Vladimir Putin: Moskova’daki Saldırının Sorumlusu ‘Radikal İslamcılar’

Moskova yakınlarında düzenlenen terör saldırısına ilişkin konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, saldırının sorumlusunun, “Radikal İslamcılar” olduğunu dile getirdi.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Televizyonda yayınlanan konuşmasında Vladimir Putin, “Bu suçun, İslam Dünyası’nın da ideolojisiyle asırlardır çatıştığı radikal İslamcılar tarafından işlendiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Rusya’ya ve onun halkına karşı bu suçu işleyen ellerin kime ait olduğunu artık biliyoruz, şimdi bunun emrini verenin kim olduğunu bilmek istiyoruz” diyen Putin, böylece daha önce doğrudan Ukrayna’yı suçladığı söyleminden uzaklaşmış oldu. Bununla birlikte saldırganların, olayın ardından Ukrayna’ya kaçmaya çalıştıklarını öne süren Putin, bunun neden böyle olduğu sorunun gündeme geldiğini belirterek, “Onları orada kim bekliyordu” dedi.

Vladimir Putin, hafta sonunda yaptığı açıklamada, şüphelilerin Ukrayna sınırı yakınlarında ele geçirildiğini duyurmuş ve söz konusu zanlıların Ukrayna’ya geçişi için bir zaman diliminin belirlendiğini dile getirmişti. Ukrayna ise Moskova’dan gelen bu yöndeki tüm suçlamaları reddediyor.

Vladimir Putin, konuşmasının devamında, “Kendilerini inançlı birer Müslüman olarak gören radikal İslamcılar, nasıl tüm Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında böyle vahşice bir suç işleyebiliyor?” sorusunu dile getirdi. Putin ayrıca, “Radikal ve terörist İslamcı örgütlerin, çatışmaların patladığı Ortadoğu’da adil bir çözümden yana tavır alan Rusya ile gerçekten çatışmaya girmek isteyip istemediğini bekleyip göreceklerini” ifade etti.

Moskova’nın kuzeybatısında yer alan Krasnogorsk’taki Crocus City Hall adlı konser salonuna giren eli silahlı saldırganlar, Rus makamlarının bildirdiğine göre en az 137 kişiyi öldürdü. Olaydan kısa süre sonra IŞİD saldırının sorumluluğunu üstlendiğini duyurdu. Saldırıda yaralanan 180’den fazla kişiden 50’sinin evlerinde tedavi edilmek üzere hastanelerden taburcu edildiği belirtiliyor.

IŞİD-H nasıl kuruldu, kimlerden oluşuyor?

Peki saldırıyı üstlenen IŞİD’in Afganistan merkezli Horasan kolu kim, hakkında neler biliniyor? Horasan, IŞİD’in en kanlı kolu olarak görülüyor. Horasan, Antik Çağ’da İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bazı bölgelerini de içeren bölgeye verilen addı. Faaliyetleri bu bölge dışına da yayılan IŞİD-H, 2015’ten bu yana Afganistan ve Pakistan’da binlerce kişinin ölümüne yol açtı.

2014 yılında Taliban ve El Kaide üyeleri tarafından Pakistan ve Afganistan’da kurulan örgüt, 2015 yılında kendini resmi olarak IŞİD’in Horasan kolu ilan etti. IŞİD gibi IŞİD-H da sınırlar ötesi bir halifelik kurma hedefi güdüyor.

Analistler, IŞİD-H üyeleriyle diğer radikal İslamcı örgütler arasında yakın temas bulunduğunu ve El Kaide, Taliban gibi örgütlerin savaşçılarından sık sık IŞİD-H’ya geçişler olduğunu belirtiyor. Taliban’ın Afganistan’da iktidarı 2021 yılı Ağustos ayında yeniden ele geçirmesi öncesinde ülkede bulunan ABD askerleri ve Afgan hükümet güçleri, IŞİD-H’nın çok sayıda üst ve orta düzeyde yetkilisine operasyon düzenleyerek öldürmüştü.

ABD askerlerinin ülkeden çekilmesiyle güvenlik alanında oluşan boşluğun örgüte yeni bir ivme kazandırdığı düşünülüyor. Örgüt Afganistan’da yeni eğitim kampları açarken uluslararası ağlarla bağlarını da geliştirdi.

Afganistan’da iktidardaki Taliban, IŞİD-H’nın ülkedeki faaliyetlerini engellemeye çalıştığını belirtiyor ve iktidara gelişinden bu yana örgütün binlerce üyesini yakalayıp hapse attığını iddia ediyor. Ancak örgütün ülkedeki etnik ve dini azınlıklara yönelik saldırılarındaki artış, Taliban’ın imkanlarının, örgütü zayıflatmak için yeterli ve etkili olmadığını gösteriyor.

Birleşmiş Milletler de El Kaide ve IŞİD-H gibi örgütlerin, Taliban üyeleriyle olan bağlantıları yoluyla ülkede kalan gelişmiş NATO silahlarına erişebilecekleri endişesini defalarca dile getirmişti.

IŞİD-H, 3 Ocak 2024’te İran’ın Kirman kentinde 95 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı üstlenmişti. İran’ın Devrim Muhafızları ordusunun eski komutanı General Kasım Süleymani’nin 2020’de bir Amerikan operasyonuyla öldürülmesinin yıldönümünde, kabrinde toplanan kalabalığın yakınlarında iki bomba patlamıştı.

Haber ajanslarına yansıyan bilgilere göre ABD istihbaratı, Tahran yönetimini saldırı planları konusunda uyarmıştı. ABD’nin Moskova Büyükelçiliği, 7 Mart’taki duyurusunda, aşırılıkçıların Moskova’da saldırı hazırlığı içinde bulunduğu uyarısı yaparak ABD vatandaşlarına kalabalık gruplardan uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Rusya iç istihbarat teşkilatı FSB de 7 Mart’ta Moskova yakınlarındaki Kaluga bölgesinde bir sinagoga silahlı saldırı planlarını engellediğini duyurmuştu.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir