Vladimir Putin: Bölgede ‘Renkli Devrimlere’ İzin Vermeyeceğiz

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ülkede geçen hafta patlak veren şiddetli protesto gösterilerini “darbe girişimi” olarak nitelerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün bölgenin istikrarsızlaştırılmasına ve “renkli devrimlere” izin vermeyeceğini belirtti.

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün bugün Kazakistan’daki krizle ilgili düzenlediği toplantıda bir konuşma yapan Tokayev, silahlı militanların protestolara katıldığını söyledi. Tokayev “Ana hedef belliydi, anayasal düzenin altını oymak, hükümet kurumlarını yıkmak ve iktidarı ele geçirmek. Bu bir darbe girişimiydi” diye konuştu.

Güvenlik güçlerinin barışçıl protestoculara hiçbir zaman ateş açmayacağını söyleyen Tokayev “Barış göstericilere ateş açmadık ve asla da ateş açmayacağız” dedi. Tokayev, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün ülkedeki barış gücü misyonunun da “çok yakında” sona ereceğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Kazakistan’ın “uluslararası terörizmin” hedefi haline geldiğini söyledi. Putin, ülkedeki huzursuzlukların iç ve dış güçler tarafından istismar edildiğini belirtti.

Yaklaşık 8 bin kişi gözaltına alındı

Öte yandan geçen hafta şiddetli protesto gösterilerine sahne olan Kazakistan’da gözaltına alınanların sayısı yaklaşık 8 bin olarak açıklandı.Kazakistanİçişleri Bakanlığı internet sayfasından “10 Ocak itibarı ile 7 bin 939 kişi gözaltına alınmıştır” açıklamasını yaptı. Ülkede durumun Pazartesi itibarı ile normale döndüğü belirtiliyor.

Çarşamba gününden bu yana internet bağlantısı yapılamayan başkent Almatı’da yerli ve yabancı web sayfalarına erişim Pazartesi sabahından itibaren yeniden mümkün hale geldi. Fransız haber ajansı AFP de kentte toplu ulaşımın normal bir biçimde yapıldığını geçti.

Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarını protesto etmek için geçen hafta barışçıl başlayan gösteriler şiddetlenmiş ve birçok kentte hükümet binaları göstericiler tarafından kısmen işgal edilmiş ya da ateşe verilmişti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev bunun üzerine hükümeti feshederek ülkede olağanüstü hal ilan etti.

Ardından Tokayev’in talebi üzerine Rusya öncülüğündeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ülkeye barış gücü gönderdi. Tokayev’in görevden aldığı eski Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Kerim Mesimov’un da vatana ihanet şüphesiyle gözaltına alınanlar arasında olduğu belirtiliyor.

Rus ve Kazak medyasında çıkan haberlere göre Kazakistan’da çatışmalarda ölenlerin sayısı 164. Ancak bu sayı Kazakistan sağlık makamları ve polis tarafından teyit edilmiş değil.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kazakistan’daki Protestolarda 164 Kişi Hayatını Kaybetti

Kazakistan’daki hükümet karşıtı gösterilerde en az 164 kişi hayatını kaybetti. Daha önce protestolarda 44 kişinin öldüğü duyurulmuştu. Cumhurbaşkanlığı da bugün yaptığı açıklamada, “önemli sayıda yabancı uyruklunun da içerisinde yer aldığı” 6 binden fazla kişinin tutuklandığını duyurdu.

Kazakistan İçişleri Bakanlığı’ndan bu sabah yapılan açıklamada da ülkede çıkan olaylarda 16 emniyet mensubunun hayatını kaybettiği, bin 300 polis, asker ve diğer emniyet görevlileri ile yakınlarının da yaralandığı kaydedildi. Daha önce yapılan açıklamalarda 16’sı emniyet görevlisi olmak üzere 40 kişinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.

Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasında ayrıca ülkede kamu düzeninin yeniden sağlandığı ve göstericilerin işgal ettiği veya ateşe verdiği idari binalarda da kontrolün ele geçirildiği duyuruldu.

175 milyar euro maddi zarar oluştu

Habar 24 televizyonuna açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Erlan Turgumbayev, gözaltına alınanlara, aralarında 100’den fazla alışveriş merkezine ve banka binasına saldırmak ve tahrip etmek gibi suçların da bulunduğu suçlamalar yöneltildiğini söyledi. Bakan, çoğu emniyet güçlerine ait olmak üzere 400 aracın da gösteriler sırasında tahrip edildiğini belirtti.

Şimdiye kadar meydana gelen olaylarda 175 milyar euro maddi zarar meydana geldiğini de duyuran İçişleri Bakanı, 100 kadar mağaza, dükkan ve banka şubesinin yağmalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Turgumbayev, ülkede kamu düzeni yeniden sağlanana kadar “terörle mücadele operasyonunun” süreceğini de kaydetti.

Normale dönüş için çabalar sürüyor

Rusya haber ajansı Tass’ın bildirdiğine göre de günlerdir gösterilerin damgasını vurduğu Kazakistan’da normale dönüş için çabalanıyor. Ajans, Kazakistan Ticaret Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde halkın temel gıda maddeleri ihtiyacının karşılandığını, Enerji Bakanlığı’na dayandırdığı haberinde de enerji ve yakıt dağıtımının da yeniden başlandığını aktarıyor.

Gösterilerin merkezindeki Almatı’da bugün yaklaşık 30 marketin kapılarını yeniden açtığı, geçen hafta göstericiler tarafından kısa süre için işgal edilen havalimanının ise hâlâ kapalı olduğu, ancak yarın açılmasının beklendiği kaydedildi.

Silah sesleri duyulduğuna dair haberler

Rus televizyon kanalı Mir 24 ise Almatı’da bugün silah sesleri duyulduğunu, ancak bunun “emniyet güçlerinin uyarı ateşi olup olmadığının bilinmediğini” aktardı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Cuma günü emniyet güçleri ile orduya bağlı birliklere “terörist” ve “haydut” diye nitelediği göstericilere uyarmadan ateş etmeleri talimatı vermişti. Bunun, özellikle protesto gösterilerinin yoğunlaştığı Almatı’da çok sayıda sivilin hayatına kaybetmesine neden olmasından endişe ediliyor.

Masimov gözaltında

Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi eski başkanı Karim Masimov’un darbe teşebbüsü iddiasıyla gözaltına alındı. Karim Masimov, ülkede şiddete dönüşen protesto eylemleri nedeniyle geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in kararıyla görevden alınmıştı. Masimov’un başkanlığını yaptığı Ulusal Güvenlik Komitesi, eski Sovyetler Birliği’nden ayrılan ülkede Sovyet istihbaratı KGB’nin devamı niteliğinde bir teşkilat.

Kazakistan günlerdir, son senelerin en şiddetli protesto eylemlerini yaşıyor. Fosil enerji kaynakları açısından zengin olan ülkede LPG zammıyla başlayan gösteriler yıllardır otoriter şekilde yönetilen ülkede meydana gelen en şiddet olaylarına dönüştü. Yaklaşık 30 yıl Moskova’ya yakın Nursultan Nazarbayev tarafından yönetilen ülkede 2019’dan beri Kasım Cömert Tokayev devlet başkanlığı görevini yürütüyor. Eski devlet başkanı Nazarbayev döneminde bakanlık ve başbakanlık görevleri yapan Tokayev, son günlerde yaşanan olaylar üzerine ülkede önce olağanüstü hal ilan etmiş, daha sonra “dış güçlerin saldırısı” olarak nitelediği olaylar nedeniyle Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) birliklerinin yardımını istemişti.

Kazakistan hakkında temel bilgiler

Nerede? Kazakistan kuzeyde Rusya, doğuda ise Çin’e komşu. Batı Avrupa büyüküğünde de bir yüz ölçüme sahip.

Neden önemli? Eski Sovyetler Birliği ülkesi olan Kazakistan’ın büyük çoğunluğu Müslüman. Ruslar ise azınlık. Öte yandan ülke küresel petrol rezervlerinin %3’ü ve önemli kömür ve gaz endüstrisi ile geniş maden kaynaklarına sahip.

Paylaşın

Etiyopya’da Göçmen Kampına Hava Saldırısı: 56 Ölü

Etiyopya’nın kuzeydeki Tigray bölgesine düzenlediği hava saldırısında, ülke içinde yerinden edilen göçmenlerin kaldığı kampın vurulduğu öne sürüldü. Yardım kuruluşu çalışanları hava saldırısında 56 kişinin öldüğünü, 30 kişinin de yaralandığını söyledi.

Eueronews’t yer alan habere göre; Etiyopya’da merkezi hükümete karşı ayaklanan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile ordu arasında 14 aydır süren çatışmalar sivil can kayıplarına neden olmaya devam ediyor.

Son olarak ülkenin kuzeydoğusunda Eritre sınırında bulunan Dedebit kasabası yakınında yer alan bir kampın hedef alındığı öne sürüldü.

İsminin gizli tutulmasını isteyen yardım kuruluşu çalışanları, ülke içinde evlerini kaybedenlerin yerleştiği kampın hava saldırısının hedefi olduğunu söyledi.

Saldırıda 56 kişinin öldüğünü ve aralarında çocukların da bulunduğu 30 kişinin yaralandığı bilgisini veren yardım görevlileri, saldırıya ilişkin bazı fotoğrafları da Reuters haber ajansına gönderdi.

Ordu sözcüsü Albay Getnet Adane ve Hükümet sözcüsü Legesse Tulu konuya ilişkin sorulara henüz cevap vermedi.

Hükümet güçleriyle isyancılar arasında Kasım 2020’den bu yana süren çatışmalar, şimdiye dek yüz binlerce kişiyi yerinden etti ve milyonlarca kişiyi insani yardıma muhtaç hale getirdi.

Tigray’da çatışmalar nasıl başladı?

Tigray eyaletini yöneten isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) güçlerinin 3 Kasım 2020’de Etiyopya’nın Kuzey Komutanlığı birliklerine saldırması ve sonrasında Başbakan Abiy Ahmed’in TPLF’ye karşı askeri harekat kararı almasının ardından eyalette bir milyondan fazla kişi yerinden edildi.

Etiyopya başlattığı geniş çaplı operasyonla Tigray eyaletinin başkenti Mekelle’yi ele geçirse de bazı bölgelerde çatışmalar devam etti. TPLF güçleri, orduya karşı geniş çaplı operasyon başlattı. TPLF daha önce 30 yıl boyunca Etiyopya’yı yönetmişti.

Paylaşın

Pakistan’da Kar Fırtınası Yolu Kapattı: En Az 21 Ölü

Pakistan’ın kuzeyinde kar fırtınasının yolu kapatması nedeniyle en az 21 kişi hayatını kaybetti. Pakistan Başbakanı İmran Han da “trajik ölümler” nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu açıkladı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Yüksek rakımlı Mari kenti yakınlarında gerçekleşen afete müdahale etmesi için ordu görevlendirildi. İçişleri Bakanı Şeyh Raşit otoyolda bin civarında aracın mahsur kaldığını söyledi.

Başkent İslamabad’in kuzeyinde bulunan dağlık bölgede Cuma günü de turistler kar nedeniyle mahsur kalmıştı. Son günlerde bölgedeki aşırı kar yağışlarının çok sayıda izleyici çekmesi nedeniyle Mari’ye 100 binden fazla aracın girmiş olduğu açıklandı.

Yerel polis, bunun da kentte ve etrafında yoğun bir trafik oluşturduğunu belirtti. Ölenlerin en az altısının donduğu açıklandı. Diğerlerinin ölüm nedeni ise belli değil.

Araçlarında egzoz gazlarından zehirlenmiş olmaları da ihtimal dahilinde. AFP ajansına konuşan Mari merkezinde aşırı kar yağışı nedeniyle mahsur kalan turist Osman Abbasi, “Burada insanlar çok kötü durumda” dedi ve ekledi: “Sadece turistler değil, yerel halk da zor durumda. Doğal gaz ve suya erişimde sorunlar yaşanıyor.”

İçişleri Bakanı Raşit, video mesajında “15-20 yıldır ilk defa bu kadar çok kişi Mari’ye gitti ve bu da büyük bir krize yol açtı” dedi.

Pakistan Başbakanı İmran Han da “trajik ölümler” nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu açıkladı. Han “Yaşanan trajedi hakkında soruşturma başlattık ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için yeni regülasyonlar getireceğiz” dedi.

Paylaşın

ABD’de Siyahi Ahmaud Arbery’yi Öldüren 3 Kişiye Ömür Boyu Hapis

ABD’de 23 Şubat 2020’de ormanlık alanda koşu yapan siyahi Ahmaud Arbery’yi öldürmekten suçlu bulunan Travis McMichael, Gregory McMichael ve William Bryan ömür boyu hapse mahkum edildi. Hükümlüler tarafından çekilen cinayet anını gösteren video kaydı ülkede büyük tepki toplamıştı.

Baba-oğul McMichaellar hayatlarının geri kalanını demir parmaklıklar ardında geçirecek. Yargıç Timothy Walmsley, komşuları William Bryan’ın 30 yıl hapis cezasını tamamlamasının ardından temyize başvurabileceği hükmüne vardı. 30 yıl eyaletin cinayet davalarında verdiği en düşük ceza.

Yargıç Walmsley, Brunswick kentindeki Glynn İlçe Mahkemesi’nde görülen duruşmada, baba-oğula mümkün olan en ağır cezanın verilme nedeninin, mahkemede delil olan videoda sarf ettikleri “duygusuz” sözleri ve eylemleri olduğunu belirtti.

Yargıç, 25 yaşındaki Arbery’nin ölüm nedeninin sanıkların yasaları kendilerinin uygulamak istemesi olduğunu söyledi. Arbery’nin akrabaları daha önce mahkemeye yaptıkları başvuruda cinayete ırkçı önyargıların neden olduğunu söylemişti. Savunma avukatları ise sanıkların Arbery’yi öldürmeyi hedeflemediklerini öne sürmüştü.

Kasım ayında bir jüri, 66 yaşındaki Gregory McMichael, 35 yaşındaki oğlu Travis McMichael ve komşuları 52 yaşındaki Bryan’ı cinayet, ağırlaştırılmış saldırı, haksız alıkoyma ve suç işlemeye kast etmekten suçlu bulmuştu.

Üç sanıktan hiçbiri duruşmada mahkemeye hitap etme haklarını kullanmadı. Savunma avukatları ise mahkumiyet kararlarına itiraz edeceklerini söyledi. Üçü de beyaz olan sanıklar Şubat ayında ise nefret suçları ve Arbery’nin sivil haklarını ihlal etmekten federal davada yargılanacak.

Soldan sağa Travis McMichael, William ‘Roddie’ Bryan ve Gregory McMichael

Beş dakika kovaladılar

Savcılar, üç sanığın bir Pazar günü öğleden sonra koşuya çıkan bir siyah hakkında yanlışlıkla “en kötüsünü varsaydıklarını” söyledi. Sanıklar Arbery’yi ara sokaklarda yaklaşık beş dakika kovalamıştı.

Davanın sonucu Georgia yasasının o dönemde izin verdiği ancak bugün yürürlükte olmayan ‘‘vatandaş tutuklaması’’ uygulamasının, sanıkların işlediği bir suçtan kaçtığı sezgisiyle siyah Arbery’nin karşısına çıkma hakları olup olmadığına bağlıydı. Ancak jüri sanıkların ifadelerini bu şekilde yorumlamadı.

23 Şubat’ta Satilla Shores mahallesinde Gregory Michael ve oğlu Travis McMichael, silahlarını alıp kamyonete binerek, koşuya çıkan Ahmaud Arbery’yi kovalamaya başlamıştı.

‘‘Korkutamadıkları ve yıldıramadıkları için öldürdüler’’

Arbery’nin annesi Wanda Cooper-Jones, Cuma günü mahkemeye hitabında, “Oğlumu hedef seçtiler çünkü onu toplumlarında istemiyorlardı. Onu yeterince korkutamadıkları ve yıldıramadıklarında öldürdüler” demişti.

Yargıç, ceza kararında annenin sözlerini alıntılayarak, bu sözleri çok doğru bulduğunu söyledi.

McMichael’ların komşusu William Bryan da kendi kamyonetiyle kovalamacaya katılmış ve Travis McMichael’ın yakın mesafeden Arbery’ye bir pompalı tüfekle ateş ettiğini kaydetmek için cep telefonunu çıkarmıştı. Vurulduğu sırada Arbery’nin üzerinde koşu kıyafetleri ve spor ayakkabılarından başka bir şey yoktu.

Video aylar sonra ortaya çıktığında büyük tepkiye neden olmuş ve yerel bir savcının, cinayette suç unsuru görmemesi nedeniyle olaya karışanların hiçbirinin henüz tutuklanmadığı anlaşılmıştı.

(Kaynak: Amerika’nın Sesi)

Paylaşın

2021 Yılında ‘Kripto Para Dolandırıcılığı’ Rekor Kırdı

Kripto para ile dolandırıcılık geçen yıl 2020’ye göre yaklaşık yüzde 80 artarak 14 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Blokzincir analitik firması Chainalysis’in raporuna göre, kripto paralarda toplam işlem hacmi geçen yıl 2020’ye göre yüzde 567 artarak 15,8 trilyon dolara ulaştı.

Bununla birlikte, 2021’de kripto para ile yasa dışı işlemler de yüzde 80 artarak 14 milyara yükseldi. Artışa rağmen, kripto paralarda işlem hacmi artışı nedeniyle yasa dışı faaliyetlerin kripto para işlem hacmindeki payı yüzde 0,60’dan yüzde 0,15’e geriledi.

Euronews’ta yer alan habere göre; Geçen yıl 3,2 milyar dolar değerinde kripto para çalınırken, bir önceki yıla göre artış yüzde 516 oldu.

Kripto para birimleri, son derece karmaşık bilgisayar hesaplamaları ile üretilirken, dolar ve euro gibi geleneksel para birimlerinin aksine merkez bankaları tarafından kontrol edilmiyor.

Bu nedenle dünya çapında düzenleyici makamlar dolandırıcılık konusunda uyarılarını artırırken, mali denetçiler de sektör için uygun düzenlemeler üzerinde çalışmalar yürütüyor.

Öte yandan kurumsal yatırımcılar ve büyük şirketlerin de bu alanda yatırım yapmaya başlamasıyla bitcoinden NFT’lere (değiştirilemez kripto varlık) tüm kripto varlıklara ilgi 2021 yılında patlama yaptı.

Bu da kısa yoldan para kazanmak isteyen çok sayıda kişinin bu alana girmesine yol açtı. Fakat düzenlemenin neredeyse yok denilecek kadar düşük olduğu bu piyasa dolandırıcılık için de uygun bir zemin oluşturuyor.

Raporda suçlardaki artışın arkasındaki en büyük etken saadet zincirine benzeyen uygulamalar ve merkeziyetsiz finans platformlarındaki dolandırıcılıklar olduğu vurgulandı.

Merkeziyetsiz finans platformları bankalar gibi kuruluşları kullanmadan kullanıcılara kredi, sigorta ve diğer finansal hizmetleri sunuyor. Fakat bu platformlar temel kodlarındaki sorunlar ya da kötü yönetişim nedeniyle büyük sorunlar yaşıyor.

Paylaşın

2021 Yılında 55 Gazeteci Öldürüldü

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2021 yılında dünyada 55 gazetecinin öldürüldüğünü, görev başındaki gazetecilere karşı cinayet dahil işlenen suçların cezasız kaldığını ve cezasızlığın endişe verici bir düzeyde arttığını açıkladı.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; UNESCO, yaşamını yitiren gazeteci sayısının son on yıla göre en düşük seviyede olmasına rağmen görevli gazetecilere baskı ve sansürün arttığını, muhabirlerin görevlerini büyük tehlike altında yapabildiklerini kaydetti.

UNESCO, 2021 yılında, daha önceki yıllarda olduğu gibi, gazetecilerin protestolarda haber takibi yaparken de dahil olmak üzere yüksek oranlarda hapis cezası, fiziksel saldırı, yıldırma ve tacizle karşı karşıya kaldığını kaydetti.

“2006 yılından günümüze öldürülen gazetecilerin sadece yüzde 10’unun faili bulundu”

UNESCO, 2021’deki kurbanların üçte ikisinin silahlı çatışmanın yaşanmadığı ülkelerde öldüğünü, 2013 yılındaki verilere göreyse gazeteci ölümlerinin üçte ikisinin silahlı çatışmaların yaşandığı ülkelerde gerçekleştiğini belirterek, “Elimizdeki veriler, gazeteci cinayetleri konusunda 2013 yılındaki durumun 2021’de tamamen tersine döndüğünü gösteriyor” dedi.

UNESCO, 2021 yılında dünyada işlenen gazeteci cinayetlerinin çoğunun sadece iki bölgede meydana geldiğini, 23 gazetecinin Asya – Pasifik bölgesinde, 14 gazetecinin de Latin Amerika ve Karayipler’de öldürüldüğünü açıkladı. Son BM verilerine göre 2006 yılından günümüze işlenen gazeteci cinayetlerinin sadece yüzde 10’unun failleri bulundu.

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, 2021 yılında görevleri sadece gerçekleri gün ışığına çıkarmak olan gazetecilerin bedel ödediğini söyledi. Direktör Azoulay, günümüzde dünyanın bağımsız ve doğru bilgilere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı olduğunu belirterek, “Gazetecilerin gerçekleri ortaya çıkarma yolunda korkmadan çalışmalarını sağlamak için şimdiye kadar yaptıklarımızdan çok daha fazlasını yapmak zorundayız” dedi.

“Kadın gazeteciler tehlikede”

UNESCO kadın gazeteciler için hazırladıkları bir ankete katılan gazetecilerin yaklaşık dörtte üçünün meslekleriyle ilgili olarak çevrimiçi şiddete ve tehdide maruz kaldığını belirtti. UNESCO, kadın gazetecilere sanal yolla yapılan tacizin şok edici düzeyde arttığını, tehdit ve tehlike altında görev yapan kadın gazetecilerin büyük bir risk altında görev yaptıklarını kaydetti.

Paylaşın

Almanya’da Enflasyon Son 29 Yılın Zirvesinde

Almanya’da Federal İstatistik Dairesi, Aralık 2021’e ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, geçen Aralık’ta tüketici fiyatları 2020 yılının Aralık ayına kıyasla yüzde 5,3 arttı. Bu, neredeyse son 30 yılın en yüksek enflasyon değeri olarak kayıtlara geçti.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Almanya’da bir önceki en yüksek enflasyon, Batı ve Doğu Almanya’nın yeniden birleşmesi sonrasında Doğu Almanya’da gıda fiyatlarındaki artış sonucu yüzde 5,8 ile Haziran 1992’de kaydedilmişti.

