Türkiye ‘Gelir Adaletsizliği’nde 37 OECD Ülkesi Arasında 4. Sırada

İktidar ekonomide pembe tablolar çizse de açıklanan veriler, bunu doğrulamıyor. Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 37 üyesi arasında gelir dağılımı adaletsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde ise gelir eşitsizliğinde Türkiye’den daha kötü durumda olan tek ülke Bulgaristan.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de halkın yüzde 40’ı gelirin sadece yüzde 16,5’ini alıyor. En zengin yüzde 20’lik grup ise gelirin yüzde 47,5’ini alıyor.

Gelir dağılımı eşitsizliğinin ölçülmesinde en çok kullanılan yöntemlerin başında Gini katsayısı geliyor. Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir değer. Sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı anlatıyor. OECD’nin 2021 veya en yakın yıl verilerine göre zirvede 0,487 puan ile Kosta Rika yer alıyor. Ardından Şili (0,46) ve Meksika (0,42) geliyor. Dördüncü sıradaki Türkiye’nin 2018 yılındaki Gini katsayısı ise 0,397 puan.

Türkiye’den sonra ABD ve İngiltere geliyor

OECD verisinde Türkiye’den hemen sonra ABD (0,395) ve İngiltere’nin (0,366) gelmesi dikkat çekiyor.

En az gelir adaletsizliği Slovakya ve Slovenya’da

Gini katsayısına göre gelir adaletsizliğinin en düşük olduğu ülkeler Slovakya (0,222) ve Slovenya (0,246). Diğer bazı ülkelerde ise Gini katsayısı şöyle: İtalya 0,33; İspanya 0,32; Yunanistan 0,308; Fransa 0,292; Almanya 0,289 ve Çekya 0,248.

AB üyeleri içinde ise en yüksek oran 0,402 puan ile Bulgaristan’da. Türkiye, AB ülkeleri içinde gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ikinci ülke konumunda.

Gelir dağılımının hesaplandığı diğer yöntem ise toplumdaki en yüksek ve en düşük gelire sahip grupların toplam gelirden aldıkları payların karşılaştırılması. Toplumun en zengin yüzde 20’lik kesiminin geliri ile en yoksul yüzde 20’lik kesiminin gelirine oranı karşılaştırılarak P80/P20 hesaplanıyor. Farkın fazla olması gelir dağılımı eşitsizliğinin yüksek olması anlamına geliyor.

OECD’nin 2021 veya en yakın yıl verilerine göre Türkiye 37 OECD üyesi arasında gelir dağılımı eşitsizliğinin en yüksek olduğu 5. ülke. P80/P20 oranında eşitsizliğin en fazla olduğu 13,3 puan ile Kosta Rika. Ardından Şili (10,3), Meksika (8,9) ve ABD (8,4) geliyor. En düşük ise 3,2 puan ile Slovakya’da.

Türkiye’de gelirin yarısını yüzde 20’lik kesim alıyor

TÜİK’in sıralı yüzde 20’lik gruplar itibarıyla yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin dağılımı da Türkiye’de gelir adaletsizliği gösteriyor. 2020 anket yılı ve 2019 referans yılı verilerine göre Türkiye’de en zengin yüzde 20’lik kesim gelirin yüzde 47,5’i alıyor. En yoksul yüzde 20’lik kesim ise gelirin sadece yüzde 5,9’unu alabiliyor.

Paylaşın

8 Ayda İşsizlik Ödeneğine Başvuran Sayısı 1.1 Milyonu Aştı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Utanmadan sıkılmadan işsizlik var diyorlar” dese de yılın ilk 8 ayına ilişkin veriler Erdoğan’ı yalanladı. Öyle ki bu yılın ilk 8 ayında çalışırken işten atılan ve işsizlik ödeneğine başvuran kişi sayısı 1 milyon 105 bin 947 oldu. Böylece 8 aylık dönemde her ay 138 bin 243 kişi, her gün ise 4 bin 608 kişi işten atılmış oldu.

Konu hakkında açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bakan Nebati her ne kadar Türkiye’nin büyüdüğünü, istihdamın arttığını söylese de resmi veriler bunun tam tersini iddia etmeye devam ediyor. Sadece temmuz ve ağustos ayında yani bir aylık dönemde işten çıkartılanların sayısı ise 140 bin 889 kişi oldu” dedi.

Bu yıl şu ana kadar en çok işten atılmaların olduğu şehrin 236 bin 400 kişi ile İstanbul olduğunu anlatan Ağbaba, “İstanbul’u 73 bin 440 kişi ile Ankara ve 58 bin 121 işten atılmayla İzmir izledi. Sanayinin yoğun olduğu Bursa ‘da 47 bin 84 kişi işten atılırken, Kocaeli’de bu yıl içerisinde işten atılanların sayısı ise 30 bin 718 olarak kayıtlara geçti” diye konuştu.

İşsiler kaderlerine terk ediliyor

Ocak-ağustos ayları arasında 1 milyon 105 bin 947 kişi işten atıldığı için işsizlik ödeneğine başvuru yaparken, başvuru yapanların sadece 538 bin 798’i ödenek almaya hak kazandı. Bu durumda işten atılanların neredeyse yarısı ödenek almaya hak kazanamadı. Türkiye’de işsizlik sigorta fonu işsizlerden çok işverenlere ve yandaş sermayeye kaynak olarak aktarılırken, işsizler ve işten atılanlarda bizzat iktidar tarafından kendi kaderlerine terk ediliyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 7 Bin, Yoksulluk Sınırı 24 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ağustos ayında 7 bin 2 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan yoksulluk sınırı ise 24 bin 221 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM) Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ağustos 2022 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Açıklanan verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ağustos ayı için 7 bin 2 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre ise yoksulluk sınırı 24 bin 221 liraya yükseldi.

Günlük harcamalarda süt ve süt ürünleri grubu 80 liraya, et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı 40.33 liraya, sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı 38.73 liraya, ekmek için yapılması gereken günlük harcama tutarı 23.41 liraya, katı yağ ve sıvı yağ ise 16.15 liraya yükseldi. Yumurta için günlük harcama tutarı 5.51, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 7,29 lira oldu.

Sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 1.918 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 1.803, 15-18 yaş bir genç için 1.983, 4-6 yaş arası bir çocuk için 1.298 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 7 bin 2 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 24 bin 221 liraya ulaşmaktadır.

4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması AÇLIK SINIRI olarak belirlenmektedir. Bu verinin Hanehalkı tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen veri ise bize YOKSULLUK SINIRINI vermektedir. Tüketim Harcama Kalıbı dikkate alınırken, tüm içecekler, tütün ve gıda harcamaları bir kalem olarak belirlenmiştir.

Paylaşın

Kadıköy Belediyesi, İşçilerin Zam Taleplerini Reddetti

İstanbul’da Kadıköy Belediyesi işçileri toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde taleplerine karşılık bulamadı. Nerdeyse 2500’e yakın işçi, enflasyon ve ekonomik kriz etkilerinin göz önünde tutulmasını ve maaşlarına bu koşullar doğrultusunda zam yapılmasını istedi.

Fakat uzlaşma sağlanamadı. Genel İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Murat Aydoğan sürecin belli noktalarda tıkandığını ifade etti.

Maltepe, Kartal, Ataşehir gibi ilçelerin ardından Genel-İş Sendikası, Kadıköy Belediyesi ile de masaya oturdu. Aydoğan yıl içinde iki altı aylık dönemde zam almayı talep ettiklerini bununla birlikte ikramiye, kapsam ve idari mevzuat hakkında olan isteklerini de belediyeye ilettiklerini ifade etti. Aydoğan ayrıca kapsam düzenlemeleriyle her ilçede aynı mesleğe mensup mühendis, tekniker, mimar vb. çalışanlarının kapsamlarını ayırdıklarını, artık Kartal, Ataşehir ve Maltepe Belediye’lerinde  çalışan aynı işi yapan kişilerin maaşlarının eşit olacağını vurguladı.

Diğer yandan Kadıköy Belediyesi’nde geçerli olan 4250 Tl’lik asgari ücret üzerinden %98 miktarında zam talep ettiklerini ama bunun belediye tarafından geri çevrildiğini söyledi. Aydoğan, Anadolu Yakası’nda Ataşehir, Kartal ve Maltepe’de Ocak 2023’te yüzde 20, Temmuz 2023’te yüzde 30 ve Ocak 2024’te yüzde 20 olmak üzere bir zam kazancı elde ettiklerini ama Kadıköy Belediyesi’nde bu sürecin tıkandığını da vurguladı.

Kötü giden ekonomik koşullar ve enflasyon karşısında talep ettikleri zamlarda haklı olduklarını düşünen Aydoğan, bir iki gün içinde grev kararı alacaklarını belirtti. Kararın alınmasının ardından altı iş günü içerisinde Kadıköy Belediyesi’nde işçiler greve gidecek.

Paylaşın

Ağustos Ayında En Az 186 İşçi İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), açıkladığı rapora göre Ağustos’ta en az 186 iş cinayeti yaşandı. Ağustos verilerinin yayınlanmasıyla birlikte yılbaşından bu yana iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 1202’e yükseldi.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da ise 171 işçi öldü.

2022’nin ilk sekiz ayında hayatını kaybeden işçilerin 1029’u ücretli (işçi ve memur), 173’ü ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler, yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu. İşçilerin 36’sı (yüzde 2,99) sendikalı, 1166’sı ise (yüzde 97,01) sendikasızdı.

Ölen işçilerin 80’i kadın, 1122’si ise erkek işçilerdi. 14 yaş ve altı 18 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 30 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 182 işçi, 28-50 yaş arası 585 işçi, 51-64 yaş arası 249 işçi, 65 yaş ve üstü 74 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi 64 işçinin ise yaşını belirleyemedi.

Ölen mülteci işçiler 

Yine yılbaşından bu yana Türkiye’de iş cinayetlerinde ölen işçilerin 67’si mülteci/göçmen işçiydi. Bu işçiler Suriyeli (27), Afganistanlı (16), Türkmenistanlı (6) Özbekistanlı (4), İranlı (3); Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlıydı (1’er işçi).

En çok ölüm tarım ve orman işkolunda

Yılın ilk sekiz ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, orman işkolunda 244 emekçi (120 işçi ve 124 çiftçi); inşaat, yol işkolunda 225; taşımacılık işkolunda 147; metal işkolunda 74; ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 70; belediye, genel işler işkolunda 64; konaklama, eğlence işkolunda 53; sağlık, sosyal hizmetler 52 işçi; madencilik işkolunda 48; enerji işkolunda 37; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 28; savunma, güvenlik işkolunda 26; petro-kimya, lastik işkolunda 26; tekstil, deri işkolunda 22; ağaç, kâğıt işkolunda 15; çimento, toprak, cam işkolunda 11; gıda, şeker işkolunda 10; basın, gazetecilik işkolunda 7; banka, finans, sigorta işkolunda 3; iletişim işkolunda 2 işçi.

İSİG Meclisi hayatını kaybeden 38 işçinin işkolunu ise belirleyemedi.

En çok ölüm nedeni servis kazaları

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:

Trafik, servis kazası nedeniyle 275; ezilme, göçük nedeniyle 223; yüksekten düşme nedeniyle 177; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 131; elektrik çarpması nedeniyle 64; zehirlenme, boğulma nedeniyle 58; intihar nedeniyle 55; şiddet nedeniyle 48; Covid-19 nedeniyle 45; patlama, yanma nedeniyle 36; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 17; kesilme, kopma nedeniyle 9; diğer nedenlerden dolayı 64 işçi.

