Merkez Bankası’ndan “Sadeleşme Kademeli Olarak Devam Edecek” Mesajı

Politika faizini yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltme kararı alan Merkez Bankası (TCMB), “Sadeleşme süreci Para Politikası Kurulu’nun ilan ettiği ilkeler doğrultusunda kademeli olarak devam edecektir” mesajını paylaştı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesi kararına dair bir açıklama yayınladı.

TCMB tarafından yapılan basın duyurusu şöyle:

“Para Politikası Kurulu’nun 22 Haziran 2023 tarihli kararında mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin, etki analizlerine dayanarak ve kademeli bir anlayışla sadeleştirileceği ifade edilmiştir.

Bu kapsamda ilk adım olarak, menkul kıymet tesisi uygulaması, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek doğrultuda sadeleştirilerek Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Sadeleşme süreci Para Politikası Kurulu’nun ilan ettiği ilkeler doğrultusunda kademeli olarak devam edecektir.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.”

Merkez Bankası (TCMB), piyasa beklentilerine paralel olarak, politika faizini yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltme kararı almıştı. Böylece Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak atanmasıyla birlikte 27 ay sonra ilk kez faiz artırımına gitmişti.

Merkez Bankası, 2022 yılında ilk faiz indirimini ağustos ayında gerçekleştirmişti. Banka, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 13’e çekmişti.

Ardından eylül ayında 100, ekim ve kasım aylarında ise 150’şer baz puanlık faiz indirimleri gelmişti. Aralık ve ocak aylarını pas geçen Merkez Bankası, şubatta 50 baz puanlık faiz indirimiyle politika faizini yüzde 8,5’e çekmişti.

Faiz kararının açıklanmasından önce piyasa anketlerinde beklenti faizin yüzde 17 ila 30 arasında bir seviyeye yükseltileceği yönündeydi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Piyasası Kurulu (PPK), tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı:

“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir.

Küresel ekonomide enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyretmektedir. Bu nedenle, bütün dünyada merkez bankaları enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almaktadır.

Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur. Kurul, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.

Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.

Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Paylaşın

Resmi Gazete’de Yayımlandı; Kredi Kartlarında Azami Faiz Oranı Yükseltildi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımı sonrası, kredi kartlarında uygulanan azami faiz oranı da yükseltildi. Faiz artırımı kararı, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Normalde ağustos ayında uygulanması gereken faiz artışı Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de değişiklik yapılarak, temmuz ayına çekildi.

Resmi Gazete’de yayımlanan Merkez Bankası tebliği ile referans faiz 0,88’den 1,36’ya yükseltildi. Buna göre yüzde 1,36’ya 0,55 puan eklenmesiyle Temmuz ayından itibaren kredi kartına uygulanacak azami faiz oranı yüzde 1,91’e yükseltilmiş oldu.

Ekonomim.com‘da yer alan habere göre, Merkez Bankası temmuz ayı için geçerli olan referans faizini aslında daha önce 0,88 olarak ilan etmişti. Yani Temmuz ayında kredi kartı azami faiz oranı yüzde 1,36 olarak devam edecekti.

Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’de değişiklik yapılarak, normalde Ağustos ayında uygulanması gereken faiz artışı Temmuza çekildi.

Tebliğin eski haline göre referans faiz oranı, bankaların mevduata uyguladığı ağırlıklı ortalama akım faiz oranı üzerinden hesaplanan oran ile politika faizinin yüzde 10 artırılmasıyla bulunacak orandan düşük olan dikkate alınarak hesaplanıyor. Bu şekilde belirlenen oran ise her ayın sondan 5’inci iş günü olarak ilan ediliyor.

Yapılan değişiklikle Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantısı yapılması halinde, referans oranın toplantının yapıldığı tarihteki güncel veriler çerçevesinde ilan edilmesi hükme bağlandı.

Tebliğe eklenen geçici bir madde ile de referans oran 1-31 Temmuz tarihleri arasında yüzde 1,36 olarak belirlendi.

Buna göre kredi kartlarına temmuz ayında uygulanacak azami faiz oranı ise yüzde 1,36 olan referans faiz oranına 0.55 eklenmesiyle yüzde 1.91 olacak.

Paylaşın

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 8,5’tan Yüzde 15’e Yükseltti

Merkez Bankası (TCMB), piyasa beklentilerine paralel olarak, politika faizini yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltme kararı aldı. Böylece Merkez Bankası, Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak atanmasıyla birlikte 27 ay sonra ilk kez faiz artırımına gitti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası, 2022 yılında ilk faiz indirimini ağustos ayında gerçekleştirmişti. Banka, politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 13’e çekmişti.

Ardından eylül ayında 100, ekim ve kasım aylarında ise 150’şer baz puanlık faiz indirimleri gelmişti. Aralık ve ocak aylarını pas geçen Merkez Bankası, şubatta 50 baz puanlık faiz indirimiyle politika faizini yüzde 8,5’e çekmişti.

Faiz kararının açıklanmasından önce piyasa anketlerinde beklenti faizin yüzde 17 ila 30 arasında bir seviyeye yükseltileceği yönündeydi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Piyasası Kurulu (PPK), tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir.

Küresel ekonomide enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının çok üzerinde seyretmektedir. Bu nedenle, bütün dünyada merkez bankaları enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almaktadır.

Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur. Kurul, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.

Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.

Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Hafize Gaye Erkan, son 4 yıl içinde Merkez Bankası’nın başına getirilen 5. isim

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı, Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası Başkanı olarak atanmalarının faiz oranlarında artışa gidileceği yönünde bir işaret olarak yorumlanmıştı.

Merkez Bankası başkanlığına Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Naci Ağbal’ın yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı. Kavcıoğlu, düşük faiz politikasıyla liradaki değer kaybı karşısında “liralaşma” adı verilen bir stratejiyi takip etmişti.

Lira son 10 yılda dolar karşısında yüzde 90’a yakın değer kaybetti. Enflasyon ise Kasım 2022’de resmi verilere göre yüzde 85’i geçerek 1998’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmıştı.

Merkez Bankası Başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan, 9 Haziran’da görevi Şahap Kavcıoğlu’ndan devralmıştı. Erkan son 4 yıl içinde Merkez Bankası’nın başına getirilen 5. isim oldu.

Paylaşın

Fitch, Türkiye İçin Faiz Tahminini Açıkladı: 2025’e Kadar Yüzde 25 Olacak

Fitch Ratings, Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi yüzde 25’e çıkaracağını ve faizin 2025’e kadar bu seviyede kalmasını bekliyor. Kuruluş, Türkiye’nin 2023 büyüme beklentisini ise yüzde 2,5’te sabit tuttu.

Haber Merkezi / ABD merkezli uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomik beklentilere dair bir rapor yayımladı. Raporda 2023 için küresel büyüme beklentisi yüzde 2’den yüzde 2,4’e yükseltilirken Türkiye’nin 2023 büyüme beklentisi yüzde 2,5’te sabit tutuldu.

Türkiye’nin 2024 büyüme tahmini de yüzde 3’te sabit tutuldu. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faizi yüzde 25’e çıkaracağını öngören Fitch, faizin 2025’e kadar bu seviyede kalmasını bekliyor.

Öte yandan Reuters haber ajansının anketine katılan 18 ekonomist, Merkez Bankası’nın haftalık repo oranında artış öngörüyor. Ancak Merkez Bankası olası faiz artışının boyutu ve hızı gibi atabileceği adımlar konusunda bilgi vermediği için oranın hangi seviyede olacağı belirsizliğini koruyor.

Bazı ekonomistler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikasından vazgeçme konusundaki bağlılığına şüpheyle yaklaşıyor. Uygulanan bu politika doğrultusunda Merkez Bankası’nın 2021’de yüzde 19 olan politika faizi zaman içinde aşamalı olarak yüzde 8,5’e düşürüldü.

Faiz artırımına dair tahminlerin ortalamasına göre, 1.250 baz puan artışla faiz oranı bu ay yüzde 21’e çıkacak. Öngörüler yüzde 12,50 ila yüzde 30 arasında değişirken, bazı ekonomistler artışın kademeli gerçekleşeceğini düşünüyor.

Lira’nın değerini şimdiye kadar müdahalelerle korumaya çalışan Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri eksi 5,7 milyar dolar ile rekor seviyeye düştü.

Rezervlerdeki düşüş nedeniyle uzmanlar, olası bir ödeme dengesi krizi konusunda uyarıda bulunuyor. Türkiye’nin cari işlemler açığı geçen yıl 48,4 milyar dolara yükseldi.

Yükselen enflasyon karşısında faiz indirimleri büyük ölçüde liranın değer kaybetmesine neden oldu. Lira 2018’den beri yüzde 80’den fazla değer kaybetti.

Yetkililer, ülkeyi terk eden yabancı yatırımcıların ve dövizin geri dönmesini ve böylelikle Merkez Bankası’nın liranın değerini sabit tutmak için müdahalesinin azalmasını umuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankası ile birlikte uygulayacağı politikaları onayladığını ve faiz artışına yeşil ışık yaktığını söylemişti.

Faiz artışı, yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek enflasyonla başa çıkmak için ortodoks ekonomi politikalarına yöneldiğine dair güçlü bir işaret olarak görülecek.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, hayat pahalılığının ana gündem maddesi olduğu bir dönemde koltuğa geçti. Enflasyon geçen Ekim ayında yüzde 85,5 ile son 24 yılın zirvesine ulaşmış, geçen ay yüzde 40’ın altına gerilemişti. Türk Lirası’ndaki değer kaybı ise, geçen ayki seçimlerden sonra rekor seviyelere ulaştı.

Paylaşın

Ekonomistler, Merkez Bankası’ndan Keskin Bir Faiz Artışı Bekliyorlar

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz oranını açıklaması beklenirken, Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansı Merkez Bankası’nın yarın politika faiz oranını keskin bir şekilde artırmasının beklendiğini yazdı.

Reuters’ın anketine katılan 13 ekonomistin biri hariç tümü bu yıl için daha sıkı politikalar öngördü. Yüzde 18 ila yüzde 35 arasında değişen tahminlerinin ortalamasına göre ankete katılanlar, 2023 yılı sonunda yüzde 30 faiz oranı öngörüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankası ile birlikte uygulayacağı politikaları onayladığını ve faiz artışına yeşil ışık yaktığını söylemişti.

Faiz artışı, yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek enflasyonla başa çıkmak için ortodoks ekonomi politikalarına yöneldiğine dair güçlü bir işaret olarak görülecek.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, hayat pahalılığının ana gündem maddesi olduğu bir dönemde koltuğa geçti. Enflasyon geçen Ekim ayında yüzde 85,5 ile son 24 yılın zirvesine ulaşmış, geçen ay yüzde 40’ın altına gerilemişti. Türk Lirası’ndaki değer kaybı ise, geçen ayki seçimlerden sonra rekor seviyelere ulaştı.

Reuters haber ajansının anketine katılan 18 ekonomist, Merkez Bankası’nın haftalık repo oranında artış öngörüyor. Ancak Merkez Bankası olası faiz artışının boyutu ve hızı gibi atabileceği adımlar konusunda bilgi vermediği için oranın hangi seviyede olacağı belirsizliğini koruyor.

Bazı ekonomistler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikasından vazgeçme konusundaki bağlılığına şüpheyle yaklaşıyor. Uygulanan bu politika doğrultusunda Merkez Bankası’nın 2021’de yüzde 19 olan politika faizi zaman içinde aşamalı olarak yüzde 8,5’e düşürüldü.

Faiz artırımına dair tahminlerin ortalamasına göre, 1.250 baz puan artışla faiz oranı bu ay yüzde 21’e çıkacak. Öngörüler yüzde 12,50 ila yüzde 30 arasında değişirken, bazı ekonomistler artışın kademeli gerçekleşeceğini düşünüyor.

Lira’nın değerini şimdiye kadar müdahalelerle korumaya çalışan Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri eksi 5,7 milyar dolar ile rekor seviyeye düştü.

Rezervlerdeki düşüş nedeniyle uzmanlar, olası bir ödeme dengesi krizi konusunda uyarıda bulunuyor. Türkiye’nin cari işlemler açığı geçen yıl 48,4 milyar dolara yükseldi.

Yükselen enflasyon karşısında faiz indirimleri büyük ölçüde liranın değer kaybetmesine neden oldu. Lira 2018’den beri yüzde 80’den fazla değer kaybetti.

Yetkililer, ülkeyi terk eden yabancı yatırımcıların ve dövizin geri dönmesini ve böylelikle Merkez Bankası’nın liranın değerini sabit tutmak için müdahalesinin azalmasını umuyor.

Erdoğan’dan faiz artışına yeşil ışık

Societe Generale’de Orta Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi baş stratejisti Malek Drimal, politika faizinin yarın yüzde 15’e çıkarılacağını öngörüyor.

Önümüzdeki aylarda faiz artışının devam edeceğini düşünen Drimal, politika faizinin Ağustos’ta yüzde 25’e ulaşacağını söylüyor.

Drimal “Turizm gelirlerinin yardımıyla bu yaz, kademeli artış, şahin mesajlar ve ortodoks politikalara dönüş baskısının Lira’yı istikrara kavuşturacağına inanıyoruz” diyor.

Reuters haber ajansının anketine katılan 13 ekonomistin biri hariç tümü bu yıl için daha sıkı politikalar öngördü.

Yüzde 18 ila yüzde 35 arasında değişen tahminlerinin ortalamasına göre ankete katılanlar, 2023 yılı sonunda yüzde 30 faiz oranı öngörüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankası ile birlikte uygulayacağı politikaları onayladığını ve faiz artışına yeşil ışık yaktığını söyledi.

Daha öngörülebilir politikaya dönüldüğünün kanıtı ne olur?

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s dünkü açıklamasında, Türkiye’nin daha ortodoks ve öngörülebilir ekonomi politikalarına kaymasının kanıtının “kredi notunun kesin bir şekilde pozitif” olmasının olacağını söyledi.

Ancak faiz oranları konusundaki görüşlerinin değişmediğini belirten Erdoğan, enflasyonu ve faiz oranlarını tek haneli rakamlara indirmeyi hedeflediklerini söyledi. Erdoğan yüksek faizlerin enflasyonu körüklediğini düşünüyor.

Bazı uzmanlar, Erdoğan’ın geçmişte sadece fikir değiştirmek için ortodoks politikalara döndüğü örneklere dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım 2020’de Naci Ağbal’ı Merkez Bankası’nın başına getirmişti. Ancak Ağbal’ın yönetimindeki Merkez Bankası’nın bazı sert faiz artırımı sonrası, Erdoğan beş aydan kısa bir sürede bankanın başına Şahap Kavcıoğlu’nu atamıştı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir bankacı, Mehmet Şimşek’in Erkan dışında Para Politikası Kurulu’na yeni üye getirmemesinin “çok az manevra alanı olduğunu” gösterdiğini söyledi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Moody’s’den Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini

Piyasalar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) alacağı faiz kararına kilitlenmiş durumda. ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Merkez Bankası’nın politika faizini mevduat faizlerine yaklaştırarak yüzde 25-30 seviyesine çekmesini beklendiğini belirtti.

