Akşener: İktidarın, Son Çırpınışlarını İzliyoruz

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Son günlerde, hata üstüne hata yapan, beceriksizlikte adeta bir ekol haline gelen, ve artık vadesini, ziyadesiyle doldurmuş bir iktidarın, son çırpınışlarını izliyoruz.” dedi.

Haber Merkezi /Altı muhalafet partisinin hafta sonunda yaptığı toplantıyla ilgili değerlendirmede bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Toplantımız, büyük bir heyecan yarattı. Bu heyecanın sebebi, son derece açık ve nettir. Milletimiz artık, ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini, birbirleriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor” ifadelerini kullandı.

Akşener, konuya ilişkin değerlendirmesinin devamında, “Ben yaptım oldu anlayışından bıkan milletimiz, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile unutulan, istişare kültürünün önemini görüyor. Gerek kurumsal anlamda, gerekse de fikren, farklılaştıkları noktalar olsa da, 6 siyasi parti liderinin, memleket meseleleri için, bir araya gelmesi önemlidir. Bu toplantı nedeniyle, Cumhur ittifakının bileşenlerini, bir garip rahatsızlık almış gibi gözükse de; biz İyi parti olarak, bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın “AK Parti’den önce sadece gaz lambası ve mum olduğu” açıklamasını da değerlendiren Meral Akşener, “Aklı ve bilimi reddeden Sayın Erdoğan şimdi de Edison’u mezarında ters döndürmeye karar verdi. Kendisi, AK Parti’den önce sadece gaz lambası ve mum olduğunu iddia etti. Modern bir hayatın birçok unsuru gibi ampulü de Sayın Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Ampulü bulan adam Isparta’yı karanlığa mahkum etti.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, Ankara’da yaptığımız toplantı, ülke gündemine oturdu. Toplantımız, büyük bir heyecan yarattı.

Bu heyecanın sebebi, son derece açık ve nettir. Milletimiz artık, ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini, birbirleriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor.

“Ben yaptım oldu.” anlayışından bıkan milletimiz, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile unutulan, istişare kültürünün önemini görüyor. Gerek kurumsal anlamda, gerekse de fikren, farklılaştıkları noktalar olsa da, 6 siyasi parti liderinin, memleket meseleleri için, bir araya gelmesi önemlidir.

Bu toplantı nedeniyle, Cumhur ittifakının bileşenlerini, bir garip rahatsızlık almış gibi gözükse de; biz İYİ parti olarak, bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz.

Çünkü ortak aklın ışığında, sorunları ve çözümleri konuşabilmeyi, hem çağın, hem de aklın gereği olarak görüyoruz.

Buradan başta, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, toplantıya iştirak eden Sayın Genel Başkanlara, huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Ayrıca bu vesileyle, bu girişimimize büyük destek veren, bizlere güç verip, şevkimizi artıran aziz milletimize, bir kez daha teşekkür ediyorum. Allah bizleri milletimize karşı utandırmasın.

“İktidarın, son çırpınışlarını izliyoruz”

Son günlerde, hata üstüne hata yapan, beceriksizlikte adeta bir ekol haline gelen, ve artık vadesini, ziyadesiyle doldurmuş bir iktidarın, son çırpınışlarını izliyoruz.

Her sıkıştığında, yalana, hamasete ve kutuplaştırmaya sığınan, Ak Parti iktidarının, artık elinde, hiçbir bahanesinin kalmadığını biliyoruz. Artık, takke yerlerde gezerken, tüm cesametiyle ortaya çıkan keli, çok net biçimde görüyoruz.

Nitekim Sayın Erdoğan, geçtiğimiz günlerde; her ayın, bir önceki aydan, daha iyi olacağını söyledi… Bu söz, size de bir yerden tanıdık geldi mi?

Türk Ekonomisi’ni, büyük bir uyum içerisinde, el ele verip batırdıkları Damat Bakan da, bir gece ansızın ortadan kaybolmadan önce, tam olarak böyle söylüyordu.

Hatırlayın; Mart Şubat’tan, Nisan Mart’tan, Mayıs’ta Nisan’dan iyi olacaktı, değil mi? Peki sonunda ne olmuştu? Damat Bakan paket olmuştu…

Demek ki; Artık Sayın Erdoğan da, ufukta beliren seçimin sonuçlarını, görmeye başlamış. Demek ki; Damadıyla aynı yolun yolcusu olduklarını, artık kendisi de anlamış.

Ne diyelim? Geç gelen bu farkındalıktan ötürü, kendisini kutluyorum. Ama bu farkındalık, göklerden gelen o kutlu kararı değiştirmeyecek. Çünkü, ok yaydan çıkalı, çok oldu.

Çünkü; Yıllardır milletimize anlattıkları masallar, tutmadıkları sözler, beceremedikleri vaatler, artık gün gibi ortaya çıktı. Yalanların son kullanma tarihi geçti. Yalancılar için, artık yatsı vakti geldi.

Yastık altı altın düzenlemesi…

Gelin, birlikte hafızamızı tazeleyelim… Yıl 2016, dolar 3.51’ken; Sayın Erdoğan çıkıp, milletimize, yastık altındaki dövizleri bozdurma çağrısı yapmıştı.

Yıl 2018, dolar 4.75’ken; “ver yetkiyi gör etkiyi” diyerek, dolara, enflasyona ve faize, sözüm ona meydan okumuştu.

Yıl 2019, dolar 5.64’ken; Geçen zamana rağmen, etkisini nedense bir türlü göremediğimiz, bu arkadaşımız çıkıp; “Bunlara göre dolar 10 olacak, enflasyon yüzde 30’u aşacak. Ne oldu? Bunların hiçbiri oldu mu?” diye sormuştu.

Sonra ne oldu? 2021 yılında, dolar 18 oldu. Enflasyon, yüzde 50’ye dayandı. Kendisi, bu sefer de çıkıp; Zerre utanmadan, “Rekabetçi kur” diyerek, döviz kuru arttıkça, Türkiye’nin de zenginleşeceğini söyledi.

Ama ne ilginçtir ki; Sürecin devamında, doların 13’e inmesini de, bir başarı olarak, milletimize pazarlamakta, en ufak bir tutarsızlık görmedi.

Ve bugün, 2022 yılındayız. Dolar da, 13.62 lira. Sayın Erdoğan ise, hâlâ 2016 yılındaki sözlerini tekrar ediyor.

“Yazıklar olsun”

Gerçekler ortadayken, hâlâ utanmadan çıkıp, yastık altı diyor. Bu sefer de, kur korumalı döviz hesaplarıyla, milletimize, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. Yahu insan biraz utanır…

Hiç değilse, yüzü kızarır. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz. Merkez Bankası’nın tüm rezervlerini erittiniz. Hâlâ milletimizin kenardaki birikimine, kadınların bileziklerine, takılarına göz dikiyorsunuz.

Yazıklar olsun. Sayın Erdoğan; Madem öyle; o zaman, sana bir sorum olacak: Madem milletimize, “Döviz ve altınlarınızı bozdurun.” çağrısı yapacaktın; O zaman, sen ve damadın, hazineyi, neden döviz ve altınla borçlandırdınız?

Madem kenara döviz koymak, kötü bir şeydi, O zaman, yandaşlarınıza, neden dövizle gelir garantisi verdiniz?

Bak, seni şimdiden uyarıyorum: Şayet, milletimizden topladığın altınlarla, yine yandaşlarının cebini doldurmanın peşindeysen, hiç kusura bakma, bu defa başaramayacaksın. Bu cefakar millete, aynı kazığı bir defa daha atamayacaksın. Bunu böyle bilesin.

Sanki zamların sorumlusu kendisi değilmiş gibi sayın Erdoğan da, ona çalışan milletvekilleri de isyanda.

İşi gücü bırakmış muhalefeti ‘yaygaracı’ diye suçlamakla meşgul. Zamları ben mi yaptım kardeşim? Yalan atacağınıza, çık gez gör. Elini tutan mı var?

Cesaretin varsa vatandaşın içine kendin çıktı. Süslü açılışlardan bahsetmiyorum. Mesela bir gün Ankara’da, İstanbul’da esnaf gez. Nebati Bakan gözler çok önemli diyor ya, bak bakalım milletimizin gözünde neler var. Neler göreceksin o gözlerin içinde.

“Bu yöntemle enflasyon düşmez”

KDV oranının düşürülmesini olumlu karşılıyoruz ama bu indirim bir defalık bir indirimdir.

Bazı ürünlerde fiyatlarda yüzde 7 gerileme olabilir ancak bu yöntemle enflasyon düşmez. Enflasyon fiyatların genel seviyesindeki artıştır.

Nedenleri ortadan kaldırmazsanız gelecek ay fiyatlar yeniden artmaya devam eder. Politika faizini etkisiz hale getirdik diyebilen parlak zekalı Hazine ve Maliye Bakanı varken enflasyonu aşağı çekmek mümkün olmaz.

Mesela enflasyonu düşürmek için mücadele timleri kuran, polisiye filmlere fevkalade düşkün Ticaret Bakanı varken enflasyonu düşürmek mümkün olmaz.

Fantastik açıklamaları ile piyasaları allak bullak eden, anı yaşamaya meraklı bir Cumhurbaşkanı varken, enflasyonla mücadele asla mümkün olmaz.

Ampulü de bizzat Sayın Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Allah onlardan razı olsun. Gelin görün ampulü bulan adam ve yönetimi Ispartamızı tam 78 saat boyunca karanlığa mahkum etti.

Isparta’da il merkezi ile 8 ilçe merkezi ile 188 köyde toplamda 113 bin abone elektriksiz kaldı.

İktidar mensupları ise hiçbir şey yapmadı. Biz aslında Isparta’da 30 cm karla bile mücadeleyi beceremeyen bir yönetim anlayışının pişkinliğine şahit olduk.

İstanbul’daki karda MOBESE kaydı peşine düşenlerin mesele Isparta olunca araziye nasıl uyum sağladıklarını ibretle izledik. Yazıklar olsun hepinize.

Isparta’da yaşanan bu utanç verici olay sırasında Ispartalı vatandaşlarımızla birlikteydik. Karantinada olduğum için bizzat bölgeye gidemedim.

An be an Isparta’daki durumu takip ettim. Bir daha böyle utanç verici bir olayın yaşanmaması için çözüm önerilerimizi hazırladık.

İlk olarak Isparta’nın afet bölgesi olarak kabul edilmesi için kanun teklifimizi sunduk. Isparta’yı bir an önce afet bölgesi ilan ederek oluşan zararları karşılayın.

Eski damat bakanın bu rezaletteki katkılarını söylemezsek haksızlık ederiz. Biliyorsunuz kendisi ekonomideki marifetlerini 84 milyona göstermeden önce enerji bakanıydı.

İzlediği politikalar ticareti ön plana çıkarıyordu. Yapılması gereken altyapıların hiçbirini yapmamıştı. O nedenle eski damat bakanda bu krizden sorumludur.

“Bay kriz Erdoğan”

Enerji krizinin oscarlarında sıra geldi başrole. Enerji gibi uzmanlık ve tecrübe isteyen bir alanda marketçiden, damattan büyük oyuncu yaratmak isteyen vizyonun adı Sayın Erdoğan nam-ı değer bay kriz dokunduğu her alandaki kriz gibi enerjideki krizin asıl sorumlusudur.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir