Aksaray: Taşpınar, Yeni Camii

Yeni Camii; Aksaray’ın Merkez İlçesi, Taşpınar Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kitabesine göre 1312 R. / 1896 yılında yaptırılmıştır. Kasabanın içinde ve meyilli bir arazi üzerindedir. İhata duvarı ile çevrilmiş bir bahçe içindedir. Kare planlı ve kubbeli bir yapıdır. 10.30 X 10.10 m. ölçülerindedir. Kuzeyinde sonradan eklenmiş üç gözlü bir son cemaat yeri ile kuzeydoğusunda yine sonradan eklenmiş bir minare dikkati çekmektedir. Sağlam olup ibadete açıktır.

Caminin cepheleri sade olup süsleme bulunmamaktadır. alt kısımlar siyah, üst kısımlar yeşil renge boyalıdır. Doğu ve batı cephelerde birer, güney cephede ise iki adet düz lentolu pencere iç mekanı aydınlatmaktadır. Kuzey cephenin ortasında ise sadece düz lentolu giriş kapısı görülmektedir.

Yapı tromp geçişli sivri bir kubbe ile örtülüdür. Kubbe sekizgen bir kasnak üzerine oturmaktadır. Kasnakta ise basık kemerli dört pencere vardır. Caminin orijinal minaresi bulunmamaktadır. kuzeydoğudaki sonradan eklenen minare yapıdan bağımsız olup silindirik gövdeli ve tek şerefelidir.

Harime giriş kuzey cephedeki düz lentolu kapı ile sağlanmaktadır. İç mekan 8.70 X 8.50 m. ölçülerindedir. Caminin duvarları beyaz boyalı olup süsleme bulunmamaktadır. Duvarlar belli bir seviyeye kadar ahşap malzeme ile kaplanmıştır. duvarlardaki yuvarlak kemerli pencerelerle iç mekan aydınlatılmaktadır.

Harimde sonradan ekleme alçı süslemeler yer almaktadır. Kıble duvarının ortasındaki mihrap iç mekana doğru taşırılmıştır. Niş yarım daire formundadır. Mihrap mermer malzemeden olup sonradan eklenmiştir. Güneybatı köşedeki minber ahşap malzemeden olup sonradan eklenmiştir.

Paylaşın

Zonguldak: Yeni Camii

Yeni Camii; Zonguldak’ın Merkez İlçesi, Mithatpaşa Mahallesi, İsmet Paşa Sokak üzerinde yer almaktadır.

Camiye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

20. yüzyıl başlarında yapılmıştır. 2 katlı, taş-tuğladan inşa edilmiş olan yapının üzeri sıvalıdır. Üç girişi bulunan yapının ana girişinin hemen altında üzeri açık şadırvan vardır.

Girişin tam karşısında mihrap onun solunda minber yer almaktadır. Mihrap ve minber ile alt kattaki duvarların bir kısmı bitkisel ve geometrik desenlerle süslü çinilerle kaplıdır. Tavan ahşap olup, caminin hemen sağında tek şerefeli bir minare vardır.

Paylaşın

Trabzon: Yeni Camii

Yeni Camii; Trabzon’un Akçaabat İlçesi, Orta Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yığma yapım sistemiyle inşa edilen yapıda malzeme olarak kesme taş kullanılmıştır. Yapı, kuzey güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Yapı, harim, son cemaat yeri ve kadınlar mahfilinden oluşmaktadır. Yapı, yazılı kaynaklara göre, Hicri 1327 (Miladi 1909/1910) yılında inşa edilmiştir. Yapı 2007 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Açık olan son cemaat yeri, kuzey cephesinde, dört adet sütun ile beş adet sivri kemerli düzene sahiptir. Bu bölümün üzeri üç adet küçük kubbe ile örtülüdür. Caminin harimine doğu batı ve kuzey cephelerinden giriş sağlanmaktadır. Kuzey cephesi giriş kapısı sivri kemerli, çift kanatlı ve ahşaptır. Kapının her iki yanında ikişer adet yivli sütunçe bulunmaktadır. Sütun başlıkları ve kemerin üstünde bulunan alınlıkta bitkisel motifli bezemeler yer almaktadır.

Sütun başlıklarının hizasında kemerin üstünde Arapça yazıların olduğu pano bulunmaktadır. Panonun üzerinde büyük boyutlu çiçek motifi yer almaktadır. Bu cephede doğu ve batı köşelere doğru yivli ve mukarnaslı nişler bulunmaktadır. Yapının doğu ve batı giriş kapıları sivri kemerli, çift kanatlı ve ahşaptır. Kapının her iki yanında ikişer adet sütunçe bulunmaktadır.

Kapının hemen çevresinde dönen silmede ve sütun başlıklarını birleştiren lentoda taş işlemeler mevcuttur. Kapıların üzerinde küçük sundurmalar bulunmaktadır. Yapının harim kısmının dıştan üst örtüsü, ortada çokgen kasnak üzerinde bir kubbe ve kenarlarda düz çatıdır. Yapının içten üst örtüsü ortada kubbe ve kenarlarda tonozdur. Son cemaat yerinin dıştan üst örtüsü ise yan yana üç adet küçük kubbedir.

Çatı saçakları taş profilli ve kademeli olup tüm cephelerde devam etmektedir. Kuzeybatı köşesinde bulunan minaresi tek şerefelidir. Yapının cephelerinde çift sıra pencere düzeni mevcuttur. Alt sıra pencereler, üst sıra pencerelere oranla daha büyük boyutludur. Alt sıradaki pencerelerin her iki kenarında sütunçeler bulunmaktadır. Üstte sütun başlıkları silme ile birleşmektedir. Üst sıradaki pencere silmeleri profilli ve kademelidir.

Pencereler sivri kemerli, çift kanatlı ve ahşaptır. Kuzey ve güney cephesinde orta aksın üzerinde, doğu ve batı cephelerde son cemaat yerinde dairesel formlu pencere bulunmaktadır. Kadınlar mahfiline, harimden, doğu ve batı yönünde bulunan iki kollu, ahşap merdivenler ile çıkılmaktadır. U planlı kadınlar mahfili, farklı boyutlarda on adet taş sütunla taşınmaktadır. Mihrap taş malzemeden yapılmış olup mukarnaslıdır.

Gösterişli olan mihrap çok yoğun bir taş işlemesine sahiptir. Her iki yanında sütunçeler bulunmaktadır. Sütunçeler üstte lento ile birleşmekte ve lentonun üzerinde kemer bulunmaktadır. Minber ve vaaz kürsüsü de taş malzemeden yapılmıştır. Her ikisi de farklı motiflerde taş işlemesine sahiptir. İç mekânda duvarları sıvalı olan caminin beden duvarlarında, kubbelerinin içerisinde, pencere kenarlarında ve mahfil duvarlarında yoğun kalem işi bezemeler mevcuttur.

Paylaşın

Tekirdağ: Yeni Cami (Sinagog)

Yeni Cami (Sinagog); Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi, Cemaliye Mahallesi, Sinan Dede Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yeni Cami (Sinagog), iki katlı kagir bir yapıdır. 1905 yılında inşaa edilen yapı 20.yy.ın ortalarında kadar havra olarak kullanılmış, 1970 yılında camiye dönüştürülmüştür.

Kuzey ve güney cephelerinde kademeli bir şekilde yükselen alınlıkları binaya anıtsal bir hüviyet kazandırmaktadır. Cephe köşelerinde binaya bitişik sekizgen sütunceler vardır. Tavanı ve tabanı ahşap olan yapının cephesinde 18 dikdörtgen pencere açıklığı yer alır.

Kuzeyden demir bir kapıyla girilen yapının güneyinde mihrap ve minber bulunur. Yapının tavanında pastel renklerle yapılmış, geometrik ve bitkisel bezemeler dikkat çekmektedir.

Paylaşın

Bursa: Gemlik, Balıkpazarı (Yeni) Camii

Balıkpazarı (Yeni) Camii; Bursa’nın Gemlik İlçesi, Balıkpazarı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İnşa kitabesi bulunmayan Caminin, yapılış tarihide kesin olarak bilinmemekle birlikte 1922-23 yıllarında vuku bulan mübadelede Paragia-Pazariotissa kilisesi iken Camiye çevrilmiş ve bugünkü adını almıştır.

Daha sonra kuzeydoğu köşesine bir minare inşa edilen Cami, 17 Ağustos 1999 depreminde orta derece hasar görmesi nedeni ile bir süre ibadete kapatılmıştır. Cami, 307 metrekare alan üzerine 240 metrekare olarak, doğu-batı doğrultusunda, dikdörtgen planda yapılmıştır.

Orta mekanı bir büyük kubbe ve dört yarım kubbe ile tamamlanmıştır. Tek şerefeli minaresi bulunan Caminin, içeriden merdivenle çıkılan bir mahfili ve avluda bir abdest alma yeri mevcuttur. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı yapı, gelişmiş kapalı Yunan haçı şemasını yansıtır.

Paylaşın

Balıkesir: Ayvalık, Yeni Camii

Yeni Camii; Balıkesir’in Ayvalık İlçesi, Hayrettin Paşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 

Merkezde olduğundan şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

XVIII. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış, kiliseden camiye çevrilmiştir. Çan kulesinin kaidesi günümüze gelebilmiştir. Mimari yönden bir özellik taşımamaktadır.

Paylaşın

Malatya: Yeni Camii

Yeni Camii; Malatya’nın Battalgazi İlçesi yerleşim sınırları içerisinde yer almaktadır. Belediye İşhanı karşısındadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Yeni Camii; tamamen kesme taşlardan yapılmıştır. 28,50 x 28,50 m. ebadında kare bir plan üzerine inşa edilen ana mekânın ortasında dört filayağı üzerine oturtulan kubbe yer almıştır.

Orta alan yanlara doğru yine filayaklar ve yan duvarlara bindirilen beşik tonozla örtülmüştür. Böylece pencereli olan kubbenin ağırlığı ayaklara, tonozlarla da yan duvarlara verilmiştir. Kare mekânın dört köşesi ayaklara, tonozlara ve duvarlara bindirilen dört küçük pencereli kubbe ile örtülmüştür.

Ana mekânın güney duvarı tam ortada beş köşeli yarım daire şeklinde dışa doğru taşarak mihrabı yapılmıştır. Mihrap kesme taşlardan yapılmış olup dış yüzü gömme sütunlarla köşeler ayrılmıştır. Üstü yarım kubbe ile örtülmüş, güney duvarına birleştiği köşelerde karşılıklı birer pencere yapılmıştır.

Son cemaat mahalli dört sütunu birbirine bağlayan kemerler ve kuzey duvarına bindirilen kasnaklı beş küçük kubbe ile örtülmüştür. Kuzey duvarının tam ortasında ana giriş kapısı yapılmış olup kapının üzerinde Arapça harflerle yazılan kitabesi yer almıştır.

Ayrıca caminin doğu ve batı duvarlarının kuzey duvarlarına yakın olan yerlerde karşılıklı birer kapı yer almıştır. Kuzey duvarlarının köşelerinde iki şerefeli iki tane minaresi vardır. Doğu yönünde tek şerefeye kadar sağlam, tamamen kesme taşlardan yapılmış, eski bir camiye ait bir minare sağlam durumdadır. Şerefesi yoktur.

Paylaşın

Adana: Yeni Camii

Yeni Camii; Adana’nın Seyhan İlçesi, Kuruköprü Mahallesi, Ziya Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Enine gelişen dikdörtgen planıyla ulucami plan tipindedir. Yapının üzerini iç mekanda iki paye ve iki sütun ile taşınan iki sıralı on kubbe örtmektedir. Paye ve sütunlar sistemi,birbirine sivri kemerle bağlanmaktadır.Caminin kuzey batı köşesindeki minarisinin gövdesi zikzaklı silmelerle bezenmiştir.

Minarenin kürsüsü(girişi güney cephesinden olmak üzere) aynı zamanda cümle kapısı haline getirilmiştir.Kapının üzerinde ve güney cephesinde taş işçiliği süslemeleri göze çarpmaktadır. Deprem sonrasında onarım görmeyen yapının özgün ibadet bölümü günümüzde kullanılmamaktadır.

Bunun yerine özgün kısma bitişik olarak,onun kuzey batısında inşa edilen niteliksiz betonarme bölümde ibadet gerçekleştirilmektedir. Yapıda avluya abdest muslukları, WC eklenmiş ve avlu oldukça küçülmüştür. Yapının düz üst örtüye sahip olan ek kısmının çatısı da ibadet amaçlı kullanılmakta ve avludan yeni yapılan bölümün üstünde yer alan bu yazlık kısma çıkış bulunmaktadır.

Bu mekandaki gölgeleme elemanı olan çinko saçaklar caminin görselliğini zedelemektedir. Caminin minare kürsüsünün caddeye bakan yüzeyinde yer alan ve Osmanlı güneş saatlerinin güzel bir örneği olan saat taştaki aşınma nedeniyle güçlükle seçilebilmektedir.

Paylaşın

Isparta: Yeni Camii

Isparta, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Yeni Camii; Isparta’nın Yalvaç İlçesi yerleşim sınırları içerisinde ve Devlethan Camisinin hemen önünde yer almaktadır.

Yaklaşık kare planlı olan caminin tek şerefeli minaresi kuzeybatı köşededir. Caminin ana girişi kuzey yöndeki giriş kapısındandır. Ana giriş kapısının söve ve lentoları mermerdendir.

Harime girişte üstte kadınlar mahfeli vardır. Ortadaki kubbeyi ahşap üç sütun desteklemektedir. Kubbenin ortasında alçı kabartma bitkisel motifli süslemeler ve yanlarda kalemişi süslemeler görülebilmektedir. Sütunların arasındaki kemerlerin soffitlerinde saç örgüsü, pandantiflerde silme biçiminde kalemişleri bulunur.

Bunun dışında duvarlarda, kapı ve pencere üzerlerinde, mihrapta ve sütun başlıklarında Barok tarzı süslemeler vardır. Mihrapta alçı kabartma bitkisel motiflerle birlikte bunlardan sarkan kandil motifi bulunmaktadır. Yerel kaynaklarda 19. yüzyılda yapıldığı belirtilmiştir.

Isparta’nın kısa tarihi

Tarih boyunca sürekli yerleşim gören “Göller Bölgesi” Pisidia olarak adlandırılmıştır. Çeşitli zamanlarda sınırları değişen bu bölgede, kendi dillerini konuşan “Pisidialılar” yaşamış ve yerel bir dil olarak da “Pisidçe” dilini konuşmuşlardır. Bu dilin varlığı Aksu İlçesindeki Timbriada, Sofular Köyü ve Senitli Yaylasında ele geçen mezar taşlarından anlaşılmaktadır. Bölgeye ilk yerleşimlerin tarihi Üst Paleolitik (MÖ 35.000-10.000) ve Mezolitik (MÖ 10.000-8.000) dönemlere iner. Neolitik Dönemde (MÖ 8.000-5.500) bölge Anadolu’nun en önemli kültür bölgeleri arasındadır. Kalkolitik Çağda da (MÖ 5500-3000) bölge önemini sürdürmüştür.

İl sınırları içinde 12 höyükte Kalkolitik Dönem malzemesi bulunmuştur. Tunç Çağ (MÖ 3000-1200) yerleşiminin bol olduğu Isparta ilinde Neolitik ve Kalkolitik yerleşimlerin de üzerinde olduğu toplam 56 adet höyük tespit edilmiştir. Hitit Döneminde (MÖ 1800-1200), bölgenin adı “Pitaşşa” olarak geçmektedir. Hitit Döneminde, Pisidia toprakları hiçbir zaman tam olarak Hitit egemenliği altına girmemiştir. Tarihi kaynaklarda Pisidia adına ilk kez Perslerin Döneminde, MÖ 5. yüzyıl sonunda rastlanır.

MÖ 334 yılında, Büyük İskender’in egemenliğine geçen bölge, Büyük İskender’in ölümünden sonra MÖ 281 yılında yapılan savaşla Seleukosların eline geçmiştir. Bu dönemde Pisidya bölgesinde Seleukoslar tarafından Seleukeia Sidera (Atabey-Bayat), Apollonia (Uluborlu), Antiokheia (Yalvaç) kentleri kurulmuştur. Seleukos Kralı Büyük Antiokhos’un Roma ordusuna yenilmesi (MÖ 190-188) sonucunda, Seleukoslar Anadolu’da Toroslara kadar olan tüm topraklarını kaybetmiş ve bu topraklar Romalılarca Bergama ve Rodoslular arasında paylaştırılmıştır. Pisidia bölgesi bu tarihten sonra Bergamalıların egemenliğine geçmiş, Attalos III’ün MÖ 133 yılından ölümüne kadar Bergama Krallığına bağlı kalmıştır.

Kralın vasiyeti üzerine Pisidia bölgesinin de içinde bulunduğu topraklar Roma’ya bırakılmıştır. Bölge, MÖ 102 yılında M. Antonius tarafından Kilikia Eyaleti içine alınmış ve MÖ 49 yılına kadar ismen de olsa Kilikia eyaleti içinde kalmıştır. Daha sonra Asia Eyaletine bağlanmıştır. Galat Kralı Amyntas, Antonius tarafından Pisidia ve çevresinde Roma idarecilerinin kuramadığı otoriteyi kurması için MÖ 39 yılında bölgeye kral olarak atanmış ve MÖ 25 yılında öldürülünceye kadar görevini sürdürmüştür. Amyntas’ın ölümüyle krallığın toprakları Roma İmparatoru Augustus (MÖ 27-MS 14) tarafından Galatia Eyaleti haline getirilmiştir. Bu eyaletin sınırları zaman içinde değişmiş olsa da Pisidia bölgesi içinde kalmıştır.

Pisidia bölgesinde özellikle İmparator Augustus döneminde Roma egemenliğinin simgesi olan koloni kentleri kurulmuştur. Bunlar Antiokheia (Yalvaç), Kremna (Çamlık), Komoma (Ürkütlü), Olbasa (Belenli), Parlais (Barla)’dır. Türk Egemenliğinde Isparta Isparta, Roma İmparatorluğu’nun MS 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra Bizans İmparatorluğu’na bağlanmıştır. Malazgirt Savaşı’ndan sonra hızla Anadolu’ya yayılan Selçuklular, Batı Anadolu’yu eline geçirmek için Bizans ile bir çok savaş yapmıştır. II. Kılıç Arslan zamanında (1156-1192) yoğunlaşan Bizans-Selçuklu savaşlarının en önemlisi olan Miryakefalon Savaşı, 1176 yılında Isparta topraklarında olmuştur.

Isparta yöresi bütünüyle, 1204’te III. Kılıç Arslan döneminde ele geçirilmiştir. XIII. yüzyıl başlarında, Anadolu Selçuklu Devleti’nin sona ermesinden kısa bir süre önce, bu yörede Hamidoğulları Beyliği kurulmuştur (1301). Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey, önce Uluborlu’yu, daha sonra da Eğirdir’i beyliğin merkezi yapmıştır. Isparta yöresi, ilk olarak 1374’te, daha sonra 1390’da bütünüyle Osmanlı yönetimine girmiştir.

Atatürk Isparta’da Isparta, Atatürk’ün Anadolu’da başlattığı Millî Mücadele’de, ilçeleriyle birlikte, 871 şehit, binlerce yaralı vermiş ve Büyük Zafer’i içtenlikle kutlamıştır. Atatürk, İzmir’den yola çıkarak, 6 Mart 1930 sabahı Eğirdir’e ulaşmıştır. Atatürk, Eğirdir Gölü’nü ve Can Ada’yı çok beğenmiştir. Atatürk, 6 Mart 1930 günü Kuleönü’nden Isparta’ya yolculuk yapmış ve saat 11.00 sularında Isparta’ya gelmiştir. Burada büyük ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştır. 6 Mart 1930 günü, Isparta’nın mutlu günlerinden birisi olması nedeniyle her yıl 6 Mart günü Atatürk’ün Isparta’ya gelişini anmak üzere kutlamalar yapılmaktadır.

Paylaşın