TKDF Açıkladı: 2023’te 227 Kadın Cinayeti İşlendi

2023 yılının ilk 7 ayında öldürülen kadın sayısı 227’ye ulaştı. Kadınların 65’i birlikte yaşadığı erkek, 36’sı boşanma aşamasında olduğu erkek, 29’u, aile içindeki erkek, altısı kardeşinin veya annesinin bağlantılı olduğu erkek, 20’si tanıdığı erkek, üçü kimliği belirlenemeyen erkek tarafından katledildi.

Kadınların 99’u ateşli silah, 49’u kesici alet, 18’i yüksekten düşme, sekizi boğularak öldürülürken, 53 kadının nasıl öldüğü ise tespit edilemedi.

Temmuz ayında ise 33 kadın cinayeti işlendi. Bu ölümlerden 5’i hala şüphesini korurken, 28’inin cinayet olduğu kesinleşti. Öldürülen kadınların 11’i evli, 12’si bekar, 4’ü boşanmış, 1’i ise dini nikahlı olarak kayıtlara geçti. 5 kadının medeni hali ise bilinmiyor. Katledilen en yaşlı kadın, henüz 60’ındaydı.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) , 2023 Temmuz Kadın Cinayetleri Raporu’nu açıkladı. ANKA’nın aktardığına  Türkiye’de temmuz ayında 28 kadın erkekler tarafından öldürülürken, beş kadının ölümü ise “şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçti.

Rapora göre; kadınlardan 13’ü birlikte yaşadığı erkek, yedisi ayrılma aşamasında olduğu erkek, biri kız kardeşinin ya da annesinin bağlantılı olduğu erkek, ikisi tanıdığı erkek tarafından öldürüldü. Kadınların 22’si ateşli silah, beşi kesici alet, ikisi yüksekten düşme, ikisi de boğularak katledildi. İkisinin ölüm şekli ise tespit edilemedi.

Rapora göre, bu yılın ilk 7 ayında öldürülen kadın sayısı 227’ye ulaştı. Söz konusu kadın cinayetlerinden 68’i “şüpheli ölüm” olarak kayıtlara geçti. Kadınların 65’i birlikte yaşadığı erkek, 36’sı boşanma aşamasında olduğu erkek, 29’u, aile içindeki erkek, altısı kardeşinin veya annesinin bağlantılı olduğu erkek, 20’si tanıdığı erkek, üçü kimliği belirlenemeyen erkek tarafından katledildi.

Kadınların 99’u ateşli silah, 49’u kesici alet, 18’i yüksekten düşme, sekizi boğularak öldürülürken, 53 kadının nasıl öldüğü ise tespit edilemedi.

Paylaşın

2022 Yılında Türkiye’de 5 Binden Fazla Kadın Şiddet Çağrısı Yaptı

2022 yılı içerisinde Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na 5 bin 15 kadın çağrı yaparken, son 16 yılda yapılan çağrı sayısı ise 87 bin 268 olarak kayıtlara geçti. Eşler yüzde 55,3 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturdu.

Eşleri, yüzde 7 ile diğer aile üyeleri takip etti. Aile içerisinde genel anlamda aile, baba, ağabey, abla, kız ve oğlan çocuklar şiddet uygulayanlar olarak mağdurlar ya da ihbarda bulunanlar tarafından belirtildi. Erkekler duygusal ilişkileri bittikten sonra da kadınlara şiddet uyguladı. Saldırganların yüzde 5,6’sı eski eş, yüzde 1,5’i eski erkek arkadaş oldu.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), “Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 2022 Yılı Veri ve Analiz Raporu” yayımladı. Raporda, Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na 2022 yılında Türkiye’deki bütün illerden çağrı yapıldığı belirtilerek, toplam çağrı sayısının ise 5 bin 15 olduğu açıklandı.

TKDF, kadınlara yönelik şiddeti önlemek için hayata geçirdiği acil yardım hattını son bir yıl içinde 5 bin 15 kişinin aradığını açıklayarak, 2022’de en çok çağrı gelen ilin ise İstanbul olduğunu belirtti.

Son 16 yılda ev içi şiddet hattına toplam 87 bin 268 çağrı yapıldığı kaydedilen raporda şu ifadelere yer verildi:

“2022 yılı içerisinde Ev içi Şiddet Acil Yardım Hattı’na ihbarı gelen ve kayıt açılan bin 527 vakanın bin 103’ü ev içi şiddet ihbarıdır. Bu şiddet ihbarlarının 763’ü eş şiddeti ihbarlarıdır. 232 çağrı sığınma evi talebinde bulunmuştur. 51 vakaya acil müdahale yapılmıştır. 2022 yılı içerisinde hatta gelen şiddet ihbarlarında belirtilen maruz kalanların yaşları 1-80 arasında değişmiştir.

“Eşler yüzde 55,3 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturdu”

Acil yardım hattına gelen çağrılar göstermektedir ki, kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en güvenli yer olduğunu varsaydığımız ev içerisinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireyleri tarafından uygulandığını göstermektedir. 2022 yılında eşler yüzde 55,3 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır.

Eşleri, yüzde 7 ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Aile içerisinde genel anlamda aile, baba, ağabey, abla, kız ve oğlan çocuklar şiddet uygulayanlar olarak mağdurlar ya da ihbarda bulunanlar tarafından belirtilmiştir. Erkekler duygusal ilişkileri bittikten sonra da kadınlara şiddet uygulamaktadır. Saldırganların yüzde 5,6’sı eski eş, yüzde 1,5’i eski erkek arkadaş olmuştur.”

Paylaşın

11 Yılda 3 Bin 330 Kadın Erkekler Tarafından Katledildi

KCDP verilerine göre son 11 yılda 3 bin 330 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadın cinayetlerine ilişkin açıklama yapan TKDF de Beyza Doğan cinayetini hatırlatarak kadın cinayetlerindeki cezasızlık politikasına dikkat çekti ve İstanbul Sözleşmesi için mücadele edileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken; koruma kararları ve şikâyetlere rağmen her gün en az bir kadın erkekler tarafından katlediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, 2010-2021 yılları arasından 3 bin 330 kadın erkekler tarafından katledildi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yapılan açıklamaya göre geçen ay 32 kadın erkekler tarafından katledildi. Federasyon tarafından yapılan yazılı açıklamada, ağustos ayının başından bu yana ise 12 kadının vahşice katledildiği vurgulandı.

Beyaz Doğan cinayeti hatırlatıldı

Açıklamada, bu ayın başında 35 kez şikâyet edilen Salim Tekin adlı erkeğin 16 yaşındaki Beyza Doğan’ı katlettiği hatırlatılarak, “Öncesinde failini 35 kez şikâyet etmesine rağmen aynı fail tarafından vurularak öldürülen 16 yaşındaki çocuğun hesabını kim verecek?” diye soruldu.

‘Kadınların katledilmesine göz yumuluyor’

BirGün’de yer alan habere göre “Ülkenin her yerinden vahşice işlenmiş kadın cinayetleri haberlerinin gelmediği gün yok” denilen açıklamada, “Eşini öldürüp sosyal medya hesabından gururla paylaşım yapan kadın katillerini cesaretlendiren, ‘Mevcut yasalar yeterli, İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yok’ diye bas bas bağıran, şiddeti özendiren, koruma kararlarının ihlal edilmesini görmezden gelerek yaptırım uygulamayan, failleri her aşamada aklayan zihniyet ve destekçileri; her geçen gün daha çok kadının ölmesine neden oluyor. Kağıt üzerinde kalan ve korumayan ‘koruma kararları’ kadınların hayatına mal oluyor. Önleme politikalarının yok edildiği bu süreçte kadınların katledilmesine göz yumuluyor, cezasızlık politikasıyla failler cesaretlendiriliyor” ifadeleri kullanıldı.

‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’

Federasyon açıklamasında İstanbul Sözleşmesi vurgusunda da bulunarak “Eğer İstanbul Sözleşmesi ve koruyucu, önleyici tedbir kararları uygulansaydı birçok kadın hayatta olacaktı. Kadınlar kimsenin malı, namusu değildir. Kadınların hakları, karar alma yetileri, toplumun ve çalışma yaşamının her alanında eşit bireyler olarak var olmaları mücadelemiz devam edecek. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” denildi.

BM’den çağrı

Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi talebini reddederken; Birleşmiş Milletler’den (BM) 3 uzman da konuya ilişkin görüşlerini Danıtay’a sundu. Türkiye’ye sözleşmeye dönüş çağrısı yapılırken, “Türkiye’nin gidişatı tersine çevirmesi ve tarihin doğru tarafında yer alması için çok geç değil” ifadeleri kullanıldı.

Paylaşın