Tokat: Burgaç (Bibi) Hatun Türbesi

Burgaç (Bibi) Hatun Türbesi; Tokat’ın Merkez İlçesi, Ali Paşa Mahallesi, Gazi Osman Paşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ali Paşa Cami avlusu güneydoğu köşesinde yer alan türbe, Bulgaç Hatun ya da Burgaç Hatun isimleri yanında Bibi Hatun, Dudu Hatun gibi isimlerle de bilinmektedir.

Kitabesi olmayan yapı, bazı araştırmacılarca mimari ve süsleme özelliklerine göre 13’üncü yüzyıla, kimi araştırmacılarca da taş-tuğla almaşık inşa tekniğiyle 14’üncü yüzyıla tarihlenmektedir.

Altıgen gövdeli türbe, pandantif geçişli kubbeyle örtülmüştür. Türbenin kuzeyde bir kapısı yer almaktadır. Ancak, yapı bugün toprak seviyesi altında kaldığından, içeriye kuzey cephedeki pencereden girilebilmektedir.

Üçgen alınlıklı yüzeyleriyle kademeli bir cephe düzenlemesi gösteren yapının her cephesinde sağır kemerler içerisinde pencere yer almaktadır. Yapı, üçgen alınlıklı düzenlemesiyle Anadolu’da tek örnek kabul edilmektedir.

Türbenin tamamı kaba yonu taş ve tuğla kullanılarak almaşık teknikte inşa edilmiştir. Pandantifler, kemerler ve üçgen alınlıklarda tuğla malzeme kullanılmıştır. Cephelerde kemerlerin alt ve üst bölümlerinde bezeme öğesi olarak süs çömlekleri yer almaktadır.

Paylaşın

Tokat: Zinav Gölü

Zinav Gölü; Tokat’ın Reşadiye İlçesi, Yolüstü (Meğedün) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Gölün suları tatlıdır. Göl bir dere ve küçük sularla beslenir. Ortalama 1,5 kilometrekare alana sahiptir. Gideğeninden boşalan sular Kelkit Çayı’na ulaşır. Kenarlarında bataklık yerler yoktur. Ortalama derinlik 10-15 m civarındadır.

Orman Bakanlığı’nca “Doğal Hayatı Koruma Sahası” olarak koruma altına alınan göl, çok sayıda kuş türünün yaşama alanı olduğu gibi göçmen kuşlar için de dinlenme ve konaklama alanıdır. Balıkçılık yapmaya müsait olan gölde sazan, yayın balığı, Japon sazanı ve kızılkanat (aynalı sazan) gibi balık türleri yaşamaktadır.

Zinav Gölü ve Kanyonu, İnkaya Mağarası, birçok hastalığa iyi geldiği söylenen Sülüklü Göl, Zinav Yaylası ve organik tarım yapılan Zinav Vadisi ile bölge tam bir doğa harikasıdır. Bölge özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerce yoğun ilgi görmektedir.

Paylaşın

Tokat: Deveciler Hanı

Deveciler Hanı; Tokat’ın Merkez İlçesi, Camii Kebir Mahallesi, Sulu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Fatih Mehmet Paşa Hanı olarak da bilinen Deveciler Hanı, Takyeciler Camii’nin güneyinde, Yağıbasan Medresesi’nin batısında yer alır. Kitabesi bulunmamaktadır. Hanın mimarisinin ve giriş kapısının iki yanındaki nişlerin üstündeki mukarnasların tarihi gelişimleri, uygulanan mimari ve süsleme teknikleri değerlendirildiğinde Çelebi Mehmet (1413-1421) veya oğlu II. Murat (1421-1451) döneminde yapılmış olduğu tahmin edilmektedir.

Çünkü o dönemlerde bölgede yoğun bir imar faaliyeti olduğu bilinmektedir. Aynı dönemden günümüze kalan birçok eser bulunmaktadır. Han, Fatih Sultan Mehmet Vakfı’na kayıtlıdır. Han iki katlı olarak yapılmış, giriş kısmı kuzey cephesinin ortasındadır. Giriş kapısının önünde üzeri kubbe ile örtülmüş bir alan bulunmaktadır. Bu alanın her iki yanında üzerinde mukarnas süslemeler bulunan nişler bulunmaktadır.

