İYİ Parti’deki İstifalar: Saraydaki Fotoğraftan Bağımsız Okunmamalı

İYİ Parti’de son dönemde yaşanan istifalara ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Tolgay Akalın, “Bu istifaların eski genel başkandan habersiz yapılması siyasetin doğasına ve hayatın akışına aykırıdır” dedi ve ekledi:

“Bu istifalar şüphesiz ki saraydaki meşhur fotoğraftan bağımsız olarak okunmamalıdır. Seçmen sadakati, parti aidiyeti, siyasi namus gibi kavramlardan bihaber mevcut ve müstakbel bazı acizler, elbette ki milletvekili oluşlarının ilave bedelini ödemek ihtiyacı hissedebilirler.”

İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi, Mehmet Tolgay Akalın, sosyal medya hesabından, partide son dönemde yaşanan istifalara ilişkin açıklamalarda bulundu. İstifalardan İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’i sorumlu tutan Akalın, şu ifadeleri kullandı:

“Şöyle ki; Türkiye’de bir seçim atmosferi olmamasına, partilerin geleneksel çizgilerinde bir kırılma yaşanmamasına, halk yeni bir siyasi parti ihtiyacı hissetmemesine rağmen, meydana gelen sistemli istifalar, bu rüzgarsız havada dönen fırıldağın bir üfleyeni olduğunu göstermektedir.

İstifa eden milletvekili sıfatlı şahısların gerek milletvekili adayı oluş süreçleri, gerekse politik kariyerleri göz önüne alındığında bu istifaların eski genel başkandan habersiz yapılması siyasetin doğasına ve hayatın akışına aykırıdır.

Bu istifalar şüphesiz ki saraydaki meşhur fotoğraftan bağımsız olarak okunmamalıdır. Seçmen sadakati, parti aidiyeti, siyasi namus gibi kavramlardan bihaber mevcut ve müstakbel bazı acizler, elbette ki milletvekili oluşlarının ilave bedelini ödemek ihtiyacı hissedebilirler.

Ancak Türk siyasi tarihinin gördüğü en muazzam politik mücadelelerinden biri sonucu kurulmuş İYİ Parti, bu acizlerin tırmanma duvarı, beceriksiz siyasetçilerin de kendini Beştepe’ye ispat alanı değildir, olmasına da müsaade edilmemelidir.

Bu emel sahipleri ve talimat bekleyen milletvekili sıfatlı acizler, derhal ait oldukları yere, sarayın kapısına, cümle azmettirenleriyle beraber bırakılmalıdırlar. Böylelikle, İYİ Parti yaklaşık bir buçuk yıldır içine düşürüldüğü girdaptan çıkarak, kuruluş ayarlarına uygun milliyetçi-demokrat ve kalkınmacı bir Türkiye inşası idealine uygun mücadele sürecine ve iktidar yürüyüşüne başlayabilecektir.”

Paylaşın

İYİ Parti’de Bir İstifa Daha: Milletvekili Sayısı 33’e Düştü

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Nimet Özdemir istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada, Benim için önemli olan; değerlerimden, inançlarımdan vazgeçmeden bunları savunmak. Bundan sonraki Vekillik hayatımda bu ilkeler doğrultusunda tüm gücümle çalışmaya devam edeceğim. Bana oy verenleri utandırmayacağım” ifadelerini kullandı.

Nimet Özdemir’in istifasıyla İYİ Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) milletvekili sayısı 33’e düştü.

Suların durulmadığı İYİ Parti’de İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini duyurdu. Özdemir, istifa kararına ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Siyasi hayatımın başlangıç noktası ve inandığım değerler uğruna büyük mücadele verdiğim İYİ Parti’den, gönül bağımı kopardığım için ayrılmış bulunmaktayım. Bir Vekil olarak, sadece beni seçenlerin, seçim bölgemdeki vatandaşlarımızın değil, bütün Türkiye’nin Vekili olduğumun bilincindeyim.

Seçim kampanyamı; Yetiştirme Yurtlarından çıkan kız çocuklarımız, hem anne hem baba olmak zorunda olan kadınlarımız, engellilerimiz ve sahipsiz hayvanlarımıza çare olacak mücadele için girdiğimi, bu vesileyle de Vekilliği kazandığımı biliyorum.

Sözünü verdiğim dört başlık başta olmak üzere, vatandaşlarımızın yaşadıkları sorunlara çare olmak adına çalışmalarıma devam edeceğimden emin olun. Benim için önemli olan; değerlerimden, inançlarımdan vazgeçmeden bunları savunmak. Bundan sonraki Vekillik hayatımda bu ilkeler doğrultusunda tüm gücümle çalışmaya devam edeceğim. Bana oy verenleri utandırmayacağım.”

Nimet Özdemir kimdir?

1970 yılında Kayseri’nin Develi ilçesinde dünyaya gelen Nimet Özdemir, ilköğrenimini ve ortaöğrenimini Ankara’da; üniversiteyi Conley Amerikan Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde tamamladı.

2008 yılında inşaat alanında faaliyet gösteren bir şirkette kurucu ortak olarak görev alan Özdemir, 2015 yılında ise kule vinç kiralama alanında, 2020 yılında ise inşaat malzemeleri temini alanında faaliyet gösteren bir şirket kurdu.

İYİ Parti’nin 2017’de kuruluşundan itibaren partiye üye olan Nimet Özdemir, İstanbul’da il ve ilçe delegeliği görevlerinde bulundu. Ümraniye’de ilçe yöneticiliği yapan Özdemir, il bazında da görevler üstlendi. Nimet Özdemir, İYİ Parti Hayvan hakları, STK ve derneklerden sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yaptı.

2023 Türkiye genel seçimlerinde İstanbul 1. bölgeden 1. sıra milletvekili adayı olan Nimet Özdemir, 28. dönem TBMM İstanbul milletvekili olarak seçildi.

Paylaşın

Dervişoğlu’ndan İktidara “Küfe” Tepkisi: Bu Millet Sizin Marabanız Değil

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, “Yumurta küfesi iktidarın sırtındaysa, iktidar da vatandaşın sırtında. İnin beyler vatandaşın sırtından bu millet sizin köleniz değil, marabınız değil, uşağınız hiç değil” dedi ve ekledi.

“Gereken mücadeleyi Meclis’te sürdürmeye devam edeceğiz. Dün nasıl başardıysak bugün de başaracağız. İtibardan tasarruf etmeyenlerden biz tasarruf edeceğiz. Rant uğruna feda edilmeyen bir karış toprağımız kalmamıştır. Her afet sonrasında söz konusu alanların birilerinin cebine girecek rant olacağını biliyoruz. Saray rejimleri milletin kanını emerler. Saray rejimi bize ded ki çocuklar mı ölsün, köpekler mi ölsün dedi. Onlara göre illa birileri ölmeli. Yeni bir tuzak kurmaları gerekiyordu. Bu attıkları vicdan bombası ile uğraşıp duruyoruz.”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Müsavat Dervişoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Emekli maaşları: Erdoğan bir müjdeyi bir bakana veriyorsa bilin ki o müjdeyi Erdoğan bile beğenmemiştir. Meclis’e getirdikleri yasalara bakıyorsunuz. Kurumların yüzlerce sayfalık çalışmalarında yer alan düzenlemeler Meclis’e gelmiyor, gelemiyor. Çünkü güçleri tefeci bezirganlara, beton ağalarına, sanal vurgunculara yetmiyor. Kendi kendini yiyen yılan misali dönüp her şey Saray’da düğümleniyor. Olan da çiftçiye işçiye, gençlere, emekliye oluyor.

Yumurta küfesi iktidarın sırtındaysa, iktidar da vatandaşın sırtında. İnin beyler vatandaşın sırtından bu millet sizin köleniz değil, marabınız değil, uşağınız hiç değil. Gereken mücadeleyi Meclis’te sürdürmeye devam edeceğiz. Dün nasıl başardıysak bugün de başaracağız. İtibardan tasarruf etmeyenlerden biz tasarruf edeceğiz.

Rant uğruna feda edilmeyen bir karış toprağımız kalmamıştır. Her afet sonrasında söz konusu alanların birilerinin cebine girecek rant olacağını biliyoruz. Saray rejimleri milletin kanını emerler. Saray rejimi bize ded ki çocuklar mı ölsün, köpekler mi ölsün dedi. Onlara göre illa birileri ölmeli. Yeni bir tuzak kurmaları gerekiyordu. Bu attıkları vicdan bombası ile uğraşıp duruyoruz.

Sokak hayvanları: Bir parti genel başkan olarak değil, sade vatandaş olarak sesleniyorum. Ölümle, yok etmeyle başlayan hiçbir cümleden hayır gelmez. Bunu fazlasıyla yaşamış, kiminize göre abiniz, bir kardeşiniz oalrak söylüyorum. Sokak hayvanları meselesini ortak akılla çözmek hepimiz için önemli bir imtihandır.

MHP’nin listesi: İki cihanda yan yana gelemeyecek bazı insanları bölücü, liberal, Marksist yapıların elemanı diye yaftalamışlar. Bunu yapanlara sesleniyorum. Bu bize saygısızlıktır. Çok bir şey söylemek istiyorum. Ayrıntıya girip de kimseyi mahcup etmek istemiyorum. İçimde yetiştiğim camiayı kırmak istemem. Ancak sabrın da bir sınırı vardır. Sözlerimin muhatapları maziyi paylaştığım insanlar değil, eline dava arkadaşlarının kanı bulaşmış alçaklardır.

Hayatım boyunca bölücü, liberal, Marksist ve FETÖ’cü diye hiç anılmadım. Bütün ömrüm boyunca kullandığım tek bir sıfat var. Onu da öyle bir ayağa düşürdünüz ki, sizin yüzünüzden utancımdan kullanamıyorum. Allah sizi ıslah eylesin. Buradan onlara sesleniyorum. Beni sakın ha sakın hangi sebeple olursa olsun, başkalarının havuzuna dahil etmeyin. Beni kimseyle de karıştırmayın.”

