Mahsa Amini Protestoları: İran Yönetiminden Geri Adım

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolar devam ederken, yönetimden geri adım olarak yorumlanabilecek açıklama geldi.

İran’ın “dini ve siyasi yüce lideri” Seyyid Ali Hüseyni Hameney, “başörtüsü kuralına tam olarak uymayanlar asla dinsizlik ve devrim karşıtlığıyla suçlanmamalıdır,” diyerek Amini’nin öldürülmesine yol açan “tesettür denetimi” uygulamasının dayanağını oluşturan anlayıştan geri adım atıldığını duyurdu. Hamaney, “Başörtüsü zayıf olanlar bizim öz kızlarımızdır.” dedi.

“Anneler günü”nde 

İran devlet televizyonunun haberine göre, Hamaney, görüşlerini, İran’da rejimin “Anneler Günü” olarak kutladığı Peygamber Hz. Muhammed’in en küçük kızı ve İslamı kabul eden ilk kişi olan Hazreti Fatma’nın doğum yıl dönümü dolayısıyla başkent Tahran’daki konutunda kabul ettiği bir grup kadınla konuşması sırasında açıkladı.

Mahsa Amini’nin öldürülmesini izleyen dört aydır süre giden protestoları “dış düşmanlar”a bağlayan Hamaney, “[…] düşmanın ümidi, başörtüsü kuralına tam olarak uymayan kadınların başörtüsünü tamamen çıkarmasıydı,” dedi. “Ancak istedikleri gibi olmadı.”

Başörtüsünün İslam’da bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Hamaney, kadınlara “[…] tesettürün farz olduğuna şüphe [olmadığını] herkesin bilmesi gerek[tiğini] açıkladı. “Bu[nun] hiç şüphesiz uyulması gereken dini bir yükümlülük [olduğunu]” söyledi.

Ancak, “dinî ve siyasî yüce lider,” İran’da Mahsa Amini’nin “Ahlak Polisi”nce gözaltında tutulurken öldürülmesine kadar varan bir şiddetle  zorlanan başörtüsü kuralına “tam olarak uymayanların”, “asla dinsizlik ve devrim karşıtlığıyla suçlanmaması [gerektiğini]”  vurguladı.

Hamaney, basın önünde yaptığı konuşmada, “başörtüsü zayıf olanlar bizim öz kızlarımızdır.” dedi.

“İrşad Devriyeleri”ne son

İran’da “İrşad Devriyeleri” denilen “ahlak polisi”nce Tahran’da 13 Eylül 2022’de başını “tesettüre uygun” örtmediği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesinin ardından patlak veren protestolar, rejime karşı bir ulusal isyan karakterine bürünmüş, paramiliter “Besic” milislerinin isyancılara karşı giriştikleri şiddetli bastırma operasyonları sırasında 500 dolayında insan öldürülmüştü.

Protestolar, 1979’dan bu yana süre gelen zorunlu “hijab” (başörtüsü) uygulamasına yönelik olarak rejim içindeki itirazları da alevlendirmiş ve 5 Aralık’ta kadınları kamusal alanda “hicab”  denetime tabi tutan “İrşad Devriyleri”nin dağıtıldığı açıklanmıştı.

Rejimin “İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Merkezi” Sözcüsü Ali Hanmuhammedi, 5 Aralık’ta, eleştirilerin hedefi olan devriyelerin görevinin sona erdiğini ve başörtüsü uygulamasının “daha modern yöntemlerle teknolojiden de faydalanılarak devam edebileceğini” belirtmişti.

Polis ve yargı şiddeti rejimde çatlak yarattı

İran’da 3 ay önce başlayan Mahsa Amini gösterilerinde protestoculara yönelik baskılar ve idam kararları uluslararası düzeyde Tahran yönetimine yönelik eleştirilere yol açarken, İran’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonundan (CSW) çıkarılması Tahran yönetimine yönelik ekonomik ve siyasal yaptırımların artırılması olarak değerlendirildi.

Ülkede 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin gözaltında ölümü sonrası yaşanan olaylar, halkın uzun yıllardır süren demokrasi ve özgürlük taleplerine kulak verilmemesiyle birleşince, ekonomik ve sosyal sorunlardan kaynaklanan toplumsal rahatsızlığı gün yüzüne çıkardı.

Zorunlu başörtüsü uygulamasına karşı başlayan protestolar, kısa sürede ülkenin geneline yayılan rejim karşıtı gösterilere dönüştü. Emniyet güçlerinin müdahalesi nedeniyle yüzlerce gösterici hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi gözaltına alındı. 25 kişi idam istemiyle yargılanırken, teamüller dışında kısa sürede 2 göstericinin idam edilmesi İran yargısının ülke içinde ve dışında eleştirilmesine yol açtı.

Polisin göstericilere sert müdahalesi dünya medyasında geniş yer alırken diğer taraftan İran’ın Rusya’ya verdiği kamikaze insansız hava araçlarının (İHA) Ukrayna savaşında kullanılması Batılı ülkelerin Tahran yönetiminden duyduğu rahatsızlığı artırdı.

İran İslam Cumhuriyeti’nin daha çok protestocuyu idam etme kararlılığı karşısında ülkenin önde gelen kimi İslam hukuku uzmanları ve ilahiyatçılar yargının şeriat yorumuna karşı seslerini yükselttiler.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Rusya, Kamikaze İHA’larıyla Ukrayna’da Korku Salıyor!

Rusya’nın Ukrayna cephesinde kullandığı İran yapımı Şahid-136’nın (Shahed-136) modern hava savunma sistemleri karşısında hiç şansı yok. Askeri uzmanlara göre bu insansız hava aracının cephede kullanılması da pek uygun değil.

Ancak Rus ordusunun Ukrayna savaşındaki amacı da bu değil zaten. Amaç kamu hizmetleri ve konutlar gibi sivil hedefleri vurmak ve halkı paniğe sürüklemek.

Yaklaşık 20 bin dolara mal olan kamikaze insansız hava araçlarının, diğer IHA’lara göre nispeten ucuz olması ve bileşenlerinin kolayca temin edilebilmesi nedeniyle Ukrayna ordusu şimdi zor bir soruyla karşı karşıya: Her biri bir kamikaze insansız hava aracından kat be kat daha pahalı olan son teknoloji uçaksavar füzelerini onlara karşı kullanmaya değer mi? Çünkü Rusya bu uçakları yoğun olarak kullanıyor ve her birinin vurulması büyük bir maliyeti beraberinde getiriyor.

Ayrıca insansız hava araçlarına yönelik savunma nedeniyle Ukrayna askerleri cephede yetersiz kalıyor. Bu da Rusya’nın bir hesabı gibi görünüyor.

Batılı askeri uzmanlar ise Rusya’nın elindeki kamikaze insansız hava araçlarını, sayıları azalmaya başlayan, çok daha pahalı olan güdümlü seyir füzelerinin yerine kullandığını belirtiyorlar. Basit, ucuz kamikaze insansız savaş uçakları cephede neredeyse hiçbir rol oynamıyor. Ancak anlaşılan Rusya, onların sivil halkı yıpratacak psikolojik etkilerine bel bağlamış durumda.

Çoğunlukla geceleri vuruyorlar. Ukrayna şehirlerinde yaşayanlar Rus kamikaze insansız hava araçlarının saldırılarına sıklıkla maruz kalıyor. Aslında kamikaze tanımlaması bir yanılgı içeriyor: İkinci Dünya Savaşı sırasındaki kamikaze saldırıları, genç Japon pilotlarının uçaklarını müttefik gemilerine çarptırarak düzenledikleri intihar saldırılarıydı. Pilotun ölümü konseptin bir parçasıydı.

Ancak insansız hava araçları adından da anlaşılacağı üzere pilotsuz uçuyor. Bu nedenle tek kullanımlık ya da tek yönlü insansız hava aracı olarak tanımlanabilirler. Zira gerçekleştirdiği saldırının sonunda kendisi de imha edilmiş oluyor. Bu özellikleriyle örneğin bombalama ve keşif uçuşları gerçekleştiren Türkiye yapımı Bayraktar insansız hava araçlarından ayrışıyorlar. Bayraktar İHA’ları, görevlerini tamamladıktan sonra havalandıkları noktalara sağlam olarak geri dönmek üzere geliştirildiler.

Ukrayna’da kullanılan kamikaze insansız hava araçlarının çoğunun İran yapımı Şahid-136 (Shahed-136) olduğu biliniyor. Ancak Rusya ve İran,aralarında söz konusu İHA’ların satışı ile ilgili bir durumun olmadığını ileri sürüyor.

Şahid 136 yaklaşık 3,5 metre uzunlunda ve 2,5 metre kanat açıklığı olan delta kanat olarak tanımlanan bir uçak tipi. 50 kilogram kadar patlayıcıyı taşıyabiliyor. Benzinle çalışan motoru kuyruktaki türbini çalıştırıyor. Bu nedenle çok gürültülü bir araç.

Saatteki hızı 200 kilometreyi geçmiyor, dolayısıyla benzerleriyle kıyaslandığında oldukça yavaş. Ancak menzilinin 2000 km’yi bulduğu belirtiliyor. Üretici firma tarafından verilen menzil tam olarak doğru olmasa bile en yakın rakiplerinin çok daha üstünde olduğu kesin. Menzilinin bu kadar uzun olması nedeniyle de Rusya’dan Ukrayna’ya düzenlenen saldırılarda tercih ediliyor.

Switchblade Şahid’e karşı

Bununla birlikte, Şahid 136’lar çok basit bir tasarıma sahipler. Örneğin Amerikan yapımı Switchblade’in aksine, Şahid önceden girilen ve sabitlenen hedefin dışına çıkamaz. Yani hedef bir kez girildikten sonra artık değiştirilemez.

Kamikaze insansız hava araçlarına “başıboş silahlar” da deniyor. Şahid’in aksine, Switchblade gibi sistemler önce görev alanı üzerinde tur atar, ardından yerdeki bir operatör veri bağlantısı aracılığıyla, hareket halinde de olabilen bir hedefi bildirir. Kamikaze İHA’sı bu verilen hedefe doğru yönelir ve çarparak hem hedefi hem de kendini imha eder.

Şahid cepheye uygun değil

Şahid’in modern hava savunma sistemleri karşısında hiç şansı yok. Askeri uzmanlara göre bu insansız hava aracının cephede kullanılması da pek uygun değil. Ancak Rus ordusunun Ukrayna savaşındaki amacı da bu değil zaten. Amaç kamu hizmetleri ve konutlar gibi sivil hedefleri vurmak ve halkı paniğe sürüklemek.

Yaklaşık 20 bin dolara mal olan kamikaze insansız hava araçlarının, diğer IHA’lara göre nispeten ucuz olması ve bileşenlerinin kolayca temin edilebilmesi nedeniyle Ukrayna ordusu şimdi zor bir soruyla karşı karşıya: Her biri bir kamikaze insansız hava aracından kat be kat daha pahalı olan son teknoloji uçaksavar füzelerini onlara karşı kullanmaya değer mi? Çünkü Rusya bu uçakları yoğun olarak kullanıyor ve her birinin vurulması büyük bir maliyeti beraberinde getiriyor.

Ayrıca insansız hava araçlarına yönelik savunma nedeniyle Ukrayna askerleri cephede yetersiz kalıyor. Bu da Rusya’nın bir hesabı gibi görünüyor.

Batılı askeri uzmanlar ise Rusya’nın elindeki kamikaze insansız hava araçlarını, sayıları azalmaya başlayan, çok daha pahalı olan güdümlü seyir füzelerinin yerine kullandığını belirtiyorlar. Basit, ucuz kamikaze insansız savaş uçakları cephede neredeyse hiçbir rol oynamıyor. Ancak anlaşılan Rusya, onların sivil halkı yıpratacak psikolojik etkilerine bel bağlamış durumda.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Rusya – Ukrayna Savaşı: 63 Askerin Ölümü Rusları Öfkelendirdi

Donetsk bölgesinde Rus askerlerinin konuşlu olduğu üssün Ukrayna güçlerince hedef alındığını ve roket saldırısında 63 Rus askerinin öldüğü açıklanmıştı. Ukrayna’daki çatışmalarda en çok can kaybının yaşandığı saldırıya ilişkin öfke büyüyor.

Rus milliyetçileri ve bazı milletvekilleri tehlikeleri görmezden gelmekle suçladıkları komutanlar için ceza talep ettiler.

Rusya Savunma Bakanlığı, nadiren yapılan bir açıklamayla, Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk bölgesinde askerlerinin konuşlu olduğu üssün Ukrayna güçlerince hedef alındığını ve roket saldırısında 63 Rus askerinin öldüğünü kaydetmişti.

Askerlerin, Rusya Savunma Bakanlığı’nın ABD yapımı HIMARS rampalarından atılan dört roket tarafından vurulduğunu söylediği bölgedeki bir mühimmat yığınağının yanında konuşlandırılması eleştiriliyor.

Televizyonda yayınlanan görüntüler, vinçler ve buldozerler birkaç metre derinlikteki beton molozları delip geçerken, dev bir binanın moloza döndüğünü ortaya koyuyor.

Ukraynalı ve bazı Rus milliyetçi blog yazarları, Makiyivka’daki ölü sayısını yüzlerce olarak belirtse de, Rus yanlısı yetkililer bu tahminlerin abartılı olduğunu söylüyor.

RIA Novosti haber ajansının bildirdiğine göre, bazılarının geldiği Samara da dahil olmak üzere birçok Rus şehrinde hayatını kaybedenleri anmak için mitingler düzenlendi. Kayıpları için yas tutanlar Samara’nın merkezine çiçekler bıraktı.

Ordudaki kadın konseyi temsilcisi Yekaterina Kolotovkina birlik çağrısı yaparken, “Üç gündür uyumadım, Samara uyumadı. Askerlerimizin eşleriyle sürekli iletişim halindeyiz. Çok zor ve korkutucu. Ama biz parçalanmayız. Keder bizi birleştirir. Affetmeyeceğiz ve zafer kesinlikle bizim olacak” diye konuştu.

Makiyivka’daki saldırı, Rusya, Kiev’e ve diğer Ukrayna şehirlerine her gece insansız hava aracı saldırıları yaptığı sırada yaşandı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski dün gece video aracılığıyla yaptığı açıklamasında, “Saldırılar insanlarımızı, uçaksavar savunmamızı, enerjimizi tüketmeyi hedefliyor” dedi.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Sözcüsü Yuriy Ihnat, Ukrayna TV’ye yaptığı açıklamada, yılbaşı gecesinden bu yana iki Rus saldırısında 84 insansız hava aracının düşürüldüğünü söyledi.

Ihnat, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin cipleri ve uçaksavar makineli tüfekleri ve ışıldaklarla donatılmış diğer araçları kullanarak onları yakalamak için gezici gruplar düzenlediğini söyledi.

Güçleri büyük ölçüde Batılı ülkeler tarafından sağlanan silahlara ve diğer teçhizata dayanan Zelenski, bugün Hollanda ve İngiltere başbakanlarıyla ayrı ayrı telefon görüşmeleri yaptı.

Zeelenski Telegram mesajlaşma uygulamasında İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile görüşmesiyle ilgili, “Zafere bu yıl daha şimdiden daha da yakınlaşmaya yönelik çabalarımızı yoğunlaştırmaya karar verdik” dedi.

Yabancı paralı askerler de hayatını kaybetti

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yayınladığı günlük bülteninde Makiyivka’dan bahsetmedi ancak Rus Hava-Uzay Kuvvetleri tarafından, Donetsk’te 130’dan fazla yabancı paralı askerin öldürüldüğü saldırı da dahil olmak üzere çok sayıda saldırı düzenlendiğini açıkladı.

Açıklamada, Donetsk’teki Druzhkivka tren istasyonu yakınlarındaki bir teçhizat yığınağına başlatılan füze ve hava saldırıları sonucu 120 kadar Ukraynalı personelin öldürüldüğü, iki HIMARS rampası ve 800’den fazla roketin imha edildiği kaydedildi.

24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal eden Rusya, 2022’nin ikinci yarısında savaş alanında aldığı yenilgilerin ardından Ukrayna kentlerine yönelik toplu hava saldırılarına giderek daha fazla başvurdu. Rusya, sivilleri hedef aldığını reddediyor.

Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın dün Donetsk bölgesinin Ukrayna kontrolundaki bölgeleri vurduğunu, Kramatorsk kenti ve Yakovlivka köyünü vurduğunu ve Druzhkivka’daki bir buz pateni pistini yok ettiğini açıkladı.

Komşu Donetsk ile birlikte Moskova’nın hak iddia ettiği endüstri alanı Donbas’ı oluşturan Ukrayna’nın Luhansk bölgesinin valisi, bugün Ukrayna kuvvetlerinin Rus kontrolundaki Svatove ve Kreminna yönünde istikrarlı ilerleme kaydettiğini söyledi.

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, Herson’un güney bölgesinde Rus kontrolundaki bir bölgeye 31 Aralık’ta düzenlenen bir saldırıda yaklaşık 500 Rus askerinin öldüğünü veya yaraladığını söyledi.

Reuters bu haberleri bağımsız olarak doğrulayamadı.

Reuters görüntülerinde,”Kara Lale” olarak bilinen Ukraynalı gönüllülerden oluşan bir ekibin, Donetsk bölgesindeki ön cephe yakınında ölü askerlerin cesetlerini mezardan çıkardığı görülüyor.

37 yaşındaki gönüllü Oleksii Iukov, “Ne zaman bir genci kazıp çıkarsan, onun kabusunu ve bunun sonu olduğunu anladığı o son anında yaşadığı dehşeti yaşıyorsun” dedi.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Doğu grubu sözcüsü Serhiy Çerevati, Ukrayna televizyonuna, bugün Donetsk’te, şu anda büyük ölçüde harabe halinde olan Ukrayna’nın kontrolundaki Bakmut kentinde, 259 bombardıman saldırısı ve 29 çatışma yaşandığını söyledi.

Çerevati, “Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, Rus saldırılarının başarısız olması için her şeyi yapıyor” diye ekledi.

Askeri yetkililere öfke artıyor

Rus askeri blog yazarları, Rus komutanların Ukrayna roketlerinin menzilinde olduğunu bilmelerine rağmen, Makiyivka’da’da kışla olarak kullanılan binada mühimmat depolama kararını kınadı.

Doğu Ukrayna’daki Rus yanlısı ayrılıkçıların eski komutanı ve şimdi en yüksek mevkideki Rus milliyetçi askeri blog yazarlarından biri olan Igor Girkin, 31 Aralık’taki saldırıda yüzlerce kişinin öldüğünü veya yaralandığını söyledi. Girkin, bölgede depolanan askeri teçhizatın kamufle edilmediğini söyledi.

Telegram’da 700 binden fazla takipçisi olan Rus askeri blog yazarı Archangel Spetznaz Z, “Makiyivka’da olanlar korkunç” diye yazdı. “Bir aptalın bile toplarla vursalar bile çok sayıda yaralı veya ölü olacağını anladığı bir binaya çok sayıda personel yerleştirme fikrini kim buldu? Komutanlar daha az umursayamazlardı” diye ekledi.

Ukrayna, Rus kontrolundaki topraklara yönelik saldırıların sorumluluğunu neredeyse hiçbir zaman alenen üstlenmedi. Zelenski, dün gece yaptığı konuşmada da Makiivka saldırısından bahsetmedi.

Rusya’daki öfke milletvekillerine kadar uzandı.

Rus Senatosu üyesi ve eski dışişleri bakan yardımcısı Grigory Karasin, yalnızca Ukrayna’dan ve onun NATO destekçilerinden intikam alma talebinde bulunmakla kalmadı, aynı zamanda “titiz bir iç inceleme” talep etti.

Rus parlamentosunun üst kanadının eski başkanı Sergey Mironov da, askeri personelin korumasız bir binada toplanmasına izin veren yetkililer ve gerekli güvenlik seviyesini sağlamayan tüm üst düzey yetkililer hakkında cezai sorumluluk talep etti.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy: Rusya, Yıpratma Savaşı Yürütüyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, son istihbarat raporlarına göre Moskova’nın, İran yapımı Şahit tipi SİHA’larla daha fazla saldırı düzenlemeyi hedeflediğini aktararak, Rusya’nın amacının Ukrayna’yı “yıldırmak” olduğunu belirtti ve ekledi:

“Dayanmalıyız ve bunun için her şeyi yapmalıyız. Teröristler diğer hedeflerine ulaşamadıkları gibi buna da ulaşamayacaklar. Şimdi gökyüzünü korumakla görevli herkesin çok daha dikkatli olması lazım.”

Rusya’nın Ukrayna’ya silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) düzenlediği saldırıların artması üzerine Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Rusya’nın yıpratma savaşı yürüttüğü konusunda uyarıda bulundu. Zelenskiy Pazartesi akşamı yayınladığı video mesajında, Rusya’nın Ukrayna halkını ve onların savunucularını uzun vadede yıldırmayı hedeflediğini söyledi.

Rusya’nın SİHA’larla düzenlediği saldırıları yıpratma taktiğinin bir parçası olarak gördüğüne işaret eden Zelenskiy, “Rusya’nın Shahed tipi insansız hava araçlarıyla uzun süreli saldırı planladığına dair bilgiler aldık” dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı, Rusya’nın bu şekilde “halkı, hava savunmasını, enerjisini tüketerek” Ukrayna’yı yıpratmayı hedeflediğini dile getirdi. Rus yönetiminin halkına her şeyin plan dahilinde yürüdüğünü göstermeyi istediğini belirten Zelenskiy, “Ancak herkes gibi teröristlerin de bu hedefe ulaşmada başarısız olması için her türlü çabayı göstermeliyiz ve göstereceğiz” şeklinde konuştu.

Rus ordusu geçen yılın son günlerinden bu yana “kamikaze” insansız hava araçları ile Ukrayna’ya yönelik saldırıları yoğunlaştırdı. Patlayıcı madde yüklü SİHA’lar hedefe dikey olarak düşüyor.

Oldukça hafif ve gürültülü olan SİHA’lar Ukrayna hava savunma sistemi tarafından kolaylıkla yakalanmasına rağmen, sayılarının fazla olması ve hava sahasının sürekli kontrol altında tutulması hava savunması açısından büyük bir sınama oluşturuyor. Bunun yanı sıra çok daha ucuza mal edilen SİHA’ların pahalı bir hava savunma sistemi ile vurulması, Ukrayna açısından maliyeti de artırıyor.

Zelenskiy, “Bu yılın başından beri sadece iki gün geçmiş olmasına rağmen şimdiden Ukrayna üzerinde düşürülen İHA sayısı 80’i geçti” dedi. Rus ordusu, SİHA’ları Ukrayna kentlerindeki enerji altyapısını vurmak için kullanıyor.

Rusya 63 askerin öldüğünü teyit etti

Zelenskiy’nin açıklamaları, Ukrayna ordusunun ülkenin doğusundaki Donetsk bölgesinin Makiyivka kentinde Rus askerlerine yönelik saldırısının ardından geldi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Makiyivka kentindeki geçici askeri üsse dört füzenin isabet ettiğini, iki füzenin ise Rus sistemleri tarafından vurulduğunu belirterek, saldırıda 63 Rus askerinin hayatını kaybettiğini teyit etti. Savunma Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın ABD yapımı Himars tipi füzelerle saldırıyı düzenlediği belirtildi.

Ukrayna tarafı ise saldırıda Rusya’nın kontrolündeki kentte düzenlenen saldırıda 400 Rus askerinin öldüğünü iddia etti.

Ukrayna Polisi: Harkiv’de yeni işkence odaları bulundu

Ukrayna polisi ise ülkenin doğusunda kontrolün tekrar sağlandığı Harkiv çevresinde 25 işkence odası bulunduğunu açıkladı. Bölge Emniyet Müdürü Volodimir Timoşko, Rus birliklerinin bu odalarda sivilleri insanlık dışı koşullarda zorla tuttuğunu ve işkence yaptığını söyledi. Timoşko, buralarda tutulanlara elektroşok uygulandığını, parmaklarının kırıldığını aktardı.

Aylar boyunca Rus birliklerinin kontrolünde kalan Harkiv çevresi, Eylül ayının başında yeniden Ukrayna’nın kontrolüne geçmişti. Timoşko, Eylül ayından beri bölgede Rus askerleri tarafından öldürülen 25’i çocuk olmak üzere 920 sivilin cansız bedeninin bulunduğunu söyledi.

Paylaşın

Avrupa’da Doğalgaz Fiyatları, Ukrayna Savaşı Sonrası En Düşük Seviyede

Avrupa’da doğalgaz fiyatları, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en düşük seviyesinde. Avrupa doğalgaz pazarının gösterge endeksi Rotterdam TTF’de, Şubat ayında teslimat için toptan gaz fiyatı megavat saat başına yüzde 4,67 daha düşerek 72,75 Euro’ya geriledi.

Uzmanlar, bu gelişmede Avrupalı ülkelerin yaptığı yoğun gaz stoklarının ve ılıman geçen kış nedeniyle gaza talebin zayıflamasının rol oynadığına işaret ediyor.

Doğal gaz fiyatlarında yükselme eğilimi 2021 yılı sonbaharından itibaren başlamış ve Rusya’dan gaz sevkiyatının azalması ve Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırmasıyla fiyatlarda büyük artış yaşanmıştı. Geçen yıl 7 Mart’ta megavatsaat başına 345 euro ile rekor kıran doğal gaz fiyatları, Ağustos ayında da 342 euro olarak kaydedilmişti.

Rusya’dan sevkiyat yüzde 55 azaldı

Rus doğal gaz devi Gazprom’dan Pazartesi günü yapılan açıklamada geçen yıl AB ülkeleri ve İsviçre’ye satılan doğal gaz miktarının yüzde 55 oranında düştüğü bildirildi.

Paris merkezli Siyasi Bilimler Enstitüsünden enerji piyasaları uzmanı Thierry Bros, tahmini verilere göre Rusya’dan alınan doğal gaz miktarının 2021’deki 138 milyar metreküpten 2022’de 62 milyar metreküpe düştüğünü belirtti.

Uzmanlar, doğal gaz fiyatlarındaki düşüşte Avrupa ülkelerinin yaptığı yoğun stokların etkili olduğu görüşünde. Almanya’da depolardaki doluluk oranı yüzde 90’ı bulurken bu oran Fransa’da yüzde 84. Kış aylarının beklenmedik ölçüde ılıman geçmesi nedeniyle tüketimdeki düşüş de uzmanlara göre bir başka önemli etken.

Bros: Putin’in alacağı kararlara bağlı

Enerji uzmanları bu düşüşün, “birikmiş büyük gaz stokları ve özellikle elverişli iklim koşulları sayesinde azalan talep” sayesinde mümkün olduğunu açıklıyor. Bununla birlikte, sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) yoğun kullanımıyla Avrupa’da oluşan büyük gaz stokları sayesinde fiyat tarafında eğilim aşağı yönlü ilerledi.

AFP’ye konuşan enerji uzmanı Bros, bu tablo karşısında rehavete kapılınmaması uyarısı yaparak önümüzdeki aylardaki görünümün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in alacağı kararlara bağlı olacağını dile getirdi. Bros, Putin’in doğal gaz vanalarını kısmaya devam edebileceğini ya da Avrupa’yı bölme umuduyla Almanya ve İtalya gibi bazı ülkelere gönderdiği doğal gaz miktarını artırabileceğini kaydetti.

Avrupa’nın 2023 kışında depoları yeniden doldurabilmek için Rusya’dan en az 30 milyar metreküplük doğal gaza ihtiyacı olduğu tahminini dile getiren Bros, bu gazın gönderilmemesi durumunda fiyatlarda yeniden artışın söz konusu olabileceğini söyledi.

Fransız Enerji Yoğunluklu Şirketler Birliği Başkanı Nicolas de Warren de fiyatların yeniden yükselmesi beklentisini dile getirdi. Ocak ayı sonunda bir soğuk hava dalgası yaşanması durumunda fiyatların yeniden artacağını belirten de Warren, dünya çapında sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) talebin yüksek olduğuna ve Asya’nın LNG için Avrupa’dan daha yüksek fiyatlar ödediğine işaret ederek Norveç, Katar, Nijerya ve ileride Irak gibi LNG ihraç eden ülkelerle uzun vadeli anlaşmalar yapılması gerektiğini vurguladı.

Faturalara hemen yansımayacak

Gaz fiyatlarındaki bu düşüşün, özellikle fiyatların her gün yükselme ihtimali olan bu dönemde, tüketicilere uygulanan fiyatlara hızlı bir şekilde yansıması beklenmiyor. Diğer bir deyişle, toptan satış fiyatları, tüketicinin nihai faturasını hemen etkilemeyecek, hızlı bir normale dönüş yaşanmayacak. Üstelik Avrupa, Rus ithalatındaki düşüşü karşılayacak alternatif gaz kaynakları aramaya devam ediyor.

Paylaşın

20 Yılda 1668 Gazeteci Öldürüldü: Türkiye, Avrupa’da En Tehlikeli Üçüncü Ülke

2003-2022 yılları arasında dünya genelinde bin 668 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü. Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. 

Dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısı Amerika kıtasında işlendi. Son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), son 20 yılda dünya çapında bin 668 gazetecinin görevi nedeniyle öldürüldüğünü bildirdi. RSF’nin 2003-2022 yıllarını kapsayan verilerine göre dünyada gazeteciler açısından en tehlikeli ülkeler Irak ve Suriye oldu. Bu iki ülkede son 20 yılda toplam 578 gazeteci öldürüldü. Irak ve Suriye’yi 125 cinayetle Meksika, 107 cinayetle Filipinler izledi. Pakistan’da 93, Afganistan’da 81 ve Somali’de 78 gazeteci öldürüldü.

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, 2003-2022 döneminin haber alma özgürlüğü açısından en ölümcül dönemlerden biri olduğunu belirterek “Rakamların arkasında yüzler, kişilikler, yetenekler var. Haber alma, gerçeği arama ve gazetecilik aşkı uğruna canlarını verenlerin kararlılığı var” diye konuştu.

“En karanlık yıllar 2012 ve 2013”

RSF raporunda gazeteciler açısından “en karanlık dönemin”, büyük ölçüde Suriye savaşına bağlı olarak 2012 ve 2013 yılları olduğu belirtildi. 2012’de 144 ve 2013 yılında 142 gazetecinin öldürüldüğü, ardından gelen dönemde cinayetlerde düşüş yaşandığı ve 2019’da en düşük seviyesine gerilediği belirtildi.

Ancak Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş, öldürülen gazeteci sayısında yeniden artışa yol açtı. RSF, 2021’de 51, 2022’de ise şimdiye kadar 58 gazetecinin görev başında öldürüldüğünü bildirdi. Ukrayna’da son 19 yılda toplam 12 medya mensubu öldürülürken bu yıl savaşın başlangıcından sonra 8 gazeteci ölümü kaydedildiği belirtildi.

Türkiye Rusya ve Ukrayna’nın ardından üçüncü

Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. Türkiye’nin ardından Fransa, 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısı nedeniyle dördüncü sırada yer aldı.

Raporda savaş ve silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerin en riskli bölgeler olduğu, ancak bunun diğer bölgelerin daha güvenli durumda olduğu anlamına gelmediği vurgulandı. RSF, “Son 20 yılda gerçekte ‘barış’ bölgelerinde, ‘savaş’ bölgelerinden daha fazla gazeteci öldürüldü. Vakaların çoğu, organize suç ve yolsuzlukların araştırılmasıyla bağlantılıydı” vurgusu yaptı.

Bu bağlamda Amerika’nın medya mensupları için en tehlikeli kıta olduğunu belirten RSF, dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısının Amerika kıtasında işlendiğine işaret etti. Rapora göre son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Paylaşın

Mahsa Amini Protestoları: 100 Kişi İdam Cezasıyla Karşı Karşıya

Norveç merkezli Iran Human Rights (IHRNGO), ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolara destek veren çok sayıda kişinin idam tehdidi altında olduğunu bildirdi.

Haber Merkezi / IHRNGO, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında, protestolarda bu güne kadar 476 kişinin hayatını kaybettiğini, hayatını kaybedenlerden 64’ünün çocuk, 34’ünün kadın olduğu belirtti.

Açıklamada, “Ayrıca, en az 100 protestocu şu anda infaz, ölüm cezası veya hapis cezası alma riskiyle karşı karşıya” dendi. Açıklamada, çoğu ailenin sessiz kalması için baskı altına alındığı, gerçek sayının çok daha yüksek olduğuna inanıldığı ifade edildi.

Verilere göre Sistan ve Belucistan eyaletinde 130, Batı Azerbaycan eyaletinde 53, Kürdistan eyaletinde 53, Tahran’da 52, Mazandaran eyaletinde 38, Gilan eyaletinde 26, Kirmanşah’ta 25, Alborz’da 23, İsfahan’da 14, Fars’ta 11, Zencan, Lorestan, Markazi, Kazvin, Hamevdan’da toplam 15 kişi hayatını kaybetti.

Öte yandan İran İnsan Hakları Eylemcileri Haber Ajansı’na (HRANA) göre protestolar sırasında 69’u çocuk olmak üzere en az 500 kişi öldürüldü. Ayrıca, iki gösterici idam edilirken 26 kişi daha idam edilmeyi bekliyor. Gözaltına alınan çok sayıda kişinin de farklı işkencelere maruz kaldığı aktarılıyor.

İran’da 2017, 2018 ve 2019’da da uzun soluklu protestolar düzenlenmesine rağmen son eylemlerin toplumun bütün kesimlerinden insanları içermesi ve protestolara kadınların öncülük etmesiyle ayrıştığı belirtiliyor.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen Mahsa Amini erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

Rusya’dan Ukrayna’ya Yoğun Hava Saldırısı

16 Aralık’tan bu yana Ukrayna’ya yönelik en ağır saldırıyı gerçekleştiren Rusya, 120’den fazla füze ile ülkenin farklı bölgelerini hedef aldı. Rusya’nın yoğun hava saldırısı, Moskova’nın dün Kiev’in barış planını kabul etmeyeceği açıklamasının ardından geldi.

Haber Merkezi / Ukrayna Devlet Başkanlığı Danışmanı Oleksiy Arestovych, Rusya’nın perşembe sabahı ülkesine yönelik büyük bir hava saldırısı başlattığını ve belirli aralıklarla 100‘den fazla füze attığını duyurdu.

Facebook hesabından açıklama yapan Arestovych, “Rusya tarafından Uknayna topraklarına bu sabah büyük bir hava saldırı başlatıldı. Belirli aralıklarla 100’den fazla füze atıldı.” dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin danışmanı Mihaylo Podolyak Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, “düşmanın kritik alt yapıya zarar vermeyi ve sivilleri toplu halde öldürmeyi hedeflediğini” belirtti.

Ukrayna Hava Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada da, Rusya’nın “kamikaze” olarak adlandırılan insansız hava araçları (İHA) ile gece boyunca düzenlediği saldırıların ardından ülkenin farklı bölgelerine havadan ve denizden fırlatılan seyir füzeleri ile taarruzu sürdürdüğü belirtildi.

Başkent Kiev’in yanı sıra ülkenin kuzeydoğusundaki Harkiv, batısındaki Lviv ve Karadeniz kıyısındaki Odessa’da patlamaların olduğu, ülke genelinde sirenlerin çaldığı bildirildi.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, Kiev’de saldırılar sonrasında kentteki tüketicilerin yüzde 40’ının elektriklerinin kesildiğini bildirdi. Kliçko, füze saldırıları nedeniyle aralarında 14 yaşında bir kızın da bulunduğu üç kişinin yaralandığını belirtti.

Kiev’deki askeri yetkililer ise iki binanın isabet aldığını, kentin güneybatısında da bir sanayi tesisi ile çocuk parkının hasar gördüğünü aktardı.

Harkiv Belediye Başkanı Ihor Tereçov, saldırıların ardından nerelerin vurulduğunu ve ölen ya da yaralanan olup olmadığını incelediklerini açıkladı.

Aralık ayının ortasından bu yana en ağır saldırı

Lviv Belediye Başkanı Andriy Sadovyi Telegram hesabından kentin yüzde 90’ına elektrik verilemediğini duyurdu.

Rusya’nın bugün fırlattığı füzeler, 16 Aralık’tan bu yana Ukrayna’ya yönelik en ağır saldırı oldu. Ukrayna, Aralık ayı ortasında da Karadeniz’deki savaş gemilerinden ve havadan yoğun bombardımana hedef olmuştu.

Bugünkü saldırı Ekim ayından bu yana Rusya’nın düzenlediği 10’uncu yoğun saldırı oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, günlerdir yeni saldırılar olabileceği konusunda uyarıda bulunuyordu.

Rus ordusu, geçen haftalarda Ukrayna’nın enerji tesislerini hedef alan saldırılar düzenlemişti. Ukrayna hava savunmasına rağmen, saldırılar enerji alt yapısına ağır hasar verdi. Batı, Rusya’yı kış ve soğuğu silah olarak kullanmakla suçluyor.

Rusya, barış planını Ukrayna’nın, Moskova’nın 4 bölgeyi ilhakını kabul etmemesi halinde tartışmayacağı tehdidinde bulunmuştu.

Rusya, gerçekleştirdiği hava saldırılarının sivil hedeflere yönelik olmadığını iddia ederken, Ukrayna bu saldırıların kentlerini ve alt yapısını imha ettiğini dile getiriyor.

Ukrayna’nın son dönemde geri aldığı Herson kenti, Rusya’nın sürekli ağır bombardımanına hedef olan kentler arasında yer alıyor.

Zelenskiy: 1800’den fazla yerleşim yerinde kontrolü sağladık

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, dün parlamentoya hitaben yaptığı konuşmasında, Rus güçlerince ele geçirilen 1800’den fazla yerleşim yerinde tekrar kontrolü sağladıklarını duyurdu.

Rusya’nın, Ukrayna’da savaş başlatmakla sadece ülkesini değil, Batı ülkelerini de tehdit ettiği yorumunda bulunan Zelenskiy, “Artık Batı’da hiç kimse Rusya’dan korkmuyor ve korkmayacak.” diye konuştu.

Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’ya karşı bugün Ukrayna’ya silah desteği yaptığını belirten Zelenskiy, “Tarihte ilk kez, Avrupa Birliği bu tür büyük ölçekli saldırılara karşı savunma yardımı yapıyor.” şeklinde konuştu.

Zelenskiy, AB’nin ülkesine bu yıl “aday ülke” statüsünü verdiğini hatırlatarak, “Ukrayna bu statüyü çoktan hak etti.” dedi.

Ülkesinin bir AB üyesi olması gerektiğini vurgulayan Zelenskiy, “Ukrayna’nın AB üyeliği konusunda müzakerelere başlamanın zamanı geldi.” ifadesini kullandı.

Savaşın başladığı 24 Şubat’tan bugüne kadar Rus tarafıyla yapılan esir takası sonucu 1456 Ukraynalı askerin serbest kaldığını ifade eden Zelenskiy, “Toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmemiz gerektiği gibi, toplumsal bütünlüğü de yeniden sağlamalıyız.” dedi.

Paylaşın

Rusya’dan Ukrayna’ya Gözdağı: Taleplerimiz Yerine Gelmezse Ordu Gerekeni Yapar

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Rejim tarafından kontrol edilen bölgelerin askerden ve nazilerden arındırılması ve yeni topraklarımız da dahil olmak üzere Rusya’nın güvenliğine yönelik tehditlerin ortadan kaldırılmasına dair önerilerimiz düşman tarafından çok iyi biliniyor” dedi ve ekledi:

“Mesele basit: Kendi iyiliğiniz için bunları yerine getirin. Aksi takdirde Rus ordusu gerekeni yapacaktır.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna konusunda müzakerelere açık olduklarını söylemişti. Kiev ve Batılı müttefikleri Putin’in teklifini reddederken, Rus güçleri Ukrayna’yı vurmayı sürdürüyor.

Ayrıca Moskova, Kiev’den, ele geçirdiği Ukrayna topraklarının Rusya’nın parçası olduğunu tanımasını istiyor. Kiev ise Rusya ilhak ettiği (ülkenin beşte birlik kısmı) topraklardan geri çekilene kadar savaşacağını belirtiyor.

Devlet destekli Tass haber ajansına konuşan ve Ukrayna hükümetini “rejim” olarak tanımlayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Rejim tarafından kontrol edilen bölgelerin askerden ve nazilerden arındırılması ve yeni topraklarımız da dahil olmak üzere Rusya’nın güvenliğine yönelik tehditlerin ortadan kaldırılmasına dair önerilerimiz düşman tarafından çok iyi biliniyor. Mesele basit: Kendi iyiliğiniz için bunları yerine getirin. Aksi takdirde Rus ordusu gerekeni yapacaktır.” sözleriyle Ukrayna’ya ültimatom verdi.

Putin Ukrayna işgalini 24 Şubat’ta başlattı ve bu durumu, Rusya için tehdit olduğunu öne sürdüğü Ukrayna’yı silahsızlandırmak ve nazilerden arındırmak amacıyla “özel operasyon” olarak nitelendirdi.

Kiev ve Batı, Putin’in işgalinin sadece emperyalist bir toprak gaspı olduğunu söylüyor.

ABD ve müttefikleri, işgal nedeniyle Rusya’ya kapsamlı yaptırım uygularken Ukrayna hükümetine milyarlarca dolarlık yardım göndermeye devam ediyor.

Son olarak geçen hafta, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Washington ziyareti sırasında ABD, Moskova’nın tepki gösterdiği Patriot Hava Savunma Sistemi dahil Ukrayna’ya 1,85 milyar dolarlık bir askeri yardım paketi daha açıkladı.

Lavrov, Tass’a verdiği mülakatta, “ABD ve NATO müttefiklerinin stratejik hedefinin, ülkemizi zayıflatmak ve hatta yok etmek için bir mekanizma olarak Rusya’yı savaş alanında yenmek olduğu sır değil.” ifadelerini kullandı.

Rusya ve ABD’nin normal ilişkilerini sürdüremediğini tekrarlayan Lavrov, bundan dolayı Joe Biden yönetimini suçladı.

Bu arada Moskova’nın, Ukrayna’yı kısa sürede ele geçirme öngörüsüyle başlattığı ancak son dönemde cephe hattında ağır kayıplar verdiği savaş 11’inci ayına girdi.

Ukrayna: Rusya her gün 10’dan fazla siber saldırı düzenliyor

Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rus ve Ukrayna güçleri arasındaki çatışmalar cephe hattında yoğun bir şekilde devam ederken Kiev, Moskova’yı 2022’de Ukrayna’ya karşı binlerce defa siber saldırı düzenlemekle suçladı.

Ukrayna Güvenlik Servisi (SSU) siber güvenlik departmanı direktörü Ilya Vitiuk, My-Ukraine kanalına verdiği mülakatta “Saldırgan ülke günde ortalama ondan fazla siber saldırı düzenliyor. Neyse ki Ukrayna halkı bunun çoğunu hissetmiyor bile.” diye konuştu.

Yetkili, Ukrayna siber güvenlik servislerinin yılbaşından bu yana ülkeye yönelik 4 bin 500’den fazla Rus siber saldırısını etkisiz hale getirdiğini belirterek şunları kaybetti:

“Arkamızda sekiz yıllık hibrit savaş deneyimi ile 2022’ye girdik. İşgalde en kötü senaryolara dahi hazırlıklıydık. 2020’de yaklaşık 800, 2021’de bin 400’den fazla siber saldırı kaydedildi ve bu sayı 2022’de üç katına çıktı.”

“Ocak ve şubatta büyük siber saldırılar püskürtüldü. Rus işgali öncesi bizim için ilave bir eğitim oldu.” diyen Ilya Vitiuk, Moskova’nın özellikle enerji sektörü, lojistik, askeri tesisler, hükümet veri tabanları ve bilgi kaynakları gibi alanları hedef aldığını dile getirdi.

Vitiuk, “Riskleri ve tehditleri gerçek zamanlı olarak, 7 gün 24 saat izliyoruz. Bize karşı çalışan Rus özel servis hackerlarının çoğunu ismen biliyoruz. Ukrayna zaferinden sonra, uluslararası bir askeri mahkemeye çıkmak zorunda kalacaklar.” diye konuştu.

Paylaşın

Rusya’da Askeri Üsse SİHA Saldırısı: 3 Asker Hayatını Kaybetti

Kremlin, Rusya-Ukrayna sınırına yaklaşık 500 kilometre mesafede bulunan Engels Hava Üssü’ne Ukrayna’nın silahlı insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda üç askerin öldüğünü açıkladı. Ukrayna saldırıyla ilgili açıklama yapmadı. Rusya 5 Aralık’ta Ukrayna’yı yine Engels Hava Üssü’ne benzer bir saldırı düzenlemekle suçlamıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı, ülkenin güneyinde Engels Askeri Hava Üssü’ne silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenlenen saldırıda üç askerin hayatını kaybettiğini açıkladı. Açıklamada, 26 Aralık’ta Moskova saatine göre 01:35’te alçak irtifada uçan Ukrayna’ya ait SİHA’nın Saratov bölgesindeki Engels Askeri Hava Üssü’ne yaklaştığı sırada Rus uçaksavarı tarafından vurulduğu belirtildi.

Vurulan SİHA’nın parçalarının düşmesi sonucu üç askerin de hayatını kaybettiği ifade edildi. Açıklamada, uçak teknik donanımının zarar görmediği kaydedildi. Rus medyası ise olayda dört kişinin de yaralandığını duyurdu. Ukrayna tarafından ise henüz bir açıklama yapılmadı.

İlk saldırı Aralık başında düzenlenmişti

Ukrayna sınırına yaklaşık 500 kilometre mesafedeki Engels Askeri Hava Üssü’nde Ukrayna’nın enerji alt yapısını vurmak için de kullanılan uzun menzilli stratejik bombardıman uçakları konuşlandırılıyor.

Engels Askeri Hava Üssü ile ülkenin batısındaki Ryazan kentinde bulunan Dyagilevo Askeri Üssü’ne 5 Aralık’ta İHA ile düzenlenen saldırılarda üç asker yaşamını yitirmişti. Rusya tarafından verilen bilgilere göre iki uçak ise hasar görmüştü. Rusya, saldırılardan Ukrayna’yı sorumlu tutmuş, ancak Ukrayna konuyla ilgili açıklama yapmamıştı.

Rus Hava Kuvvetleri’ne hipersonik füze

Öte yandan Interfax haber ajansı, Rusya’nın uzun menzilli hava kuvvetlerinin kanattan taşınan yeni hipersonik füzelerle donatılacağını açıkladı. Interfax, Hava Kuvvetleri Komutanı Sergey Kobilaş’ın Rus Savunma Bakanlığı’nın gazetesinde yer alan röportajına yer verdi.

Kobilaş, “Yeni hipersonik seyir füzeleri dahil olmak üzere tüm havacılık silahlarının geliştirilmesi ve tedariki yapılıyor” diye konuştu. Rusya’nın uzun menzilli bombardıman uçakları filosu; hava, kara ve deniz güçlerinden oluşan nükleer üçlüsünün bir parçası.

Ülkenin, 60-70 arası stratejik bombardıman uçağı mevcut; bunlar Tu-95MS Bear ve Tu-160 Blackjack. Her ikisi de nükleer bomba, nükleer silahlı kruz füzesi ve konvansiyonel mühimmat taşıma kapasitesine sahip. Moskova, hava kuvvetlerini kruz füzeleri için daha önce de birçok kez kullandı. Kiev bu saldırıların savaş suçu teşkil ettiğini söylüyor.

Ukrayna savaşı 11’inci ayına girerken Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Pazar günü yaptığı açıklamada müzakerelere açık olduğunu söylemiş, Ukrayna’yı ve batılı müttefiklerini görüşmelere başlayamama konusunda eleştirmişti.

Putin, Rossiya 1 devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Kabul edilebilir çözümler konusunda müdahil tüm taraflarla müzakereye oturmaya hazırız, ancak bu onlara kalmış; müzakere etmeyi reddeden biz değil, onlar” dedi.

Ukrayna Cumhurbaşkanlığı danışmanı Mikhail Podolyak ise Putin’in açıklaması karşısında Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Rusya tek başına Ukrayna’ya saldırdı ve Ukraynalılar’ı öldürüyor. Rusya müzakere istemiyor, ancak sorumluluktan kaçmaya çalışıyor” dedi.

Rusya’nın saldırıları sürüyor

Ancak Rus güçleri Ukrayna’ya saldırılarını sürdürüyor. Ukrayna ordusu bugün Luhansk, Donetsk, Harkiv, Herson ve Zaporijya bölgelerinde bir dizi kasabanın bombalandığını bildirdi.

Ukrayna ordusu Herson yakınında Dinyeper nehri kıyısında nüfusun yoğun olduğu yerlerde Rusya’nın topçu atışını sürdürdüğünü bildirdi. Açıklamada Ukrayna güçlerinin ise Rusya’ya ait yaklaşık 20 noktayı hedef aldığını kaydetti.

Ukrayna’nın enerji ağı işletmecisi elektriklerin bugün de büyük ölçüde olmadığını, acil durum kısıtlamalarının Ukrayna’nın beş bölgesinde ve başkent Kiev’de yürürlükte olduğunu kaydetti.

Rusya Savunma Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, Rus kuvvetlerinin önceki gün Kupiansk-Lyman temas hattı boyunca yaklaşık 60 Ukraynalı askeri öldürdüğünü ve çok sayıda Ukrayna askeri teçhizatını imha ettiğini öne sürdü. Kremlin, bölgedeki tüm hedeflerine ulaşana kadar, Kiev ise Rus askerlerinin tümü ülkeden kovulana kadar savaşacağını söylüyor.

Paylaşın