Kapının iki yanında yola cepheli doğu yönünde 10, batı yönünde ise 5 dükkan bulunmaktadır. Avluya üstü tonozla örtülü alandan geçilmektedir. Alt katta 27 oda, bir tuvalet, üst katta ise 28 oda bir tuvalet olmak üzere 55 oda ve iki tuvaletten oluşmaktadır. Her odada eşya koymak için bir dolap nişi ve ocak bulunmaktadır. Hanın doğu yönünde avlunun doğusunda bulunan kapıdan geçilen iki büyük tonozla örtülü develik kısmı bulunmaktadır.

Develik kısmının dış kapısı yenileme sırasında kapatılmıştır. Günümüzde bu kısım konser/konferans salonu olarak kullanılmaktadır. Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarafından konservatuar eğitimleri de handa yapılmakla birlikte ziyarete de açıktır. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Deveciler Hanı, döneminin tek kişilik konaklama imkanı sunan en eski şehir hanlarındandır.

Paylaşın

Tokat: Meydan (Hatuniye) Camii

Meydan (Hatuniye) Camii; Tokat’ın Merkez İlçesi, Meydan Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Sultan II. Beyazıt’ın annesi Gülbahar Hatun adına yaptırdığı camii kayıtlarda “Hatuniye Camii” olarak geçmektedir.

Meydan Mahallesi’nde adını aldığı geniş bir alan üzerinde 1485 yılında yaptırılmıştır. Tokat’ta yapılmış en güzel Osmanlı eserlerinden birisidir.

Kesme taştan inşa edilmiş, ana mekan üzerinde tek minaresi ve 6 sütundan oluşan 5 kubbeli son cemaat yeri vardır.

Meydan Camii’nin Selçuklu tarzı skalaktitlerle işlenmiş mermer portalı ve künde kari tekniğinde yapılmış ahşap kapı kanatları birer sanat şaheseridir.

Paylaşın

Tokat: Esentimur Türbesi (Sivri Tekke)

Esentimur Türbesi (Sivri Tekke); Tokat’ın Merkez İlçesi, Yeşilırmak Mahallesi, Gaziosmanpaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yakın tarihte geçirdiği onarımla yapının bilhassa tuğla kısımları yenilenmiş ve içi sıvayla kaplanmıştır. Yapının hacet penceresi üzerinde bulunan iki satırlık mermer kitabesinden, 713 (1314) yılında vefat eden Moğol emîrlerinden Nûreddin b. Sentimur için yapıldığı anlaşılmaktadır.

Türbe, kare bir gövde üzerine oturtulan sekizgen bir kasnakla bunun üzerinde yükselen içten kubbe, dıştan yıldız külahlıdır. Oldukça geniş tutulan külaha geçiş Türk üçgenleriyle sağlanmaktadır.

Yapının gövdesinde kesme taş kullanılırken kasnak ve külah tuğla ile örülmüştür. Türbe bu özelliğiyle Anadolu’daki aynı döneme ait diğer yapılardan ayrılmaktadır. Bunun yanı sıra üst örtüyü oluşturan yıldız külah Anadolu’da yaygın uygulama alanı bulamamıştır.

Mütevazi bir ölçekte inşa edilen türbeye güneydeki basık kemerli oldukça sade bir açıklıkla giriş sağlanmıştır. Giriş açıklığının hemen üstündeki tek satırlık mermer kitabede, “Her nefis ölümü tadacaktır” meâlindeki âyet (Âl-i İmrân 3/185) yazılmıştır.

Yapının içi oldukça sade olup doğu-batı doğrultusunda Selçuklu tarzında bir sanduka yerleştirilmiştir. Kademeli şekilde oluşturulan ve yaklaşık 1 m. yüksekliğindeki bir kaideye sahip olan sandukanın üzerinde yer alan “Vefât-ı Sitti Nefîse bint Derviş Mehmed” ibaresinden sandukanın Nûreddin b. Sentimur’a ait olmadığı anlaşılmaktadır.