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

Modern Kölelik: Zorla Çalıştırılan Veya Evlendirilenlerin Sayısı 50 Milyona Yükseldi

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun tahminine göre şu anda dünyada her 150 kişiden biri ya zorla çalıştırılıyor ya da zorla evlendirildi. Örgüt, bu sayının son beş yıl içinde 10 milyon artarak toplam 50 milyona ulaştığını söylüyor.

ILO kölelik konusunda olumlu ilerleme sağlanması bir yana, durumun daha da kötüleşmesini “şoke edici” diye niteliyor.

“Hiç bir şey insan haklarının bu temelden ihlalinin devam etmesini haklı kılamaz” diyen ILO genel başkanı Guy Ryder sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ne yapılması gerektiğini biliyoruz. Herkesin birlikte harekete geçmesi gerekiyor. Sendikalar, işveren örgütleri, sivil toplum ve sıradan insanlar. Hepsine düşen hayati roller var.”

BM’nin çalışma örgütü, modern köleliğin Batı dünyasının uzağındaki, yoksul ülkelerle sınırlı olmadığını, zorla çalıştırılanların yarıdan fazlasının orta ve yüksek gelirli ülkeler grubunda yaşadığını vurgulamaya özen gösteriyor.

Zorla çalıştırma ve zorla evlendirme

Modern kölelik kavramı hem zorla çalıştırılan hem de zorla evlendirilenleri kapsıyor çünkü her iki durumda da insanlar “tehdit, şiddet, kandırma, suistimal ve diğer boyun eğdirme yöntemleri kullanılarak” istemedikleri ama içinden çıkamadıkları durumlara hapsoluyorlar.

ILO raporunda, “Zorla çalıştırma tuzakları yıllar sürebilirken, zorla evlendirme çoğunlukla hayat boyu devam ediyor” ifadesi kullanılıyor.

Örgüt şu anda dünyada 27 milyon 600 bin insanın zorla çalıştırıldığını, bunların 3 milyon 300 bininin çocuk olduğunu söylüyor. Bu çocukların yarıdan fazlası ticari cinsel istismara zorlanıyor.

22 milyon kişi ise zorlandıkları evliliklere mahkum olmuş bulunuyor. Bunların üçte ikisi kadın ve bir çoğu da 15 yaşın altındayken evliliğe zorlanıyor.

ILO son yıllarda yoksulluğun, dolayısıyla köleleşme riskini artıran bir dizi krizin biraraya gelişiyle birlikte durumun daha da kötüleştiğini bildiriyor.

Örneğin Covid-19 salgını insanların gelirlerinde kesinti ya da azalmaya ve borçlarında büyük artışlara yol açtığı için, zorla çalıştırmaya uygun koşullar yaratmış olabilir.

Uluslararası Çalışma Örgütü pandeminin son yirmi yıl içinde ilk kez “aşırı küresel fakirlik” düzeyinde artışa yol açtığını söylüyor.

Savaş ve silahlı çatışmalar da benzer bir şekilde yoksulluğu ve sıkıntıları artırıyor, çocukları zorla çalıştırılması ya da silah altına alınmasının koşullarını hazırlıyor.

Diğer yandın iklim değişikliği nedeniyle evlerini, köylerini terketmek zorunda kalanlar göçe zorlanıyor ve kölelik şebekelerine düşmeleri riski hemen artıyor.

ILO raporunda sorunun çözümü için uluslararası eşgüdümlü bir çabayla kaynak oluşturulması, ve gerçek bir çözüm iradesi gösteriylesi çağrısı yapılıyor ve “Vaadler ve iyi niyet açıklamaları yeterli değil” deniyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

DİSK-AR: İşsiz Sayısı 8,5 Milyona Yükseldi

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı işsizlik verilerine ilişkin bir rapor yayımladı.

TÜİK’in verilerinin genişletilmiş hali olan rapora göre Türkiye’de geniş tanımlı işsiz sayısı 8,5 milyon kişiye yükseldi. Ayrıca geniş tanımlı işsizlik son bir yılda 781 bin kişi arttı. Geniş ve dar tanımlı işsizlik arasındaki puan farkı da 12,4’e çıktı.

Öte yandan İŞKUR’a göre işsiz sayısı son bir yılda 542 bin artarken TÜİK’e göre 307 bin azaldı. İŞKUR’un Temmuz 2021 ile Temmuz 2022 arasında son 1 yıllık dönemde kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 995 binden 3 milyon 538 bine yükseldi, kayıtlı işsiz sayısında yaklaşık yüzde 18,1’lik bir artış gerçekleşti.

Kadın istihdamı azalıyor

İŞKUR’a işsizlik kaydı yaptıranların 301 binini kadınlar, 241 bini ise erkekler oluştu. TÜİK’e göre ise son 1 yılda kadın işsizliği 40 bin, erkek işsizliği ise 267 bin azaldı.

DİSK-AR raporda bununla ilgili “İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayıları kayıtlara, TÜİK’in işsizlik verileri ise ankete dayalı olarak hesaplanıyor. İki kurumun metodolojileri farklı da olsa İŞKUR tarafından aylık istatistik bültenlerinde açıklanan kayıtlı işsiz sayıları işsizliği anlamamız açısından önemli göstergedir. Olağan seyirde İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayılarının TÜİK’in işsiz sayılarına yansıması beklenir. Ancak uzun bir süredir iki kurumun işsiz sayıları arasındaki farklar birbirinden zıt bir eğilim izlemektedir” dedi.

DİSK-AR “İŞKUR ile TÜİK arasındaki sayılardaki uyumsuzluğun sorunlu olduğunu düşünüyoruz” yorumu yaptı.

Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 29,9

DİSK-AR ayrıca TÜİK veririne göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategorinin yüzde 29,9 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olduğunu aktardı. İkinci yüksek işsizlik kategorisi ise genç kadınları gösterdi.

“Temmuz 2022’de genç kadın (15-24) işsizliği 24,7’dir. Bilindiği gibi salgın döneminde diğer işsizlik kategorilerine göre kadın işsizlik türleri genele göre çok daha yüksek gerçekleşti ve bu eğilim devam ediyor.” dedi.

DİSK-AR işsizlikle mücadelede şu önerileri sıraladı:

  • Haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
  • İş Yasasının 25/II. Maddesi (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir.
  • İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
  • İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon’dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.
  • Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
  • İşbaşında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
  • Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
  • Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Paylaşın

TÜİK’e Göre İşsizlik Yüzde 10,1

Temmuz ayında 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz kişi sayısı bir önceki aya göre 113 bin kişi azaldı ve 3 milyon 445 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz’a ilişkin işgücü istatistiklerinin yayımladı.

Yayımlanan verilere göre Temmuz’da 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz kişi sayısı bir önceki aya göre 113 bin kişi azaldı ve 3 milyon 445 bin kişi oldu.

İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,6 iken kadınlarda yüzde 13,1 olarak tahmin edildi.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü (geniş tanımlı işsizlik) oranı da Temmuz’da bir önceki aya göre 2 puan artarak yüzde 22,5 oldu.

Yalnızca 3 kadından biri istihdam ediliyor

İstihdam edilenlerin sayısı Temmuz’da bir önceki aya göre 148 bin kişi azaldı ve 30 milyon 608 bin kişiye düştü. İstihdam oranı 0,3 puanlık azalış ile yüzde 47,3 oldu.

Bu oran erkeklerde yüzde 64,6 iken kadınlarda yüzde 30,3 olarak gerçekleşti.

