Rusya Devlet Başkanı Putin’den “Küresel Çatışma” Uyarısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya, küresel bir çarpışmayı önlemek için her şeyi yapacaktır” dedi ve ekledi: Stratejik güçlerimiz her zaman savaşa hazırdır.

Zafer Günü’nde konuşan Vladimir Putin, dünyanın en büyük nükleer gücünü kimsenin tehdit etmesine izin verilmeyeceklerini söyledi.

Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’ya karşı kazandığı zaferin anıldığı Zafer Günü’nde konuşan Rusya Cumhurbaşkanı Başkanı Vladimir Putin, “kimsenin dünyanın en büyük nükleer gücünü tehdit etmesine izin verilmeyeceğini” söyledi ve Batı’yı küresel çatışma riski almakla suçladı.

Rus birlikleri, Batı’nın desteklediği Ukrayna güçleriyle karşı savaşırken Putin, “kibirli” olarak nitelediği Batılı elitleri, Nazi Almanyasının uğradığı yenilgide Sovyetler Birliği’nin oynadığı belirleyici rolü unutmakla ve dünya genelinde çatışmaları körüklemekle eleştirdi.

Zafer Günü kutlamaları, mayıs ayında nadiren görülen bir kar fırtınası altında, Moskova Kızıl Meydan’da gerçekleşti. Savaşın zorluklarını gösteren görece sade geçit töreninde sadece bir T-34 tankı sergilendi. Savaş uçakları Rus bayrağını dalgalandırarak geçti. Geçit töreninde, bir TV spikerinin “dünyanın herhangi bir noktasındaki bir hedefi vurabileceğini” söylediği Rusya’nın kıtalararası stratejik füzesi Yars da yer aldı.

Hiçbir Batı liderinin katılmadığı törende Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Küba, Laos ve Gine-Bissau liderleri hazır bulundu.

Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun meydanda sıralanan askeri birlikleri denetlemesinin ardından, Putin şunları söyledi: “Bu tür hırsların nelere yol açtığını biliyoruz. Rusya küresel bir çatışmayı önlemek için her şeyi yapacaktır. Ama aynı zamanda kimsenin bizi tehdit etmesine de izin vermeyeceğiz. Stratejik güçlerimiz her zaman savaşa hazır durumdadır.”

Ordusunu 2022’de Ukrayna’ya gönderen Putin, savaşı, 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra Moskova’nın etki alanı olarak gördüğü bölgeye tecavüz ederek Rusya’yı küçük düşürdüğünü söylediği Batı ile mücadelenin bir parçası olarak görüyor.

Putin’in “bir imparatorluk gibi toprak gasp ettiğini” söyleyen Batı ülkeleri ve Ukrayna bu nedenle Rusya’yı yenme sözü verdi. Rusya ise bir zamanlar Rus imparatorluğunun bir parçası olan bu toprakların yeniden Rusya’nın bir parçası olduğunu savunuyor. Rusya halihazırda, Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna’nın yaklaşık yüzde 18’inde ve Ukrayna’nın doğusundaki dört bölgenin bir kısmını kontrol ediyor.

“Batı, İkinci Dünya Savaşı’nın derslerini unutmak istiyor” diyen Putin, Rusya’nın Nazi Almanyasının yenilgiye uğratılmasında rol oynayan tüm müttefiklerini onurlandırdığını sözlerine ekledi. Çin halkının Japon militarizmine karşı verdiği mücadeleden bahsetti.

Rus lider, “Ancak insanlığın kaderinin Moskova ve Leningrad, Rjev, Stalingrad, Kursk ve Harkov yakınlarındaki büyük savaşlarda, Minsk, Smolensk ve Kiev yakınlarında, Murmansk’tan Kafkasya ve Kırım’a kadar uzanan ağır ve kanlı savaşlarda belirlendiğini hatırlıyoruz” dedi.

Rus yetkililer, Ukrayna savaşının bugüne kadarki en tehlikeli aşamaya girdiği uyarısında bulunuyor. Putin, dünyanın en büyük nükleer güçlerini kapsayan çok daha geniş bir savaş riski konusunda defalarca uyarıda bulunmuştu.

Kriz son haftalarda daha da derinleşti. ABD Başkanı Joe Biden Ukrayna’ya 61 milyar dolar yardım yapılmasını onayladı, İngiltere Ukrayna’nın İngiliz silahlarıyla Rusya’yı vurma hakkı olduğunu söyledi ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Rus güçleriyle savaşmak üzere Fransız birliklerini göndermeyi reddetti.

Rusya 6 Mayıs’ta, Moskova’nın Fransa, İngiltere ve ABD’den gelen tehditler olduğunu söylediği askeri tatbikatın bir parçası olarak taktik nükleer silahların konuşlandırılacağını duyurarak karşılık verdi.

Zafer Günü kutlamaları

Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna’daki nüfusu dahil 27 milyon insanını kaybetti ama sonunda Nazi güçlerini, Hitler’in intihar ettiği ve 1945’te Reichstag’ın üzerinde kırmızı Sovyet Zafer Bayrağı’nın yükseldiği Berlin’e kadar geri püskürttü.

Nazi Almanyasının 1945’te kayıtsız şartsız teslim olduğu 8 Mayıs Fransa, İngiltere ve ABD tarafından “Avrupa’da Zafer Günü” olarak kutlanıyor. Rusya ise saat farkından dolayı kendi “Zafer Günü” kutlamasını 9 Mayıs’ta yapıyor. Ayrıca Ruslar, 1941-45 arasındaki bu savaşı “Büyük Vatanseverlik Savaşı” olarak adlandırıyor.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Zelenski’nin ‘Tanrı Bizimle’ Sözlerine Rusya’dan Yanıt: Tanrı’yı Orduya Alamazsın

“Tanrı bizim yanımızda” diyen Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye Rusya’dan yanıt: Efendimiz, Kiev’de yaşamıyor. Zelenski onu seferberlik kapsamında orduya alıp cepheye gönderemez. Zelenski’nin söylediklerini dikkate almaya gerek yok.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş 2 yıl 2 ayı geride kalırken, savaşın yakın zamanda sona ereceğini öngörmek zor görünüyor. Öyle ki ne Ukrayna ne de Rusya, barış anlaşması için uygun bir zemin oluşturmuş durumda değil.

Zira, Kiev yönetimi sınırlarını koruma konusunda kararlı adımlar atarken, Moskova yönetimi, hedeflerine ulaşana kadar savaşın devam edeceğini söylüyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin “Tanrı bizim yanımızda” sözlerine Rusya’dan yanıt gecikmedi.

Volodimir Zelenski, Paskalya yortusu için pazar günü Kiev’deki Ayasofya Katedrali’nden yayımladığı mesajda “Tanrı, Ukrayna’nın tarafında. Arma olarak bizim bayrağımızı kullanıyor. Böyle bir müttefikle yaşam, ölüme karşı zafer kazanacaktır” dedi.

“Biz işgalcilerin ve istilacıların önünde değil sadece dua ederken diz çökeriz” ifadelerini de kullanan Zelenski, Rusya’nın savaşta Hıristiyanlığın tüm temel ilkelerini çiğnediğini iddia etti.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; Rus Ortodoks Kilisesi ise Zelenski’nin mesajına şu yanıtı verdi: Efendimiz, Kiev’de yaşamıyor. Zelenski onu seferberlik kapsamında orduya alıp cepheye gönderemez. Zelenski’nin söylediklerini dikkate almaya gerek yok.

Kilisenin halkla ilişkiler direktörü Vahtang Kipsidze, Zelenski’nin Tanrı’yla ilgili açıklamalarının “kafirce” olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Ukrayna liderine çıkışarak, bu açıklamaları ancak “uyuşturucudan kafayı bulmuş birinin yapacağını” söyledi. Zaharova, Zelenski’nin açıklamalarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat 2022’de verdiği emirle başlayan savaşın ardından Ukrayna Ortodoks Kilisesi, Moskova Patrikhanesi’yle bağlarını kopardığını açıklamıştı.

Ukrayna istihbaratı, kilisedeki bazı din görevlilerinin Rus ajanı olarak çalıştığını ileri sürmüştü.

Ukrayna Parlamentosu’nda ekimde yapılan oylamada, Rusya’yla bağlantılı faaliyet gösteren din görevlilerinin vatan haini olarak yargılanmasının önünü açan bir yasa onaylanmıştı. Moskova’ya bağlı haber ajansı TASS’ın aktardığına göre bunun ardından en az 19 Ukraynalı piskopos yurttaşlıktan çıkarılmıştı.

Paylaşın

ABD’den Türkiye Merkezli Şirketlere “Rusya” Yaptırımları

ABD Hazine Bakanlığı, Rusya merkezli şirketlere makine parçaları sattığı belirtilen Etasis Elektronik Tartı Aletler ve Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yaptırım listesine aldı.

Rusya ordusuna askeri taşıt tedarik eden Kamaz’a gereken parçaları tedarik etmekle suçlanan AYA Universal Denizcilik Kumanyacılık Liman Hizmetleri İthalat İhracat Limited Şirketi ve Rusya merkezli firmalara elektronik ürünler sattığı belirtilen Alpha Impex İthalat ve İhracat Dış Ticaret Limited Şirketi de yaptırım listesine dahil edildi.

Yaptırım listesine eklenen Türkiye merkezli şirketler şöyle sıralandı: Modmer Trading Uluslararası İthalat ve İhracat Limited Şirketi, GQ Solution Elektronik Ekipman Limited Şirketi, LSS Global İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İda Asansör Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, Asay İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Uzay Group, Evol Group, Marten EA Trading İnşaat ve Dış Ticaret Pazarlama Limited Şirketi, Belluga İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; ABD hükümeti Rusya’nın yanı sıra Türkiye, Çin, Hong Kong, Azerbaycan, Belçika, Slovakya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) şirket ve kişilere Ukrayna’ya yönelik savaşı sürdüren Rusya’nın silah programına teknoloji ve ekipman desteği sağladığı gerekçesiyle yaptırım uygulama kararı aldı.

ABD Hazine Bakanlığı’nın yaklaşık 200, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ise 80’den fazla şirket ve kişiyi hedef alan yaptırımları, daha önce getirilen yaptırımların delinmesi veya Rusya’nın kimyasal ve biyolojik silah programı ile savunma sanayisi ile bağlantılı şirket ve kişileri kapsıyor.

Dışişleri Bakanlığı’nın yeni yaptırımları, Rusya’nın enerji, metal ve maden ürünlerinin geliştirilmesi ve ihracatı ile Rus muhalif Aleksey Navalni’nin ölümü ile bağlantılı olduğu belirtilen kişi ve şirketleri de hedef alıyor.

Hazine Bakanı Janet Yellen, Rusya’nın savunma sanayisi ile buna destek sağlayan ağları hedefleyen yaptırımların Rusya’nın savaş gücünü zayıflatmayı amaçladığını ifade etti.

Hazine Bakanlığı’nın açıklamasına göre yaptırımların 60’ı aralarında Türkiye’nin de bulunduğu üçüncü ülkelerdeki şirket ve kişileri kapsıyor. Bu şirket ve kişilere, Rusya’nın silah programı için “acilen ihtiyaç duyduğu teknoloji ve ekipmanı ülke dışından tedarik etme” suçlaması yöneltiliyor. Yaptırımlar, ABD finans sistemi ile işlem yapılmasını, ABD vatandaşlarının bu şirket ve kişilerle iş ilişkilerine girilmesini yasaklıyor.

ABD Hazine Bakanlığı’nın yaptırım listesinde Türkiye merkezli şirketler de yer alıyor. Rus savunma şirketleri ile iş birliği yapan Rus şirket Sonatec’e üçüncü şirketler üzerinden makine parçaları, polimer ve kimyasal sanayi ürünleri gönderdiği tespit edilen Osborne Dış Ticaret ile Rus şirketlere makine parçaları sattığı belirtilen Etasis Elektronik Tartı Aletler ve Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yaptırım listesine alındı.

