Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 31 Bin 988’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 167. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı son 24 saatte 65 artarak 31 bin 988’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 74 bin 188’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelerin serbest bırakılmasıyla bağlantılı olarak acil ateşkes çağrısında bulunulan bir karar taslağı sunduklarını açıkladı.

Blinken Çarşamba gecesi Suudi medya kuruluşu Al-Hadath’a verdiği demeçte, “Rehinelerin serbest bırakılmasıyla birlikte acil ateşkes çağrısında bulunan ve şu anda Güvenlik Konseyi’nin önünde bulunan bir karar tasarısı sunduk” ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı bu adımın ateşkese yönelik “güçlü bir sinyal” göndereceğini umduğunu söyledi. ABD daha önce İsrail ve Hamas arasındaki savaşa yönelik acil ateşkes çağrısında bulunulan karar tasarılarını veto etmişti.

BM ve AB’den insani yardım çağrısı

Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nden (AB) Gazze Şeridi’ne insani yardım çağrısı geldi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, AB Liderler Zirvesi öncesi dün Brüksel’de bir araya geldi. Von der Leyen ve Guterres, ikili görüşmeleri öncesinde basına ortak açıklama yaptı.

Gazze ve Ukrayna’daki durumu ele alacaklarını belirten von der Leyen, Guterres’e hayatını kaybeden BM personeli için taziyelerini iletti, “Gazze’deki savaştan ve ortaya çıkan felaket niteliğindeki insani durumdan son derece kaygılıyız. Gazze kıtlıkla karşı karşıya. Bu kabul edilemez” dedi.

“Rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın ulaşmasını sağlayacak bir ateşkes konusunda şimdi hızla anlaşmaya varmak kritik önem taşıyor” diyen von der Leyen, Refah’a yönelik geniş çaplı bir saldırının savunmasız sivil nüfusa yönelik risklerinden de büyük endişe duyduğunu bir kez daha vurguladı.

Von der Leyen, AB’nin Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırılması için elinden geleni yaptığını belirterek, bu esnada iki devletli çözüme yönelik hazırlıklar da yapılması gerektiğine işaret etti.

Guterres de Avrupa’nın küresel sahnedeki rolünün her zamankinden daha önemli olduğu karanlık bir dönemden geçildiğini söyledi. Ukrayna’da iki seneyi aşkın süredir devam eden savaşta uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın yok sayıldığını vurgulayan Guterres, Gazze’deki durumla ilgili şunları söyledi:

“Gazze’de savaş devam ederken hiçbir şey Hamas’ın 7 Ekim’deki iğrenç eylemlerini haklı gösteremez. Hiçbir şey Filistin halkının kolektif olarak cezalandırılmasını da haklı gösteremez. Bugün nüfusun yarısından fazlası, yani 1 milyondan fazla insan felaket düzeyinde bir açlıkla karşı karşıya.

Çok geç olmadan, şimdi harekete geçmeliyiz. İsrailli yetkililere, Gazze genelinde insani yardım malzemelerine tam ve sınırsız erişim sağlamaları, uluslararası topluma da insani çabalarımıza tam destek vermeleri çağrısında bulunuyorum.”

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’nin başkanı Achim Steiner İsrail’in operasyonlarını sürdürdürdüğü Gazze’ye ilişkin uyarılarda bulundu. Alman Phoenix kanalına konuşan Steiner, Gazze Şeridi’ndeki insani krizin giderek derinleştiğine dikkat çekerek “Gazze’de ciddi bir kıtlığın yaşandığı bir noktadayız” dedi. Steiner, bölgenin altyapsının yüzde 70’inin çökertildiğini söyledi.

Gazze’deki kıtlığın “felaket boyutuna” geldiğini ve bu durumun sadece savaşın bir sonucu olmadığını, aynı zamanda bir silah olarak da kullanıldığını belirten Steiner, “En feci krizlerin ve savaşların ortasında dahi gıdaya erişim silah olmamalı” dedi. BM Yetkilisi, yardım görevlileri için insanlara erişimin ve insani yardım sağlamanın giderek zorlaştığını ifade etti.

Dünya genelindeki kriz ve savaşların artışından duyduğu tedirginliği de dile getiren Steiner, 1945 yılından bu yana dünya üzerinde yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan insanların sayısının geçen yıl rekor kırdığını söyledi. BM yetkilisi, uluslararası toplumun ülkeler arasındaki eşitsizliği gidermek ve uzun dönemli olarak güvenlik ve istikrarı sağlamak için üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, Gazze’de bir milyondan fazla insan kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya. BM Gıda Programı, hafta başında Roma’da yaptığı açıklamada, Gazze’de 1 milyon 100 bin dolayında kişinin gıda stoklarını kullandığını ve ağır bir açlık felaketi ile karşı karşıya olduğunu duyurmuştu.