Yıllık ortalama enflasyon 3,1

Federal İstatistik Dairesi verileri, Almanya’da 2021’de enflasyonun yıllık ortalamasının ise yüzde 3,1 olduğunu ortaya koydu. Bu da 1993 yılından beri kaydedilen en yüksek değer oldu. Almanya’da 2020 yılında ortalama enflasyon yüzde 0,5 olarak kayıtlara geçmişti.

Önceki aylarda olduğu gibi Aralık’ta da özellikle enerji fiyatları ciddi şekilde arttı. Enerji fiyatlarındaki artış yüzde 18,3 olarak açıklandı. Gıda fiyatları yıllık bazda yüzde 6, ev kiraları dâhil hizmet fiyatlarıysa yüzde 3,1 arttı.

Tüketici fiyatları, Aralık’ta bir önceki aya kıyasla ise yüzde 0,5 artış gösterdi. Federal İstatistik Dairesi, detaylı verileri 19 Ocak’ta yayımlayacak. Almanya’da Kasım ayında enflasyonun yıllık bazda yüzde 5,2 olduğu açıklanmıştı.

Fiyatlar neden artıyor?

Almanya’da hayat pahalılığındaki artışın en önemli sebeplerinden biri enerji fiyatlarının yükselmesi olarak görülüyor. Pandemide katma değer vergisinin geçici olarak azaltılmasına yönelik uygulamanın son bulması da fiyat artışlarında rol oynadı. Pandemi kaynaklı tedarik sıkıntıları ve kıtlıklar da tüketicinin cebini etkileyen faktörler arasında yer aldı.

Ayrıca Almanya’da Ocak 2021’de yürürlüğe giren ve ton başına 25 euro ödeme yapılmasını öngören karbondioksit fiyatlandırma sistemi de tüketici fiyatlarını etkiledi. Bu yılın başında bu vergi, ton başına 30 euroya yükseltildi.

2022 öngörüsü

Ekonomistler, Almanya’da enflasyon oranlarının düşmesinin zaman alabileceği görüşünde. Enflasyonun 2022’de yüzde 3 seviyesinin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Kiel ve ifo enstitülerindeki araştırmacılar, katma değer vergisindeki uygulamanın etkisinin 2022’ye yansımayacak olmasına karşın üretim maliyetlerinin artmasına neden olan tedarik zinciri sorunlarının kalıcı olduğuna dikkat çekiyor.

Enerji fiyatlarındaki artışın da enflasyonu bir süre daha yüksek seviyelerde tutmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü, “Gaz tedarikçileriyle yapılan uzun vadeli kontratlar nedeniyle doğal gaz fiyatlarındaki ciddi artışın 2022’nin başına kadar tüketiciye ulaşmaması muhtemel” açıklamasında bulundu.

Paylaşın

Kazakistan’da Hükümet İstifa Etti

Kazakistan’da artan gaz fiyatları nedeniyle düzenlenen protestolar üzerine Başbakan Askar Mamin liderliğindeki hükümet istifa etti. Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, hükümetin istifasını kabul etti.

Açıklamada, Başbakan Yardımcısı Alihan Smailov’un yeni bir hükümet kurulana kadar geçici olarak başbakanlık görevini üstleneceği belirtildi.

Benzin istasyonlarında satılan sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) fiyatının iki katına çıkması üzerine Kazakistan’ın batısındaki Mangistau eyaletinin Canaözen kentinde hafta sonunda başlayan protesto eylemleri ülkenin birçok kentine yayıldı.

Kazakistan İçişleri Bakanlığı, protestolarda “provokasyonlara teslim olan, caddeleri bloke ederek trafiği engelleyen ve kamu huzurunu bozan” yaklaşık 200 göstericinin gözaltına alındığını bildirdi. Bakanlık, olaylar sonucu 95 emniyet görevlisinin yaralandığını, 37 polis aracının da hasar gördüğünü açıkladı.

Polis göz yaşartıcı gaz ile müdahalede bulundu

Ülkenin ekonomi merkezlerinden olan Almatı’da Salı günü düzenlenen gösteride, eylemciler ve polis arasında arbede yaşandı. AFP’ye göre 5 bin kişinin katıldığı gösteride, eylemciler ülkede hâlâ siyasi güce sahip olan Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı ve Güvenlik Konseyi Başkanı Nursultan Nazarbayev’e işaret ederek “yaşlı adam dışarı” ve “hükümet istifa” sloganları attı.

Bazı göstericiler aralarında itfaiye aracının da bulunduğu bazı araçlara saldırdı, polise taş ve molotofkokteyli attı. Yerel medyada yer alan haberlere göre, polis göstericilere ses bombası ve göz yaşartıcı gaz ile müdahalede bulundu. Yerel medyada yayınlanan videolarda polis araçlarının yandığı görüldü. Çok sayıda gösterici ve polisin olaylar sırasında hafif yaralandığı ve hastanede tedavi altına alındığı belirtildi.

Göstericilere sükûnet çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Tokayev, hükümetin istifasını kabul etmeden önce Mangistau eyaleti ile Almatı kentinde olağanüstü hâl ilan etti. 19 Ocak’a kadar sürecek olan olağanüstü hâl kapsamında geceleri sokağa çıkma yasağı uygulanacak.

Ülkede ayrıca Telegram, Signal, Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamalarının çalışmadığı, bağımsız iki haber sitesinin bloke edildiği bildirildi. Ayrıca Salı gecesi gaz fiyatlarında indirim yapılacağı açıklandı. Cumhurbaşkanı Tokayev, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “ülkede istikrarın sağlanması için” bu adımın atıldığını belirtti.

Paylaşın

Çin’den Nükleer Silahlarını Modernleştirme Kararı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde beş daimi üyenin nükleer silahların yayılımının önlenmesi için onay vermesinin ardından Pekin Yönetimi, “güvenlik ve güvenilirlik” adına nükleer silahlarını modernleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı.

Pekin ayrıca dünyanın en büyük nükleer silah stoğuna sahip ülkeleri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya’dan bu kapasitelerini düşürmelerini istedi.

Pazartesi günü ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa’dan oluşan güvenlik konseyinin beş daimi üyesi, “nükleer bir savaşın kazanılamayacağını” açıklamış ve nükleer silahların “istemsiz ve yasak halde kullanımının engellenmesi” için gereken tedbirleri güçlendirecekleri vaadinde bulunmuştu.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (Sipri) göre, ABD Ocak 2021’de 5 bin 500, Rusya 6 bin 255, Çin ise 350 adet nükleer başlıklı silaha sahipti.

Washington Pekin’i nükleer silahlarını düzenli şekilde güçlendirmekle suçlarken, Çin Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Çin’in her zaman nükleer silah yoluna ilk aşamada başvurmama politikasını güttüğünün altını çizen bakanlık, “Nükleer kapasitemizi ulusal güvenliğimizin gerektirdiği en düşük seviyede tutuyoruz” açıklamasında bulundu.

Nükleer silahların azaltımı konusunda Washington’un Moskova ile yaptığı görüşmelere katılmayı Çin düzenli şekilde reddediyor. Zira Pekin kendi nükleer silah stoğunun ABD ve Rusya’dan çok daha düşük olduğunun altını çiziyor.

ABD ve Rusya dünyadaki nükleer başlıklı silahların yüzde 90’ını elinde bulunduruyor. Çin ise bu silahların sayısının “geriye döndürülemez” şekilde ve “yasal” çerçevede azaltılmasını talep ediyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın