TÜİK’e Göre; Ücretli Çalışan Sayısı Yüzde 1,7 Arttı

Ücretli çalışan sayısı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 800 bin 999 kişi iken, aralık ayında 15 milyon 57 bin 373 kişi oldu.

Haber Merkezi / Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında, aralık ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,8 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,1 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ücretli Çalışan İstatistikleri Aralık 2023verilerini açıkladı.

Buna göre; Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,7 arttı.

Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 800 bin 999 kişi iken, 2023 yılı Aralık ayında 15 milyon 57 bin 373 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Aralık ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 1,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 10,1 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,0 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 Aralık ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,8 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,1 arttı.

Paylaşın

DİSK-AR Duyurdu: Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 9 Milyon 656 Bin

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı aralık ayında 9 milyon 656 bin kişi oldu.

Haber Merkezi / Dar tanımlı işsiz sayısında azalış yaşansa da geniş tanımlı işsiz sayısı aylık 1 milyon, yıllık ise 1,5 milyon kişi arttı. Aralık 2022’de 8,1 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Kasım 2023’te 8,7 milyon ve Aralık 2023’te ise 9,7 milyon olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları yayımlandı.

Araştırmaya göre; Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,8, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 24,7 seviyesinde gerçekleşti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR) Şubat ayına ait İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayımladı.

DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise aralık ayında 9 milyon 656 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Hem yıllık hem aylık olarak dar tanımlı işsiz sayısında azalış yaşansa da geniş tanımlı işsiz sayısı aylık 1 milyon, yıllık ise 1,5 milyon kişi arttı.

Aralık 2022’de 8,1 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Kasım 2023’te 8,7 milyon ve Aralık 2023’te ise 9,7 milyon olarak gerçekleşti.

Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebinin zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz kişiler, iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ve iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artışın olduğu belirtildi.

Geniş tanımlı işsizlikte pandemi günlerine geri dönüldüğü ifade edilen raporda dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki farkın 15,9 puan olduğu açıklandı. Raporda geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 24,7, geniş tanımlı kadın işsizliğinin ise yüzde 33,2 olduğu açıklandı.

Raporda ayrıca resmi işsizlerin yaklaşık yüzde 90’ının işsizlik ödeneği alamadığı da belirtildi.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Genç Nüfusta İşsizlik Oranı Yüzde 15,5

15 – 24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı aralık ayında bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak yüzde 15,5 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,5, kadınlarda ise yüzde 22,8 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Öte yandan 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı aralık ayında bir önceki aya göre 12 bin kişi azalarak 3 milyon 98 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,1 iken kadınlarda yüzde 12,0 olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri Aralık 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı aralık ayında bir önceki aya göre 12 bin kişi azalarak 3 milyon 98 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,8 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,1 iken kadınlarda yüzde 12,0 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı aralık ayında bir önceki aya göre 399 bin kişi artarak 32 milyon 56 bin kişi, istihdam oranı ise 0,6 puan artarak yüzde 48,8 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,1 iken kadınlarda yüzde 31,9 olarak gerçekleşti.

İşgücü aralık ayında bir önceki aya göre 387 bin kişi artarak 35 milyon 154 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puan artarak yüzde 53,5 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,1 iken kadınlarda yüzde 36,3 oldu.

15 – 24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak yüzde 15,5 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,5, kadınlarda ise yüzde 22,8 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi aralık ayında bir önceki aya göre 0,1 saat azalarak 43,7 saat olarak gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı aralık ayında bir önceki aya göre 2,1 puan artarak yüzde 24,7 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,4 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,9 olarak tahmin edildi.

Paylaşın

Ocak Ayında En Az 158 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Ocak ayında en az 158 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti: 14 yaş ve altı 3 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 4 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 32 işçi, 30-49 yaş arası 62 işçi, 50-64 yaş arası 43 işçi, 65 yaş ve üstü 5 işçi, yaşını bilmediğimiz 9 işçi.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2024 yılı ocak ayına ilişkin iş cinayetleri raporunu açıkladı. Buna göre, ocak ayında en az 158, her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Ocak ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 45 işçi; Taşımacılık işkolunda 22 işçi; Tarım, Orman işkolunda 16 emekçi (10 işçi ve 6 çiftçi); Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 11 işçi; Metal işkolunda 9 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 9 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 9 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 6 işçi; Madencilik işkolunda 5 işçi; Ağaç, Kağıt işkolunda 5 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 5 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 4 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 2 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Enerji işkolunda 2 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 1 işçi; elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 5 işçi.

Ocak ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 3 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 4 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 32 işçi, 30-49 yaş arası 62 işçi, 50-64 yaş arası 43 işçi, 65 yaş ve üstü 5 işçi, yaşını bilmediğimiz 9 işçi.

Ocak ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Ezilme, Göçük nedeniyle 28 işçi; Trafik, Servis Kazası nedeniyle 27 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 25 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 23 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 11 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 9 işçi; İntihar nedeniyle 9 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 7 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 4 işçi; Şiddet nedeniyle 3 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 1 işçi, Covid-19 nedeniyle 1 işçi; diğer nedenlerden dolayı 10 işçi.

Paylaşın

Yoksulun Gıda Enflasyonu Yüzde 109,5

DİSK’in araştırma merkezi DİSK-AR’a göre, en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 110 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı.

Haber Merkezi / Enflasyon 2005’ten bu yanda 7 kat, gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 25 kat arttı. 2005’te yüzde 9,24 olan yıllık enflasyon oranı 2024’te yüzde 64,86 oldu. 2005’te yüzde 6,79 olan yıllık gıda enflasyonu ise 2023’te yüzde 69,71’e yükseldi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon verilerini değerlendirdi.

DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) madde fiyatlarının hâlâ karartılmış durumda olduğunu hatırlatarak, “Resmi ortalama enflasyon oranları düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir” dedi.

TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamayı aktaran DİSK-AR’a göre, en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 110 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı.

Enflasyon 2005’ten bu yanda 7 kat, gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 25 kat arttı. 2005’te yüzde 9,24 olan yıllık enflasyon oranı 2024’te yüzde 64,86 oldu. 2005’te yüzde 6,79 olan yıllık gıda enflasyonu ise 2023’te yüzde 69,71’e yükseldi.

Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark da açılmaya başladı. Aralık 2005’te enflasyonla aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Ocak 2024’te enflasyonun 830 puan (yüzde 41,8) üstüne çıktı.

ENAG’a göre, enflasyon yüzde 129,11, TÜİK’e göre, yüzde 64,86

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak 2024 verilerini açıkladı.

Buna göre, enflasyon ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,70, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,86 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 54,72 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 40,62 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 92,27 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla ocak ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde -1,61 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, ocak ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 17,68 ile sağlık oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan ocak ayı itibarıyla, 8 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 131 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 6,85, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,68 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,60 olarak gerçekleşti.

Akademisyenlerin ve ekonomistlerin bağımsız biçimde oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ocak ayı enflasyon verilerini açıkladı.

Buna göre; Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Ocak ayında yüzde 9,38 arttı. Enflasyonun son 12 aylık artışı da yüzde 129,11 olarak gerçekleşti. ENAG, sağlık grubunda herhangi bir fiyat değişimi olmadığını belirtirken en yüksek fiyat artışının yüzde 16,42 ile giyim ve ayakkabı kaleminde gerçekleştiğini duyurdu.

“Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimiz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Ocak ayı enflasyon verisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şubat’tan itibaren aylık enflasyonun kayda değer şekilde düşerek tahmin patikamızla uyumlu seyredeceğini öngörüyoruz. Yıllık enflasyonda ise yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da Aralık ayında yayımladığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde başta asgari ücret ve diğer ücret ayarlamalarının etkisi ile aylık enflasyonun Ocak ayında yükseleceğini, Şubat ayı ve sonrası yavaşlayacağını, yılın ilk yarısında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşe yakın seyredeceğini tahmin ettiğini duyurmuştu.

Paylaşın

Türkiye, Asgari Ücrette Avrupa Ülkeleri Arasında Sondan 5. Sırada

Verilere göre, Türkiye, asgari ücrette 26 Avrupa ülkesi arasında sondan beşinci sırada yer alıyor. En yüksek asgari ücret ise 2 bin 570 euro ile Lüksemburg’da veriliyor.

Ayrıca Avrupa’da temmuzda asgari ücretler yeniden artırılacak ancak Türkiye’de iktidar bu yıl ikinci artış olmayacağını açıkladı.

2024 yılında yüzde 49 artışla 17 bin 2 TL’ye çıkarılan asgari Türkiye’yi Avrupa’da en düşük ücret alan ülkeler arasından çıkaramadı. Eurostat verilerine göre Türkiye, Avrupa’da en düşük 5’inci ücret alan ülke oldu.

Bu yıl Türkiye’de asgari ücret yüzde 49 artışla 17 bin 2 TL’ye çıkarılsa da Avrupa ülkeleri arasında da en kötü ücretlerden olmaktan kurtulamıyor. Türkiye’de asgari ücret ilk kez 500 doları aşsa da 26 Avrupa ülkesi içinde 22’nci sırada yer alarak son sıralardaki yerini koruyor.

10haber’in haberine göre, Türkiye’de 20 bin 2 lira olan brüt asgari ücret, 32 lira 93 kuruş olan kura göre 607 euro oldu. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa ülkelerinde 2024 yılının ilk yarısında geçerli asgari ücretleri açıkladı.

Buna göre Avrupa’da aylık brüt asgari ücretin en yüksek olduğu ülke 2 bin 570 euro ile Lüksemburg olurken, bu ülkeyi, 2 bin 146 euro ile İrlanda, 2 bin 70 euro ile Hollanda, 2 bin 54 euro Almanya takip etti. 385 euro ile Arnavutluk, 477 euro ile Bulgaristan, 532 euro ile Karadağ, 543 euro Sırbistan ve 607 euro ile Türkiye en düşük asgari ücrete sahip 5 ülke olarak sıralandı.

Ayrıca Avrupa’da temmuzda asgari ücretler yeniden artırılacak ancak Türkiye’de iktidar bu yıl ikinci artış olmayacağını açıkladı. Eurostat’ın 1999 yılından bu yana verilerini inceleyen Euronews’te yer alan haberde, Türkiye’nin asgari ücrette euro bazında en yüksek seviyeye eriştiği yıl 2024 oldu.

Ancak enflasyonun etkisinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken bu en yüksek rakam Türkiye’de milyonlarca çalışanın aldığı ortalama ücret haline dönüştü.

İşgücünde bulunan yaklaşık 32 milyon kişinin yarısı asgari ücret alırken, milyonlarca çalışan da asgari ücretin biraz üstüne ücretlerle geçinmeye çalışmak durumunda kalıyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 15 Bin 48, Yoksulluk Sınırı 49 Bin 19 Liraya Yükseldi

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 15 bin 048 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 49 bin 019 liraya yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Ocak 2024 Açlık Ve Yoksulluk Sınırı verilerini açıkladı. Buna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 15 bin 048 TL’ye yükseldi.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 49 bin 019 TL’ye yükseldi. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 19 bin 630 TL’ye yükseldi.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,27, son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 69,76, on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 79,44 olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan düzenli olarak derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Ocak 2024 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:

Süt, yoğurt, peynir grubunda; Bu grupta yeni açıklanan çiğ süt fiyatları henüz raflara yansıtılmadığı için, geçen ay tespit edilen fiyat seviyeleri yerini korudu. Fakat bazı marketlerde fiyat ayarlaması yapıldığı da gözlemlendi.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, ürünlerinin bulunduğu grupta; Et fiyatlarında -geçen ay olduğu gibi- bu ay da artış görüldü. Bu grupta en yüksek artış balık fiyatlarında gözlemlendi. Ortalama balık fiyatlarında 32 TL’lik bir artış görüldü. En fazla tüketilen hamsinin kilogram fiyatı 120 TL’ye kadar yükseldi. Hesaplamada her zaman olduğu gibi yaygın satılan balıklar esas alınmıştır.

Yumurta fiyatları yılsonu fiyat ayarlamaları nedeniyle 0,20 kuruşluk bir artış gözlemlendi. Tavuk fiyatları ise geçen aya göre 5 TL artış göstererek ortalama kg fiyatı 77 TL’den marketlerde yer aldı. Kuru baklagiller grubunda bir miktar fiyat artışı görüldü. Bu grupta en yüksek artış yeşil mercimekte gerçekleşti. Yeşil mercimeğin kilogram fiyatı ortalama 86 TL’den, marketlerdeki raflarda yer aldı.

Taze sebze-meyve grubunda; Bu ay mevsim şartlarının nispeten olumlu ilerlemesi nedeniyle ortalama sebze fiyatlarında kısmi bir artış gözlemlendi. Lahana, ıspanak, pırasa, brokoli ve kereviz gibi kış mevsiminde ağırlıklı tercih edilen sebzelerin kilogram fiyatlarında 5 ila 10TL arasında bir artış olduğu tespit edildi. Taze meyve sebze grubunda fiyatı aynı kalan tek ürün patates olarak tespit edildi.

Meyve tezgahlarında sadece elmanın fiyatında bir miktar düşüş gözlemlendi. Bu ay kalan diğer meyve fiyatlarında ortalamada 3 TL’lik bir artış hesaplandı.

Ortalama sebze (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 34,34 TL, ortalama meyve kg fiyatı 34,25 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 25’i sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 35 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 32,53 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı”na dâhil edilmektedir).

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; Bu ay ekmek fiyatı arttı ve Ankara’da 200 gramlık ekmek fiyatı 8 TL olarak belirlendi. Böylece 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek fiyatında 105 TL’lik artış meydana geldi. Tahıllar grubunda bu ayda sınırlı seviyede artış yaşandı. Marketlerde ürün çeşitliliğinde azalma tespit edildi.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Geçen ay fiyatı bir önceki aya göre sabit kalan zeytinyağı bu ay litre fiyatında ortalama 30 TL’lik artışla bu grubun en yüksek artışa sahip ürünü olarak belirlendi. Zeytinyağı fiyatları marketlerde ortalama litresi 330 TL’den satılmaktadır.

Aynı şekilde zeytin fiyatlarında görülen 17 TL’lik artış ile siyah zeytin ortalama 225 TL, yeşil zeytin ortalama 190 TL’den market raflarında yer almaktadır. Yağlı tohumlar ise (ceviz, fındık, yer fıstığı ve ay çekirdeği) kilogram fiyatında %8 oranında artışla ortalama 339 TL’den satılmaktadır.

Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinden; Bu grupta en yüksek artış ortalamada 56 TL ile baharatlarda (kimyon, nane, karabiber vb.)gerçekleşmiştir. Ihlamur fiyatında geçen aya göre kısmi bir artış belirlenmiş, pekmezin fiyatında ise 14,50 TL’lik bir artış tespit edilmiştir.

Salça, reçel, bal ve şeker fiyatlarında bazı marketler sabit kalmış bazı market fiyatlarında indirim tespit edilmiştir. Fakat hesaplama da ortalama fiyatlar aynı kalmıştır.

Paylaşın

Yükseköğretim Mezunlarının Yüzde 3,2’si Yoksul

Okur – yazar olmayan fertlerin yüzde 27,8’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 14,0’ı, lise ve dengi okul mezunlarının yüzde 7,7’si, yükseköğretim mezunları ise yüzde 3,2’si yoksul olarak hesaplandı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans almaktadır. Gelir ve yoksulluk hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2023 yılında 0,5 puan azalarak yüzde 13,9 oldu.

Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,1 puan artarak yüzde 21,7 olarak gerçekleşti.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puanlık azalış ile yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 29,7 oldu.

Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 3,7 puan azalarak yüzde 8,0, tek kişilik hanehalklarında ise 2,0 puan artarak yüzde 9,5 olmuştur.

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı 2,1 puan azalarak yüzde 17,5, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 13,6 oldu.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 27,8’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 14,0’ı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,7’si yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 3,2 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.

Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenler; otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumudur.

Bu oran için fert düzeyinde toplanan değişkenler ise; eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıkları ile toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen on üç maddenin en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2022 yılında yüzde 16,6 iken 2023 yılı anket sonuçlarında 2,2 puan azalarak yüzde 14,4 olarak tahmin edildi.

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,7 puan azalarak yüzde 12,3 oldu.

Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

İBBS 2. Düzey bölgelerinin her biri için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 16,1 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), %14,0 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) ve yüzde 13,9 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise %4,8 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 7,1 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 8,0 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) oldu.

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir.

Son yıl sonuçlarına göre fertlerin yüzde 31,0’ı yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 39,7, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.

Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32,0’ı ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle, yüzde 19,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,4 puan azalarak yüzde 58,0 oldu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdi.

Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalış ile yüzde 15,9 hesaplandı.

Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.

Paylaşın

Türkiye, En Yüksek İşsizlik Oranının Görüldüğü Dördüncü Ülke

OECD ülkeleri  arasında en yüksek işsizlik oranı yüzde 11.9 ile İspanya’da gerçekleşti. İspanya’yı yüzde 10.3 ile Kolombiya ve yüzde 9.4 ile Yunanistan takip etti. Türkiye ve Şili ise, yüzde 9’luk işsizlik oranlarıyla dördüncü sırayı paylaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22.7 seviyesinde.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye 38 ülke arasında Türkiye, en yüksek dördüncü işsizlik oranının görüldüğü ülke oldu. OECD ülkelerinde işsizlik oranı, Kasım 2023 itibarıyla yüzde 4.8 ile tarihi düşük seviyelerde seyretmeyi sürdürdü.

Sözcü’den Tolga Uğur’un haberine göre OECD ülkeleri  arasında en yüksek işsizlik oranı yüzde 11.9 ile İspanya’da gerçekleşti. İberya ülkesini, işsizlik oranının yüzde 10.3 olduğu Güney Amerika ülkesi Kolombiya ve yüzde 9.4 ile komşu Yunanistan takip etti. Türkiye ve Şili ise, yüzde 9’luk işsizlik oranlarıyla dördüncü sırayı paylaşıyor.

Kasım itibarıyla Türkiye’de 3 milyon 116 bin kişi işsizken, OECD ülkelerindeki işsiz sayısı 33.3 milyon oldu. 38 üyeli örgütteki neredeyse her 10 işsizden 1’i (yüzde 9.3) Türkiye’de bulunuyor. Aynı dönemde Türkiye’de erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7.5, kadınlarda ise yüzde 11.8 olarak tahmin ediliyor.

Türkiye, OECD ülkeleri arasında erkeklerdeki işsizlik oranında altıncı sırada, kadın işsizliğinde ise üçüncü sıradayız. Kadınlardaki işsizlik oranında yalnızca İspanya ve Kolombiya, Türkiye’nin üzerinde bulunuyor. Geniş tanımlı işsizlik verilerine göre Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 22.7 seviyesinde bulunuyor.

İstihdam oranında ise Türkiye sonuncu sırada yer aldı. 2023’ün üçüncü çeyreğinde Türkiye’de 15-64 yaş aralığına çalışabilir nüfusun istihdam oranı yüzde 53.9, işgücüne katılım oranı da yüzde 59.5 olarak hesaplandı. Türkiye, mevsimsel etkilerden arındırılmış iki veride de OECD ülkeleri arasında sonuncu oldu.

OECD’de istihdam oranı yüzde 70.1 ile rekor seviyede bulunuyor. İşgücüne katılım oranında ise 38 ülkenin ortalaması yüzde 73.8 oldu. Türkiye’de 31.6 milyon kişi istihdam ediliyor.

En yüksek işsizlik oranına sahip 10 ülke şöyle:

İspanya: 11.9
Kolombiya: 10.3
Yunanistan: 9.4
Türkiye: 9.0
Şili: 9.0

İsveç: 7.9
Finlandiya: 7.6
İtalya: 7.5
Fransa: 7.3
Kosta Rika: 7.2

En düşük işsizlik oranına sahip 10 ülke ise şöyle:

Çekya: 2.4
Japonya: 2.5
Polonya: 2.8
Güney Kore: 2.8
Meksika: 2.8

İsrail: 2.8
İzlanda: 3.1
Almanya: 3.1
Hollanda: 3.5
ABD: 3.7

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Gelir Dağılımında Bozulma Tarihi Zirvede

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, 2023 yılında bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılmaktadır.

Daha önceki yıllarda eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan sosyal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki etkisini görmek amacıyla tüm sosyal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transferler hariç tutularak iki farklı yöntemle de ayrıca hesaplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Gelir Dağılımı İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; Son yapılan araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8’e çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 5,9 oldu.

Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden %20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,9’dan 8,4’e, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan %10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,2’den 15,0’a yükseldi.

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri 2023 yılı anket sonuçlarına göre yüzde 70,7 artarak 167 bin 983 TL oldu. Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 72,3 artarak 48 bin 642 TL’den 83 bin 808 TL’ye yükseldi.

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 37 bin 522 TL artarak 100 bin 076 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 99 bin 916 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 85 bin 758 TL oldu. En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 66 bin 001 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.

Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 2,3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 22,1 ile önceki yıla göre 1,1 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17,6 ile önceki yıla göre 2,6 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 20,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 88,4 olarak gerçekleşti.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 157 bin 851 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 114 bin 374 TL, lise altı eğitimlilerde 89 bin 012 TL, bir okul bitirmeyenlerde 63 bin 425 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 45 bin 637 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 89,7 ile lise altı eğitimli, en düşük artış ise yüzde 79,6 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 121 bin 013 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 92 bin 632 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 100,9 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 86,7 ile sanayi sektörü izledi. Diğer taraftan hizmet sektöründe yüzde 83,2, inşaat sektöründe ise yüzde 74,3 artış gözlendi.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 408 bin 174 TL, kendi hesabına çalışanlarda 115 bin 622 TL, ücretli maaşlılarda 102 bin 821 TL ve yevmiyelilerde 53 bin 334 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre en yüksek artış %108,1 ile yevmiyelilerde, en düşük artış ise yüzde 80,7 ile ücretli maaşlılarda oldu.

Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

En düşük gelir Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesinde

Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2023 yılında 83 bin 808 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 114 bin 634 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 108 bin 036 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 101 bin 372 TL ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesi izledi. En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 39 bin 173 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 8,4 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgesi 5,3 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) olurken bu bölgeyi 5,4 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) ve 5,5 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgeleri izledi.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 9,4 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), 8,4 ile TR10 (İstanbul) ve TR51 (Ankara) oldu.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin 2023 yılında yüzde 49,2’sinin, son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 66,5’inin gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2022 yılında birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin yüzde 29,9’unun 2023 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 13,1’inin gelir grubu birden fazla düştü.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2022 yılında işsiz olan fertlerin yüzde 42,4’ü 2023 yılında çalışmaya başladı. Faaliyet durumu 2022 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin 2023 yılında yüzde 90,5’i çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise yüzde 10,1’i işgücüne katıldı.

Gelir Dağılımı İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

Paylaşın