Bloomberg HT’nin haberine göre Moody’s tarafından yayımlanan raporda, Türkiye’de ekonomi politikalarında beklenen değişikliğin gerçekleşmesi halinde bunun kredi notu açısından olumlu olacağı belirtildi. Raporda, “İzlenmesi halinde, ortodoks, kurallara dayalı ve öngörülebilir politikaya geçiş, tartışmasız bir şekilde kredi notu açısından olumlu olur,” değerlendirmesinde bulunuldu.

Moody’s yayımladığı raporda politika faizini hızla vadeye bağlı olarak yüzde 25-30 seviyesinde olan TL mevduat faizlerine yaklaştırmasını beklediklerine yer verirken para politikasını etkin şekilde sıkılaştırmak ve aynı zamanda Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu vurgulaması için ilave faiz artışlarına ihtiyaç duyulacağı değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati’den devralırken, “Türkiye’nin rasyonel zemine dönmekten başka çaresi yok” demiş; “şeffaflık”, “öngörülebilirlik” ve “uluslararası normlar” vurgusu yapmıştı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor. ABD merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.

Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor. Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtiyor.

Peki ne kadar faiz artışı olacak?

Yeni yönetim sonrasında TCMB’den herhangi bir sözlü yönlendirme yapılmadığı için bu soruya verilen yanıtlar değişiyor. Ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor. Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.

Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir. TCMB’nin son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

Paylaşın

Piyasalar Merkez Bankası’nın Faiz Kararına Kilitlendi: 4 Banka, 4 Tahmin

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralırken vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmiş değilken, piyasalar Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararına kilitlenmiş durumda.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararı yeni kabinenin nasıl bir ekonomi politikası izleyeceğine yönelik bir ipucu vereceği için de büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimşek’in atacağı adımları kabullendiğini söylemişti. Erdoğan faiz ile ilgili görüşlerinin devam ettiğini, ancak Şimşek’in “atacağı adımları rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendiğini” belirtmişti.

Bu yüzden yabancı kurumlar ve ekonomistler faizlerin yükselmesini beklese de faizin ne kadar artacağı konusunda görüş ayrılıkları var.

BBC Türkçe’nin haberine göre ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor.

Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk, yayımladıkları yatırım notunda, “İlk adımların politika faizinin enflasyon beklentileriyle arasındaki büyük farkı kapamayı hedefleyeceğini düşünüyoruz. Para Politikası Kurulu, enflasyon beklentilerini yönetmeyi hedeflemek amacıyla büyük olasılıkla daha fazla faiz artış sinyali verecek” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.

Reuters’ın ekonomistlerle gerçekleştirdiği anketin medyanına göre ise faizin şimdiki seviyesi olan yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye çıkması bekleniyor. Bloomberg’in anketi de aynı sonucu verirken Merkez Bankası’nın anketine göre beklenti faizin yüzde 17’ye çıkması.

Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor. Aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun da bulunduğu ekonomistlerin yayımladığı Bank of America Securities raporunda aşağı yönlü bir sürpriz için de alan olduğu aktarıldı. Raporda daha düşük bir faizin, faiz koridoru ya da daha fazla faiz artışı sinyaliyle desteklenebileceği belirtildi.

Raporda farklı senaryolar sıralandıktan sonra, “Bize göre ihtimaller daha çok, hızlı yerine kademeli düzeltmeden yana. Faiz artırmadan ek sıkılaşma yapmak için koridor da kullanılabilir” değerlendirmesi yapıldı.

Bloomberg HT’nin haberine göre kurum, TCMB’nin faiz artışlarını yüzde 15-18 gibi düşük bir seviyeden başlatması durumunda mevcut banka faizlerini yakalamak için en az iki faiz artışı daha yapabileceğini öngördü.

Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtti. Kurum, Temmuz ayında piyasa tepkisine bağlı olarak ilave bir 500 baz puanlık artış beklediklerini kaydetti.

