Yoksulun Gıda Enflasyonu Yüzde 111,7

DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre, gıda enflasyonu ortalama yüzde 71,2 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 87,3 oldu.

Haber Merkezi / Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 81,1 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 93 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 111,7 olarak gerçekleşti.

DİSK-AR’ın hesaplamasına göre, dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 68 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 51,8 oldu.

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), şubat ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAG Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık aylık bazda yüzde  4,32 arttı. ENAG, yıllık enflasyonu yüzde 121,98 olarak hesapladı.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre enflasyon, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,53 geçen aralık ayına göre yüzde 11,54 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,91 olarak gerçekleşti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemine dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı şubat ayına ilişkin değerlendirme raporunu açıkladı.

Raporda, Enflasyonun şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,53,  ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 olduğu, 2024 yılının ilk iki ayında ortalama fiyat artış oranı ise yüzde 11,54 olarak gerçekleştiği belirtildi.

Raporda, “2024 Şubat döneminde en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 94,8 ile lokanta ve otellerde oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 91,8 artışla eğitim olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 81,3 ile sağlık oldu” denildi.

DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre, gıda enflasyonu ortalama yüzde 71,2 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 87,3 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 81,1 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 93 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 111,7 olarak gerçekleşti.

DİSK-AR’ın hesaplamasına göre, dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 68 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 51,8 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 112 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 52 oranında kaldı.

DİSK-AR’ın TÜİK’in mikro veri setlerinden yararlanarak hazırladığı araştırmaya göre, 2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan (resmi) enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. Ortalama hissedilen (algılanan) enflasyon 2023’teki ortalama açıklanan (resmi) enflasyonun 53 puan üzerinde hesaplandı.

2005 yılında 114,5 olan TÜFE endeksi, Şubat 2024’te 2073,9’a yükseldiği belirtilen araştırmada, “2005’te 112,9 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024’te 3046,3’e yükseldi. Böylece TÜFE 2005’ten bu yanda 18 kat; gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 27 kat arttı. Şubat 2005’te yüzde 8,69 olan yıllık enflasyon oranı Şubat 2024’te yüzde 67,07 oldu. 2005’te yüzde 6,37 olan yıllık gıda enflasyonu ise Şubat 2023’te yüzde 71,12’ye yükseldi” denildi.

Araştırmaya göre, Aralık 2005’te TÜFE’yle aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Ocak 2024’te TÜFE’nin 972 puan (yüzde 46,9) üstüne çıktı.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Mart’tan İtibaren Trende Oturacaktır

Ekonomi gündemine dair açıklamalar yapan Bakan Şimşek, “Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır” dedi ve ekledi:

“Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.”

Şimşek açıklamasının devamında, “Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak yayınında ekonomi gündemine dair açıklamalar yaptı. Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan cümleler şöyle:

“Kurala dayalı, uluslararası normlara dayalı bir program çerçevesi koyduk. Eylül ayında programı koyduk ama fiili uygulama daha erken başladı.

Programımızın özü enflasyonu tek haneye indirmektir. Şu anda fiyat istikrarından uzağız ama hedefimiz bu… İkinci hedefimiz borç oranını yüzde 40 seviyesinin altında kalıcı olarak tutmak… Üçüncü hedefimiz sürdürülebilir cari açıktır.

Bu hedeflere ulaşmada bize ayak bağı olan kur korumalıdan çıkış hedefimiz var. Burada piyasaları bozmadan kademeli çıkış hedefliyoruz… Program çalışıyor. Bazı alanlarda öngördüğümüzden daha güçlü çalışıyor.

Bizim için önemli olan piyasa aktörlerinin programa inanmasıdır. Bunun risk primlerinde özetlendiği kanısındayım. Bu durum Türkiye’nin dış kaynağa çok daha uygun ulaşmasını sağladı… Ağustos ayından itibaren Türkiye daha düşük spreadlerle uluslararası finansmana ulaşma imkanı buldu.

Geçen yılın ilk 5 ayında Türkiye’den portföy çıkışı var. Haziran-Aralık’ta ise 11,3 milyar dolar net giriş oldu.
Türkiye geçen sene yurt dışından yüksek faizle 10 milyar dolar borçlandı. Ama faizler düşüyor.

DDM’deki azalmayı izlerseniz rezerv artışı ile birlikte düşünürseniz 60 milyar dolarlık rezerv artışı var. Programın güven boyutu çok iyi çalıştı.

Bankaların roll-over rasyosu yüzde 138’lere çıktı. Reel sektörde ise roll-over rasyosu yüzde 123 oldu… Geçen bir bankamız çok uzun vadeli sermaye benzeri kaynak bulabildi. Bunların hepsi programa yönelik güveni gösteriyor.

Büyümeye katkıda net ihracatın etkisi pozitife dönmüştür. Bizim de hedefimiz bu. İç talep ılımlı olsun. Enflasyonu aşağı çekmenin bütün koşulları kalıcı bir şekilde hazırlanıyor.

Cari açık büyük ihtimalle Şubat-Mart aylarında 30-35 milyar dolar seviyelerine inecek. Cari açık dramatik şekilde daralıyor. Çünkü program değişiyor. Büyümenin komposizyonunu değiştirdik.

Bugünkü enflasyon rakamı son 12 ayın enflasyon rakamıdır. Önümüzdeki 12 ayla ilgili değildir. Önümüzdeki 12 ayda enflasyon düşecektir.

Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.

Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak.

Para politikası çalışacak. Kurda reel olarak değersizleşme öngörmüyoruz. Deprem etkisi çıkacak… Para politikası Merkez Bankası’nın uhdesinde… Maliye politikası tarafında enflasyonu yükseltecek bir adım atmayacağız.

Vatandaşa da piyasalara da iş alemine de sürpriz yapmayacağız. OVP’deki vizyon neyse onu uygulayacağız. Orada vergi istisnalarını gözden geçireceğiz diyor. KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi genel oranlarında artış olmayacak. MTV’de bir düzenleme olmayacak.

Piyasalarda güvensizliği artırmak, seçime yönelik bir sürü iddia ortaya konuyor. İddiaları basın danışmanlarımıza sorabilirsiniz. Bunların niyeti kötü. Kayıt dışılık dışında, bazı istisnaların gözden geçirilmesi dışında özel bir çalışmamız yok.

Harcamalarda rasyonelleştirmeyi başlattık. Vatandaş bizden de tasarruf istiyor. Vatandaş haklı… Taşıtlar konusunda sadece yerli üretim ve elektrikli alabilirsiniz diyoruz. Yeni araç isteniyorsa elinizdeki aracı satacaksınız diyoruz. Bu konularda hassasız. Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı tasarruf genelgesi var.

Maliye ayağında dezenflasyona destek olacağız. Gelecek seneden itibaren bütçe açığının milli gelire oranını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına çekeceğiz.

Biz aktivist sanayi politikasına geçiş yapıyoruz. Bizim kaynağa ihtiyacımız var. Bu kaynağı sanayide dönüşüme, dijital dönüşüme, yeşil dönüşüme aktaracağız.

“Kur hedefimiz yok”

Kur hedefimiz yok, olmayacaktır da. DDM’de Merkez Bankası piyasada var. Bunun dışında herhangi bir müdahalemiz yok diyorlar.

Seçim sonrasına ilişkin liranın değer kaybına ilişkin beklentiler anlamlı gelmiyor. Cari açık azalıyor. Dövize ihtiyacımız da azalıyor. Cari açık 30 milyar dolar civarına indiği zaman yüzde 2,5-3 oran demek. Bunun bir puanını doğrudan yatırımlarla finanse edersek rezerv birikimimiz olacak.

Geçen sene yılın ilk 5 ayında net portföy çıkışı vardı. Bu sene net giriş var. Dünyada dezenflasyon süreci gelişen piyasalara ilgiyi artıracaktır. Seçim sonrası Türkiye’ye ciddi kaynak girişi olacak.

Uluslarası kuruluşlar bize ciddi şekilde kaynak sağlayacak. Bu sene 12,7 milyar dolar proje kredisi bekliyoruz. Geçen sene 8,8 milyar dolar proje kredisi gelmiş.

Politika faizinin yıllığı yüzde 56’lara denk geliyor. Mevduat faizi 50’ler seviyesinde. TL’yi destekleyen bir politika seti var… Biz ne aşırı değerli, ne de aşırı değersiz TL isteriz… Seçim belirsizliğinin kalktığı da bir ortamda TL neden enflasyondan daha çok değersizleşsin?

Vatandaşın portföy tercihlerine saygılıyım. Bu konuda yönlendirme yapmak istemem. Programımız başarılı bir şekilde uygulandığında TL’de reel değersizleşme olmayacaktır. Başarılı dezenflasyon programlarında mahalli para birimi reel olarak değer kazandı.

Biz piyasaları tedirgin edecek adımlar atmayız. Vergide adalet konusu üzerinde de çalışıyoruz. Şu an itibariyle ne borsaya ne de başka alana piyasayı bozacak vergi düzenlemesi gündemimizde değil.

Biz önden yüklemeli olarak vergileri düzenledik. Biz deprem açığını finanse etmek için gereğini yaptık. Bundan sonra da ince işçilik yapacağız… KKM’deki düşüş dövize gitmedi. TL mevduatı 12 puan arttı. KKM’den çıkan ağırlıklı olarak TL mevduata gitti.

KKM’nin cazip olmaktan kendi kendine çıkacağını düşünüyorum. KKM’de 27 haftadır kesintisiz düşüyor. Demek ki KKM cazip olmaktan çıkıyor. O konuda rahatım. KKM’den çıkışı başaracağız.

İlk hafta TİM Başkanı beni ziyaret etti. Finansmana erişemiyoruz dedi. İhracat reeskont kredi limitini 10 kat artırdık. Eximbank sermayesini üç defa artırdık. Eximbank’ın ihracatçıya desteği bu sene en az 50 milyar dolar olacak. İhracatçıya düşük faizli kredi sunuyoruz.

Sanayide dönüşüm en çok çalıştığımız alan. Cari açığı kalıcı şekilde düşürmek için ne gerekirse yapacağız. İhracatçının bize kur sübvansiyonu verin talebini doğru bulmuyorum. Bu pragram 86 milyonu kapsıyor.

Türkiye’nin net UYP’si eksideyken, özel sektörün ve kamunun net döviz pozisyonu açığı varken, benden TL’yi değersizleştirecek adım bekliyorlarsa bunun milletin menfaatine olmadığını söyleyeyim.

Belli alanlarda sıkıntı var ama talep zayıf. Avrupa Birliği’nde talep geriliyor… Enflasyonu azdıracak kur sübvansiyonu talebi gerçekçi değil.

Nisan-Mayıs ayında FATF yerinde denetim için heyet gönderecek. Büyük ihtimalle Haziran 2024’te siyasi mülahazalar devreye girmezse gri listeden çıkacak Türkiye.

Kripto düzenlemesi de seçimden sonra çok büyük ihtimalle Meclis’ten geçecek. Burada engellemek yerine düzenlemeyi tercih ettik. Birçok gelişen ülke bu taslağı bizden istedi.

Bütçede tüm imkanlarımızı emekliler ve çalışanlar için seferber ettik. Bunu etmeye de devam edeceğiz. Ülkenin imkanları arttıkça bunları adil olarak değerlendireceğiz.

Kredi kartlarında bankaların limit belirlerken kurallara uyması önemli. Önümüzdeki dönemde sürpriz yapmadan, piyasaları bozmadan bu konuları çalışacağız.”

Paylaşın

ENAG: Yıllık Enflasyon Yüzde 121,98

ENAG verilerine göre, şubat ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,32, yıllık bazda artış ise yüzde 121,98 oldu. TÜİK’e göre şubat ayı enflasyonu yüzde 4,53 oldu, yıllık enflasyon ise yüzde 67,07’ye yükseldi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak” dedi.

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), şubat ayı enflasyon verilerini açıkladı.

Buna göre, günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAG Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık aylık bazda yüzde  4,32 arttı. ENAG, yıllık enflasyonu yüzde 121,98 olarak hesapladı.

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre enflasyon, Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,53 geçen aralık ayına göre yüzde 11,54 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,91 olarak gerçekleşti.

TÜİK’e göre TÜFE’de bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 43,44 ile giyim ve ayakkabı, en fazla artış gösteren ana grup ise yüzde 94,78 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla şubat ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 0,20 ile giyim ve ayakkabı, en fazla artış gösteren ana grup ise yüzde 12,76 ile eğitim.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçen ay 2023’te yıllık enflasyonu yüzde 64,77 olarak açıklamıştı. ENAG’a göre ise Türkiye’de 2023’te yıllık enflasyon yüzde 127,21 olarak gerçekleşmişti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak yayınında ekonomi gündemine dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak.”

Paylaşın

İTO Açıkladı: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 76,58

İstanbul’da yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 76,58, toptan fiyatlar ise yüzde 65,06 artış gösterdi. Perakende fiyatlar kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyatlar ise yüzde 4,64 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2023 Şubat Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 Şubat ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4,64 oranında arttı.

2023 Şubat ayına göre 2024 Şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 76,58, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,06 olarak gerçekleşti.

Şubat 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 6,73, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 5,58, Gıda Harcamalarında yüzde 4,98, Konut Harcamalarında yüzde 4,65, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 2,54 ve Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0,14 artış, Giyim Harcamaları grubunda yüzde -1,51 ve Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde -0,23 azalış izlendi.

Şubat 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 13,53, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 11,26, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 7,55, Mensucat Grubunda yüzde 4,61, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 2,80, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 1,69 ve Madenler Grubunda yüzde 1,27 artış izlendi.

İTO’nun ocak verileri

2024 Ocak ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 6,72, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4,69 oranında arttı.

Ocak 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 25,00, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 20,67, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 8,94, Konut Harcamalarında yüzde 7,58, Gıda Harcamalarında yüzde 5,51, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 4,49, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 2,81 artış, Giyim Harcamaları grubunda yüzde -3,87 azalış izlendi.

Ocak 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 13,22, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 11,16, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 6,97, Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 4,12, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 1,90 artış izlenirken; Madenler Grubunda yüzde -4,52 azalış izlenmiştir. Mensucat Grubunda ise fiyat değişimi gözlemlendi.

Paylaşın

Enflasyonu Yüzde 53.4, Hissedilen Enflasyon Yüzde 106.9

2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan (resmi) enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. Ortalama hissedilen enflasyon 2023’teki ortalama açıklanan enflasyonun 53 puan üzerinde hesaplandı.

Haber Merkezi / 2022 yılında hissedilen enflasyon ortalama 98,44 iken ortalama açıklanan enflasyon yıllık ortalama yüzde 71,98 olarak gerçekleşti. Böylece açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki fark 36,8 puan oldu. 2021 yılında ise ortalama hissedilen enflasyon yüzde 56,39, ortalama açıklanan enflasyon yüzde 19,42 ve aradaki fark 34,91 puan oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR) son zamanlarda kamuoyunda tartışılan hissedilen (algılanan) enflasyona ilişkin açıklama yaptı: Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan (resmi) enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. Ortalama hissedilen (algılanan) enflasyon 2023’teki ortalama açıklanan (resmi) enflasyonun 53 puan üzerinde hesaplandı. 2022 yılında hissedilen (algılanan) enflasyon ortalama 98,44 iken ortalama açıklanan (resmi) enflasyon yıllık ortalama yüzde 71,98 olarak gerçekleşti.

Böylece resmi (açıklanan) enflasyon ile hissedilen (algılanan) enflasyon arasındaki fark 36,8 puan oldu. 2021 yılında ise ortalama hissedilen (algılanan) enflasyon yüzde 56,39, ortalama açıklanan (resmi) enflasyon yüzde 19,42 ve aradaki fark 34,91 puan oldu.

2021, 2022 ve 2023 yılları kapsamında hissedilen (algılanan) enflasyon ile açıklanan (resmi) enflasyon arasındaki puan farkının en yüksek olduğu yıl 2023 oldu.

Hissedilen (algılanan) enflasyon ile resmi (açıklanan) enflasyon arasındaki farkın çeşitli sebepleri var. Öznel bir veri olmasına rağmen hissedilen (algılanan) enflasyon verisi enflasyonun düzeyi ve etkisi konusunda önemli bir gösterge ve ipucu niteliğindedir. Açıklanan (resmi) enflasyon ile hissedilen (algılanan) enflasyon arasında büyük farklar olması enflasyon ölçümünde ciddi sorunlar olduğunun göstergesidir.

Enflasyonun çok daha düşük olduğu ülkelerin istatistik kurumları hissedilen (algılanan) ve beklenen enflasyona ilişkin verileri kamuoyu ile paylaşırken enflasyonun en yüksek seyrettiği ülkelerden biri olan Türkiye’de TÜİK bu verilere sahip olduğu halde kamuoyuna açıklamıyor. 2023 sonu itibarıyla AB ülkelerinde algılanan enflasyon yüzde 9,5, açıklanan enflasyon yüzde 2,4’tür. Aradaki fark 7,1 puandır. TÜİK’e göre ise Türkiye’de 2023 Aralık’ta hissedilen enflasyon yüzde 100,5 iken açıklanan enflasyon yüzde 64,8’dir.

Hissedilen (algılanan) enflasyon ile resmi (açıklanan) enflasyon farkı TÜİK’in TÜFE verileri ile ilgili güvenilirlik tartışmalarını daha da artıracaktır. TÜİK enflasyon ölçümü konusundaki verileri şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşmalıdır.”

Detaylı bilgi için TIKLAYIN

Paylaşın

Merkez Bankası’nın ‘Enflasyon Raporu’: Enflasyonla Mücadele Buraya Kadarmış

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın açıkladığı 2024 yılının ilk enflasyon raporunu değerlendiren ekonomist Tunç Şatıroğlu, “Enflasyonla mücadele buraya kadarmış. Negatif reel faize devam” diyerek tepki gösterdi.

Ekonomist Uğur Gürses, MB’nin enflasyon tahminini değiştirmediğini anımsatarak “Beklentileri çıpalamanın daha önemli olduğunu düşündükleri açık. İleride tahminlerin birkaç puan sapması göze alınmış” dedi.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay yüzde 36’lık hedefin değiştirilmemesinin nedenini şu şekilde açıkladı:

“İddialı ama erişilebilir bir hedef, enflasyon beklentilerini aşağı indirmekte ve düzeltmekte iddiasız ve rahat ulaşılabilir bir hedeften çok daha iyidir. Dolayısı ile yaptığımız şeyin doğruluğuna fena halde inanıyoruz.”

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) yeni başkanı Fatih Karahan’ın açıkladığı 2024 yılının ilk enflasyon raporunu değerlendirdi.

Tunç Şatıroğlu: “Ek bir faiz artışı gerektiğini şu an değerlendirmiyoruz.” Enflasyonla mücadele buraya kadarmış. Negatif reel faize devam.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy: Doğru ölçülüp, yanlış sunulan enflasyonun raporu mu olur! TÜİK binasındaki 8. Kat denetime açılmadan, merkez bankası raporunun bir ekonomik anlamı yoktur.

Özgür Demirtaş: Merkez Bankasının olması gerekenden ERKEN faiz indirmesi bir çuval inciri berbat eder. Yapmamalarını diliyorum.

Hakan Kara: Merkez Bankasının bugün verdiği temel mesaj: Enflasyon eğilimi tahmin ettiğimizden daha iyi gidiyor. Faizi %45’te tutarak yıl sonu enflasyon hedefine ulaşacağımızı düşünüyoruz. Umarım haklı çıkarlar.

Uğur Gürses: Başkan Fatih Karahan’ın Enflasyon Raporu sunumu, içerik sıralaması ve bağlamı anlamında oldukça iyi.

Öte yandan Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay yüzde 36’lık hedefin değiştirilmemesinin nedenini şu şekilde açıkladı:

“Süreç doğru anlaşılmadığında yüzde 36’lık enflasyon tahmininin yukarı yönlü neden revize edilmediği gibi soruları geliyor. Bizim şu an içinde çalıştığımız sistemde, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti mevduat faizi bağı kopmuş, politika faizi enflasyon bağı kopmuş, faiz kur bağı kopmuş durumdaydı.

Biz yedi aydır tekrar ihdas ediyoruz. Bu bağlar tekrar ihdas edilecek. Veriler birikecek. Alan verileri kullanacaksınız, modelleme yapacaksınız. Oradan sonra da 36’dan 38’e çıkma ihtiyacı duyacaksınız. Modelleme bilen arkadaşlar beni çok iyi anlayacaktır ki bu çok zor ve hatta imkânsıza yakın.

36 hedefini değiştirmekten ziyade o hedefe bizi sürekli yakınsatacak olan önlemleri devreye sokmak çok daha anlamlı. Öbür türlü yaptığınız işe olmayan bir önem atfediyor olursunuz. Bu normalleşme süreci aslında biriken veri ile bağların yeniden kurulması ile modellemede çalışan arkadaşlara uygun ortam sağlayacak. Daha o noktada bile değiliz.

36 hedefi iddialı; ama iddiasız hedef koyan merkez bankası bence oksimorondur. İddialı ama erişilebilir bir hedef, enflasyon beklentilerini aşağı indirmekte ve düzeltmekte iddiasız ve rahat ulaşılabilir bir hedeften çok daha iyidir. Dolayısı ile yaptığımız şeyin doğruluğuna fena halde inanıyoruz.”

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Enflasyon Açıklaması: Tahminlerle Uyumlu

Ocak ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Merkez Bankası (TCMB) açıklamasında, Tüketici fiyatları 2023 yılının son Enflasyon Raporu tahminiyle uyumlu bir şekilde ocak ayında yüzde 6,70 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,09 puanlık sınırlı bir artışla yüzde 64,86 olmuştur” ifadelerine yer verdi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Yıllık enflasyon, temel mal ve daha belirgin olarak enerjide yükselirken, diğer ana gruplarda gerilemiştir. Enerji grubu aylık enflasyonunda, otomatik maktu vergi artışının etkileri hissedilirken, sepete yansıyan doğal gaz fiyatları yükselmeye devam etmiştir. Gıda grubunda güçlü fiyat artış eğilimi işlenmemiş gıda kalemleri öncülüğünde ocak ayında sürmüştür. Ücret, yönetilen / yönlendirilen fiyat ayarlamaları ve geriye doğru endeksleme davranışının etkisiyle hizmet grubunda aylık enflasyon belirgin olarak yükselmiştir.”

Merkez Bankası (TCMB) açıklamasının devamında, “Temel mal grubu aylık enflasyonu önceki aya kıyasla yükselmiş, mevsimsel indirimlerin gerçekleştiği giyim ve ayakkabı alt grubu dışında fiyat artışları genele yayılmıştır. Ocak ayında üretici fiyatları aylık artışı maliyet gelişmeleriyle uyumlu olarak kuvvetlenirken, yıllık üretici enflasyonu yatay seyretmiştir.

Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranları B ve C göstergelerinde Enflasyon Raporu tahminleriyle uyumlu şekilde yükselirken, göstergelerin yıllık enflasyonlarında sınırlı bir düşüş gerçekleşmiştir. Ocak ayında gerçekleşen yükselişin ardından, izleyen dönemde enflasyonun ana eğiliminin zayıflayacağı değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ocak ayına ilişkin aylık fiyat gelişmeleri değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 6,70 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 0,09 puan ile sınırlı bir oranda artarak yüzde 64,86 olmuştur. Bu ayda doğal gazın aylık tüketici enflasyonuna etkisi 0,23 puan, yıllık enflasyona etkisi ise 0,35 puan olmuştur. Mevsimsellikten ve doğal gaz etkisinden arındırılmış tüketici enflasyonunda geçen aylara kıyasla artış gözlenmiştir. Bu dönemde, B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 0,34 ve 0,16 puan azalarak yüzde 67,68 ve yüzde 70,48 olarak gerçekleşmiştir.

Hanehalkı tüketim kalıplarındaki değişimleri göz önüne alarak, TÜİK tüketim sepeti ve ağırlık yapısını her yıl başında güncellemektedir. 2024 yılında gıda ve daha belirgin olarak enerji alt gruplarının sepet içindeki ağırlıkları gerilerken, temel mal ve hizmet gruplarının ağırlıkları artmıştır. Bu doğrultuda B ve C göstergelerinin ağırlıkları sırasıyla 1,89 ve 3,35 puan yükselişle yüzde 72,82’ye ve yüzde 59,55’e ulaşmıştır.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bu dönemde enerji ve hizmet gruplarının katkıları sırasıyla 0,61 ve 0,58 puan artarken, gıda, alkol-tütün-altın ve temel mallar gruplarının katkıları sırasıyla 0,72; 0,26 ve 0,12 puan düşmüştür. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artışlar önceki aya kıyasla B ve C endekslerinde belirgin şekilde yükselmiştir. Fiyat artışları B endeksini oluşturan grupların geneline yayılırken, hizmet grubundaki artış öne çıkmıştır.

Hizmet fiyatları ocak ayında yüzde 12,14 ile önemli oranda yükseliş kaydetmiş, grup yıllık enflasyonu 0,94 puan azalışla yüzde 89,72 olmuştur. Aylık fiyat artışları grup geneline yayılırken, yıllık enflasyon kira ve ulaştırma hizmetlerinde yükselmiş, haberleşmede oldukça belirgin olmak üzere diğer alt gruplarda gerilemiştir.

Diğer hizmetlerdeki yüksek aylık artışta (yüzde 14,99) geçmiş enflasyona endeksleme ve zamana bağlı fiyatlama davranışının yaygın olduğu sağlık hizmetleri, yeniden değerlemeye bağlı kalemler, malzeme ve işgücü giderlerini de içeren bakım onarımın yanı sıra eğlence-kültür ve sigorta hizmetlerindeki yükselişlerin etkisi hissedilmiştir.

Asgari ücret ve kırmızı et başta olmak üzere gıda fiyatlarındaki gelişmelerin yansıdığı lokanta otel alt grubunda aylık artış yüzde 12,17 ile yüksek oranda gerçekleşmiştir. Kira grubunda aylık artış sözleşme yenileme sayısındaki yükseliş kaynaklı etkilerle yüzde 11,46 ile önemli ölçüde güçlenmiş, bu grupta yıllık enflasyon 3,26 puan artışla yüzde 111,84 seviyesine ulaşmıştır. Haberleşme alt grubu yüzde 2,37 oranındaki görece ılımlı artış oranı ile hizmet grubu genelinden ayrışmıştır.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,54 puanlık sınırlı bir artışla yüzde 53,35 olmuştur. Ocak ayında yıllık enflasyon diğer temel mallarda yükselirken, kalan alt gruplarda yatay seyretmiştir. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları yüzde 4,80 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 0,17 puanlık düşüşle yüzde 60,53 olmuştur. Ocak ayında mobilya fiyatları yüzde 10,61 oranında yükselirken beyaz eşya ve otomobil fiyatları sırasıyla yüzde 6,53 ve yüzde 2,78 oranlarında artış kaydetmiştir.

Diğer temel mallar alt grubunda fiyatların yüzde 5,48 oranında yükselmesiyle yıllık enflasyon 2,12 puanlık artışla yüzde 52,54 olarak gerçekleşmiştir. Güçlü fiyat artışlarının alt grup geneline yayıldığı gözlenmiştir. Mevsimsel etkilerle, giyim ve ayakkabı alt grubunda fiyatlar yüzde 1,86 oranında gerilemiş, yıllık enflasyon 0,15 puanlık düşüşle yüzde 39,59 olmuştur.

Enerji fiyatları ocak ayında yüzde 6,14 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 5,70 puan artarak yüzde 32,89 seviyesinde gerçekleşmiştir. Grup aylık fiyat artışında doğal gaz tüketim gelişmeleri kaynaklı etkiler belirgin olmaya devam etmiştir. 2023 yılı ikinci yarısında oluşan Yİ-ÜFE artışının ocak ayı itibarıyla ÖTV’ye yansıtılması ve Türk lirası cinsi enerji fiyatlarındaki gelişmelerle akaryakıt ve tüp gaz fiyatları sırasıyla yüzde 7,82 ve 10,75 oranlarında artmıştır. Şebeke suyu fiyatlarındaki artış ise yüzde 4,89 olmuştur.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları ocak ayında yüzde 5,19 oranında artmış, yıllık enflasyon yüksek baz etkisiyle 2,30 puan düşerek yüzde 69,71 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 3,88 puan, işlenmiş gıdada ise 1,72 puan gerileyerek sırasıyla yüzde 87,35 ve yüzde 56,33 olmuştur.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, bir önceki ay sebze fiyatları öncülüğünde artan taze meyve sebze fiyatlarında bu dönemde sebze kaynaklı kısmi bir düzeltme izlenmiştir. Diğer işlenmemiş gıda grubunda kırmızı et fiyatlarında yükseliş devam ederken, patates ve bakliyat diğer dikkat çeken kalemler olmuştur. Böylelikle, işlenmemiş gıda aylık enflasyonu yüzde 7,01 oranında gerçekleşmiştir. İşlenmiş gıda grubunda ise ekmek-tahıllarda fiyat artışları güçlenirken, işlenmiş et ürünleri öne çıkan diğer kalem olmuştur.

Alkollü içecekler ve tütün fiyatları yüzde 4,92 oranında yükselirken, yıllık enflasyon 9,66 puan düşüşle yüzde 61,60’a gerilemiştir Yİ-ÜFE artışı kaynaklı vergi ayarlaması fiyatları yukarıya çeken temel unsur olmuştur. Tütün ürünlerindeki vergi reformu sonucu fiyat artışı daha sınırlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Yurt içi üretici fiyatları ocak ayında yüzde 4,14 oranında artmış, yıllık enflasyon yatay bir seyir izleyerek yüzde 44,20 olmuştur.

Ana sanayi gruplarına göre bakıldığında, enerji fiyatları ocak ayında gerilerken, diğer alt gruplarda fiyat artışları güçlenmiştir. Öte yandan, yıllık enflasyon ara malı kalemi hariç alt grupların tümünde düşüş kaydetmiştir. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde fiyat artışlarının genele yayıldığı izlenirken, temel eczacılık, basım ve kayıt hizmetleri, makine ekipmanları, diğer madencilik ve kağıt ile kağıt ürünleri kalemleri ön plana çıkmıştır.”

Paylaşın

Yoksulun Gıda Enflasyonu Yüzde 109,5

DİSK’in araştırma merkezi DİSK-AR’a göre, en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 110 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı.

Haber Merkezi / Enflasyon 2005’ten bu yanda 7 kat, gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 25 kat arttı. 2005’te yüzde 9,24 olan yıllık enflasyon oranı 2024’te yüzde 64,86 oldu. 2005’te yüzde 6,79 olan yıllık gıda enflasyonu ise 2023’te yüzde 69,71’e yükseldi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon verilerini değerlendirdi.

DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) madde fiyatlarının hâlâ karartılmış durumda olduğunu hatırlatarak, “Resmi ortalama enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir” dedi.

TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamayı aktaran DİSK-AR’a göre, en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 110 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı.

Enflasyon 2005’ten bu yanda 7 kat, gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 25 kat arttı. 2005’te yüzde 9,24 olan yıllık enflasyon oranı 2024’te yüzde 64,86 oldu. 2005’te yüzde 6,79 olan yıllık gıda enflasyonu ise 2023’te yüzde 69,71’e yükseldi.

Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark da açılmaya başladı. Aralık 2005’te enflasyonla aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Ocak 2024’te enflasyonun 830 puan (yüzde 41,8) üstüne çıktı.

ENAG’a göre, enflasyon yüzde 129,11, TÜİK’e göre, yüzde 64,86

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre, enflasyon ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,72 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,62 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla ocak ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,61 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 17,68 ile sağlık oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan ocak ayı itibarıyla, 8 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 131 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,60 olarak gerçekleşti.

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı.

Buna göre; Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında yüzde 9,38 arttı. Enflasyonun son 12 aylık artışı da yüzde 129,11 olarak gerçekleşti. ENAG, sağlık grubunda herhangi bir fiyat değişimi olmadığını belirtirken en yüksek fiyat artışının yüzde 16,42 ile giyim ve ayakkabı kaleminde gerçekleştiğini duyurdu.

“Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimiz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Ocak ayı enflasyon verisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da Aralık ayında yayımladığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde başta asgari ücret ve diğer ücret ayarlamalarının etkisi ile aylık enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini, Şubat ayı ve sonrası yavaşlayacağını, yılın ilk yarısında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe yakın seyredeceğini tahmin ettiğini duyurmuştu.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Fiyat İstikrarı Vurgusu

Ocak ayı enflasyon verisi hakkında değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir.”

ENAG verilerine göre, ocak ayında enflasyon aylık bazda yüzde 9,38, yıllık bazda artış ise yüzde 129,11 oldu. TÜİK’e göre ocak ayı enflasyonu yüzde 6,70, yıllık enflasyon ise yüzde 64,86 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından enflasyon verisi hakkında paylaşımda bulundu.

Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından, “Ocak ayında aylık enflasyon geçici etkiler kaynaklı yükselerek yüzde 6,7 gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 64,9 oldu. Ocak ayında büyük oranda enflasyona yansıyan bu etkilerin enflasyonun ana eğilimini etkilemesini beklemiyoruz.

Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da Aralık ayında yayımladığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde başta asgari ücret ve diğer ücret ayarlamalarının etkisi ile aylık enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini, Şubat ayı ve sonrası yavaşlayacağını, yılın ilk yarısında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe yakın seyredeceğini tahmin ettiğini duyurmuştu.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 129,11, TÜİK’e göre yüzde 64,86’a

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı.

Buna göre; Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında yüzde 9,38 arttı. Enflasyonun son 12 aylık artışı da yüzde 129,11 olarak gerçekleşti. ENAG, sağlık grubunda herhangi bir fiyat değişimi olmadığını belirtirken en yüksek fiyat artışının yüzde 16,42 ile giyim ve ayakkabı kaleminde gerçekleştiğini duyurdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı. Buna göre, enflasyon ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,72 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,62 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla ocak ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,61 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 17,68 ile sağlık oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan ocak ayı itibarıyla, 8 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 131 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,60 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

ENAG Açıkladı: Enflasyon Yüzde 129,11

ENAG verilerine göre, ocak ayında enflasyon aylık bazda yüzde 9,38, yıllık bazda artış ise yüzde 129,11 oldu. TÜİK’e göre ocak ayı enflasyonu yüzde 6,70 oldu, yıllık enflasyon ise yüzde 64,86’ya yükseldi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açıklanan verilere dair yayınladığı mesajında, “Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı.

Buna göre; Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında yüzde 9,38 arttı. Enflasyonun son 12 aylık artışı da yüzde 129,11 olarak gerçekleşti. ENAG, sağlık grubunda herhangi bir fiyat değişimi olmadığını belirtirken en yüksek fiyat artışının yüzde 16,42 ile giyim ve ayakkabı kaleminde gerçekleştiğini duyurdu.

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 64,86’a

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı. Buna göre, enflasyon ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,72 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,62 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla ocak ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,61 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 17,68 ile sağlık oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan ocak ayı itibarıyla, 8 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 131 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,60 olarak gerçekleşti.

“Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimiz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Ocak ayı enflasyon verisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da Aralık ayında yayımladığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde başta asgari ücret ve diğer ücret ayarlamalarının etkisi ile aylık enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini, Şubat ayı ve sonrası yavaşlayacağını, yılın ilk yarısında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe yakın seyredeceğini tahmin ettiğini duyurmuştu.

Paylaşın