Van: Dönemeç (Engil) Şelalesi

Dönemeç (Engil) Şelalesi; Van’ın Edremit İlçesi, Dönemeç Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Görenleri ilginç ve çekici görsel zenginlikleriyle büyüleyen Dönemeç (Engil) Şelalesi, dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır. Dönemeç (Engil) Şelalesi, kışın kar altında ve yazın el değmemiş doğasıyla görenleri şaşırtacak bir güzelliğe sahiptir.

Mükemmel doğa manzaralarıyla karşılaşacağınız şelaleye gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Şelalelerin bulunduğu bölgede ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız işletme bulunmamaktadır.

Şelalenin yer aldığı vadiye yaya olarak inmeniz ve yürümeniz gerekmekte. Zaman zaman dere içerisinden geçmek zorunluluğu olacağından kıyafet ve ayakkabı konusuna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Paylaşın

Van: Kız Kalesi (Seyir Terası)

Kız Kalesi (Seyir Terası); Van’ın Edremit İlçesi, Yeni Cami Mahallesi, Kale Caddesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Edremit İlçesine hemen en doğal yerden ve bakmayı ve güzellikleri keşfetmeyi sağlayan muhteşem bir noktada yer almaktadır.

Urartular döneminden kalma tarihi Van Gölü’nü, Edremit’in yeşilini, ilçeye genel bakışı ve muhteşem günbatımını izlemenin adresi konumunda yer alan Edremit Kız Kalesi’nde koruma amaçlı imar planı çalışması yapıldı. Çevre düzenleme projesi Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na sunularak onaylandı.

Projemizin içerisinde yere gömme traversler, travers merdivenler, ahşap korkuluklar, rölyefler, oturma alanları, ağaç altı oturma yerleri, kaya bahçesi, yöresel ürün satış noktaları, aydınlatmalar, 30 araçlık otopark ve peyzaj çalışmaları yer almaktadır.

Paylaşın

Van: Dilkaya Höyüğü ve Mezarlık Alanı

Dilkaya Höyüğü ve Mezarlık Alanı; Van’ın Edremit İlçesi, Dilkaya Mahalles sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Dilkaya Höyüğü, Van Gölü kıyısında doğal bir kumul üzerine kurulmuş bir yerleşim yeridir. Höyükte Transkafkasya kültürüne ait mö 4000 yıllarına ait seramik parçaları bulunmuştur.

Yerleşim yerinin M.Ö. 3000 yıldan orta çağa kadar sürekli olmayan yerleşim gördüğü saptanmıştır. Höyüğün 200 m kuzeyinde, Dilkaya’yı Erken-Orta Demir Çağ ve Orta çağ’da yurt yeri olarak seçenlere ait mezarlık bulunmuştur. Dikdörtgene yakın mezarlıkların bir kısmının planları 70 x 110 cm ile 40 x 44 cm’dir ve taş kapaklarla örtülmüştür. Kum gömü şeklindeki bu mezarlıklarda, birkaç ölü üst üste “hocker” tekniğinde gömülmüştür.

Bazı katmanlarda ise ölülerin yakılarak gömüldüğüne dair bulgular edinilmiştir. Yapılan araştırmalar bu yerleşim en yaşlı insanın 45-50 yaşlarında olduğunu göstermiştir.“Pencere açma ameliyatı” ile ilk beyin ameliyatının yapıldığı yer olarak da tarihe geçen bu höyük Urartulara ait bulguların da ortaya çıkarıldığı höyüktür.

Yapılan kazılar sonucu höyük’ün farklı dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanıldığını göstermiştir. Bu dönemlere ait evlerin dikdörtgen ve yuvarlak planlı yapıldığına dair kalıntılar olmakla birlikte avlular, kar ve kül çukurları ile at nalı biçimli ocaklar tespit edilmiştir. Bazı katmanlarda da taş temelli, kerpiç du-varlı evlerin inşa edildiği bulgularına ulaşılmıştır.

El yapımı, farklı renklerde çanak ve çömlekler, oyuncak araba tekerlekleri, obsidyen ok ve mızrak uçları, bilezikler, takılar ve objeler ortaya konuldukları dönemlerin günlük yaşamına dair izleri gözler önüne sermektedir. Dilkaya Höyüğü Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır. Birinci derecede arkeolojik sit alanıdır.

Paylaşın

Van: Menua (Şamran) Kanalı

Van’ın 50 km güneyinde yer alan Gürpınar (Havasor) Ovası’ndan Urartu Krallığı’nın başkentinin bulunduğu Van Ovasına tatlı su taşıyan Menua (Şamran) Kanalı, 51 kilometre uzunluğundadır.