Paylaşın

İYİ Parti’de Bir İstifa Daha!

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de Yalvaç Belediye Başkanı Mustafa Kodal, partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Dün de İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersagun Yücel ve 27. dönem İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, partilerinden istifa ettiklerini açıklamışlardı.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde İYİ Parti’den Isparta Yalvaç Belediye Başkanı seçilen Mustafa Kodal, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Kodal, istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Memleketime ve hemşerilerime hizmet etmek amacıyla girdiğim siyaset yolunda, sizlerin desteğiyle 31 Mart 2024 tarihinde Yalvaç Belediye Başkanlığı görevine seçildim. Göreve başladığımda da ifade ettiğim gibi herkesin belediye başkanı olarak eşit ve tarafsız hizmet etmek maksadıyla parti kimliğimi ve rozetimi bir kenara bırakarak, sadece Yalvaç’ın ve Yalvaçlının menfaatleri doğrultusunda azimle çalışmayı kendimize ilke edindik.

Siyasi inancım gereği, Türk milliyetçiliği fikriyatında önce ülkem ve milletim, sonra şahsım ilkesiyle siyasi partilerin memlekete ve vatandaşa hizmet etmenin bir aracı olarak gördüm, böyle görmeye de devam edeceğim. Aslolan memleketimiz olan kadim şehir Yalvaç’ımızı en iyi noktaya getirecek çalışma gayreti içerisinde, herkes ve her kesimle ortaklaşa, barışık bir biçimde işimize odaklanmaktır. İşimiz de Yalvaç’ımıza ve Yalvaçlımıza hizmet etmektir.

Bu çerçevede, memleketimize ve siz değerli hemşerilerime daha güçlü ve daha faydalı şekilde hizmet verebilmek maksadıyla, bugün itibarıyla seçimlerde çatısı altında yarıştığım ve seçim döneminden bugüne üyesi bulunduğum İYİ Parti’den ayrılmaya karar verdim. Bu kararımın temelinde, şahsi siyasi amaçlar değil, sadece ve sadece Yalvaç’ımızın daha iyi hizmet alması, daha güçlü bir yönetim sürecinin birlikte oluşturulması bulunmaktadır. Kararımı kamuoyuna duyurur, tüm hemşerilerime selam ve saygılarımı sunarım.”

Dün iki üst düzey istifa yaşanmıştı

Dün de İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersagun Yücel ve 27. dönem İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, partilerinden istifa ettiklerini açıklamışlardı. Ersagun Yücel’in istifasıyla İYİ Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) milletvekili sayısı 34’e düşmüştü.

Ersagun Yücel, istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kurucu liderimiz Sayın Meral Akşener hanımefendinin daveti üzerine katıldığım, kurulmasında ve gelişmesinde emeklerimiz olan ve Kurucu Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili olduğum İYİ Parti’den istifa ettiğimi bildirmek isterim.” ifadelerini kullanmıştı.

Aylin Cesur, istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: “Değerli İYİ Parti’liler, bugün itibariyle İYİ Parti üyeliğimi sonlandırmış bulunmaktayım. İYİ Parti üyesi olduğum günden beri birlikte çalıştığım tüm kıymetli İYİ Parti’li arkadaşlarıma, ‘Türkiye daha iyi olsun’ diye yola çıkmış ve ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesine katkı sağlamak için bizimle birlikte canla başla çalışmış tüm teşkilat mensuplarına, sevgili gençlerimize, kadınlarımıza ve parti gönüllüsü arkadaşlarıma,

İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve tüm parti kurucularına teşekkürlerimi sunuyor; İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu ve yönetimine, halen görevde olan İYİ Parti teşkilatlarına ve halen görevde olmayan parti mensuplarına başarılar ve esenlikler diliyorum. Kamuoyunun bilgisine sunarım. Saygılarımla…”

Paylaşın

İYİ Parti’de İstifa Furyası: Milletvekili Sayısı 34’e Düştü

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de İstanbul Milletvekili Ersagun Yücel partisinden istifa etti.

Haber Merkezi / Ersagun Yücel, istifa kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “Kurucu liderimiz Sayın Meral Akşener hanımefendinin daveti üzerine katıldığım, kurulmasında ve gelişmesinde emeklerimiz olan ve Kurucu Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili olduğum İYİ Parti’den istifa ettiğimi bildirmek isterim.” ifadelerini kullandı.

Ersagun Yücel’in istifasıyla İYİ Parti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) milletvekili sayısı 34’e düştü.

Gün içerisinde 27. dönem Isparta Milletvekili Aylin Cesur da İYİ Parti’den istifasını duyurmuştu. Cesur, istifasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:

“Değerli İYİ Parti’liler, bugün itibariyle İYİ Parti üyeliğimi sonlandırmış bulunmaktayım. İYİ Parti üyesi olduğum günden beri birlikte çalıştığım tüm kıymetli İYİ Parti’li arkadaşlarıma, ‘Türkiye daha iyi olsun’ diye yola çıkmış ve ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesine katkı sağlamak için bizimle birlikte canla başla çalışmış tüm teşkilat mensuplarına, sevgili gençlerimize, kadınlarımıza ve parti gönüllüsü arkadaşlarıma,

İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve tüm parti kurucularına teşekkürlerimi sunuyor; İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu ve yönetimine, halen görevde olan İYİ Parti teşkilatlarına ve halen görevde olmayan parti mensuplarına başarılar ve esenlikler diliyorum. Kamuoyunun bilgisine sunarım. Saygılarımla…”

Paylaşın

İYİ Parti’de “Üst Düzey” İstifa

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de 27. Dönem İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Yerel seçimlerinde yaşanan yenilginin ardından İYİ Parti’de genel başkan Meral Akşener’in görevi bırakmasıyla birlikte başlayan istifalar sürüyor. Son olarak 27. Dönem İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Cesur, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Değerli İYİ Parti’liler, bugün itibariyle İYİ Parti üyeliğimi sonlandırmış bulunmaktayım. İYİ Parti üyesi olduğum günden beri birlikte çalıştığım tüm kıymetli İYİ Parti’li arkadaşlarıma, ‘Türkiye daha iyi olsun’ diye yola çıkmış ve ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesine katkı sağlamak için bizimle birlikte canla başla çalışmış tüm teşkilat mensuplarına, sevgili gençlerimize, kadınlarımıza ve parti gönüllüsü arkadaşlarıma, İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e ve tüm parti kurucularına teşekkürlerimi sunuyor; İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu ve yönetimine, halen görevde olan İYİ Parti teşkilatlarına ve halen görevde olmayan parti mensuplarına başarılar ve esenlikler diliyorum. Kamuoyunun bilgisine sunarım. Saygılarımla…”

Paylaşın

Özel Ve Dervişoğlu’ndan “İttifak” Açıklaması: Ülkenin Menfaati Ne İse…

Müsavat Dervişoğlu, basın mensuplarının “ittifak” sorusuna verdiği yanıtta, “Seçimleri geçeli bir yıldan fazla oldu. Önümüzdeki seçimlere yaklaşık 4 yıl var, genel seçime de şayet zamanında yapılırsa uzunca bir zaman var. Şimdiden o günlere ilişkin bir şey söylemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.

CHP Lider Özgür Özel ise, ittifak sorusuna, “Her partinin kendini halka en doğru anlatması en doğru muhalefeti yapması, kendisini iktidara hazırlaması zamanı. Eskiden seçimi tek başına kazanamazsan seçimden sonra 40 gün koalisyon görüşmeleri olurdu. Şimdi de seçimler yaklaşırken böyle bir ihtiyaç görülürse makul bir süre önce her şey konuşulur. Ülkenin menfaati ne ise gerektiğinde orada birleşiriz” şeklinde cevap verdi.

‘Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılında KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin resepsiyonunda bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ortak açıklama yaparak gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; İYİ Parti ve CHP arasında normalleşme sorusunu yanıtlayan Dervişoğlu, “Bizim aramızda hiç anormalleşme olmadı” diyerek şöyle konuştu:

“Dervişoğlu: 50. yıl, böyle bir zamanda burada olmak hepimiz için bir şeref. Bu şerefi bize bahşedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Kıbrıs’ın milli mücadelesinde emeği olanları rahmetle minnetle anıyorum. CHP’nin o dönemde çıkarma kararı alırken göstermiş olduğu dirayet tarihe altın harflerle yazılacak özelliklere haiz. Milli övünçlerimizi müştereken kutlayacağız, milli hüzünlerimizi müştereken yaşayacağız. Bundan 50 sene önce Kıbrıs’a çıkarma yapma kararı veren o dönemin başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i rahmetle anıyorum.

Bizim aramızda hiç anormalleşme olmadı, normalleşme arayanların genellikle lafım Özgür Bey’e değil, sistemi anormalleştiren, süreci anormalleştiren insanların böyle bir anlayışı oldu. Biz CHP ve iktidar partisiyle TBMM’de normal standartlarda çalıştık ama toplumu gererek bundan siyaten nemalanmaya çalışan o gerginliği kutuplaştırmaya dönüştüren, bundan siyasi fayda temin edenlerin aslında rutin bir birliktelik olan bu görüşmelerin normalleşme talebi gibi sunmalarını ben yadırgıyorum.

Bizim her zaman ilişkilerimiz normaldi. TMBB’nin doğru, hızlı ve yerinde işlemesine katkı sağlayan muhalefet partilerinin grup başkanvekilleriydik. Karşı durduğumuz şey süreci anormalleştirenlerdi. CHP’nin AK Parti ile AK Parti’nin İyi Parti ile normalleşmeye ihtiyacı olabilir. Bizim CHP ile ilişkilerimiz hiç anormal olmadı.”