İşgücü de, Temmuz’da bir önceki aya göre 262 bin kişi azalarak 34 milyon 52 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puanlık azalış ile yüzde 52,6 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 70,7, kadınlarda ise yüzde 34,9 oldu.

Genç nüfusta işsizlik

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puanlık azalış ile yüzde 19,1 oldu.

Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,2, kadınlarda ise yüzde 24,7 olarak tahmin edildi.

Haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,1 saat

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi Temmuz’da bir önceki aya göre 1,2 saat azalarak 43,1 saat olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Asgari Ücret Yılbaşında Ne Kadar Olacak? Üç Formül Ortaya Çıktı

Milyonlarca vatandaşın geliri her yıl Ocak ve Temmuz aylarında değişiyor. Emekliler ve memurlar her yıl Ocak ve Temmuz aylarında 6 aylık enflasyona göre maaş artışı alıyor.

SSK ve Bağ-Kur emeklileri bir önceki 6 aylık enflasyon oranı kadar enflasyon artışı alırken memurlar ve memur emeklileri toplu sözleşme artışına ilaveten enflasyon farkı da alıyor.

Ocak ve Temmuz aylarında bu artışlara ilaveten memur emeklilerine yüzde 2,5 oranında ilave bir zam yapılmış SSK ve Bağ-Kur emeklileri için de taban maaş önce 2.500 TL’ye sonra da 3.500 TL’ye çıkartılmıştı.

Asgari ücret temmuz zammı ile arttı

İşçiler için belirlenen asgari ücret ise her yıl Aralık ayında belirleniyor ve Ocak ayından itibaren de uygulanıyor. Ancak 2022 yılında bir değişiklik yapılarak asgari ücret Temmuz ayında ilave bir artış ile yükseltildi. Böylece 4.253 lira olan net asgari ücret Temmuz ayında yüzde 30 artışla 5.500 liraya çıkartıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü kabine toplantısı sonrasında Asgari ücret, memur maaşı ve emekli aylıklarında artış yapılacağını ve vatandaşı destekleyecek düzenlemelerin devam edeceğini duyurdu.

Enflasyon ayarı yapılıyor

Bugüne kadar yapılan asgari ücret artışlarına bakıldığında bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde artış yapıldığı görülüyor. 10 yıllık rakamlar incelendiğinde hemen hemen her yıl asgari ücret artışının enflasyonun 3 ila 5 puan üzerinde yapıldığı ortaya çıkıyor.

Son olarak yapılan artış ise verginin de kaldırılmasıyla yüzde 51’i bulmuş ve enflasyonun çok daha üzerine çıkmıştı.

Asgari ücret 2023 ne kadar kaç TL olacak

  • Formül 1: Bu yılda yine enflasyonun üzerinde bir artış olması bekleniyor. Buna göre eğer yıllık enflasyon baz alınırsa Orta Vadeli Programa göre yüzde 65 hedefine göre yeni asgari ücret, yıllık olarak 4.253 liradan bakıldığında 7 bin 17 liraya ulaşacak.
  • Formül 2: Yine Temmuz’daki rakam dikkate alınır ancak bu kez 6 aylık enflasyon baz alınırsa yani temmuz artışı olan yüzde 30’un üzerine yıllık enflasyon tamamlanırsa bu kez rakam 7 bin 425 lirayı görecek.
  • Formül 3: Ancak yüzde 65 hedefi üzerinden 6 aylık enflasyon kadar artış yapılması düşünülürse bu kez rakam 6 bin 600 lira civarında olabilecek.

Ancak burada geçmiş yıllarda olduğu gibi yıllık enflasyonun baz alınması ve hatta bunun üzerinde bir artış yapılması daha kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor. Bu durumda net asgari ücret 7.500 liranın üzerine çıkabilecek.

Memur ve emekliye ek artış

Memurlar ve emekliler ise son iki zam döneminde enflasyonun dışında ek artışlar da aldılar. Bu yıl Ocak ayında da benzer bir artışın olmasını bekliyoruz. Buna göre SSK ve Bağ-kur emeklileri için enflasyon artışının yanında bir de taban maaş zammı gelecek.

Sabah’tan Faruk Erdem’in haberine göre Ocak’ta 2500 TL’ye çıkartılan taban maaş Temmuz’da 3.500 TL olmuştu. Yeni yılla birlikte taban maaşında artırılması ve en düşük emekli maaşının asgari ücrete yaklaştırılması söz konusu olacak.

Ayrıca memur ve memur emeklilerinin yüzde 8 olan toplu sözleşme artışının da ilave puanla yükseltilmesi bekleniyor.

İşte beklentilere göre hesaplanan asgari ücret tabloları:

Mevcut asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 6.471
  • SGK primi % 14 905,94
  • İşsizlik primi % 1 64,71
  • Net asgari ücret 5.500,35

2022 ocak ayı asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 5.004
  • SGK Primi %14 700,56
  • İşsizlik primi %1 50,04
  • Net asgari ücret 4.253,40

Enflasyon artışıyla yeni asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 8.256,60
  • SGK primi % 14 1.155,93
  • İşsizlik primi % 1 82,56
  • Net asgari ücret 7.018,10

Yıllık enflasyona tamamlanırsa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 8.735,85
  • SGK primi % 14 1.223,10
  • İşsizlik primi 87.36
  • Net asgari ücret 7.425,40

Net 7500 TL olursa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret: 8.824,35
  • SGK primi % 14: 1.235,41
  • İşsizlik primi: 88,24
  • Net asgari ücret: 7.500,69

Net 8000 TL olursa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret: 9.412,52
  • SGK primi % 14: 1.317,75
  • İşsizlik primi: 94,12
  • Net asgari ücret: 8.000,64
Paylaşın

Memura Emekliye ‘Seçim Zammı’ Göründü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temmuzdaki maaş zamlarının ardından “Bu bir ara artıştır, asıl tespiti inşallah yılbaşında gerçekleştireceğiz” diyerek işaret ettiği seçim zamları netleşmeye başladı.

AK Parti iktidarı, Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 TÜFE tahminini yüzde 24.9’da tutmasına rağmen 2023 yılı memur maaş ödeneğini yüzde 53.6 oranında artırma kararı aldı.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre Ödeneklerdeki bu büyük artış, memur ve memur emeklilerine, toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkının yanı sıra, yılbaşında bir de seçim zammı yapılacağı anlamına geliyor.

İlave seçim zammıyla birlikte yılbaşı zammının yaklaşık yüzde 8+5’lerden yukarı çıkarak yüzde 35’i aşacağı tahmin ediliyor. Memur-Sen’le imzalanan toplu sözleşme gereği memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylıklarına 2023’ün Ocak ayında yüzde 8, temmuz ayında da yüzde 6 zam yapılacak.

Yılbaşı zammı yüzde 14

En son temmuzdan bu yana geçen 2 ayda TÜFE yüzde 3.86 arttı. Yılın sonuna kadar olan 4 aylık dönemde enflasyonun aynı şekilde seyretmesi halinde TÜFE ikinci 6 ayın sonunda yaklaşık yüzde 12-13 civarında kalacak. 2022 Temmuz zammı yüzde 7 olduğu için 2023 Ocak’ta yüzde 5 ile 6 civarında da enflasyon farkı ödenecek.

Böylece, memur ve emeklinin yılbaşında alacağı toplam zam yaklaşık yüzde 13-14 olacak. Ancak iktidarın, yüzde 53.6 artırdığı maaş ödeneğinin büyük kısmını yılbaşında kullanarak seçim öncesi zam oranını en az yüzde 30-35’lere çıkarabileceği tahmin ediliyor.

Paylaşın