yüzde 42,5, minimum beklenti ise yüzde 38 seviyesinde oldu.

Faizde zirve beklentisi

Ayrıca 20 kurum 2024 yılına ilişkin faizde zirve beklentisini paylaştı. Buna göre 2024 yılında politika faizinin yüzde 40 seviyesinde zirve yapması bekleniyor. 2024 yılında zirve seviyeye ilişkin maksimum beklenti yüzde 50 olurken, minimum beklenti yüzde 38’de gerçekleşti.

Son olarak anket katılımcılarına faizde ilk indirim beklentileri de soruldu. Buna göre tahminini paylaşan 15 kurumun 7’si Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan ilk hamleyi 2024’ün son çeyreğinde bekliyor.

TCMB Para Politikası Kurulu Ekim’de bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmişti. Son artışla TCMB, yeni yönetiminde 5. faiz artışına imza atmıştı.

Paylaşın

ABD Merkez Bankası, Politika Faizini 22 Yılın Zirve Seviyesinde Tuttu

ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutma karar aldı. Karar 12 üyenin oybirliğiyle alındı. Piyasaların beklentisi Fed’in politika faizin sabit bırakılacağı yönündeydi.

Faiz kararı sonrası açıklanan metinde istihdam piyasasında kazanımların yavaşladığı ve enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiği belirtildi. Daha yüksek uzun vadeli faizlerin ekonomik aktivite, istihdam ve enflasyon üzerinde baskı yaratmasının büyük olasılık olduğu belirtilen karar metninde “Ekonomi üçüncü çeyrekte güçlü bir hızla büyüdü” denildi.

ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararını açıkladı. Fed, politika faizini 2. ayda da değiştirmeyerek yüzde 5,25-5,50 aralığında tuttu.

12 üyenin oybirliğiyle alınan karar sonrası yapılan açıklamada daha sıkı finansal koşullar ve kredi koşullarının ekonomiyi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Önceki metinden farklı olarak “Finansal koşullar”ın eklendiği açıklamada “Hanehalkı ve işletmeler için sıkı finansal koşullar ve kredi koşullarının ekonomik aktivite, işe alımlar ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemel” ifadesi kullanıldı.

Yetkililer, para politikasında ‘kümülatif sıkılaşmayı’ para politikasının gecikmeli etkileri ile dikkate alacağı söylemini yineledi.

Açıklamada son göstergelerin ekonomik aktivitenin 3. çeyrekte güçlü büyümeye işaret ettiği belirtildi. İşsizlik oranının düşük kaldığı belirtilerek “İstihdam kazanımları yıl başından bu yana yavaşladı ancak güçlü kalmaya devam ediyor” dendi. Enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ve enflasyon risklerinin son derece dikkatle izlendiği vurgulandı.

Metinde bankacılık sisteminin sağlam ve dayanıklı olduğu belirtildi. Bilanço daraltma hızının daha önce duyurulan şekilde sürdürüleceği ifade edildi.

Kararının ardından ons altın fiyatı 1978 dolar, gram altın 1802 TL seviyesinde yatay hareket etti. Karar öncesinde sınırlı pozitif seviyelerde hareket eden ABD hisse senedi piyasaları, karar sonrasında artıda kalmaya devam etti. Karar öncesinde 107 seviyesinde olan dolar endeksi, karar sonrasında sınırlı düşüş gösterdi. Dolar/TL ise 28,33 seviyesinde yatay hareket etti.

Fed Başkanı Powell’dan açıklama

Para politikası duruşunun kısıtlayıcı olmasının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu belirten Fed Başkanı Jerome Powell, sıkılaşmanın tam etkilerinin henüz hissedilmediğini söyledi. Powell, kaydedilen mesafeye rağmen belirsizlikler ve risklerin bulunduğuna işaret ederek, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) “dikkatli şekilde ilerlediğini” vurguladı.

Fed Başkanı Powell, ilave para politikası sıkılaştırmasının kapsamı ve politikanın ne kadar süreyle kısıtlayıcı kalacağı konusunda, gelen veriler, gelişen görünüm ve risklere bağlı olarak karar alacaklarını yineledi. Son göstergelerin, ekonomik aktivitenin “güçlü” bir hızda ve “beklentilerin oldukça üzerinde” büyüdüğüne işaret ettiğini belirten Powell, ABD ekonomisinin üçüncü çeyrekte tüketici harcamalarının da etkisiyle yüzde 4,9 büyüdüğünün tahmin edildiğini anımsattı.

Powell, iş gücü piyasasının sıkı olmayı sürdürdüğünü ancak arz ve talep koşullarının daha iyi dengelenmeye devam ettiğini kaydetti. Enflasyonun uzun vadeli yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde seyrettiğine de değinen Powell, “Enflasyon geçen yılın ortasından bu yana yavaşladı ve yaz boyunca göstergeler oldukça olumluydu. Ancak birkaç aylık iyi veriler, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefimize doğru ilerleyeceğine dair güven oluşturmak için gerekenlerin yalnızca başlangıcı” diye konuştu.

Powell, yüksek enflasyonun oluşturduğu risklere karşı son derece dikkatli olduklarını vurgulayarak, “Enflasyonu zaman içinde sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşürmek için yeterince kısıtlayıcı bir para politikası duruşu elde etmeye ve enflasyonun bu hedefe doğru gittiğinden emin olana kadar politikayı kısıtlayıcı tutmaya kararlıyız” dedi.

Ekonomik büyümenin ve iş gücü talebinin dayanıklılığını gösteren son verileri dikkatle izlediklerini dile getiren Powell, büyümenin sürekli potansiyelin üzerinde olduğuna dair kanıtlar veya iş gücü piyasasındaki sıkılığın artık azalmamasının, enflasyondaki ilerlemeyi riske atabileceğini ve para politikasının daha da sıkılaştırılmasını gerektirebileceğini belirtti.

Powell, diğer faktörlerin yanı sıra uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin etkisiyle finansal koşulların son aylarda önemli ölçüde sıkılaştığına işaret ederek, bu alandaki gelişmeleri de yakından izlediklerini bildirdi.

Fed Başkanı Powell, “Enflasyonu zaman içinde yüzde 2’ye indirecek kadar kısıtlayıcı bir para politikası duruşu elde etmeye kararlıyız ve henüz böyle bir duruşa ulaştığımızdan emin değiliz” değerlendirmesinde bulundu. Uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişi takip ettiklerini ve bu durumun yazdan bu yana finansal koşulların sıkılaşmasına katkıda bulunduğunu belirten Powell, finansal koşullardaki kalıcı değişikliklerin para politikasının seyri üzerinde etkileri olabileceğini kaydetti.

Powell, uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişin yanı sıra güçlü dolar ve düşük hisse senedi fiyatları gibi unsurlardan kaynaklanan sıkı finansal koşulların gelecek faiz kararları için önemli olabileceğini ifade etti. Gelecek toplantılarla ilgili herhangi bir karar almadıklarını vurgulayan Powell, “Komite şu anda faiz indirimini düşünmüyor” dedi.

Powell, Ukrayna krizi ve İsrail-Filistin çatışması olmak üzere küresel jeopolitik gerilimlerin arttığına işaret ederek, bunların ekonomik etkilerini izlediklerini kaydetti. ABD’de hükümetin kapanma olasılığının da risk unsuru olduğunu belirten Powell, Fed’in yeterince kısıtlayıcı bir para politikası duruşuna ulaştığından emin olmaya odaklandığını vurguladı.

Paylaşın

JPMorgan, Merkez Bankası İçin Yıl Sonu Faiz Tahminini Yükseltti: Yüzde 40

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kademeli sıkılaşma söylemi sürerken ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan, Merkez Bankası’nın (TCMB) 2023 yıl sonu faiz beklentisini yüzde 35’ten yüzde 40’a çekti.