 

Paylaşın

Tokat: Takyeciler Camii

Takyeciler Camii; Tokat’ın Merkez İlçesi, Camii Kebir Mahallesi, Sulu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin banisi veya kesin inşa tarihine ilişkin bir kitabesi yoktur. Kesin bir tarihlendirme yapılamamakla birlikte, çok kubbeli 15.yy Osmanlı camileriyle plan benzerliği ve minare kaidesinde görülen malzeme, teknik ve biçim özellikleri 15.yy yapısı olduğuna işaret etmektedir. Cami H.1288 (M.1871-72) tarihinde ve I.Dünya Savaşı yıllarında onarım görmüştür.

I. Dünya Savaşı yılları onarımında kubbeleri kaplamak için kurşun bulunamadığından kırma çatı ile kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1964-65 yılı onarımında ana şema değiştirilmeden duvarlar, destekler ve örtü yenilenmiştir. Caminin batısına bitişik şadırvan da üzerindeki kitabeye göre H.1312 (M.1894-95) tarihinde yenilenmiştir.

Eğimli bir arazide kurulmuş yapı; kareye yakın dikdörtgen planlı, çok kubbeli bir Osmanlı camisidir. Batı ve kuzey cephedeki kapılarla girilen harim; ortadaki bağımsız dört paye ve sekiz adet duvar payesi üzerine atılmış sivri kemerlerle dokuz birime ayrılmış ve her birimin üzeri pandantif geçişli kubbeyle örtülmüştür. Kubbeler sekizgen kasnak üzerine oturmaktadır. Mihrap ekseni üzerindeki kubbelerin kasnakları diğerlerinden daha yüksektir.

Batı cephedeki girişin önüne son cemaat yeri gibi düşünülen bir mekan eklenmiştir. Az sayıdaki pencereler çok küçük tutulmuştur. Batı cephede iki, kuzey cephesi ve bedestenle bitişik doğu cephesinde üst seviyede üçüz pencereler ve güney cephede çift sıra pencere düzenlemesi görülür. Güneybatı köşeye bitişik kare kaideli, silindirik gövdeli ve tek şerefeli minarenin kaideden yukarısı yenilenmiştir.

Caminin beden duvarları ve kubbe kasnakları moloz taş ile yenilenmiştir. Kubbeleri taşıyan payeler ve kemerler kesme taştan inşa edilmiş, pencere kemer ve çerçeveleriyle kubbelerde tuğla malzeme kullanılmıştır. Mihrap ve minberin malzemesi de taştır. Yapının hiç dokunulmamış görünen kısmı olan minare kaidesinde moloz taş ve tuğla ile düzensiz almaşık teknik uygulanmıştır. Harimde ortadaki serbest payeler üzerindeki kemer yüzeylerinde kalemişi süsleme izleri görülmektedir

Paylaşın

Tokat: Ulu Camii

Ulu Camii; Tokat’ın Merkez İlçesi, Camii Kebir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İlk olarak Danişmendliler Döneminde XIII. yüzyılda yapılmış, 1679 yılında Avcı Mehmed zamanında tamamen yenilenmiştir. Dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Doğu ve batı yönünde iki adet son cemaat yeri bulunmaktadır.

Bu özelliği ile Anadolu’da tektir. Her iki tarafta da devşirme sütun ve sütun başlıkları kullanılmıştır. Güneydoğu köşesindeki taşa oyulmuş, kuş evi Anadolu’da nadir olarak görülür. Caminin harimi ahşap tavan ile örtülmüştür.

Tavana kırmızı ve yeşil renklerin hakim olduğu fonlar arasında yalancı kündekari tekniğiyle yapılmış kare tavan göbeğinin üzeri altın yaldız ve kalem işi bitkisel bezemelerle süslenmiştir. Ahşap tavanı taşıyan ayak ve kemerlerin üzeri dönemin süsleme özelliklerine uygun olarak Rumi motifli kalem işleriyle süslenmiştir.

Paylaşın

Tokat: Atatürk Evi

Atatürk Evi; Tokat’ın Merkez İlçesi, Devegörmez Mahallesi, Devegörmez Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele yıllarında ve Cumhuriyet Döneminde altı kez Tokat’ı ziyaret etmiş, ziyaretlerinden üç tanesinde Mustafa Vasfi Süsoy’a ait bu evde konaklamıştır.

Mustafa Vasfi Süsoy (1876-1934); Atatürk’ün Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı sırasında Kurmay Subaylığını yapmış bir asker, Bandırma Vapuru’nda yanında bulunan silah arkadaşı ve Cumhuriyetle birlikte dört dönem Tokat Milletvekilliği yapmış, her zaman Atatürk’ün yakınında bulunmuş, çalışmalarını ve fikirlerini desteklemiş yakın çalışma arkadaşıdır.

Atatürk’ün Tokat’ı ziyaretlerinde, her zaman kendi evinde evinde misafir etmiştir.Atatürk’ün Tokat’ı ilk ziyareti 26 Haziran 1919 tarihinde, Milli Mücadele yıllarında olmuştur. Silah arkadaşı Mustafa Vasfi Süsoy’a ait bu evde bir gece kalmıştır.İkinci ziyaretleri 25 Eylül 1924 Perşembe günü, Latife Hanımla birlikte olmuştur.

Atatürk ve Latife Hanım bu evde iki gece konaklamışlardır. Atatürk’ün Tokat’ı bir diğer ziyareti olan 19 Eylül 1928 Çarşamba günü, Tokat Hükümet Konağı Vilayet Meclis-i Umumi Salonunda memurlara ve halka yeni alfabe dersi verip, öğle yemeğini Mustafa Vasfi Süsoy’a ait bu evde yedikten sonra Sivas’a hareket etmiştir.

Paylaşın

Tokat: Dumanlı Yaylası

Dumanlı Yaylası; Tokat’ın Almus İlçesi, Arısu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Dumanlı Yaylası, doğal bitki örtüsü ve temiz havasıyla önem taşır. Dumanlı Yaylası adını sisli görünümünden alır.

Yaylaların yüzyıllardır devam eden klasik amaçlı kullanımlarına günümüzde yeni fonksiyonlar eklenmiştir. Son yıllarda bu alanlar turizm için oldukça ilgi çekmektedir.

Yayla turizmi, yaz aylarında serinleme, dinlenme, dağ-yayla havası teneffüs etme, doğal ortamda doğal yaşamı gözlemleme, doğal ürünler tüketme gibi birçok faaliyetin gerçekleştirilebildiği turizm türüdür.

Ayrıca yaylalar yerel, kültürel, sosyal ve etnolojik özellikleri ile de ilgi çeken alanlardır. Tokat’ta yayla turizmi açısından zengin bir alandır. Dumanlı Yaylası’da bu yaylalardan biridir. Yeşil görüntüsü ile oldukça etkileyicidir.

Muhteşem görüntüsüyle gürültülü şehir ortamından kaçıp doğanın sesini dinlemek isteyenlere kucak açan Dumanlı Yaylası’na gitmeden önce tüm ihtiyaçlarınızı karşılamanızı öneririz. Yöre halkı, oldukça sıcak ve samimidir. Size her türlü yardımda bulunacağından şüpheniz olmasın.

Paylaşın

Tokat: Maşat Höyük

Maşat Höyük; Tokat’ın Zile İlçesi, Yalınyazı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Maşat Höyük Örenyeri’nde 1973–1984 yılları arasında yapılan kazılar sonucunda Tokat tarihine ışık tutabilecek çok önemli eserler ortaya çıkarılmıştır. Bu eserlerin en önemlisi de Hitit çivi yazısı ile yazılmış tabletlerdir.

Kazılar sonucu ortaya çıkarılan bu eserler Tokat Müzesi’nde teşhir edilmektedir. Maşat Höyük’de M.Ö. 3000’de eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000’de Hitit Çağı, M.Ö. 1000’de Frig (Demir) Çağı yaşanan üç dönem mevcuttur.

Maşat Höyük’te Boğazköy Hattuşaş Hitit İmparatorluğu’na bağlı bir uç beyinin sarayı da bulunmuştur. Ayrıca şehrin taşla döşenmiş oldukça geniş caddeleri ortaya çıkartılmıştır.

Bunun yanında Türkiye’nin hiçbir yerinde şimdiye kadar rastlanmamış olan, sarayların ısıtılması için kullanılan pişmiş topraktan yapılmış bir maltız da burada ortaya çıkartılmıştır.

Kazılar sonucu ortaya çıkartılan en önemli eserler bu sarayda kullanılan malzemelerdir. Pişmiş topraktan yapılan kaplar, ritonlar (dini kaplar) ve çeşitli mühürler bulunmaktadır.

Paylaşın