Anadolu ve dünya su mühendisliğinin bir harikası olan ve 51 km uzunluğundaki Menua Sulama kanalı, aynı zamanda 2800 yıllık ölümsüz bir aşk efsanesini de simgelemektedir. Kanal’ın çevresinde Kral Menua (mö 810 – 786) tarafından kızı Tariria için bugünkü Edremit’in güneybatısında.

Kadembasti (Uğurlu Yer) Mevkii’nde yapay teraslar halinde yaptırılan asma bahçeleri. Asur Kraliçesi Semiramis’in dünyanın yedi harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilerek efsaneleştirilmiştir. Burası yaklaşık 3 km uzunluğunda ve 2 km genişliğindedir. Yarım aya benzeyen bu yapay teraslara Osmanlı döneminden bu yana halk “ Uğurlu Yer” demektedir.

Van’ın 50 km güneyinde yer alan Gürpınar (Havasor) Ovası’ndan Urartu Krallığı’nın başkentinin bulunduğu Van Ovasına tatlı su taşıyan Menua Kanalı geçtiği yerlerde yapılan tarıma hayat vermekte ve kanal boyunca yaklaşık 5000 hektarlık araziyi sulamaktadır.

Bu kanalın en az % 70’i Edremit’in içinden geçmektedir. Çağlar boyunca adını değiştirmeden varlığım sürdüren Şamram (Menua) Kanalı günümüzde sevilerek söylenen “Edremit Van’a bakar / içinden Şamram akar” dizeleriyle yaşamaya devam etmektedir.

Paylaşın

Van: Feqiye Teyran Türbesi

Feqiye Teyran Türbesi; Van’ın Bahçesaray İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezindeki türbeye ulaşım kolaydır.

Kürt edebiyatının Yunus Emre’si olarak bilinen 16. yüzyıl şairlerinden Feqiye Teyran rivayet edilir ki kuşların dilini öğrenir ve Zümrüt-ü Anka’nın sesini duymak için yollara düşer. Şiirlerini Zümrüt’ü Anka’yı ararken söyleyen şairin şiirleri dilden dile aktarılarak günümüze dek ulaşır. Kürt edebiyatının önemli şairlerinden Feqiye Teyran’ın şiiri kadar hayatı da ilham vericidir.

Klasik Kürt şiirine sade bir söylem kazandıran Feqîyê Teyran 1560 yılında, Van’ın Bahçesaray (Müküs) ilçesinde doğmuş ve yine 1640_ta Bahçesaray’da vefat etmiştir. Mezarı da Bahçesaray’da olan Feqiye Teyran’ın gerçek ismi Muhammed olup bazı kaynaklarda “Mîr Mihê” şeklinde geçer. Müküs beylerinden Şex Evdila’nın oğlu olan Feqiye Teyran’ın ailesi asilzadeler olarak adlandırılırdı.

Klasik Kürt edebiyatının en önemli ve en tanınan mutasavvıf-şairlerinden biri olan Feqiye Teyran (1560-1640) gerek şiir dilinin sadeliği ve gerekse de işlediği tasavvufî konulara hâkimiyeti ile klasik Kürt edebiyatında ayırt edici bir yere sahiptir. Özellikle tasavvufî ve irfanî şiirler yazmış olan Feqiye Teyran’ın eserleri, günümüze kadar hem sözlü hem de yazılı şekilde aktarıla gelmiştir.

Paylaşın

Van: Kırmızı Köprü

Kırmızı Köprü; Van’ın Bahçesaray İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Müküs Çayı üzerinde inşaa edilen köprüye ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Zarif kemerine işlenen tuğlaların renginden dolayı bu adı alan Kırmızı Köprü, görsel güzelliğiyle dikkat çekiyor. Bahçesaray-Hizan yolunda Müküs Çayı üzerinde yer alan ve kitabesi olmayan köprünün yapım tarihi bilinmiyor.

Uzmanlar 16. veya 17. yüzyılda inşa edildiğini düşünüyor. Tek gözlü yapı, Osmanlı ve Selçuklu döneminde sık rastlanan sivri kemer mimari tarzına iyi bir örnek teşkil ediyor. Kırmızı Köprü 45,5 metre uzunluğunda ve 4,35 metre genişliğinde.

Tıpkı Diyarbakır Malabadi Köprüsü’nde olduğu gibi, bu köprünün de her iki girişinde birer oda bulunuyor. Bu odalar, yapıyı savunmak için bekleyen nöbetçilerin ya da yolcuların dinlenmesi amacıyla yapılmış.

Yan duvarları moloz taşla örülen Kırmızı Köprü’nün korkuluk ve kemerlerinde kesme taş kullanılmış. 2005 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onarılan köprü yaya geçişine açık.

Paylaşın

Van: Kanispi Şelalesi

Kanispi Şelalesi; Van’ın Çatak İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

lçe merkezine 5 km uzaklıkta olup , Van Çatak yolu üzerinde yer almaktadır. Bu şelale Nisan ayı sonunda çok gür bir şekilde akmaya başlar ve ağustos ayı ortalarında azalmaya başlar ve en son Eylül ayı başında tamamen biter.

Çok güzel bir mesire yeri olup yaz aylarında sıkça ziyaretçi akınına uğramaktadır. Hemen yanında Alabalık tesisleri kurulmuş olup istendiği dakikada canlı alabalık almak mümkündür.

Akarken, oluşturduğu sütbeyazı renginden dolayı beyaz şelale anlamına gelen Kanispi ismi verilen su kaynağı, ağustos ayı ortalarından itibaren başlayan azalmanın ardından tamamen kuruyor.

Yaz aylarında sıkça ziyaretçilerin akın ettiği Kanispi, akmaya başladığı dönemlerde muhteşem bir görüntü oluşturuyor.

Paylaşın

Van: Vanadokya Peri Bacaları

Vanadokya Peri Bacaları; Van’ın Başkale İlçesi, Yavuzlar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İlçe merkezine 33 kilometre uzaklıktadır. Yavuzlar Köyü’nde volkanik Yiğit Dağı’nın püskürttüğü kayaçların, yağmur sularının ve rüzgarın aşındırmasıyla ortaya çıkardığı peri bacaları, Nevşehir’in Ürgüp ilçesindeki Kapadokya’yı aratmıyor.

Yöre halkı tarafından “Vanadokya” olarak adlandırılan ve her yıl özellikle yaz mevsiminde çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır.

Peri bacaları, son yıllarda yağışların etkisiyle ortaya çıkan, metrelerce uzunluktaki çok sayıda tünel ve mağarayla da dikkatleri çekiyor. Peri bacaları ile aynı alanda bulunan çok sayıda tünel ve mağara turizme kazandırılmayı bekliyor.

Paylaşın

Van: Bend-i Mahi Köprüsü

Bend-i Mahi Köprüsü; Van’ın Muradiye İlçesi, Dürükkaş Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Köprü, eski Erciş-Tebriz kervan yolu güzergahında, Bend-i Mahi Çayı üzerine kurulmuştur. İnşasına ilişkin kitabesi bulunmamasına rağmen, XIII. yüzyıl sonlarında İlhanlı Hükümdarları tarafından yaptırılmıştır.

Çünkü İlhanlılar’ın Aladağ’ı yazlık ikametgah seçmeleri, Tebriz’den buraya geliş gidişlerde kullanmak üzere köprüyü yaptırdıklarını ortaya koymaktadır.

Güneybatı kuzeydoğu yönünde kurulmuş olan köprü iki gözlü, yolunun düz olduğu köprüler grubuna girmektedir. Gözler sivri kemerli birer açıklık şeklinde düzenlenmişlerdir.

Köprünün kemer ve duvarlarında iki renkli düzgün kesme taş işçiliği görülmektedir. Aralara onarımlar sırasında moloz taş örgülü duvarlar yapılmıştır.Günümüzde ana yoldan ve yerleşim yerinden uzakta kalmıştır.

Paylaşın

Van: İkiz Kümbetler

İkiz Kümbetler; Eski Van sur duvarları dışında Kaya Çelebi Camisi’nin güneybatısında Orta Kapı Mezarlığı’nın içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kümbetlerden biri 1789 yılında ölen Van Beylerbeyi Teymur Paşa’ya, diğeri 1796 yılında ölen kardeşi Ahmet Paşa’ya aittir.

Her ikisi de sekiz sütunla oluşturulmuş, baldeken tarzda inşa edilmiştir. Sekizgen bir kaideye oturan sütunlar sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır.

Üzerleri sivri kemerlere oturan piramidal birer külahla örtülmüştür. Yapıların zeminleri taşa döşeli olup, sanduka yoktur. 1992 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarımları yapılmıştır.

 

Paylaşın