Paylaşın

Yeniden Refah’ın Seçim Stratejisi AK Parti’ye Küsen Seçmen

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kalırken, Yeniden Refah Partisi (YRP) ile AK Parti arasındaki gerilim tırmanıyor. Siyaset kulislerinde, Erbakan’ın eleştirilerinin perde arkasında “AK Parti’ye küskün seçmenleri kazananın yattığına” dikkat çekiliyor.

Kulislerde, AK Parti’nin işbirliği olmayınca Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) yönelik “yıpratma politikası uyguladığı” dikkat çekilirken YRP’nin de AK Parti seçmenini “ekonomi üzerinden kendi partisine çekmeye çalıştığı” belirtiliyor.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Selda Güneysu’nun haberine göre, Yerel seçimlere 10 gün kala AKP ile YRP arasındaki gerilim tırmanıyor. AKP ile YRP arasındaki yerel seçimler için işbirliği görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmayınca, YRP kendi adaylarıyla seçimlere girme kararı almıştı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin çoğu mitinginde YRP’ye “Partimizin eski belediye başkanlarını, eski milletvekillerini, eski teşkilat mensuplarını aday göstererek kendileri kazanmak değil, bize kaybettirmek için çalışan partiler ortaya çıktı. Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem çeşitli beyan ve imalarla bizim gölgemizde yürümeye kalkanlara da müsaade etmeyiz” sözleriyle yüklenirken YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan da Erdoğan’ı ekonomi ve İsrail ile ticaret konusunda ağır sözlerle hedef alıyor.

Siyaset kulislerinde Erbakan’ın eleştirilerinin perde arkasında “AKP’ye küskün seçmenleri kazananın yattığına” dikkat çekiliyor. AKP’nin işbirliği olmayınca YRP’ye yönelik “yıpratma politikası uyguladığı” dikkat çekerken YRP’nin de AKP seçmenini “ekonomi üzerinden kendi partisine çekmeye çalıştığı” belirtiliyor.

Özellikle AKP’ye küskün seçmenin çoğunluğunun artan enflasyondan yorgun milliyetçi – muhafazakâr seçmen olduğu, bir kısmının da emeklilerden oluştuğu ifade edilirken CHP ve diğer partilere oy vermek istemeyen bu seçmenin YRP’ye yöneldiğine dikkat çekiliyor. YRP, İstanbul’da Mehmet Altınöz’ü aday göstermişti. YRP’nin, yerel seçimlerde yüzde 3.25’lik oyu yüzde 5-6 bandına taşıyabileceği de ifade ediliyor. YRP’nin İstanbul’da oyunu artırması halinde seçimlerin CHP’nin adayı ve mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu lehine sonuçlanabileceği ileri sürülüyor.

“Oylar bölünmeyecek”

Cumhur İttifakı’nın İBB adayı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirileri sonrası Yeniden Refah Partisi hakkında konuştu. Yeniden Refah seçmeninden umutlu olduğunu belirten Kurum, “Refah Partili seçmenimiz bir önceki 2019 seçiminde Cumhur İttifakı’nın içinde yer aldı. Gönül isterdi ki yine aynı şekilde Cumhur İttifakı’nın içinde yer almaları ama gelinen süreçte kendi adaylarını gösterdiler. Ben Yeniden Refah Partili seçmenimizin 31 Mart’ta oyları böleceğini düşünmüyorum” dedi.

Kurum, mal varlığı hakkındaki soru üzerine “Ankara’da ve İstanbul’da birer tane evimiz var. Bir tane de kayınpederlerin oturduğu Bahçelievler’de bir evimiz var. Bir tane arabamız var. Biraz paramız, biraz da borcumuz var. Mal varlığımızla ilgili bir endişemiz de yok” dedi. Kurum, bir ay önce İstanbul’da yalnızca bir tane evi olduğunu dile getirmişti.

YRP’nin, 31 Mart seçimlerinde Şanlıurfa’dan Mehmet Kasım Gülpınar’ı büyükşehir belediye başkan adayı göstermesi, ilde siyaseti hareketlendirmişti. Uzun süre AKP’den Şanlıurfa milletvekilliği görevini üstlenen Gülpınar’ın, kentte etkili bir isim olduğu biliniyor.

YRP, Yozgat’ta 2014 yerel seçimlerde AKP’den belediye başkanı seçilen Kazım Arslan’ı aday göstermişti. Arslan’ın YRP lehine ipi göğüsleyeceği iddia ediliyor. YRP, en çok oy aldığı il olan Bingöl’de 2019’da MHP’nin adayı olan Mehmet Ziya Buyankara’yı aday göstermişti. Bingöl’de, Buyankara’nın MHP’lilerin desteği ile kazanabileceği ifade ediliyor.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Swap Hariç Net Rezervleri Eksi 62.8 Milyar Dolar

Haftanın ilk iki günü Merkez Bankası’nın (TCMB) swap hariç net rezervlerde 1.7 ve 1.4 milyar dolarlık daha kayıp gözlendi. Böylece swap hariç net rezervler -62.8 milyar dolara gerileyerek 2 Haziran 2023’teki -61.2 milyar dolarlık tarihi zirvesini de geride bıraktı.

Bunun yanı sıra 22 Aralık’tan bu yana rezervlerdeki kayıp da 26 milyar 666 milyon dolara çıktı. Merkez Bankası yeni yönetiminin göreve geldiği ve ilk faiz artırımını yaptığı 23 Haziran haftasından 22 Aralık’a kadar 7 ayda topladığı 25 milyar 141 milyon dolar rezerv 12 hafta 1 günde kaybedildi.

Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın haberine göre, yerel seçimler öncesi yükselen döviz talebi Merkez Bankası yeni yönetiminin göreve geldiğinden bu yana topladığı rezervlerin de erimesine yol açtı. Merkez Bankası verileri ve ekonomistlerin bu verilerden yaptığı hesaba göre haftanın ilk iki günü swap hariç net rezervlerde 1.7 ve 1.4 milyar dolarlık daha kayıp gözlendi. Böylece swap hariç net rezervler -62.8 milyar dolara gerileyerek 2 Haziran 2023’teki -61.2 milyar dolarlık tarihi zirvesini de geride bıraktı.

Bunun yanı sıra 22 Aralık’tan bu yana rezervlerdeki kayıp da 26 milyar 666 milyon dolara çıktı. Merkez Bankası yeni yönetiminin göreve geldiği ve ilk faiz artırımını yaptığı 23 Haziran haftasından 22 Aralık’a kadar 7 ayda topladığı 25 milyar 141 milyon dolar rezerv 12 hafta 1 günde kaybedildi.

Yurtiçi yerleşiklerin yoğun döviz talebi ve yabancıların çıkışı Merkez Bankası rezervlerini de olumsuz etkiliyor. Dolar/TL geçen yıl sonundan bu yana neredeyse 3 liralık yükseliş yaşarken, Euro/ TL 2.4 liraya yakın arttı. Dolar ve Euro’nun eşit ağırlığıyla oluşan döviz sepeti de aynı dönemde yüzde 10,98 yükseldi.

Döviz sepeti sadece mart ayında ise yüzde 6,12 yükselerek TL mevduat getirisini geride bıraktı. 20 günlük bu yükselişin TL mevduat getirisinin üzerinde olması ekonomistlere göre, yurtiçi yerleşiklerinin döviz talebinin devam etmesi riskini barındırıyor. Dolar yılbaşından bu yana yüzde 9,91, Euro/TL yüzde 7,26 yükseldi. Doların ve Euro’nun mart ayında TL karşısında yükselişi de yüzde 3,71 oldu.

Serbest piyasa ile fark 1 liraya dayandı

Döviz talebi özellikle fiziki döviz talebi serbest piyasa ile bankalararası piyasa arasındaki döviz fiyat farkının da açılmasına neden oldu. Dün neredeyse 1 liraya ulaştı bankalararası piyasa ile serbest piyasa arasındaki fiyat farkı. Bankalararası piyasada dolar 32.39 liradan satılırken serbest piyasada 33.12 liradan alıcı buldu. Euro ise bankalararası piyasada 35.12 liradan satıldı, serbest piyasada ise fiyat 35.90 lira oldu.

Tüm bu artan talep, kur korumalı mevduat dönüşleri bunun yanı sıra yabancının TL varlıklardan çıkışı Merkez Bankası rezervlerinde erimeyi hızlandırdı. Bankacılık uzmanlarının yaptığı hesaplamaya göre 15 Mart ile biten haftada ki Merkez Bankası bu verileri bugün açıklayacak, swap hariç net rezervlerde bir önceki haftaya göre 5.8 milyar dolar kayıp yaşandı. Böylece 15 Mart ile biten haftada swap hariç net rezervler -59.7 milyar dolara geriledi. Yeni hafta da yine ekonomistlerin hesaplamalarına göre kayıpla başladı.

Döviz talebi bugün toplanacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde güçlü girdi haftaya ve yine ekonomistlerin hesaplamalarına göre sadece pazartesi günkü kayıp 1.7 milyar dolar oldu. Salı günü ise 1.4 milyar dolar daha eridi. Böylece yine bankacıların hesaplamalarına göre swap hariç net rezerv -62.8 miyar dolara gerilemesine yol açtı. Swap hariç net rezervlerde böylesi büyük negatif seyir en son yeren seçim sonrası 2 Haziran haftasında -61.2 miyar dolar ile yaşanmıştı. Salı günkü rakam geçen yıl haziran başındaki veriyi de geride bıraktı.

Merkez Bankası yeni yönetimi göreve geldiğinden bu yana rezerv biriktirme politikasına da sık sık dikkat çekti. Aslında 22 Aralık ile biten haftaya kadar da rezerv biriktirmeyi başardı Merkez Bankası. Swap hariç net rezervlerdeki değişime göre ilk faiz artırımının yapıldığı PPK toplantısının olduğu 23 Haziran ile biten haftadan 22 Aralık ile biten haftaya kadar Merkez Bankası 25 milyar 141 milyon dolarlık rezerv artışı sağladı. Yaklaşık 7 ayda sağlanan bu rezerv artırımının en güçlü haftaları ise 10 Kasım ile 22 Aralık dönemindeki 20 milyar dolarlık rezerv artışı oldu.

QNB Finansbank ekonomistlerinin TCMB’nin analitik bilançosundan yaptıkları hesaba göre dış varlıklar 15 Mart haftasında 2.6 milyar dolar azaldı. Ekonomistler brüt döviz rezervinin de benzer değişimle 127.9 milyar dolar olduğunu tahmin etti. Geçen hafta içerisinde bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 1.4 milyar dolar azalmasının brüt rezervi olumsuz etkilediğini belirten ekonomistler bunu hariç tutan net rezervin ise 1.2 milyar dolar azalışla 19.6 milyar dolar olduğunu hesapladı. Swap hariç net rezerv de önceki haftaya göre 5.8 milyar dolar azalışla -59.7 milyar dolara geriledi.

Net rezerv içinde değerlendirilen yurtiçi bankalarla yapılan swap hacminin 15 Mart haftasında 4.6 milyar dolar artmasının net rezervi olumlu etkilediğini vurgulayan QNB Finansbank ekonomistleri kamunun döviz mevduatının ise incelenen hafta içerisinde 0.4 milyar dolar düştüğünü kaydetti.

Sonuç itibariyle, bu işlemlerin net rezervin geçen hafta 4.2 milyar dolar yükselmesine yol açtığını hesaplayan ekonomistler “Bu da bunun dışında kalan işlemlerle (ihracat döviz alımları, reeskont kredi ödemeleri, kamu kurumlarına ve piyasaya döviz satışları, yurtdışı bankalarla depo/swap işlemleri vs.) nette 5.4 milyar dolar döviz çıkışı olduğu anlamına gelmektedir” dedi.

22 Aralık’tan sonra ise işler karışmaya başladı. Hem kur korumalı mevduat hesapları dönüşü gelen talep hem de yerel seçim nedeniyle yurtiçi yerleşiklerin artan döviz talebi rezervlerde erimeyi hızlandırdı. 22 Aralık’tan 19 Mart gününe kadar yani 12 hafta 2 günde swap hariç net rezervlerden yapılan hesaplamaya göre Merkez Bankası 26 milyar 666 milyon dolar rezerv harcadı.

Sadece mart ayında 19 gündeki kayıp 16 milyar 593 milyon dolar oldu. Ekonomistler yeni haftanın çok güçlü döviz talebiyle başladığını son dönemde zaten Merkez Bankası’nın günlük ortalama 1.3 milyar dolar civarında döviz satışı gerçekleştirdiğini hatırlatarak bu hafta rezervlerdeki kaybın çok daha keskin olabileceğine dikkat çekti.

Paylaşın

BM Ve AB’den Gazze Şeridi’ne İnsani Yardım Çağrısı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 167. günü geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nden (AB) Gazze Şeridi’ne insani yardım çağrısı geldi.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında ölü sayısı son 24 saatte 104 artarak 31 bin 923’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 74 bin 96’ya ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, AB Liderler Zirvesi öncesi dün Brüksel’de bir araya geldi. Von der Leyen ve Guterres, ikili görüşmeleri öncesinde basına ortak açıklama yaptı.

Bianet’in aktardığına göre; Gazze ve Ukrayna’daki durumu ele alacaklarını belirten von der Leyen, Guterres’e hayatını kaybeden BM personeli için taziyelerini iletti, “Gazze’deki savaştan ve ortaya çıkan felaket niteliğindeki insani durumdan son derece kaygılıyız. Gazze kıtlıkla karşı karşıya. Bu kabul edilemez” dedi.

“Rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’ye daha fazla insani yardımın ulaşmasını sağlayacak bir ateşkes konusunda şimdi hızla anlaşmaya varmak kritik önem taşıyor” diyen von der Leyen, Refah’a yönelik geniş çaplı bir saldırının savunmasız sivil nüfusa yönelik risklerinden de büyük endişe duyduğunu bir kez daha vurguladı.

Von der Leyen, AB’nin Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırılması için elinden geleni yaptığını belirterek, bu esnada iki devletli çözüme yönelik hazırlıklar da yapılması gerektiğine işaret etti.

Guterres de Avrupa’nın küresel sahnedeki rolünün her zamankinden daha önemli olduğu karanlık bir dönemden geçildiğini söyledi. Ukrayna’da iki seneyi aşkın süredir devam eden savaşta uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın yok sayıldığını vurgulayan Guterres, Gazze’deki durumla ilgili şunları söyledi:

“Gazze’de savaş devam ederken hiçbir şey Hamas’ın 7 Ekim’deki iğrenç eylemlerini haklı gösteremez. Hiçbir şey Filistin halkının kolektif olarak cezalandırılmasını da haklı gösteremez. Bugün nüfusun yarısından fazlası, yani 1 milyondan fazla insan felaket düzeyinde bir açlıkla karşı karşıya.

Çok geç olmadan, şimdi harekete geçmeliyiz. İsrailli yetkililere, Gazze genelinde insani yardım malzemelerine tam ve sınırsız erişim sağlamaları, uluslararası topluma da insani çabalarımıza tam destek vermeleri çağrısında bulunuyorum.”

“1 milyondan fazla kişi açlıkla karşı karşıya”

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’nin başkanı Achim Steiner İsrail’in operasyonlarını sürdürdürdüğü Gazze’ye ilişkin uyarılarda bulundu. Alman Phoenix kanalına konuşan Steiner, Gazze Şeridi’ndeki insani krizin giderek derinleştiğine dikkat çekerek “Gazze’de ciddi bir kıtlığın yaşandığı bir noktadayız” dedi. Steiner, bölgenin altyapsının yüzde 70’inin çökertildiğini söyledi.

Gazze’deki kıtlığın “felaket boyutuna” geldiğini ve bu durumun sadece savaşın bir sonucu olmadığını, aynı zamanda bir silah olarak da kullanıldığını belirten Steiner, “En feci krizlerin ve savaşların ortasında dahi gıdaya erişim silah olmamalı” dedi. BM Yetkilisi, yardım görevlileri için insanlara erişimin ve insani yardım sağlamanın giderek zorlaştığını ifade etti.

Dünya genelindeki kriz ve savaşların artışından duyduğu tedirginliği de dile getiren Steiner, 1945 yılından bu yana dünya üzerinde yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan insanların sayısının geçen yıl rekor kırdığını söyledi. BM yetkilisi, uluslararası toplumun ülkeler arasındaki eşitsizliği gidermek ve uzun dönemli olarak güvenlik ve istikrarı sağlamak için üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, Gazze’de bir milyondan fazla insan kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya. BM Gıda Programı, hafta başında Roma’da yaptığı açıklamada, Gazze’de 1 milyon 100 bin dolayında kişinin gıda stoklarını kullandığını ve ağır bir açlık felaketi ile karşı karşıya olduğunu duyurmuştu.

ABD’den Gazze’de acil ateşkes adımı

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, BM Güvenlik Konseyi’ne Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelerin serbest bırakılmasıyla bağlantılı olarak acil ateşkes çağrısında bulunulan bir karar taslağı sunduklarını açıkladı.

Blinken Çarşamba gecesi Suudi medya kuruluşu Al-Hadath’a verdiği demeçte, “Rehinelerin serbest bırakılmasıyla birlikte acil ateşkes çağrısında bulunan ve şu anda Güvenlik Konseyi’nin önünde bulunan bir karar tasarısı sunduk” ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı bu adımın ateşkese yönelik “güçlü bir sinyal” göndereceğini umduğunu söyledi. ABD daha önce İsrail ve Hamas arasındaki savaşa yönelik acil ateşkes çağrısında bulunulan karar tasarılarını veto etmişti.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan ‘Kanal İstanbul’ Açıklaması: Emlak Projesi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’a ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Bir de yeni bir ihanet var. İnsanlarımız şiddetle reddediyor. Bunun altından İstanbul da Türkiye de kalkamaz. Daha önce de söyledim, Kanal İstanbul, Beton İstanbul. Bu bir emlak projesidir” dedi ve ekledi:

“Bunlar ihanete doymadılar. İl Başkanı onu yalanlıyor, bakanlık yalanlıyor. Cumhurbaşkanı zaten umursamıyor. Kendisini herhalde iki tane metro durağına şef yapacak. 2000 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da suyun taşınmasıyla ilgili söz konusu.”

Ekrem İmamoğlu, “5 tane Esenyurt büyüklüğünde alanı imara açmak, bu kentin ölüm fermanıdır. 2019 İstanbul muhafızlığının en büyük tarihidir. Yine hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Zannetmeyin ki İstanbul’un muhafızı sadece oy kullanan insanlardır” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ’Girişim ve Sürdürülebilirliğin Merkezi İstanbul’ Tematik Sunumu’nda konuştu. İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Bize kentsel dönüşüm konusunda ders vermeye çalışanlar, 25 yılın hesabını vermek durumundalar. İBB’nin bizden önce dönüştürdüğü bina sayısı 0. Diğer taraftan adama, kişiye milyarlarca dolarlık rant var. Rakibimize soruyorlar. İstanbul depreme hazır mı? diye. Hayır, diyor. Esas sorumlu nafile geçirilen 2002-2004 sonrası İstanbul’un süreci.

“Bunlar ihanete doymadılar”

Bir de yeni bir ihanet var. İnsanlarımız şiddetle reddediyor. Bunun altından İstanbul da Türkiye de kalkamaz. Daha önce de söyledim, Kanal İstanbul, Beton İstanbul. Bu bir emlak projesidir. Bunlar ihanete doymadılar. İl Başkanı onu yalanlıyor, bakanlık yalanlıyor. Cumhurbaşkanı zaten umursamıyor. Kendisini herhalde iki tane metro durağına şef yapacak.

2000 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da suyun taşınmasıyla ilgili söz konusu. 5 tane Esenyurt büyüklüğünde alanı imara açmak, bu kentin ölüm fermanıdır. 2019 İstanbul muhafızlığının en büyük tarihidir. Yine hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Zannetmeyin ki İstanbul’un muhafızı sadece oy kullanan insanlardır.

Başımıza icat çıkaran gençlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Oyun geliştirme merkezinin ikincisini Anadolu Yakası’nda hayata geçireceğiz… Birisi emir verdi diye su kaynağını yok sayan bir anlayış bizim yanımıza bile yaklaşamaz. Özellikle kendimizi ekonomik açıdan dezavantajlı kesimlere karşı sorumlu hissediyoruz.”

Paylaşın

Anayasa Mahkemesi, Yeni Başkanını Seçti: Kadir Özkaya

Kadir Özkaya, görev süresi sona eren Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan’ın yerine yeni AYM Başkanı olarak seçildi. Kadir Özkaya, 4 yıl AYM başkanlığı görevini yürütecek.

Haber Merkezi / Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı, Mahkeme Genel Kurulu tarafından, 15 üyeden en az 8’inin oyunu alarak salt çoğunlukla seçiliyor.

Kadir Özkaya, 15 AYM üyesinin 9’unun oyunu alarak seçilirken diğer bir başkan adayı Yusuf Şevki Hakyemez is 6 oy aldı. Görev süresi 20 Nisan’da dolacak olan Zühtü Arslan seçimde aday olmadı ancak oy kullandı.

Kadir Özkaya kimdir?

1963 yılında Mersin’in Tarsus İlçesi’nde dünyaya gelen Kadir Özkaya, Bandırma Ortaokulu’nun ardından Tapu Kadastro Meslek Lisesi’ni bitirdi. Kadir Özkaya, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden 1985 yılında mezun oldu.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde memurluk, Tarım Kredi Kooperatiflerinde kontrolörlük görevlerinde bulunan Kadir Özkaya, 4/2/1991 tarihinde başladığı idari yargı hâkimlik stajını tamamladıktan sonra 13/5/1993 tarihinde Danıştay tetkik hâkimliğine atanmıştır. 2004 yılı Kasım ayına kadar bu görevini sürdürdü.

21/10/2005 tarihinde ise Kasım 2004’te geçici olarak görevlendirildiği Anayasa Mahkemesi raportörlüğü görevine atanan Kadir Özkaya, bu görevi yürütmekte iken 2011 yılında, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Danıştay üyeliğine; 18/12/2014 tarihinde de Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş ve 22/12/2014 tarihinde göreve başladı.

Kadir Özkaya, 2002 yılında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı’nı Yerel Yönetimlerinin Seçilmiş Organlarının Organlık Niteliklerini Yitirmeleri konulu tezi ile bitirdi. Kadir Özkaya’nın Açıklamalı İçtihatlı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Belediye Başkanları Meclis Üyeleri ve Muhtarların Soruşturulmaları Yargılanmaları ve Düşürülmeleri isimli ortak çalışma ürünü iki kitabı bulunmakta.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 12/3/2020 ve 5/3/2024 tarihlerinde yapılan toplantıda iki kez Anayasa Mahkemesi başkanvekilliğine seçilen Kadir Özkaya, seçildiği başkanvekilliği ve İkinci Bölüm başkanlığı görevini 4/4/2020 tarihinden itibaren yürütmekte.

Paylaşın

31 Mart Seçimleri: Bazı Seçim Yasakları Başladı

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) açıkladığı seçim takvimine göre, 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri için propaganda serbestliği ve bazı seçim yasakları bugün başladı.

Propaganda serbestliği 30 Mart Cumartesi saat 18.00’de, seçim yasakları ise 31 Mart saat 23.59’da sona erecek.

Bu zaman zarfında, seçime katılan siyasi partiler ve bağımsız adaylar, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar yazılı basında ilan ve reklam yoluyla ya da internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilecek.

Seçim süresince genel yollar üzerinde, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesisler ile ilçe seçim kurullarının gösterdiği meydanların dışında toplu olarak sözlü propaganda yapılması yasak olacak.

Açık yerlerde, güneşin batmasını müteakip ikinci saatin sonundan, güneşin doğmasına kadar toplu olarak sözlü propaganda yapılamayacak.

Elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlar ile taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamayacak.

Ancak siyasi partiler kendi üyelerine her zaman sesli, görüntülü veya yazılı mesaj gönderebilecek.

Oy verme gününden önceki 10 günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları yoluyla mini referandum gibi adlarla bir siyasi partinin veya adayın lehinde veya aleyhinde veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi bir surette dağıtımı yasak olacak.

Bakanlarla, milletvekillerinin yurt içinde yapacakları seçim propagandasıyla ilgili gezileri, makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapılamayacak. Bu amaçla yapılacak gezilerde, protokol icabı olan karşılama ve uğurlama, törenler yapılamayacak, resmi ziyafet verilemeyecek.

Bakanlar, milletvekilleri ve adayların seçim propagandası kapsamındaki gezilerine hiçbir memur katılamayacak.

Seçim günü yasakları

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun kapsamında, oy verme günü olan 31 Mart’a ilişkin yasaklar da bulunuyor.

Yasanın 79. maddesi kapsamında oy verme günü, her türlü içki satışı ve içilmesi yasak olacak.

Oy verme gününde, bütün eğlence yerleri de oy verme süresince kapalı kalacak. Eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda ise yalnız yemek servisi yapılabilecek.

Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlardan başka hiçbir kimse silah taşıyamayacak.

Seçim günü saat 18.00’e kadar radyolar ve her türlü yayın organlarının seçim ve seçim sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılması yasak olacak, 18.00 ile 21.00 arasında yalnızca YSK’nin seçimle ilgili haber ve tebliğleri yayınlanabilecek.

Saat 21.00’den sonra bütün yayınlar serbest olacak ancak YSK bu süreyi öne alabilir.

Yerel seçimlere 34 parti katılıyor

YSK, seçimin mart ayında olması nedeniyle mevsim şartları ve güneşin batış saatini dikkate alarak doğudaki 32 ilde oy verme saatini bir saat öne çekti.

Buna göre, Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ile Kilis’te ve bu illerde bulunan ceza infaz kurumlarında oy verme saatleri 07.00-16.00 olarak uygulanacak. Diğer illerde oylar 08.00-17.00 saatlerinde kullanılacak.

34 siyasi partinin katılacağı seçimde partilerin oy pusulasındaki sıralaması ise şöyle: AKP 1, İYİ Parti 2, Sol Parti 3, Büyük Birlik Partisi 4, Memleket Partisi 5, Anavatan Partisi 6, Demokratik Sol Parti 7, Yeniden Refah Partisi 8, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 9,

Türkiye Komünist Partisi 10, Anadolu Birliği Partisi 11, Zafer Partisi 12, Halkın Kurtuluş Partisi 13, Türkiye Komünist Hareketi 14, Bağımsız Türkiye Partisi 15, Gelecek Partisi 16, Yeni Türkiye Partisi 17, CHP 18, Emek Partisi 19, HÜDA PAR 20, Hak ve Özgürlükler Partisi 21, Ocak Partisi 22,

Adalet Birlik Partisi 23, Demokrat Parti 24, Güç Birliği Partisi 25, Millet Partisi 26, Milli Yol Partisi 27, Adalet Partisi 28, Aydınlık Demokrasi Partisi 29, MHP 30, Türkiye İşçi Partisi 31, Demokrasi ve Atılım Partisi 32, Saadet Partisi 33, Vatan Partisi 34.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Enflasyonu Yüzde 45,11

Tarımsal girdi enflasyonu, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 7,51, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 7,51, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 45,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,81 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarım-GFE, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 7,51, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 7,51, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 45,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,81 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 7,27, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 9,07 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 41,22, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 74,88 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 167,95 ile veteriner harcamaları oldu. Aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 29,35 ile veteriner harcamaları oldu.

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 7 Trilyon 238 Milyar Liraya Yükseldi

Merkezi yönetim brüt borç stoku, şubat sonu itibarıyla 7 trilyon 238,1 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 642,3 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 4 trilyon 595,8 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, şubat sonu itibarıyla 28,4 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,6 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 29 Şubat 2024 tarihi itibarıyla 7.238,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Borç stokunun 2.642,3 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.595,8 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.

Hazine Alacak stoku 29 Şubat 2024 tarihi itibarıyla 28,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,6 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir. 2024 Şubat ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 0,5 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.”

Paylaşın

Erdoğan’dan ‘Enflasyon’ Açıklaması: Düştükçe Etkisi Görülecek

Isparta’da halka hitap eden Erdoğan, konuşmasında enflasyon konusuna değinerek, “Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi bu depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Fakat geldiğimiz noktada yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz” dedi ve ekledi:

“Bunların da üstesinden geleceğiz. Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın 2. yarısından itibaren görmeye başlayacağız. İstihdamımız, ihracatımız, üretimimiz tarihimizin en yüksek seviyesinde. Enflasyon düştükçe etkisi görülecek. Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Isparta Mitingi’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Sevginiz ve vefanız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Biz de sizden aldığımız güçle emin adımlarla yürüyoruz. Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen nice sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi depremler üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Şu anda geldiğimiz noktada yerel seçimlere gidiyoruz. Sabit gelirlilerin refah seviyesiyle sınanıyoruz. Allah’ın izniyle bunların üstesinden geleceğiz.

Ülkemizin hedeflerinden sapmasına izin vermedik. Uyguladığımız ekonomi programının sonuçlarını yılın ikinci yarısından itibaren göreceğiz. Genel ekonomik göstergeler gayet iyi. Enflasyon düştükçe etkisi görülecek. Enflasyon düştükçe ekonomideki olumlu tabloların getirilerini çalışanlar ve emekliye daha iyi yansıtacağız. Şu anda 35 bin kişi burada.

Milli gelirimizi 2 kat daha yükseltebiliriz. Ama bunu sadece eleştirerek değil çalışarak hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Bize tabanca vermiyorlardı şimdi bizim yerli tabancalarımıza dünyanın dört bir yanından talep var. İHA teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. KAAN ile dünyada 5.nesil uçak yapabilen dört ülkeden biri olduk. Daha düne kadar dışa bağımlı olan savunma sanayii bizimle birlikte yüzde 80 yerli hale geldi.

Kim bu ülkenin yandığını bittiğini söyleyerek umutsuzluk saçıyorsa kafasında başka hesap vardır. Milletimizin moralini çökertme taktiği uyguluyorlar. Bu milletin morali en zor şartlarda verdiği milli mücadelede çökmedi…

Gazze katliamının üzüntüsüyle buruk bir ramazan yaşıyoruz. Bilinen ve bilinmeyen yardımlarla Gazze’nin yanındayız. CHP’nin belediye başkan adayı deste deste dolarla seçim kazanmak istiyor. Isparta’daki kardeşlerim İstanbul’daki hemşehrilerini arayıp onları da uyarmalarını istiyorum.”

“Bu paralar şeffaf şekilde açıklanmalı”

Erdoğan daha sonra partisinin Burdur mitinginde açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, “Gazze’den Suriye’ye kadar kardeşlerimiz bu Ramazan’ı acı içinde geçiriyor” diyen Erdoğan, “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş iki yılı aşkındır devam ediyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde endişe hakim. Krizin nerede patlak vereceğini kimse bilmiyor. Türkiye istikrar adası olarak yükselmekte” dedi.

Erdoğan konuşmasında muhalefete yönelik eleştirilerde bulunarak şunları kaydetti: Bunların tek bir derdi var o da menfaatlerini korumak: Deste deste para balyalarından yapılan kuleleri siz de izlediniz. Her televizyona çıkan farklı açıklama yapıyor. Yöneticilerinin hepsi ayrı telden çalıyor. Hiç kimse şüphe bulutlarını giderecek mantıklı cümle kurmuyor. Meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok, kayıp.

Ankara’da bir daire tutmuşlar vaktini orada geçiriyor. Bay bay kemal demiştim, dediğim çıktı. Kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu para kimden alındı? Bu paralar belgeleriyle şeffaf şekilde açıklanmak zorunda. CHP’nin DEM’den transfer ettiği aday çıkıyor İstanbul’un bir ilçesi için akla ziyan sözler ediyor.

Özgür efendi akılla mantıkla bağdaşmayacak darbe açıklaması yapıyor. Darbecilerden kendisine milli iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş, o da bunu gençler yapıyor diye sevinecekmiş. Darbe şakşakçılığını bıraksın görevini yapsın. Devrik başkanları darbecilerin tanklarının arasından kaçmıştı. Özgür efendi yanına İBB Başkanı’nı da alsın Türk siyasetine bulaştırdıkları bu lekeden dolayı milletten özür dilesin.

Siyasi rüştünü ispat etmek istiyorsa beklenen tavır budur. Sadece şu olaylar bile farkımızı ortaya koymaya kafidir. Biz sadece işimize bakıyoruz. Hizmet ve eser siyasetini devam ettirmenin yollarını arıyoruz. Bunun için 21 yılda 60 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık.”

Paylaşın