HDP’li Buldan: Boyun Eğmedik, Diz Çökmedik

Van’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Ülkede demokrasi kırıntısı bile kalmadı. Bu ülkeye barışı, refahı, huzuru, demokrasiyi getirmek elbette bizlerin elinde. Yarın kullanacağımız oylarla, yaşadıkları her yerde nefes alamayan halklarımıza bir nefes olacağız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Sevgili halkımız, gitmemek için direniyorlar, biliyoruz koltuklarını bırakmak istemiyorlar. Daha çok soymak, daha fazla zengin olmak istiyorlar ama buna artık müsaade etmeyeceğiz. Oylarımızla onları göndereceğiz. Tansu Çiller dün “Erdoğan giderse ülke elden gider” demiş. Yahu sen giderken ülke elden gitti mi? Seninle aynı zihniyeti, aynı anlayışı ve yaklaşımı sergileyen Erdoğan da senin gibi gidecek. Sizler bir geldiniz, bin gittiniz. Biz buradayız, vardık, var olacağız. Birdik bin olduk, bindik milyonlar olduk. Biz bir geliriz, bin oluruz” dedi ve ekledi:

“Tutukladılar, zannettiler ki bizim partimiz devre dışı kalacak. Cezaevlerine koydular, siyasi yasak getirdiler, görevden aldılar, yerlerine kayyım atadılar. Ne oldu? Buraları terk etmedik ve onlara boyun eğmedik, diz çökmedik. Biz boyun eğmeyenleriz, biat etmeyenleriz, diz çökmeyenleriz. Yüzyıllardır bu topraklarda vardık, var olacağız. Bu ülkeye onurlu barışı da biz getireceğiz.”

Yeşil Sol Parti, Van’da final mitingi gerçekleştirdi. Mitinge Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, PİA adına Ahmet Kaya PSK adına Mesut Tek ve çok sayıda kişi katıldı.

Mitingde birer konuşma yapan Buldan şunları söyledi:

Merhaba ji we re gelê Wanê yê hêja û birûmet. Hûn hemû bi xêr hatin, ser çava hatin. Merhaba sevgili Van halkı. Merhaba sevgili Vanlı kadınlar, gençler. Hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün Van çok güzel. İyi ki buradasınız, varsınız. Konuşmama bu halkın iradesi olan ama bugün cezaevinde rehin tutulan Bekir Kaya’ya, Yadişan Karabul’a ve cezaevlerinde rehin tutulan Selahattin’e,  Figen’e, Gültan’a, Ayla’ya, Sebahat’a sevgi ve selamlarımı göndererek başlıyorum. İnanıyorum ki Van halkının iradesi olan Bedia Gökçe Ertan ve Mustafa Avcı arkadaşlarımız yarından itibaren kendi görevlerine dönecekler.

Yarın güzel bir gün olacak, yarın tarih bir kez daha yazılacak. Yarın Van’ın tarihini de Türkiye’nin tarihini de sizler yazacaksınız, bizler yazacağız. Yarın siyasetin cemresi siyasete düşecek. Yarın bir kez daha buradayız diyeceğiz, irademize sahip çıkacağız. Oylarımızı kullanıp Yeşil Sol’u Türkiye’nin birinci partisi yapacağız. Çünkü bugün burada bunu görüyorum. Van halkı kararlı, Van halkı kararını vermiş, Vanlı kadınlar ve gençler kararını vermiş. Halkımız bu iradeye sahip çıkacak. Bu zulmü, bu şiddeti, bu inkarı bir kez daha geri gönderecek, iradesine sahip çıkacak.

Şimdi biz meydan meydan gezdik, Türkiye’nin bütün meydanlarını dolaştık. Bugün Van’da sizlerle birlikteyiz. Her yerde söz kurduk, her yerden mesajımızı verdik. Ama artık yarın söz sizde, mühür sizin elinizde. Mührünüzü Yeşil Sol’a öyle bir vurun ki Erdoğan 50+1’i artık rüyasında bile görmesin. Yeşil Sol’un altına mührünüzü öyle bir vurun ki talancılar, kayyımcılar, ülkeyi soyanlar gitsin. Bu ülkeye, halkımıza, halklarımıza açlığı, sefaleti, yoksulluğu, şiddeti, inkarı ve baskıyı reva görenler artık gitsinler.

Arkalarına bile bakmadan gitsinler. Tıpış tıpış gitsinler ve bir daha Van’a da gelemesinler. Onları göndereceğinizden eminiz. Kürt düşmanlarını göndereceğinizden eminiz. Kadın katliamlarına göz yumanları göndereceğinizden eminiz. Gençlerimizin hayallerini çalanları göndereceğinizden eminiz. Mührünüzü Yeşil Sol’a öyle bir vurun ki ülkeye demokrasi, barış, adalet, huzur gelsin.

“Sizler bir geldiniz, bin gittiniz; bizler birdik, milyonlar olduk”

Ülkede demokrasi kırıntısı bile kalmadı. Bu ülkeye barışı, refahı, huzuru, demokrasiyi getirmek elbette bizlerin elinde. Yarın kullanacağımız oylarla, yaşadıkları her yerde nefes alamayan halklarımıza bir nefes olacağız. Sevgili halkımız, gitmemek için direniyorlar, biliyoruz koltuklarını bırakmak istemiyorlar. Daha çok soymak, daha fazla zengin olmak istiyorlar ama buna artık müsaade etmeyeceğiz. Oylarımızla onları göndereceğiz. Tansu Çiller dün “Erdoğan giderse ülke elden gider” demiş. Yahu sen giderken ülke elden gitti mi? Seninle aynı zihniyeti, aynı anlayışı ve yaklaşımı sergileyen Erdoğan da senin gibi gidecek.

Sizler bir geldiniz, bin gittiniz. Biz buradayız, vardık, var olacağız. Birdik bin olduk, bindik milyonlar olduk. Biz bir geliriz, bin oluruz. Tutukladılar, zannettiler ki bizim partimiz devre dışı kalacak. Cezaevlerine koydular, siyasi yasak getirdiler, görevden aldılar, yerlerine kayyım atadılar. Ne oldu? Buraları terk etmedik ve onlara boyun eğmedik, diz çökmedik. Biz boyun eğmeyenleriz, biat etmeyenleriz, diz çökmeyenleriz. Yüzyıllardır bu topraklarda vardık, var olacağız. Bu ülkeye onurlu barışı da biz getireceğiz.

Şimdi bir itirafçı var, bu ülkenin İşçileri Bakanı. Diyor ki “Ben istedim bir göz, Erdoğan istedi iki göz. Bana dedi ki HDP’li belediyelerden rahatsızım. Ben de onları görevden aldım”. Bunun adı organize darbedir. Çünkü kafaları sadece ve sadece darbelere çalışır. Yarınki seçimleri darbe olarak nitelendirenler, yarın demokrasiyle karşılaşacaklar, bu ülkenin gerçek baharıyla karşılaşacaklar.

Şimdi Kürtlerin oylarını almak için Kürtlere bir kez daha göz kırpmaya başladılar. Erdoğan Batman’daki konuşmasında “Hiç kimse Kürt kardeşlerimi tehdit edemez” dedi. En büyük tehdit sizsiniz, siz! Bu ülkede Kürtlere en büyük tehdit AKP-MHP ortaklığıdır. Evet, hiç kimse bizi tehdit edemez, hiç kimse bize diz çöktüremez, bize boyun eğdiremez. Bunu bileceksiniz, bunu öğreneceksiniz ve Kürt halkının iradesiyle bir kez daha sandıkta karşılaşacaksınız. Sizleri gönderen yine Kürtler, kadınlar ve gençler olacak.

Sevgili Vanlılar, yarın önemli bir gün. Hepimizin kaderinin değişeceği bir gün. Kürtlerin de Türklerin de kaderi değişecek. Kadınların, gençlerin kaderi değişecek. Bu ülkede ezilenlerin, yok sayılanların, inkar edilenlerin kaderi değişecek. İşçinin ve çiftçinin kaderi değişecek, esnafın kaderi değişecek. O yüzden yarın sandık başında oy pusulasını aldığınızda gözünüz sadece ve sadece ağaçta olsun, Yeşil Sol’un altında olsun.

Mührünüzü sadece ve sadece Yeşil Sol’a vurun. Yeşil Sol’u büyük bir güçle, önemli bir temsiliyetle parlamentoya göndermek için mutlaka tercih edin. İkinci bir oy daha kullanacaksınız. Saray’da oturan Erdoğan’ı indirmek için oyunuzu kullanacaksınız. Yani faşizmi geriletmek için kullanacaksınız. O yüzden diyoruz ki bir oy Yeşil Sol’a, bir oy faşizmi geriletmeye.

Biz Van’da 8-0 yapacağız. Siz yarın Van’da Erdoğan’a “Van Minüt” diyeceksiniz. Onlar gidecekler ve bir daha gelmeyecekler. Sıfırlana sıfırlana gidecekler.  Tekleye tekleye gidecekler ve biz Yeşil Sol ile birlikte milyonlar olarak geleceğiz. Sizin hakkınız için, sizin sözünüz için, sizler için parlamentoya gideceğiz.

Değişim ve dönüşümü mutlaka gerçekleştireceğiz. Bugün buradan dağılırken de yarın oy kullanırken de hiçbir provokasyona gelmeyin. Biz hiçbir provokasyona sebebiyet vermeyeceğiz. Sizlere güveniyoruz, Van halkına güveniyoruz, mutlaka kazanacağımıza yürekten inanıyoruz. Hepimizin yolu açık olsun. An serkeftin, an serkeftin, an azadî an azadî. Hûn her hebin her bijîn. Bi xatirê we.”

Paylaşın

Doğu Ve Güneydoğu’daki 15 Barodan Provokasyonlara Karşı Tedbir Alınması Çağrısı

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, aralarında Diyarbakır, Mardin ve Van barosunun da olduğu 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

15 baro tarafından yapılan açıklamada, “Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da yaptığı konuşma sırasında taşlı saldırıya uğramasının ardından Doğu ve Güneydoğu’daki 15 baro provokasyonlara karşı tedbir alınması çağrısı yaptı.

Ağrı, Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Baroları adına yapılan ortak yazılı açıklamada, seçim propagandalarının yoğunlaştığı bir dönemde; dün Erzurum’da yaşananların seçim süreci ve güvenliği açısından endişelere yol açtığı belirtildi.

VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan’ın aktardığına göre, provokasyonlara karşı gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Seçim sürecinin güvenilirliğini ve kamuoyunun sürece duyduğu güveni artırmak için tüm yetkilileri, Anayasa ve yasalarla tanımlanan sınırlar çerçevesinde görevlerinin gereklerini yerine getirmeye davet ediyor; tüm siyasetçileri, toplumsal gerginliğe sebep olacak propaganda dilinden uzak durmaya davet ediyoruz.

Seçimin bir demokrasi şöleni olduğunu hatırlatıyor; tüm yurttaşların, hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabilmesi için ilgili kamu görevlilerinden gerekli önlemleri almasını talep ediyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan Van’da Konuştu; Demirtaş’ı Hedef Aldı

Van mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ı hedef alarak, “Bu gördüğünüz Selo benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden oldu. Bay Bay Kemal gelince onu çıkaracağız diyor” dedi ve ekledi:

“Bu iş Türk-Kürt meselesi değil, Alevi-Sünni meselesi değil insanlık meselesi. Ancak biz iktidarda olduğumuz sürece adalet yerini bulacaktır. Benim 51 Kürt kardeşimin canına kıyanlara biz cezaevinden çık demeyiz, hepsi hesabını ödeyecek.”

Erdoğan İmamoğlu için de “İstanbul’a uğradığı yok, bol bol Bodrum’a gidiyor. Ben İBB’yi CHP’den almıştım. İstanbul’u İstanbul bu kardeşiniz yaptı. Her şeyi bedava yapmayı bırakın yeni projeler başlatmayı; teslim aldıkları yarım kalan işleri bile sürdüremediler.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler kapsamında Van’da halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “CHP miting yapabilir miydi gelip burada. CHP’ye desteklerini utanmadan dişe diş kana kan diyerek ilan edenler Vanlı olabilir mi? Bu ülkenin başına bir CHP’li getirmek için karşınıza geldiklerinde bunun hesabını sormayacak mısınız?” dedi.

Erdoğan “Gabar artık terör ile değil petrol rezervi ile anılacak. Yıllarca bu petrol kuyularını betonladılar. Şimdi biz açtık. Aynı Karadeniz’deki doğal gaz gibi açtık. 14 Mayıs akşamı hep birlikte bir başka güleceğiz” ifadelerini kullandı.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu gördüğünüz Selo benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden oldu. Bay Bay Kemal gelince onu çıkaracağız diyor. Bu iş Türk-Kürt meselesi değil, Alevi-Sünni meselesi değil insanlık meselesi. Ancak biz iktidarda olduğumuz sürece adalet yerini bulacaktır. Benim 51 Kürt kardeşimin canına kıyanlara biz cezaevinden çık demeyiz, hepsi hesabını ödeyecek’ diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti;

“Bugün bu alanda resmi olarak aldığım rakam, şu anda 50 bin Vanlı kardeşim alanda. Yol boyunca gelenler hariç. Bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki 9 gün sonra sandıkları benim Vanlı kardeşlerim patlatacak. Bu başarılar birilerinin kabusu oldu. Okul yaparız, üniversite açarız, eğitimi ayağa düşürdünüz derler. Köprü, havalimanı yenir mi ama biz onları Bay Bay Kemal’e bırakıyoruz, afiyet olsun.”

Erdoğan İmamoğlu için de “İstanbul’a uğradığı yok, bol bol Bodrum’a gidiyor. Ben İBB’yi CHP’den almıştım. İstanbul’u İstanbul bu kardeşiniz yaptı. Her şeyi bedava yapmayı bırakın yeni projeler başlatmayı; teslim aldıkları yarım kalan işleri bile sürdüremediler.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Buldan: AKP’yi 14 Mayıs’ta TOGG’a Bindirip Yolcu Edeceğiz

Van’ın İpekyolu İlçesi’nde halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bu ülkeyi yönetenler, bu meydana iyi baksın. Kadınların sloganlarına, dik duruşuna, kadınların özgürlük mücadelesine iyi baksın. Onların saraylarını titreten ve sallayan kadınlar gümbür gümbür geliyor. Kadınlar değiştirecek, dönüştürecek, yönetecek” dedi.

Haber Merkezi / Buldan, “Bizlere gözdağı vermek. Bizleri sindirmek, çalışmasını engellemek ve sekteye uğratmak. Ama onlar da şunu bilsin; biz bitmedik, bitmeyeceğiz. Yok olmadık, olmayacağız. Varız, var olacağız. AKP 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Ancak 18 gün sonra yok olacaklar. 18 gün sonra gidecekler, bitecekler, tıpış tıpış göndereceğiz onları.” ifadelerini kullandı.

Buldan, “Şimdi iktidarın ağzından düşürmediği milli ve yerli adayları var. Bu milli ve yerli meselesini son günlerde çok dillendiriyorlar. Sizin milli yerli bir otomobiliniz var ya TOGG, işte 14 Mayıs sabahı sizi yerli ve milli otomobilinize doldurup hepinizi yolcu edeceğiz.” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Yeşil Sol Parti kadın milletvekili adayları ile Başak Demirtaş, Yeşil Sol Parti’nin Van’da gerçekleştirdiği kadın mitingine katıldı. Mitingde konuşan Buldan, şunları söyledi:

“Merhaba gelê me yê hêja, jinên delal, dayikên bi rûmet, ciwanên xurt hun bi xêr hatin serseran serçavan hatine. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum kadın arkadaşlarım. Hepiniz hoş geldiniz. Selam olsun sizlere, sizler gibi direnen milyonlarca kadına! Van’dan dünyanın her yerindeki kadınlara selam olsun! Selam olsun Jina Aminî’nin özgürlük mücadelesini yaşatanlara; onun bir tel saçıyla dünyayı titreten, onun mücadelesini sahiplenen bütün kadın yoldaşlarıma selam olsun!

Selam olsun adalet arayışını yürüten Cumartesi Annelerine, beyaz eşarplarıyla gece demeden gündüz demeden meydanlarda bu ülkeye barış gelsin diye çırpınan Barış Annelerine! Selam olsun Emine Şenyaşar’a. Ayrıca cezaevlerinde tutsak olan Figen Yüksekdağ’a, Gülten Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e, Ayla Akat Ata’ya ve ismini sayamadığım yüzlerce kadın yoldaşıma buradan, Van’dan selam gönderiyorum.

Seçimlere 18 gün kaldı. Bu 18 gün nasıl geçecek diye bizler mücadele ederken, iktidar siyasi soykırım operasyonlarıyla kadınları, gençleri ve siyasetçileri gözaltına aldı. Seçimler yaklaşırken yapılan bu gözaltı operasyonunun bir kumpas operasyonu olduğunu ifade etmek isterim. Seçimlerde güvenliği sağlayacak avukatlara, çalışma yapan yönetici arkadaşlarıma, sahneye çıkıp türkülerini söyleyecek olan sanatçı arkadaşlarıma… Bütün bu yapılanlara cevabımızı elbette 14 Mayıs’ta sandıktan vereceğiz ama bugün bu meydandan da bir kez daha cevabımızı veriyoruz.

Bu operasyonları gerçekleştirenler, iktidar bu meydana iyi baksın; kadınların sloganlarına, dik duruşuna, özgürlük mücadelesine iyi baksın. Onların saraylarını titreten ve sallayan kadınlar gümbür gümbür geliyor. Bugün burada büyük bir moral ve coşkuyla kadın mitingimizi gerçekleştiriyoruz. Hakkari’de aldığımız büyük coşkuyu ve morali bugün Van’da kadınlarla birlikte tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz. Bu meydana iyi baksınlar, bu meydandan atılan sloganları iyi dinlesinler.

İktidarın elbette kendisine göre hesapları var ve bu hesapları operasyonlarla gerçekleştirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bir amaçları daha var; bizlere gözdağı vermek, bizleri sindirmek, çalışmalarımızı sekteye uğratmak. Bir amaçlarının bu olduğunu biliyoruz ancak onlar da şunu bilsinler; biz bitmeyeceğiz, yok olmayacağız, varız var olacağız. Çünkü “jin jiyan azadî” sloganının yeri göğü inlettiği bir Türkiye yarattık. Bugün sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde bu sloganla kadınlar kenetleniyor, kadınlar bir araya geliyor, kadınlar direniyor ve mücadele ediyor. Sadece jin jiyan azadî değil dîsa jin dîsa jiyan diyoruz. Dîsa jin dîsa jiyan!

“Ayşe teyzenin, Fatma teyzenin tenceresi kaynamıyor”

21 yıldır AKP bu ülkeyi yönetiyor ancak 18 gün sonra yok olacaklar. 18 gün sonra gidecekler, bitecekler. Tıpış tıpış göndereceğiz onları, arkalarına bakmadan gidecekler. Bugün bu ülkede bu kadın iradesi varsa, bu kadın mücadelesi varsa, bu kadınların güçlü birlikteliği varsa bu artık AKP’nin bu ülkede siyaseten yok olduğunun, bittiğinin göstergesidir. 21 yıldır bu ülkede yaşayan her kesime ama başta kadınlara her türlü zulmü yaptılar. Kadınları açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkum ettiler. Kadınlar artık pazara gidip alışveriş yapamıyor, markete gidip alışveriş yapamıyor.

Çocuklar okula aç gidiyor, yatağına aç gidiyor. Ayşe teyzenin, Fatma teyzenin mutfağında tenceresi kaynamıyor. İşte en büyük zulüm, kadınlara en büyük zulüm budur. Zamlarla, enflasyonla Türkiye’yi ne hale getirdiklerini en fazla kadınlar bilir. Çünkü en büyük mağduriyeti biz kadınlar yaşıyoruz. Kadınların uğradığı şiddet, yok sayıldığı ülke, kadınların emeğinin sömürüldüğü, iş güvencesinin olmadığı bir Türkiye yaratan AKP hükümetini gönderecek olan da yine biz kadınlarız, kadınların mücadelesi olacaktır.

Sevgili kadınlar seçimlerin asıl sahibi biz kadınlarız, bu ülkenin en önemli gücü biz kadınlarız. AKP-MHP ittifakı kadınların oylarını almak için meydanlara çıkmıyor ama sokaklarda geziyor, ev ev dolaşıyor ve kadınların oylarını istiyor. Peki, Vanlı kadınlar, Van’da Yeşil Sol Parti’nin 8 adayını parlamentoya göndermek için hazır mısınız? 8-0 yapmak için hazır mısınız? Ben Vanlı kadınlardan sözümü aldım, ben de size söz veriyorum ki Vanlı kadın vekiller benimle birlikte parlamentoda sizin iradeniz olacak, sesiniz olacak, renginiz olacak.

Buradan sizin huzurunuzda söz veriyoruz. Kadınlar değiştirecek, dönüştürecek, yönetecek, nokta. Kadınlar yönetecek, sevgili arkadaşlarım. Türkiye’yi yöneteceğiz, kadınlar olarak yöneteceğiz. Parlamentoda da yaşamın her alanında da kadınlar olarak biz bu ülkeyi yönetmeye adayız. Şimdi bütün Van halkının bir kez daha oylarına talip olduğumuzu belirtmek istiyorum.

AKP’nin eski il başkanı geçenlerde bir açıklama yaptı ve “ Vanlılar AKP’ye oy vermeyecek” dedi. Bunu kendileri söylüyor, kendileri açık açık ifade ediyor. Biz de diyoruz ki Vanlılar AKP’ye değil Yeşil Sol’a oy verecek ve 8 vekil çıkaracak. Van’ı Yeşil Sol’un rengine boyayacağız. Sadece Van’ı değil Diyarbakır’ı, Iğdır’ı, Kars’ı, İstanbul’u, İzmir’i, Kayseri’yi, Tekirdağ’ı, Edirne’yi, Türkiye’nin her karışını ve her kentini Yeşil Sol rengine boyayacağız.

Yeşil Sol rengi ile birlikte mor rengimizi Türkiye’nin her yerinde dalga dalga bayraklarla süsleyeceğiz. Bunları gerçekleştirebilmemiz için kadınların 14 Mayıs’a kadar çok sıkı çalışması lazım. İkna olmayan, bize oy vermeyen kesimler varsa, kadınlar bizim yerimize gidip onları ikna edecek, onlardan oy isteyecek ve Van’ın iradesine katkı sunacak, seçim iradesine katkı sunacak. Vanlı kadın arkadaşlarıma, yoldaşlarıma yürekten inanıyorum. Bunu başaracağınıza, kazanıma ortak olacağınıza yürekten inanıyorum.

“AKP’yi 14 Mayıs’ta TOGG’a bindirip yolcu edeceğiz”

Şimdi iktidarın ağzından düşürmediği milli ve yerli adayları var. Bu milli ve yerli meselesini son günlerde çok dillendiriyorlar. Van’dan onlara şunu söylemek istiyoruz; sizin milli yerli bir otomobiliniz var ya TOGG, işte 14 Mayıs sabahı sizi yerli ve milli otomobilinize doldurup hepinizi yolcu edeceğiz.

Sevgili kadınlar sizin iradenizi tanımayanları siz de tanımayın, bu kente kayyım atayanları siz de tanımayın. Sizin iradeniz olan Bekir Kaya’yı asla unutmayın, belediye eşbaşkanlarınızı asla unutmayın. İradenize öyle bir sahip çıkın ki AKP yaptıklarına bin pişman olsun. Bunu yapacağınıza da eminim. Sizlere, Van halkına güveniyoruz, hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Kazanacağımıza ve başaracağımıza yürekten inanıyorum. Bundan sonra daha sık bir araya geleceğiz.

13 Mayıs’ta yapacağımız büyük miting ile bir kez daha bir araya geleceğiz. Büyük buluşmamızı 13 Mayıs’ta Van’da gerçekleştireceğiz. Newroz alanlarını, 8 Mart alanlarını, bugün burada kadın mitingi alanımızı nasıl doldurduysak 13 Mayıs’taki mitingi de aynı kararlılıkla ve coşkuyla seçimden bir gün öncesinde gerçekleştireceğiz ve mesajlarımızı bir kez daha oradan vereceğiz. Hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Bütün kadın arkadaşlarımızı tek tek kucaklıyorum. Başaracağız, başaracağız, başaracağız. An serkeftin an serkeftin. An azadî an azadî.”

Paylaşın

Buldan’dan Operasyonlara Tepki: Kaybedeceksiniz; Biz Bir Gider Bin Geliriz!

Diyarbakır merkezli yapılan operasyonlara sert tepki gösteren Buldan, “Geçmişte de kumpas yaptılar, HDP’ye kapatma davası açtılar. Kobanî Kumpas Davası açtılar ama bütün oyunlarını boşa çıkardık. Şimdi bu çalışma yapacak arkadaşlarımızı gözaltına alırlarsa, Yeşil Sol Parti kazanamaz sanıyorlar ama yanılıyorlar” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Biz bir gider bin geliriz, bin gider milyonlar olarak geliriz. Ben Van halkına bir kez daha buradan sesleniyorum. Buradaki 8 milletvekili adayımızı 14 Mayıs’ta parlamentoya göndermek için şu an listelerinden girdiğimiz Yeşil Sol Parti’nin rengini ve bayraklarını başta Van olmak üzere Türkiye’nin her yerinde dalgalandırmayı ve parlamentoya 100 vekil ile girmeyi hedeflemeliyiz. Van halkımıza bu konuda güveniyorum ve bütün aday arkadaşlarımı onlara emanet ediyorum”

Buldan, açıklamasının devamında, “Seçim gününe kadar gece gündüz çalışacağız. Her kesimi ikna ederek ve birlik ve beraberliğimizi sağlayarak bu faşizmi sona erdireceğiz, bu hukuksuzlukları bitireceğiz. Bunun için büyük bir oranla ve Van’da Yeşil Sol Parti’yi birinci parti yaparak çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. Tarihsel sorumluluk budur ve biz bu sorumluluğu üstlenmek zorundayız. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum, hepimizin yolu açık olsun. Mutlaka kazanacağız, mutlaka başaracağız.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Van’da büro açılışına katıldı. Açılışta bu sabah Diyarbakır merkezli yapılan seçim operasyonlarına sert tepki gösteren Buldan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Değerli halkımız, sevgili yoldaşlarım, değerli kadın arkadaşlarım, sevgili gençler hepinizi bu kararlı, coşkulu ve inançlı karşılamanızdan dolayı kutluyorum. Hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. Kimse yanlış anlamasın bu bir miting değil; bu sadece bir buluşma ve selamlaşma. Van halkının bu kararlı duruşunu kutluyorum. Ben bugün burada sizlerle bir araya gelmekten büyük bir onur duyuyorum, büyük bir gurur duyuyorum.

Van halkıyla gurur duyuyorum sevgili yoldaşlarım. Van halkının bu dirençli, coşkulu ve kararlı duruşunu özellikle selamlıyorum. Tarihsel bir süreçten geçiyoruz, tarihi fırsatlarla karşı karşıyayız. Bu tarihi süreçte bu tarihi fırsatı değerlendirmek için de Van halkının tamamının iradesine ve partisine sahip çıkmasını istiyoruz.

14 Mayıs seçimlerinde 8-0 gibi bir sürprizle halkımıza müjde vermek istiyoruz. Bu tarihi fırsatı eğer değerlendiremezsek, bir 5 yıl daha AKP’nin zulmüyle, faşizmiyle, hukuksuz uygulamalarıyla karşı karşıya kalacağımızı hiç kimse unutmasın. O yüzden 14 Mayıs bizler açısından çok önemlidir, Van açısından çok önemlidir; Kürtler, kadınlar ve gençler açısından önemlidir.

“Kürt düşmanlığı yaptılar, demokrasiyi ve hukuku tanımadılar”

Sevgili kadınlar ve gençler; çalınan umutlarımızı, yarınlarımızı geri almak için AKP’ye öyle bir ders vermeliyiz ki bu kentte bir tabela partisi haline gelsinler. Çünkü 21 yıldır bu ülkeyi hukuksuzlukla yönettiler, ayrımcılık yaptılar, Kürt düşmanlığı yaptılar. Demokrasiyi, barışı, hakkı hukuku tanımadılar. Engellemelerle, kısıtlamalarla bizleri siyasetin dışına atmaya çalıştılar ama artık korkunun ecele faydası yok: Onları göndereceğiz ve biz kazanacağız.

Bugün Diyarbakır merkezli birçok ilde yapılan gözaltılar AKP’nin kaybettiğinin göstergesidir. Seçime yakın bir süreçte seçimlerde görev yapacak olan avukatları, seçim sürecinde sahneye çıkacak olan sanatçıları, çalışma yapacak arkadaşlarımızı gözaltına almak acizliktir, korkunun göstergesidir. Ama şunu bilsinler; kaybediyorlar, kaybedecekler. Kaybettikçe saldırıyorlar ama saldırdıkça daha çok kaybedecekler. Bu gözaltıları asla kabul etmiyoruz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bu bir kumpastır, seçimlere yönelik kumpastır.

Kaybedeceksiniz; biz bir gider bin geliriz!

Geçmişte de kumpas yaptılar, HDP’ye kapatma davası açtılar. Kobanî Kumpas Davası açtılar ama bütün oyunlarını boşa çıkardık. Şimdi bu çalışma yapacak arkadaşlarımızı gözaltına alırlarsa, Yeşil Sol Parti kazanamaz sanıyorlar ama yanılıyorlar. Biz bir gider bin geliriz, bin gider milyonlar olarak geliriz. Ben Van halkına bir kez daha buradan sesleniyorum.

Buradaki 8 milletvekili adayımızı 14 Mayıs’ta parlamentoya göndermek için şu an listelerinden girdiğimiz Yeşil Sol Parti’nin rengini ve bayraklarını başta Van olmak üzere Türkiye’nin her yerinde dalgalandırmayı ve parlamentoya 100 vekil ile girmeyi hedeflemeliyiz. Van halkımıza bu konuda güveniyorum ve bütün aday arkadaşlarımı onlara emanet ediyorum. Seçim gününe kadar gece gündüz çalışacağız.

Her kesimi ikna ederek ve birlik ve beraberliğimizi sağlayarak bu faşizmi sona erdireceğiz, bu hukuksuzlukları bitireceğiz. Bunun için büyük bir oranla ve Van’da Yeşil Sol Parti’yi birinci parti yaparak çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. Tarihsel sorumluluk budur ve biz bu sorumluluğu üstlenmek zorundayız. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diliyorum, hepimizin yolu açık olsun. Mutlaka kazanacağız, mutlaka başaracağız.”

Paylaşın

Yüz Binler Newroz Alanlarına Akın Etti

Türkiye’nin pek çok kentinde vatandaşlar Newroz kutlamaları için bir araya gelirken, kutlamaların İstanbul’daki adresi Yenikapı’daki miting alanı, Ankara’da Newroz’un adresi Anıtpark oldu.

Haber Merkezi / İstanbul Yenikapı Meydanı’nda, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde organize edilen ve “Hükümet istifa” sloganlarıyla başlayan etkinliğe, olumsuz hava koşullarına rağmen halkın ilgisi büyük oldu.

Başkent Ankara’daki Newroz etkinliği de Kahramanmaraş depremleri sebebiyle, İstanbul’da olduğu gibi, geçen yıllara oranla daha durgun, ağıtlar eşliğinde yapıldı.

İstanbul

İstanbul Yenikapı’daki miting alanı tamamen dolarken, vatandaşlar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri; “Newroz ateşiyle özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla düzenlenen kutlamalar için sloganlarla miting alanına yürüdü.

“Hükümet istifa” sloganlarının atıldığı miting alanında Newroz ateşi, Barış Anneleri tarafından yakıldı.

İstanbul Yenikapı Meydanı’nda, “Her der Newroz, her dem azadî” ve “Newroz ateşiyle özgürlüğe” şiarıyla yüz binlerin katılım gerçekleştirdiği Newroz’un son bulmasının ardından dağılan kitleye müdahale eden polis, yaklaşık 200 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınanların Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği’ne götürüldüğü belirtildi.

Ankara

Ankara Anıtpark’ta gerçekleşen Newroz’da flama ve “Kapitalizmi Newroz ruhuyla enkaza çevireceğiz”, “ Bedeniyle newrozlaşanların ruhuyla tecridi kıracak, faşizmi yeneceğiz” yazılı pankartlar açılırken, “Newroz piroz be”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Jin, jiyan, azadi”, “katil devlet hesap verecek” sloganları atıldı.

Diyarbakır Newroz’unda katledilen Kemal Kurkut şahsında tüm yaşamını yitirenler anısına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi, ardından program başlatıldı.

İzmir

İzmir’de çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek oluşturduğu Newroz Tertip Komitesi tarafından düzenlenen Newroz kutlamaları başladı. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı olmak üzere iki noktada toplanan yüzlerce kişi, kutlamaların yapılacağı Gündoğdu Meydanı’na yürüdü.

Yürüyüşte sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, “Newroz piroz be”, “Berxwedana zindana” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atılırken, “Deprem değil iktidar öldürdü”, “Newroz piroz be”, “Dem dema HDP’ye” ve “Emeğin özgürlüğün ülkesini kurmak için geliyoruz” dövizleri dikkat çekti.

Bursa

Bursa’daki Newroz’un adresi ise Arabayatağı Pazar Alanı oldu. 7’den 70’e her yaştan katılımın olduğu coşkulu Newroz’da, giyilen yöresel kıyafetler, alanda renkli görüntüler oluşturdu. Yeşil Sol Parti ve HDP bayraklarıyla süslenen alana “6 Şubat 2023 Yastayız”, Edî bes e, geçinemiyoruz” ve “Faşizme karşı halkın iradesini savunuyoruz” pankartları asıldı. Binlerin bir araya geldiği Newroz’da binlerce kişi hep bir ağızdan “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.

Kocaeli

Kocaeli’nde halk, Gebze ilçesindeki Mevlana Kapalı Pazar alanında bir araya geldi. Soğuk ve yağmurlu havaya rağmen 7’den 70’e herkesin katıldığı Newroz alanı, “Her der Newroz, her dem azadî”, “ Newroz ateşiyle özgürlüğe”, “Newroz zalim Dehak’ların saltanatına son verecektir”, “Çağdaş Kawaların izinde Newroz ateşini büyütüyoruz” ve “Newroza gelê şoreşger pîroz be” pankartları ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Yeşil Sol Parti bayraklarıyla donatıldı.

Tekirdağ

Tekirdağ’da, Newroz HDP öncülüğünde Ergene ilçesinde kutlandı. Yöresel kıyafetleriyle Newroz alanında bir araya gelen halk Newroz halayına durdu. Alandan sık sık, “Bijî Newroz”, “Newroz pîroz be” sloganları yükseldi. Tekirdağ’daki Newroz, yapılan konuşmaların ardından son buldu. Halkın dağılımı esnasında ise 1 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Muğla

Muğla’nın Bodrum ilçesine Bağlı Yalıkavak Pazar Yeri’nde Newroz ateşi yakıldı. Kadınlar Newroz’a yöresel kıyafetleriyle katılırken, gençlerin yoğun katılımı dikkat çekti. Newroz’a HDP ve Yeşil Sol Parti flamaları ile katılan yurttaşlar sık sık, “Direne direne kazanacağız”,”jin, jiyan, azadî”,”Bijî Serok Apo” sloganları attı. Öfke ve isyanın hakim olduğu Newroz’da yurttaşları selamlayan Muğla Newroz Tertip Komitesi üyeleri, 2023 Newrozu’nun sorumlulardan hesap sorma Newrozu olduğunu belirtti.

Aydın

Aydın’da Newroz ateşi Efeler ilçesi Osmanyozgatlı Mahallesi Newroz Alanı’nda yakıldı. Newroz, sanatçı Ayşenur Kolivar ve Dengbej Erhan Kaya’nın seslendirdiği ezgilerle sona erdi.

Denizli

Denizli’de Newroz ateşi Esenetepe Pazar Yeri’nde yakıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı Newroz’da “Hükümet istifa”, “HDP halktır, halk burada”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

Balıkesir

Balıkesir’de Newroz ateşi Ayvalık ilçesine bağlı Yenimahalle’de yakıldı. Newroz’da “Newroz Pîroz Bê”, “Direne Direne Kazanacağız” ve “Jin, Jiyan, Azadî” sloganları atıldı.

Konuşmaların ardından Koma Servan ve Ömer Ökkeş Ruhurevan’ın seslendirdiği şarkıların ardından Newroz programı son buldu.

Batman

Batman’da sağanak yağışa rağmen alanları dolduran yüzbinler, depremde yaşamını yitirenleri anarak 14 Mayıs’ta hesap soracaklarını mesajını verdi.

Van

Van’da yağışlı havaya rağmen Van Kalesi’nde bulunan Newroz Parkı alanını dolduran yüz binler Newroz coşkusunu yaşadı.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, “Bu seçim, barışın gerçekleşmesi için aklını, fikrini barış için harcayan İmralı’ya 24 aydır tecrit uygulayan iktidardan kurtulma seçimidir” diye konuştu.

Mersin

Mersin’de Newroz Akdeniz İlçesi’nde bulunan Tırmıl  Alanı’nda gerçekleştirildi. Yurttaşlar, ulusal kıyafetleri ile Newroz alanına girerken, alanda kurulan platforma “NEWROZ 2023″ yazılı büyük pankart asıldı.

Antalya

Antalya’da Newroz, “Her der Newroz, her dem azadî” şiarıyla Turgut Özal Spor Salonu önünde gerçekleştirildi. Alan Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Partisi) bayraklarıyla donatıldı.

Manisa

Manisa’da Lale Meydanı’nında bir aya gelen halk Newrozu çoşku ile karşıladı. Mersin’deki programa HDP Amed Milletvekili Remziye Tosun ve HDP MYK Üyesi Naci Sönmez katıldı.

Paylaşın

12 Baro Başkanına ”Pençe -Kılıç” Soruşturması

TSK’nin, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine 20 Kasım’da düzenlediği ve ”Pençe -Kılıç” adı verilen herakatının barış zeminine zarar verdiğini savunan ortak bir yazılı açıklayan 12 baro başkanı hakkında soruşturma açıldı.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi halinde baro başkanlarının ifadelerinin alınabileceğini söyledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağrı, Batman, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak ve Van Baro başkanları hakkında soruşturma açtı.

Haklarında soruşturma açılan 12 baro başkanı TSK’nin, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine 20 Kasım’da düzenlediği ve ”Pençe -Kılıç” adı verilen herakatının barış zeminine zarar verdiğini savunan ortak bir yazılı açıklama yayınlamışlardı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, ortak açıklamada ismi geçen 12 baro başkanı hakkında “Türk Ceza Kanununun 301. maddesi kapsamında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılama” suçu şüphesiyle soruşturma açıldı.

“Her koşulda barışı savunmalıyız” başlığıyla yayınlanan ortak açıklamada barolar, Kürtlerin yoğun yaşadığı alanlara askeri operasyonlar düzenlemenin sorunu derinleştirdiğini belirterek asıl yapılması gerekenin toplumun her kesimiyle barışmak olduğu ifade edilmişti.

Açıklamada, hükümete barışçıl siyasi çözümler araması çağrısı yapılmıştı.

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e soruşturma ile ilgili konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi halinde baro başkanlarının ifadelerinin alınabileceğini söyledi.

”Kürt sorununun güvenlikçi politikalar ile çözülmeye çalışıldığı dönemlerde barışçıl çözümler için yapılan açıklamalar bu tür soruşturmalar ile neticeleniyor. Daha önce de baromuz hakkında defalarca soruşturma açılmıştı. Açılan bu soruşturmalar da devletin bu dönem izlediği politikalardan bağımsız değil.”

Benzer açıklamalar nedeniyle daha önce başlatılan farklı soruşturmaların Baro yönetimine açıldığını hatırlatan Eren, ”Bu sefer soruşturmayı sadece benim adıma açmışlar” dedi.

Nahit Eren hakkında 301’nci maddeden açılmış devam eden dört ayrı soruşturma var.

Irak’ın kuzeyinde, Duhok vilayetinin Zaho ilçesinde, Perek adındaki tatil beldesine düzenlenen ve 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili açılan yapılan açıklamayla ilgili Diyarbakır Barosunun 11 kişilik yönetim kurulu üyelerinin tamamına soruşturma açılmıştı.

Paylaşın

HDP’li Vekil Habip Eksik, Polis Müdahalesinde Yaralandı

Abdullah Öcalan’ın 1998’de Suriye’den ayrılmasının yıldönümünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve bazı sivil toplum örgütleri tarafından, Diyarbakır, Van, İstanbul, Urfa, Mardin, İzmir, Hakkari’de yapılmak istenen yürüyüşlere polis müdahale etti.

Haber Merkezi / Hakkari Yüksekova’daki yürüyüşte HDP Iğdır Mİlletvekili Habip Eksik darp edildi. Yaralanan Eksik hastaneye kaldırıldı. Müdahalede 20 kişi de gözaltına alındı.

Özgürlükçü Hukukçular Deneği Hakkari şubesinin Sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Yüksekova’da bugün yapılması planlanan yürüyüşte çok sayıda üyemiz, parti üye ve yöneticileri darp edilerek gözaltına alındı. Vekiller de darp edildiler. Hukuksuzlukların takibini yapmak için alanda ve karakoldayız” ifadeleri yer aldı.

Van’da 55 gözaltı

İzmir’de gerçekleştirilen protesto eyleminde HDP İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan ile ismi öğrenilmeyen 1 kişi gözaltına aldı. Van’da gerçekleştirilen yürüyüş ve açıklamada aralarında HDP’li yöneticilerin de olduğu 55 kişi gözaltına alındı.

Diyarbakır’da 31 gözaltı

Diyarbakır’da HDP Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz, HDP PM üyeleri Beybün Aslan ve Raci Bilici, DBP İl Eşbaşkanı Hayrettin Altun, HDP İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyat Ceylan, HDP İl Eşbaşkan Yardımcısı Mervan Yıldız, Emine İnan, Şadiye Hayme, MEBYA-DER Eşbaşkanı Meryem Soylu, Figen Ekti, Mehmet Zeki Bağcık, Halil Memiş, Mithat Altaç, Mehmet Ali Altınkaynak, Hüsnü Aslan, Mehmet Şirin Gürbüz, Mehmet Asana, Sedat Yiğit, Murat Çoban, Şirin Şehir, Mehmet Oruç, Muharrem Bulat, Meryem Yıldız ve soy isimleri öğrenilemeyen Meryem, Leyla, Hebun, Sümeyye, Beytocan, Abidin ve Vedat’ın da aralarında olduğu en az 31 kişi gözaltına alındı.

İstanbul’da 26 gözaltı

İstanbul İstiklal Caddesi, Kadıköy ve Esenyurt’ta yapılan yürüyüşlerde HDK Eşsözcüsü Esengül Demir ile Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal ve Ömer İbrahimoğlu’nun da aralarında olduğu en az 26 kişi gözaltına alındı.

Paylaşın

CHP’li Oğuz Kaan Salıcı: Kürt Sorununu Çözebiliriz

CHP’li Oğuz Kaan Salıcı, Van’da yaptığı açıklamada, Kürt sorunun nasıl çözüleceğine dair bir tarifleri olduğunu belirterek, “Üniter yapı içinde, Türkiye’nin birliği bütünlüğü içinde, parlamento zemininde, şeffaf bir şekilde ve demokratik usullerle Kürt sorununu çözebiliriz” dedi.

CHP’li Salıcı, konuşmasının devamında, “Çözeriz, önce yapılması gereken şey Türkiye’deki ağır baskı rejimini ortadan kaldırmak, Türkiye’yi demokratikleştirmektir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Kayyım sisteminden kurtulmaktır” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki illerde parti teşkilatlarını güçlendirmek, oy oranını arttırmak amacıyla kurduğu Doğu Masası çalışmalarını sürdürüyor. Van, Hakkari ve Erzurum’u kapsayan 4 günlük program kapsamında üye katılım törenleri, esnaf ziyareti ve sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapılacak.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya‘nın haberine göre, Doğu Masası çalışmaları kapsamında seçimlerde “Sürpriz denilecek sonuçlar alacağız” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Kürt meselesi ile ilgili, “Kürt sorunu bizim için tüm Türkiye’nin sorunu. Meseleyi Van’da yaşayan Kürt vatandaşların sorunu olarak görmüyoruz, Türkiye’nin sorunu olarak görüyoruz” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal, Cihangir İslam, 23. Dönem Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim, Parti Meclisi Üyeleri Devrim Barış Çelik, Nevaf Bilek, Aylin Yaman, Hasan Efe Uyar, Gizem Özcan, Semra Dinçer, Ayça Taşkent ve Genel Başkan Danışmanı Veli Özdemir’in yer aldığı heyet 4 gün boyunca Van, Hakkari ve Erzurum’da olacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Van’da düzenlediği basın sohbet toplantısında, “Doğu Masası kapsamında 2002 seçim sonuçlarına göre belirlenen 22 il vardı. Ama bizim 8 vekilimiz var. Oyumuzun düşük olduğu ve bundan memnun olmadığımız iller bunlar. Çalışmadan sonuç alıyoruz. Bunu daha da ilerletme çabamız var. Çalışmaları yoğunlaştırarak devam edeceğiz” dedi.

Üye sayılarında ciddi artışlar olduğunu belirten Salıcı, bölgeye dair hedeflerinin ne olduğu sorusuna, “Konfeksiyon işi yapmıyoruz. Terzilik yapıyoruz. Her ile özel çalışmalar yapıyoruz. Oyumuzu artırmak istiyoruz. Bu çalışmaların iktidar yürüyüşünü büyütmesini hedefliyoruz. Van’da 4. parti olmayı sorgulamamız lazım. Daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş şimdi CHP’ye oy verecek insanlar var Van’da. Biz Van’dan vekil çıkaracağız. Diyarbakır, Urfa’da oyumuzu arttıracağız. Sürpriz denilen sonuçlar alacağız. Seçimden sonra da çalışmalar devam edecek” yanıtı verdi.

‘Altılı masa yerli yerinde duruyor’

“HDP’ye Bakanlık” tartışmalarının Altılı Masa’yı nasıl etkilediği sorusu üzerine Salıcı, “Altılı masa yerli yerinde duruyor. Altılı Masanın iradesi belli tartışmalarla sarsılacak bir irade değil. Parlamenter sistem, güçler ayrılığı, kayyım rejiminin sonlanması gibi geniş vizyonu olan bir masanın ortaya çıkan, çıkartılan, iktidar tarafından pompalanan tartışmalarla geri adım atması beklenmesin” değerlendirmesi yaptı. Altılı Masa’da yer alan partilerin farklı partiler olduğunu anlatan Salıcı, ayrılıkları değil, ortaklıkları ele alan bir bakış içinde olduklarını söyledi.

Salıcı, Kürt Sorununun çözümü için nasıl öneriler sundukları sorusuna şu yanıtı verdi: “Hakkari’de de İstanbul’da da vatandaşın birinciliği önceliği sorusuna ekonomi yanıtı veriliyor. Tek dert bu değil. Adalet var, dış politika, eğitim var. Kürt sorununu da dert eden vatandaşlarımız var. Kürt sorunu belli bir kesimin dert edeceği sorun değil. Kürt sorunu bizim için tüm Türkiye’nin sorunu. Meseleyi Van’da yaşayan Kürt vatandaşların sorunu olarak görmüyoruz, Türkiye’nin sorunu olarak görüyoruz. Edirne’de yaşayan vatandaşlarımızın da sorunu Van’da yaşayanların da sorunu. Kürt meselesini ilk dile getiren, tartışan, ilgili kurullarında konuşan bir siyasi iradeyiz. Kürt sorunu var mıdır, biz olduğu kanaatindeyiz.”

‘Kürt sorunu nasıl çözülür’ tarifi

Kürt sorunun nasıl çözüleceğine dair bir tarifleri olduğunu belirten Salıcı bu tarifi de şöyle yaptı: “Üniter yapı içinde, Türkiye’nin birliği bütünlüğü içinde, parlamento zemininde, şeffaf bir şekilde ve demokratik usullerle Kürt sorununu çözebiliriz. Çözeriz, önce yapılması gereken şey Türkiye’deki ağır baskı rejimini ortadan kaldırmak, Türkiye’yi demokratikleştirmektir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Kayyım sisteminden kurtulmaktır.”

Salıcı’ya “Kürt sorununun çözümüne dair reçete sundunuz ama tarifiniz nedir” sorusu da yöneltildi. Salıcı bu soruya şu yanıtı verdi: “Ben Kürdüm ve Kürt olmamdan kaynaklı sorunlar yaşıyorum diyen vatandaşlarımız ya da kimliğim, inancım nedeniyle sorun yaşıyorum diyen vatandaşlarımızı aynı çerçevede görüyoruz. Benim doğuştan gelen bir özelliğimden dolayı sorun yaşıyorum. Biz istiyoruz ki kanunlar herkese eşit uygulansın. Demokratik hak ve özgürlüklerin alanı genişlesin. İnsanların kimlikleri, inançları, farklılıkları ile alakalı sorun yaşama durumları minimum seviyeye insin. Biz Kürt meselesini bölgesel bir mesele, sınırlara dair bir mesele görmüyoruz. Temel insan hakkı olarak görüyoruz. Temel demokratikleşme çerçevesi içinde çözebileceğimiz bir mesele olarak görüyoruz” yanıtı verdi.

Kürt meselesi ile ilgili Anayasa çerçevesinde nasıl bir çözüm önerdikleri sorusu üzerine de Salıcı, “Altılı Masada mutabık olduğumuz konuları açıkladık. Bunların da genişleyeceği alanlar olacak. Bunların çözümü seçimlerde yapılacak tercih. Otoriter bir yönetim mi, demokrasiden yana mı tercih yapılacak. Otoriter yönetim ile devam edeceksek bunları konuşmanın anlamı yok. Biz demokrasi etrafında bir araya gelecek güçler, Altılı Masa demokrasinin yolunu açsın. Demokrasi ile bağlantılı sorunların büyük kısmı çözülmüş olacak. En başta reçete her şeyi kapsasın olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

AYM’den Van’daki 6 Yıllık Yasak İçin Hak İhlali Kararı

Van’ın Çaldıran ilçesinde 2020 yılında “eylem ve etkinlik yasağını ihlal” ettikleri gerekçesiyle yerel mahkeme tarafından para cezası çarptırılan HDP’li yöneticiler, davayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı.

HDP’li yöneticilerin başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, söz konusu yasakla, Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. Bu, Van’da altı yıldır valilik tarafından her 15 günde bir aralıksız uzatılan eylem etkinlik yasağına ilişkin ilk ihlal kararı oldu.

Gazete Duvar’dan Salih Sertkal’ın haberine göre, HDP Çaldıran ilçe örgütü yöneticileri, 23 Şubat 2020’de Ankara’da yapılacak olan HDP 4. Olağan Kongresi öncesi ilçe merkezinde el ilanı dağıtarak halkı kongreye davet etti. El ilanı dağıtan HDP ilçe yöneticileri Seyithan Acar, Kerem Koç, Suat Çevik, Hikmet Demirkaya, Hosrof Durmuş, Leyla Atsak, Salih Candeğer, Sinan Atabay, Ramazan Bülte ve Seracettin Naricican’a, kentte uygulanan “eylem etkinlik yasağını ihlal” ettikleri gerekçesiyle polis tarafından para cezası kesildi. Verilen para cezasına ilişkin Van Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itirazı reddeden hakimliğin kararı HDP’li yöneticilerin avukatı Mahmut Kaçan tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Yerel mahkemenin verdiği para cezasını kabul etmeyen 10 HDP yöneticisi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. HDP’li yöneticiler başvurularında, “siyasi örgütlenme özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının anayasal ve uluslararası hukukta güvence altına alındığına; söz konusu bildiri dağıtma eyleminin siyasi faaliyet kapsamında olduğuna ve müdahalenin haklı gerekçelere dayanmadığına” dikkat çekti. Üç kişinin başvurusunu zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle reddeden AYM, diğer yedi kişinin başvurusunu değerlendirmeye aldı.

Anayasa Mahkemesi, kararında, polis tutanaklarında ve hakim kararlarında bildiri dağıtma eyleminin kamu düzenini bozduğuna ilişkin bir tespitin yer almadığına işaret etti. Mahkeme, ayrıca grubun sorunsuz bir şekilde dağıldığını belirtti. Mahkeme kararında olaya ilişkin şu tespitleri yaptı: “Ne idare ne de mahkeme, grubun olaysız dağıldığını göz önüne almıştır. Yine somut olayda kolluk kuvvetleri veya idare tarafından bir müdahale yapılması gereği duyulmamış, başvurucular hakkındaki idari para cezası olay sonrasında kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenmiştir.”

‘Van’da altı yıldır sürdürülen eylem etkinlik yasağına ilişkin ilk ihlali kararı’

AYM’nin verdiği karar, 3 Ağustos 2022 tarihinde dava avukatı Mahmut Kaçan’a tebliğ edildi. Kararı değerlendiren Kaçan, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu kararın, Van’da altı yıldır sürdürülen eylem etkinlik yasağına ilişkin ilk ihlal kararı olması nedeniyle önemli olduğunu söyledi. Polisin, Çaldıran’da el ilanı dağıtan müvekkilleri hakkında Van Valiliği tarafından her 15 günde bir uzatılan “eylem etkinlik yasağı” kararını gerekçe göstererek para cezası kestiğini söyledi.

Para cezalarına ilişkin Van Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunduklarını belirten Kaçan, yerel mahkemenin taleplerinin reddine karar vermesi sonucu olayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını aktardı. Kaçan, “Yasağın kendisi tartışılmamakla birlikte bu yasak gerekçesiyle düzenlenen idari para cezalarının toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını ihlal ettiğinin tespiti bizim açımızdan önemlidir” diye konuştu. Kaçan, Van’da yıllardır uygulanan eylem ve etkinlik yasağının tümüyle hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Paylaşın