CHP lideri Özel ise en kısa zamanda güçlü bir parlamentonun oluşması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Biz millet yeni bir görev verene kadar ana muhalefet partisiyiz, muhalefet partileriyiz. Türkiye’nin dışına çıktık mı Türkiye’nin partisiyiz. İki muhalefet partisinde lider değişimi oldu, ikisi de grup başkanvelliğinden geliyor. Güçlü Meclis grubumuz boşuna değilmiş.

CHP güçlendirilmiş parlamenter sistem hakkında ne diyor diye soruyorlar, altına imza attığımız gün ne dediysek bugün aynısını söylüyoruz. En kısa zamanda güçlü bir parlamentoya kavuşması lazım. Muhalefet partilerindeki lider değişimlerinin dahi grup başkanvekilleri üzerinden yürüyor olması muhalefetin bir bütün olarak hep sahip çıktığı TBMM’nin, milletin gönlünde de partilerin gönlünde de gerçekten farklı bir yeri olduğunu gösteriyor.”

“Ülkenin menfaati ne ise orada birleşiriz”

Gazetecilerden gelen ittifak sorusunu yanıtlayan İYİ Parti Lideri Dervişoğlu, “Seçimleri geçeli bir yıldan fazla oldu. Önümüzdeki seçimlere yaklaşık 4 yıl var, genel seçime de şayet zamanında yapılırsa uzunca bir zaman var. Şimdiden o günlere ilişkin bir şey söylemek mümkün değil” dedi.

CHP Lider Özel ise, “Her partinin kendini halka en doğru anlatması en doğru muhalefeti yapması, kendisini iktidara hazırlaması zamanı. Eskiden seçimi tek başına kazanamazsan seçimden sonra 40 gün koalisyon görüşmeleri olurdu. Şimdi de seçimler yaklaşırken böyle bir ihtiyaç görülürse makul bir süre önce her şey konuşulur. Ülkenin menfaati ne ise gerektiğinde orada birleşiriz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Dokuz Vekile Ait Dokunulmazlık Fezlekeleri Meclis’te: MHP Ve AK Partili Vekil De Var

Aralarında AK Parti Milletvekili Mehmet Faruk Pınarbaşı, MHP Milletvekili Semih Işıkver ve DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş’ında bulunduğu 10 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.

Haber Merkezi / Meclis Başkanlığı’na, “Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi” sunulan 5 milletvekilinin isimleri şu şekilde:

“AK Parti Milletvekili Mehmet Faruk Pınarbaşı, MHP Milletvekili Semih Işıkver, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan, İYİ Parti Milletvekili Burak Akburak, DEM Parti Milletvekili Burcugül Çubuk, DEM Parti Milletvekili Meral Danış Beştaş, DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Milletvekili Keskin Bayındır ve CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül.”

Süreç nasıl işliyor?

Hakkında suç isnadı bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmamasına ilişkin talepler, Adalet Bakanlığına sunuluyor. Bakanlık, talebi gerekçeli bir yazıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanlığı ise TBMM Başkanlığına iletiyor.

Meclis Başkanlığına gelen fezlekelerin gündeme alınmasındaki süreç, İçtüzüğe göre işliyor. Milletvekili dokunulmazlığı, İçtüzüğün “Yasama Dokunulmazlığı ve Üyeliğin Düşmesi” başlıklı dokuzuncu kısmının “yasama dokunulmazlığı” alt başlıklı birinci bölümünde düzenleniyor.

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması hakkındaki istemler, TBMM Başkanlığınca “Gelen Kağıtlar” listesinde yayınlanarak Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona havale ediliyor.

Söz konusu fezleke ile Meclis’teki mevcut fezlekeler, sevk edildikleri Karma Komisyonda bekletilebiliyor ya da komisyonda gündeme alınabiliyor. Fezlekelerin gündeme alınması halinde süreç başlıyor. Karma Komisyon toplanıyor ve hangi fezlekeye ait dosyayı değerlendireceğine karar veriyor.

Hazırlık Komisyonu kuruluyor

Hazırlık Komisyonu, kurulduğu andan itibaren en geç 1 ay içinde dosyayı inceleyerek raporunu hazırlıyor. Bu komisyon bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinliyor ancak tanık dinleyemiyor.

Hazırlık Komisyonu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alırsa dosya Karma Komisyona havale ediliyor. Karma Komisyon da 1 ay içinde Hazırlık Komisyonu raporunu ve eklerini görüşerek sonuçlandırıyor.

Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar veriyor.

Karma Komisyon kovuşturmanın ertelenmesini kararlaştırmışsa bu yöndeki raporu Genel Kurulda okunarak bilgiye sunuluyor. Bu rapora milletvekilleri tarafından 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşiyor, itiraz edilmesi halinde ise rapor Genel Kurul gündemine alınıyor. İtiraz edilmeyen dosyalar Cumhurbaşkanlığına gönderiliyor.

Dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki Karma Komisyon raporları, doğrudan Genel Kurul gündemine giriyor. Genel Kurul, raporu kabul ederek dokunulmazlığın kaldırılmasını kararlaştırabileceği gibi, raporu reddederek yargılamanın dönem sonuna ertelenmesine de karar verebiliyor.

Kovuşturma ertelenmiş ve bu karar Genel Kurulca kaldırılmamış ise dönem yenilenmiş olsa bile milletvekilliği sıfatı devam ettiği sürece ilgili hakkında kovuşturma yapılamıyor.

Genel Kurul aşaması

Milletvekillerine dağıtılan Karma Komisyon raporu, Genel Kurulda okunarak görüşülüyor. Biri lehte diğeri de aleyhte olmak üzere, iki milletvekili rapor üzerinde konuşma yapıyor.

Fezlekesi olan milletvekili isterse Hazırlık Komisyonunda, Karma Komisyonda veya Genel Kurulda kendi savunmasını yapabiliyor ya da başka bir milletvekili arkadaşına savunma yapması için bu hakkını verebiliyor.

Söz ve savunma talebi yoksa görüşmeler tamamlanıyor. Daha sonra Karma Komisyonun yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına dair raporu oylamaya sunuluyor. Genel uygulamaya göre açık oylama yapılıyor. Genel Kurulda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin oylamada, karar yeter sayısı (151) yeterli oluyor.

Her dosya için ayrı oylama yapılıyor

Genel Kuruldaki oylamada, her milletvekili ve fezleke için ayrı oylama yapılıyor. Bir milletvekili hakkında iki dosya varsa iki dosya ayrı ayrı oylanıp karara bağlanıyor. Dokunulmazlık hangi dosya hakkında kaldırıldıysa yalnızca o fezleke hakkında yargılama yapılabiliyor. Milletvekilinin dönem sonuna bırakılan dosyası hakkındaki dokunulmazlığı devam ediyor.

Genel Kurul kararından sonra milletvekilinin dokunulmazlığı, söz konusu dosya için kaldırılmış oluyor.

Meclis Başkanlığı, dosyayı Cumhurbaşkanlığı aracılığıyla Adalet Bakanlığına gönderiyor. Bakanlık da dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gereğinin yapılması için dosyası ilgili savcılığa havale ediyor.

Savcılık da dosyanın ulaşmasının ardından soruşturmaya kaldığı yerden devam ediyor, söz konusu milletvekilini tutuklanması talebiyle mahkemeye de sevk edebiliyor ya da tutuksuz olarak yargılanmasına da devam edebiliyor.

Dokunulmazlık kalkıyor, vekillik devam ediyor

Bir milletvekilinin dokunulmazlığının kalkmasıyla milletvekilliği düşmüyor, devam ediyor. Milletvekili maaşını alıyor ve diğer sosyal haklarından yararlanıyor. Tutuklanmamışsa Meclise gelerek yasama çalışmalarına da katılabiliyor.

Ancak milletvekili hakkındaki ceza kesinleştikten sonra Genel Kurulda okunuyor ve o zaman milletvekilliği düşürülüyor.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının alındığı tarihten itibaren 7 gün içinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesine başvurabiliyor. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.

Paylaşın

Müsavat Dervişoğlu’ndan İktidara Sert Eleştiriler

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, ”Sokak hayvanlarının peşine düşeceğinize sokaktaki sapık ve katillerin peşine düşün. Çetelerin, mafyaların, kaçakların peşine düşün” dedi.

Dervişoğlu, İzmir’de yaşanan elektrik kaçağı nedeniyle 2 yurttaşın hayatını kaybetmesine ilişkin ise, ”İster yerel yönetim ister merkezi yönetim ister özel şirket olan asıl eksik olan kamu denetiminin yokluğudur. Bu olayın yakın takipçisi olacağımızı milletin kürsüsünden birkez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Ekonomi üzerinden de iktidara yüklenen Dervişoğlu, “Gelelim en can yakan konuya ve onun kahramanı ‘vergimatik’ Mehmet’e… Zatımuhterem demiş ki, ‘Ben İngiltere’de kredi kartına taksit görmedim. Haklıdır görmemiştir. Bir İngiliz vatandaşı olarak pek iyi şartlarda yaşadığını hepimiz biliyoruz” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemin öne çıkan konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dervişoğlu, ”Sokak hayvanlarının peşine düşeceğinize sokaktaki sapık ve katillerin peşine düşün. Çetelerin, mafyaların, kaçakların peşine düşün” açıklamasında bulundu.

İzmir’de yaşanan elektrik kaçağı nedeniyle 2 yurttaşın hayatını kaybetmesine ilişkin ”İster yerel yönetim ister merkezi yönetim ister özel şirket olan asıl eksik olan kamu denetiminin yokluğudur. Bu olayın yakın takipçisi olacağımızı milletin kürsüsünden bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Gelelim en can yakan konuya ve onun kahramanı ‘vergimatik’ Mehmet’e… Zatımuhterem demiş ki, ‘Ben İngiltere’de kredi kartına taksit görmedim. Haklıdır görmemiştir. Bir İngiliz vatandaşı olarak pek iyi şartlarda yaşadığını hepimiz biliyoruz” diyen Dervişoğlu ekonomi eleştirisinde şu ifadeleri kullandı:

Emekli vatandaşlarımızın artık dayanacak gücü kalmamıştır. Sabırlarının sonuna gelmiştir. Ülkemizin yerli ve milli tek ekonomi uzmanı sayın Erdoğan içinde bulunduğu hayal dünyasından bir anca önce çıkmayı denemelidir.

Milletin kendilerine verdiği makamlarda oturup ona tehditler savuran bakanları da kendilerine bir çeki düzen vermelidirler… Nefes almak dışında hiçbir yaşamsal faaliyet gösteremeyen emeklilerimize yüzünüzü dönün artık ey iktidar sahipleri.”

Paylaşın

Dervişoğlu’ndan “Erken Seçim” Yorumu: İhtiyaç Varsa Yapılabilir

Erken seçim tartışmalarını değerlendiren İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, “Demokrasilerde sorunların çözümünün temininin yolu elbette ki vatandaşın önüne sandığın koyulmasıdır” dedi ve ekledi:

“Ama böyle bir süreçte, bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Zaten bugün konuşuyorlar, 2,5 yıl sonra yapılmasını falan öngörüyorlar. ‘Erken seçim’ dediğinizde, istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum. İhtiyaç varsa yapılabilir.”

Suriye ile normalleşme girişimlerini de değerlendiren Dervişoğlu, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeyi arzulamasının geç kalınmış bir durum olduğunu” kaydetti.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Afyonkarahisar’daki kampından sonra gazetecilerle bir araya geldi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; Partisinde yaşanan istifalar, kampta alınan kararlar ve İYİ Parti’nin yeni yol haritasına ilişkin soruları yanıtlayan Dervişoğlu’nun, gazetecilerin bazı soruları nedeniyle zaman zaman gerilmesi dikkat çekti.

Kamptaki toplantılarda kendisine yönelik eleştiriler de olduğunu belirten Dervişoğlu, “Ben bazı olaylarda fazla gelenekçi olduğum için müdahil olmam. Yani özellikle bu istifa vesaire konularında ‘Etme, eyleme’ demem kimseye. Geldiğim gelenek buna müsait değil” dedi.

Dervişoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü ben siyasette küs barıştırarak küslüğün biteceğine inanmıyorum. Küslük olmayacak bir hoşgörü iklimi yaratacaksınız ki, bunu önleyebilesiniz. Siyasi partilerin genel başkanlarının yapması icap eden şey insanların birbirine küsmesine vesile olabilecek ortamı doğru bir hale getirmektir.”

Dervişoğlu, “İYİ Parti içinde sürekli tartışma varmış” algısından da rahatsız olduğunu söyledi, “ ‘İYİ Parti’de sular durulmuyor’ yazılıyor hep . Siz burada fırtına gördünüz mü? Gayet iyi durum” dedi. Dervişoğlu, “Bazı isimler istifa ettiği için partide bir rahatlık mı oluşuyor?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Şimdi ‘Niye gittiler?’ diye tartıştığınız konuyu# seçimden önce de ‘Nereden çıktılar?’ diye tartışıyordunuz. Ben iki tartışmanın içine de girmedim. Bunlar siyasette olur. Yenileri de olabilir. Sorumluluğunun icaplarını yerine getiremeyen ya da sorumluluğunu taşımayan bir kısım insanın istifasını şahsen ben de talep edebilirim.”

İYİ Parti lideri, Meral Akşener’e yakınlığıyla bilinen İstanbul Milletvekili Burak Akburak’ın mazeret bildirmeden Afyonkarahisar’daki değerlendirme toplantısına katılmadığını teyit etti. Dervişoğlu, Akburak’ın grup toplantılarına da katılmadığını belirterek, “Dolayısıyla arkadaşlarımı görevlendirip kendileriyle görüşmelerini sağlayacağım” dedi.

Koray Aydın’ın istifası

Bir soru üzerine Dervişoğlu, Ankara Milletvekili Koray Aydın’ı istifası sonrası aramadığını söyledi. Ancak Dervişoğlu, Aydın’ın istifasını, diğerlerinden ayırdığını vurguladı: “Koray Bey, partinin kurucusu. 200 kurucudan biri. Ayrıca kurucu teşkilat başkanı. Türk siyasetinde önemli yeri olan, yüksek görevlerde bulunmuş bir siyasi şahsiyet. Dolayısıyla onun istifasına ‘Üzülmedim’ dersem yalan olur.”

