ASO Başkanı’ndan Ekonomiye Dair Uyarılar!

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Sanayi Odası’nın Ağustos ayı olağan meclis toplantısında gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

ASO Başkanı Özdebir, konuşmasında, enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için gıda enflasyonuna odaklanılması, milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerektiğini belirterek, sanayide yerli üretimi teşvik eden, katma değerli, yüksek teknolojili üretimi destekleyen bir büyüme modeline ivedi bir şekilde geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Özdebir, konuşmasının devamında, mevcut şartlar itibarıyla reel sektörün orta ve uzun vadeli bir plan yapmakta zorlandığına dikkati çekerek, “Reel sektörün yatırım iştahı her geçen gün azaltmaktadır. Reel sektörün uzun ve orta vadeli ve dengeli bir strateji belirleyebilmesi için ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegane şarttır” dedi.

Özdebir’in  ASO’nun Ağustos ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle;

“Geçen yıl bu aylarda başlayan kur atakları, ekonomide derinleşerek birçok makroekonomik değişken üzerinde olumsuz etkileri beraberinde getirmiştir. Kur atakları sonrası uygulamaya konulan reform paketleri bazı makroekonomik değişkenleri olumlu etkileyerek, dengelenme süreci başarılı bir şekilde işlerken, bazı makroekonomik değişkenlerde istenilen düzelme ve dengelenme süreci henüz sağlamış değildir.

Jeopolitik ve politik risklerin daha da yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel ekonomide kur ve ticaret savaşlarının da etkisiyle her geçen gün artan yavaşlama ibareleri, diğer yandan ülkemizin içinde bulunduğu durgunlukla birlikte iç talepteki zayıflama, hem küresel boyutta hem de ülkemizde makroekonomik değişkenleri olumsuz yönde etkileyerek büyümeyi zayıflatmaktadır.

“Ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegâne şarttır”

Reel sektör, mevcut ortamda, orta ve uzun vadeli bir plan yapmakta zorlanmaktadır. Özellikle son aylarda kurlarda kısmi bir dengelenme yaşanırken, bu hafta başında yeniden yukarı yönlü hareketler başladı. Kurdaki oynaklığın hala devam etmesi, yüksek enflasyon ve iç talepteki yetersizlik ve bunların ortaya çıkardığı belirsizlik ortamı reel sektörün yatırım iştahını her geçen gün azaltmaktadır.

Reel sektörün uzun ve orta vadeli ve dengeli bir strateji belirleyebilmesi için ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegâne şarttır.

Bu gelişmelere rağmen inşaat sektöründen güzel haberler aldık; Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinin 2018 sonuçlarını açıkladı. ENR’ın hazırladığı analizdeki veriler, küresel ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen sektörlerden olan inşaat sektöründe durgunluğun devam ettiğini ortaya koydu.

Tüm bu zorluklara rağmen Türkiye listede 44 firma ile Çin’den sonra en çok firması olan ikinci ülke olarak geçen yılki  yerini korumayı başardı. Listedeki Türk firmalarının toplam pazar payı ise aynı yıl için %4,6 oldu.

Bayramdan hemen önce Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak odamızı ziyaret ederek yönetim kurulu toplantımıza katıldı.  Kendisi bizleri dinlemeye geldiğini ifade etti ve ekonominin içinde bulunduğu durumla ilgili bilgi alışverişinde bulunduk.

Bazı ekonomik verilerle ilgili tespitlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum; Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %3,9 oranında azaldı. Bu veri gelecek aylarda üretimdeki değişmenin önemli belirleyicisidir.

Ara malı ve sermaye malı üretimde kullanılan ana girdidir,  bunların azalması gelecek dönemde üretimin çok düşük seviyede kalacağı ve ekonomide durgunluğun devam edeceğini göstermektedir.

Sanayide yaşanan daralma işsizlik rakamlarına olumsuz yönde yansımaktadır. İşsizlik hala ülkemizin en önemli gündem maddesi olmaya devam etmektedir.

“Daralma, stagflasyon riskini beraberinde getirecektir”

Sanayideki daralmaya bağlı olarak gelir artışının bozulması ekonomide kısır döngüye neden olmaktadır. Gelir dağılımındaki bozulma ve gelirdeki azalış iç talebi olumsuz yönde etkilemektedir. Sanayide de iç taleple birlikte yaşanan daralma, stagflasyon riskini beraberinde getirecektir.

Bu durum ve gelişmeler önümüzdeki dönemde de ülke ekonomisinde yavaşlamanın devam edeceğinin en önemli öncü sinyalidir. Sanayi üretiminde ve işsizlikle birlikte iç talepteki azalışın, kur ve faizin yukarı yönlü olmasına neden olacağı unutulmamalıdır.

Enflasyon çift haneli rakamlarda devam ettiği sürece hem kur da hem de faizlerde yukarı yönlü bir hareketin olabileceği unutulmamalıdır.

Esas olan enflasyonda kalıcı bir düşüşün sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için öncelikli olarak gıda enflasyonuna odaklanılması, bu çerçevede milli bir tarım politikası ile birlikte tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların teşvik ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Daha da önemlisi, sanayide yerli üretimi teşvik eden, katma değerli, yüksek teknolojili üretimi destekleyen bir büyüme modeline ivedi bir şeklide geçilmesi gerekir.

Cari işlemler açığı, bir önceki yılın Haziran ayına göre 2.471 milyon ABD doları azalarak 548 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler hesabı 538 milyon ABD doları fazla vermiştir. Cari açığın fazlaya dönüşmesi, döviz talebini azalttığından önemli bir avantajdır. Lakin daha önemlisi üretimde ithal bağımlılığının azaltılmasıdır. Bu da başta işsizlik olmak üzere pek çok sorunun çözülmesinde etkili olacaktır. Cari açıktaki iyileşme ihracat artışından değil üretimsizlikten kaynaklanmaktadır. Mevcut durum ithalatın artmasını engellerken büyüme aşağı yönlü gerçekleşmektedir. İhracat rakamları artarken, iç talepte ciddi azalma var.

İç talepteki daralma ile birlikte, son aylarda büyümenin lokomotifi olan ihracat rakamlarında da bir zayıflama söz konusu. İhraç ettiğimiz ürünlerin ortalama kilogram fiyatı 1,15 dolar seviyesine kadar düştü. Aslında beş yıl öncesinde bu rakam 1,7 dolar seviyesinde idi. Kg fiyatında %10’luk bir artış ekonomide 18 milyar dolarlık ek bir kaynak girişi sağlamaktadır.

“Küresel piyasalarda tercih edilebilmeliyiz”

Diğer ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle karşılaştırdığımızda oldukça düşük seviyede kalıyoruz. Bu yüzden ihracat kg fiyatının arttırılabilmesi için, inovasyona dayalı ürünler üreterek, küresel piyasalarda tercih edilebilmeliyiz. Teknolojik inovasyon açısından gelişmekte olan ülkelerin uygulayacağı politikalar, hem mevcut konumlarını korumalarında hem de gelişmiş ülke kategorisine yükselmelerinde önem arz etmektedir.

Ekonomideki umut verici gelişmeler ise tüketici güven endeksi, reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranının artmasıdır. Umuyorum ki bu olumlu gelişmeler, diğer makroekonomik değişkenleri de olumlu yönde etkileyip ekonomimiz hızlı bir iyileşme sürecine girsin.

Diğer taraftan, reel sektörün toplam borcunun milli hasılaya oranı 10 yılda 3 katına çıkarak, %75 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Özel sektörün yüksek borçluluk rasyosu finansal istikrarı olumsuz yönde etkilerken, gelecek yıllarda sürdürülebilir bir büyüme için gerekli olan yatırımların yapılmasını engellemekte, bu durum da ekonominin istihdam yaratma kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Yaşamış olduğumuz tecrübeler gösteriyor ki, yerli ve milli üretim yapılması gerekliliği kesinlikle ciddi bir biçimde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Dışarıdan ithal edilen hammadde veya yarı mamullerle yapılan üretim sonucunda gerçekleşen ihracat, ülkemiz ekonomisine katma değer yaratma noktasında yetersiz kalmaktadır.

 

Paylaşın

Ekonomik Güven Endeksi Ağustos’ta Yükseldi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekonomik Güven Endeksi’nin Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 7.9 artışla 87.1 düzeyine yükseldiğini açıkladı. Ekonomik Güven Endeksi, Temmuz ayında 80.6 düzeyinde gerçekleşmişti.

TÜİK verilerine göre, artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki yükselişlerden kaynaklandı.

Ağustos ayında tüketici güven endeksi 58,3 değerine, reel kesim güven endeksi 102,1 değerine, hizmet sektörü güven endeksi 89,1 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 95 değerine ve inşaat sektörü güven endeksi 55,5 değerine yükseldi.

Tüketici Güven Endeksi’nde 100 seviyesinin altındaki değerler, ekonomide olumsuz tablo beklentisine işaret ediyor. 100’ün üzeri ise pozitif beklentileri yansıtıyor.

Paylaşın

Bakan Albayrak’tan Enflasyon Açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.

Bakan Albayrak, resmi twitter hesabından yaptığı açıklamada, enflasyonda düşüş trendinin sürdüğünü belirterek, “Önce tek haneli enflasyonları görecek, ardından yılı hedeflerimizin altında bir oranda kapatacağız” dedi.

Albayrak’ın paylaşımında enflasyon rakamlarının geldiği seviyeye ilişkin infografiğe de yer verildi. Görselde, “Dengelenme sürecinin pozitif katkısıyla enflasyonda Temmuz 2018 seviyelerinin altına düşüş sağlandı” ifadesi kullanıldı.

Muhalefetten tepki!

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına muhalefet partilerinden tepki geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Saadet Partisi (SP), açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını, rakamlarla oynandığını söylediler.

TÜİK, enflasyon rakamlarını açıkladı!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Açıklanan rakamlara göre, enflasyon haziranda yüzde 0.03 artarken, yıllık bazda yüzde 15.72 oldu.

Yıllık enflasyon böylece haziran 2018’den beri en düşük seviyede gerçekleşti.

Memur ve emekli maaş zam oranları belli oldu!

Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin yılın ilk yarısı için alacağı zam oranları da belli oldu.

SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına temmuz ayında yüzde 5 oranında zam yapılacak. Memur ve memur emeklilerinin aylıkları ise yüzde 6 oranında artırılacak.

Paylaşın

CHP Ve SP’den ‘Enflasyon Rakamlarına’ Tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Saadet Partisi (SP), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını açıklayarak tepki gösterdiler.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından parti merkezinde konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, TÜİK’in açıkladığı rakamlara da müdahale edildiğini söyledi.

Türkiye’nin dünya enflasyon liginde hâlâ 11. sırada olduğunu belirten Öztrak, açıklamasında, “Ne yapılırsa yapılsın, mızrak çuvala sığmaz; pazarda yapılan yangının üstü böyle doğrudan müdahale etmekle kapatılamaz. Yapılması gereken maaş artışı da ne yüzde 5, ne yüzde 6. Knedilerine gelince yüzde 40, görüyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Faik Öztrak, açıklamasının devamında, açıklanan enflasyon rakamlarıyla emeklinin memurun hakkının yenildiğini savunarak, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye bu bahar havası dönemini iyi değerlendirmek zorunda. Bu görüşmelerden ve seçimden sonra Türkiye’nin kredi sigortaları düşmeye başlıyor, tüketici güven endeksinde bir düzelme var. Ama öbür tarafta da dağlar kadar bir işsizlik duruyor. Sanayi üretim endeksi kapasite düzeltilmesine rağmen aşağı yönde düşünüyor. Bütün bunları hafifletebilmek için buy bahar havasının hemen ardına bir şeyler koyabilmesi lazım.

“Merkez Bankası sürekli para basmaya zorlanıyor”

Türkiye piyasalardaki oyunculara güven verecek bir bütüncül programı devreye almalı. Ki ekonomide bu toparlanma bir saman alevi gibi parlayıp dönmesin, bunun üzerinden ekonomi devam etsin. Ancak böyle bir şey görmüyoruz.

Ekonomi ile ilgili bütüncül bir program ortaya konmadı. Hep aspirin tedavisi. kalkınma planı dahi hazırlanarak Meclis’e gelmedi. Meclis yarın öbür gün tatile girecek ama plan hâlâ yok. Nasıl planlama yapacaksınız? Bütün bunlar havada kalan sorular.”

Harekete geçmek için kaybedilecek zaman yok. Hem para politikası alanında hem de özellikle bütçede mali disiplin kaybolmuş durumda. Merkez Bankası sürekli para basmaya zorlanıyor. Memurun emeklinin Bağ-Kur’lunun hakkı yenmiştir.

Ekonomide bir bahar havası gibi bir gelişme var denmektedir ama bu da bunun arkasında yere basan bir program olmazsa saman alevi gibi sönecektir.”

“Manipüle edildiği çok açık ve net”

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, SP Eğitim Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye İstatistik Kurumu’nca (TÜİK) açıklanan enflasyon rakamlarına inanmadığını söyledi.

Karamollaoğlu, TÜİK tarafından açıklanan rakamlar üzerinde oynandığını ifade ederek konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Bu noktada ben iktidara bu tip manipülasyonlarda 10 üzerinden 10 veririm. Yani şimdi mantıklı mı? Tam şu sıralarda siz zamları yapacaksınız, bunu da enflasyon rakamlarının içine koyacaksınız. Akıl var, mantık var. Orada zekiler; ama zekanın bu kadarı keskin sirke küpüne zarar tarzında yorumlanmalıdır. İktidarın rakamlarına güvenmiyorum ben artık; çünkü manipüle edildiği çok açık ve net.”

TÜİK, enflasyon rakamlarını açıkladı!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Açıklanan rakamlara göre, enflasyon haziranda yüzde 0.03 artarken, yıllık bazda yüzde 15.72 oldu.

Yıllık enflasyon böylece haziran 2018’den beri en düşük seviyede gerçekleşti.

Memur ve emekli maaş zam oranları belli oldu!

Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin yılın ilk yarısı için alacağı zam oranları da belli oldu.

SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına temmuz ayında yüzde 5 oranında zam yapılacak. Memur ve memur emeklilerinin aylıkları ise yüzde 6 oranında artırılacak.

Paylaşın

Enflasyon açıklandı, maaş zamları belli oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Açıklanan rakamlara göre, enflasyon haziranda yüzde 0.03 artarken, yıllık bazda yüzde 15.72 oldu.

Yıllık enflasyon böylece haziran 2018’den beri en düşük seviyede gerçekleşti.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziranda aylık bazda yüzde 0.03, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 0.09 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 15.72, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 25.04 oldu.

TÜİK verilerine göre, haziran ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 19.88, yurt içi üretici fiyatları yüzde 32.81 arttı.

Geçen yılın aralık ayına göre de tüketici fiyatları yüzde 5.01, yurt içi üretici fiyatları yüzde 8.09 yükseldi.

TÜFE, haziranda mayıs ayına göre yüzde 0.03, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.72 artış kaydetti. Yİ-ÜFE de mayısa göre yüzde 0.09, Haziran 2018’e kıyasla da yüzde 25.04 arttı.

Aylık bazda en fazla düşüş gıda fiyatlarında yaşandı. Gıda fiyatları geçen ay, aylık bazda yüzde 1.65 geriledi.

Aylık bazda en fazla artışın yaşandığı harcama grubu ise lokanta ve oteller oldu. Bu kalemde fiyatlar bir önceki aya göre yüzde 2.65 yükseldi.

Dolar, 5.61’e geriledi!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından dolar kuru 5.61 seviyesine geriledi.

Memur ve emekli maaş zam oranları belli oldu!

Açıklanan enflasyon rakamıyla birlikte milyonlarca memur, sözleşmeli personel ve emeklinin yılın ilk yarısı için alacağı zam oranları da belli oldu.

SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına temmuz ayında yüzde 5 oranında zam yapılacak. Memur ve memur emeklilerinin aylıkları ise yüzde 6 oranında artırılacak.

Paylaşın

Mayıs Ayı Enflasyon Verileri Açıklandı!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyon verilerini açıkladı. Enflasyon, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,71 arttı. Aylık en yüksek artış alkollü içecekler ve tütün grubunda oldu.

Açıklanan verilere göre, mayıs ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 19.91, yurt içi üretici fiyatları yüzde 32.85 arttı. Geçen yılın aralık ayına göre de tüketici fiyatları yüzde 4.99, yurt içi üretici fiyatları yüzde 7.99 yükseldi.

TÜİK’in açıkladığı Mayıs 2019 enflasyon verileri şöyle;

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %0,95 arttı

TÜFE’de (2003=100) 2019 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,95, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,99, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,71 ve on iki aylık ortalamalara göre %19,91 artış gerçekleşti.

Aylık en yüksek artış %8,88 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda oldu

Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı Mayıs ayında endekste yer alan gruplardan, giyim ve ayakkabıda %4,09, ulaştırmada %2,18, eğlence ve kültürde %1,86 ve lokanta ve otellerde %1,61 artış gerçekleşti.

Aylık en fazla düşüş gösteren grup %1,58 ile ev eşyası oldu

Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı Mayıs ayında endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise %1,18 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Yıllık en fazla artış %28,44 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti

TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler %26,75, ev eşyası %24,54, eğlence ve kültür %20,06 ve lokanta ve oteller %19,77 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık %1,57 arttı

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2019 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,57, bir önceki yılın Aralık ayına göre %3,37, bir önceki yılın aynı ayına göre %16,90 ve on iki aylık ortalamalara göre %18,79 artış gerçekleşti.

Mayıs 2019’da endekste kapsanan 418 maddeden; 48 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 267 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 103 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Paylaşın

‘Ekonomik Güven Endeksi’ Mayısta Yüzde 8.5 Geriledi

Ekonomik güven endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre, yüzde 8.5 azalarak 77.5’e geriledi. Ekonomik güven endeksindeki azalış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu ,(TÜİK), mayıs ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre; ekonomik güven endeksi mayıs ayında bir önceki aya göre, yüzde 8.5 azalarak 77.5’e geriledi.

Ekonomik güven endeksindeki azalış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Mayıs ayında tüketici güven endeksi 55,3 değerine, reel kesim güven endeksi 94,7 değerine, hizmet sektörü güven endeksi 79,4 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 89,9 değerine ve inşaat sektörü güven endeksi 49,8 değerine geriledi.

Ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endekstir.

Paylaşın

TÜSİAD’dan ‘Yerel Seçim’ Sonrası İlk Açıklama

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 31 Mart’ta gerçekleştirilen ‘Yerel Seçim’ sonrası sürece ilişkin değerlendirmelere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Son dönemde ekonomide bazı olumlu verilerin gözlemlendiğini ancak talep koşullarının hâlâ zayıf seyrettiği belirtilen açıklamada, “Seçim gündeminin ardından reform gündemimize hızla dönmeliyiz” ifadelerine yer verildi.

“İşsizlikteki artış endişe vericidir. Yüksek enflasyon ve yüksek dış borç ekonomide kırılganlıkların devam ettiğini gösteriyor” denilen TÜSİAD açıklaması şu şekilde:

“İstanbul’da uzayan seçim sürecinin bitmesinden memnuniyet duyuyor, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyoruz. 31 Mart seçimlerinde seçilen tüm belediye başkanlarımıza başarılar diliyoruz.

Seçim sürecinin ardından artık reform gündemimize hızla dönme fırsatımız var. Son dönemde bazı olumlu veriler gözlenmekle beraber talep koşulları halen zayıf seyrediyor. İşsizlikteki artış endişe vericidir. Yüksek enflasyon ve yüksek dış borç ekonomide kırılganlıkların devam ettiğini gösteriyor.

Bu çerçevede, ekonomimizdeki sorunların gerçekçi bir anlayışla tespiti ve bunlara yönelik kalıcı çözümler aciliyetini korumaktadır. Açıklanan tüm plan ve programların bütünlük içerisinde ayrıntılarıyla ve öncelikleriyle kamuoyuyla paylaşılarak zaman kaybetmeksizin uygulamaya geçirilmesi çok faydalı olacaktır.

Eşzamanlı olarak başta hukuk devleti ve özgürlükler olmak üzere, dijital dönüşümden eğitime çok önemli yapısal reform önceliklerimiz bulunuyor.

Uluslararası ilişkilerimizde de ekonomik dengelerimizi sarsabilecek tehditlere karşı gereken tedbirlerin alınmasını ve sorunların diplomasi yoluyla aşılmasını temenni ediyoruz. Ayrıca Avrupa Birliği üyelik sürecimiz çerçevesinde mevcut gümrük birliğinin güncellenmesi de ülkemizin küresel rekabet gücü açısından çok etkili olacaktır.”

Paylaşın

TÜSİAD’dan ‘Yeni Ekonomi Programı’na Destek

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019” kapsamında yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirme geldi.

TÜSİAD’ın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Yeni ekonomik reform paketinin ülkemizin sürdürülebilir büyüme hedefleri ve küresel rekabet gücü açısından olumlu sonuçlara vesile olmasını diliyoruz” ifadelerine yer verildi.

“Demokrasi, sosyal kalkınma ve yatırım ortamını güçlendirecek reformlara da ivedilikle ihtiyacımız vardır” ifadelerinin yer aldığı TÜSİAD’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle:

“Bugün açıklanmış olan yeni ekonomik reform paketinin ülkemizin sürdürülebilir büyüme hedefleri ve küresel rekabet gücü açısından olumlu sonuçlara vesile olmasını diliyoruz. Açıklanan hedeflerin başarısı için acilen gerekli çalışmalara her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.

“Reformlara da ivedilikle ihtiyacımız var”

Bu yönde hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler ve kapsamlı bir eğitim reformu başta olmak üzere demokrasi, sosyal kalkınma ve yatırım ortamını güçlendirecek reformlara da ivedilikle ihtiyacımız vardır. Böylece aynı zamanda ekonomide verimliliği, girişimciliği, yaratıcılığı ve inovasyonu ilerletmemiz mümkün olacaktır.

İçinde bulunduğumuz uluslararası ekonomik ortamı ve ülkemizin ekonomik durumunu dikkate alarak, enflasyonun düşmesi için gerekli sıkı para ve maliye politikasının devamı ve kurumların bağımsızlığının güçlendirilmesi önceliktir.”

Paylaşın

Bakan Albayrak, ‘Yeni Ekonomi Programı’ Açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde, Yeni Ekonomi Programı’nı (YEP) açıkladı. Albayrak, açıklamasında, “Bu paketle ekonomimizin karşılaştığı en temel sorunlara yeterli çözümler sağlayacağını düşündüğümüz adımların ilk aşamasını ele aldık” dedi.

Bakan Albayrak, açıklamasının devamında, “Sadece 2019 yılında hayata geçirmeyi taahhüt ettiğimiz düzenlemeleri ve adımları paylaşacağız. Gelecek yıl atılacak adımların paylaşımı seneye yapılacak” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, reform alanlarının başında finansal sektörün geldiğini belirterek, “Finansal sektör altındaki ilk alanımız bankacılık sektörü olacak. Konkordato ve kredi yapılandırma meselesini, çok daha iyi, herkesin çıkarına olan yeni bir yasal çerçeve ile ele alacağız. Yeni yasal çerçeve, yeniden yapılandırma ve alacak tahsil süreçlerini hızlandıracak, borç ödeme kabiliyetini yitirmiş şirketlerin hızlı şekilde tasfiyesini sağlayacak.” ifadelerini kullandı.

Bakan Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı (YEP) özetle şöyle:

“Reformların başında finansal sektör geliyor, onun altındaki de ilk başlık bankacılık sektörü olacak. Kamu bankalarına toplam 20 milyar TL Devlet İç Borçlanma Senedi verilecek. Özel bankaların ihtiyaç halinde hazır tuttukları yeniden sermayelendirme planları çerçevesinde sermayeleri artırılacak.

Bu adımları hayata geçirecek güçlü bir iradaye ve uzun bir zamana sahibiz. Türbülans döneminde sağladığımız başarılı dengelenme süreci, AK Parti’nin 17 yıllık iktidarı bu adımları hayata geçireceğimizin teminatıdır.

Dengelenme süreci boyunca temettü dağıtmanın ve yöneticilere yapılan nakdi prim ödemeleri sonlandırılacak. Ulusal veri merkezi kurulacak. Kamu bankalarını bilançoları çok daha dirençli hale getirilecek. Özel bankalarımız yeniden sermayelendirme adımlarını zaten yürütüyorlar.

“Kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonu sağlanacak”

Bireysel emeklilik sistemi yeniden yapılandırılacak. Etkin bir tasarruf sistemi oluşturulacak tüm paydaşların katılımı ile kıdem tazminatı reformu gerçekleştirilecek. Kıdem tazminatı fonu ile BES’in entegrasyonu sağlanacak. Emeklilik sisteminin reforme edilmesi en önemli yapısal reformlardan birini oluşturmaktadır. YEP kapsamında emeklilik sisteminin reforme edilmesi en önemli konulardan birini oluşturacak. Vatandaşlar emekli olunca ‘Nasıl geçinirim’ diye düşünmeyecekler. Sigortacılık denetleme ve düzenleme kurumu hayata geçirilecek. Sigortalanmayan sektörlerin sigortalanmasına imkan sağlayacağız.

Gıda enflasyonu en önemli sorunların başında gıda geliyor. Bu konuda en önemli adımımız tarımda milli birlik projesi olacak. Mayıs ayında tüm kamuoyu ile paylaşılacak. Üretici ve tüketici arasında değer zinciri sağlanacak. Mevsimsel dalgalanmada enflasyonla mücadelede önemli yer tutan taze sebze meyvede Sera AŞ kurulacak. İlk etapta 2 bin hektar sera inşa edilecek. Hal yasası ve gıda regülasyonuyla üretici ve kooperatiflerin hal içindeki payı artırılacak.

“İhracata dayalı bir ekonomiyi tesis edeceğiz”

Gelirlerimizi daha da artırmak için toplumun genelini etkilemeyen, yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi minumum olacak bazı adımlar hayata geçecek Mükellef hakları icra kurulu kurulacak Vergi dönüşümü en önemli reformlardan biri olacak, detaylarını bu yıl içinde geniş kapsamlı sunum ile sunacağımız çalışmanın hazırlıkları sürüyor Yüksek geliri daha adil şekilde vergilendireceğiz Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri azaltacağız, kurumlar vergisini daha rekabetçi noktaya taşıyacağız.

Ulaşmak istediğimiz sürdürülebilir büyüme ve istihdam hedefi olacak. İhracata dayalı bir ekonomiyi tesis edeceğiz. İhracat-üretim stratejik planlamasında 7 stratejik sektör enerji, maden, petrokimya, ilaç, turizm, otomotiv ve bilişim. Varlık Fonu stratejik sektörlere yatırım planlaması yapacak. Kayıtlı istihdamı teşvik, kayıtdışılılıkla mücadele reform sürecine katkı sağlayacak.

Bir diğer reform alanımız yargı alanı. Yargı reformunun vizyonu, güven veren ve erişebilir bir adalet sistemi olacaktır. Hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli alandır. Uzun vadeli yatırımlar, öngörülübelir hukuk pratiğine yakından bağlıdır. Yargı reformu strateji belgesinin güncellenmesi çalışması devam ediyor.”

Paylaşın