Deutsche Bank, bu faiz artışlarının ardından yılın geri kalan kısmında politika faizinin yüzde 30’a çıkarılması için alan olacağı değerlendirmesini yaptı. Raporda reel faizlerin negatifte kalmaya devam edeceği ve TCMB’nin TL mevduat faizlerine sadece yetişmeye çalışacağına dikkat çekildi.

Paylaşın

Ekonomi Politikalarında ‘Rasyonele Dönüş’: Gözler Merkez Bankası’nda

Mehmet Şimşek’in vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmemişken, Merkez Bankası’nın ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor.

Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

Erdoğan yönetimi, 28 Mayıs seçimleri sonrasında yenilediği ekonomi yönetimi ile ilk sınavına 22 Haziran’da çıkacak. Çiçeği burnunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk kez katılacağı Para Politikası Toplantısı’ndan (PPK) 26 aylık aranın ardından yüklü bir faiz artışı kararı çıkması bekleniyor.

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı devralırken vaat ettiği ‘rasyonele dönüş’ politikalarına ilişkin yol haritası henüz netleşmiş değil. Bu nedenle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yatırımcılar, Saray’ın şimdilik faiz artırımı politikasını kabul etmiş gözükse de orta ve uzun vadede yeniden ‘rasyonel olmayan’ politikalara dönebileceği endişesi taşıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘faiz neden-enflasyon sonuç’ politikası ile Eylül 2021’den itibaren düşürülmeye başlanan politika faizi, aradan geçen dönemde yüzde 19’dan yüzde 8,5’e geriledi. Aynı dönemde enflasyon ise yüzde 21’den yüzde 85’e kadar çıktı.

Tüm dünyadaki faiz artırımı sürecinin aksine, Erdoğan ısrarla faiz indirimi politikasını sürdürürken, yüksek enflasyon nedeni ile ortaya çıkan pahalılık ve gelir adaletsizliği son 1,5 yılın en önemli gündem maddesi haline geldi.

Son açıklanan Mayıs 2023 verilerine göre, baz etkisiyle yüzde 39,6 seviyesine gerileyen enflasyonun yakın gelecekte nasıl şekilleneceği, faiz politikası ile doğru orantılı olacak.

Merkez Bankası bağımsız olabilecek mi?

15 Haziran tarihinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) Aralık 2022’den beri ilk kez, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan toplantıya Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da katıldı.

Toplantıdan ‘yapısal reform’ ve ‘kaynak tahsisi değişikliği’ vurgusu çıkarken, seçim dönemi vaatlerinin de ‘kademeli’ şekilde hayata geçirileceği belirtildi. Ancak ertesi gün Cevdet Yılmaz’ın katıldığı bir TV programında, Merkez Bankası kararlarına ilişkin olarak yaptığı ‘hükümetin çizdiği çerçeve doğrultusunda olmalı’ açıklaması, yeni dönemde de TCMB politikalarının ve hareket alanının Saray tarafından belirleneceği görüşünü güçlendirdi.

“Yaklaşımım değişmedi ama kabullendik”

Faiz politikasında yeni döneme ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği mesajlar dikkatle takip ediyor. Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, faiz konusundaki temel yaklaşımında bir değişiklik olmadığını açıklamıştı.

Buna karşın ekonominin başında geçen Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası’nın bundan sonra atacakları adımları ‘kabullendiklerini’ dile getiren Erdoğan, “Hayırlı olsun dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik” demişti.

DW Türkçe’den Aram Ekin Duran’ın haberine gör; Merkez Bankası’nın yeni başkan Hafize Gaye Erkan yönetiminde ilk faiz toplantısından ne tür mesajlar vereceği merak edilirken, faiz kararı alan PPK’nin 7 üyesinden yalnızca birinin değiştiğine işaret edilerek, bugüne kadar sürdürülen faiz indirimi politikasına geri dönüşte nasıl bir öz eleştiri verileceği de tartışılan konular arasında.

Faiz artışı ne kadar olacak?

Yeni yönetim sonrasında TCMB’den herhangi bir sözlü yönlendirme yapılmadığı için bu soruya verilen yanıtlar değişiyor. Ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor. Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.

Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir. TCMB’nin son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

“Bankalar kredi vermiyor”

İş dünyasında da faiz kararı büyük bir merakla bekleniyor. Ancak bir yandan ortodoks politikalara geri dönüş ve enflasyonla mücadelenin yeniden temel politika olacağı beklentisi ile yeni ekonomi yönetimine destek veren iş dünyası temsilcileri, diğer yandan faiz artışı ile birlikte zaten zayıf olan kredi imkanlarının daha da kötüleşeceği endişesi taşıyor.

Faiz kararı öncesinde yazılı bir açıklama yapan Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, bankaların faiz artırımı beklentisi ile kredi taleplerini geri çevirdiğinden şikayet etti.

Gürsel Baran, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Kaynak ihtiyacı için bankalara başvuran üyelerimiz olumlu sonuç alamıyor. Özel bankalar, Merkez Bankası’nın faiz artıracağı öngörüsüyle kredi musluklarını kapatarak bekleme sürecine geçti. Reel sektörün kaybedecek zamanı yok.”

Yabancı yatırımcıların da gözü 22 Haziran’da Merkez Bankası’ndan çıkacak faiz kararında. Uluslararası finans kuruluşları art arda yaptıkları değerlendirmelerde faizin yüzde 20 ila 25 arasına çıkarılacağı öngörüsünde bulundu.

ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, Erkan başkanlığındaki TCMB’nin politika faizini Haziran’da yüzde 20, Ağustos’ta ise yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaşırken, JP Morgan ise haziran toplantısında faizin yüzde 25’e çıkarılacağı öngörüsünde bulundu.

Ancak pek çok uzmana göre, faiz kararı ile birlikte PPK’den çıkacak mesajlar ve sözlü yönlendirmeler ile önümüzdeki süreçte Erdoğan’ın Merkez Bankası üzerindeki baskısının nasıl şekilleneceği, Türkiye’ye yönelebilecek sıcak paranın miktarında ve enflasyonun seyrinde belirleyici olacak.

Paylaşın

Bazı Bankalardan İhtiyaç Kredilerine 50 Bin TL Sınırı

Merkez Bankası’nın yeni başkan Hafize Gaye Erkan yönetiminde ilk faiz toplantısından ne tür mesajlar vereceği merak edilirken, bazı bankaların ihtiyaç kredisine perşembe gününe kadar 50 bin lira sınırı getirdiği konuşuluyor.

Ayrıca, memur için taksit sayısı 36 aya kadar çıkarken memur olmayanlar için 12 ay sınırı da var. Bankacılar bugün ve yarın için 50 bin sınırının daha da aşağıya çekilebileceğine işaret ediyor.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, halen yüzde 8.5 olarak uygulanan politika faiziyle ilgili tahminler yüzde 15-40 olarak ortaya çıkarken özellikle bankalar bekleme sürecine girdi. Bazı bankaların ihtiyaç kredisine perşembe gününe kadar 50 bin lira sınırı getirdiği konuşuluyor.

Memur için taksit sayısı 36 aya kadar çıkarken memur olmayanlar için 12 ay sınırı da var. Bankacılar bugün ve yarın için 50 bin sınırının daha da aşağıya çekilebileceğine işaret ediyor.

Perşembe günü verilecek faiz kararına göre kredi faizlerinin de yeniden şekillenceğini belirtiliyor. Politika faizinin artması ile birlikte kredi faizleri de yükselecek.

Yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek atanmış; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimşek’in atacağı adımları kabullendiğini söylemişti.

Erdoğan faiz ile ilgili görüşlerinin devam ettiğini, ancak Şimşek’in “atacağı adımları rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendiğini” belirtmişti.

