Filler, gösteri sırasında kavga etti

Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da ‘Fillerin Şovu ve Sirkin Büyüsü’ adlı gösteri sırasında bir fil diğerine saldırarak sahne çitinin üzerine devirdi. Yetkililer, eğitimcilerin filleri birbirilerinden ayırdıklarını, olayda yaralanan olmadığını belirtti.

Haber Merkezi / Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da sirkte düzenlenen gündüz gösterisi sırasında sahneye çıkan iki filden biri diğerine saldırdı ve sahne çitinin üzerine devirdi.

Gündüz gösterisi sırasında sahneye çıkan iki filden biri diğerine saldırdı ve sahne çitinin üzerine devirdi. Yetkili, eğitimcilerin filleri birbirilerinden ayırdıklarını, olayda yaralanan olmadığını belirtti.

Diğer yandan kavganın görüntülendiği videoda fillerden birinin diğerini iterek sahne çitinin üzerine devirdiği, yakındaki seyircilerin korku ile oturdukları yerleri terk ettikleri görülüyor.

Olayın ‘Fillerin Şovu ve Sirkin Büyüsü’ adlı gösteri sırasında yaşandığı öğrenildi. Sirkin sitesinde, gün içinde planlanan diğer gösterilerin ‘teknik nedenlerden dolayı’ yapılmayacağı ifade edildi.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden’dan ‘İstanbul Sözleşmesi’ açıklaması

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden, “Bu, küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan uluslararası hareket için cesaret kırıcı bir geri adım.” dedi. Biden, açıklamasının devamında, “Kadınların şiddete uğramadıkları toplumlar yaratabilmek için daha fazlasını yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı Biden, çekilmeyi ‘derin bir hayal kırıklığı ve cesaret kırıcı bir geri adım’ olarak niteledi. Biden, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden aniden ve temelsiz yere çekilme kararı derin bir hayal kırıklığı yaratıyor. Dünya çapında, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak Türkiye’deki kadın cinayetlerindeki artış da dahil, ev içi şiddet vakalarında artışa tanıklık ediyoruz. Ülkelerin, kadınlara karşı şiddete son vermeye bağlılıklarını güçlendirmeleri ve yenilemeleri gerekir, kadınları korumayı ve saldırganlardan hesap sormayı amaçlayan uluslararası sözleşmelerden çekilmeleri değil. Bu, küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan uluslararası hareket için cesaret kırıcı bir geri adım.”

ABD Başkanı Biden, “Kadınların şiddete uğramadıkları toplumlar yaratabilmek için daha fazlasını yapmalıyız” dedi.

İstanbul Sözleşmesi kararı

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararda şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”

İstanbul Sözleşmesi

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından desteklenmektedir ve taraf devletleri hukukî olarak bağlar. Sözleşmenin dört temel ilkesi; kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. Kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlayan, bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası düzenlemedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO tarafından izlenmektedir.

Paylaşın

Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem!

Japonya’nın Miyagi eyaletinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, İwate, Akita, Gunma, Fukuşima, Saitama, Aomori ve başkent Tokyo’da da hissedildi. İlk gelen bilgilere göre can kaybının olmadığı depremde üç kişinin yaralandığı bildirildi.

Haber Merkezi / Japonya’nın kuzeydoğusundaki Miyagi eyaletinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA) konuya ilişkin yaptığı açıklamada, depremin 60 kilometre derinlikte meydana geldiğini ifade etti.

Depremin ardından, Miyagi kıyılarına yönelik “tsunami” uyarısında bulunan JMA, uyarı geçene kadar bölge halkına yüksek yerlere gitmelerini önerdi.

Deprem kuzeydoğu genelinde İwate, Akita, Gunma, Fukuşima, Saitama, Aomori ve başkent Tokyo’da da hissedildi. İlk gelen bilgilere göre can kaybının olmadığı depremde üç kişinin yaralandığı bildirildi.

Paylaşın

Uyuşturucu kartelinden polis konvoyuna saldırı: 13 ölü

Meksika’da bir polis konvoyunun silahlı kişiler tarafından pusuya düşürüldüğünü ve 13 kolluk kuvvetinin öldürüldüğü açıklandı. Yetkililer, saldırıyı gerçekleştirenlerin uyuşturucu kartelinden olduğunu işaret ettiler.

Haber Merkezi / Meksika’nın Coatepec Harinas kentinde bir polis konvoyunun silahlı kişiler tarafından pusuya düşürüldüğü ve 8’i polis 13 kişinin hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandığı açıklandı. Yetkililer saldırıyı gerçekleştirenlerin uyuşturucu kartelinden olduğunu işaret ettiler

Meksika Eyaleti Güvenlik Bakanı Rodrigo Martinez-Celis, olay sonrası yaptığı açıklamada, “Polis konvoyu, bölgede faaliyet gösteren suç gruplarıyla savaşmak için bölgede devriye geziyordu” dedi.

Martinez Celis, açıklamasının devamında, güvenlik güçlerinin saldırganları yakalamak için bölgeyi karadan ve havadan katilleri aradıklarını söyledi.

Beş savcılık müfettişi ve sekiz eyalet polisinin öldürüldüğü saldırı, Ekim 2019’dan bu yana ülkede polise yönelik en ölümcül saldırı oldu.

Saldırının meydana geldiği Coatepec Harinas’da birkaç uyuşturucu karteli faaliyet gösteriyor, ancak saldırıyı hangi kartelin yaptığına dair her hangi bir açıklama yapılmadı.

Paylaşın

Sri Lanka, burkayı ve medreseleri yasaklıyor!

Sri Lanka Kamu Güvenliği Bakanı Sarath Weerasekara, Bakanlar Kurulu kararıyla burkanın 1000’den fazla İslami okulun kapatacağını açıkladı. Sri Lanka’da kiliselere ve otellere düzenlenen Paskalya Pazarı saldırılarında 260’dan fazla kişi hayatını kaybetmiş, saldırılarından sonra burka giymek geçici olarak yasaklanmıştı.

Haber Merkezi / Sri Lanka, ulusal güvenlik gerekçesi ile burka giymeyi ve medrese olarak bilinen 1000’den fazla İslami okulu kapatıyor.

Bakanlar Kurulu’nda burkanın ve medreselerin kapatılması yönünde karar alındığını söyleyen Ülkenin Kamu Güvenliği Bakanı Sarath Weerasekara, “Burka’nın ulusal güvenlik üzerinde doğrudan bir etkisi var” dedi.

Bakan Weerasekara, konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında “İlk günlerimizde pek çok Müslüman arkadaşımız vardı, ancak Müslüman kadınlar ve kızlar hiçbir zaman burka giymezlerdi” dedi ve ekledi; Son zamanlarda ortaya çıkan dini aşırılığın bir işaretidir.

Burkaları ve medreseleri yasaklama kararı, Hint Okyanusu’nda yer alan ada ülkesi Sri Lanka’daki azınlık Müslümanları etkileyen son hamle oldu.

Sri Lanka’da kiliselere ve otellere düzenlenen Paskalya Pazarı saldırılarında 260’dan fazla kişi hayatını kaybetmiş, saldırılarından sonra burka giymek geçici olarak yasaklanmıştı.. İslam Devleti grubuna bağlılık sözü veren iki yerel Müslüman grup sorumlu tutulmuştu.

Budistlerin nüfusun yüzde 70’inden fazlasını oluşturduğu Sri Lanka’daki 22 milyon insanın yaklaşık yüzde 9’unu Müslümanlar oluşturuyor. Çoğunlukla Hindu olan etnik azınlık Tamiller ise, nüfusun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmaktadır.

Paylaşın

BM: Dünya çapında 88 milyondan fazla insan şiddetli açlık çekiyor

Birleşmiş Milletler (BM), dünya çapında 88 milyondan fazla insanın yaşanan çatışmalar ve istikrarsızlıklar nedeniyle şiddetli açlık çektiği konusunda uyarıda bulundu. Şiddetli açlık çekenlerin oranının 2020 yılında 2019 yılına göre yüzde 20 artış gösterdi.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler (BM), yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgını küresel salgının gıda güvensizliği konusunda birçok ülkeyi tehdit ettiği ve durumu önemli ölçüde karmaşıklaştırdığı konusunda uyarıda bulundu.

BM istatistiklerine göre, 2020 yılı sonunda çatışmalar ve istikrarsızlıklar nedeniyle dünya çapında 88 milyondan fazla insan şiddetli açlık çekiyor ve şiddetli açlık çekenlerin bir yıl öncesine göre yüzde 20 artış kaydetti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de BM Güvenlik Konseyi’ne video konferans yöntemiyle yaptığı bir konuşmada, yaşanan çoğu kıtlığın küresel çatışmalardan kaynaklandığını söyledi.

İklim değişikliği krizinin ve yeni koronavirüs salgınının yayılmasının bu krizin derinleşmesinde son derece etkili olduğunu söyleyen BM genel sekreteri Guterres, bu konuda sert önlemler alınmazsa milyonlarca insanın açlık ve ölümle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

30’dan fazla ülkede 30 milyondan fazla insanın “açlıktan sadece bir adım uzakta” olduğunu belirten Guterres, ayrıca Fildişi Sahili, Güney Sudan, Yemen ve Afganistan gibi bölgelerde devam eden gıda güvensizliğinin ciddi bir endişe olduğunu vurguladı.

Paylaşın

Afganistan bir kez daha kana bulandı: 9 ölü, 61 yaralı

Afganistan’ın Herat ve Shulgara kentlerinde düzenlenen bombalı saldırılarda 9 kişi öldü, 61 kişide yaralandı. Şu ana kadar saldırıları üstlenen olmazken, Afgan yetkililer saldırıların sorumlusu olarak Taliban’ı işaret etti.

Haber Merkezi / Afgan yetkililer Afganistan’ın batısındaki Herat eyaletinde bir polis kontrol noktasının yakınında bombalı araçla saldırı düzenlendiğini, saldırıda yedi kişinin öldüğünü ve yaklaşık 53 kişinin yaralandığını duyurdu.

Patlamada ölenler arasında kadın ve çocuklarında bulunduğunu açıklayan Herat Valisi, sivil ve güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu en az 53 kişinin yaralandığını duyurdu.

Vali ayrıca, patlamanın onlarca ev ve işyerine zarar verdiğini, enkaz altında mahsur kalan insanlara yardım etmek için kurtarma ve yardım görevlilerinin olay yerine sevk edildiğini sözlerine ekledi.

Patlamanın sorumluluğunu şu ana kadar henüz hiç kimse üstlenmezken, Afgan yetkililer Taliban’ı işaret ettiler.

Aynı saatlerde, Afganistan’ın Belh eyaletindeki Shulgara kentindeki bir yerleşim bölgesine yapılan başka bir havan saldırısında iki kişi ölürken, sekiz kişi de yaralandı.

Shulgara Valisi, şehirdeki iki eve yapılan havan saldırısında bir kadının ve iki yaşındaki bir çocuğun öldüğünü, sekiz çocuğun da yaralandığını söyledi.

Paylaşın

Akdeniz’de göçmen faciası: En az 39 kişi öldü

Tunus’un liman kenti Sfax’tan İtalyan adası Lampedusa’ya geçmeye çalışan iki göçmen teknesinin batması sonucu en az 39 kişi hayatını kaybetti. 165 kişinin ise kurtarıldığı açıklandı. Arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği duyuruldu.

Haber Merkezi / Tunus Savunma Bakanlığı, iki teknenin İtalyan adası Lampedusa’ya geçmeye çalışırken batması sonucu en az 39 göçmenin öldüğünü açıkladı.

Bakanlık sözcüsü Mohamed Zekri, sahil güvenlik ekiplerinin 165 kişiyi kurtardığını ve arama kurtarma faliyetlerinin Sfax açıklarında devam ettiğini söyledi. Zekri, açıklamasının devamında, ölen göçmenlerin Sahra altı Afrika’dan olduğunu da sözlerine ekledi.

