GP Lideri Davutoğlu: Bahçeli, Erdoğan’ı Ortada Bırakacak

Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından, Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye göndermede bulunduğu bir video paylaştı.

Haber Merkezi / GP Lideri Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “MHP’nin başındaki beyefendi, aile nedir bilmez…” ifadelerinin de yer aldığı video paylaşımına “15 Mayıs sabahı iktidarı kaybettikleri gün Bahçeli Erdoğan’ı ortada bırakacak. Ve şu sloganı söyleyecek: Ben yapmadım o yaptı!” notunu ekledi.

“Erdoğan’a ‘MHP ile ittifak yapmayın’ dedim”

Ahmet Davutoğlu, dün gece katıldığı Habertürk’te katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İttifak ve tek listeden seçimlere girme ilgili değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, 2018 yılında, AK Parti ve MHP arasında ittifak kurulmadan önce, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı bir konuşmayı anlattı.

Erdoğan’a MHP ile ittifak yapılmaması gerektiğini söylediğini aktaran Davutoğlu, Erdoğan’ın kendisine “Büyük balık küçük balığı yutar Ahmet Bey” şeklinde yanıt verdiğini  söyledi.

Davutoğlu şunları kaydetti:

“Ben, Sayın Erdoğan’a 2018 Mart ayında, “MHP’yle ittifak kurma yapmayın. Siyasetin doğasını bozacaksınız. AK Parti’nin de doğasını bozacaksınız, MHP’nin doğasını da” dedim. Bana, “Büyük balık küçük balığı yutar Ahmet Bey” dedi.

İfade bu, Ne oldu? AK Parti, MHP’lileşti. MHP AK Parti’nin yolsuzluklarını örten bir parti haline dönüştü. Ne MHP, MHP oldu, ne AK Parti AK Parti’liliğini korudu. Sonunda ne oldu? MHP kitlesi İYİ Parti’ye doğru seyretmeye başladı. AK Parti’nin bazı kitleleri de MHP’ye geçerek bir denge kuruldu.

Bahçeli’yle Erdoğan’ın hesabı hep şuydu; ‘Bunlar bir araya gelip ittifak kuramaz.’ 6’lı Masa’ya düşmanlıkları ondan. İthamları ondan. Beklemedikleri şekilde biz masayı kurunca oyun düzeni bozuldu. Biz masayı ocakta kurduk. Onlar martta seçim yasasını değiştirdiler.”

Paylaşın

Davutoğlu’ndan “Sünni” Paylaşımı: Kemal Bey’i Çok İyi Anlıyorum

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” notuyla paylaştığı videonun ardından paylaştığı “Sünni” başlıklı videosunda, “Bir Sünni olarak Kemal Bey’i çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de bir Sünni olarak dışlandığımı fark ettim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “28 Şubat’ta eşim, kızlarım başörtüsü dolayısıyla Sünni olarak dışlandılar. Ben de akademisyen olarak ideolojik gerekçeler dolayısıyla Türkiye’nin özgür bilinen üniversitelerine akademisyen olarak kabul edilmedim.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” notuyla paylaştığı videonun ardından “Sünni” başlığıyla bir video yayımladı.

Davutoğlu’nun videodaki açıklamaları şöyle:

“Kemal Bey’in videosunu izlediğimde medeniyetlerin kültürlerin harmanlandığı Anadolu tarihi geldi aklıma. Ben de Torosların zirvesinde bir Sünni Yörük Türkmen obasında doğdum. Horasan’ı Anadolu’ya taşıyan bir oba. Babaannem öyle derdi; Horasan’dır bizim ilimiz, İsfahan’dan geçti yolumuz, kalktık göçtük bu diyarlara. Köyümüzün adı bugün Taşkent ilçe. Ama aslı Pirlerkondu’udu. Pir’di köyün adı.

Karşı cephedeki kayanın adı kıble kayası, parkın adı mihrap, parkın sırtını verdiği tepenin adı Erenler tepesiydi, çeşmenin adı da Sultan Alaaddin Keykubat’a atfen Sultan çeşmesi. Yani Selçuklu Devleti’nin ve Anadolu’daki Horasan izlerinin yaşadığı bir ortamda doğdum. Ve Cumhuriyetimizin verdiği imkanlarla ben de nice makamlara geldim

Kemal Bey bir Alevi olarak samimi olarak hislerini ifade ederken ben de bir Sünni olarak ifade edeyim. Sünniler ve Aleviler için Pir-i Türkistan, Hoca Ahmet Yesevi’ydi benim adımı aldığım Hoca Ahmet Yesevi.

Kim böldü bizi kim ayırdı? Ve nasıl bu nehirleri birleştireceğiz? Evet ben bir Sünniyim ama Alevi vatandaşların haklarını savunmak önce benim görevim.

Hacı Bektaşi Veli benim de pirimdir Mevlana gibi. Onun için Alevi vatandaşlarımız Hacı Bektaşi Veli’nin huzuruna dergahına müze olduğu için ücretle giriyoruz bunu kaldırsanız sayın başbakanım dediklerinde, Ankara’ya döner dönmez yaptığım ilk işim o olmuştu.

Alevi dedelerimiz bana ‘can Ahmet’ derler. Çünkü bilirler ki ben hiç fark gözetmedim.

Ben bir Sünni olarak Kemal Bey’i çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de bir Sünni olarak dışlandığımı fark ettim. 28 Şubat’ta eşim, kızlarım başörtüsü dolayısıyla Sünni olarak dışlandılar. Ben de akademisyen olarak ideolojik gerekçeler dolayısıyla Türkiye’nin özgür bilinen üniversitelerine akademisyen olarak kabul edilmedim.”

