İran’dan İsrail’e İHA Ve Füze Saldırısı

İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına düzenlenen hava saldırısının yankıları sürerken, İsrail devlet televizyonu, İran’ın İsrail’e onlarca İHA ile saldırı başlattığını duyurdu.

Haber Merkezi / İsrail Ordusu ise, İran’ın İsrail’e yönelik insansız hava aracı ile saldırı başlattığını ve İsrail’in hava savunma sisteminin saldırıya karşı hazır durumda olduğunu açıkladı.

İsrail Ordusu, İran’a ait insansız hava araçlarının İsrail’e ulaşmasının saatler alacağını ve tehlike oluşması muhtemel bölgelerde sirenler çalacağını bildirdi.

Beyaz Saray’dan saldırıyla ilgili yapılan açıklamada “İran, İsrail’e hava saldırısı başlattı. İsrail’in güvenliğine desteğimiz tam. ABD, İran’dan gelen tehditlere karşı İsrail’in savunmasını destekleyecek.” ifadeleri kullanıldı.

İran Devrim Muhafızları ise İsrail’e insansız hava araçları ve füzelerle kapsamlı bir saldırı başlatıldığını açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in İran’dan gelecek doğrudan bir saldırıya hazır olduğunu ve aynı şekilde karşılık vereceğini söyledi.

Netanyahu, “Son yıllarda ve hatta son haftalarda İsrail, İran’dan gelebilecek doğrudan bir saldırı ihtimaline karşı hazırlık yapmaktadır. Savunma sistemlerimiz konuşlandırıldı ve hem savunmada hem de saldırıda her türlü senaryoya hazırlıklıyız. İsrail devleti güçlüdür, IDF güçlüdür, halk güçlüdür” dedi.

ABD, İngiltere, Fransa’nın yanı sıra birçok ülkenin İsrail’in yanında durduğunu belirten Netanyahu, “Net bir ilke belirledim. Kim bize zarar verirse, biz de onlara zarar vereceğiz. Kendimizi her türlü tehdide karşı savunacağız ve bunu sakince, kararlılıkla yapacağız” ifadelerini kullandı.

İsrail vatandaşlarına da seslenen Netanyahu, “Siz İsrail vatandaşlarının da sükunetinizi koruduğunuzu biliyorum. Sizleri İç Cephe Komutanlığı’nın direktiflerini dinlemeye davet ediyorum. Birlikte ayaktayız ve Tanrı’nın yardımıyla tüm düşmanlarımızın üstesinden geleceğiz” şeklinde konuştu.

İsrail’in konsolosluk binasına düzenlediği saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan ikisi general rütbesinde 7 kişinin yanı sıra 6 Suriye yurttaşı hayatını kaybetmişti.

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 2 Nisan’daki açıklamasında İsrail’e karşı misillemenin meşru müdafaa haline geldiğini savunarak “Gerekli karşılığı vereceğiz. Onları cezalandıracağız” demişti.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, dünkü toplantısında yaptığı açıklamada, tüm olasılıklara karşı tedbir aldıklarını belirterek “Savunmanın yanı sıra saldırıya geçmeye de hazırız” ifadelerini kullanmıştı.

ABD Başkanı Joe Biden da dünkü açıklamasında saldırının “her an” gerçekleşebileceğine dikkat çekerek açık uyarıda bulunmuştu. Biden, İsrail’e desteklerinin “sarsılmaz” olduğunu da söylemişti.

Diğer yandan İsrail’in iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in eski direktörü Nadav Argaman, ülkenin içinde bulunduğu kaotik durumdan Netanyahu’yu sorumlu tutmuştu.

2016-2021’de Şin Bet’i yöneten Argaman, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan savaşın Netanyahu’nun yürüttüğü politikaların sonucu olduğunu savunarak şunları söylemişti:

“Netanyahu, İsrail’in başbakanı olmaya uygun değil. Muazzam bir başarısızlıktan sorumludur. Bu büyüklükteki bir başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmeyen biri Yahudi halkının lideri olmaya uygun değildir.”

Gazze’de can kaybı 33 bin 686’ya yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 190. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 52 artarak 33 bin 686’ya yükseldi. Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 95 artarak 76 bin 309’a çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 686’ya Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 190. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 52 artarak 33 bin 686’ya yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 95 artarak 76 bin 309’a çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Öte yandan Gazze’de görev yapan BM insani yardım koordinatörü Jamie McGoldrick Kudüs’ten yaptığı açıklamada, “İnsanlar ihtiyaç duyduklarından çok daha az suya ulaşıyorlar ve sonuç olarak güvenli ve temiz su eksikliği ve sanitasyon sistemlerinin bozulması nedeniyle su kaynaklı hastalıklar ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.

Üç aylık görev süresinin sonunda Gazze’ye yaptığı son ziyaret sonrası konuşan McGoldrick, “Önümüzdeki aylarda, şu anda insanların kalabalık olduğu bölgelere nasıl daha iyi su tedarik edebileceğimizin yolunu bulmalıyız.” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, kirli su ve hijyen eksikliği kolera, ishal, dizanteri ve hepatit A gibi hastalıklara neden oluyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 634’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 189. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 89 artarak 33 bin 634’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 120 artarak 76 bin 214’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas’ın İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılarda 1200 kişi hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’e göre rehinelerden 34’ü yaşamını yitirdi, 130’u ise hala Gazze’de.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 545’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 188. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 63 artarak 33 bin 545’e yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 45 artarak 76 bin 94’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail’e, Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı yürüttüğü savaş sırasında bölgeye daha fazla insani yardım malzemesi girmesine izin vermesi için uluslararası baskı giderek artıyor. Yardım örgütleri ise uzun süredir bölge için kıtlık uyarısı yapıyor.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin üç oğlunun ve dört torununun öldürüldüğü bildirildi. El Şati kampına düzenlenen hava saldırısı sırasında Haniye’nin oğulları Hazem, Amir ve Muhammed Haniye’nin içinde olduğu araç vuruldu. Saldırıyı doğrulayan İsrail, Haniye’nin oğullarının Hamas’ın silahlı kanadına mensup olduklarını ileri sürdü.

İsrail ordusu, Hamas’ın askeri kanadının üç üyesinin Gazze Şeridi’ndeki terörist faaliyetler sırasında bir savaş uçağının saldırısıyla “ortadan kaldırıldığını” duyurdu. Ordu bu kişilerin Haniya’nın oğulları olduğunu doğruladı. Torunların ölümüne ilişkin bir doğrulama yapılmadı. Katar televizyonu El Cezire Hamas liderinin, “Üç oğlumun ve torunlarımın şehadetiyle bize yaşattığı onur için Allah’a şükrediyorum” dediğini aktardı.

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Hamas’a masadaki geçici ateşkes teklifini kabul etmesi çağrısında bulundu. Biden, “Masadaki teklifi hayata geçirene kadar durmayacağız. Şimdi Hamas yapılan teklif konusunda harekete geçmek zorunda. Rehineleri evlerine yani ait oldukları yere getireceğiz. Şu anda ihtiyaç duyduğumuz altı haftalık ateşkesi de geri getireceğiz” dedi.

Ateşkes teklifi neleri kapsıyor?

İsrailli yetkililer, Mısır’da yapılan ateşkes görüşmelerinde Filistinliler’in Gazze’nin kuzeyine dönmesi konusunda tavizleri kabul ettiklerini belirtti; Hamas’ın anlaşma yapmak istemediğini savundu. Görüşmelerle ilgili bilgi sahibi olan iki yetkili, ateşkes teklifi kapsamında, İsrail’in 150 bin Filistinli’nin güvenlik kontrolü olmadan Gazze’nin kuzeyine dönmesine izin vermeyi kabul ettiğini belirtti.

Yetkililere göre Hamas’ın da hala hayatta olan kadın, yaşlı ve hasta rehinelerin listesini vermesinin öngörüldüğünü söyledi. Başbakan Netanyahu’nun ofisindense bir açıklama gelmedi. Taraflar arasında Gazze’den göç etmek zorunda kalan Filistinliler’in bölgeye dönüşünün nasıl sağlanacağı, İsrail’in kaç Filistinli mahkumu serbest bırakacağına ilişin görüş ayrılıkları bulunuyordu.

ABD, İsrail’e açık destek sözü verdi

ABD Başkanı Joe Biden Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığının İran ve vekillerinden gelen bu tehditlere karşı demir gibi sağlam” olduğunu söyledi. Benzer sözlerle daha önce İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya desteğini ifade eden Biden, “Tekrar söylememe izin verin: (desteğimiz) demir gibi sağlam” ifadelerini kullandı.

ABD’nin dolaylı ateşkes müzakerelerinde sunduğu uzlaşma önerisi Hamas tarafından büyük ölçüde reddedildi. Hamas’ın bunun yerine kendi önerisini sunmayı planladığı belirtiliyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 360’a Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 186. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 153 artarak 33 bin 360’a yükseldi. 

Haber Merkezi / Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 60 artarak 75 bin 993’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Mısır, Fransa ve Ürdün liderleri adına çeşitli gazetelerde yayınlanan ortak bir makalede İsrail’i Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik bir saldırının tehlikeli sonuçları olacağı konusunda uyardı. Üç ülke lideri Refah’a saldırının daha fazla ölüm ve acı getireceğini ve bölgedeki gerilimi arttıracağını savunan ortak bir yazı kaleme aldı.

Yazıda ayrıca, acil ateşkes ve Hamas’ın tüm İsrailli rehineleri serbest bırakmasını talep eden ilgili BM Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulunuldu ve iki devletli çözüm çağrısı yapıldı.

ABD de 1,5 milyondan fazla Filistinli’nin barındığı Refah’a yönelik herhangi bir saldırıya karşı olduğunu açıkladı.

Ayrıca İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a yapılacak askeri operasyonun tarihinin belli olduğunu duyurdu. Açıklamasında, “Zafer için Refah’ı ele geçirmek ve oradaki terör taburunu yok etmek gerekiyor” ifadelerini kullanan Netanyahu, “Bu olacak ve tarihi de belli” dedi.

Netanyahu’nun başında olduğu koalisyon hükümetinde yer alan aşırı sağcı koalisyon ortakları ise, operasyonun bir an önce yapılması için Başbakan’a baskı yapıyor.

ABD’den yeni müzakere girişimi

ABD, Gazze savaşının sona ermesine yönelik girişimlerini de sürdürüyor. ABD basınında çıkan haberlere göre, Washington yeni bir uzlaşma önerisiyle dolaylı ateşkes müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına katkıda bulunmak istiyor.

Wall Street Journal’ın Arap arabuluculara dayandırdığı haberine göre, CIA Direktörü William Burns tarafından Pazar akşamı Kahire’de sunulan öneri, altı haftalık bir ateşkes çerçevesinde Hamas’ın Gazze Şeridi’nde elinde tuttuğu 100’den fazla rehineden 40’ını serbest bırakmasını, buna karşılık 100’ü İsraillileri öldürmekten ömür boyu hapse mahkûm edilmiş 900 Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını öngörüyor.

Wall Street Journal’in haberine göre Mısırlı ve Katarlı arabulucular Hamas ve İsrail’in yeni öneriye Salı akşamına kadar yanıt vermesini bekliyor.

Axios portalında yayınlanan bir haberde ise, önerinin kabul edilmesi halinde İsrail’in yerlerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine dönüşü konusunda taviz vermek zorunda kalacağına işaret edildi. Haberde, anlaşmanın ilk aşamasında kadınlar, kadın askerler, 50 yaş üstü erkekler ve ciddi sağlık sorunları olan 50 yaş altı erkeklerin serbest bırakılmasının ABD’nin önerdiği anlaşma metninde yer aldığı belirtildi.

AFP haber ajansı ise Hamas çevrelerine dayandırdığı haberinde Hamas’ın halihazırda üç aşamalı bir arabuluculuk önerisini incelediğini duyurdu.

Buna göre önerinin ilk aşaması Gazze Şeridi’nde altı haftalık bir ateşkes öngörüyor. İlk aşamada Gazze Şeridi’nde kaçırılan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu toplam 42 rehine serbest bırakılacak. Buna karşılık İsrail de 100 kadarı uzun ya da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 900 kadar Filistinliyi serbest bırakacak.

Müzakereleri yakından takip eden bir kaynak ise AFP’ye yaptığı açıklamada, teklifin ilk aşamasının, yerinden edilmiş Filistinli sivillerin Gazze Şeridi’nin kuzeyine geri dönmesini ve Filistin topraklarına her gün 400 ila 500 TIR’lık yardım sevkiyatı yapılmasını da öngördüğünü söyledi.

İkinci aşama ise önümüzdeki günlerde belirlenecek sayıda Filistinli mülteci karşılığında asker ve subaylar da dâhil olmak üzere tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını içeriyor. Ajansa konuşan Hamas kaynağı, bu aşamada Gazze Şeridi’nin batısındaki El-Raşit sahil yolu ve doğusundaki Salah al-Din yolu üzerindeki İsrail askeri kontrol noktalarının da kaldırılmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Anlaşmanın üçüncü bölümü ise kalıcı bir ateşkesi ve İsrail’in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini içeriyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 207’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir Hamas yetkilisi, Kahire’de İsrail, Katar ve ABD heyetlerinin katıldığı yeni tur Gazze ateşkes görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Hamas yetkilisi haber ajansına yaptığı açıklamada, “İşgalin tutumunda bir değişiklik yok ve bu nedenle Kahire görüşmelerinde yeni bir şey yok. Henüz bir ilerleme yok” dedi.

Mısır’ın resmi haber kanalı El Kahera ise bu sabah üst düzey Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

CIA Direktörü William Burns Cumartesi Mısır’ı ziyaret etmiş, onun hemen ardından da İsrail ve Hamas’a görüşmeler için Kahire’ye gitmişti. ABD İsrail’e bir süredir Gazze’de tutulan rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’deki insani krizi hafifletecek bir anlaşmaya varılması için baskı yapıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden savaşta taraflar şimdiye kadar bir anlaşmaya varamadı.

Hamas İsrail’in saldırılarına son vermesini ve bölgeden tamamen çekilmesini isterken, İsrail savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın hapishanelerde tutulan bazı Filistinliler karşılığında Gazze’deki rehineleri serbest bırakacak bir anlaşma istiyor.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Reuters: Gazze’de Ateşkes Görüşmelerinde İlerleme Yok

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 185. günü geride kalırken, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir Hamas yetkilisi, Kahire’de İsrail, Katar ve ABD heyetlerinin katıldığı yeni tur Gazze ateşkes görüşmelerinde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Hamas yetkilisi haber ajansına yaptığı açıklamada, “İşgalin tutumunda bir değişiklik yok ve bu nedenle Kahire görüşmelerinde yeni bir şey yok. Henüz bir ilerleme yok” dedi.

Mısır’ın resmi haber kanalı El Kahera ise bu sabah üst düzey Mısırlı bir kaynağa dayandırdığı haberinde, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.

CIA Direktörü William Burns Cumartesi Mısır’ı ziyaret etmiş, onun hemen ardından da İsrail ve Hamas’a görüşmeler için Kahire’ye gitmişti. ABD İsrail’e bir süredir Gazze’de tutulan rehineleri serbest bırakacak ve Gazze’deki insani krizi hafifletecek bir anlaşmaya varılması için baskı yapıyor.

Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde devam eden savaşta taraflar şimdiye kadar bir anlaşmaya varamadı.

Hamas İsrail’in saldırılarına son vermesini ve bölgeden tamamen çekilmesini isterken, İsrail savaşı sona erdirme taahhüdü olmaksızın hapishanelerde tutulan bazı Filistinliler karşılığında Gazze’deki rehineleri serbest bırakacak bir anlaşma istiyor.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 175’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 184. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail, bir tugay hariç tüm kara birliklerini Gazze Şeridi’nin güneyinden çektiğini duyurdu. İsrail ordu sözcüsü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin güney kısmında bulunan asker sayısının azaltıldığını söyledi. Sözcü, bir tugay hariç bütün askeri birliklerin güneyden çekildiğini söyledi.

Birkaç bin kişiden oluşan bir tugay bölgede kalırken Refah kentine İsrail’in yapmayı planladığı saldırının gecikip gecikmeyeceği belli değil. Çekilmenin nedenine dair detay verilmedi.

Ayrıca İsrail’in ağır saldırıları Gazze’de büyük yıkıma neden olmaya devam ederken, Mısır’ın başkenti Kahire’de ateşkes görüşmeleri sürüyor.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve askeri operasyonları sonlandırmasını istiyor. Örgüt ayrıca bombardımanlar nedeniyle Gazze’nin güneyine kaçan Filistinlilerin özgür şekilde tekrar kuzeye dönmelerini talep ediyor.

Tel Aviv yönetimiyse Gazze’den tamamen çekilme seçeneğine yanaşmazken, kuzeye dönecek Filistinlilerin detaylı aramalardan geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye dün mektup göndererek, ateşkes görüşmelerinde Hamas’a baskı yapmalarını istemişti.

Biden ayrıca perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde de “Gazze’de gerekli adımların atılmaması durumunda politikamızda değişikliğe gideceğiz” demişti.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

İran’dan İsrail’e Tehdit: Siyonist Rejimin…

İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in  “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

İran, Suriye’nin başkenti Şam’daki konsolosluk binasına saldırıdan sorumlu tuttuğu İsrail’in yurt dışı temsilciliklerini tehdit eden bir açıklamada bulundu.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) bildirdiğine göre, ülkenin ruhani lideri Ali Hamaney’in üst düzey danışmanlarından Yahya Rahim Safavi yaptığı açıklamada, “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Hamaney’in danışmanı Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

“Direniş cephesi hazır, (cevabın) nasıl olacağını beklemek zorundayız” ifadelerini kullanan Safavi, İsrail’i kastederek, “Bu zalim rejimle yüzleşmenin yasal ve meşru bir hak olduğunu” savundu.

Ne olmuştu?

İsrail, İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ile Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi dâhil 7 askeri yetkili ile 6 Suriye vatandaşı hayatını kaybetmişti.

Saldırıya hızlıca misillemede bulunacağını duyuran İran, olaydan ABD’yi de sorumlu tutmuştu. İran, Suriye’deki saldırı sonrası 2 Nisan’da ABD’nin İran’daki çıkarlarını temsil eden İsviçre’nin Tahran Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak ABD’ye mesaj ilettiğini açıklamıştı.

İran basınında, Tahran yönetiminin İsviçre aracılığıyla ABD’ye “İsrail hedeflerini vuracağına” dair bilgi verdiği iddia edilmişti. İsrail ise bugüne dek konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 91’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 182. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı33 bin 91’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 750’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde İsrail’e silah satışının durdurulması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlenmiş olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulması çağrılarının yapıldığı bir karar tasarısı kabul edildi.

Kararda, “İşgal Altındaki Filistin topraklarında, olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dâhil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleri ve uluslararası insani hukukun ağır ihlallerine ilişkin raporlardan ciddi endişe duyulduğu” ifade ediliyor.

BM İnsan Hakları Konseyi kararında ayrıca “Gazze Şeridi’nde olası bir soykırım tehlikesi” nedeniyle İsrail’e yapılan tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının durdurulması talep ediliyor, “Cezasızlığa son vermek için tüm uluslararası insani hukuk ihlalleri ile ilgili hesap verilebilirliğinin güvence altına alınması gerekliliğine” vurgu yapılıyor.

İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah’a askeri harekatının “yıkıcı insani sonuçları olabileceği” uyarısının yapıldığı kararda, “Gazze’deki sivillerin aç bırakılmasının da İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması” kınanıyor.

Türkiye’nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından sunulan karar tasarısı bugün Cenevre’de, 47 üyeli konseyde yapılan oylamada, 28 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Aralarında ABD ve Almanya’nın da bulunduğu altı ülke aleyhte oy kullanırken, 13 ülke çekimser kaldı.

Ayrıca, aralarında Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü ve Oxfam’ın da bulunduğu 13 uluslararası insani yardım kuruluşu, Gazze Şeridi’ne yardım girişini kısıtladığı için İsrail’i ağır biçimde eleştirdi.

Keza ABD merkezli gıda yardımı kuruluşu çalışanı 7 kişinin İsrail saldırısı sonucu ölmesi, diğer yabancı STK’ları da alarma geçirdi.

İsrail’e silah sağlayan ülkeleri “soykırıma karşılık gelen” bu duruma ortak olmakla suçlayan MSF Fransa Misyonu Başkanı İsabelle Defourny, “ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkeler İsrail’e askeri destek sağlayarak bizim gözümüzde soykırım anlamına gelen bu olaya ahlaki ve siyasi olarak ortak oluyorlar.” dedi.

Ortak açıklama yapan yardım kuruluşları ayrıca İsrail’in bir milyondan fazla sivilin barındığı Gazze’nin güneyindeki Refah’a yönelik kara harekâtı planlarından vazgeçmesini talep etti.

İsrail’den insani yardım için “geçici” adım

İsrail, ülkenin kuzey sınırı üzerinden Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştıracak “geçici” adımlar atacağını duyurdu. Buna göre, Gazze’nin kuzeyindeki Erez Sınır Kapısı savaşın başlamasından bu yana ilk kez geçici olarak yeniden açılacak ve Aşdod Limanı da insani yardım sevkiyatı için kullanılacak.

Ayrıca, Ürdün’den daha fazla yardımın Kerem Şalom Geçidi üzerinden girişine izin verilecek. İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Artan yardım, insani bir krizi önleyecektir. Çatışmaların devamını sağlamak ve savaşın hedeflerine ulaşmak için gereklidir” ifadesine yer verildi.

İsrail’den gelen açıklama, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gergin telefon görüşmenin ardından geldi.

Paylaşın