Rusya’daki ağır vasıta üreticisi ve Rus ordusuna askeri taşıt tedarik eden Kamaz’a gereken parçaları tedarik etmekle suçlanan AYA Universal Denizcilik Kumanyacılık Liman Hizmetleri İthalat İhracat Limited Şirketi ve Rus firmalara elektronik ürünler sattığı belirtilen Alpha Impex İthalat ve İhracat Dış Ticaret Limited Şirketi de yaptırım listesine dahil edildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Rus savunma sanayisi için gereken ve yaptırıma tabi olan ürünler ile hem askeri hem de sivil amaçlarla kullanılabilen “çifte kullanımlı” ürünlerin ve Rus silah sistemleri için kritik parçaların Türkiye, Çin, Malezya ve Kırgızistan’daki şirketlerden Rusya’ya gönderilmesinin sürdüğü belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı’nın yaptırım listesine aldığı Türkiye merkezli şirketler şöyle sıralandı: Modmer Trading Uluslararası İthalat ve İhracat Limited Şirketi, GQ Solution Elektronik Ekipman Limited Şirketi, LSS Global İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İda Asansör Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi, Asay İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi, Uzay Group, Evol Group, Marten EA Trading İnşaat ve Dış Ticaret Pazarlama Limited Şirketi, Belluga İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi.

Paylaşın

Putin’den F-16 Açıklaması: Meşru Hedef, Yok Edeceğiz

Batı’nın Ukrayna’ya temin etme sözü verdiği F-16 savaş uçaklarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Şu an tankları, zırhlı araçları ve çoklu roketatar dâhil diğer ekipmanları imha ettiğimiz gibi, bu uçakları da imha edeceğiz” dedi.

Vladimir Putin ayrıca, ABD’nin savunma harcamalarının Rusya’dan daha fazla olduğuna dikkat çekerek, Rusya’nın NATO ile savaşmayı planladığı iddialarının saçma olduğunu söyledi: “2022’de ABD (askeriyeye) 811 milyar dolar harcadı. Rusya Federasyonu ise 72 milyar dolar. Bu oranda NATO ile savaşa mı gireceğiz? Bu tamamen saçmalık.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Tver bölgesinde Rusya Savunma Bakanlığı’nın ordu havacılık eğitim merkezini ziyaret etti. Burada, Rus hava kuvvetlerinde görev yapan pilotlara hitaben konuşan Putin, ABD öncülüğündeki bu ittifakın Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından bu yana Rusya’ya doğru genişlediğini, ancak Moskova’nın herhangi bir NATO ülkesine saldırma planı bulunmadığını belirtti.

“Bu devletlere yönelik saldırgan niyetlerimiz yok” ifadesini kullanan ve Rusya’nın hiçbir NATO ülkesinde gözü olmadığını söyleyen Putin, “Polonya ve Baltık ülkeleri gibi başka bazı ülkelere de saldıracağımız düşüncesi, ki Çekler de korkutuluyor, tamamen saçmalık” dedi.

Batı’nın Ukrayna’ya temin etme sözü verdiği F-16 savaş uçaklarıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Rusya lideri, böylesi bir adımın Ukrayna’daki durumu değiştirmeye yetmeyeceğini savundu.

Putin, “F-16 savaş uçakları sağlarlarsa, ki öyle konuşuyorlar ve görünüşe göre pilotları da eğitiyorlar, bu savaş alanındaki durumu değiştirmeyecektir” açıklamasında bulundu. Rus lider “Ve şu an tankları, zırhlı araçları ve çoklu roketatar dâhil diğer ekipmanları imha ettiğimiz gibi, bu uçakları da imha edeceğiz” diye ekledi.

“Üçüncü ülkelerdeki hava sahalarında kullanılacaklarsa, elbette nerede tespit edilirse edilsin bizim için meşru hedef hâline geleceklerdir” diyen Putin, F-16’ların nükleer silah da taşıyabildiğini belirtti.

Putin, ABD’nin savunma harcamalarının Rusya’dan daha fazla olduğuna dikkat çekerek, Rusya’nın NATO ile savaşmayı planladığı iddialarının saçma olduğunu söyledi: “2022’de ABD (askeriyeye) 811 milyar dolar harcadı. Rusya Federasyonu ise 72 milyar dolar. Bu oranda NATO ile savaşa mı gireceğiz? Bu tamamen saçmalık.”

Paylaşın

Vladimir Putin: Moskova’daki Saldırının Sorumlusu ‘Radikal İslamcılar’

Moskova yakınlarında düzenlenen terör saldırısına ilişkin konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırının sorumlusunun, “Radikal İslamcılar” olduğunu dile getirdi.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Televizyonda yayınlanan konuşmasında Vladimir Putin, “Bu suçun, İslam Dünyası’nın da ideolojisiyle asırlardır çatıştığı radikal İslamcılar tarafından işlendiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Rusya’ya ve onun halkına karşı bu suçu işleyen ellerin kime ait olduğunu artık biliyoruz, şimdi bunun emrini verenin kim olduğunu bilmek istiyoruz” diyen Putin, böylece daha önce doğrudan Ukrayna’yı suçladığı söyleminden uzaklaşmış oldu. Bununla birlikte saldırganların, olayın ardından Ukrayna’ya kaçmaya çalıştıklarını öne süren Putin, bunun neden böyle olduğu sorunun gündeme geldiğini belirterek, “Onları orada kim bekliyordu” dedi.

Vladimir Putin, hafta sonunda yaptığı açıklamada, şüphelilerin Ukrayna sınırı yakınlarında ele geçirildiğini duyurmuş ve söz konusu zanlıların Ukrayna’ya geçişi için bir zaman diliminin belirlendiğini dile getirmişti. Ukrayna ise Moskova’dan gelen bu yöndeki tüm suçlamaları reddediyor.

Vladimir Putin, konuşmasının devamında, “Kendilerini inançlı birer Müslüman olarak gören radikal İslamcılar, nasıl tüm Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında böyle vahşice bir suç işleyebiliyor?” sorusunu dile getirdi. Putin ayrıca, “Radikal ve terörist İslamcı örgütlerin, çatışmaların patladığı Ortadoğu’da adil bir çözümden yana tavır alan Rusya ile gerçekten çatışmaya girmek isteyip istemediğini bekleyip göreceklerini” ifade etti.

Moskova’nın kuzeybatısında yer alan Krasnogorsk’taki Crocus City Hall adlı konser salonuna giren eli silahlı saldırganlar, Rus makamlarının bildirdiğine göre en az 137 kişiyi öldürdü. Olaydan kısa süre sonra IŞİD saldırının sorumluluğunu üstlendiğini duyurdu. Saldırıda yaralanan 180’den fazla kişiden 50’sinin evlerinde tedavi edilmek üzere hastanelerden taburcu edildiği belirtiliyor.

IŞİD-H nasıl kuruldu, kimlerden oluşuyor?

Peki saldırıyı üstlenen IŞİD’in Afganistan merkezli Horasan kolu kim, hakkında neler biliniyor? Horasan, IŞİD’in en kanlı kolu olarak görülüyor. Horasan, Antik Çağ’da İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bazı bölgelerini de içeren bölgeye verilen addı. Faaliyetleri bu bölge dışına da yayılan IŞİD-H, 2015’ten bu yana Afganistan ve Pakistan’da binlerce kişinin ölümüne yol açtı.

2014 yılında Taliban ve El Kaide üyeleri tarafından Pakistan ve Afganistan’da kurulan örgüt, 2015 yılında kendini resmi olarak IŞİD’in Horasan kolu ilan etti. IŞİD gibi IŞİD-H da sınırlar ötesi bir halifelik kurma hedefi güdüyor.

Analistler, IŞİD-H üyeleriyle diğer radikal İslamcı örgütler arasında yakın temas bulunduğunu ve El Kaide, Taliban gibi örgütlerin savaşçılarından sık sık IŞİD-H’ya geçişler olduğunu belirtiyor. Taliban’ın Afganistan’da iktidarı 2021 yılı Ağustos ayında yeniden ele geçirmesi öncesinde ülkede bulunan ABD askerleri ve Afgan hükümet güçleri, IŞİD-H’nın çok sayıda üst ve orta düzeyde yetkilisine operasyon düzenleyerek öldürmüştü.

ABD askerlerinin ülkeden çekilmesiyle güvenlik alanında oluşan boşluğun örgüte yeni bir ivme kazandırdığı düşünülüyor. Örgüt Afganistan’da yeni eğitim kampları açarken uluslararası ağlarla bağlarını da geliştirdi.

Afganistan’da iktidardaki Taliban, IŞİD-H’nın ülkedeki faaliyetlerini engellemeye çalıştığını belirtiyor ve iktidara gelişinden bu yana örgütün binlerce üyesini yakalayıp hapse attığını iddia ediyor. Ancak örgütün ülkedeki etnik ve dini azınlıklara yönelik saldırılarındaki artış, Taliban’ın imkanlarının, örgütü zayıflatmak için yeterli ve etkili olmadığını gösteriyor.

Birleşmiş Milletler de El Kaide ve IŞİD-H gibi örgütlerin, Taliban üyeleriyle olan bağlantıları yoluyla ülkede kalan gelişmiş NATO silahlarına erişebilecekleri endişesini defalarca dile getirmişti.

IŞİD-H, 3 Ocak 2024’te İran’ın Kirman kentinde 95 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı üstlenmişti. İran’ın Devrim Muhafızları ordusunun eski komutanı General Kasım Süleymani’nin 2020’de bir Amerikan operasyonuyla öldürülmesinin yıldönümünde, kabrinde toplanan kalabalığın yakınlarında iki bomba patlamıştı.

Haber ajanslarına yansıyan bilgilere göre ABD istihbaratı, Tahran yönetimini saldırı planları konusunda uyarmıştı. ABD’nin Moskova Büyükelçiliği, 7 Mart’taki duyurusunda, aşırılıkçıların Moskova’da saldırı hazırlığı içinde bulunduğu uyarısı yaparak ABD vatandaşlarına kalabalık gruplardan uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Rusya iç istihbarat teşkilatı FSB de 7 Mart’ta Moskova yakınlarındaki Kaluga bölgesinde bir sinagoga silahlı saldırı planlarını engellediğini duyurmuştu.

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’yı Yüksek Hassasiyetli Füzelerle Hedef Aldı

Rusya, en az 137 kişinin yaşamını yitirdiği Moskova’daki kanlı saldırı sonrası, Ukrayna’daki enerji merkezlerini, insansız deniz araçları üretim atölyeleri ve yabancı silahların bulunduğu yerleri yüksek hassasiyetli füzelerle hedef aldığını bildirdi.

Ukrayna, başkent Kiev’i de hedef alan saldırılarında Rusya’nın 57 füze ve insansız hava aracı fırlattığını kaydetti. Saldırılar, Ukrayna’da iki yılı aşkın süredir devam eden büyük boyutlu savaşta ülkenin enerji sistemine yönelik en büyük hava bombardımanından iki gün sonra oldu.

Kiev Şehri Askeri İdaresi Başkanı Sergey Popko, Kiev’e gerçekleştirdiği saldırıda “Tu-95MS” tipi stratejik bombardıman uçaklarından “X-101”, “X-555” ile “X-55” tipi seyir füzelerini kullandığını duyurdu. Popko, “İlk verilere göre başkentte herhangi bir can kaybı veya hasar yaşanmadı” ifadesini kullandı.

Lviv bölge valisi Maksym Kozytskyi Telegram mesajlaşma uygulamasında, “İşgalcilerin gece hedef aldığı aynı kritik altyapı tesisine iki ön vuruş yapıldı” diye yazdı. Rus saldırısında, düşürülmesi daha zor olan Kinzhal hipersonik füzelerinin kullanıldığı bilgisini de veren Kozytskyi, vurulan tesisin ne olduğunu açıklamadı.

Ukrayna Enerji Bakanlığı, Lviv bölgesindeki kritik bir enerji tesisinin saldırıya uğradığı sırada ekipmanın alev aldığını ve güç kaybetmesine neden olduğunu belirtti. Açıklamada sözü edilen tesisin, Lviv bölge valisinin bahsettiği tesisin aynısı olup olmadığı net değil.

Ukrayna’da devlete ait enerji şirketi Naftogaz ise bir Rus füzesinin yer altındaki gaz depolama tesisini vurduğunu ancak Ukraynalı tüketicilere doğal gaz akışının bundan etkilenmeyeceğini belirtti. Ukrayna hava kuvvetleri, gelen 29 füzeden 18’i ve 28 saldırı dronundan da 25’inin hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini bildirdi.

Kritik altyapının hedef alınması, Rusya’nın Cuma günü yaygın elektrik kesintilerine neden olan saldırılarının ardından enerji sistemi üzerindeki baskıyı sürdürmeye çalıştığı gösteriyor olabileceği yorumları yapılıyor. Enerji Bakanlığı, son haftalarda elektrik ihraç eden Ukrayna’nın, enerji sistemine yapılan saldırıların ardından Pazar günü elektrik ithalatını keskin bir şekilde arttırdığını ve ihracatı durdurduğunu açıkladı.

Saldırı başkentte paniğe neden olurken, küçük insan grupları erken saatlerde Kiev’in merkezindeki bir metro istasyonunun altında güvenlik için toplandı, bazıları kamp matları üzerinde uyudu. Moskova, Rusya’daki başkanlık seçimleri sırasında Ukrayna’nın düzenlediği saldırıların intikamı olarak nitelendirdiği saldırılarla günlerdir Ukrayna’yı vuruyor.

Yetkililer, düşürülen bir Kh-55 seyir füzesinin enkazının Kiev’deki bir parkta bulunduğunu söyledi. ABD’nin Kiev Büyükelçisi Bridget Brink X’te yaptığı paylaşımda “Bu hafta üçüncü kez şafak öncesi, tüm Ukrayna hava alarmı altında ve insanlardan sığınaklara gitmeleri tavsiye edildi” dedi. Rusya Savunma Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Polonya Silahlı Kuvvetleri, Ukrayna’nın Lviv bölgesine fırlatılan bir Rus seyir füzesinin Polonya’nın hava sahasını ihlal ettiğini açıkladı. Sosyal medya medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada seyir füzesi için, “Cisim Oserdow kasabası yakınlarında Polonya hava sahasına girdi ve 39 saniye boyunca orada kaldı” denildi. “(Füze) Tüm uçuş boyunca askeri radar sistemleri tarafından gözlemlendi” ifadesi kullanıldı.

Polonya ordu sözcüsü Jacek Goryszewski gazetecilere yaptığı açıklamada füzenin Ukrayna’ya dönmeden önce Polonya hava sahasında yaklaşık 2 km. yol kat ettiğini söyledi. Rusya’dan konuyla ilgili bir yorum gelmezken, Varşova, Moskova’dan izahat talep edeceğini belirtti. Polonya Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz, Varşova’nın Ukrayna’yı hem askeri hem de insani açıdan desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

Paylaşın

IŞİD’den Moskova’da Silahlı Saldırı: En Az 133 Ölü

Rusya’nın başkenti Moskova’da yer alan bir konser salonuna düzenlenen silahlı saldırıda, en az 133 kişi hayatını kaybederken, 133’den fazla kişi de yaralandı. Saldırıyı IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) üstlendi.

Haber Merkezi / IŞİD ile bağlantılı Amaq ajansı tarafından Telegram’da paylaşılan kısa açıklamada saldırı üstlenildi; ancak açıklamada, bu iddiayı desteklemek için bir delil ortaya konmadı.

Rusya medyası da saldırının IŞİD tarafından üstlenildiğine dair güvenilir bir bilgi olmadığını belirtiyor. Rusya’nın İngilizca yayın yapan haber kanalı Russia Today de saldırıyı henüz üstlenenin olmadığını duyurdu.

Öte yandan Reuters haber ajansı adını paylaşmadığı bir ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberinde ABD’nin saldırıyı IŞİD’in Horasan kolunun gerçekleştirdiğine dair istihbarat bilgisi olduğunu belirtti. Aynı yetkili ABD’nin Rusya’yı saldırı konusunda geride bıraktığımız haftalar içerisine uyardığını da söyledi.

Moskova’daki saldırı, 2004 yılında militanların aralarında yüzlerce çocuğun da olduğu binden fazla kişiyi rehin aldığı Beslan okul kuşatması olarak tarihe geçen saldırıdan bu yanaki en ağır saldırılardan biri.

Rus basınına göre, kamuflaj kıyafetli en az 5 kişi Crocus City alışveriş merkezindeki konser salonu yakınlarında ateş açtı. O sırada “Picnic” adlı bir müzik grubunun konseri vardı. TASS haber ajansı da ateş açılan binada patlama olduğunu ve yangın çıktığını bildirdi.

11 gözaltı

Reuters haber ajansının aktardığına göre, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Devlet Başkanı Vladimir Putin’e saldırıyla bağlantılı olarak 11 şüphelinin gözaltına alındığı bilgisini verdi. Rusya’nın Interfax haber ajansı da Kremlin’e dayandırdığı haberinde, saldırıyla bağlantılı olarak ‘daha fazla suç ortağının tespiti için çalışma yapıldığını’ aktardı.

Putin: Dikkatlice planlanmış bir terör saldırısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırısının ardından ilk kez konuştu. Tüm saldırganların yakalandığını belirten Rusya Devlet Başkanı Putin, “Saldırganlar Ukrayna’ya kaçmaya çalışıyorlardı” dedi. “Düşmanlarımız bizi bölemeyecek” ifadelerini kullanan Rus lider Putin, “Dikkatlice planlanmış bir terör saldırısının yanı sıra önceden hazırlanmış bir toplu insan katliamıyla karşılaştık” dedi.

Bu saldırı emrini veren herkesin cezalandırılacağını belirten Putin, “Rusya’ya, halkımıza yönelik bu saldırıyı hazırlayan, teröristlerin arkasında duran herkesi tespit edip cezalandıracağız” ifadelerini kullandı. 24 Mart gününü yas günü ilan ettiklerini duyuran Putin, saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Türkiye, saldırıyı kınadı

Türkiye, Moskova’daki saldırıyı kınadı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, saldırıda çok sayıda ölü ve yaralı olduğunun üzüntüyle öğrenildiği belirtildi. Açıklamada, “Masum sivilleri hedef alan bu menfur terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Rus halkına ve Rusya hükümetine en derin taziyelerimizi sunuyoruz” denildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile telefonda görüşerek saldırı nedeniyle başsağlığı diledi. Fidan, Lavrov’a, Türkiye’nin saldırıyı kınadığını belirterek, Rus halkı ve hükümetine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk halkının başsağlığı dileklerini iletti.

“Ukrayna bağlantısına dair bir işaret yok”

Olayın hemen ardından ABD yönetimi, olayda Ukrayna bağlantısına dair bir işaret bulunmadığını açıkladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, “Açılan ateşte Ukrayna’nın ya da Ukraynalıların dahli olduğuna dair bu sefer bir işaret bulunmamakta” ifadelerini kullandı.

Olayın detaylarıyla ilgili konuşabilmek için henüz çok erken olduğunu belirten Kirby, “Ancak görüntüler dehşet verici. Düşüncelerimiz bu korkunç silahlı saldırının kurbanlarıyla. Haberi daha almamış anneler babalar, ağabey ve ablalar, kız ve erkek çocuklar var. Bu çok zor bir gün olacak” diye konuştu.

Saldırıyla ilgili Ukrayna’dan da açıklama geldi. Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin baş danışmanı Mihail Podolyak, Ukrayna’nın olayla hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirtti.

“Washinton nereden biliyor?”

Rusya Dışişleri Bakanlığı, olayı “terör saldırısı” olarak nitelendirerek tüm dünyaca kınanması gerektiğini kaydetti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Kirby’nin açıklamasına tepki göstererek “Washington’daki yetkililer daha bir trajedinin ortasındayken neye dayanarak birinin masumiyetiyle ilgili çıkarımda bulunabiliyor?” sorusunu yöneltti. Zakharova, Washington’ın elinde bilgiler varsa bunu Rusya ile paylaşması ya da bu tür açıklamalarda bulunmaya son vermesi gerektiğini söyledi.

Moskova’daki ABD Büyükelçiliği, 7 Mart’ta yaptığı açıklamada “aşırılıkçıların” Moskova’da saldırı planları yaptığına dair uyararak ABD vatandaşlarının Moskova’daki kalabalık yerlerden uzak durmaları tavsiyesinde bulunmuştu.

Saldırının arkasında kim var?

Cuma günü kısa bir açıklama yapan IŞİD saldırıyı üstlendi. Cumartesi günü ise saldırganlara ait olduğunu öne sürdüğü ve dört maskeli erkeğin yer aldığı bir fotoğraf paylaştı.

Rus yetkililer, saldırıyı IŞİD’in üstlenmesine dair bir açıklama yapmadı. ABD iki hafta önce Moskova’da büyük etkinliklerin hedef alınabileceğine dair bir uyarı yayımlamıştı. Rus yetkililer, ABD’nin paylaştığı istihbarat bilgisinde pek bir detay olmadığını belirtti.

Vladimir Putin geçen hafta yaptığı bir konuşmada “Batılı kurumların Rusya’da terör saldırısı düzenlenebileceğine dair son dönemde yaptığı provokatif açıklamalar bir şantaj niteliğindedir. Amacı toplumumuzu sindirmek ve istikrarsızlaştırmaktır” demişti.

ABD saldırının arkasında IŞİD’in Horasan kolu olan IŞİD-H’nin olduğunu söyledi. Örgütün bu kolu, eskiden Horasan olarak adlandırılan bölgede bir halifelik kurmak istiyor. Örgütün hak iddia ettiği topraklar Afganistan, Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve İran’ı kapsıyor.

New York Times’a konuşan terörizmle mücadele analisti Colin Clarke “IŞİD-H iki yıldır Rusya’ya odaklanmış durumda” diyor ve ekliyor: Örgüt Kremlin’i Afganistan, Çeçenistan ve Suriye’deki müdahaleleri nedeniyle eleştiriyor, Müslümanları katlettiğini söylüyor.

Putin saldırganların Ukrayna’ya kaçmaya çalışırken yakalandığını söyledi, “İlk bulgulara göre Ukrayna tarafında onlar için bir geçiş hazırlanmıştı” dedi. Ukrayna ise bu iddiayı reddetti, “son derece absürt” diye niteledi.

Paylaşın

Rusya, Ukrayna’yı Füzelerle Vurdu: Zelenski’den Yardım Çağrısı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, en az iki kişinin öldüğü ve 14 kişinin yaralandığı füze saldırıları sonrası, Batı’dan yardım çağrısında bulundu: Ortaklarımız tam olarak neye ihtiyacımız olduğunu biliyor. Bizi kesinlikle destekleyebilirler.

Ukrayna Enerji Bakanı German Galushchenko da, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, “Düşman şu anda Ukrayna enerji endüstrisine son zamanların en büyük saldırısını gerçekleştiriyor” dedi ve ekledi: Bombardımanın Zaporijya elektrik santralini besleyen enerji nakil hatlarından birini devre dışı bıraktı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın 90’dan fazla füze atarak ve 60 İran yapımı insansız hava aracı (İHA) kullanarak ülkesine ölümcül bir saldırı dalgası başlattığını söyledi.

Zelenski, “Dünya, Rus teröristlerin hedeflerini olabildiğince net bir şekilde görüyor: Enerji santralleri ve enerji tedarik hatları, bir hidroelektrik barajı, konutlar, hatta bir troleybüs” dedi.

Volodimir Zelenski saldırıların ardından bir kez daha Batı’dan daha fazla silah talebinde bulundu. Ülkesinin hava savunma sistemlerine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ukrayna Cumhurbaşkanı, “Ortaklarımız tam olarak neye ihtiyacımız olduğunu biliyor. Bizi kesinlikle destekleyebilirler” dedi.

Ukrayna İçişleri Bakanlığı saldırılarda en az iki kişinin öldüğünü, 14 kişinin yaralandığını ve üç kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. Saldırılardan biri, Ukrayna’nın güneydoğusundaki Avrupa’nın en büyük nükleer santralini besleyen iki elektrik hattından birinin kopmasına neden oldu.

Ukrayna Enerji Bakanı German Galushchenko Facebook’tan yaptığı açıklamada, “Düşman şu anda Ukrayna enerji endüstrisine son zamanların en büyük saldırısını gerçekleştiriyor” dedi ve bombardımanın Zaporijya elektrik santralini besleyen enerji nakil hatlarından birini devre dışı bıraktığını sözlerine ekledi.

Avrupa’nın en büyük nükleer enerji tesisi olan ve Ukrayna tarafından işletilen Zaporijya, savaşın ilk günlerinde Rus birlikleri tarafından ele geçirilmişti.

Ukrayna’nın atom enerjisi operatörü Energoatom, “Bu durum son derece tehlikeli ve acil bir duruma yol açma riski taşıyor” açıklamasında bulundu.

Son elektrik hattının da kesilmesi halinde, “santralin güvenli çalışma koşullarının ciddi ihlali anlamına geleceği” belirtildi. Savaşın başlangıcından bu yana Zaporijya elektrik santralinde, acil durum dizel jeneratörlerinin kullanılmak zorunda kaldığı çok sayıda kesinti yaşandı.

Energoatom, “Bunların arızalanması durumunda nükleer ve radyasyon kazası tehdidi ortaya çıkacaktır” uyarısında bulundu. Zaporijya valisine göre ise, bugün erken saatlerde bölgeye isabet eden 12 Rus füzesi birkaç evi yıktı ve bilinmeyen sayıda insanı yaraladı.

Vali Ivan Fedorov Telegram hesabından, “İlk haberlere göre yedi ev yıkıldı, 35 ev de hasar gördü” diye yazdı ve insanların yaralandığını ekledi.

2022’den beri Rusya’nın kontrolü altında olan Mariupol şehrinin Ukraynalı belediye başkanının danışmanı Petro Andryushchenko da Telegram’da yaptığı açıklamada, bir Rus füzesinin yine Zaporijya’daki Dinyeper hidroelektrik istasyonunda bir troleybüsü vurduğunu ve troleybüste seyahat eden sivillerin öldüğünü söyledi.

Batıdaki Khmelnytskyi kentinin belediye başkanı Oleksandr Symchyshyn, altyapı ve konut binalarının hasar gördüğü “korkunç bir sabah yaşadıklarını” kaydetti. Symchyshyn Telegram’da, “Siviller arasında kurbanlar ve kayıplar var” diye yazdı.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Rusya Seçimleri: Putin, Beşinci Kez Devlet Başkanı Seçildi

4 yılı başbakan olmak üzere, 24 yıldır Rusya’yı yöneten Vladimir Putin, beşinci kez aday olduğu devlet başkanlığı seçimini resmi olmayan sonuçlara göre kazandı. Putin, “Ukrayna’da ön cephede savaşanlar” başta olmak üzere Rusya halkına teşekkür etti.

Haber Merkezi / Rusya Merkez Seçim Komisyonu’na dayandırılan haberlere göre, kullanılan oyların yüzde 50’sinin sayılmasının ardından Putin’in oy oranı yüzde 87.34 olarak kaydedildi. Bu sonuca göre 71 yaşındaki Vladimir Putin, yüzde 76,7 oy aldığı 2018 seçimlerine kıyasla bu seçimi yaklaşık on puan artışla kazanmış oldu.

Rusya Merkez Seçim Komisyonu, üç gün süren seçime katılım oranının ise rekor düzey olan yüzde 74’ü aştığını bildirdi. Rusya’nın toplam seçmen sayısı 114 milyon.

Yine sandık çıkış anketlerine göre, pusulada yer alan diğer üç adaydan komünist Nikolai Kharitonov’un yaklaşık yüzde 4,6, Rusya’da parlamentonun alt kanadı olan Duma’nın Başkan Yardımcısı Vladislav Davankov’un yüzde 3,6, milliyetçi Leonid Slutsky’nin de yüzde 2,5 oy aldığı tahmin ediliyor.

Vladimir Putin, devlet başkanlığı görevi 2030’a kadar sürdürecek. Yapılan anayasa değişiklikleri sonucu Putin, altıncı dönem de devlet başkanlığına aday olabilecek.

Putin yaptığı konuşmada Rusya’da demokrasinin Batılı birçok ülkeden daha şeffaf olduğunu söyledi ve ülkede elektronik oy vermeye dikkat çekerek Rusya’da seçim kampanyasının ABD’den daha gelişmiş olduğunu belirtti.

Ukrayna’dan tepki

Rusya saldırılarına karşı uzun süredir direnen Ukrayna ise Putin’in seçim meşruiyetini tanımadığını açıkladı. Uluslararası hukuka aykırı olarak düzenlenen oylamanın yasadışı ve geçersiz olduğunu savunan Ukrayna Dışişleri Bakanlığı uluslararası topluma sonuçları tanımama çağrısında bulundu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy Putin’in “hiç bir meşruiyeti” olmadığını savundu. Zelenskiy akşam saatlerinde yayınlanan video konuşmasında “Bu seçim sahtekarlığının hiçbir meşruiyeti yoktur ve olamaz” dedi. Ukranya lideri, “Bu şahıs (Putin) Lahey’de sanık sandalyesine oturmalıdır, dünyada yaşama ve dürüstlüğe değer veren herkes bunu görmelidir” diye konuştu.

Ukrayna’da savaş suçu işlediği iddiasıyla Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Putin hakkında tutuklama emri çıkarılmıştı.

Liderlerden tebrik ve tepkiler

Seçim sürecinin meşruiyetine ilişkin yoğun suçlamalara rağmen, Kremlin lideri Putin yurt dışından ilk tebrikleri de kabul ediyor. Rusya devlet haber ajansı Tass’ın Pazartesi sabahı bildirdiğine göre Nikaragua, Tacikistan ve Venezuela devlet başkanları tebrik mesajları iletti.

Venezeella Devlet Başkanı Nicolás Maduro, “Putin (oyların) yüzde 87’sinden fazlasını alarak kolektif Batı imparatorluğuna karşı savaşı tamamen kazandı” ifadelerini kullandı.

Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega da Putin’in seçimi yeniden kazanmasını, “istikrara ve insanlık için daha iyi bir geleceğe katkıda bulunacak bir zafer” olarak tanımladı. Ortega seçimlerin örnek teşkil ettiğini ve sakin geçtiğini söyledi.

Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman ise Putin’in kazanmasını “ikna edici bir zafer” olarak niteledi.

Vladimir Putin’in Rusya’da yeniden devlet başkanı seçilmesine Batılı ülkelerden tepki geldi.

Almanya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Cerstin Gammelin, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Putin’i kutlamayacağını söyledi. Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada Gammelin, “Putin’e kutlama mesajı gönderilmeyecek” dedi.

2018 yılında Rusya’da yapılan bir önceki başkanlık seçiminde Cumhurbaşkanı Steinmeier, Vladimir Putin’i tebrik etmişti.

Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada da “Rusya’daki sözde seçimler ne özgür ne de adildir, sonuçlar kimseyi şaşırtmıyor” denildi.

Polonya hükümeti de seçimleri “yasal olmadığı” gerekçesiyle eleştirdi. Açıklamada seçimlerin “ağır baskı altında” ve Ukrayna’nın işgal altındaki bölgelerinde uluslararası hukukun ihlal edilerek gerçekleştirildiği savunulundu.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da seçimin özgür ve adil bir ortamda düzenlenmediğini bildirdi. Oylamanın Ukrayna’nın işgal altındaki topraklarında yasadışı bir şekilde yapıldığının altını çizen Cameron, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan (AGİT) uluslararası gözlemcilerin seçimi izlememesini ise eleştirdi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, Putin’in siyasi rakiplerini cezaevine attırdığını ve diğerlerinin de kendisine karşı seçimde yarışmasını engellediğini söyleyerek seçimlerin özgür ve adil olmadığını belirtti.

Paylaşın

ABD Ve G-7’den İran’a Rusya Uyarısı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve G-7 grubundaki müttefikleri, İran’ı Rusya’ya balistik füzeler ve ilgili teknolojileri sağlamaması konusunda uyardı. ABD ve Avrupa, halihazırda İran’a karşı kapsamlı yaptırımlar uyguluyor.

İran’a yönelik uygulanan yaptırımlar, binlerce kişi ve finansal hizmetler, enerji, teknoloji ve diğer sektörleri hedef alıyor.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Joe Biden yönetimi, Ukrayna ile savaş halindeki Rusya’nın azalan silah stoklarını yenilemek için çaba harcadığını ve bu çerçevede İran’dan yakın menzilli balistik füzeler talep ettiğini iddia ediyor.

Washington, henüz füzelerin İran’dan Rusya’ya geçtiğini teyit etmedi. Ancak ABD’li yetkililer İran makamlarının bir anlaşmanın yakın olduğu yönündeki açıklamalarından endişe duyduklarını dile getiriyor.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkiliye göre, G-7 ülkelerinin üzerinde düşündüğü yaptırım eylemlerinden biri, İran’ın ulusal havayolu şirketi Iran Air’in Avrupa’ya uçuşlarını yasaklamak.

Aralarında ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya’nın bulunduğu G-7 grubu ülkelerinin liderleri, yaptıkları ortak açıklamada, “İran’ın Rusya’ya balistik füze veya ilgili teknolojileri teslim etmeye başlaması durumunda, önemli yeni yaptırımlar da dahil olmak üzere hızlı ve koordineli bir şekilde karşılık vereceğiz.” dedi.

İran’ın BM Misyonu ise geçen ay yaptığı açıklamada balistik füze satışını engelleyecek herhangi bir yasal kısıtlama bulunmadığını ancak “Rusya-Ukrayna çatışması sırasında savaşı körüklememek için silah ticaretinden kaçınmanın ahlaki bir yükümlülük olduğunu” belirtmişti.

ABD ve Avrupa halihazırda İran’a karşı bireyleri hedef alan ve Tahran’ın ticaret, finansal hizmetler, enerji, teknoloji ve diğer sektörlere erişimini sınırlayan kapsamlı yaptırımlar uyguluyor. İran’a yönelik yaptırımlar, ABD’nin şu ana kadar herhangi bir ülkeye uyguladığı en geniş ve kapsamlı yaptırımlar olup binlerce kişi ve kuruluşu hedef alıyor.

Biden yönetimi, ocak ayında yaptığı açıklamada, ABD istihbarat yetkililerinin Rusya-İran anlaşmasının tamamlanmadığını tespit ettiklerini ancak Rusya’nın İran’dan füze almak için yürüttüğü müzakerelerin aktif bir şekilde ilerlediğinden endişe duyduklarını kaydetmişti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün Viyana’da düzenlenen bir basın toplantısında “İran’a bunu yapmaması için çok net mesajlar gönderdik, bu konu birçok ülke arasında önemli bir tartışma konusu” diye konuştu.

Biden yönetimi Kremlin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta ihtiyaç duyduğu silahlar için İran ve Kuzey Kore’ye bağımlı hale geldiğini öne sürüyor. Bu iddialarını istihbarat raporları ile kanıtlamaya çalışıyor.

Rusya, Kuzey Kore’den balistik füzeler satın aldı ve Ukrayna’ya karşı kullandı. Ukraynalı yetkililer ise, Rus güçleri tarafından konuşlandırılan Kuzey Kore füzelerinin sık sık hedefi ıskaladığını öne sürüyor.

İran önce Rusya’ya insansız hava aracı tedarik ettiğini reddetti. Daha sonra Rusya’nın Ukrayna işgali başlamadan kısa bir süre önce az sayıda sattığını kabul etti.

Paylaşın