Tunus’un liman kenti Sfax yakınlarındaki sahil şeridi, Afrika ve Orta Doğu’daki çatışmalardan ve yoksulluktan kaçan ve Avrupa’da daha iyi bir yaşam arayan insanlar için son dönemde önemli bir kaçış noktası haline gelmiş durumda.

2019’da yaklaşık 90 Afrikalı göçmen Libya’dan Avrupa’ya hareket ettikten sonra teknelerinin Tunus açıklarında alabora olması sonucu hayatını kaybetmişti. Bu Tunus açıklarında yaşanan en büyük göçmen faacilarından biri olarak tarihe geçmişti.

Bir insan hakları grubu, Tunus’taki ekonomik zorluklar nedeniyle, İtalya’ya kaçan Tunuslu göçmen sayısının 2020’de beş kat artarak 13.000’e yükseldiğini açıkladı.

Paylaşın

Köylüler, altın bulunan dağa küreklerle akın ediyor

Afrika kıtasının orta bölümünde yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, hazine avına sahne oldu. Yetkilileri, Güney Kivu eyaletinde zengin altın yataklarının bulunduğu bir dağdaki keşiften hemen sonra, bölgede madenciliği yasaklamak zorunda kaldı.

Haber Merkezi / Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin Kivu eyaletinde bulunan bir dağın toprağında altın keşfedildiğinin duyulmasıyla birlikte köylüler, bölgeye akın etmeye başladı.

Yetkililer, keşiften kısa bir süre sonra dağda madenciliği yasaklama emri çıkarmak zorunda kaldı.

Serbest gazeteci Ahmad Algobary, sosyal medya hesabında birkaç köylünün altını çıkarmak için kürek ve aletlerle dağa akın ettiğini gösteren bir video paylaştı. Videoda bazı köylülerin, altın çıkarmak için zemini çıplak elle kazdığı görülüyor. Köylüler, içerisinde altın olduğu düşünülen toprağı eve götürüyorlar.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, bakır, elmas, kobalt ve diğer mineraller gibi zengin bir yatak rezervi olarak kabul edilir. 

Paylaşın

Ekvator Ginesi’nde askeri kışlada patlama: En az 20 ölü

Ekvator Ginesi’ndeki askeri bir kışlada meydana gelen bir dizi patlamada en az 20 kişi öldü ve 600’den fazla kişi yaralandı. Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada 17 kişinin öldüğünü ve cumhurbaşkanının açıklamasında ise 15 kişinin hayatını kaybettiği belirtmişti.

Haber Merkezi / Başkan Teodoro Obiang Nguema, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yerel saatle 16: 00’da meydana gelen patlamanın Bata’daki Mondong Nkuantoma semtinde bulunan askeri bir kışladaki “dinamitin ihmalkarca kullanılması” nedeniyle olduğunu söyledi.

Başkan Nguema açıklamasının devamında, “Patlamanın etkisi Bata’daki neredeyse tüm ev ve binalarda hasara neden oldu” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Savunma Bakanlığı, pazar günü geç saatlerde, kışlalardaki bir silah deposunda çıkan yangının yüksek kalibreli mühimmat patlamasına neden olduğunu belirten bir bildiri yayınladı.

Sağlık Bakanlığı, yaralıları tedavi eden üç hastaneden biri olan Bölge Hastanesi de Bata’ya kan bağışçıları ve gönüllü sağlık çalışanları için çağrı yaptı. Bakanlık, sağlık çalışanlarının yaralıları olay mahallinde ve tıbbi tesislerde tedavi ettiğini açıkladı.

Patlamalar petrol zengini Orta Afrika ülkesi için şok oldu. Dışişleri Bakanı Simeon Oyono Esono Angue, yabancı büyükelçilerle görüşerek yardım istedi.

Kamerun’un güneyinde yer alan 1.3 milyon nüfuslu küçük bir Afrika ülkesi olan Ekvator Ginesi, 1968’de bağımsızlığını kazanana kadar bir İspanya kolonisiydi. Patlamanın meydana gelgiği Bata’nın ise yaklaşık 175.000 nüfusu var.

Paylaşın