Dünya Genelinde E-Sigara Kullanımı Artıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, e-sigara kullanımı dünya genelinde arttı. 15 yaşındaki gençlerin yarısından fazlası en az bir kez alkol denedi ve her dört gençten biri sigara içti.

Gençler arasında e-sigara kullanımındaki artış, birçok ülkeyi elektronik sigaraya, özellikle de tek kullanımlık elektronik sigaralara karşı önlem almaya itiyor. Hayatları boyunca en az bir kez e-sigara denemiş olan gençlerin oranının en yüksek olduğu ülke, 15 yaşındaki gençlerin yaklaşık yüzde 60’ının e-sigara içtiği Litvanya oldu.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre 15 yaşındaki gençlerin yarısından fazlası en az bir kez alkol denedi ve her dört gençten biri sigara içti. Avrupa, Orta Asya ve Kanada’da kız ve erkek yaklaşık 280.000 gençle yapılan bir ankete göre, her beş gençten biri son 30 gün içinde e-sigara içti.

Okul Çağı Çocuklarında Sağlık Davranışları Çalışması (HBSC) her dört yılda bir okullarda uygulanıyor. Çalışma, e-sigara kullanımının küresel olarak arttığını vurguladı. Uzmanlar, Avrupa’da gençler arasında zararlı maddelerin yaygın kullanımının ciddi bir halk sağlığı tehdidi olduğu konusunda uyarıyor.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, “Avrupa Bölgesi’ndeki birçok ülkede ve diğer bölgelerde çocuklar arasında zararlı maddelerin yaygın kullanımı ciddi bir halk sağlığı tehdidi” dedi.

Zararlı ürünlerin hedefli online pazarlamasının bu ürünleri normalleştirdiğine dikkat çeken Kluge, “Beynin 20’li yaşların ortalarına kadar gelişmeye devam ettiği düşünüldüğünde, ergenlerin toksik ve tehlikeli ürünlerin etkilerinden korunması gerekiyor” diye konuştu.

Raporda, “Son yıllarda madde kullanımında (alkol tüketimi ve sigara içimi gibi) yaşanan düşüşlere rağmen, bazı veriler Covid-19 pandemisinin kullanımda yeni bir artışa neden olmuş olabileceğini düşündürmektedir” denildi.

Gençler arasında e-sigara kullanımındaki artış, birçok ülkeyi elektronik sigaraya, özellikle de tek kullanımlık elektronik sigaralara karşı önlem almaya itiyor. İngiltere, ocak ayında bu ürünleri yasakladı.

Hayatları boyunca en az bir kez e-sigara denemiş olan gençlerin oranının en yüksek olduğu ülke, 15 yaşındaki gençlerin yaklaşık yüzde 60’ının e-sigara içtiği Litvanya oldu.

Elektronik sigara kullanımındaki bu artışa rağmen, 11, 13 ve 15 yaşlarındaki gençler arasında en çok kullanılan madde alkol oldu. 15 yaşındakilerin yüzde 57’si alkolü bir kez denemiş ve yaklaşık yüzde 40’ı anketten önceki ay içinde alkol tükettiğini söyledi.

Tarihsel olarak, erkek çocuklar arasında madde kullanımı daha fazla oldu. Anket, 11 yaşındaki erkek çocuklar arasında alkol ve sigara kullanımının aynı yaştaki kız çocuklarına kıyasla daha yaygın olduğunu gösterdi.

Ancak 13 yaşına gelindiğinde, alkol tüketiminde bazı ülke ve bölgelerde cinsiyet farklılıkları azaldı veya tamamen ortadan kalktı. 15 yaşındakiler arasında, kızların erkeklerden daha sık madde kullandığı kaydedildi. Ancak esrar tüketiminde genç erkeklerin kızlardan daha fazla esrar kullandığı belirtildi.

Riskleri azaltmak için ne yapılabilir?

Raporun yazarları, tütün, alkol ve e-sigara gibi ürünlere uygulanan vergilerin artırılmasını tavsiye ediyor. Önerilen bir diğer önlem ise satış saatlerinin veya yerlerinin azaltılması ve ürünlere yaş sınırı getirilmesi yoluyla maddelerin bulunabilirliğinin sınırlandırılması.

Avrupa’da bu tür politikaların en somut örnekleri, belirli bir oranın üzerindeki alkollü içecekler üzerinde devlet tekeline sahip olan Finlandiya, İsveç ve Norveç’te görülüyor. DSÖ ayrıca tütün ürünlerindeki tüm tatlandırıcı maddelerin ve her türlü reklamın yasaklanmasını öneriyor.

Sadece alkol tüketim yaşının geciktirilmesinin bile faydalı olabileceği kaydedildi. Zira araştırmalar içki içmeye ne kadar erken başlanırsa yetişkinlikte alkolü kötüye kullanma olasılığının o kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Paylaşın

Sigarayı Bırakmanıza Yardımcı Olabilecek Beş Yiyecek

Sigarayı bırakmak zorlu bir yolculuktur ancak kararlılık ve doğru destekle başarılabilir. Danışmanlık ve nikotin replasman tedavisi gibi yöntemlerin yanı sıra, belirli gıdaları beslenmenize dahil etmek, nikotin isteğinizin üstesinden gelmenize ve sigarasız bir hayata doğru yolculuğunuzu desteklemenize de yardımcı olabilir. 

Haber Merkezi / Unutmayın, daha sağlıklı bir yaşam tarzına doğru attığınız her küçük adım, doğru yönde atılmış bir adımdır. Sigarayı bırakmanıza yardımcı olabilecek beş gıdayı sizler için derledik:

Turunçgiller: Portakal, greyfurt ve limon gibi turunçgiller C vitamini açısından zengindir ve bu da nikotin isteğini azaltmaya yardımcı olabilir. Turunçgillerin ferahlatıcı tadı ve aroması, sigara içmenin yaygın tetikleyicileri olan stres ve kaygının hafifletilmesine de yardımcı olabilir.

Sert kabuklu yemişler ve tohumlar: Sert kabuklu yemişler ve tohumlar iştahınızı bastırmak ve ellerinizi ve ağzınızı meşgul etmek için mükemmel atıştırmalıklardır. Sert kabuklu yemişler ve tohumlar ayrıca, tok hissetmenize yardımcı olabilecek sağlıklı yağlar, protein ve lifler açısından zengindirler.

Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, lahana ve brokoli gibi yeşil yapraklı sebzeler, genel sağlığı ve refahı destekleyen vitamin ve minerallerle doludur. Ayrıca sigaranın neden olduğu hücresel hasarın onarılmasına yardımcı olabilecek antioksidanlar açısından da zengindirler. Beslenmenize daha fazla yeşillik eklemek, bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.

Bitkisel çaylar: Nane, papatya ve zencefil gibi bitkisel çaylar, vücudunuza ekstra kalori veya zararlı kimyasallar eklemeden sinirlerinizi sakinleştirmenize ve stresi azaltmanıza yardımcı olabilir. Sıcak çayı yudumlamak aynı zamanda sigara içme hissini de taklit edebilir ve bu alışkanlığın yerini alacak rahatlatıcı bir ritüel sağlayabilir.

Bitter çikolata: Bitter çikolata sadece lezzetli bir ikramlık değil, aynı zamanda doğal bir stres gidericidir. Beyinde endorfin ve serotonin üretimini uyarabilen, zevk ve refah duygularını teşvik edebilen teobromin ve feniletilamin gibi bileşikler içerir.

Paylaşın

Dikkat Çeken Araştırma: Sigarayı Bırakmanın En Etkili Üç Yolu

Sigarayı bırakma dünyasının derinliklerine inen yeni bir araştırma, vareniklin ve sitisinin yanı sıra nikotinli ilaçların en etkili sigara bırakma yöntemleri olduğu ortaya çıkardı.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; araştırma veriler ayrıca, nikotini kademeli azaltmanın aniden bırakmaktan biraz daha etkili olabileceğini gösterdi.

Araştırmacı Nicola Lindson, “Sigarayı bırakmak çok zor. Bu konuda yardımcı olacak çeşitli ürünler var ama bu yöntemlerin göreceli etkinliği uzun süredir belirsiz” ifadelerini kullandı

Geniş kapsamlı yeni bir incelemede sigarayı bırakma yöntemlerinin başarısı karşılaştırıldı. Bunlardan üçünün, alışkanlığı terk etmede en etkili yollar olduğu belirlendi. Vareniklin ve sitisinin yanı sıra nikotinli ilaçların en etkili sigara bırakma yöntemleri olduğu ortaya çıktı.

Oxford Üniversitesi’nden halk sağlığı bilimcisi Jamie Hartmann-Boyce ve meslektaşları en az 6 ay boyunca katılımcıların sigarayı bırakma çabalarının takip edildiği 319 araştırmayı gözden geçirdi. Bu çalışmalarda toplam 157 bin 179 kişi izlenmişti.

Sigaranın bağımlılık yaratan ana maddesi olan nikotin, en yaygın kullanılan maddelerden biri. Aynı zamanda en çok bağımlılık yaratan üçüncü madde niteliğinde. Zira beyin üzerinde güçlü bir etkisi var. Veriler, yardım almadan 100 kişiden yalnızca 6’sının sigarayı başarıyla bırakma şansı olduğunu öne sürüyor.

Vareniklin ve sitisin, beyinde nikotin tarafından aktive edildiğinde dopamin salgılayan nikotinik reseptörleri aktive ediyor. Aynı zamanda nikotinin bunları aktive etmesini engelleyerek çalışıyor. Araştırmada iki ilacın etkinliğinin hemen hemen aynı olduğu tespit edildi.

Bulgulara göre, bu yöntemlerle sigarayı bırakmaya çalışan kişilerin yaklaşık yüzde 14’ü, 6 ay veya daha uzun süre boyunca başarılı oluyor. Bir sonraki en etkili stratejiyse nikotin bantları ve sakız veya pastiller gibi iki tür nikotin replasman tedavisini (NRT) birleştirmek.

Oxford Üniversitesi’nden araştırmacı Nicola Lindson, “Ancak, tek başına bant veya sakız gibi tek bir NRT formunun kullanılması, daha az sayıda kişinin sigarayı bırakabilmesini sağladı” diye konuştu:

İki NRT formunu birlikte kullanan 100 kişiden yaklaşık 12’si başarılı olurken, yalnızca bir tür NRT kullanan 100 kişiden yaklaşık 9’u sigarayı bırakabildi. Veriler ayrıca, nikotini kademeli azaltmanın aniden bırakmaktan biraz daha etkili olabileceğini gösterdi.

Cochrane Database of Systematic Reviews adlı akademik dergide yayımlanan bulgulara göre, bir kişinin nikotin tedavisine sigarayı bırakmadan önce veya sonra başlaması ya da aldığı doz, etkinliği etkilemedi.

Lindson, “Sigarayı bırakmak çok zor. Bu konuda yardımcı olacak çeşitli ürünler var ama bu yöntemlerin göreceli etkinliği uzun süredir belirsiz” ifadelerini kullandı: Araştırmamız sigarayı bırakma dünyasının derinliklerine iniyor. Sigara içenlere, sağlık uzmanlarına ve politika yapıcılara bilinçli kararlar vermeleri için güvenilir veriler sağlıyor.

Paylaşın

Sigara Ve Alkol Saç Dökülmesine Neden Olur Mu?

Sigara ve alkol, saç dökülmesine katkıda bulunabilir, ancak sigara ve alkol ile saç dökülmesi arasındaki ilişki tam olarak kurulamamıştır ve bu durum kişiden kişiye değişebilir.

Haber Merkezi / Sigara ve alkolün saç sağlığını potansiyel olarak nasıl etkileyebileceği aşağıda açıklanmıştır:

Sigara: Sigara, saç köklerine olası zarar da dahil olmak üzere genel sağlık üzerinde çeşitli olumsuz etkilerle ilişkilendirilmiştir. Sigarada bulunan toksinler saç derisindeki kan dolaşımını azaltarak saç foliküllerini hayati besinlerden ve oksijenden mahrum bırakabilir.

Bu, saçları zayıflatabilir ve zamanla saç dökülmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca sigara, vücuttaki oksidatif stresi artırabilir, bu da saçın yaşlanmasını hızlandırabilir ve erken beyazlamaya neden olabilir.

Alkol: Alkol veya aşırı alkol tüketimi, saç sağlığı da dahil olmak üzere çeşitli vücut sistemleri üzerinde zararlı etkilere neden olabilir. Alkol vücudun susuz kalmasına neden olur ve sağlıklı saç büyümesi için gerekli olan temel besin maddelerini tüketebilir.

Alkol ayrıca hormon düzeylerini dengesizleştirebilir, karaciğer fonksiyonunu bozabilir ve besin emilimini engelleyebilir; bunların tümü saç köklerini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca aşırı alkol tüketimi, saç büyümesi için hayati önem taşıyan vitamin ve mineral eksiklikleri gibi beslenme eksikliklerine yol açabilir.

Saç dökülmesinin çeşitli genetik, hormonal ve çevresel faktörlerden de etkilenebileceğini ve bireysel deneyimlerin farklılık gösterebileceğini belirtmekte fayda var.

Saç dökülmesinden endişeleniyorsanız, kapsamlı bir değerlendirme ve kişiselleştirilmiş tavsiyeler sunabilecek bir sağlık uzmanına veya dermatoloğa danışmanız önerilir.

Sigara ve içkiye atfedilebilecek saç dökülmesi yaşıyorsanız, saç sağlığınızı potansiyel olarak iyileştirmek için atabileceğiniz birkaç adım var.

Sigarayı bırakın: En önemli adım sigarayı tamamen bırakmaktır. Sigarayı bırakarak genel sağlığınızı ve dolaşımınızı iyileştirebilirsiniz, bu da saç köklerinize fayda sağlayabilir. Sigaranın etkilerinin tersine dönmesi biraz zaman alabilir, ancak sigarayı bırakmak saçların yeniden büyümesini teşvik etmek için önemli bir adımdır.

Alkolü bırakın: Alkol alımınızı azaltmanız veya tamamen bırakmayı düşünmeniz önerilir. Alkolü azaltmak, genel sağlığınızı iyileştirmenize yardımcı olabilir ve vücudunuza, saç büyümesi için gerekli olan temel besin maddelerini alma şansını artırır.

Dengeli beslenme: Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıl, yağsız protein ve sağlıklı yağlar içeren besleyici ve dengeli bir beslenme tüketmeye odaklanın. Bu gıdalar saç sağlığını destekleyen temel vitaminleri, mineralleri ve antioksidanları sağlar.

Saç büyümesi için hayati önem taşıyan A, C, E ve B kompleksi vitaminlerinin yanı sıra demir ve çinko gibi mineraller açısından zengin gıdaları da beslenmenize dahil edin.

Susuz kalmayın: Vücudunuzdaki su seviyesini korumak için her gün yeterli miktarda su için. Sağlıklı saç büyümesi ve genel sağlık için uygun hidrasyon çok önemlidir.

Stresi yönetin: Stres saç dökülmesine katkıda bulunabilir, bu nedenle stresi yönetmenin sağlıklı yollarını bulmak önemlidir. Egzersiz, meditasyon veya keyif aldığınız hobiler gibi rahatlamanıza yardımcı olacak aktivitelere katılın.

Yeterli uyku almak ve kişisel bakım uygulamak da stres seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Bir sağlık uzmanına danışın: Ciddi derecede saç dökülmesi yaşıyorsanız dermatolog veya trichologist gibi bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir. Özel durumunuzu değerlendirebilir, teşhis koyabilir ve gerekirse uygun tedavileri veya ilaçları önerebilirler.

Paylaşın

2.3 Milyar İnsan Tütün Kullanımı Nedeniyle Risk Altında

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sağlığı geliştirme direktörü Dr. Ruediger Krech, “44 ülkede 2,3 milyar insan hala talep azaltıcı tütün önlemleri ile korunmuyor ve 53 ülkede hala sağlık tesislerinde sigara yasağı yok. Bu kabul edilemez bir durumdur” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde sigaradan ölen 8.7 milyon kişiden yaklaşık 1.3 milyonunun bebekler ve çocuklar da dahil olmak üzere tütün kullanmayan kişiler olduğunu kaydediyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tütün kullanımını küresel olarak azaltmak için önerdiği tedbirleri sadece dört ülke uygulamaya koydu.

DSÖ’nün tütün kontrolünde kaydedilen ilerlemeye ilişkin son raporuna göre bu tedbirleri uygulayanlar; Hollanda, Mauritius, Brezilya ve Türkiye.

DSÖ tedbir önerilerinde; tütün kullanımının izlenmesi ve önlenmesi, insanların dumandan korunması, bırakma konusunda yardım sunulması, insanların sigaranın tehlikeleri konusunda uyarılması, reklam yasaklarının uygulanması ve tütün üzerindeki vergilerin arttırılmasını tavsiye ediyor.

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada “Afrika’da ilk ülke olan Mauritius’u ve Avrupa Birliği’nde DSÖ tütün kontrol politikalarının tamamını en üst düzeyde uygulayan ilk ülke olan Hollanda’yı kutluyorum. DSÖ, tüm ülkeleri örnek almaları ve halklarını bu ölümcül beladan korumaları için desteklemeye hazırdır” dedi.

Sigara, dünya genelinde yılda 8.7 milyon, Avrupa Birliği’nde ise yılda yaklaşık 700 bin kişinin ölümünden sorumlu.

Avrupa Komisyonu’nun konuya ilişkin raporuna göre de tütün, “önlenebilir en büyük sağlık riski ve AB’de erken ölümlerin en önemli nedeni” olmaya devam ediyor.

AB istatistik ofisi Eurostat’a göre 15 yaş ve üzeri AB nüfusunun yaklaşık yüzde 18,4’ü 2019’da günlük sigara içtiğini bildirmiştir, ancak oranlar Bulgaristan’da yüzde 28,7’den İsveç’te yüzde 6,4’e kadar birlik genelinde farklılık gösteriyor.

DSÖ’nün yeni raporuna göre, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 71’i şu anda tütün kullanımını azaltmaya yardımcı olacak en az bir önleme sahip.

Sigara içme oranlarının küresel olarak düşmesiyle birlikte bu oranın 2007 yılına kıyasla beş kat daha fazla olduğunu belirtiliyor.

Ancak DSÖ uzmanları, sigaranın kökünü kazımak için yapılabilecek daha çok şey olduğunu ileri sürüyor.

DSÖ’nün sağlığı geliştirme direktörü Dr. Ruediger Krech, “44 ülkede 2,3 milyar insan hala talep azaltıcı tütün önlemleri ile korunmuyor ve 53 ülkede hala sağlık tesislerinde sigara yasağı yok. Bu kabul edilemez bir durumdur” dedi.

DSÖ, dünya genelinde sigaradan ölen 8.7 milyon kişiden yaklaşık 1.3 milyonunun bebekler ve çocuklar da dahil olmak üzere tütün kullanmayan kişiler olduğunu kaydediyor.

DSÖ raporunun önsözünde, “Dumansız ortamlar, pasif içiciliğe maruz kalmayı azaltarak ve sosyal normlarda değişiklik yaratarak hayat kurtarır” deniliyor ve şöyle devam ediyor:

“Sigara yasakları işe yaradığında, özel alanların dumansız hale gelme olasılığı daha yüksek. Daha fazla kişi sigarayı bırakmaya motive olur ve daha az çocuk sigarayı denemek ister.”

E-sigaralar oldukça zararlı

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros, tütün endüstrisinin e-sigaraları daha güvenli bir alternatif olarak tanıtmasının sigara kullanımını azaltma konusundaki ilerlemeyi baltaladığını da sözlerine ekledi.

Raporda, “Daha önce hiç sigara içmemiş olanlar da dahil olmak üzere gençler özel bir hedef haline getirilmiş durumda. Aslında e-sigaralar, özellikle kapalı alanlarda kullanıldığında, hem kullanan kişiler hem de etrafındakiler için oldukça zararlı” deniliyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Sigara İçenler Göz Hastalıklarına Dikkat!

Sigaranın kalp krizlerine, akciğer kanserine ve diğer ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu bilinmektedir. Ancak sağlık uzmanları sigaranın göz hastalıklarına neden olabileceğini söylüyorlar.

Haber Merkezi / Sigara yaşa bağlı makula dejenerasyonu, katarakt, glokom, diyabetik retinopati ve kuru göz sendromu riskini artırabilir.

Sigara gözü nasıl etkiler?

Sigara gözün görme ile ilgili tüm kısımlarını etkiler ve zamanla gözün görüşünü kısıtlar.

Katarakt

Günde iki veya üç sigara bile katarakta neden olabilir. Katarak, ışığın retinadan geçmesini engelleyen ve göz merceğinin bulanıklaşmasına neden olan bir durumdur. Katarakt, yavaş yavaş gelişen ve yavaş yavaş optik sinire zarar veren bir hastalıktır.

