Bitlis: Kohoz (Zal Paşa) Hanı

Kohoz (Zal Paşa) Hanı; Bitlis’in Adilcevaz İlçesine bağlı Kohoz Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köy dolmuşları ile ulaşım mümkündür. 

Zal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Büyük olasılıkla da XVI.yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmektedir. Zal Paşa, Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan II.Selim zamanında görev yapmıştır.

Kohoz Hanı oldukça harap bir durumdadır. Hanın girişi yıkılmış, yalnızca arka ve yan cephelerdeki duvar kalıntıları günümüze gelebilmiştir. Kalıntılara dayanılarak hanın 18.56 X 26.28 m. ölçüsünde dikdörtgen bir planı olduğu anlaşılmaktadır. Kesme taştan olan hanın üst kısmı toprak damla örtülmüştür.

İç mekanı iki sıra halinde, kuzey-güney doğrultusunda payelerle üç nefe ayrılmıştır. Büyük olasılıkla da her sırada üçer paye bulunuyordu. Kalıntılardan bu payelerin sivri kemerler ile birbirlerine ve duvarlara bağlandıkları sanılmaktadır. Payelerin oluşturduğu bölümler diğer yöredeki hanlar gibi tonozlarla örtülü olmalıdır.

Paylaşın

Bitlis: Mucizeler Manastırı

Mucizeler Manastırı; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Süphan Dağı’nın güneybatı eteklerinde, 2100 metre yükseklikte, düz bir kayalık çıkıntı üzerine kuruludur.

Mucizeler Manastırı’na özel araçlarla ulaşım mümkündür. Manastıra, sol kolun sol yamacından geçen bir yol ile ulaşılır. 19. yüzyılın sonunda manastır halen varlıklıdır ve geniş toprak sahibidir. 1895’te manastır, saldırıya uğrar ve yağmalanır. 20. yüzyılın başında onarılır ve manastır 1915’e kadar faaliyete devam eder.

Manastırı bir duvar çevreler. Bugünse bu duvarın sadece temelleri görülmektedir ve manastırın onca yapılarının arasında bir tek kilise ayaktadır. Manastırın güneyinde bir mezarlık vardır. Manastırın güneybatı köşesine yakın bir noktada su kaynağı vardır ve manastırın kuzeybatısından bir küçük dere akar.

Kilise dıştan homojen görünse de içi, birbirinden ayırt edilebilen iki bölümden oluşur. Doğu ucunda kilisenin kendisi vardır; batı ucundaysa Thierry’nin bir çeşit jamatun kabul ettiği bir dikdörtgen bölme şeklinde ekleme vardır.

Thierry tarafından fark edilmeyen önemli bir nokta, batı bölmesinin kiliseden sonra inşa edildiğidir, çünkü kilisenin orijinal batı cephesinin dış yüzeyi, eklemenin kuzey duvarının doğu ucuna dayalı olarak görülmektedir. Bu, batı bölmenin sonradan eklendiğine işarettir. Dolayısıyla, kilise ve batı eklemesi farklı yapılar olarak ele alınmalıdır

Kilise, kare içinde haç planının bir türevidir. Ancak batı destekleri her zamanki duvar veya kalın sütunlar değil, bağımsız duran kolonlardır. En yakın benzer örneklere, orta Bizans dönemi (M.S. 12nci-14üncü yüzyıllar) Yunanistan ve batı Anadolu kiliselerinde rastlanılır.

Bu planın 300 yıl sonra Adilcevaz’da nasıl yeniden belirdiği açıklanamamıştır. Bunun yanıtı muhtemelen bağlantı olmasıdır ve bu kilisenin tasarımı kısmen yenilikçilik, kısmen daha geleneksel planlardan türetme ve de kısmen yakındaki İslami yapılardan etkilenme ile şekil almıştır. Örneğin, sütun şeklinde bağımsız duran batı destekleri olan Ermeni kiliseleri yaygın olmasa da örnekleri yok değildir, ve bu kilisedeki gibi kısa kolonlar yer almaktadır.

Tasarımın diğer ayrıntıları şöyledir: apsis, neften biraz yüksektir ve tek bir pencereyle aydınlatılır. Kilisenin kollarının hafif sivri kemerleri vardır. Kubbenin alnı, içten çember, dıştan sekizgen olup dört küçük pencereye sahipmiş. Kubbe yarım küreymiş ve tepesi piramitmiş. Kubbeyle alnı, Thierry kiliseyi 1960’larda incelediğinde sağlammış.

Bugünse yarısı çökmüştür. Bu muhtemelen 1980’lerde gerçekleşmiştir. Dışta, alnın dibinden nefin çatısına geçiş, İslami kümbetlerde olduğu gibi üçgenlerle yapılmıştır. Kilise iyi ışık almaktadır. Alın ve apsisteki pencerelerin yanı sıra kilisenin kuzey ve güney kollarında geniş pencereler vardır. Kilisenin girişi üzerinde de üst üste iki pencere var. Kilisede fresk yoktur. Süs unsuru olarak sadece oyma vardır.

Normal bir jamatun ve ana bölüm ile batı kısmının arasında herhangi bir kapının olmayışı, bu kilisede diğer manastırlara kıyasla farklı merasimlerin yer aldığına işarettir. Bunun nedeni belki de şifai eşyalara dayandırılabilir. Çok sayıda ziyaretçinin akını, belki de tipik bir jamatunu gereksiz kılmıştır. Kilisenin günümüze ulaşan ithafi yazıtı yoktur, ancak 1720 tarihli bir grafiti vardır. Tasarım unsurları, yaklaşık bir yapım tarihi tahmin etmede faydalı olur.

Alın ile çatıya geçişlerin üçgen kullanımıyla gerçekleştirilmesinden daha önce söz edilmişti. Bu unsur, Van Gölü bölgesindeki diğer geç ortaçağ dönemi kiliselerinde de bulunur. Bunlara örnek, Deveboynu yarımadasındaki 1671 tarihli Aziz Tomas Manastırı ve Muradiye (eski adıyla Berkri) yakınlarındaki 17nci yüzyılın sonlarından kalma Aziz Argelan Manastırı’dır.

Kilisenin girişinden geriye bir şey kalmamıştır, ama bir kısmı 1970’lerde yerindeymiş. Kapı çerçevesinin üç süs öğesi vardır. Stilize palmetlerden oluşan bir ağ şeklinde oyulmuş dış hattı, sonra sarmal boncuk silmeli gömme kolon, son olarak da yarım dairelerle süslü, daha küçük iç hattı vardır. Palmetlerin neredeyse tıpkısı 1648 yapımı Varagavank’ın jamatununun kapı çerçevesinde bulunabilir.

Bu kapı çerçevelerinin bu kilisede başlık olarak aynı stalaktit silmesi vardır. Dolayısıyla, Mucizeler Manastırı kilisesinin, 14 nci yüzyılın ortası ile sonu arasında bir tarihte inşa edildiği muhtemeldir. 1648’de Van Gölü havzasında birçok yerleşim yerine zarar veren bir depremin meydana geldiği bilinmekte olup bu depremde Mucizeler Manastırıda hasar görmüştür.

 

Paylaşın

Bitlis: Aygır Gölü

Aygır Gölü; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Süphan Dağı’nın güney tarafındaki çanakta bulunur. İlçe merkezine 8 kilometre, Bitlis il merkezine 130 kilometre mesafededir.

Aygır Gölü’nün derinliği 65 metre olup, 3,7 kilometre kare alana sahiptir. Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları Listesi’nde yer alan Göl, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak korunur.

Süphan Dağı’nın güneyinde kalan ve bir krater gölü olan Aygır Gölü, Volkanik bir patlama sonucunda meydana gelen çukurun içine yağışlar ve bölgedeki kaynaklardan su dolmasıyla meydana gelmiştir.

Çevresinde volkanik kayaçlar bulan Gölün suyunun kaynağı yağışlar ve Süphan Dağı’nın zirvesinden gelen Şorlar Deresi’dir. Göl suları bazı aylarda tarım alanlarının sulaması ve Aydınlar yerleşiminin su ihtiyacının karşılanması için kullanılır.

Aygır Gölü doğa turizmi açısından da önemli bir yere sahiptir. Her yıl yerli ve yabancı birçok ziyaretçi göle gelir. Doğal yapısı ile göz kamaştıran gölün çevresi mesire yerleri ile çevrilidir. Bölgede görülmeye değer alanların başında gelir.

 

Paylaşın

Bitlis: Adilcevaz, Ulu Camii

Ulu Camii; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi, Kaleboynu Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Van Gölünün kıyısındaki yamaçta, eski kale harabeleri içindedir. 14.-15. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen camii, geçtiğimiz yıllar yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkmıştır.

Van gölüne uzanan meyilli bir arazinin yamacında kaba yonu taşı ve kesme taş kullanılarak inşa edilen cami, doğu-batı doğrultusunda uzanan kütlesel bir yapıya sahiptir. Bitlis ve çevresindeki yapıların hemen hemen hepsinin inşasında muntazam yontulmuş blok taş ve kireç harç kullanılmıştır.

Taşlar sıkı ve muntazam bir şekilde birleştirilmiş, harç ince çizgiler halinde kalmıştır. Eski Camide de aynı yapı tekniği karşımıza çıkmaktadır. Van Gölü çevresinin coğrafi yapısı ve taş ocaklarının bolluğu yöre mimarisini şekillendirmiş ve standart diyebileceğimiz bir inşaat tarzını ortaya çıkartmıştır. Kireçtaşının yanı sıra yörede Ahlat taşı olarak bilinen andezit ve andezitik tüf kullanılmıştır.

Camii, doğu- batı doğrultusunda enine dikdörtgen planlı olup, beş adet tonozlu bölüm üzerinde yükselmektedir. Camii genel olarak incelenirse, yapının gerek beden duvarlarında, gerekse iç mekânında yer alan kemer, tonoz gibi yapı öğelerinde iki tip yapı malzemesi kullanıldığı tespit edilmiştir. Orijinal yapım sürecinde genel olarak gri renkli olan taşlar kaba yonu taş olarak kullanılmış olmasına rağmen, onarımlar sırasında ise pembe, kahverengi, gri renklerde kesme taşların kullanımı tercih edilmiştir.

Paylaşın

Bitlis: Tuğrul Bey (Zal Paşa) Camii

Tuğrul Bey (Zal Paşa) Camii; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi, Çayır Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Anadolu’nun ilk kubbeli camisi olarak bilinen Tuğrul Bey Cami Adilcevaz Kalesi’nin altında bulunmaktadır.Cami’nin üzerinde oniki küçük kubbe bulunmaktadır. Adilcevaz Tuğrul Bey Cami XVI yüzyılda Zal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı Erken Dönem Ulu Cami plan tipindeki caminin kuzey cephesinde, iki sütun ve beden duvarlarının uzantılarının oluşturduğu kemerlerle birbirine bağlı üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır.

Son cemaat yerinin ortasında sivri kemerli bir niş içerisinde yay kemerli caminin giriş kapısı bulunmaktadır. Kapının üzerinde kitabe yeri ayrılmış ise de kitabe buraya konulmamıştır. Son cemaatin iki yanında birer pencere bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı ibadet mekanının ortasında dört sütun bulunmaktadır. Bu sütunlar birbirlerine ve duvarlara kemerlerle bağlı olup üzerleri taş pandantifli küçük dokuz kubbe ile örtülmüştür.

İbadet mekanının doğu ve batı cephelerinde iki sıra halinde alttakiler sivri kemerli, üsttekiler alttakilerden bir fazla olarak yine sivri kemerli pencereler bulunmaktadır. Mihrap yönünde ise iki sıra halinde sivri kemerli üç pencere bulunmaktadır. Mihrap beş kenarlı küçük bir çıkıntı halinde dışarıya taşırılmıştır. Mihrap çıkıntısını üzeri piramidal bir külahla örtülmüştür.

Caminin kuzey batı köşesine, son cemaat yerine bitişik olarak kare kaideli minare eklenmiştir. Kaidenin üst kısımlarında meandr motifleri, kuşaklar vardır. Buradan yuvarlak gövdeye geçilmektedir. Gövde bir taş sırası altında beyaz taştan örgü motifli bir kuşakla daha gösterişli bir konuma getirilmiştir. Camii 1965 yılında restore edilmiş ve bugün ibadete açıktır.

Paylaşın

Bitlis: Adilcevaz Kalesi

Adilcevaz Kalesi; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Van Gölü kıyısında sarp kayalar üzerinde kurulmuş olup, kesme taşlardan yapılmıştır. Azerbaycan şahlarından İran Şahı Tacettin Alişan tarafından yapılmıştır.

H. 940 senesinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından kuşatılan kalenin ilk hakimi Zal Paşa’dır. İç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan meydana gelir. 38 kulesi bulunan kalenin içinde, 70 ev ile Süleyman Han Camii, cephane mahzeni, buğday ambarları, su sarnıçları, mehterhane kulesi ve kale muhafızı anlamına gelen Dizdar’ının bulunduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır.

Günümüzde sadece kalıntıları mevcut olan kalenin içinde, Davullu adı verilen bir mağara bulunmaktadır. Rivayete göre Hz. Ali’nin konaklamak amacıyla atıyla bu mağaraya çıktığı ve burada kaldığı söylenmektedir. Gerçekten de halen at nallarının izleri mevcut olup, bu izler sayesinde mağaraya çıkılabilmektedir.

Paylaşın

Bitlis: Kef Kalesi

Kef Kalesi; Bitlis’in Adilcevaz İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezine 6 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Van Gölü’nün batı kıyısındaki Kef Kalesi günümüzde “Haldi Kenti” olarak da bilinmektedir.

Bir Urartu Kalesi olan ve “Kef Kalesi” adını taşıyan müstahkem şehir, volkanik bir tepenin üzerine kurulmuştur. Bu doğal tepenin üç tarafı, doğu, güney ve batı yönleri çok dik ve sarptır. Bu yönlerden üzerine çıkılması hemen hemen imkansızdır ve kaleye ancak kuzeyden yaklaşılabilmektedir.

Kef Kalesi’nin en yüksek noktası batı-güney uçtaki kayalığın üzeridir. Bu noktanın denizden yüksekliği 2270 m’dir. Buna göre Kef Kalesi, Adilcevaz’ın bulunduğu yerden 550 m kadar daha yüksektedir. Tepenin doğudan batıya doğru gittikçe yükselen kuzey kesimi bir höyük görünümündedir.

Kalede ele geçen kabartmaların kullanım yerinin Kef Kalesi olduğu kabul edilmesi durumunda, bu kabartmaların, kaleyi inşa ettiği bilinen II. Rusa dönemine (MÖ 685-645) ait olması gerekmektedir.

Van Müzesi’nin bahçesinde sergilenmekte olan ve yayınlarda Adilcevaz kabartması olarak bildirilen kabartmadaki bir boğa üzerinde ayakta duran Tanrı Teişeba betimlemesidir. Aslan üzerinde duran kanatlı tanrı da, Tanrı Haldi olmalıdır.

Paylaşın