Paylaşın

Davutoğlu’ndan DSP Genel Başkanı Aksakal’a “Küffar” Tepkisi

DSP Lideri Aksakal’ın “14 Mayıs’ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz” sözlerine tepki gösteren Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu, “Ya bu insan küffarın anlamını bilmiyor ya da Ramazan’da bu milletin yüzde 50’sine, ‘Kafir’ diyor” dedi ve ekledi:

“Önder Aksakal bunu cehaletinden söylüyor olabilir. Bunu eğer Kılıçdaroğlu söylemiş olsaydı, Sayın Erdoğan, ona dünyayı dar etmek isterdi değil mi?”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhur İttifakı’na katılan DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Bu seçim geçmiş dönemlerdeki gibi bir sağ-sol seçimi değil, vatan millet seçimidir. İnşallah 14 Mayıs’ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz” şeklindeki ifadelerine tepki gösterdi.

FOX TV yayınına katılan Davutoğlu, “kafir” anlamına gelen “küffar” ifadesini kullanan Aksakal için şunları söyledi:

DSP Genel Başkanı dedi ki, “Küffara teslim etmeyeceğiz” dedi. Ya bu insan küffarın anlamını bilmiyor ya da Ramazan’da bu milletin yüzde 50’sine, “Kafir” diyor. Benim huzurumda böyle bir şey söylenseydi ben hemen özür dilenmesini isterdim.

Erdoğan, İslam’ı bildiğini iddia ediyor. Bu Kur’an-ı Kerim’in esasında insanlara, ‘kafir’ demek var mı? Bu altı lider de mümindir, Müslüman’dır. Önder Aksakal bunu cehaletinden söylüyor olabilir. Bunu eğer Kılıçdaroğlu söylemiş olsaydı, Sayın Erdoğan, ona dünyayı dar etmek isterdi değil mi?

Ne olmuştu?

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal Malatya Deprem Konutları Temel Atma Töreni’nde, Millet İttifakı’na yönelik ‘küffar’ (kafirler) ifadesini kullanarak, “Bu seçim geçmiş dönemlerdeki gibi bir sağ-sol seçimi değil, vatan millet seçimidir. İnşallah 14 Mayıs’ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz” demişti.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Gelecek Partisi Milletvekili Aday Listesini Paylaştı

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Ahmet Davutoğlu’nun Genel Başkanı olduğu Gelecek Partisi (GP) sosyal medya hesabından milletvekili aday listesini paylaştı.

Haber Merkezi / Millet İttifakı içinde yer alan Gelecek Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden aday gösterdi. Genel Başkan Yardımcısı Nedim Yamalı Ankara 1. bölgeden seçilebilecek sırada aday gösterildi.

Serap Yazıcı Özbudun, Kani Torun, Yeşim Karadağ, Sema Silkin Ün, Selim Temurci, Doğan Demir, Selçuk Özdağ, Ömer Ünal dikkat çeken isimler oldu.

CHP listelerinden aday gösterilenlerin tam listesi ve aday oldukları kentler şöyle:

– Ankara 1. Bölge Nedim Yamalı 5. Sıra

– Antalya 4. Sıra Serap Yazıcı Özbudun

– Bursa 2. Bölge 2. Sıra Kani Torun

– Bursa 1. Bölge 6. Sıra Alpaslan Yıldız

– Çanakkale 3. Sıra Yeşim Karadağ

– Denizli 3. Sıra Sema Silkin Ün

– İstanbul 1. Bölge 10. Sıra Selim Temurci

– İstanbul 2. Bölge 7. Sıra İsa Mesih Şahin

– İstanbul 3. Bölge 8. Sıra Doğan Demir

– İstanbul 3. Bölge 15. Sıra Fevzi Donat

-İzmir 2. Bölge 7. Sıra Mustafa Bilici

– Kayseri 4. Sıra Zülküf Arslan

– Kocaeli 5. Sıra Serap Çakır

– Konya 2. Sıra Hasan Ekici

– Konya 4. Sıra Ömer Ünal

– Muğla 4. Sıra Selçuk Özdağ

– Samsun 3. Sıra Mustafa Yeşilyurt

– Şanlıurfa 4. Sıra Abdullah Yeşil

– Şırnak 1. Sıra Nızar Ökten

“26 parti aday listelerini teslim etti”

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim etmeleri için belirlenen yasal süre 17.00’de sona erdi.

YSK Başkanı Ahmet Yener, Ankara’da yaptığı açıklamada toplam 26 partinin aday listelerini sunduklarını kaydetti.

Yener, listelerde 11 Nisan Salı gününe kadar inceleme yapılacağını ve başvuruda eksiklik varsa tamamlamaları için partilere bildirileceğini söyledi.

YSK 19 Nisan’da kesin aday listesini ilan edecek.

YSK Başkanı Ahmet Yener özetle şunları söyledi: Dün gerçekleştirdiğimiz kura töreninden sonra bugün saat 17.00 itibarıyla siyasi partilerimizin aday listelerini verme süreci tamamlanmıştır.

Bugün itibarıyla listelerini Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AK Parti, Ana Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi saat 17.00 itibarıyla listelerini kurulumuza teslim etmişlerdir.

Kurulumuz saat 17.00 itibarıyla milletvekili seçimi kanunu 13, 14, 15 ve 16. Maddelerinde belirtilen koşulları siyasi partilerimizin yerine getirip getirmediğini 11 Nisan’a kadar inceleyecek ve varsa eksiklikleri ilgili siyasi partilere tamamlamaları için bildirilecektir. Bu sürecin demokrasimize ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.

Paylaşın

DEVA, Demokrat, Saadet Ve Gelecek Partisi Adaylarını CHP Listesinden Gösterecek

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kalırken, Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi milletvekili adaylarını CHP listelerinden gösterecek.

Haber Merkezi / Millet İttifakı’nın önemli bileşenlerinden İYİ Parti ise kendi logo ve listesiyle seçime katılacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Millet İttifakı partilerinin yöneticileri ile birlikte Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) bugün bir açıklama yaptı.

YSK’ya seçim ittifakına ek bir protokol sunduklarını belirten Muharrem Erkek, “Bu protokol uyarınca, Millet İttifakı çatısı altında CHP ve İYİ Parti; kendi logoları ve listeleriyle seçime katılacaklardır. Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de adaylarını CHP listelerinden göstereceklerdir” dedi.

Erkek, Millet İttifakı Protokolü’ne ek protokol metnini İYİ Parti Seçim İşleri Başkanı Şenol Sunat, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ve Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel ile birlikte YSK’ya sundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erkek, YSK’de şu açıklamayı yaptı:

“Daha önce Millet İttifakı olarak seçim ittifakı protokolümüzü, Yüksek Seçim Kurulu’na sunmuştuk. Millet İttifakı olarak, yeni bir siyaset kültürü ile yeni bir yönetim anlayışıyla, yarının Türkiye’sini hep birlikte inşa edeceğiz.

Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı seçilecek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişi sağlayacak Meclis çoğunluğunu da Millet İttifakı sağlayacaktır.

Bugün de seçim ittifakı protokolüne ek bir protokolü, Yüksek Seçim Kurulu’na sunduk. Bu protokol uyarınca, Millet İttifakı çatısı altında CHP ve İYİ Parti; kendi logoları ve listeleriyle seçime katılacaklardır. Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de adaylarını CHP listelerinden göstereceklerdir.”

Paylaşın

Millet İttifakı Liste Hamlesini 9 Nisan’a Bıraktı

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine haftalar kaldı. Millet İttifakı cephesinde, Seçim İttifakı Komisyonu’nda listeler üzerinde ortaklaşma amaçlı çalışmalar devam etmekle birlikte bu hafta sonunda son karar için liderler düzeyinde toplantı yapılacağı ifade edildi.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun haberine göre, liderler düzeyinde görüşmeyle ilgili CHP’nin evsahipliğinde altılı masa buluşması mı yoksa çevrimiçi toplantı mı yapılacağı bilgisi henüz paylaşılmadı. Liderlerce 9 Nisan öncesinde ortak liste çalışmalarıyla son karara imza atılacağı vurgulandı.

CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İyi Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin ile Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün ise sürekli temas halinde.

Cumhur İttifakı cephesinde ise, AK Parti listesinden ortak liste ile genel seçime katılım göstermeyi ittifak ortağı MHP kabul etmedi. MHP, yarın (7 Nisan) milletvekili aday listesini YSK’ya sunacağını açıkladı.

İttifaklar 6 Nisan yani bugün itibariyle yürürlüğe girmiş olan yeni seçim mevzuatı uyarınca 24 Haziran 2018’deki gibi “artık oy” sisteminden yararlanamayacağı için TBMM’deki sandalye çoğunluğu bakımından “ortak liste” en önemli gündem maddesi.

Millet İttifakı’nda gözler 9 Nisan’a çevrildi

Millet İttifakı’nda, “DEVA Partisi’nin kendi logosuyla seçime girme kararı” nedeniyle anlaşmazlık ve müzakere süreci devam ediyor. CHP ile DEVA Partisi arasında, “CHP logosuyla ortak listeyle 81 ilde genel seçime girilmesi” yönünde görüşme yapıldı ancak henüz sonuçlandırılmadı.

Millet İttifakı içerisinde “üçlü ittifak kurulması” ise, “Saadet Partisi’nin kendi logosu altında DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’nin seçime katılması gerektiği” görüşünde ısrarcı olmasıyla sonuçsuz kalmıştı.

DEVA Partisi, kamuoyuna bir yıl önce logoyla seçime katılma sözü verildiğini belirterek, Saadet Partisi logosu altında yer almayı kabul etmemişti. Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu da, parti tarihi açısından DEVA Partisi logosuyla aday gösteremeyeceklerini belirtmişti.

Şimdi CHP logosuyla Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin tek/ortak liste üzerinden seçime gitmesi görüşmesi yapılıyor.

DEVA Partisi tarafı ise, Ali Babacan’ın geçtiğimiz yıl 27 Nisan’da “Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır” açıklamasıyla son bir yıldır parti teşkilatındaki hazırlıklar nedeniyle rahatsızlık yaşıyor. Millet İttifakı içinde anlaşma sağlanamaması durumu için DEVA Partisi’nin 81 il için kendi aday listesini hazırlamış olduğu öğrenildi.

CHP ile İYİ Parti’nin ortak listesi 13 kenti aştı

CHP’nin ise tüm tarafları ortak listeye ikna etme çabası devam ederken; İYİ Parti ise sadece CHP’yle birlikte ortak listeyi kabul etti. İki parti henüz hangi illerde ortak listeyle genel seçime girileceği konusunda çalışmayı tamamlamadı.

YSK’nın belirlediği vekil dağılımına göre; birer milletvekili çıkaracak Tunceli ve Bayburt’un yanısıra Meclis’te iki vekil ile temsil edilecek Artvin, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Kırşehir, Sinop, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri masadaydı. Başta 13 il olmak üzere CHP ile İYİ Parti arasında ortaklaşmada ilerleme sağlandığı ifade edildi.

Bu illerle birlikte Rize gibi AK Parti’nin çok yüksek oranda oy aldığı illerde de CHP ve İYİ Parti’nin ortak listeyle yarışacağı görüşü ön planda.

Cumhur İttifakı’nda mevcut durum nedir?

Cumhur İttifakı cephesinde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün ikili bir görüşme yapacağı iddiası vardı.

Erdoğan ile Bahçeli’nin, MHP’nin ortak listede yer almayarak kendi logosuyla 14 Mayıs genel seçimine katılma kararını yeniden değerlendireceği öne sürüldü ancak sonrasında taraflarca görüşme olup olmadığına ilişkin açıklama yapılmadı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ise, bugün akşam yaptığı açıklamayla YSK’ya yarın aday listesini sunacaklarını ilan etti.

MHP Lideri Bahçeli, 29 Mart günü MHP’nin kendi logosuyla tüm illerde seçime gireceği açıklaması yapmıştı.

Bahçeli, özetle, “Bilindiği gibi Cumhur İttifakı çatısı altında 4 parti yer almıştır. Bu kapsamda üzerinde uzlaşılan ittifak protokolü 24 Mart 2023’te YSK’ya teslim edilmiştir. Son günlerde bilhassa MHP ile AK Parti arasında ortak liste yapılacağı, bu kapsamda yerli yersiz, maksatlı maksatsız pek çok iddia ve ifade kamuoyunda tartışma konusu, hatta polemik malzemesi haline getirilmiştir. Ü

stelik kara kampanya üretim ve servisi cesamet kazanmıştır. Cumhur İttifakı’nı oluşturan 4 partiden 2’si olan; Yeniden Refah Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin kendi parti logoları ve adaylarıyla seçimlere katılacağı da yakın bir tarihte ilgililerin beyanıyla tescillenmiştir.

MHP, Milletvekili Genel Seçiminde, tüm seçim çevrelerinde olmak suretiyle üç hilal amblemiyle ve değerli milletvekili adaylarıyla demokratik mücadelesini yapacak, nihayetinde hak ettiği, layık olduğu, hasretle beklediği başarıya kesinlikle ulaşacaktır” demişti.

Paylaşın

“Millet İttifakı, Seçime İYİ Parti Hariç Tek Listeyle Girebilir” İddiası

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Seçimlerden en iyi sonucu almak isteyen ittifakların ve partilerin hazırlıklarına dair kulis haberlerde gelmeye devam ediyor.

Son olarak, Millet İttifakı’nın İYİ Parti hariç seçime tek listeyle girebileceği öne sürüldü. CHP’nin bileşenlerine 30 milletvekili için kontenjan ayırdığı iddia edildi.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, köşe yazısında Millet İttifakı, İYİ Parti hariç tek listeyle girebileceğini yazdı.

Saymaz, “Millet İttifakı’nı oluşturan altı partiden CHP, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat partileri ortak liste noktasında uzlaşma aşamasına vardı” dedi.

Beş parti Millet İttifakı’nın çatısı altında amblemleriyle değil, CHP’nin milletvekili listelerinden seçime gireceğini belirtten Saymaz, Kılıçdaroğlu’nun ısrarına rağmen İYİ Parti, 15 şehirde ortaklaşmayı kabul ettiğini aktardı.

Saymaz, bu şehirlerde oy oranına bağlı olarak CHP ya da İyi Parti listeleri tercih edeceğini söyledi.

CHP’nin bileşenlerine 30 milletvekili için kontenjanı ayırdığı söyleyen Saymaz, şunları belirtti:

“Altı parti tek listeden girerse 360, beşi girerse 280 milletvekili çıkarılacağı hesap ediliyor. Nihai kararın ise cuma günü verileceği belirtiliyor.

Diğer yandan DEVA, Gelecek ve Saadet’i içeren ittifak içinde ittifak formülünden vazgeçildi. DEVA Partisi’nın kendi çatısında seçime girilmesi önerisi reddedildi.”

Cumhur İttifakı’nda “ortak liste” çatlağı

Öte yandan AK Parti’de Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerde MHP ile “birliktelik sağlanabilir mi?” değerlendirmesi yapılıyordu.

AK Partili kurmayların çalıştığı formüle hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “ret geldiği” belirtildi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, aralarında Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü.

Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Paylaşın

GP Lideri Ahmet Davutoğlu: Seçim Yüzde 60’a 40 Biter

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. GP Lideri Davutoğlu, “Bizim tarafta bir hata olmazsa, bir söylem hatası olmazsa, kendi içimizde bir hata olmazsa birbirimizin işini kolaylaştırırsak, muhafazakarı soğutan bir söylem olmazsa veya Kürt seçmeni tedirgin eden bir şey olmazsa Türkiye’deki seçim yüzde 60 yüzde 40 gibi biter. Ben seccadeyi bir hata olarak görmüyorum orada bir irade yok” dedi.

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden ABD’nin Ankara BüyükelçisiJeff Flake’ye yönelik sözlerini eleştirdi.

Ahmet Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın böyle bir ifade kullanması 20 yılda hiçbir şey öğrenmediğini gösteriyor. Çünkü büyükelçilerin en asli görevi demokratik ülkelerde siyasetin nabzını tutmak ve merkezlerine rapor etmektir. Mesela Sayın Merkel işbaşına gelmeden önce biz Sayın Erdoğan’la birlikte Sayın Merkel muhalefet lideriyken Berlin’de görüştük yanında da başdanışmanı vardı. Kimse de “Almanya’da niye görüştünüz? Sizin muhatabınız budur” demedi.” ifadelerini kullandı.

GP Lideri Davutoğlu, Erdoğan’ın Malezya Başbakanı’nı arayıp “Davutoğlu’nu ziyaret etmeyeceksin” dediğini de iddia etti.

Kılıçdaroğlu’nun gündem olan seccade fotoğrafına ilişkin de konuşan Davutoğlu, “Türkiye’de Sayın Kılıçdaroğlu’nun o seccadeye ayakkabısıyla bilinçli bir şekilde bastığına inanacak aklı başında bir tek kişi bulamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun niyeti o seccadeye basarak seccadeye hakaret etmek mi? Hadi Kılıçdaroğlu’nun dine saygısına inanmadınız da aklını da mı kaybetti? Türkiye’de bir siyasetçi seçim öncesinde böyle bir şey yapar mı?” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Karar TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol’un konuğu oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın böyle bir ifade kullanması 20 yılda hiçbir şey öğrenmediğini gösteriyor. Çünkü büyükelçilerin en asli görevi demokratik ülkelerde siyasetin nabzını tutmak ve merkezlerine rapor etmektir. Mesela Sayın Merkel işbaşına gelmeden önce biz Sayın Erdoğan’la birlikte Sayın Merkel muhalefet lideriyken Berlin’de görüştük yanında da başdanışmanı vardı.

Kimse de “Almanya’da niye görüştünüz? Sizin muhatabınız budur” demedi. Böyle bir eleştiri en temel diplomasi ilkelerine aykırıdır. Buradan bir anti Amerikancılık çıkarmaya kalkmak da komedi. Her seçimi böyle manipüle edeceğini düşünmek Sayın Erdoğan’ın 20 yılda bırakın ilerlemeyi geriye doğru gittiğini ve yanındakilerin de görevini yapmadığını gösterir.

Benim için acı ama Sayın Erdoğan’ın zihniyetini gösteren bir şey anlatacağım. Malezya Başbakanı Enver İbrahim benim 30 yıllık dostumdur. Sayın Erdoğan’la tanıştıran da aracılık eden de benim. Aile hukukumuz var. Fakat seçimi kazandıktan sonra İstanbul’a bir tedavi dolayısıyla gelmişti. Beni ziyaret etmek istediğinde Sayın Erdoğan kendisine mesaj gönderip “Davutoğlu’nu ziyaret etmeyeceksin” demişti. Ben bunun üzerine ona sitem ettim. Kendisi geldi özür diledi. Bu Erdoğan’ın tekelci zihniyetinin meselesi.

Bosna Hersek’te Alaca Camii var. Saraybosna Savaşı’nda yıkılmış yakılmış, parka döndürmüşler, camiden eser kalmamış. “Burayı inşa edeceğiz inşallah” dedim. Çünkü Osmanlı’nın Balkanlar’daki en önemli tarihi miraslarından biri. Dışişleri Bakanı iken UNESCO’ya müracaat ettik. O sırada Sırbistan’la ilişkilerimiz iyi olduğu için Sırbistan Cumhurbaşkanı’na söyledim. UNESCO’dan oranın yapımı için izin aldık.

Ben başbakanken fonunu oluşturduk. Nihayet 2019’da cami açılmasına karar verildi. Bakın çok acı bir şey söyleyeceğim. Bosna Hersek’in Diyanet İşleri Başkanı beni aradı “Bu cami sizin takibinizle tekrar kazandırıldı. Açılışta bizimle birlikte olma şerefini bize yaşatır mısınız?” dedi. “Memnuniyetle” dedim. Tam gitme hazırlığındayken tekrar telefon geldi. Ağlayarak “Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanlığı resmen başvurdu. Davutoğlu gelirse biz gelmeyiz, bizden kimse gelmez.” Daha ben AK Parti üyesiyim.

“Bunlar küçük ayak oyunları”

Bosna Hersek’te Saray Bosna Forumu’na şeref misafiri olarak bizi çağırdılar. Ben gidiyorum diye Fuat Oktay’ı gönderdi. Benim konuşmamam için organizatörlere baskı yapıldı. Önce Fuat Oktay konuştu önce. Sonra ikinci oturumda ben çıkınca bütün Türk heyeti salonu terk etti. Dolayısıyla Flake’ye olan eleştirisini Erdoğan’ın diplomasi cahilliği olarak görürüm. Şaşırmadım. Çok net söylüyorum yarın Biden “15 dakika görüşmeye hazırım” dese hem büyükelçiyi kabul eder hem de uçağa atlar gider Erdoğan.

İlk kez bir ABD Başkanı göreve geldikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile görüşme yapmadı. Bu ilk kez oluyor. Obama’nın ilk ziyareti Türkiye idi. Bush, NATO zirvesi için gelmişti. Clinton deprem için gelmişti. Biden geçen sene Ermeni soykırımı iddiasını gündeme getirdiğinde Erdoğan’dan bir tepki gelmedi. Çünkü NATO zirvesinde görüşecekti, bir davet alır mıyım diye bekledi. Bunlar küçük ayak oyunları ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na yakışmayan ayak oyunları. Trump’tan ‘Aptal olma’ diye mektup almış ve sessiz kalmışsın, sana kim inanır artık. Böyle tehdit diplomasisi olmaz.

“Türkiye’de Sayın Kılıçdaroğlu’nun o seccadeye ayakkabısıyla bilinçli bir şekilde bastığına inanacak aklı başında bir tek kişi bulamazsınız. Kılıçdaroğlu’nun niyeti o seccadeye basarak seccadeye hakaret etmek mi? Hadi Kılıçdaroğlu’nun dine saygısına inanmadınız da aklını da mı kaybetti? Türkiye’de bir siyasetçi seçim öncesinde böyle bir şey yapar mı? Hiç mi Sayın Erdoğan’ın hatası olmadı?

Sayın Kılıçdaroğlu’yla konuştum, ‘Üzülmeyin bunlara’ dedim. Kılıçdaroğlu da “Biz seccadeyi namazdan sonra toplar, kenara kaldırırız, yerde bırakmayız. Yerde seccade olacağı aklıma bile gelmedi.” dedi. Rahmetli Erbakan hocanın Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu da çıktı açıklama yaptı. Hala niye tepinirsiniz bu konu üzerinde? Mitinglerde seccade göstermek dine zarar verir. Bazı mezheplerde ayakkabı ile namaz kılarlar. Kaç sefer özür diledi Sayın Kılıçdaroğlu. Bu imani bir mesele değil ama bir başka Müslümanın niyetini sorgulamak imani bir meseledir.

Allah’ın kullarını yargılama hakkına sahip değilsin Erdoğan. Böyle bir hakkı kimse sana vermedi. Bugün Erdoğan dini kavramlardan güç almaya çalışıyor. Bu sadece 2 yerde etkili oluyor. Geçmişte çok acılar yaşamış ve bir daha bu acıyı yaşamak istemeyenlerin nezdinde bir de böyle bir şeye inanmış ve başka bir şeye inanmak istemeyenlerin nezdinde. Bizim için önemli olan birincisi. Kılıçdaroğlu teminat veriyor, Türkiye bir daha bu karanlık günleri yaşamayacak.

CHP’li belediyelerde başörtüsü sebebiyle birisi işten çıkarıldı mı? Benim hanımım, kızım bu kadar çile çekmiş, benim yetkili olduğum bir yerde başörtüsünü kısıtlayacak bir baba yiğit çıkabilir mi? Bugün Türkiye’de kendi bakanlığına dezenfektan satana, başörtüsüyle yolsuzluk yapana, kendi eşini sekreter olarak atayan rektöre bakarak gençler “Bunlar Müslümansa ben değilim” diyor. Tayyip Erdoğan bir 5 yıl daha Bahçeli’yle Perinçek’le bu ülkeyi yönetirse, bir 5 yıl daha çeteler ortada dolaşır, yolsuzluklar devam ederse 18-25 yaş arası gençlerde iman eden kalmayacak. Bizim mevcudiyetimi toplumsal barışın garantisidir.

Birbirimizden çok kopmuşuz. 2-3 hafta önce İzmir İktisat Kongresi’nde bir konuşma yaptım. Birçok üst düzey CHP yetkilisi Sayın Tunç Soyer de dahil olmak üzere oradaydılar. “Efendim biz sizi hiç tanıyamamışız” dediler. Gerçekten tanımadık birbirimizi. Kafamızda bir kalıp vardı. Cumhuriyet Halk Partili şöyle olur. AK Parti Genel Başkanlığı yapmış Davutoğlu şöyle düşünür… Artık bu kalıpları kırdık. O kalıpları Sayın Kılıçdaroğlu kırdı, biz kırdık, Sayın Akşener kırdı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun 3 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetinde yaptığı dönüşüme bakın. Adil olun biraz.”

Kılıçdaroğlu Türkiye’nin toplumsal bir uzlaşıya ihtiyacı vardı ve 6 lider Kılıçdaroğlu’nun adaylığında mutabık kaldık. Biz 1 sene içerisinde o masada oturanlar birbirimizi tanıdık. Biz önce ilkeleri konuştuk isimleri değil. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bir şans olarak görüyorum. Biz 1 kişiyi cumhurbaşkanı seçmedik. Önce ilkeleri tespit ettik, bir heyeti cumhurbaşkanlığı makamı için seçtik. Biz yanındayız. Yanındayız derken 2 türlü yanındayız. Birincisi destek olarak yanındayız.

İkincisi de diğer kitleler CHP’li bir cumhurbaşkanı var diye tedirgin oluyorsa onlara da diyoruz ‘Biz buradayız’. Bu heyet yönetecek burayı. Türkiye’de yüzde 50 +1’i ancak beraber yöneteceğiz diye ne kadar çok taraftar toplarsanız kazanabilirsiniz. Başta İYİ Parti olmak üzere diğer partilerin tabanlarının da biz bu ülke yönetiminde varız diyebilmesi için o yapı gerekir. Son dönemde Sayın Akşener’le ilgili çok spekülasyon yapıldı. Sayın Akşener de bu işin mimarıdır . Bugün AK Parti tek başına toplumsal barışı sağlayamıyor. Çünkü masanın ayaklarından biri eksik. O ayağı Erdoğan sürekli örseliyor.

“Erdoğan dini kullanmaya kalkıyor”

Mart ayında da söylemiştim. Önemli olan 6 partinin Meclis’te çoğunluğu almasıdır. Gelecek Partisi olarak hiçbir ön yargımız yok her formüle açığız. Yeter ki biz 360’ı geçip anayasa için önümüzü açalım ya da 300’ü geçip ülkeyi rahat yönetelim. Bizim çok sağlam bir teşkilatımız, bu çınar yaprağına sadık bir topluluğuz. Ben görmek istemez miyim çınar yaprağını seçim pusulamızda? İsterim ama bir de siyasi realite var. Bu seçim bir partinin iktidar mücadelesi seçimi değil, bu seçim bir sistem değişikliğinin referandumu gibi. Gönül isterdi ki tek liste olsun. Bazı illerde CHP listesi, bazı illerde İYİ Parti listesi…

Bizler de onun içinde yer alarak toplam oyumuzu maksimize edebilirdik. Önümüzde 3-4 gün var. Her partinin kendi içinde yaşadığı zorluklar oldu. Daha önce verilmiş taahhütler var biz kendi logomuzla gireceğiz diye. Her parti 45 ilde ayrı gireceğim diye düşündüğünde liste sayısı üçe, dörde kadar genişliyor. Bu sadece DEVA’yla ilgili bir durum değil. İYİ Parti’de mecliste grubu olan büyük bir parti olduğu için onlar da tek başına girme arzusu içinde olabilirler. Sayın Karamollaoğlu seçim ittifakıyla ilgili bir teşebbüs içine girdi. Ben çok açık söyledim siz 2 parti anlaşın. Biz her zaman bu tür iş birliğine hazırız. Her partinin zorlukları var kimseyi eleştirmek kastıyla söylemiyorum.

İyi niyetle ümit ederim 9 Nisan’a kadar bir mesafe alınır. 4 gün içinde mecliste elde edeceğimiz çoğunluk, cumhurbaşkanı ve yardımcılarını rahat ettirecek, göstereceğimiz bir zaaf ise Cumhur İttifakı’na tekrar dirilme şansı verecektir. Fedakarlık yapalım ve olması gereken sayıya ulaşalım. Benim arkadaşlarıma çağrım budur. Altılı masa olarak çok ciddi engelleri aştık. Onun için Erdoğan bugün huzursuz. Onun için dini kullanmaya kalkıyor. Onun için her yolu, her yöntemi deneyecek. Mecliste güçlü bir Millet İttifakı çoğunluğu bir büyük değişimin olmazsa olmaz şartıdır.

Rahmetli Türkeş’in vefat yıl dönümü bugün. Allah rahmet eylesin diyorum. MHP gönüllüleri 3 hilali görmedikleri bir seçim pusulasından rahatsız olurlar. Sayın Bahçeli’nin kısa dönemli bir siyasi menfaat için unutmayacağı şey yok. 4 hilali de unutuverir.

Belli partiler veya liderler belli dönemlerde yükselirler sonra düşerler. Yerleşik bir siyasi geleneğe oturmayan partiler ya da liderler, tabandan destek almayanların böyle bir yapısı olur. Bir dönem popüler olurlar. Seçime giren seçmen sadece kimi istediğiyle ilgili karar vermeyecek daha çok kimi istemediğiyle ilgili karar verecek. Bugünkü ucube sistemin devamını istemeyen birisi Millet İttifakı’na oy verecekken gidip de Muharrem İnce’ye oy vermez. Seçmenin son andaki kararı kimi istemediğine göre şekillenecek.

Bizim tarafta bir hata olmazsa, bir söylem hatası olmazsa, kendi içimizde bir hata olmazsa birbirimizin işini kolaylaştırırsak, muhafazakarı soğutan bir söylem olmazsa veya Kürt seçmeni tedirgin eden bir şey olmazsa Türkiye’deki seçim yüzde 60 yüzde 40 gibi biter. Ben seccadeyi bir hata olarak görmüyorum orada bir irade yok.”

Paylaşın

Saadet, DEVA Ve Gelecek Partisi, İttifakı İçinde İttifak Kuracak Mı?

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine sayılı günler kala ittifaklarda seçimlerde en iyi sonucu almak için stratejilerini netleştiriyor. 

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerden olan Saadet Partisi, Deva ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nin ittifak içinde ittifak için kendi aralarındaki görüşme trafiği sürüyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde Karar TV’de “ittifak içinde ittifak” formülüyle ilgili konuşmuş ve çalışmaların yüzde 99 oranında tamamlandığını söylemişti. Karamollaoğlu, “Üç parti olarak seçime müşterek girmemiz oyumuzu yükseltecek” demişti.

Bu çerçevede ittifak protokollerini iki gün önce Yüksek Seçim Kurulu’na sunan Millet İttifakı içinde yer alan Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek Parti’nin daha çok milletvekili çıkarabilmek için kendi aralarında başlattıkları üçlü görüşme trafiği sürüyor.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in ilgili partilerin üst düzey yetkililerinden edindiği bilgilere göre, üç partinin “ittifak içinde ittifak” kurma formülünde henüz nihai sonuca ulaşılabilmiş değil ancak temaslar yoğun şekilde sürüyor ve bir süre daha trafiğin devam etmesi bekleniyor.

Üçlü “ittifak içinde ittifak” formülünde ilerleme sağlanıp sağlanmaması ve üç partinin bir sonuca ulaşıp ulaşmaması Millet İttifakı’ndaki altı partinin aday listelerinde olası ortaklaşma formüllerini de etkileyeceği için önemli görülüyor.

Gerek altı partinin ortak aday listeleri gerekse üçlü ittifak formülü ile ilgili kritik bir görüşme ise bugün Malatya’daki liderlerin katılacağı iftar olarak öne çıkıyor. İftarda diğer meselelerin yanı sıra bu konunun da gündeme gelebileceği, cumhurbaşkanı adayı kararını netleştiren ve önemli bir krizi aşan altı liderin şimdi bu konuya yoğunlaşmaya başlayabileceği belirtiliyor.

Bu arada altı partinin aday listeleri için oluşturduğu komisyonun da beklenen toplantısını gelecek hafta yapması bekleniyor.

Üç partinin tutumları nasıl?

Peki ittifak içinde ittifak kurarak daha çok milletvekili kazanmak isteyen üç partinin tutumları nasıl şekilleniyor?

“İttifak içinde ittifak” formülüne ilişkin üç partinin tutumlarında henüz tam bir ortaklaşma sağlanamadı.

Saadet Partisi seçime kendi logosu ile girilmesini isterken, diğer iki parti de kendi logolarını tercih ediyor. Her partinin kendi logolarıyla girme konusunda daha önce alınan kendi kurul kararları ve parti ilkelerine göre hareket etmek isteklerinin gündemde olduğu belirtilirken, bununla birlikte belli ortaklaşmaların yapılmasına ilişkin de güçlü işaretler var.

Partilerin yetkilileri liste oluşturulması ile ilgili süreçlerin işin doğası gereği biraz dinamik olduğunu ve görüşmelerin son birkaç güne kadar devam edebileceğini söyleyerek, “Bugün aldığımız karar yarın başka bir şekle evrilebilir” diyor.

DEVA Partisi daha önce aldığı parti kararı çerçevesinde seçime kendi amblemi ile girmek konusunda kararlığını sürdürürken, belli iller bazında diğer partilerle ortak çalışmalar yapılmasına ise soğuk bakmıyor.

Gelecek Partisi ise ittifak içinde ittifak önerisine çok sıcak olmadığını, daha çok CHP ve İYİ Parti ile ittifak kurmayı düşündüklerini belirtmişti.

Bu arada her partinin en az 41 ilde kendi logolarıyla seçime girmeleri de gerekiyor.

Milletvekili aday listelerinin YSK’ya teslimi için son gün olan 9 Nisan’a kadar her iki ittifakın aday listelerinin de netleşmesi için zaman bulunuyor.

Ortak listelerin önemi ne?

Peki yeni seçim yasasında ortak listeler hazırlamak ittifaklara ve partilere ne kazandırıyor?

AK Parti ile MHP’nin geçen yıl getirdiği yeni seçim sistemi ittifak içindeki partileri yüzde 7 baraja karşı korusa da her parti kendi alacağı oy oranına göre milletvekili çıkaracağı için ittifakın önemini azaltmış durumda. Bu nedenle her iki büyük ittifak da bazı illerde ortak liste yapma arayışında.

Araştırmacı Nezih Onur Kuru, ittifaklar için parlamento seçimlerinde ortak liste yapmalarının önemine dikkat çekerek, yeni seçim yasasının ittifakların artık oylarıyla ekstra milletvekili çıkarabilmesi avantajını ortadan kaldırdığını, bunun da daha az sayıda partiden oluşan ve parti arasındaki oy makası geniş olan Cumhur İttifakı’na yaradığını belirtiyor.

Kuru, Cumhur İttifakı’nın kritik illerde tek liste yapması ve Millet İttifakı’nın ise yapmaması durumunda Cumhur İttifakı’nın yüzde 41 oy ile Meclis’in salt çoğunluğu olan 301 sandalyeyi kazanabileceğine dikkat çekiyor.

Paylaşın

İYİ Parti Ve CHP Hangi İllerde Ortak Liste Çıkaracak?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Millet İttifakı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı ilan etmesiyle birlikte vekil listeleri merak konusu oldu.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçim takvimi uyarınca en geç 24 Mart günü siyasi partilerce ittifak modeli ve anlaşması imzalanmış olması gerekiyor. Ancak Millet İttifakı içerisinde vekil listesinde il il ve isim isim zor bir müzakere süreci yaşanıyor.

Altı siyasi parti arasında 4 Ocak’ta liderlerce kararlaştırıldığı üzere Genel Seçimler ittifakı modelini belirlemekle görevli Seçim İttifakı Komisyonu, henüz beşinci toplantısını yapmadı. Bu toplantı için gelecek hafta başında 20 Mart tarihi işaret edildi ancak bunun henüz kesinleşmediği vurgulandı.

VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’nun edindiği bilgilere göre, Komisyon’un ilk toplantısını 26 Ocak’ta düzenlemesinin ardından son günlerde partiler arasında ikili düzeyde görüşmeler yapıldı. CHP ile İYİ Parti, ittifak dışında yüzde 7 ülke barajını aşabilmeleri konusundaki soru işaretleri nedeniyle diğer dört parti açısından Meclis’te nasıl temsiliyet sağlanacağını görüşüyor. Diğer dört parti, öncelikle CHP ve İYİ Parti’nin hangi illerde ortak liste çıkarmaya sıcak bakılacağını ikili görüşmede açığa kavuşturması gerektiği görüşünde.

38 ilden çok azında mı ortak liste olacak?

Önceki Genel Seçimler’de yani 24 Haziran 2018’de CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı, milletvekili seçiminde illerde ortak liste oluşturmamıştı.

Demokrat Parti, Gültekin Uysal’ın Afyonkarahisar adayı olarak İYİ Parti’nin listesinde yer alması üzerine YSK’ya ayrıca liste sunmadı. CHP, İYİ Parti ve SP ise, ayrı ayrı 600 milletvekili aday listeleriyle Genel Seçimler’de yarıştı ancak ittifak protokolü YSK’ya sunulduğu için ülke barajı riski ortadan kaldırıldı. SP, sadece yüzde 1,34 oy almasıyla illerde vekil çıkaramamasına rağmen, CHP listesinde aday gösterilmiş iki isim ile TBMM’de sandalye etti. İYİ Parti ise, Millet İttifakı olmasa yüzde 9,96 oy oranıyla baraj altında kalacakken 43 milletvekili çıkarabildi.

Şimdi Millet İttifakı, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutakabatı” uyarınca Meclis’te anayasa değişikliği yapılabilmesini hedefliyor. Dolayısıyla Millet İttifakı’nın TBMM’de en az 301 sandalyesi olması amaçlanıyor. Ama bunun için 24 Haziran’da olduğu gibi 81 ilde ayrı listelerle yarışa girilmemesi gerektiği görüşü masada. 38 ilde ortak listeyle seçime girilmesi durumunda bunun TBMM’deki aritmetiğe olumlu yansıyacağına işaret eden çalışmaya rağmen İYİ Parti, pek çok ilde ortaklaşma yaklaşımına sıcak bakmıyor.

CHP ile İYİ Parti arasında ortak listeyle seçime girilecek iller açısından bazılarında sadece CHP ve bazılarında sadece İYİ Parti logosuyla yarışılması konusunda henüz uzlaşma sağlanamadı.

İYİ Parti’nin “seçmen profili” dikkate alınarak bazı illerde CHP logosuyla oy çokluğu elde edilemeyeceği görüşünü aktardığı söyleniyor.

CHP içerisinde geçmişte yeterince başarı sağlanamamış illerde o ildeki seçmen profiliyle örtüşecek “sürpriz aday ya da adaylar” üzerinde çalışıldığı vurgulanıyor.

Tek veya iki vekil için yarışılacak illerde mi ortak liste olacak?

Millet İttifakı’nda sonuçta 43 ilden çok daha fazlasında CHP ve İYİ Parti’nin kendi aday listeleriyle seçime girmek istediği öğrenildi. Bu nedenle 38 il değil ancak en az 10 ilde Millet İttifakı’nın ortak/tek listeyle aday gösterebileceği ihtimali gündemde.

Ortak listeyle parlamento seçimine girilmesi bakımından “hangi iller olabilir?” sorusuna yanıt olarak sadece tek ve iki milletvekili çıkarma hakkı olan iller işaret ediliyor. Bu kapsamda, YSK’nın güncel vekil dağılımına göre birer milletvekili çıkaracak Tunceli ve Bayburt’un yanısıra Meclis’te iki vekil ile temsil edilecek Artvin, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Kırşehir, Sinop, Bartın, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri masada. Ancak bu 13 il konusunda uzlaşma henüz sözkonusu değil. Bu illerden en azından 10’unda ortak liste uzlaşması olabileceği konuşuluyor.

CHP ve İYİ Parti’nin görüşmelerinde ilerleme sağlanmasıyla birlikte ancak gelecek hafta başı yapılacak toplantıda Seçim İttifakı Komisyonu’nun artık karar alma aşamasına geleceği dile getiriliyor.

Karar İzmir’de altılı masa sonrasında mı şekillenecek?

Bu arada Millet İttifakı’nın liderlerince 19 Mart Pazar günü saat 17.00’de İzmir’de buluşulması öngörüldü. Eğer İzmir İktisat Kongresi kapsamında altılı masa toplantısı yapılabilirse “seçim ittifakı” üzerine de görüşme yapılabileceği ve dolayısıyla liderler tarafından Komisyon’a talimat verilebileceği aktarıldı.

Ardından Komisyon’un da YSK’ya sunulacak ittifak protokolü üzerinde çalışmasını hızlıca şekillendireceği kaydedildi.

Seçim İttifakı Komisyonu’nda, CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İyi Parti Yerel Yönetimler Başkanı Metin Ergun, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin ile Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün yer alıyor.

Paylaşın