Makula dejenerasyonu

Sigara içenlerin sigara içmeyenlere oranla makula dejenerasyonuna yakalanma olasılığı dört kat daha fazladır. Sigara, retinanın hassas tabakası olan makulayı etkiler. Makulanın zarar görmesi günlük işleri yapmayı zorlaştırabilir.

Sigara antioksidanların etkinliğini azaltır ve makuladaki lutein miktarını azaltır. Sigara ayrıca retinadaki küçük kan damarlarına ulaşan oksijen miktarını da azaltır.

Tiroid göz hastalığı

Sigara tiroid fonksiyonunu da etkiler. Bu, Graves hastalığına veya tiroid göz hastalığına neden olur.

Diyabetik retinopati

Sigara, gözdeki kan damarlarına zarar veren diyabetik retinopati riskini artırır. Bu durum bulanık görme ve körlüğe neden olur.

Sigaraya bağlı göz hastalıklarının belirtileri:

Bulanık görüş
Renkleri net ve doğru görememe
Işığa duyarlılık
Geceleri görmede zorluk
Çift görme
Yüzleri tanımada zorluk

Paylaşın

Dikkat Çeken Araştırma: Sigara Beyni Küçültüyor

Sigara içen kişilerin sigara içmeyenlere kıyasla beyinlerinin hacim açısından daha küçük olduğunu daha önce bulunmuştu. 28 binden fazla kişiyle yapılan yeni bir araştırma, her gün sigara içmenin beyni küçültüğünu ortaya koydu.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen araştırmada Britanyalı yurttaşların sağlık kayıtlarındaki beyin tarama verileri analiz edildi.

Ancak sigara içmenin beynin küçülmesine mi yol açtığı yoksa daha küçük beyinli insanların mı sigara kullanmaya daha eğilimli olduğu anlaşılamamıştı.

ABD’deki Washington Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü yeni araştırmada sigara içmenin beynin küçülmesine neden olduğuna dair güçlü ve nedensel kanıtlar sundu.

Ekip, beyin taramalarına ek olarak, katılımcıların dahil olduğu anketleri inceledi ve sigara içme alışkanlıklarını da analiz etti.

Bulgular, her gün sigara içen katılımcıların beyin hacimlerinin ortalama 7,1 santimetreküp daha küçük olduğunu ortaya koydu.

Buna göre sigara kullanımı, beyin hücrelerinin yoğunlaştığı beynin gri maddesinde de 5,5 santimetreküp azalmaya neden olmuştu.

Geçmişte bir noktada her gün sigara içmekse nöronları birbirine bağlayan uzun tel benzeri yapıları içeren beyaz maddede 1,6 santimetreküp azalmaya sebebiyet vermişti.

Daha ileri analizler, sigarayı daha uzun süre bırakan kişilerin beyinlerinin, daha yakın zamanda bırakanlara kıyasla biraz daha fazla gri madde içerdiğini ortaya çıkardı.

Örneğin, bir yıl önce sigarayı bırakanların gri madde hacminde 0,09 santimetreküp artış görüldü. Sigarayı bıraktıktan sonra geçen her yıl, gri madde hacmindeki artışla bağlantılıydı.

Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nden Dajiang Liu, “Bu çok önemli bir çalışma” diye konuştu.

Araştırmaya dahil olmayan ve bulguları dışarıdan bir göz olarak yorumlayan bilim insanı, şöyle ekledi: Çalışma titizlikle yürütülmüş ve sonuç halk sağlığı açısından önemli.

(Kaynak: Independent Türkçe)

 

Paylaşın

Sigara Ve İçkiye Yüzde 22,29’luk ÖTV Zammı Yolda

Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin açıklamasıyla birlikte, alkol ve tütün ürünleri üzerinden alınan maktu ve asgari maktu Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarlarındaki otomatik artış oranları da belli oldu.

Haber Merkezi / Geçen yılın ikinci yarısında Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi yüzde 22,29 oranında artış gösterdi. Bununla birlikte alkol ve tütün ürünleri üzerinden alınan maktu ve asgari maktu ÖTV tutarları da bu oranda artırılacak.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun(TÜİK) Aralık ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ ÜFE) verilerini açıkladı.

Buna göre, Yİ-ÜFE aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,24 azalış; bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 97,72 , bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 97,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 128,47 artış gösterdi.

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 122,92, imalatta yüzde 78,66, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 284,99 ve su temininde yüzde 130,34 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 70,91, dayanıklı tüketim malında yüzde 78,57, dayanıksız tüketim malında yüzde 101,63, enerjide yüzde 224,67 ve sermaye malında yüzde 65,16 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 1,94 artış, imalatta yüzde 2,29 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 11,78 azalış ve su temininde yüzde 9,44 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 1,66 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,20 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,56 artış, enerjide yüzde 10,63 azalış ve sermaye malında yüzde 2,36 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış; yüzde 33,10 ile ana metaller, yüzde 49,70 ile metal cevherleri, yüzde 54,97 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti.

Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 284,99, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 180,52, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 173,20 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık en yüksek azalış; yüzde 12,49 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 11,78 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, yüzde 2,88 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti.

Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 23,52, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması yüzde 9,44, içecekler yüzde 7,00 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

Sigaraya Bir Zam Daha; Alkolde Sırada

Sigaraya yarından itibaren geçerli olmak üzere zam yapıldığını açıklayan Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, alkole de 1 Kasım itibari ile zam geleceğini duyurdu.

Haber Merkezi / TBYD Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabından sigaraya zam geldiğini duyurdu. Dündar, zamlı yeni listeyi de yayınlarken; sigarlara 2 lira zam geldiği görüldü.

Erol Dündar, daha sonra sosyal medya hesabından 1 Kasım tarihinde alkole zam geleceğini duyurdu.

Zammında yüzde 15 ile 18 arası olacağını söyleyen Dündar, paylaşımında, “Alkole zam gelmeye devam ediyor bu şekilde devam ederse yasal tüketim dibi görecek kaçak tavan yapacak bizler işimizi devlete vergi kaybı yaşayacak buna bir dur denmeli artık” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Sigara, Hamileliği Nasıl Etkiler?

Sigarayı bırakmak için asla geç değildir… Hamilelik sırasında sigara içmek, doğmamış bebeğinizi sigara dumanında bulunan 4.000’den fazla kimyasala maruz bırakır.

Haber Merkezi / Sigara içiyorsanız, bebeğinizi tütün dumanından korumak, bebeğinizin hayata sağlıklı bir başlangıç ​​yapmasını istiyorsanız yapabileceğiniz en iyi şey sigara içmeyi bırakmak olacaktır.

Sigara hamileliğinizi nasıl etkiler?

Hamileyken sigara içmek hem anne hem de bebek için sorunlara neden olabilir:

  • Düşük
  • Ektopik gebelik (fetüsün rahim dışında geliştiği yer)
  • Hamileliğin son aylarında, sizin ve bebeğiniz için hayati tehlike oluşturabilecek kanama
  • Solunum, beslenme ve sağlık sorunlarına neden olabilen erken doğum (37 haftadan önce başlar)
  • Bebeğinizin anne karnında ölmesi (ölü doğum da denir) veya doğumdan kısa bir süre sonra
    bebeğinizin yarık dudak veya yarık damak gibi anormalliklerle doğması

Sigara, anne karnındaki bebeklerin büyümesini etkiler. Sizden bebeğinize plasentadan geçen oksijen ve besin maddelerini azaltır. Sigara içen annelerin bebekleri, genellikle sigara içmeyen kadınların bebeklerinden daha hafiftir. Daha küçük bebekler, daha kısa veya daha kolay doğum anlamına gelmez. Doğum sırasında ve sonrasında sıklıkla problem yaşayabilirler. veya örneğin, ısınma sorunları yaşamaları ve enfeksiyon kapma olasılıkları daha yüksektir.

Uzun vadeli etkileri

Anneleri hamilelik sırasında sigara içen bebeklerin ve çocukların aşağıdaki riskleri daha yüksektir:

  • Ani ve açıklanamayan ölüm (ani bebek ölümü sendromu veya SIDS olarak da adlandırılır)
  • Astım , zatürree , göğüs ve kulak enfeksiyonları
  • DEHB gibi davranış sorunları

Nasıl bırakılır?

Sigarayı bırakmak için asla geç değildir. Hamileliğiniz sırasında herhangi bir zamanda bırakmanın sizin ve bebeğinizin sağlığı için büyük faydaları vardır. Sigarayı ne kadar erken bırakırsanız, fayda o kadar büyük olur. Sigarayı bırakmak zordur, yardım ve destek almak için doktorunuza danışabilirsiniz.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın