Hüseyin Düz Kimdir? Hayatı, Eserleri

1 Mayıs 1966 yılında Kırklareli’nin Pınarhisar İlçesinde dünyaya gelen Hüseyin Düz, çocukluk ve gençlik yıllarını Kırklareli’nde geçirmiştir. 1983 yılında Pınarhisar Lisesini tamamlamıştır. Ardından 1999 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olmuştur.

Haber Merkezi / Hüseyin Düz’ün şiir ve denemeleri 1984’ten itibaren Oluşum, Varlık, Çıkın, Öküz, Düşçınarı gibi çeşitli dergi ve mecralarda yayımlanmaya başlamıştır. Hüseyin Düz ile beraber C. Hüseyin Düz imzasını da eserlerinde kullanmıştır.

Şiirlerinin bir bölümünü 2001 yılında Can Yayınları’ndan yayımlanan Issızlığı Ne Tanımlar adlı kitabında bir araya getirmiştir. Düz’ün şiirlerine bakıldığında genel olarak acı bir ironiyle örülmüş eserler olduğu göze çarpar. Şiirlerinde genel olarak sonbahar, Eylül, hüzün gibi konuları işlediği fark edilir. Şair, lirik bir şiir anlayışını benimsemiştir.

C. Hüseyin Düz’ün şiiri, varoluşçuluk eksenli olarak ideal bir şair portresi ve iyi bir şiir formatı çiziyor. Günlük konuşma dilini yücelterek uslubunu kurmaya çalışıyor. Bireysellikten yola çıkarak şiirini toplumsal sorunların göbeğinde inşa ediyor.

C. Hüseyin Düz’ün ‘ıssızlığı ne tanımlar’ı üzeri saydam ve acı bir ironiyle örtülmüş lirik şiirlerden oluşuyor. ‘Sonbahar’ın, yüreğinde ne kadar yer tuttuğunu’ sorgulayan, ‘gözleri hıncahınç eylül’ bir şair. Bir şey daha var: C. Hüseyin Düz, bu ülkenin, ‘yakılan şairlerin küllerine muhtaç’ olduğunu söylüyor ve, ‘burada bütün mısrâlar’ın ‘duvağına doyamadan’ öldüğünü de.

“Orman’daki ışığın balı”

arıların bal sınavı
ozanların bal sınavına
benzer biraz da…

(ölüme ve hüzne
bata çıka
kalbim kamaşıyor…
beni hayattan kovan
Kovan’da)

haydi acıya,
-davulsuz karnavala!

hem madem
küp gibi sağır koşuyorum
Orman’daki ışığın balına,

-unuttum işte
şiiri
ve herşeyi…

çağırın güvercinleri…

‘kurusun konduğum dallar…’

‘yaslandığım duvarlar
yıkılsın…’

güvercinler bağlasın
papatyalar ve gelincikler
şiire pabuç olmuş çenemi

ve künyemi bulutlara
bağırsın üç kere
Köy’ün Gül’ü, -hüseyin
yufka yürekli
şairdi!

ve neden sonra
acıkmayı hiç
unutmamış çocuklar
koşsun kırlara…

sıcak çörek ve helva
dağıtılsın…

ölüm hiç yoktan
ballı lokma şöleni
olsun kuşlara…

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir