Vatandaş En Temel ihtiyaçlarını Bile Krediyle Karşılıyor

Giderek ağırlaşan ekonomik tabloya dikkat çeken CHP Milletvekili Gülcan Kış, “Vatandaş en temel ihtiyaçlarını bile krediyle karşılıyor. Emekli geçinemiyor, gençler borçla ayakta kalıyor, çalışan ise icralık oluyor” dedi.

Ekonomik krizle birlikte borç ve icra sarmalı da derinleşiyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Gülcan Kış, “Halk borca, ülke çöküşe mahkûm edildi” ifadeleriyle iktidarın ekonomi politiklarını eleştirdi.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Gülcan Kış, Türkiye’de giderek ağırlaşan ekonomik tabloya dikkat çekti. “Vatandaş en temel ihtiyaçlarını bile krediyle karşılıyor. Emekli geçinemiyor, gençler borçla ayakta kalıyor, çalışan ise icralık oluyor” diyen Kış, iktidarın bu duruma sessiz kaldığını savundu.

Ekonomideki mevcut tabloyu “borç ve faiz düzeni” olarak nitelendiren Kış, “AKP’nin faizi yüksek, adaleti yok. Saray’daki yöneticilerin halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılarla ilgilendiği yok” ifadelerini kullandı.

Bankalara ve finans kuruluşlarına olan toplam bireysel kredi ve kredi kartı borcu 4 trilyon 726 milyar liraya yükseldi. TOKİ ve varlık yönetim şirketlerine olan borçlarla birlikte toplam borç 4 trilyon 885 milyar liraya ulaştı. 2024 yılı başından bu yana borçlardaki artış 788 milyar lirayı buldu.

Gülcan Kış, “Ekonomiyi güya rasyonelleştireceğiz diye halkı borç girdabına soktular. Rasyonellik adı altında halk yoksulluğa, Saray ise lükse teslim edildi” dedi.

Bankaların icraya verdiği bireysel kredi ve kart borcu 177,3 milyar liraya çıktı. Yıl başından bu yana batık kredi oranı yüzde 58,7 arttı. 2025’in ilk altı ayında icra dairelerine 4 milyon 711 bin yeni dosya geldi. Toplam icra dosyası sayısı ise 23 milyon 817 bine ulaştı.

Gülcan Kış, “Her gün binlerce kişi icralık oluyor. Mersin sokaklarında halkın cebindeki borç kâğıdı Saray’daki şatafata akıyor” sözleriyle iktidarı sert şekilde eleştirdi.

“Vatandaş faize çalışıyor”

İhtiyaç kredisi faiz oranları yüzde 70,89’a, ticari kredi faizleri ise yüzde 63,95’e yükseldi. Hazine’nin iç borçlara ödediği faiz yükü 7 trilyon 166 milyar lirayı aştı.

CHP’li Kış, “Bu düzende vatandaş faize çalışıyor, üretici icrada, ülke borç kıskacında. Saray saltanatı sürsün diye herkes borçlandırılıyor” dedi.

Yüksek faiz oranları, konut sektöründe ciddi bir durgunluk yarattı. Alım talepleri ertelenirken, müteahhitler yeni yatırım yapmaktan çekiniyor. Yabancı yatırımcılar ise konut alımını büyük ölçüde durdurdu.

Gülcan Kış, “Mehmet Şimşek’in politikaları barınma hakkını lüks haline getirdi. Halkın ev sahibi olma ihtimali ortadan kalktı, faiz lobisi kazandı, Saray izlemekle yetiniyor” dedi.

Kış, faiz politikası üzerinden yaşanan tartışmaların, ekonomi yönetimi içinde klik çatışmasına dönüştüğünü belirtti. Mehmet Şimşek’in ekonomi modeli, Saray içindeki güç mücadelesinin merkezine oturdu.

“AKP merkezinde çarklar dönüyor, Mehmet Şimşek’in rasyonel sözleri inandırıcı değil. Halk borç yükü altında ezilirken, Saray’da iç hesaplaşmalar sürüyor” diyen Kış, ekonomi politikalarının halkı değil rantı öncelediğini söyledi.

CHP’li Kış, “Halkın sırtındaki borç kamburu büyürken, Saray’daki hesap savaşları ülkeyi iflasa sürüklüyor. Kriz, halkın yaşadıklarına değil, rantın kimde olacağına odaklanmış bir anlayışla çözülemez” diyerek hükümeti sert biçimde eleştirdi.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Faiz Enflasyon Oranında Düşecek

Enflasyonun 2026’da yüzde 20’lere ineceğini, 2027’de 15 ve altında olacağını söyleyen Mehmet  Şimşek, aynı dönemde faiz oranının da enflasyonun biraz üzerinde konumlanacağını ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin AK Partili vekilleriyle art arda bir araya geldi ve değerlendirme toplantıları yaptı.

Hürriyet’in haberine göre; Şimşek, AK Partili vekillere yaptığı sunumda enflasyonu tetikleyen üç sektör olduğunu söyledi. Bunları; konut, gıda-hizmet sektörü ve enerji sektörü olarak sıraladı. Bu üç sektörün enflasyonu artırdığını ifade eden Bakan Şimşek, söz konusu üç sektörde fiyatların düşürülmesi yönünde çalışma yaptıklarını açıkladı.

Mehmet Şimşek, enflasyonun düşmesiyle birlikte özellikle kira ve konut satış fiyatlarının düşeceğini de kaydederek, TOKİ’nin konut sayısını artırmasıyla da söz konusu sıkıntıların çözüleceği bilgisini verdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, faizi enflasyon oranında düşüreceklerini belirtti. Enflasyonun 2026’da yüzde 20’lere ineceğini, 2027’de 15 ve altında olacağını söyleyen Şimşek, aynı dönemde faiz oranının da enflasyonun biraz üzerinde konumlanacağını ifade etti.

Paylaşın

Beş Ayda Kapanan Şirket Sayısı 11 Bini Aştı

TOBB’un açıkladığı verilere göre; 2025 yılının ilk beş aylık döneminde, kapanan şirket sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 11 bin 108 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2025 yılının ilk beş ayına ait “Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri”ni kamuoyuyla paylaştı.

Buna göre; 2025’in ilk 5 ayında, 2024’ün ilk 5 ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 2,6 kurulan kooperatif sayısı yüzde 26,7 oranında azalmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 16,1 oranında arttı.

2025’ün ilk 5 ayında, 2024’ün ilk 5 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 12,0 kapanan kooperatif sayısı yüzde 5,1 oranında artmış olup kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 9,5 azaldı.

Mayıs 2025’te, Mayıs 2024’e göre kurulan şirket sayısı yüzde 13,0 kurulan kooperatif sayısı yüzde 32,5 oranında azalmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 12,3 oranında arttı.

Mayıs 2025’te, kapanan şirket sayısı 2024 yılının aynı ayına göre yüzde 5,9 kapanan kooperatif sayısı yüzde 23,3 oranında artmış olup kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 8,7 azaldı.

Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 15,5 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 19,7 kurulan kooperatif sayısı yüzde 48,1 oranında arttı.

Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısı yüzde 13,2 kapanan kooperatif sayısı yüzde 32,1 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 4,7 oranında arttı.

Mayıs 2025’te kurulan toplam 8.956 şirket ve kooperatifin yüzde 87,8’i limited şirket, yüzde 10,1’i anonim şirket, yüzde 2,1’i ise kooperatiftir. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 37,3’ü İstanbul, yüzde 11’i Ankara, yüzde 6,3’ü İzmir’de kuruldu. Bu ay Ardahan’da şirket kuruluşu gerçekleşmedi.

2025 yılında toplam 45.749 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 40.066 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 57’sini, 4.825 anonim şirket ise yüzde 43’ünü oluşturdu. Mayıs ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, Nisan ayına göre yüzde 37,7 oranında arttı.

Mayıs 2025’te şirket ve kooperatiflerin 2.973’ü ticaret, 1.322’si inşaat ve 1.067’si imalat sektöründe kuruldu. Mayıs 2025’de kurulan gerçek kişi ticari işletmelerinin; 710’u inşaat, 341’i toptan ve perakende ticaret motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 89’u imalat faaliyetleri sektöründen.

Bu ay kapanan şirket ve kooperatiflerin; 1.062’si toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 426’sı imalat, 295’i inşaat faaliyetler sektöründen.

Bu ay kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 433’ü toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 174’ü inşaat, 91’i imalat faaliyetleri sektöründen.

Mayıs 2025’te kurulan 191 Kooperatifin 125’i Konut Yapı Kooperatifi 40’ı İşletme Kooperatifi 8’i Turizm Geliştirme Kooperatifi olarak kuruldu.

Mayıs ayında 568 yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu

Mayıs 2025’te kurulan 568 yabancı ortak sermayeli şirketin 368’i Türkiye, 21’i Çin, 14’ü Türkmenistan ortaklı olarak kuruldu.

Kurulan 568 yabancı ortak sermayeli şirketin 76’sı anonim, 492’si limited şirkettir. 2025 yılında kurulan şirketlerin 326’sı uzmanlaşmamış toptan ticaret, 113’ü bilgisayar programlama faaliyetleri, 108’i ikamet amaçlı olan ve ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı sektöründe kuruldu.

Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 76,2’sini yabancı sermayeli ortak payını oluşturmaktadır.

Paylaşın

Konut Fiyatları Yüzde 32,3 Arttı

Konut fiyatları mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,4 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,3 oranında arttı. Üç büyük il incelendiğinde, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 32,6, 41,4 ve 31,1 oranlarında arttı.

Haber Merkezi / Konut fiyatlarının en çok arttığı il yüzde 41,4 ile Ankara olurken Ankara’yı Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak takip etti. Bu illerde konut fiyatları yüzde 40,5 oranında arttı.

Konut fiyatları, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Ardahan, Kars ve Iğdır’da yüzde 39,3, Konya ve Karaman’da yüzde 25,3, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de yüzde 20,3, Antalya, Burdur ve Isparta’da yüzde yüzde 19,5 arttı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2025 Mayıs  ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı.

Buna göre; Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,4 oranında artarak 182,4 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,3 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 2,3 oranında azaldı.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, mayıs ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 2,7, 3,8 ve 3,0 oranlarında arttı. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 32,6, 41,4 ve 31,1 oranlarında arttı.

Konut fiyatlarının en çok arttığı il yüzde 41,4 ile Ankara olurken Ankara’yı Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa ve Uşak takip etti. Bu illerde konut fiyatları yüzde 40,5 oranında arttı.

Konut fiyatları, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Ardahan, Kars ve Iğdır’da yüzde 39,3, Konya ve Karaman’da yüzde 25,3, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de yüzde 20,3, Antalya, Burdur ve Isparta’da yüzde yüzde 19,5 arttı.

Paylaşın

Tüketici Güven Endeksi 85,1’e Yükseldi

Mayıs ayında 84,8 olan tüketici güven endeksi haziran ayında yüzde 0,3 oranında artarak 85,1 oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Güven Endeksi Haziran 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre; Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, mayıs ayında 84,8 iken haziran ayında yüzde 0,3 oranında artarak 85,1 oldu.

Alt endekslerden, mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0,4 artarak 69,3 seviyesine, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 0,6 artarak 85,8, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi ise yüzde 0,3 artarak 82,8 seviyesine, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 0,1 artarak 102,6 seviyesine yükseldi.

Tüketici güven endeksi nedir ve neden önemlidir?

Tüketici güven endeksi, aylık tüketici eğilim anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülmektedir.

Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.

Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir.

Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında artış beklendiğini ifade etmektedir.

Paylaşın

Tarımsal Girdi Fiyatları Yüzde 30,12 Arttı

Tarımsal girdi fiyatları, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,12 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 34,54 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) Nisan 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre; Tarımsal girdi fiyatları, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,12 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 34,54 arttı.

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 2,13, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 1,45 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 29,65, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 32,98 arttı.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 56,94 artış ile veteriner harcamaları, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 3,61 artış ile hayvan yemi oldu.

Paylaşın

Yurt Dışı Üretici Enflasyonu Yüzde 25,34

Yurt dışı üretici enflasyonu, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,40, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,34 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 26,15 arttı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) Mayıs 2025 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yurt dışı üretici enflasyonu, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,40, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,81, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,34 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 26,15 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 22,08, imalatta yüzde 25,40 arttı.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 22,07, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 30,80, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 28,39, enerjide yüzde 0,40, sermaye mallarında yüzde 30,73 arttı.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 4,66, imalatta yüzde 2,36 arttı.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %1,71 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,98, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,87, enerjide yüzde 3,53, sermaye mallarında yüzde 2,83 arttı.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Rezerv Birikimi Hız Kesmiyor: 159,3 Milyar Dolar

13 haziran ile biten haftada, Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri bir önceki haftaya göre, 4,1 milyar dolar seviyesinde artarak 159,3 milyar dolar düzeyine yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı hafta Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 566,3 milyar liraya geriledi. Merkez Bankası (TCMB), yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 13 haziran ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre, 5 Haziran itibarıyla Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri 159,3 milyar dolar seviyesine çıktı. Net rezervler ise 52,2 milyar dolardan 54,8 milyar dolara yükseldi. Swap hariç net rezervler de 32,6 milyar dolardan 35,5 milyar dolara çıktı.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, bankalarda yurt içi yerleşiklerin toplam yabancı para mevduatları 13 Haziran 2025 tarihinde sona eren bir haftalık sürenin sonunda 195 milyar 140 milyon dolar düzeyinde oldu. Bu rakam bir önceki hafta 190 milyar 552 milyon dolar seviyesine göre 4 milyar 588 milyon dolarlık artış gösterdi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı mevduatlar 13 haziran haftasında 571 milyar 515 milyon liradan 566 milyar 320 milyon liraya geriledi. Böylece bir haftada 4 milyar 710 milyon liralık düşüş yaşandı.

Merkez Bankası (TCMB) KKM ile ilgili son olarak 2 Ocak tarihinde yayımlanan düzenleme ile döviz yükümlülüğü bulunan şirketlere KKM desteğini sonlandırma kararı almıştı. TCMB 2025 para politikası çerçevesini sunduğu metinde de yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Paylaşın

Yoksulluğu Gizlemek İçin 5 Ayda 148 Milyar Lira Harcandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2025 yılının ilk üç aylık döneminde, yoksulluğu gizlemek için 148,1 milyar lira harcadı. Yoksullukla mücadele için harcanan 148,1 milyar liranın, merkezi bütçeden pay ayrılan 68 programın 54’ünden fazla olması dikkat çekti.

Ekonomik krizin boyutunu gözler önüne seren “Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yardımlaşma” programı kapsamında yapılan harcama rekor seviyeye tırmandı. Türkiye’deki ekonomik krizin yarattığı derin yoksulluğu perdelemek için 2025 yılının ilk ayında 20 milyar 771 milyon 469 bin TL harcandı.

Merkezi bütçeden, “Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yardımlaşma Programı” adı altında yapılan harcama, şubat ve mart aylarında ise sırasıyla 47 milyar 404 milyon 894 bin TL ve 21 milyar 899 milyon 565 bin TL olarak gerçekleşti.

On milyonlarca yurttaşı yoksulluğa mahkum eden kriz derinleştikçe, yoksullukla mücadele harcamaları, nisan ve mayıs aylarında da hız kesmeden devam etti. Bu kapsamda yoksullukla mücadele için nisan ayında 24 milyar 626 milyon 505 bin TL, mayıs ayında ise 33 milyar 411 milyon 106 bin TL’lik kaynak kullanıldı.

İktidarın, “Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yardımlaşma Programı” için Ocak-Mayıs döneminde yaptığı harcamanın toplamı ise 148 milyar 113 milyon 539 bin TL oldu. Yoksullukla mücadele için harcanan 148,1 milyar TL’nin, merkezi bütçeden pay ayrılan 68 programın 54’ünden fazla olması dikkat çekti.

BirGün’den Mustafa Bildirci’nin haberine göre; 2025’in ilk beş ayında yoksullukla mücadeleden daha az kaynak kullanılan bazı programlar ve harcama tutarları şöyle sıralandı:

Sanayinin Geliştirilmesi, Üretim ve Yatırımların Desteklenmesi: 34 milyar 426 milyon TL
Gençlik: 4 milyar 9 milyon TL
Koruyucu Sağlık: 105 milyar 128 milyon TL
Yasama: 4 milyar 112 milyon TL
Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi: 12 milyar 220 milyon TL.

Paylaşın

Merkez Bankası Politika Faizine Dokunmadı

Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu. Banka, nisan ayındaki toplantıda politika faizini 350 baz puan artırılarak yüzde 46 seviyesine yükseltilmişti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası, bu yıl izlenecek politikalara dair yol haritası niteliği taşıyan 2025 Yılı Para Politikası’nı 25 Aralık’ta yayımlamıştı. Buna göre, 2025’te Para Politikası Kurulu (PPK) açıklanacak takvim çerçevesinde 8 toplantı yapacak. Ekonomistlerin 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 29,50.

PPK, 23 Ocak tarihli yılın ilk toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5’ten yüzde 45’e indirilmesine karar vermişti. PPK, bu karar ile 18 ay sonra faiz indirimine başlamıştı. Kurul, 6 Mart tarihinde yaptığı ikinci toplantısında, politika faizini 250 baz puan indirerek bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 42,5 olarak belirlemişti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu.

Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’da sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’da, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’te sabit tutmuştur.

Enflasyonun ana eğilimi mayıs ayında gerilemiştir. Öncü veriler ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da sürdüğüne işaret etmektedir. İkinci çeyreğe ait veriler yurt içi talebin yavaşladığını göstermektedir. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.

Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.

Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”

Paylaşın