JPMorgan daha önce 2023 yıl sonu için yüzde 35’lik öngörülerini paylaşırken, bu öngörüde yukarı yönlü düzeltme olabileceği sinyalini de vermişti. Bankanın 2024 yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 45 seviyesinde kaldı.

BlombergHT’nin aktardığına göre; JPMorgan’ın küresel gelişmekte olan piyasalar hisse araştırma ekibinin raporunda değerlendirmelerine yer verilen JPMorgan Türkiye Başekonomisti Fatih Akçelik, 2023 yıl sonu politika faizi tahminlerini yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkardıklarını belirtti. Akçelik, TCMB’nin faiz kararı metnindeki şahin söylemin kalmaya devam ettiğini, dolayısıyla Kasım ve Aralık aylarında 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini söyledi.

Bankanın 2024 yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 45 seviyesinde kaldı. Akçelik 2024 beklentisine ilişkin beklentide yukarı yönlü risklerin olduğunu da belirtti. JPMorgan daha önce 2023 yıl sonu için yüzde 35’lik öngörülerini paylaşırken, bu öngörüde yukarı yönlü düzeltme olabileceği sinyalini de vermişti.

Merkez Bankası’nın kademeli sıkılaşma söylemi sürüyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini beklentilere paralel artırırken, “parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği” vurgusu yapmıştı.

Para Politikası Kurulu yüzde 30 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faizini 500 baz puan artışla yüzde 35’e çıkarmıştı. Bloomberg HT anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de 500 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirilmesi yönündeydi.

Faiz kararı ile birlikte yayımlanan açıklamada TCMB, “Jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır” demişti. Açıklamada, “Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir” ifadeleri yer almıştı.

Son kararla Hafize Gaye Erkan yönetimindeki TCMB’nin aralıksız olarak gerçekleştirdiği faiz artışlarının toplamı 2 bin 650 baz puana ulaştı.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Faizleri Sabit Tuttu!

Faiz kararını bugün kamuoyuna açıklayan Avrupa Merkez Bankası (AMB), Banka, arka arkaya on faiz artışının ardından faizleri sabit tutma kararı aldı. AMB’den yapılan açıklamada refinansman faizinin yüzde 4,50’de, mevduat faizinin yüzde 4’te, marjinal fonlama faizinin de yüzde 4,75’te bırakıldığı kaydedildi.

Enflasyonun “daha uzun süre yüksek seviyede seyretmesi” beklentisinde olunduğunu açıklayan AMB, faiz kararına gerekçe olarak fiyat artışlarındaki belirgin gerilemeyi gösterdi.

Euro Bölgesi’nde Eylül ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 4,3 seviyesine gerilemişti. AMB, yıl sonu için ise yüzde 5,6 enflasyon tahmininde bulundu. Banka, yakın bir dönemde yüzde 2’lik enflasyon hedefine dönülmesi için “kararlı” olunduğunu açıkladı.

Reuters’in anketine katılan ekonomistler, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB), 2024 yılının ortalarına kadar faiz oranlarını sabit tutacağı tahmininde bulunuyor.

AMB’den yapılan açıklamada, Banka’nın 3 temel politika faizini sabit bırakma kararı aldığı, refinansman faizinin yüzde 4,50’de, mevduat faizinin yüzde 4’de, marjinal fonlama faizini de yüzde 4,75’de bıraktığı kaydedildi.

Enflasyonun hala “çok uzun süre çok yüksek” kalmasının beklendiği ve Euro Bölgesi içinde fiyat baskılarının güçlü olmaya devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Aynı zamanda, güçlü baz etkileri de dahil olmak üzere, Eylül’de enflasyon belirgin bir şekilde düştü ve enflasyonun temelini oluşturan çoğu ölçüt gevşemeye devam etti. Bankanın geçmişte yaptığı faiz artışları, finansman koşullarına güçlü şekilde yansımaya devam ediyor. Bu durum talebi giderek azaltmakta ve enflasyonu düşürmeye yardımcı olmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, AMB’nin enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedefine yönelik kararlılığı anımsatıldı. Bankanın uygun kısıtlama seviyesi ve süresini belirlemede verilere dayalı bir yaklaşım izlemeye devam edeceği aktarılan açıklamada, “Temel faiz oranlarının yeterince uzun bir süre korunduğunda, enflasyonu yüzde 2’ye düşürme hedefine önemli bir katkıda bulunacak seviyede olduğu düşünülmektedir. Gelecekteki kararlar, politika faiz oranlarının gerekli olduğu sürece yeterince kısıtlayıcı seviyede belirlenmesini sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, AMB’nin Varlık Alım Programı’ndaki (APP) portföy büyüklüğünün anapara ödemelerinin yeniden yapılmadığı için küçülmeye devam ettiği, Pandemi Acil Varlık Alım Programı’nda (PEPP) ise anapara ödemelerinin en azından 2024 sonuna kadar devam edeceği ancak para politikasının amaçlarını sekteye uğratmamasına dikkat edileceği bildirildi.

“Bazen eylemsizlik eylemdir”

AMB Başkanı Christine Lagarde’ın Atina’da düzenlenen para politikası toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında “Mevcut duruma ilişkin herkesin hemfikir olduğu bir değerlendirme vardı, Aldığımız para politikası kararı, son 15 aydaki 10 farklı artışın ardından ‘bekleme’ olarak kaldı. Bazen eylemsizlik eylemdir,” ifadelerini kullandı.

Artık daha fazla artış olmaz diyemeyeceğini vurgulayan Lagarde “Biz verilere bağımlıyız ve enflasyon görünümü, enflasyonun temel durumu ve faiz oranlarımızın para politikası aktarım gücünü yeterince sağlayıp sağlamadığı konusunda üç kriter temelinde değerlendirme yapacağız,” dedi.

Yüzde 2’lik enflasyon hedefine henüz varamadıklarını belirten Lagarde “Enflasyonu yüzde 2’ye döndürmek için kullanabileceğimiz en iyi araç faiz oranlarıdır. Şunu belirtmek isterim ki, tutuyor olmamız bir daha asla faiz artırımı yapmayacağımız anlamına gelmiyor,” ifadelerini kullandı.

Euro Bölgesi merkez bankaları arasında para politikalarından kaynaklı potansiyel kayıplarla ilgili sorulan bir soru üzerine Lagard “Herkese uyacak tek bir kalıp yok. Bildiğim şey şu ki, Euro sistemi ve AMB olarak tek bir misyonumuz var, o da fiyat istikrarı. Ve bizim kâr göstermek ya da zararları karşılamak gibi bir amacımız yok ve enflasyonu yeniden normal seviyeye getirmek için kararlarımızı para politikası amaçları yerine kâr/zarar hesaplarımıza göre yönlendirmek aslında yanlış olurdu,” yanıtını verdi.

Faiz artırımlarını artırmaya ara vermiş olduklarını ama bunun hemen indirmeye başlayacakları anlamına gelmediğini belirten Lagarde “Faiz indirimi konusunu tartışmak bile çok erken,” sözlerini kullandı.

Lagarde “Uzun vadeli enflasyon beklentilerine ilişkin ölçümler çoğunlukla yüzde 2 civarında seyrediyor. Bununla birlikte bazı göstergeler hâlâ yüksek durumda ve yakından takip edilmesi gerekiyor,” dedi.

Ekonominin bu yılın geri kalanında zayıf kalmasını beklediklerini belirten Lagarde enflasyon düştükçe, hanehalkı reel gelirleri toparlandıkça ve Euro Bölgesi ihracatına olan talep arttıkça ekonominin önümüzdeki yıllarda güçlenmesi gerektiğini söyledi.

Paylaşın