Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bin 175’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 184. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı 33 bin 175’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 886’ya ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail, bir tugay hariç tüm kara birliklerini Gazze Şeridi’nin güneyinden çektiğini duyurdu. İsrail ordu sözcüsü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin güney kısmında bulunan asker sayısının azaltıldığını söyledi. Sözcü, bir tugay hariç bütün askeri birliklerin güneyden çekildiğini söyledi.

Birkaç bin kişiden oluşan bir tugay bölgede kalırken Refah kentine İsrail’in yapmayı planladığı saldırının gecikip gecikmeyeceği belli değil. Çekilmenin nedenine dair detay verilmedi.

Ayrıca İsrail’in ağır saldırıları Gazze’de büyük yıkıma neden olmaya devam ederken, Mısır’ın başkenti Kahire’de ateşkes görüşmeleri sürüyor.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve askeri operasyonları sonlandırmasını istiyor. Örgüt ayrıca bombardımanlar nedeniyle Gazze’nin güneyine kaçan Filistinlilerin özgür şekilde tekrar kuzeye dönmelerini talep ediyor.

Tel Aviv yönetimiyse Gazze’den tamamen çekilme seçeneğine yanaşmazken, kuzeye dönecek Filistinlilerin detaylı aramalardan geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye dün mektup göndererek, ateşkes görüşmelerinde Hamas’a baskı yapmalarını istemişti.

Biden ayrıca perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde de “Gazze’de gerekli adımların atılmaması durumunda politikamızda değişikliğe gideceğiz” demişti.

Gazze’de 6 ayın bilançosu

İsrail, resmi verilerine göre 1200 kişinin öldüğü 260 kişinin de rehin alındığı 7 Ekim Hamas saldırısına misilleme olarak başlattığı hava ve kara operasyonlarında 6. ayına girdi.

Birleşmiş Milletler (BM) kıtlık uyarısını yineledi ve Gazze’ye yardım ulaştırılması ve dağıtılması önündeki engelleri eleştirdi. Kıtlık tehlikesi ABD’nin de dikkat çektiği bir konu.

İsrailli yetkililer Gazze’ye yardım erişimini arttırdıklarını ve gecikmelerden sorumlu olmadıklarını söylüyor. Gazze içindeki yardım dağıtımını BM insani yardım kuruluşları sorumluluğunda olduğunu da savunuyor. İsrail Hamas’ı yardımları çalmakla suçluyor. Hamas bu suçlamaları reddediyor.

Gazze’de son olarak Amerika merkezli sivil toplum kuruluşu World Central Kitchen gönüllüsü 7 kişi hayatını kaybetti. Kurucu Amerikalı ünlü şef Jose Andres, İsrail saldırısının World Central Kitchen yardım kuruluşuna ait konvoyu sistematik bir şekilde “araç araç kasıtlı olarak hedef aldığını” söyledi.

Gönüllü kuruluşun konvoyunda hayatını kaybedenler arasında Avustralya, İngiltere ve ABD vatandaşları da bulunuyordu.

İsrail ordusu, konvoydaki araçların ayrıntılarını içeren mesajı gözden kaçırdıklarını, konvoydaki kişilerden birinde silah olduğu gerekçesiyle yanlışlıkla vurduklarını savundu. Ancak insan hakları grupları ve yardım çalışanları bunun sık rastlanılan bir durum olduğunu iddia ediyor.

İsrail’in 7 Ekim terör saldırılarının ardından Hamas’ı yok etme çabasında, ordunun neyi hedef aldığı ve kaç sivilin ölümüne izin vereceğini belirleme konusunda kendisine geniş bir hareket alanı tanıdığını söylüyor.

Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail saldırılarında üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşan 33 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bu sayı siviller ve Hamas mensupları arasında ayrım yapılmadığını ortaya koyuyor.

İsrail’in gerçekleştirdiği binlerce saldırının yanısıra kara operasyonlarındaki bombardımanlarda hedefin yanlış tespit edilip edilmediğini bilmek imkansız.

Neredeyse her gün, içinde Filistinli ailelerin bulunduğu binalar vuruluyor, kadınlar erkekler ve çocuklar öldürülüyor. Hedefle ilgili hiçbir açıklama yapılmıyor ya da saldırının orantısız olup olmadığı konusunda bağımsız bir hesap sorma mekanizması yok.

İsrailli insan hakları grubu B’Tselam sözcüsü, World Central Kitchen saldırısının sadece yabancılar öldürüldüğü için dünyanın dikkatini çektiğini söyledi.

Filistinli tanıklar aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kişilerin beyaz bayrak taşırken İsrail’in hedef olduğunu anlatıyor. El Cezire haber kanalı tarafından Mart ayında yayınlanan görüntülerde Gazze sahilinde yürüyen ve ellerinde beyaz bayrak bulunan iki Filistinlinin öldüğü bir kişinin de yaralandığını saldırıyı İsrail ordusu kabul etmişti.

Aralık ayında Maghazi kampında en az 68 kişinin ölümüne neden olan saldırıda hedefin yakınlarındaki binaların da vurulduğunu ve muhtemelen sivillere de zarar verdiği İsrail Ordusu tarafından kabul edilmişti.

İsrail Ordusu ayrıca Gazze’de Hamas esaretinden kurtulan ve elinde beyaz bayrak sallayan üç İsrailli rehinenin de yanlışlıkla vurularak öldürüldüğünü kabul etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar grubunun bombalandığı saldırının soruşturmasında yer alan eski İngiliz Ordusu mensubu Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun son derece pervasız davranışlardan oluşan tutarlı bir model izlediğini savundu.

Eski bir İngiliz istihbarat subayı olan Cristal Lincoln-Jones ise AP haber ajansına yaptığı açıklamada İsrail’in savaş kurallarına uymadığını şu sözlerle savundu: “Bunu bir NATO insansız hava aracı pilotunun yapmasına imkan yok. Bu eylem, yargılanma hatta hapis cezası ihtimali ile karşı karşıya kalmayı gerektirebilir.”

Paylaşın

İran’dan İsrail’e Tehdit: Siyonist Rejimin…

İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in  “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

İran, Suriye’nin başkenti Şam’daki konsolosluk binasına saldırıdan sorumlu tuttuğu İsrail’in yurt dışı temsilciliklerini tehdit eden bir açıklamada bulundu.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’nın (ISNA) bildirdiğine göre, ülkenin ruhani lideri Ali Hamaney’in üst düzey danışmanlarından Yahya Rahim Safavi yaptığı açıklamada, “Siyonist rejimin elçilikleri bundan böyle güvende değil” diyerek, İsrail’in “korktuğu için Cumartesi günü 27 büyükelçiliğini kapattığını” öne sürdü. Hamaney’in danışmanı Safavi, İsrail’in elçiliğini kapattığı ülkeler arasında Ürdün, Mısır, Bahreyn ve Türkiye’yi saydı.

“Direniş cephesi hazır, (cevabın) nasıl olacağını beklemek zorundayız” ifadelerini kullanan Safavi, İsrail’i kastederek, “Bu zalim rejimle yüzleşmenin yasal ve meşru bir hak olduğunu” savundu.

Ne olmuştu?

İsrail, İran’ın Şam’daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ile Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi dâhil 7 askeri yetkili ile 6 Suriye vatandaşı hayatını kaybetmişti.

Saldırıya hızlıca misillemede bulunacağını duyuran İran, olaydan ABD’yi de sorumlu tutmuştu. İran, Suriye’deki saldırı sonrası 2 Nisan’da ABD’nin İran’daki çıkarlarını temsil eden İsviçre’nin Tahran Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak ABD’ye mesaj ilettiğini açıklamıştı.

İran basınında, Tahran yönetiminin İsviçre aracılığıyla ABD’ye “İsrail hedeflerini vuracağına” dair bilgi verdiği iddia edilmişti. İsrail ise bugüne dek konuyla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Gazze Savaşı’nın başlamasından bu yana geçen altı ay içinde İsrail pek çok kez Suriye ve Lübnan’daki İran’a ve Tahran’ın müttefiklerine ait birçok hedefi vurdu.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 91’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 182. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı33 bin 91’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 750’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde İsrail’e silah satışının durdurulması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlenmiş olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulması çağrılarının yapıldığı bir karar tasarısı kabul edildi.

Kararda, “İşgal Altındaki Filistin topraklarında, olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dâhil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleri ve uluslararası insani hukukun ağır ihlallerine ilişkin raporlardan ciddi endişe duyulduğu” ifade ediliyor.

BM İnsan Hakları Konseyi kararında ayrıca “Gazze Şeridi’nde olası bir soykırım tehlikesi” nedeniyle İsrail’e yapılan tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının durdurulması talep ediliyor, “Cezasızlığa son vermek için tüm uluslararası insani hukuk ihlalleri ile ilgili hesap verilebilirliğinin güvence altına alınması gerekliliğine” vurgu yapılıyor.

İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah’a askeri harekatının “yıkıcı insani sonuçları olabileceği” uyarısının yapıldığı kararda, “Gazze’deki sivillerin aç bırakılmasının da İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması” kınanıyor.

Türkiye’nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından sunulan karar tasarısı bugün Cenevre’de, 47 üyeli konseyde yapılan oylamada, 28 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Aralarında ABD ve Almanya’nın da bulunduğu altı ülke aleyhte oy kullanırken, 13 ülke çekimser kaldı.

Ayrıca, aralarında Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü ve Oxfam’ın da bulunduğu 13 uluslararası insani yardım kuruluşu, Gazze Şeridi’ne yardım girişini kısıtladığı için İsrail’i ağır biçimde eleştirdi.

Keza ABD merkezli gıda yardımı kuruluşu çalışanı 7 kişinin İsrail saldırısı sonucu ölmesi, diğer yabancı STK’ları da alarma geçirdi.

İsrail’e silah sağlayan ülkeleri “soykırıma karşılık gelen” bu duruma ortak olmakla suçlayan MSF Fransa Misyonu Başkanı İsabelle Defourny, “ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkeler İsrail’e askeri destek sağlayarak bizim gözümüzde soykırım anlamına gelen bu olaya ahlaki ve siyasi olarak ortak oluyorlar.” dedi.

Ortak açıklama yapan yardım kuruluşları ayrıca İsrail’in bir milyondan fazla sivilin barındığı Gazze’nin güneyindeki Refah’a yönelik kara harekâtı planlarından vazgeçmesini talep etti.

İsrail’den insani yardım için “geçici” adım

İsrail, ülkenin kuzey sınırı üzerinden Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştıracak “geçici” adımlar atacağını duyurdu. Buna göre, Gazze’nin kuzeyindeki Erez Sınır Kapısı savaşın başlamasından bu yana ilk kez geçici olarak yeniden açılacak ve Aşdod Limanı da insani yardım sevkiyatı için kullanılacak.

Ayrıca, Ürdün’den daha fazla yardımın Kerem Şalom Geçidi üzerinden girişine izin verilecek. İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Artan yardım, insani bir krizi önleyecektir. Çatışmaların devamını sağlamak ve savaşın hedeflerine ulaşmak için gereklidir” ifadesine yer verildi.

İsrail’den gelen açıklama, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gergin telefon görüşmenin ardından geldi.

Paylaşın

HTŞ Liderlerinden Ebu Maria Kahtani Öldürüldü

Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) örgütünün önde gelen isimlerinden Ebu Maria Kahtani’nin Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) düzenlediği canlı bomba saldırısı sonucu öldüğü duyuruldu.

Gerçek adı Maysa Ali Musa Abdullah Cuburi olan Kahtani, El Kaide örgütünden ayrılan militanların oluşturduğu El Nusra Cephesi’nin kurucuları arasındaydı.

2012’de ABD’nin yaptırım listesine aldığı HTŞ Şura Meclisi üyesi Kahtani, 2003-2011’de Irak Savaşı’nda Amerikan ordusuna karşı çatışmalara girmişti.

Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) medya organı Amjad’dan dün yapılan açıklamada, Iraklı Kahtani’nin IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısı sonucu öldüğü duyuruldu. Birleşik Krallık merkezli muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de canlı bombanın saldırısında Kahtani’nin öldürüldüğünü, yanındaki iki kişinin de ağır yaralandığını aktardı.

SOHR’un açıklamasında canlı bombanın kimliği paylaşılmazken, olayın İdlib’deki Türkiye sınırına yakın Sarmada kasabasında gerçekleştiği belirtildi. IŞİD veya herhangi bir örgüt saldırıyı henüz üstlenmedi.

Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre, gerçek adı Maysa Ali Musa Abdullah Cuburi olan Kahtani, El Kaide örgütünden ayrılan militanların oluşturduğu El Nusra Cephesi’nin kurucuları arasındaydı.

Suriye iç savaşında Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimine karşı savaşan El Nusra, 2017’de farklı örgütlerin de katılımıyla HTŞ adı altında faaliyet göstermeye başladı. İdlib’in yarısına ek olarak Hama, Halep ve Lazkiye’nin bir kısmı HTŞ’nin kontrolünde.

2012’de ABD’nin yaptırım listesine aldığı HTŞ Şura Meclisi üyesi Kahtani, 2003-2011’de Irak Savaşı’nda Amerikan ordusuna karşı çatışmalara girmişti.

Öte yandan HTŞ yönetimi, rakip örgütlerle bağlantı kurduğu gerekçesiyle 47 yaşında olduğu tahmin edilen Kahtani’yi ağustosta hapse atmıştı. Militan, daha sonra suçsuz olduğuna karar verilmesiyle 7 Mart’ta serbest bırakılmıştı. SOHR, saldırının Kahtani serbest bırakıldıktan kısa süre sonra gerçekleştiğini aktardı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

İran İle İsrail Arasında Gerilim Tırmanıyor: Misilleme Uyarısı

Güvenlik kabinesi toplantısı öncesinde açıklama yapan İsrail Başbakanı Netanyahu, “Her kim bize zarar verir ya da zarar vermeyi planlarsa biz de ona zarar veririz” diyerek İran’ın ülkesine saldırması halinde bunun sonuçlarına katlanması gerekeceğini söyledi.

İran, 1 Nisan’da Şam’daki İran büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına düzenlenen saldırı sonrasında misilleme tehdidinde bulunmuştu. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, İsrail’den intikam alınacağını, “İsrail buna pişman olacak” açıklamasıyla duyurmuştu.

İran ile İsrail arasında gerilim tırmanıyor. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, “Her kim bize zarar verir ya da zarar vermeyi planlarsa biz de ona zarar veririz” diyerek İran’ın ülkesine saldırması halinde bunun sonuçlarına katlanması gerekeceğini söyledi.

Güvenlik kabinesi toplantısı öncesinde açıklama yapan Netanyahu, İran’ın yıllardır doğrudan veya vekilleri aracılığıyla İsrail’e karşı faaliyetler yürüttüğünü kaydetti, “İsrail bu nedenle İran ve vekillerine karşı, savunma ve saldırı amaçlı olarak eyleme geçiyor” diye konuştu.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; İsrail’in olası saldırılar karşısında kendisini savunacağını söyleyen Netanyahu, “Basit bir ilke uyarınca hareket edeceğiz: Her kim bize zarar verir ya da zarar vermeyi planlarsa biz de ona zarar veririz” dedi.

İran, 1 Nisan’da Şam’daki İran büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına düzenlenen saldırı sonrasında misilleme tehdidinde bulunmuştu. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, İsrail’den intikam alınacağını, “İsrail buna pişman olacak” açıklamasıyla duyurmuştu.

İsrail’in resmi olarak üstlenmediği saldırıda İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun ikisi general rütbesinde toplam yedi mensubu hayatını kaybetmişti.

ABD’den İsrail’e destek açıklaması

Bu arada İran’ın misilleme tehdidinin dün Netanyahu’nun ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde de ele alındığı açıklandı. Beyaz Saray, bu tehditlerle ilgili olarak Biden’ın ABD’nin desteğini Netanyahu’ya ilettiğini duyurdu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, ABD’nin İsrail’e bir dizi tehdide karşı kendisini savunması için verdiği desteğin “sarsılmaz” olduğunu söyledi.

Axios haber portalının İsrailli yetkililere dayandırdığı habere göre, İsrail gelişmeleri müttefiki ABD ile görüştü, İran’ın Suriye’deki saldırıya misilleme olarak kendi topraklarından İsrail’e bir saldırı düzenlemesi halinde İsrail’in güçlü bir yanıtıyla karşılaşacağını ve bunun mevcut ihtilafı başka bir boyuta taşıyacağını iletti.

İran ile gerilimin tırmanması üzerine hava savunmasını güçlendirmek amacıyla önlemler alan İsrail’in muharip birliklerinin ev izinlerini askıya aldığı, yedek askerlerini de göreve çağırdığı bildiriliyor.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari , ülkedeki GPS konumlandırma sisteminin “tehditleri etkisiz hale getirmek” amacıyla kasıtlı olarak devre dışı bırakıldığını doğruladı. İsrail medyası bunun sebebinin İran’dan gelen tehditler olduğunu öne sürdü.

Bu arada Hagari, sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı paylaşımda jeneratör satın almaya, gıda stoklamaya ve ATM’lerden para çekmeye gerek olmadığını yazdı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 178. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 33 bin 037’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 668’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail’in 1 Nisan’da Gazze’de 7 çalışanını öldürdüğü uluslararası gıda yardım kuruluşu World Central Kitchen’ın (WCK) kurucusu İspanyol şef Jose Andres, bu saldırıların “talihsiz bir hata” değil “doğrudan ve sistematik bir saldırı” olduğunu söyledi.

Saldırıdan nasıl haberdar olduğunu anlatan Andres, önce grubun Gazze’deki ekibiyle irtibatı kaybettiğini ve cesetlerin görüntülerini görene kadar ne olduğunu anlamadığını söyledi. Andres, İsrail ordusunun ilk zırhlı araca saldırmasının ardından ekibin kaçmayı başardığını ve ikinci bir araca geçtiğini, bu aracın da saldırıya uğradığını, bunun üzerine üçüncü araca geçmek zorunda kaldıklarını aktardı.

“Ardından üçüncü araç vuruldu.” diyen Andres, ve “bunun sonuçlarını gördük.” şeklinde konuştu.  Yardım görevlilerinin kim olduklarını belirtmek için (İsrail ordusu ile) iletişim kurmaya çalıştıklarını söyleyen yetkili, ordunun, kendi kontrol ettiği bölgede olduklarını bildiğini de sözlerine ekledi.

Öte yandan Andres, kuruluşun yardım faaliyetlerine yeniden başlamayı düşündüğünü bunun için Gazze’deki güvenlik durumunu incelemeye devam ettiğini söyledi.

World Central Kitchen’ın Deyr el Balah’taki deposundan çıkarken öldürülen yedi yardım görevlisi arasında Avustralya, İngiliz, Kanada, Polonya, Filistin ve Amerikan vatandaşları bulunuyordu. Birleşmiş Milletler’e göre ekim ayından bu yana Gazze’de en az 196 insani yardım çalışanı İsrail saldırılarında öldürüldü. Keza İsrail, gıda dağıtım tesisleri bombalamakla da suçlanıyor.

“İran Batı Şeria’da kaos yaymaya çalışıyor”

Ayrıca Batı Şeria’daki Filistin grubu El Fetih, İran’ı topraklarında kaos yaymaya çalışmakla suçladı. El Fetih, Filistin davasıyla hiçbir ilgisi olmayan dışarıdan yapılacak bu yöndeki operasyonlara karşı çıkacağını söyledi.

Filistin yönetimini kontrol eden hareket olan El Fetih, “Kutsal davamızın ve halkımızın kanının sömürülmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Güvenlik güçlerine veya ulusal kurumlara zarar vermeyi amaçlayan ve dışarıdan gelebilecek her türlü müdahaleye karşı harekete geçeceğini açıkladı.

İsrail de uzun süredir İran’ı, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen saldırıya öncülük eden ve son yıllarda Batı Şeria’da güçlenen Gazze’de yönetimdeki Hamas da dahil olmak üzere Filistinli silahlı gruplara yardım etmekle suçluyor.

Geçtiğimiz ay İsrail ordusu, güvenlik güçlerinin, anti-tank mayınları da dahil olmak üzere gelişmiş silahların Batı Şeria’ya kaçırılmasını engellediğini söyledi. İran geçmişte silahlı gruplara destek sağladığını inkar etmemiş verdiği desteğin, Filistinlilerin talebi olduğunu söylemişti.

El Fetih’in açıklaması, Filistin Yönetimi’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden kendisini BM’ye tam üye yapmak için bu ay oy vermesini istemesi üzerine geldi; bu, İsrail ile iki devletli bir çözüm için artan küresel baskıya katkıda bulunacak bir hamle olarak yorumlanıyor.

1967 Ortadoğu savaşından sonra İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria, bölgenin Gazze’yi de içerecek ve başkenti Doğu Kudüs olan gelecekteki bağımsız bir devletin merkezi olmasını isteyen Filistinlilerle onlarca yıldır süren çatışmaların merkezinde yer alıyor.

Paylaşın

Radikal İslamcı Örgütten İran’da Çifte Saldırı: 5 ölü

2012 yılında kurulan ve Beluc azınlığın haklarını savunduğunu iddia eden radikal sünni örgüt Ceyş el-Adil’in İran’da düzenlediği saldırılarda en az beş asker ve bir polis hayatını kaybetti.

İran’ın en yoksul eyaletlerinden olan Sistan – Beluçistan, Şiilerin çoğunluğu oluşturduğu İran’da az sayıdaki Sünni bölgeden biri. Eyalet, Beluç azınlıktan militanlar ve Sünni Müslüman aşırılıkçı örgütlerin karıştığı çatışmalara sahne oluyor.

İran’ın Pakistan sınırındaki Sistan – Beluçistan eyaletinde güvenlik güçlerine düzenlenen iki ayrı saldırıda en az beş asker ve polisin öldüğü bildirildi.

İran İçişleri Bakan Yardımcısı Mecid Mirahmadi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada “İslami Devrim Muhafızları Ordusu ve polis teşkilatının beş mensubu, Rask’taki askeri üs ve Çabahar’daki polis karakoluna gece saatlerinde düzenlenen iki terör saldırısında şehit olmuştur” açıklaması yaptı. Mirahmadi, saldırılarda 10’dan fazla güvenlik görevlisinin de yaralandığını kaydetti.

Resmi haber ajansı IRNA da ölenlerden birinin asker, birinin güvenlik görevlisi, birinin Besic Direniş Gücü gönüllüsü ve ikisinin polis memuru olduğunu duyurdu. Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Muhammed Pakpur da yaptığı açıklamada, güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada 15 saldırganın öldürüldüğünü bildirdi.

Ceyş el-Adil (Adalet Ordusu) örgütü Telegram kanalından saldırıları üstlenen bir mesaj yayımladı. Örgütün Aralık ayında Rask kentindeki bir polis karakoluna düzenlediği saldırıda 11 polis memuru, Ocak ayında yine Rask’taki bir karakola düzenlediği saldırıda da bir polis memuru hayatını kaybetmişti. 2012’de kurulan ve Beluc azınlığın haklarını savunma iddiasındaki örgüt, İran’ın yanı sıra ABD’nin de terör örgütleri listesinde yer alıyor.

İran’ın güneydoğusundaki Sistan – Beluçistan eyaleti yıllardır uyuşturucu kaçakçısı çeteler, Beluç azınlıktan militanlar ve Sünni Müslüman aşırılıkçı örgütlerin karıştığı çatışmalara sahne oluyor. Ülkenin en yoksul eyaletlerinden olan Sistan – Beluçistan, Şiilerin çoğunluğu oluşturduğu İran’da az sayıdaki Sünni bölgeden biri.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İsrail, İran’ın Şam’daki Konsolosluk Binasını Vurdu: 8 Ölü

İsrail, İran’ın Suriye’nin başkenti Şam’daki konsolosluk binasını vurdu. Konsolosluk binası yerle bir olurken, İran Devrim Muhafızları’nın bir üst düzey yetkilisinin de bulunduğu en az sekiz kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Gazze’de 6 aydır devam eden savaş sırasında İran hedeflerini defalarca vuran İsrail, her zamanki tutumunu sürdürdü ve olayla ilgili yorum yapmayı reddetti. İsrailli bir askeri sözcüsü ise, “Yabancı medyada yer alan haberler hakkında yorum yapmıyoruz” dedi.

Suriye Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise binanın tamamen yerle bir olduğu, ölü ve yaralıları çıkarmak için enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean Pierre, Başkan Joe Biden’ın İsrail’in Şam’daki bir İran konsolosluğunu vurduğu yönündeki haberler konusunda bilgisi olduğunu ve “ekibin konuyu incelediğini” söyledi.

İran devlet televizyonu, ölen üst düzey yetkilinin Devrim Muhafızları’nın ülke dışındaki operasyonlarını yürüten Kudüs Gücünün komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Reza Zahedi olduğunu bildirdi. 63 yaşındaki Zahedi kırk yılı aşkın bir süredir Devrim Muhafızları’nda görev yapıyordu.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, saldırının tüm uluslararası yükümlülük ve sözleşmelerin bir ihlali olduğunu belirterek uluslararası toplumu İsrail’in saldırısına tepki göstermeye ve harekete geçmeye çağırdı.

Abdullahiyan, İsrail Başbakanı’na işaret ederek “Netanyahu, İsrail rejiminin Gazze’de art arda gelen başarısızlıkları ve Siyonistlerin iddialı hedeflerini yerine getirememesi nedeniyle ruhsal dengesini tamamen kaybetmiş durumda” ifadelerini kullandı.

İran Dışişlerinden yapılan açıklamada Abdullahiyan’ın Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve “bu eylemin sonuçlarından Siyonist rejimin sorumlu olduğunu ve uluslararası toplumun bu tür suç eylemlerine ciddi yanıt vermesi gerektiğini” kaydettiği bildirildi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani de yaptığı ayrı açıklamada saldırıyı en güçlü şekilde kınadıklarını belirterek “İran yanıt hakkını saklı tutmaktadır. Yanıtın türü ve saldırgana yönelik ceza konusunda kararını verecektir” ifadelerini kullandı.

İran’ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekberi de daha önce yaptığı açıklamada, beş katlı konsolosluk binasının İsrail’e ait F-35 savaş uçakları tarafından altı füze ile vurulduğunu bildirmişti. Ekberi, saldırıda “üçü ordu mensubu olmak üzere en az beş kişinin öldüğünü” kaydetmişti.

Sekiz gün içinde beşinci saldırı

Bu saldırı, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın İran ve müttefikleri tarafından geniş ölçüde desteklendiği Suriye’yi sekiz gün içinde vuran beşinci saldırı oldu. İran’ın Nour haber ajansı “İran İslam Cumhuriyeti’nin Şam Büyükelçisi Hüseyin Akbari ve ailesi İsrail saldırısında zarar görmedi” dedi.

İsrail’in Gazze’de savaştığı Hamas ve Lübnan’da hedeflerini vurduğu Hizbullah’ın İran tarafından desteklendiği biliniyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, geçtiğimiz cuma günü İsrail’in Halep’teki saldırısında 38’i asker, yedisi Hizbullah üyesi olmak üzere 53 kişinin öldüğünü bildirmişti.

Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsü Başkanı Riad Kahwaji, bu olayla ilgili AFP’ye “İsrail açısından Suriye ve Lübnan geniş bir savaş alanına dönüştü. İsrail savaş uçakları Hizbullah’ın askeri altyapısını yok etmek ve örgütün imajını zedelemek için neredeyse her gün iki ülkedeki hedefleri vuruyor” demişti.

İsrail son yıllarda Suriye’nin hükümet kontrolündeki bölgelerinde yüzlerce hedefe saldırı düzenledi. Tel Aviv, Lübnan’daki Hizbullah gibi İran müttefiki militan grupların üslerini hedef aldığını savunuyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 32 Bin 845’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 178. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 32 bin 845’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 392’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan, haftasonu İsrail’de binlerce kişi, Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılmasına yönelik çabaların artırılması talebiyle gösteri düzenledi. Başbakan Benyamin Netanyahu ve hükümetini protesto eden eylemciler Kudüs’te bir anayolu trafiğe kapattılar. Eylemciler Netanyahu’yu ülkeyi Hamas’tan koruyamamakla suçladı.

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıda en az bin 160 kişi öldürülmüş, yaklaşık 250 kişi de rehin alınarak Gazze’ye kaçırılmıştı. Rehinelerin bir kısmı geçen Kasım ayında varılan ateşkes anlaşması çerçevesinde serbest bırakılırken yaklaşık 130 kişinin hala örgütün elinde olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi ve çevresinden çekilme kararı aldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, iki haftadır bölgede olan birliklerin “Şifa hastanesi bölgesindeki operasyonel faaliyetlerine son verdiği” ve geri çekildiği belirtildi. Açıklamada, operasyonda “hastanede 200 teröristin öldürüldüğü” ve “büyük miktarda patlayıcı, silah ve nakit para bulunduğu” kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de “ölüm bölgeleri” oluşturduğu ve buraya giren herkesi ayırt etmeksizin öldürdüğü bildirildi. Haaretz gazetesine konuşan ve ismini vermek istemeyen pek çok İsrailli asker ve savunma yetkilisi, İsrail’in Gazze’de “ölüm bölgeleri” oluşturduğunu itiraf etti.

Söz konusu yetkililer, “ölüm bölgelerine” giren herkesi ayrım gözetmeksizin hedef aldığını açıklayarak İsrail ordusunun 9 bin Hamas mensubunun öldürüldüğüne ilişkin açıklamalarını da yalanlandı.

Hamas lideri İsmail Haniye’nin kız kardeşlerinden biri, bu sabah gözaltına alındı. İsrail polisi, 57 yaşındaki Zeba Abdulselam Haniye’nin terörü destekleyip kışkırtma ve Hamas’la ilişkili olma suçlamalarıyla yakalandığını bildirdi.

Güvenlik güçlerinin belgeler, görseller ve telefonlar gibi “ciddi” kanıtlarla Tel Şeva bölgesinde yakalandığı öne sürüldü. Hamas’ın siyasi lideri Haniye’nin üç kız kardeşinin de İsrail vatandaşlığına sahip olduğunu ve Tel Şeva’da yaşadığını hatırlatıldı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 32 bin 782’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 176. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 32 bin 782’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 298’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkesinin Lübnan merkezli Hizbullah örgütüne yönelik saldırılarını artıracağı ve “kampanyayı genişleteceğini” söyledi.

İsrail’in ‘savunma modundan aktif takip moduna’ geçeceğini belirten Gallant, bir askeri karargahı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “İsrail, savunmadan (çıkıp) Hizbullah’ın peşine düşecek. Beyrut’ta, Şam’da ve daha ötede… Örgüt nerede faaliyet gösteriyorsa oralara ulaşacağız.” dedi.

Gallant, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hizbullah komutanına (Ali Naim) yönelik bir başka başarılı suikastı yakından izlemek ve Lübnan, Suriye ve daha uzak bölgelerdeki suikast ve diğer eylemlere hazırlık amacıyla yürütülen faaliyetler hakkında genel bilgi edinmek üzere Kuzey Komutanlığı’na geldim.

Nerede harekete geçmemiz gerekiyorsa orada harekete geçeceğiz. Lübnan’daki ciddi hasarın sorumlusu Hizbullah’tır ve Hizbullah grubundaki can kayıplarının sorumlusu da bizzat Hasan Nasrallah’tır. Öldürülen 320’den fazla teröristleri var. Lübnan’dan çıkacak her türlü eylemin bedelini ödeteceğiz.”

Analistlere göre Bakan Gallant, bu ifadelerle, Suriye’nin Halep kentinde dün (29 Mart) düzenlenen ve 40’tan fazla kişinin hayatını kaybettiği hava saldırılarına atıfta bulundu. Tel Aviv, cuma günkü saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş, yorum da yapmamıştı.

Ancak Şam yönetimi, uluslararası STK’lar ve uluslararası basın, 36’sı Suriye askeri, 6’sı da Hizbullah üyesi en az 42 kişinin öldüğü Halep’teki saldırıyı İsrail’in düzenlediğini bildirmişti. Bir önceki gün de Lübnan’ın güneyinde İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracının (İHA) düzenlediği saldırıda Ali Naim isimli üst düzey Hizbullah komutanı öldürülmüştü.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) 7 Ekim’in ardından ilk kez Gazze’de ateşkes talep edilen bir karar pazartesi onaylandı. 14 “evet” ve 1 “çekimser” oyla kabul edilen tasarıyı ABD’nin veto etmemesi, Batı medyasında İsrail’in yalnızlaştığı yönünde yorumlanıyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst düzey mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı (UAD) oybirliğiyle, Gazze’deki Filistinlilere temel gıda tedarikini sağlamak ve yayılan kıtlığı durdurmak için gerekli ve etkili tüm önlemleri almasını emretti. UAD yargıçları kararlarında “Mahkeme Gazze’deki Filistinlilerin artık sadece kıtlık riskiyle karşı karşıya olmadığını (…) kıtlığın baş gösterdiğini gözlemlemektedir.” dedi.

Yeni tedbirler Güney Afrika tarafından, İsrail’i Gazze’de devlet öncülüğünde soykırım yapmakla suçlayan ve devam etmekte olan davanın bir parçası olarak talep edildi.

ABD, İsrail’e daha fazla bomba ve savaş uçağı için onay verdi

İsrail hükümetiyle Gazze’ye yönelik ağır bombardıman yüzünden görüş ayrılıkları son dönemde artmasına rağmen ABD’de Başkan Joe Biden yönetimi, Tel Aviv’e 2 bin kiloluk bombalar ve savaş uçağı transferine izin vermeye devam ediyor.

The Washington Post gazetesinin haberine göre, ABD’nin Gazze’nin güneyinde yüz binlerce Filistinli sivilin hayatını tehdit edebilecek olası bir askeri saldırı konusundaki endişelerine rağmen Biden yönetiminin son günlerde milyarlarca dolarlık bomba ve savaş uçağının İsrail’e sevk edilmesine sessizce izin verdiğini yazdı.

Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, İsrail’e yönelik yeni silah yardım paketinde bin 800’den fazla 2 bin kiloluk “MK84” tipi bomba ve 500 adet 500 kiloluk “MK82” tipi bomba yer alıyor.

Paylaşın