Bu yüzden yabancı kurumlar ve ekonomistler faizlerin yükselmesini beklese de faizin ne kadar artacağı konusunda görüş ayrılıkları var.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, politika faizinin 11,5 puan artarak yüzde 20’ye çıkmasını bekliyor. ABD merkezli Goldman Sachs bankası ise Merkez Bankası’nın faizi yüzde 40’a çıkarmasını bekliyor.

Bank of America ise Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’e yükseltmesini bekliyor. Deutsche Bank, faizin yüzde 20’ye çıkarılmasını beklediklerini ancak TCMB’nin iletişim dili gibi etmenlerin de önemli olduğunu belirtiyor.

Peki ne kadar faiz artışı olacak?

Yeni yönetim sonrasında TCMB’den herhangi bir sözlü yönlendirme yapılmadığı için bu soruya verilen yanıtlar değişiyor.

Ortalama olarak faizin yüzde 8,5’ten yüzde 20 hatta yüzde 25 seviyesine çıkarılabileceği öngörülüyor. Sonraki aylarda da ihtiyaca göre faizin yüzde 30 seviyesine kadar çıkarılabileceği belirtiliyor.

Ancak bir başka bakış açısında göre de TCMB çok daha sert bir faiz artışıyla 22 Haziran’da politika faizini bir anda yüzde 30’lar seviyesine, ardından da yüzde 40’a kadar getirebilir.

TCMB’nin son yayınladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ise PPK’nin 22 Haziran’daki toplantısından politika faizinde 900 baz puanlık artış kararı çıkacağı tahmin edildi.

Paylaşın

Ekonomistlerden “Merkez Bankası, Faizi 4 Yılın Zirvesine Çıkaracak” Öngörüsü

Mehmet Şimşek’in yeni kabinede “tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve gelmesinin ardından ekonomi yönetiminde büyük değişiklikler olmuş, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) başına Hafize Gaye Erkan getirilmişti.

Görevini Nurettin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır” demişti.

Ekonomi yönetimindeki değişiklikler ve Mehmet Şimşek’in mesajları sonrası, Merkez Bankası’nın politika faizinde atacağı adımlar gündemin ne çıkan konuları arasında.

Reuters anketine katılan 15 ekonomist, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 22 Haziran perşembe günü yüzde 8,5 seviyesinde olan politika faizini son 4 yılın zirvesine çıkaracağını öngördü.

Ekonomistlerin tamamı yeni Başkan Hafize Gaye Erkan’ın ilk PPK toplantısında faizin yükseltileceği konusunda hemfikir. Tahminler yüzde 12,5 ile yüzde 30 arasında değişirken, medyan tahmin ise yüzde 20 oldu.

TCMB’nin politika faizini yüzde 20’ye yükseltmesi durumunda faizde son 4 yılın zirvesi görülecek. Merkez Bankası, en son Naci Ağbal döneminde Mart 2021’de faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkarmış, karar sonrası Ağbal görevden alınmıştı.

Haberde, Merkez Bankası’nın sözel yönlendirme yapmadığı, bu yüzden de tahmin aralığının geniş olduğuna dikkat çekildi.

Yıl sonu faiz beklentisi yüzde 30 seviyesinde

Ekonomistlerin yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 18 ile yüzde 35 aralığına gerçekleşti. Medyan tahmin ise yüzde 30 oldu.

AA Finans’ın anketinde de benzer sonuçlar alınmıştı. AA’nın anketine katılan ekonomistlerin faiz tahminleri yüzde 12 ile yüzde 30 arasında değer aldı. Medyan tahmin ise faizin 1075 baz puan artırılarak yüzde 19,25’e çekileceği yönünde.

Merkez Bankası’nın cuma günü açıklanan piyasa beklentileri anketinde ise politika faizi yüzde 17,5 olarak öngörülmüştü.

Paylaşın