Bu konuda yapılan bazı yorumlara tepki gösteren Dervişoğlu, “Ağzımızı açmayıp sükut ediyoruz. İstiskal edici de konuşuyorlar. Ben, Koray Bey’e ‘Şunu şöyle yap, bunu böyle yap’ diyebilecek durumda biri değilim. Başka bir hukukumuz var” ifadelerini kullandı.

Partiden istifa eden bazı genç milletvekillerini de eleştiren Dervişoğlu, “İstifa edenlerin bir kısmının ailesini arayarak istifalarını engelleyebilirdim. Babalarının hatırına istifa etmekten vazgeçiyorsa, ona o sıfat yakışmıyor demektir” dedi.

Koray Aydın’ın, Meral Akşener’in Erdoğan’la görüşmesine ilişkin parti yönetiminden açıklama yapılması beklentisine ilişkin sözleri anımsatıldığında ise Dervişoğlu, CHP Genel Başkan Özgür Özel’in Erdoğan’la görüşmesini örnek göstererek yanıt verdi:

“O konulara hiç girmiyorum. Ben kim ne istiyor, hangi tartışmayı yaratacak ya da böyle bir temennisi var diye o değirmene su taşımak zorunda değilim. ‘Kamuoyu da merak ediyor’ diye sorabilirsiniz. Özgür Bey iki defa görüştü Tayyip Erdoğan’la. Ne konuştuklarına dair bir merak oluştu mu toplumda? Hiç kimse Özgür Bey’e ‘Saray’a yattı’ dedi mi?”

Akşener-Erdoğan görüşmesinde ne konuşulduğunu “zerre-i miskal merak etmediğini” belirten Dervişoğlu, Akşener’in eylemleri ve görüşmeleri üzerinden partisinin eleştirilmesine de tepki gösterdi: “İYİ Parti’nin genel başkanı benim. İYİ Parti’nin ne yapacağına ben karar veririm. Mesele bu kadar basit.”

Akşener’e yaptığı bayram ziyaretinde bu konuların konuşulmadığını açıklayan Dervişoğlu, muhalefet partileriyle ilişkilerinin sorulması üzerine de “muhalefete muhalefet etme gibi bir alışkanlıkları olmadığını” söyledi.

Dervişoğlu, “Bundan sonra nasıl bir İYİ Parti göreceğiz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Sahada, iktidara talip, kuruluş ayarlarına dönmüş, geride bıraktığımız dönemde oluşmuş zaaf alanlarını telafi etmiş, milletle buluşmuş bir İYİ Parti göreceksiniz.”

Erken seçim tartışmaları

Dervişoğlu’na, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in erken seçim çağrısı anımsatılarak, “Türkiye’de erken seçim ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusu da yöneltildi. İYİ Parti lideri hem vatandaşta seçimlerden bıkkınlık hali olduğunu gözlemlediklerini söyledi, hem de demokrasilerde sorunun çözüm yerinin sandık olduğunu anımsattı:

“Ama ben böyle bir süreçte bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Zaten bugün konuşuyorlar, 2,5 yıl sonra yapılmasını öngörüyorlar. Erken seçim istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum. İhtiyaç varsa yapılabilir.”

Bir başka soru üzerine de Dervişoğlu, Erdoğan’ın, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşmeyi isteyerek geç kaldığını, bu konuda ilk öneriyi de kendilerinin yaptığını söyledi. Dervişoğlu, “Artık sıradan ve şahsi ilişkilere dayalı görüşmelerle çözümlenebilecek bir sorunla karşı karşıya değiliz. Daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız” dedi.

Sinan Ateş cinayeti

Dervişoğlu, “Sinan Ateş Davası’nı yakından takip ediyorsunuz. Bu dava sizce MHP’ye uzanır mı?” sorusunu yönelten gazeteciye, önce “Cevabım yok, mahkeme sürecini takip ediyoruz” yanıtını verdi.

Daha sonra kendisinin Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’ndan geldiğini anımsatan Dervişoğlu, “Sinan Ateş’in ölümünü bir tatbikat kazası olarak mı görüyorsun? Benim bu konuyla alakalı son derece hassas olduğumu da biliyorsun değil mi? Gelenekçi olduğumu da biliyorsun. Ne çıkaracaksın bundan? Art niyetini sorgulamıyorum. Buradan faydalı bir şey çıkmaz” dedi.

Sinan Ateş’in nasıl katledildiğini, çocuklarının durumunu, babasının acıya dayanamayıp vefat ettiğini herkesin bildiğini kaydeden Dervişoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Sinan’ın annesiyle beraber olduğum anı hazmedemiyorum. ‘Bu çocukların onlarcası gelip benim hanemde yemek yiyordu. Ben bu çocuklara yemek yapıyordum’ diyor kadıncağız. Ne diyebilirsin?

“Onları bir tek adalet mutlu eder. Acılarını bir tek adalet dindirir. Kim ne yaparsa yapsın, o gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyemeyecek. “Sinan Ateş’in katli alçaklıktır, utançtır yani. Bir siyasi hareket için utançtır, utanç. Bu ülke için de utançtır.”

Paylaşın