Erdoğan Açıkladı: Ramazan Bayramı Tatili 9 Gün

Ankara’da iftar programında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu çalışanlarımızın 10 Nisan 2024 tarihinde başlayacak Ramazan bayramı öncesindeki 1,5 sürede idari izinli sağlayacak kararımızı kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum” dedi ve ekledi:

“Böylece Salı günkü yarım günü ve Pazartesi gününü bayram tatiline ekleyerek bayram tatilini 9 günlük bir vakit verdik. Özel sektörümüzün de böyle yaklaşıma sahip olduğunu biliyoruz. 1,5 günlük idari izin kararımızın hayırlı olmasını diliyorum.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da iftar programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Bugün Kuzey Irak’ta yürüttüğümüz operasyonda şehit olan bir askerimize Allah’tan rahmet, yaralanan 4 askerimize acil şifalar diliyorum. Bugün yoğun ve yorucu olduğu kadar gerçekten bereketli bir gün geçiriyoruz. 30 bini aşkın deprem konutu ve köy evinin anahtar teslim törenini gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde teslim ettiğimiz afet konutu sayısı 76 bini aştı.

Yine canlı bağlantıyla 14 km.lik Arnavutköy-İstanbul Havalimanı metro hattı açılış törenine iştirak ettik. İstanbul’u 326 km.’ye çıkardık. İstanbul’un trafik çilesini biraz daha azalacağı kanaatindeyim. Akabinde Mamak’ta toplu açılış törenimiz vardı. Mamak belediyemizin ilçemize kazandırdığı 62 kalem eser, hizmet ve eseri açtık. Şoför esnaflarımızla bizim özel bir dostluğumuz, yol arkadaşlığımız vardır. Siyasete ilk atıldığımız dönemden itibaren sizlerle farklı vesilelerle bir araya geldik, dertleştik, hasbıhal ettik. Salon toplantıları, taksi dolmuş duraklarında, trafikte sizlerle yakın irtibat halinde olduk.

Sizlerin kanaatlerini almaya, sizlere kulak vermeye ihtimam gösterdik. Her zaman sizlerin fikirlerinden istifade ettik. Çünkü şoför esnafı bu kardeşlerimin yaptıkları iş icabı milletimizin aynasıdır. Sizlerin bu ülkeye, bu millete, bu şehre yaptığı hizmetlerin yerini hiçbir şey tutamaz. Kiminiz takside, kiminiz minibüste, kiminiz otobüste helal rızık peşinde koşuyorsunuz. Her gün 100 binlerce hemşehrimizi işyerine, evine, sevdiklerine güvenle ulaşmasına sizler vesile oluyorsunuz. Siyasi hayatı boyunca daima sizlerle beraber yol yürümüş kardeşiniz olarak her gün nasıl bir mücadele içinde olduğunuzu çok iyi biliyorum.

Geçen ay İzmir’de yaşanan menfur hadise taksicilerimizin hangi riski göz önüne alarak evlerine ekmek getirdiği anlaşılmıştır. Merhum Oğuz Erge kardeşimizi katleden alçak işlediği cinayetin hesabını hukuk önünde vermiştir. Şoförlerimizi hedef alan sözlü ve fiili pekçok saldırı haberi medyaya yansıdı. Dün Keçiören’de taksi durağına yapılan saldırı benzer örnektir.

Bazı münferit örnekler üzerinden şoför esnafı kardeşlerimin itham edildiği, kimileri tarafından nefret objesi haline getirilmeye çalışıldığını üzülerek görüyoruz. Bu asla kabul edilemez durumdur. Birkaç kişinin yaptığı hatanın genele teşmil edilmesini doğru bulmuyoruz. Trafik sürekli sıkışıyor, bir yerden bir yere gitmek sorun oluyorsa şoför kardeşlerim burada suçlu değil; bilakis mağdur konumundadır. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerimizde artan trafik keşmekeşinden şoför esnafı kardeşlerim herkesten daha çok etkileniyor.

“Enerjimizi sorunları çözmek için kullandık”

Hal böyle iken görevi yol yaparak, asfalt dökerek, tünel, kavşak, alt geçit inşa ederek metro ve tramvay hatları açarak trafiği rahatlatmak olanların kendi beceriksizliklerin vebalini şoförlere yüklemeleri işgüzarlıktır. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle davranmadık. Enerjimizi ve kapasitemizi bahane için değil sorunları çözmek için kullandık. Yol medeniyettir düsturuyla gece gündüz çalışarak ülkemizi parmakla gösterilen bir yere taşıdık. Sizler gerek şehir içinde gerekse şehirler arası seyahatlerinizde ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi gayet iyi biliyorsunuz.

Meclisin açılmasıyla birlikte dolmuş ve minibüs esnafımızın plakalarına dair mülkiyet sorunlarıyla ilgili mağduriyetleri inşallah gidereceğiz. Aynı düzenlemede şehir içinde faaliyet gösteren halk otobüsü esnafımızın hat tahsis süreleriyle faaliyetlerine devam edebilme haklarını da korumaya alacağız. Ulaştırma ve Çevre Bakanlığımız gerekli mevzuat hazırlıklarını yaptı. Seçimlerden hemen sonra parlamentomuzun takdirine sunuyoruz. Yol yapmamakla övünenlere hak ettikleri cevabı 31 Mart’ta vereceğinize inanıyorum.

Ulaştırma projelerini devam ettirmek yerine üzerine hafriyat dökenleri siyaset arşivlerinin tozlu raflarına havale edeceğinizden şüphe duymuyorum. Şahsi reklamlarına verdikleri önemi şehirlerimizin trafik ve deprem alanına vermeyenleri sandığa gömmenizi bekliyorum. Biz büyükşehirde Turgut Altınok kardeşim ve ilçelerdeki adaylarımızla eser ve hizmet siyaseti yolunda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanı olarak tüm belediye başkanlarımızla elele verecek, başta İstanbul olmak üzere Ankaramızı başkente yakışır şekilde hal almasını inşallah sağlayacağız.

Kamu çalışanlarımızın 10 Nisan 2024 tarihinde başlayacak Ramazan bayramı öncesindeki 1,5 sürede idari izinli sağlayacak kararımızı kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum. Böylece Salı günkü yarım günü ve Pazartesi gününü bayram tatiline ekleyerek bayram tatilini 9 günlük bir vakit verdik. Özel sektörümüzün de böyle yaklaşıma sahip olduğunu biliyoruz. 1,5 günlük idari izin kararımızın hayırlı olmasını diliyorum.”

Paylaşın

Erdoğan: Asla Irkçı, Faşist Zihniyetten Olmadık

Ankara Mamak’ta toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Tek parti zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olan CHP yönetimi, ırkçılık, ayrımcılık ve bölücülükte yine kendi kötü geçmişiyle yarışıyor. Bunlar lafa gelince sağda solda ahkam keserler ama insanlarımızı etnik kökenine bakarak ayrıştırmadan duramazlar” dedi ve ekledi:

“Biz yakın geçmişte Çorum, Maraş olaylarını yaşamış milletiz. Sivas olaylarında provokasyonlara maruz kalmış bir ülkeyiz. Son olarak Gezi hadisesinde sokaklarımızın nasıl karıştırıldığını, milletin nasıl birbirine düşürülmek istendiğini hatırlıyoruz. Belediyeye ait araçları yaktılar. Esnafımızın malına mülküne zarar verdiler. Hamdolsun bu kaos girişiminin önüne geçtik. Hangi kökene, meşrebe, fikre, siyasi görüşe mensup olursa olsun her vatandaşımız başımızın tacıdır. Bu ülkede benzer senaryoların yaşanmasına izin veremeyiz.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Mamak’ta toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Bugün Mamak’ta tamamlanan eser, yatırım ve hizmetlerin toplu açılışı için bir aradayız. Mamak’a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum. Türkiye’nin en kritik seçimlerinden birini yaptık. Mamak şahsıma yüzde 49 oranında oy verdi. Tüm Mamaklı kardeşlerime teşekkür ediyorum. Daha yüksek oy bekliyorduk demek ki mesajlarımızı iletmede eksikliklerimiz oldu. Her vatandaşımız bizim başımızın tacıdır. Biz eksik varsa kendimizde arar, hata varsa kendimize bakarız.

Muhalefet ise bırakın kazandıklarını yenildiklerinde bile kendilerini sorgulayıp hesaba çekmezler. Bir günah keçisi bulup yollarına devam ederler. Mayıs seçimlerinde de aynısını yaptılar. Suçu vatandaşa ve adaylarına atıp kendilerini temize çektiler. Ne oldu altılı masa, hani liderler; Meclis’e girebildiler mi masada kim kaldı? İnşallah Mamak 31 Mart’ta destan yazacak. Kazanmış olmamıza rağmen bu seçimde aldığımız oyu yeterli görmüyoruz. 31 Mart’ta Mamaklı kardeşlerimiz ile el ele verip eser siyasetini zirveye çıkaracağız.

Mamak 40’tan fazla vilayetin Ankara’ya giriş kapısı olan Ankara’nın nüfus açısından 4. ilçesidir. Resmi rakamları aldım, 35 bin dediler. Şu an karşımda 35 bin Mamaklı var. Amasız şartsız dün olduğu gibi bugün, yarın ve daima… Mamak’ın eski halini hepimiz hatırlıyoruz. Daha önceden akla gecekondular, yokluk yoksulluk gelirdi. Yatırımlarımızla bu tabloya son verdik. Mamak’ın eski görünümünden kurtulması için her alanda önemli atılımlar gerçekleştirdik.

Artık büyüyecek yeri kalmamış, kimi ilçelere göre Mamak hala potansiyelli yüksek yerlerin başında geliyor. Mamak bu yarışta giderek öne geçiyor. Bugün bu eser ve hizmet zincirine yeni halkalar ekliyoruz. 52 kalem yatırımı sizlerin hizmetine veriyoruz. Bu projeler arasında havuzlar, millet kıraathaneleri, kapalı pazar yerleri, kütüphaneler, gençlik merkezleri bulunuyor. Belediye ve bakanlıklarımızın yaptığı hizmetleri resmen hizmete alıyoruz.

“Taş üstüne taş koymamakla övünen beceriksiz yönetim var”

Havalimanından ta buralara kadar yolların asfaltlanması diye bir şey var mı? Nereden nereye geldik. Bol keseden vaat dağıttılar, sözlerini yerine getirmediler. Devasa bütçelere rağmen hiçbir eserleri yok. Proje diye bahsettiklerinin fazlasını bizim orta çaplı belediyelerimiz daha iyi yapıyor. Ankara’da yapılan ne varsa hepsi bizim yaptıklarımız. Taş üstüne taş koymamakla övünen beceriksiz yönetim var.

Mamak belediyemizi gönülden tebrik ediyorum. İşçilerimizi kutluyorum. 31 Mart’tan sonra bunlara yenilerini ekleyeceğiz. Mamak’ın tavrının gerçek belediyecilikten olacağına yürekten inanıyorum. Bu seçimlerde Mamak’ta bayrak değişimine gittik. Murat Köse kardeşimizin yerine Asım Balcı kardeşimizi aday gösterdik. Murat kardeşimize hizmetleri için teşekkür ediyorum. Yol arkadaşlığımızı başka alanlarda devam ettireceğiz.

Bugüne kadar sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. İlçemize hizmet ederken kimsenin kökenine ve mezhebine bakmadık. Nerede bir sorun varsa onu çözmenin gayretinde olduk. Mamak’taki mahallelerimizin hepsi siyasi tercihlerin bağımsız olarak aynı standartta hizmet aldılar. Belediyelerimizin ve kamu kurumlarının kapılarını kimseye kapatmadık. ‘Şu partiye oy verenler belediyenin kapısından giremez’ diyen ırkçı faşist zihniyetten asla olmadık.

“CHP yönetimi, kendi kötü geçmişiyle yarışıyor”

Teröre ve şiddete bulaşmadığı, bu millete ihanet etmediği sürece hangi partiye oy verirse versin herkesi bağrımıza bastık. Ancak 14-28 Mayıs seçimlerindeki gibi 31 Mart öncesinde de siyasi rekabeti siyasi husumete dönüştürmeye çalışanlar var. Tek parti zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olan CHP yönetimi, ırkçılık, ayrımcılık ve bölücülükte yine kendi kötü geçmişiyle yarışıyor.

Bunlar lafa gelince sağda solda ahkam keserler ama insanlarımızı etnik kökenine bakarak ayrıştırmadan duramazlar. Biz yakın geçmişte Çorum, Maraş olaylarını yaşamış milletiz. Sivas olaylarında provokasyonlara maruz kalmış bir ülkeyiz. Son olarak Gezi hadisesinde sokaklarımızın nasıl karıştırıldığını, milletin nasıl birbirine düşürülmek istendiğini hatırlıyoruz. Belediyeye ait araçları yaktılar. Esnafımızın malına mülküne zarar verdiler. Hamdolsun bu kaos girişiminin önüne geçtik.

Hangi kökene, meşrebe, fikre, siyasi görüşe mensup olursa olsun her vatandaşımız başımızın tacıdır. Bu ülkede benzer senaryoların yaşanmasına izin veremeyiz. Her kim bölgecilik yapıyor, insanları etnik kökenine göre ayırıyorsa bu milletin huzurunu istemiyor demektir. Siyasetçiler olarak elbette yarışacağız. Ülkemiz adına doğru bulmadığımız hususları ifade edeceğiz ama bunları yaparken aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı daima uyanık olacağız. Sizlerden birlik ve beraberliğinize sarılmanızı istiyorum.”

Paylaşın

İmamoğlu, Erdoğan’a 2019’u Hatırlattı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’a 2019 seçimini hatırlatarak, “2019’da bunlar seçimi kazandıktan sonra çaldılar dediler mi, dediler. Hırsız dediler mi, dediler. Sandık başındakilere terörist dediler mi? Dediler. Bir bakan ‘sandık başlarında 700 tane terörist tespit ettik’ dedi. Bu millet öyle bir demokrasi tokadı attı ki… Mİlletimizin vicdanı, adaleti büyüktür. Kul hakkı yediler, hesabını vermediler. Millet hesabını kesti” dedi.

Ekrem İmamoğlu, 17 bakanın İstanbul’da siyaset yaptığı vurgulayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı yaptı: Bir kişi daha var, yakında o da gelecek. Bekliyoruz vallahi, gel. 23 Haziran’da 806 bin kere nasıl misafir ettiyse şimdi daha büyük rakamla misafir edecek.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimler kapsamında Pendik’teki mitingde yurttaşlara seslendi.

Mitingdeki bir yurttaşa seslenen Ekrem İmamoğlu, “Ağabeyim, İliç’teki acını paylaşıyoruz. İçimiz yanıyor, 9 canımız toprak altında. Doğamız tehdit altında ve bu konudaki sorumluların ağzında tek bir cümle yok. Sanki o dağ kendiliğinden aşağı gelmiş, can almış, doğayı perişan etmiş!” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, şöyle devam etti: “Ama ne devleti yönetenler, ne o dönem imza atan sayın Bakan (Murat Kurum), ne de diğerleri tek bir açıklama yok. Sanki izinler gökten indi. Böyle bir durumdayız, her işleri böyle! İliç halkı, hakkını helal etmeyecek o kötü imzaları atıp milletin canına mal olan süreci yaratanlara.”

“Onlar oy vermeyenlere hasımlık yapar, biz oy vermeyenlere hizmet yaparız” diyen İmamoğlu, şunları anlattı: “Aramızdaki fark bu. Önümüzdeki 5 yıl Pendik’te yapacağımız çok şey var. Onlar 2016’ta ihale yaptılar, kazma bile vurmadılar. Hani temel attık diyorlar ya ihale yaptılar, biz geldik Pendik-Kaynarca-Tuzla Metrosu’nu başlattık, Pendik-Kaynarca kısmını seneye açıyoruz.”

2019 seçimini hatırlatan İmamoğlu, “2019’da bunlar seçimi kazandıktan sonra çaldılar dediler mi, dediler. Hırsız dediler mi, dediler. Sandık başındakilere terörist dediler mi? Dediler. Bir bakan ‘sandık başlarında 700 tane terörist tespit ettik’ dedi. Bu millet öyle bir demokrasi tokadı attı ki… Mİlletimizin vicdanı, adaleti büyüktür. Kul hakkı yediler, hesabını vermediler. Millet hesabını kesti” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a tepki gösteren İmamoğlu, “Savcı gibi her gün açıklama yapıyor Adalet Bakanı. Üzülüyorum onun haline” dedi.

17 bakanın İstanbul’da siyaset yaptığını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: “17 tane bakan İstanbul’da siyaset yapıyor. 17 bakan + 1 aday… 17+1, bir kişi daha var, yakında o da gelecek. Bekliyoruz vallahi, gel. Bekliyoruz, bu İstanbullu misafir ağırlamayı sever mi? 23 Haziran’da 806 bin kere nasıl misafir ettiyse şimdi daha büyük rakamla misafir edecek.”

Kanal İstanbul projesi ile ilgili de measj veren İmamoğlu, “Biz 10 yılda 50 yıllık iş yaparız. Bunları o kibrini, kumpaslarını, yalanlarını, rantçılığını, Kanal aşkını tarihe gömeceğiz” diye konuştu.

“Bu partiler ötesi bir seçimdir”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eminönü Meydanı Çevre Düzenlemesi açılışına da katıldı. Burada açıklamalarda bulunan İmamoğlu, “Onlar anladılar ki biz bu adamla ve ekibiyle boy ölçüşemeyeceğiz. Belediyecilikte bunlarla yarışamayacağız. Er meydanından kaçtılar. Ne yapmaya çalışıyorlar? Kumpas meydanına çekmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, şöyle devam etti: “12 günde ne yapacaklar? Ekrem’i nasıl alabora ederiz, nasıl kumpaslar yaparız, mektup mu yazdırırız, yeni montajlar mı yaptırırız? İsterseniz Hollywood’da film çevirin bu milleti aldatamazsınız.”

31 Mart yerel seçimi için mesaj veren İmamoğlu, “Oyumuzu ve gücümüzü birleştirmeye hazır mıyız? İstanbul’un en güçlü buluşması 31 Mart’ta sandıkta. İstanbul’un zaferi için birleşmeye hazır mıyız? Bu partiler ötesi bir seçimdir. İstanbul’un ittifakını kurmaya hazır mıyız?” diye konuştu.

(Kaynak: Birgün)

Paylaşın

Karamollaoğlu’ndan Erdoğan’a İsrail Çağrısı: Tweet Atma, Ticareti Kes

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından, 29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’ndaki ‘one minute (bir dakika)’ çıkışını da hatırlan bir mesaj paylaştı.

Haber Merkezi / Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizde kimileri Filistin, Gazze, Ramallah diye yerlerin varlığından ilk kez 7 Ekim’de haberdar olmuş olabilir. Bazı çevreler Filistin halkının hak ve adalet mücadelesini ilk kez 7 Ekim’de duymuş da olabilir. Ama biz bu mücadeleye ömrümüzü adadık.

Türkiye, Irak-İran savaşında nasıl komşularına kucak açtıysa… Suriye’deki zulümden kaçan muhacirlere nasıl ensar olduysa… Kafkasya’dan Kırım’a nasıl hiçbir kardeşine sırtını dönmediyse… Bugün de tüm imkânlarıyla Gazzeli kardeşlerine sahip çıkmaktadır. Bu gerçeği hiçbir iftira değiştiremez; yalanlar, çarpıtmalar bu hakikatin üstünü asla örtemez. Filistinli yiğitlere terörist iftirası atanların listesinden Meclise girenler ile bu zihniyetle aynı çizgide buluşanların bize söyleyecek sözü olamaz.

Dünyada hiçbir siyasetçinin yapmaya cesaret edemeyeceği dik duruşu, bundan 15 sene önce one minute diyerek açıkça ortaya koyduk. Dün nasıl zalimlerin karşısında, mazlumların yanında yer aldıysak bugün de aynı yerdeyiz, aynı vakur tavrımızı muhafaza ediyoruz. İnşallah bundan sonra da bu duruşumuzdan geri adım atmayacağız.”

“Tweet atma, ticareti kes”

Erdoğan’ın bu uzun mesajını alıntılayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 4 kelimelik yanıt verdi: “Tweet atma, ticareti kes.”

Gazze’de can kaybı 31 bin 726’ya yükseldi

Öte yandan Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı son 24 saatte 81 artarak 31 bin 726’ya yükseldi. İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 73 bin 792’ye ulaştı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Paylaşın

Erdoğan, Yeniden Refah’a Yüklendi: Figüranların Tek Görevi…

Konya’da halka seslenen Erdoğan, “Geçen seçimleri hatırlayın birbirlerini yolda görseler selam vermeyecek olanları bir araya getiren işte bu odaktır. Bugün yerel seçimlerin kendine mahsus özelliklerini kullanarak cepheyi biraz daha genişlettiler. CHP yine DEM ile gizli saklı bir iş birliği halinde. Sözde kent uzlaşması adı altında şehirleri ilçeleri belediye meclislerini paylaşıyorlar” dedi ve ekledi:

“Kendi iradesi olmayan DEM yönetimi dışarıdan aldığı emirlere göre hareket ediyor. En çok oyu aldığı illerde bile şehirleri yönetecek değil örgütün emrinden çıkmayacak kukla isimleri aday gösteriyorlar. Yani Kandil’den. CHP ile yaptığı pazarlıkta payına düşen yerlerde ise siyasi tabanı olan değil yine işaret edilen isimleri öne sürdüler. Bu iki partinin kurduğu sinsi oyuna AK Parti’ye kaybettirmek için katılan başka aktörler de var.”

Erdoğan, konuşmasının devamında “Senaryoya asli unsur olarak dahil edilmeyen bu figüranların tek görevi Cumhur İttifakı’nın gücünü zayıflatarak CHP-DEM ittifakının değirmenine su taşımaktadır. CHP’nin kifayetsiz muhterisleri yıllardır laiklik, Atatürkçülük gibi belirli kavramların istismarıyla varlıklarını sürdürmeye başarmışlardır. Şimdi aynı anlayışın farklı bir sürümü ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim çalışmaları kapsamında, partisinin Konya mitinginde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Konya vefanın şehridir. Buraya her gelişimde sizlerle büyük bir vefa ve dostluk kucaklaşması yaşıyorum. Girdiğimiz her mücadelede Konya’yı dimdik yanımızda bulduk. Hep Konya ile birlikte yol yürüdük. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını da Konya ile birlikte gerçekleştireceğiz… Şimdi emniyetten sordurdum meydanda ne kadar katılım var diye. Yollar hariç evet 110 bin kişi burada. Sizler bu duruşunuzla meselenin sadece seçim ve sandık değil, kutlu bir davayı yüceltmek olduğunu tüm dünyaya gösterdiniz.

Konya’nın 31 Mart’ta da rekor bir oyla belediyecilikte tarih yazacağını ve sancağı da en yükseğe çıkaracağını inanıyorum. Selçuklu başkenti Konya’ya da bu yakışır. Şehirler içinde emsali bulunmayan Konya’ya milli iradeye sahip çıkma konusunda emsalsiz olmak yakışır. Unutmayınız Konya sadece kendi sınırlarından ibaret bir şehir değildir. Nice şehirlere şahlık yapmıştır Konya. Sadece kendisi kalkınmakla gelişmekle kalmadı herkese faydası dokundu… Son deprem felaketinde de gördük ki Konya tüm mazlumlara gönüllerini açtı. Konya Büyükşehir Belediyesi deprem bölgesine çok sayıda destekte bulundu.

Ülkemize yönelik sayısız saldırıların önüne set çektik. Sayısız saldırıyı bertaraf ettik. Ülkemizi siyasi, ekonomik ve askeri olarak geliştirdik. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız demokrasi, hak, özgürlük ihlallerini telafi edecek reformları hayata geçirdik… CHP yine DEM ile gizli saklı bir işbirliği içinde. Bu işbirliğini milletin gözünden kaçırmak için her gün yeni bir ifade buluyorlar. Sözde kent uzlaşması adı altında şehirleri, ilçeleri ve belediye meclislerini paylaşıyorlar. DEM, emirlere göre hareket ediyor, en çok oyu aldığı yerlerde bile örgütün emrinden çıkmayacak kukla isimleri aday gösteriyor, yani nereden, Kandil’den.

Bu iki partinin kurduğu sinsi oyuna Cumhur İttifakı’na kaybettirmek için katılan başka aktörler de var. Onlar da kendilerince bazı kavramlara sığınarak siyasette tırnak tutturmanın peşindeler… Partimizden ayrılıp altılı masaya misafir oldular. Şu anda parlamentoda bile yerleri yok. Hepsinin sonu hüsran oldu. Sırf AK Parti ve Erdoğan husumetiyle siyaset yaptıklarını sananları anlamakta zorlanıyoruz. Sırtını sadece konjonktüre dayamaktan başka sermayesi olmayanların akıbeti, yeni bir konjonktürle silinip gitmektir. “

Paylaşın

Erdoğan, Üç Büyük Şehirdeki Erzurumluları Uyardı

Erzurum’da halka hitap eden Erdoğan, “31 Mart’ı milli irade bayramı haline getirmeye hazır mıyız? Bunun için çok çalışacağız, daha fazla koşturacağız. Biz insanlarımıza ve şehirlerimizi bu güne kadar hep eser ve siyaset hizmetiyle gösterdik” dedi ve ekledi:

“Erzurum’a 173 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Erzurum depreme dayanıklı olacak. Bunun için bakanlıklarımızı harekete geçirdik. Hizmetlerin hız kesmeden devam etmesi için sizden güçlü bir destek bekliyoruz.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Tek parti kalıntısı zihniyet terör örgütü uzantılarıyla el ele vererek bekliyor. İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki Erzurumlu kardeşlerimizi arayacaksınız değil mi? Onları ‘sakın bir yanlışlık olmasın’ diye uyaracaksınız değil mi?” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Erzurum’da düzenlediği mitingde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Her hanım kardeşimizin bir Nene Hatun yüreği taşıyan Erzurum için ne desek azdır. 14-28 Mayıs seçimlerinde milletvekilliğinde yüzde 67, Cumhurbaşkanlığında yüzde 74 oranında verdiğiniz destek için şükranlarımı sunuyorum. Seçim sonuçlarına bakarak anlıyoruz ki dadaş yine farkını, vefasını, sevdasını gösterdi.

Asırlarca ata yurtlarından gelen milyonlarca insanımızın girip kapısı Erzurum olmuştur. Ermeni çetelerin yaptıklarına karşı canını dişine takan Erzurumlunun hikayesi birer destan olarak anlatılacaktır… 31 Mart’ı milli irade bayramı haline getirmeye hazır mıyız? Bunun için çok çalışacağız, daha fazla koşturacağız.

Biz insanlarımıza ve şehirlerimize olan sevgimizi eser ve hizmetlerle göstermiş olan bir partiyiz. Erzurum’a 21 yılda 173 milyar liralık kamu yatırımı yaptık… 31 Mart’tan sonra büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle çok daha fazlasını yapmak istiyoruz. Çok daha fazla yatırım yapacağız. Hizmetlerin devam etmesi için çok güçlü destek bekliyoruz.

AK Parti ve Cumhur İttifakı kökü Peygamber efendimize uzanan medeniyet davasının bugünkü temsilcileridir. Bu dava öyle büyük bir mirastır ki onu ancak layıkıyla taşıyabilecekler üstlenebilir. Birilerince bu kutlu davanın meze yapılmasına gönlümüz razı gelmez. Üzüntümüz davasına katkıda bulunmak yerine pazarlıkta el yükseltmek için kaybettirmek anlayışıyla altılı masalara oturanlarıdır.

Özgürlük ortamı birileri tarafından altın tepside sunulmadı. Darbeden terör saldırılarına, sokak olaylarından partimizin kapatılma davasına kadar nice badireler atlattık. 15 Temmuz’da 253 şehidimiz istiklal ve istikbalimize sahip çıktı. Kazanımlarımızın birilerini rahatsız ettiğini herkes görebiliyor.

Tek parti kalıntısı zihniyet terör örgütü uzantılarıyla el ele vererek bekliyor. İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki Erzurumlu kardeşlerimizi arayacaksınız değil mi? Onları ‘sakın bir yanlışlık olmasın’ diye uyaracaksınız değil mi?”

Paylaşın

Erdoğan Van’da Konuştu: CHP Ve DEM Parti’yi Hedef Aldı

Van’da halka seslenen Erdoğan, CHP ve DEM Parti’yi hedef alarak, “Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanlığında yüzde 38,5’lik oy oranı ile şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Tabii bu oy oranı Van ile aramızdaki muhabbeti, gönül bağını, vefayı ifade etmekten çok uzaktır. Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler” dedi ve ekledi:

“Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan, dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP’yi ve adayını getirip sizlere dayattılar. Sizlerin kapınızın önünden geçilmeyeceğiniz isimleri iradenize ipotek koyarak meclise taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler. Van’ı da bu oyuna alet ettiler.”

Erdoğan, konuşmasını, Oysa şehirler içinde divan kurulsa ehli irfan Van’ı birinci seçer derler. İşte bu Van’ı götürüp tek parti faşizminin temsilcisi CHP’ye ve onun kifayetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler. Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. Fiyakalı ifadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkardılar. Şu ilçe senin, bu belediye meclis üyesi benim hesabı yaptılar. Kazanmak için değil kaybettirmek için çalış mantığını devreye soktular.

Kurdukları bu çarpık oyunlar aklıyla milletle alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi. Bağırarak, çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart’ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokatını vuracaktır” sözleriyle devam ettirdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Beşyol Meydanı’nda düzenlenen Van Mitingi’nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Öncelikle dün Hakkari’den dönerken yolda geçirdiği trafik kazasında vefat eden AK Parti Van İl Yönetim Kurulu üyemiz Bilal Eryiğit kardeşimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Bilal kardeşimizin ailesine, yakınlarına ve Van İl Teşkilatı’mıza başsağlığı diliyorum.

İpek yolunun hiç sönmeyen kutup yıldızı, medeniyetler beşiği, tabiatıyla, kültürüyle, insanıyla dünyanın gıpta ettiği Van’da sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çekmesi bana düşer, fizanda olsak bile gönlümüz Van’a düşer. Evet, biz de Van’a düşen gönlümüzü hasret pınarından kana kana doyurmak için her fırsatta size koşuyoruz. İyi gününüzde, kötü gününüzde hep yanınızda oldum.

Özü sözünden, sözü özünden ayrılmayan hakkın ve hakikatin şehri Van’da sağolsun bizi hep bağrına bastı. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanlığında yüzde 38,5’lik oy oranı ile şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Tabii bu oy oranı Van ile aramızdaki muhabbeti, gönül bağını, vefayı ifade etmekten çok uzaktır.

Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler. Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan, dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP’yi ve adayını getirip sizlere dayattılar. Sizlerin kapınızın önünden geçilmeyeceğiniz isimleri iradenize ipotek koyarak meclise taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler. Van’ı da bu oyuna alet ettiler.

Oysa şehirler içinde divan kurulsa ehli irfan Van’ı birinci seçer derler. İşte bu Van’ı götürüp tek parti faşizminin temsilcisi CHP’ye ve onun kifayetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler. Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. Fiyakalı ifadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkardılar.

Şu ilçe senin, bu belediye meclis üyesi benim hesabı yaptılar. Kazanmak için değil kaybettirmek için çalış mantığını devreye soktular. Kurdukları bu çarpık oyunlar aklıyla milletle alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi. Bağırarak, çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart’ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokatını vuracaktır.

Bugün burada milli irade tokatının ilk seslerini duyuralım mı? Arkadaşlara dedim ki emniyet şu anda karşımızda ne görüyor? Verdikleri rakam, 55 bin. Sizleri karanlık gündemlerine meze etmek isteyenlere hak ettikleri dersi vermeye var mısınız? Vanlının iradesini sapkın ideolojilere, zübük siyasetçilere peşkeş çekmeye çalışanlara dur demeye var mısınız? Van’ın geleceğini umursamayanları, mahşeri vicdanda mahkum etmeye var mısınız? Van’ın kendisi için değil emperyalistlere hizmet için enerjisini sömürenlerden kurtarmaya var mısınız? İşte benim gönüldaşım, yoldaşım, ahiretliğim Van budur.

Bu coğrafyayı büyük zorluklarla vatan yaptık. Vatanımız olarak kalması için de çok fedakarlıkta bulunduk. Son asrımızın her döneminde demokrasimiz gelişmesin, kalkınmamız gerçekleşmesin, ayaklarımız üzerinde duramayalım diye başımıza musallat edilen bir musibet önümüze çıkartıldı. Musibet kimi zaman darbeler, kimi zaman cuntalar, kimi zaman siyasi ve ekonomik krizler, kimi zaman sosyal gerilimler, kimi zaman terör eylemleri olarak karşımıza çıktı.

“Herkes kendi ihtirasının peşindedir”

CHP dediğiniz CHP değildir. Bu tabela altında toplananlar bilhassa da şu anda bir titan zincirinin halkaları, rantiye çarkının dişlileri haline gelmişlerdir. Herkes kendi ihtirasının peşindedir… Öte yandan DEM dediğiniz parti de kimin iradesi, kimin elinde belli değil. Bu yapının gerçek anlamda bir siyasi faaliyetini ülkenin ve milletin hayatını değiştirecek bir programını, projesini, gayretini gördünüz mü?

Göremezsiniz, çünkü bu yapının tek misyonu Türkiye’nin aleyhine olan ne varsa ona destek vermektir. Mirasyedisinden partimizin eskilerine kadar ötekileri söylemeye gerek bile duymuyorum. Türkiye’de ülkenin ve milletin güvenliği, huzuru, selameti, refahı için çalışan, çabalayan, ter döken, mücadele veren sadece biz varız. Cumhur İttifakı bunun için saldırıların hedefindedir.

Ne diyor o güzel türküde; “Giderem Van’a doğru, yolum İran’a doğru. Kes başım kanım aksın, kadir bilene doğru.” Akıttığımız her damla ter, kadir kıymet bilene feda olsun helal olsun. Ama kadir kıymet bilmeyip de sırf ülkenin ve şehirlerin kaynaklarına göz diktikleri için milli irade işportacılığına soyunan istismarcılara da eyvallah etmeyiz. Van’ı bu mücadelemizde en güçlü şekilde yanımızda görmek istiyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan, Muhalefeti Hedef Aldı: Gizli Saklı İttifaklar Kuruyorlar

Seçim çalışmaları kapsamında Ağrı’da halka seslenen Erdoğan, “Yıllardır Meclis’te oldukları halde, milletin, şehirlerimizin en küçük meselesine çözüm üretmeyenler mi Ağrı’ya eser kazandıracak. Bugüne kadar bunların eseri var mı? Bunların ne Ağrı umurlarında ne Van umurlarında ne de Diyarbakır umurlarında” dedi ve ekledi:

“Bunlar için tek önemli şey İstanbul’daki, Brüksel’deki Washington’daki ağababalarından aldıkları emirlerdir. Zaten fırsatını bulanlar da soluğu oralarda alıyor. Birbirleriyle kavga etmekten, birbirlerine çalım atmaktan ülkeye ve millete dair herhangi bir meseleyi gündemlerine almaya vakit bulamıyor.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “Derdi Ayak oyunları olanların vizyonu bu kadar olur. Bunların hepsini bir araya toplayın, sonra çarpın bölün, çıkartın ne yaparsanız yapın geriye kalacak olan hep sıfır olur. Sıfır sonuçlu siyasetin de ne ülkeye ne millete faydası dokunur. Bunun için biz hep eser ve hizmet diyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Ağrı mitinginde halka hitap etti. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Anadolu’yu tehditlere karşı bir serhat gibi koruyan Ağrı, cesaretiyle ve yiğitliğiyle hep örnek oldu. Ağrı’nın 31 Mart’ta yine tercihini AK Parti’den yana yapacağından eminiz. Ağrı ile bizim aramızda kalpten kalbe giden bir yol vardır. Biz gözümüzü geleceğe diktik, hayatımızı milli iradenin üstünlüğünü savunmaya adadık.

Darbecilerden ve işkencecilerden hesap sorarak milletimizin bu dönemlerle hesaplaşmasını sağladık. Karşımıza kim çıkarsa mücadele ettik. Cumhuriyet tarihinin en köklü adımlarını hayata geçirmekle kalmadık, Türkiye Yüzyılı vizyonunu da başlattık. Burada 40 bin kişi olduğunu emniyetten öğrendik.

Şimdi birileri yine çıkmış tek parti faşizmini hortlatmak için CHP ile bir olup sizlerin iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Dün silahla yaptıklarını bugün gizli ittifaklar kurarak gerçekleştirmenin gayreti içindeler. Bu uğurda baskıların sembolü olan CHP’ye bile yedek tekerlek yapacak duruma düştüler. Sırtını örgüte dayayan siyasi temsilciler İstanbul’da ve diğer başka yerlerde kirli pazarlıklarla kendi ikballerini kotarmanın peşindeler.

“Biz hep eser ve hizmet diyoruz”

CHP’li belediye başkan adaylarının buram buram ayrımcılık kokan açıklamalarına seslerini çıkarmayanlar mı Ağrılı kardeşlerimizin geleceğini inşa edecek? Bunların ne Ağrı umurlarında, ne İstanbul umurlarında ne Diyarbakır umurlarında. Bunlar için tek önemli şey İstanbul’daki, Brüksel’deki Washington’daki ağababalarından aldıkları emirlerdir. Zaten fırsatını bulanlar da soluğu oralarda alıyor.

Birbirleriyle kavga etmekten, birbirlerine çalım atmaktan ülkeye ve millete dair herhangi bir meseleyi gündemlerine almaya vakit bulamıyor. Derdi Ayak oyunları olanların vizyonu bu kadar olur. Bunların hepsini bir araya toplayın, sonra çarpın bölün, çıkartın ne yaparsanız yapın geriye kalacak olan hep sıfır olur. Sıfır sonuçlu siyasetin de ne ülkeye ne millete faydası dokunur. Bunun için biz hep eser ve hizmet diyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan: Bizde Oy Tercihinden Dolayı Ayrımcılık Yapmak Yok

Seçim çalışmaları kapsamında Mardin’de halka seslenen Erdoğan, “Burada bir hakikati tekrar ifade etmek istiyorum. Bizim ne 30 yıllık belediyecilik ne de 21 yıllık iktidarlarımız döneminde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur” dedi ve ekledi:

“Seçim döneminde elbette rekabet olur, eleştiriler yapılır ancak sandıklar kapanıp sonuç açıklanınca rekabet biter, hizmet başlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese hizmet etmek görevimizdir.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, Biz herkesin, 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız. Bize efendilik yakışmaz, hizmetkarlık yakışır. Terörü öven, hukukun dışına çıkan olursa yasal zeminde gerekli tedbirler alınır. Ama bu sırf oy tercihinden dolayı vatandaşı hizmetten yoksun bırakmak şeklinde asla olmaz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Mardin mitinginde açıklamalarda bulundu. T24’ün aktardığına göre; Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Mardin’e kendimizi tam anlatamadığımızın farkındayız. Son seçimlerde bunu bir kez daha gördük. 14-28 Mayıs’ta Mardin’de arzu ettiğimiz oranlara maalesef ulaşamadık. Mevcut oy oranlarının Mardin ile aramızdaki muhabbeti yansıtmadığını biliyoruz. İnşallah bunu önümüzdeki seçimlerde hak ettiği seviyeye getireceğiz. Yeni bir başlangıç yapacağız, buna inanıyorum. Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde ve ilçelerde sizlerin huzuruna icraat ve hizmetleriyle temayüz etmiş isimlerle çıktık.

Çalışma bakanımız Vedat Işıkhan Mardin’in meseleleri, talepleri, projeleriyle zaten çok yakında benim yanımda mesaisini veriyor. Biz de seçilmeleri halinde hepsine en güçlü desteği vereceğiz. Bu sefer Mardin’in tercihinin istismar ve kimlik siyasetinden değil, eser ve hizmet siyasetinden yana olacağına inanıyorum. Karşımızdaki şu heyecan, 31 Mart’ın, önceki seçimlerden çok farklı olacağını söylüyor.

Türkiye’nin Filistin davasına verdiği güçlü desteğin şahidi bizzat Filistinli kardeşlerimizdir. İçimizdeki bazı cahiller bilmeseler de Tayyip Erdoğan’ın dik ve dirayetli duruşunu mazlum Gazze halkı çok iyi biliyor. Biz Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuk mücadelesini 7 Ekim’de keşfetmedik. Gençlik yıllarımızdan beri biz bu mücadelenin içindeyiz. Yarım asırlık siyasi hayatımızın her aşamasında Filistin’i savunduk, Filistin davasına sahip çıktık. Ömrümüzü adadığımız ve ağır bedeller ödediğimiz böyle bir konuda son dönemde kimi çevrelerin mesnetsiz ifadelerine rastlıyoruz.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim; her kim bu milletin Gazze ve Filistin davasındaki gayretini sorguluyorsa açıkça kendi insanına hakaret ediyor demektir. Her kim ‘Hiçbir şey yapmadılar’ diyorsa alenen iftira atıyor demektir. Bu tür asılsız ithamların AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan oy koparmak amacıyla dillendirilmesi ise tam manasıyla utanç vericidir. Hamas terör örgütüdür diyen Cehape’nin listelerinden Meclis’e girenler, bilerek ya da bilmeyerek Cehape’nin seçim stratejisine hizmet edenler kusura bakmasınlar ama Filistin konusunda bize ders veremezler.

Hem Filistin ve Gazze’ye hiç yardım etmediler diyeceksiniz hem de AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın oylarını bölerek Filistinli direnişçilere terörist iftirası atanlara seçim kazandıracaksınız… Bunun adı tutarsızlık, basiretsizlik, hırsını aklının önüne geçirmektir. Böyle bir vebalin altına hiçbir kardeşimin AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na gönül vermiş hiçbir vatandaşımın gireceğini düşünmüyorum. Bir dönem AK Parti’nin ve şahsımızın gölgesinde yürüyüp de verdiğimiz mücadeleleri değersizleştirme peşinde koşanlara veyl olsun diyoruz.

Tüm vatandaşlarımın sadece siyaseten değil, vicdanen de doğru karar vereceğine inanıyorum, Mardin’den örnek bir duruş bekliyorum. Dış politikada nasılsa iç siyasette de duruşumuz, tavrımız bellidir. Kırmızı çizgimiz ve hassasiyetlerimiz bellidir. Buraya gelirken Emniyet’ten şu rakamı alayım, katılım nedir öğrenin bakalım dedim. Verilen 50 rakam bin. 21 yıldır emanetini taşıdığımız milletimize asla yalan söylemedik.

Vatandaşlarımızdan gizli saklı iş çevirmedik. İnsanımıza karşı daima dürüst olduk. 15 Temmuz gecesi Fetö’cü darbecilere karşı Cumhur İttifakı’nda da bu ilkemiz değişmedi. Nerede ittifak olarak hareket ettiğimizi, nerede kendi adaylarımızla seçime girdiğimizi herkes biliyor, görüyor. Yani vatandaşın gözünden kaçırmaya çalıştığımız hiçbir gizli saklı işimiz yok. Adeta cam gibi şeffafız. Bir de karşı tarafa bakıyorsunuz, aman Allah’ım… Ortada ne ne dürüstlük ne şeffaflık ne de milli iradeye saygı var…

“Belediyeleri, DEM ile beraber yönetilecekler”

Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri, DEM ile beraber yönetilecekler ve DEM’siz yönetilecekler diye ikiye ayırmışlar. Bununla kalmamış, DEM’lilerin kapısında girecekleri ve giremeyecekleri belediyeler diye paylaşmayı ihmal etmemişler. Biri çıkıyor, ‘DEM’lileri kaldırımda görsem yolumu değiştiririm’ diyor, bir başkası çıkıyor, ‘DEM’e oy verenleri belediyeye almam’ diyor. Ötekisi çıkıyor, ‘Size ne oluyor, biz anlaştık, belediyeleri beraberce yöneteceğiz’ diyerek, tutmayın küçük enişteyi edasıyla posta koyuyor.

Tüm bu skandallar yaşanırken genel başkanlık koltuğunda oturan şahsı ya kimse takmıyor ya da mikrofonu ele geçiren, kendisine had bildiriyor. Yani ortada siyasi ahlak, dürüstlük, şeffaflık namına hiçbir şey yok. İnsanların aklına bunları görünce nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça diyen o meşhur şarkının sözleri geliyor. İlkesizlik ve siyasi ahlaksızlık bunların adeta paçalarından akıyor.

Madalyanın öbür tarafında da durum çok vahim. Lafa geldiğinde Kürtler hakkında çıkıp onları istismar edenler bu dalavere karşısında tek bir cümle kurmuyor. Seçmenlerin haysiyetini bile savunmayacak kadar acziyet içindeler. Türkiye son bir haftadır artık geride kaldığını düşündüğümüz tek parti faşizminin en ilkel hallerine şahit oluyor. Kendilerince Kürt kardeşlerimizin iradesin ipotek koyanlar, sadece havaya bakıp ıslık çalıyor. Söz konusu Cehape olunca kuyruklarını kıstırıp olay yerinden uzaklaşmayı seçtiler.

Son 21 yılında attığımız her demokratikleşme adımına karşı çıkanlar bunlar değil miydi? Her türlü engele rağmen hak ve özgürlükler konusunda sessiz devrim gerçekleştiren bize demediklerini bırakmayanlar bunlar değil miydi? Yasakçı zihniyete verdiğimiz mücadeleye rağmen sizinle aramızı bozmaya çalışanlar bunlar değil miydi? Şimdi aynı kesimler 2024 yılında tek partinin faşist ruhunu hortlatan Cehape karşısında üç maymunu oynuyor. Bunun takdirini sırf kimlik siyaseti sebebiyle DEM’e oy vermeyi düşünen vatandaşlarımın en iyi şekilde yapacağına inanıyorum.

Burada bir hakikati tekrar ifade etmek istiyorum. Bizim ne 30 yıllık belediyecilik ne de 21 yıllık iktidarlarımız döneminde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur. Seçim döneminde elbette rekabet olur, eleştiriler yapılır ancak sandıklar kapanıp sonuç açıklanınca rekabet biter, hizmet başlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese hizmet etmek görevimizdir.

Biz herkesin, 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız. Bize efendilik yakışmaz, hizmetkarlık yakışır. Terörü öven, hukukun dışına çıkan olursa yasal zeminde gerekli tedbirler alınır. Ama bu sırf oy tercihinden dolayı vatandaşı hizmetten yoksun bırakmak şeklinde asla olmaz.”

Paylaşın

Erdoğan’dan ‘Gabar Petrolü’ Açıklaması: 100 Bin Varile Geçmeyi Hedefliyoruz

Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Şırnak’ta halka seslenen Erdoğan, “Yalan yanlış haberlerle milletimizi karamsarlığa sürükleyenlerin gayesi ülkeyi eski terör günlerine döndürmektir” dedi ve ekledi:

“Türkiye’nin geleceği için programları olmayanların heybelerindeki tek malzemeleri budur.  Bizim bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.”

Erdoğan, konuşmasının devamında “Gabar’da günlük petrol üretimi günlük 37 bin varili geçmiş durumda. Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar 40 bin varili geçmek yıl sonunda da 100 bin varile geçmeyi hedefliyoruz. Boş durmuyoruz, çalışıyoruz, çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Şırnak mitinginde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şu şekilde:

“Bu şehir dünyanın en güzel sevda hikayelerinden birine ev sahipliği yapan yerdir. Yavuz’un emaneti Şırnak, dağlarıyla, nehirleriyle, vadileriyle, en önemlisi insanıyla bugün yine bir başka güzel.

Bin yılı aşkındır medeniyetimizin, kardeşliğimizin, inancımızın, birlik ve beraberlik ruhumuzun nabzının attığı bu şehri biz Allah için seviyoruz. Yaşadığı acıları ve sevinçleri türküleriyle destana dönüştüren Şırnak’ın bize olan muhabbetini biliyoruz.

İnşallah başı rahmet, ortası marifet, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif bu muhabbetin güçlenmesine vesile teşkil edecektir. Rabbim bu kutlu ayda tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri katında kabul eylesin. Rabbim dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara, gariplere huzur, esenlik, selamet ihsan eylesin.

Bizler kendi evlerimizde, yuvalarımızda oruçlarımızı tutar, ibadetlerimizi eda ederken yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulabilmek umuduyla koşturmak zorunda kalan insanların Allah yardımcısı olsun diyoruz.

Sahip olduğumuz huzurun, güvenin, sağlığın, nimetin şükrünü ifa etmek için ramazan ayı önemli bir fırsat. Kendimizi gelip geçici sıkıntıların girdabına kaptırıp elimizdekinin değerini bilmezsek Hakk’ın huzuruna vardığımızda mahçup oluruz.

“Çok büyük hayallerimiz var”

Çoğu yalan yanlış haberlerle milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacı, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değildir. Bunların gayesi ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık, kavga, terör günlerine döndürmektir. Türkiye’nin geleceği için en küçük hayalleri, vizyonları, programları olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var.

Önce 2023 hedefleriyle ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi de Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.

Geçtiğimiz 21 yılda vatan topraklarının her karışına terimizi akıttık. Ülkenin her bireyinin hayatına olumlu yönde dokunduk. Yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitlerinden biri de Şırnak’tır. Gerçi, Şırnak ile aramıza girmek için her yolu deneyenler de oldu.

Sadece Şırnak ile değil bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Halbuki kalpsiz bir vücut olur mu? Şırnak’sız, Mardin’siz, Diyarbakır’sız bir Türkiye de olmaz. Geçmişte yaşanan kimi olumsuzluklar bu gerçeği asla değiştiremez.

Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız farklı sebeplerle sıkıntı çekti, eziyet çekti, yokluk yaşadı. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil belli bir kesim dışında milletimizin tamamının ülkedeki her şehrin kaderi yapılmak istendi.

Tek parti faşizmi hem maddi mahrumiyetleriyle, hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi. Rahmetli Menderes bu gidişe dur diyen ilk lider olarak milletimizin önüne yeni bir ufuk açtı.

Darbeler, cuntalar ve vesayetler devriyle bu ufuk sürekli karartılmak istenmişse de milletimiz kazanımlarına hep sahip çıktı. Millet bununla kalmadı yakaladığı her fırsatta tercihini milli iradenin güçlenmesinden yana yaparak kazanımlarını adım adım ileriye taşıdı.

Dolayısıyla bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, kültürüne, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur.

“Devletin hataları elbette olmuştur”

Bölücü terör örgütü tek parti faşizmi ile bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır… Devletin hataları elbette olmuştur. Ama bölücü örgüt aleni bir ihanetin hepimizi birden hedef alan karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır.

Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimi ile içerideki ve dışarıdaki tüm unsurlarıyla biz işte bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoru ile etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz.

Türkiye’yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek hem emperyalistlere hem maşalarına mesafe koyuyoruz. Elbette bu noktaya kolay gelmedik. Kendi mücadelemizi, kendi imkanlarımızla yürütecek seviyeye gelmek kolay olmadı. Çok fedakarlık yaptık. Hamdolsun emeklerimizin karşılığını alıyoruz.

Şu anda Gabar’da günlük petrol üretiminde nereye vardık biliyor musunuz? 37 bin varili geçmiş durumdayız. Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak… Uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz.

Sizler de gördünüz. Terör varsa ne yatırım oluyor, ne iş oluyor, ne huzur oluyor, ne muhabbet oluyor. İkinci olarak şehrimizin imkanlarıyla ülkemizin hedeflerini örtüştürüp doğru ve gerçekçi adımlarla Şırnak’ı kalkındıracağız.

Sizlerin ve evlatlarınızın güvenli geleceği için zihinlerinde hiçbir program, yüreklerinde hiçbir heyecan olmayanlara iradenizi teslim etmeyin.”

Paylaşın