Ser Verip Sır Vermeyen Yiğit: İbrahim Kaypakkaya

68 kuşağı gençlik önderlerinden Türkiye sol tarihinin önemli isimlerinden, Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist (TKP-ML) ve Türkiye İşçi Köylü Ordusu’nun (TİKKO) kurucusu İbrahim Kaypakkaya, ölümünün 46. yılında anıldı.

İbrahim Kaypakkaya, devrimci düşüncelere son anına kadar bağlı kalan ve mücadele eden herkese paha biçilmez bir mücadele inancı ve mirası bırakmıştır.

“Ser verip sır vermeyen” İbrahim Kaypakkaya Kimdir?

1948 yılında Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya köyünde dünyaya gelen Kaypakkaya, İlkokulu bitirmesinin ardından önce Hasanoğlan Öğretmen Okulu’na sonra İstanbul’daki Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’na başladı.

Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü öğrencisi olan Kaypakkaya, devrimci fikirlerle bu dönemde tanıştı.

Mart 1968’de Çapa Fikir Kulübü’nün kurucuları arasında yer aldı. Çapa Fikir Kulübü’nün başkanı olan Kaypakkaya, ABD’nin 6. Filosu’na karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968’de okuldan atıldı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi olan Kaypakkaya, TİP içindeki Milli Demokratik Devrim-Sosyalist Devrim ayrışmasında Milli Demokratik Devrim tezini savundu. 24 Nisan 1972 tarihinde kurulan Türkiye Komünist Partisi/ Marksist Leninist’in kurucuları arasındaydı.

Kaypakkaya, 24 Ocak 1973’te Dersim’in Çemişgezek ilçesinde bir çatışmada yaralandı.

Yaralı olarak kaçan ve beş gün köylerde saklanan İbrahim Kaypakkaya, 29 Ocak 1973’te kaldığı köyde bir öğretmenin ihbarı üzerine ele geçirildi.

Yaralı olmasına rağmen yürütüldü. Buradan ayaklan donmuş olduğu halde Diyarbakır’a getirildi. Daha sonra hastaneye yatırıldı, bu arada ayaklarının kesilmesine izin vermemesine karşın yemeğine ilaç konularak donmuş olan ayakları kesildi.

İyileştikten sonra günlerce işkenceye maruz kalan Kaypakkaya, sorgusunda hiçbir biçimde kendisini ve örgütünü bağlayacak ifade vermedi.

İbrahim Kaypakkaya, 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceyle öldürüldü.

 

Paylaşın

Bakan Selçuk, Yeni Eğitim Sistemini Açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Lisede Ne Yaptık? / Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı’nda liselerde yeni eğitim sistemi hakkında açıklama yaptı. Konuşmasında, çocukların belirli şablonlara uygun olarak ezbere dayalı olarak soruları çözebildiğini belirten Bakan Selçuk, “Gençlerin bu soruları çözerken anlamının ne olduğunu, niçin o şekilde olduğunu anlamaları gerekiyor. Soru çözmek ile sorun çözmeyi ayırarak işe başlamalıyız” ifadelerini kullandı.

Öğrencilerin lise sonlarına geldiği halde hangi mesleği seçeceğini bilmediğini söyleyen Selçuk, bu sorunun çözümü için, öğrencilerin ilgisi ve yeteneğine uygun dersler alması gerektiğini ifade ederek, “Çocuğun yeteneğini, kişiliğini ölçeceğiz. Kişisel kariyer rehberliği elbette mümkün olacak. Tasarı ve beceri atölyelerinde yeteneğinin ne yöne olduğunu görecek testlerle de bunlar tespit edilecek” dedi.

Konuşmasında yeni sisteme dair bilgide veren Bakan Selçuk, 9. sınıfta 15-16 olan ders sayısının 8’e, 10. sınıfta 9’a düşeceğini, 11. sınıfta 12-15 olan ders sayısının 9’a, 12. sınıfta 7’ye düşeceğini söyledi.

2024’te üniversite sınavının değişeceğini de açıklayan Bakan Selçuk’un konuşmasından öne çıkan bölümer şöyle:

“Çocuklarımız belirli şablonlara uygun olarak ezbere dayalı olarak soruları çözebilir. Gençlerin bu soruları çözerken anlamının ne olduğunu, niçin o şekilde olduğunu anlamaları gerekiyor. Soru çözmek ile sorun çözmeyi ayırarak işe başlamalıyız.

Çocukların hayal edebilmesi için hayatta toplumsal katkıya sağlamaları için (HEY) ile ulaşmak istediğimiz tasarım beceri atolyöleri daha ilkokuldan itibaren birçok atölyede yüzlerce binlerce denediği bazı süreçleri lisede devam ettirerek sürdürmesi istiyoruz.

Sanatla sporla ilgilenmesi gerekiyor çocuklarımızın. Yıllarca odalara kapanarak soru soran çocuklar için farklı beklentiler var. çocuk topluma hizmet etmiyor, hayvanlara yardım etmiyorsa yoldan geçen birinin ayağına değecek taşı kaldırmıyorsa toplumla entegre olmuyor demektir. Çocukların tecrübe kazanarak bir yere ulaşmasını çok önemsiyoruz.

Öğretmenler de çocukların lise sonlarına geldiği halde hangi mesleği seçeceğini bilmiyor diyor. Bunun için çocuğun kendisiyle buluşacağı bir sistem gerekiyor. Çocuklar, ilgisi ve yeteneğine uygun dersler alabilmeli.

“Önemli olan ne yaptığını bilmek”

Çocuğun yeteneğini, kişiliğini ölçeceğiz. Kişisel kariyer rehberliği elbette mümkün olacak. Tasarı ve beceri atölyelerinde yeteneğinin ne yöne olduğunu görecek testlerle de bunlar tespit edilecek.

Eğitimciler, “Sınav odaklı sistem nasıl değişecek?” diyor. Bu bir kağıt, kalem, bilgi yapmak gibi bir şey değil. Bizim bir 300 yıllık maarif davamız var. Neden eğitim sistemi değişmiyor ya da sık sık değişyor deniyor. Önemli olan ne yaptığını bilmek. Biz çok büyük bir gökdelen inşa ediyoruz. Onun elektrik sistemi şu, statiği bu, mimarisi şu diyoruz. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Hemen yapamayız, Toplum istese de yapamayız. Öğretmene yatırım yapmadan, içeriğe yatırım yapmadan değişim yapamayız.

Gömleğin ilk düğmesi diyeceğimiz eğitimde, sistem kavramı önemli. Çocuktan inekten söz ettiğimizde o da bir sistem diyebilmeliyiz. Çocuğun etrafında gördüğü her şeyin bir sistem olduğunu öğretmeliyiz. Yani bir sistemin bir parçası olduğunu öğretmeliyiz.

Bilgi kuramı dünyada birçok ülkede var. Bizim bilgiye ilişkimizi yenilememiz lazım. “Ne?” sorusuyla çok ilgileniyoruz. Çocuk bunun cevaplarını öğrenince sınavda başarılı oluyor. Ama bu muavvakiyet değil. Öğrendiği şeyin ona yardımcı olması demek. Ne sorusunun yanı sıra ne ve nasıl öğrendin, ne biliyorsun. Nasıl bildiğini nasıl biliyorsun? sorularının da yanıtlarını bilmeli.

Tasarım odaklı düşünme çocukların planlama, kurgu yapabilme, hayalini bir tasavvurla ilişkilendirmeye imkân sağlıyor. Bunun için temel metodolojinin gözden geçirilmesi gerekiyor.

“Pilot çalışmalarımız birkaç aydır sürüyor”

1-8’i de planlıyoruz. Bütün eğitimi birbiriyle ilişkilendireceğiz. Yükseköğretim kurumlarından sorular geliyor. Her yıl yüz binlerce öğrenci kazandığı bölümden mutsuz olup yeniden sınava giriyor. Bu soru cevaplandırılabilir mi, elbette cevaplandırılabilir. Bunun için okulun profilinin belirlenmesi, kariyer planlaması, yönlendirme gerekiyor. Bütün bunları yapabilir miyiz, yapabiliriz. Kişisel e-Rehberlik, portfolyo hazırlanması… Bütün bunları hemen devreye sokabiliriz.

Sadece ders çizelgesi değişikliği değil. Taksonomi ve uluslararası derecelendirmeyi program değiştirmeyi gerektiren bir değişim bu. Bu Türkiye’nin ekonomisinin gelecekte nasıl olması gerektiğiyle ilgili. İş insanları, üniversiteye giremeyen lise mezunlarla niye buluşamıyoruz. Yani lise mezunları ne yapar hayatta?. Meslek liseleriyle ilgili aylardır çalışmalarımız var. Bu işverenlerle sektörle çalışmalarımızın sonucu. Lisede sertifika programlarını öne çıkarmamızın anlamı var. Bir çocuğun ulusal ya da uluslararası seviyede sertifika sahibi olursa, akredite bir kurum sertifikalandırırsa bunları kullanarak kısmi zamanlı ya da farklı şekilde çalışabilmelerine imkân sağlamak istiyoruz. Pilot çalışmalarımız birkaç aydır sürüyor.

Bu sertifika programları sadece okulun içinde mi alınmalı hayır, uzaktan eğitimle de bu sertifikalar alınabilir. Çocuğun biriktirdiği portfolyo da önemli. Çocuk ilkokuldan lise bitirene kadar birçok çalışma yapıyor ama bunları gösteren bir dosya yok. Hazırladık, yazılım altyapısı bitti. Pilot çalışmalar sürüyor.

“Ciddi parasal yatırıma ihtiyacımız var”

Gençlerimiz de soruyor. Çok farklı alanlarda; fen liselerinde, imam hatiplerde, mesleki teknik okullarda okuyan gençlerin eleştirilerini aldık. Bize, “Tamam çok güzel ama üniversite sınavı böyleyken ne olacak?” dediler. Türkiye, okullar arasındaki imkân farklılıkları fazla ülke. Biz bu farkı azaltırsak sınavın baskısı azalacak. Özellikle mesleki teknik eğitime yatırımlarımızla, bu sistemin daha esnek olmasına katkı sağlıyoruz. Ne bekliyoruz sınavın baskısını azaltarak? Sınav amaç haline gelmeyecek araç olacak. Bunun için zamana ihtiyacımız var. Çünkü ciddi parasal yatırıma ihtiyacımız var.

“Disiplinler üstü çalışmaları çok önemsiyoruz”

Bu ortaöğretim tasarımına uygun bir yükseköğretim sınavı nasıl yapılır, ortaöğretimde sınavlar nasıl olmalı. Bunun için çalışıyoruz. Yeni sistem 2024’e denk geliyor. 2024’te üniversite sınavı değişecek. O zamana gelmeden önce bunu netleştireceğiz. Kendimize sorduk. Bunun nasıl tek bir parça halinde bütünleştireceğiz. Asıl zaman alan bu. Biz akademik gelişimi çok önemsiyoruz. Disiplinler üstü çalışmaları çok önemsiyoruz. Örneğin doğa bilimleri, sosyal bilimler gibi bütünleşik mantıkla ders almasını çok istiyoruz. Aynı zamanda duygusal ve bilişsel gelişimi önemsiyoruz.

Burada 10 ve 11’inci sınıf çok önemli. Bilgi kuramı burada devreye görüyor. 9, 10 ve 11’inci sınıflarda haziran aylarında çocukların yıl içinde öğrendiklerini projelendirmeleri, yani hasat haftası ayı gibi bir dönem istiyoruz. Bunu şu anda birçok okul yapıyor. Ama tüm okulları kapsayacak bir hasat dönemi istiyoruz.

Paylaşın

Hentbol’da Türkiye Kupası Beşiktaş’ın

Beşiktaş Mogaz, İzmir Celal Atik Spor Salonu’nda oynanan Hentbol Türkiye Kupası final maçında Selka Eskişehir Hentbol’u 22-21 yenerek üst üste 6. toplamda 14. şampiyonluğunu kazandı.

Beşiktaş için maçın ardından kupa töreni düzenlendi. Büyük bir mutlulukla kupayı havaya kaldıran oyuncular, sevinçlerini salonda bulunan taraftarlarla paylaştı ve kupayla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Beşiktaş’ın mutlu sonla biten kupa yolculuğu Batman’da başladı. Türkiye Kupası 2. Turu’nda; Amasya 1957 Suluova SK, Batman Belediyesi ve Ahi Evran Üniversitesi ile grup maçları oynayan Beşiktaş, altı puanla gruptan lider çıktı.

Kupanın çeyrek final ayağında Bursa Nilüfer Bld. ile eşleşen Beşiktaş, rakibini iki maçta da mağlup ederek adını yarı finale yazdırmasını bildi.

Finale yükselecek iki takımdan birini belirleyecek yarı final turunda Beykoz Bld. Spor ile karşılaşan Beşiktaş Mogaz, iki maçta da rakibine üstünlük sağlayarak Türkiye Kupası’nda finale yükseldi.

Hentbol Türkiye Kupası finalinde Selka Eskişehir Hentbol ile karşılaşan Beşiktaş Mogaz, büyük bir çekişmeye sahne olan maçta rakbini 22-21 mağlup ederek üst üste 6. toplamda 14. şampiyonluğunu kazandı.

Paylaşın

Anadolu Efes Finalde!

İspanya’nın Vitoria-Gasteiz kentinde düzenlenen Turkish Airlines EuroLeague Final-Four 2019’un yarı final mücadelesinde Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko karşılaştı.

Büyük bir heyecana sahne olan karşılaşmayı Anadolu Efes, 92 – 73 kazandı. Anadolu Efes’in finaldeki rakibi CSKA Moskova. Öte yandan Fenerbahçe Beko’da Real Madrid ile üçüncülük maçında karşılaşacak.

Ali Muhammed ve Bryant Dunston’ın karşılıklı sayılarıyla başlayan mücadelenin başında tempo yükselirken, iki takım da dış atışlara yöneldi. Televizyon molasına 15-14 geride giren Fenerbahçe Beko, ilk çeyreği Kostas Sloukas’ın basketiyle 20-19 önde tamamladı.

İkinci çeyreğin başında James Anderson ve Vasilije Micic ikilisiyle skor üreten Anadolu Efes, 14. dakikada durumu 29-22’ye getirdi. Mola alan Fenerbahçe Beko, ara sonrasında Sloukas ve Melih ile üçer sayılık basketler buldu ancak soyunma odasına 40-45 geride gitti.

Shane Larkin ve Jan Vesely’nin karşılıklı sayılarıyla başlayan üçüncü çeyrekte Anadolu Efes, 23. dakikada 8 sayılık farkı yakaladı (52-44). Kalinic’in üç sayılık basketiyle rakibinin serisine son veren Fenerbahçe Beko, Melli’nin de orta mesafe isabetiyle durumu 52-49’a getirdi.

Mücadelenin son 10 dakikalık bölümüne 68-57 geride giden Fenerbahçe Beko, Larkin’in etkili performansına çözüm üretemedi ve maçtan 92-73 mağlup ayrıldı.

Salon: Fernando Buesa Arena

Hakemler: Luigi Lamonica (İtalya), Olegs Latisevs (Letonya), Mehdi Difallah (Fransa)

Fenerbahçe Beko: Ali Muhammed 4, Guduric 8, Green 13, Melli 9, Ahmet Düverioğlu, Kalinic 12, Vesely 14, Melih Mahmutoğlu 5, Sloukas 8, Sinan Güler

Anadolu Efes: Larkin 30, Micic 25, Simon, Moerman 7, Dunston 9, Anderson 10, Motum 9, Beaubois 2, Doğuş Balbay, Pleiss

Paylaşın

MB, Mart Ayı Konut Fiyat Endeksini Açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2019 Mart ayı Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı. 2019 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,40 oranında artan KFE, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 3,45 oranında artarken, reel olarak ise yüzde 13,58 oranında azalmıştır.

2019 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,40 oranında artarak 109,31 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,45 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 13,58 oranında azalış göstermiştir.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2019 yılı Mart ayında bir
önceki aya göre İstanbul ve Ankara’da sırasıyla yüzde 0,29 ve 0,25 oranlarında azalış, İzmir’de yüzde 0,36 oranında artış gözlenmiştir.

Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul’da yüzde 1,70 oranında azalış, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 1,77 ve 4,12 oranlarında artış göstermiştir.

Paylaşın

Kara Kartal, Fırtınaya Hazır!

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında Trabzonspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bu sabah yaptığı antrenmanla tamamladı. Gökhan Gönül ile Dorukhan Toköz, bugün yapılan antrenmanda yer almadı.

Basına kapalı yapılan antrenman, 1.5 saate yakın sürdü. Tedavisi süren Gökhan Gönül ile sağ baldırında ağrısı devam eden Dorukhan Toköz, bugün yapılan antrenmanda yer almadı.

Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde yapılan antrenman kondisyon ve taktik çalışmasıydı. Antrenman sahada yapılan ısınma koşuları, istasyon koşuları ve streching çalışması ile başladı.

Pas çalışması, 5’e 2 çalışması, dar alanda oyun kontrol pas çalışması ve taktik programının yer aldığı çalışmalar yapıldı. Antrenman tam sahada yapılan taktik maçı ve şut çalışması ile sona erdi.

Paylaşın

Galatasaray, M. Başakşehir Maçına Hazır!

Galatasaray, Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında Medipol Başakşehir ile oynayacağı maçın hazırlıklarına yaptığı antrenmanla devam etti. Antrenman, yenilenme koşusu ve soğuma hareketlerinin ardından tamamlandı.

Florya Metin Oktay Tesisleri’ndeki antrenmanda Türkiye Kupası finalinde tam süre alan oyuncular, kendileri için hazırlanan yenilenme programı dâhilinde çalıştı.

Diğer oyuncular dinamik ısınmayla antrenmana başladı. Daha sonra pas oyunu oynandı.

Antrenmanın ana bölümünde dar alanda çift kale oyun gerçekleştirildi. Antrenman, yenilenme koşusu ve soğuma hareketlerinin ardından tamamlandı.

 

Paylaşın

Galatasaray, Güldeniz Önal İle Sözleşme İmzaladı

Galatasaray Bayan Voleybol Takımı, eski oyuncularından Güldeniz Önal ile iki yıllık sözleşme imzaladı. Merve Ergü, imzanın ardından Galatasaray Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.

Güldeniz Önal, “Gerçekten çok heyecanlıyım. İki sene aradan sonra tekrar Galatasaray’a geri dönüş yaptım. Bulunduğum takımdan çok farklı bir takım, daha iyi hedefler bizi bekliyor.

Sezona daha çok var. Yeni bitirdik sezonumuzu. Güzel bir dinlenme dönemi geçireceğiz. Arkasından sezona en iyi hazırlık derecesinde maksimum motivasyonla güzel bir hazırlık dönemi geçirip maçlara başlayacağız.” ifadelerini kullandı.

 

Paylaşın

Fenerbahçe, Erzurumspor’a Bileniyor!

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında karşılaşacağı Erzurumspor maçı hazırlıklarını Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla sürdürdü. Erzurumspor – Fenerbahçe, 20 Mayıs Pazartesi günü saat 20.00’de karşılaşacak.

Teknik Direktör Ersun Yanal yönetimindeki idman saat 11.30’da ısınma ve koordinasyon hareketleriyle başladı.

Ardından 3 gruba ayrılan futbolcular, 5’e 2 top kapma ve pas çalışması yaptı.

Daha sonra 3 takım halinde dar alanda gerçekleştirilen çift kale maçlarla devam eden antrenman, bireysel çalışmalarla noktalandı.

Erzurumspor – Fenerbahçe, 20 Mayıs Pazartesi günü saat 20.00’de karşılaşacak.

Paylaşın

Demokrat Parti’nin İstanbul Kararı Belli Oldu!

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilen ve 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul seçimine katılmayacaklarını açıkladı.

Uysal, sosyal medya hesabı twitter üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Demokrat Parti olarak YSK tarafından iptal edilen ve 23 Haziran’da yenilenecek olan adeta ‘2. Tur’ hüviyetindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine hem teşkilatımız hem de yetkili kurullarımızda yaptığımız değerlendirmeler neticesinde katılmama kararı almış bulunmaktayız” dedi.

Demokrat Parti (DP) adayı Ersan Gökgöz, 31 Mart’taki seçimde 25 bin 544 oy almıştı.

Paylaşın