Özel’den Erdoğan’a ‘Demirtaş’ Yanıtı: Öcalan’dan Medet Umacağıma…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısındaki ifadelerine cevap veren CHP Lideri Özgür Özer, “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu ve birçok hak ihlal kararlarına rağmen hâlâ orada tutuluyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Oysaki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Ondan mektup alıp, yerel seçimlerde mektup okutturmaktadır. Binali Yıldırım’ı destekletmektedir. Yani esas kimin kimle ilişkili olduğunu vatandaşımız takdir etsin. Biz, hukuksuz yargılamalara itiraz etmeye devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın mırıldanmalarıyla geri adım atacak falan değiliz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC’nin 40. Kuruluş Yıl Dönümü törenlerine katılmak ve bir dizi temas için, tarifeli uçakla Ankara’dan Lefkoşa’ya gitti.

Resmi geçit töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özgür Özel, “Bugün 15 Kasım, KKTC’nin kuruluşunun 40’ıncı yıldönümündeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak seçildikten sonra ilk ziyaretimi Kıbrıs’a yapacağımı söylemiştim. Sabah resmi törenlere katıldık, öğlen Sayın Başbakan’ın verdiği davete katıldık. Şimdi Meclis Başkanı’yla görüştük” dedi.

CHP Lideri Özel, “Bugün yavru vatanda değiliz, yavru vatan demek yerine kardeş vatan demeyi tercih ediyoruz. Her ne kadar nüfusumuz ve yüzölçümümüz daha büyük de olsa, Kıbrıs ile ilişkileri bir ağabey, kardeş formasyonuna ya da anne-yavru formasyonuna dökmek yerine eşitler arasında iyi diyalogla sürdürülen bir ilişkiyi tercih ediyoruz. Tabi, Kıbrıs Türklerinin burada yaşadığı çok sayıda sorun var, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu sorunları yakından takip ediyor olacağız. Kıbrıs ile hem diplomatik ilişkilerimizi, hem de gönül ilişkilerimizi çok daha yoğun bir şekilde yaşayacağımız bir döneme girdiğimizi ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel açıklamalarını, “Gelecek yıl Kıbrıs Barış Harekatının 50’nci yılı. 3’üncü Genel Başkanımız, Başbakan Bülent Ecevit zamanında yapıldı barış harekatı. Adaya barışı getirdi. Barış Harekatının 50’nci yılında hem Ecevit’i hem de bu cesur kararı alanları anmak için farklı etkinliklerde bulunacağız. Kıbrıs’ta çok iyi karşılandık, her şey çok iyi gidiyor. Kardeş KKTC ile çok daha yakın ilişkiler içinde olacağız” cümleleriyle sürdürdü.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının sorulması üzerine Özel şu ifadeleri kullandı: “Ne demeli, 15 Temmuz akşamı darbe oldu, Meclis Başkanı’nı ilk Özgür Özel aradı. AK Parti Grup Başkanvekillerini Özgür Özel aradı. Ne dedi? Darbenin karşısındayız, kapalı Meclis’i açalım, birlikte direnelim, dedi. Bu lafı söylemiş kişiye utanmadan sıkılmadan utanmaz diyor. Bir utanmazlık varsa, darbe gecesi ilk desteği açıklayan, Meclisi açan, darbenin karşısında yer alan partiye, o gece o partinin sözcüsüne, bugünkü genel başkanına bunları söylemek, utanmazlığın daniskasıdır.

Bütün darbeler anayasaları askıya alırlar. Bunu topla tüfekle yaparsanız askeri darbe olur. Sizin gibi anayasayı hiçe sayarsanız sivil darbe olur. Yapılmaya çalışılan, anayasanın bir maddesini hiçe sayarak, Anayasa Mahkemesi denetiminden kurtulmak. İki yüksek yargı organı arasında anlaşmazlık olduğu doğru. Anayasa, Anayasa Mahkemesi kararları yargıyı da bağlar diyor. Siz, buna karşı ‘Ben Yargıtay’ın tarafındayım’ derseniz,, sizin tarafınız darbenin tarafıdır, galiba siz darbenin başısınız” ifadesini kullandı.

CHP Lideri Özel, “Biz değişim kurultayını yaptığımızdan beri, Tayyip Erdoğan bir cümlede 4 kere değişim diyor. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişimin, onun uykularını kaçırdığı çok belli. Bizimle meşgul, Ben bundan çok memnunum. Ona kötü bir haberim var. Parti içinde değişim yaşandı ama esas değişim iktidarda yaşanacak. İktidarı değiştireceğiz, Cumhurbaşkanını değiştireceğiz. Bunu da çok uzak bir zamanda yapmayacağız. Önce yerel seçimlerde büyük bir başarı elde edeceğiz. Ardından da bu sürdürülemez yönetim biçimine karşı, vatandaşımızdan genel seçimin sandığını talep edeceğiz. Biz Cumhurbaşkanı değiştireceğiz. O yüzden onun her an beyninin içinde değişim kelimesinin olduğunu bir cümlede 4 kere değişim demesinden anlıyoruz. Endişelenmekte haklı” diye konuştu.

“Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma…”

Özgür Özel, “Abdullah Öcalan’dan medet umacağıma, Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluk eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir. Demirtaş, bir partinin genel başkanıyken alındı, cezaevine kondu, birçok hak ihlal kararlarına rağmen hala orada tutuluyor. Oysa ki kendisi 40 bin kişinin katili, Öcalan’la mektup arkadaşlığı yapmaktadır. Yerel seçimlerde mektup okutmaktadır. Hiç olmazsa oy vermeyin dedirtmektedir. Esas kimin kiminle ilişkili olduğunu vatandaşımız takdir etsin. Biz, hukuksuz yargılamalara itiraz etmeye devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın mırıldanmalarıyla geri adım atacak falan değiliz” ifadesini kullandı.

Özel, “Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetçisiyim. Atatürk’ün emanet ettiği cumhuriyete sahip çıkıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ne genel başkanlık yapıyorum. Atatürk’ün koltuğunda oturuyorum. Bir emanet daha var, Atatürk’ün bir emaneti de Cumhurbaşkanlığı koltuğu. O emaneti de kendisinden geri almak üzere gün sayıyoruz. Kendisi emaneti teslim edeceği günü belirlesin. Çok ileri bir tarih olmayacağını da kendisine müjdeliyorum. Onun dışında kullandığı hakaretler, duyduğu endişeden dolayı. Biz kendi yolumuzda yürümeye, Tayyip Erdoğan’ı da kendi çirkin üslubuyla baş başa bırakmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

CHP Lideri Özel, KKTC’de yaşanan protokol kazasına ilişkin bir soru üzerine, “Kötü niyetli olduğunu düşünmediğimiz bir şekilde, bizi Kıbrıs’ın muhalefet partileriyle bir yere koymuşlar. Oysaki, bugün burada Cumhurbaşkanı Yardımcısından sonra Türkiye protokolündeki en üst makam ana muhalefet partisi genel başkanlığıdır. Sorun çözüldükten sonra da yerimize geçtik, Meclis Başkanımızın hemen yanında oturdum. Krize dönüşecek bir şey yok. Biz bunları dert etmeyiz, iyi niyet önemli” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Özel’den Erdoğan’a ‘Anayasa’ Yanıtı: Aklını Başına Topla, Bindiğin Dalı Kesme

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, iktidarın son yargı krizi sonrası anayasa değişikliği yapılması gerektiği yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak, “Valla Sayın Erdoğan, sende anayasayı değiştirecek sayı yok. Seninle birlikte anayasayı güçsüzleştirmeye kalkarsam gözüm çıksın” dedi.

Özgür Özel, konuşmasının devamında Anayasa’nın üçüncü maddesinin açık ve net olduğunu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararının bekletilmeden Resmi Gazete’de yayımlandığını; kararın yasama, yürütme, yargı oranlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığını söyledi.

AYM kararıyla ilgili olarak, “Vatandaş Tayyip Erdoğan’ı da AKP Genel Başkanını da bağlar” diyen Özel, Erdoğan’a şu sözlerle seslendi: ‘Ben bu maddeyi yok sayıyorum’ diyor. Sen gücünü Anayasa’dan alıyorsun, bindiğin dalı kesiyorsun. Bu ülkeye yaptığın kötülüğün farkında değilsin…Erdoğan aklını başına topla, bindiğin dalı kesme.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin ilk TBMM Grup Toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Ülkemiz çok zor dönemden geçti. Tek adam rejiminin git gide otoriterleştiği, hukukun rafa kalktığı bir dönemde 13 yıl boyunca partimizin genel başkanı olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ne karşı büyük mücadele vermiş, Çubuk’ta şehit cenazesinde linç girişime uğramış, Ankara’dan İstanbul’a 432 kilometre hak hukuk adalet diyerek yürümüş, bana ve bu salondaki hepimize çok emeği olan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu saygıyla selamlıyorum.

Emekleri unutulmaz, kendisine vefamızı her zaman göstereceğiz. Kendisinin önünde saygıyla eğiliyorum.

İlk kez gölge kabine görevlendirmesi yaptık. Kabine’nin yaptığı her şeyi dakika dakika izleyerek, doğrulara destek vererek, yanlışlara engel olmaya çalışarak yapıcı ve etkin bir şekilde muhalefet yapacağız. Kabinemizi Erdoğan’ın kabinesiyle karşılaştıracak olursak, Erdoğan 18 atama yaptı, biri kadın. Bizim ise 9’u kadın 9’u erkek. Gölge kabinemizi toplumun tam yarısını oluşturan ve hepimize emekleri olan bütün kadınlara emanet ediyorum.

İlk ziyareti söz verdiğim gibi Hatay’a yaptım. Bundan sonra da Hatay’da olmaya devam edeceğiz. Hatayspor matem rengi formasıyla maçlarını Mersin’de oynayarak büyük başarılara imza atıyor. Biz de başarılar diliyoruz.

Hatay’a gittiğimde ‘Burada siyaset yapmayacağım, sadece sizi dinlemeye geldim’ dedi. ‘İlk günlerden buraya geldiniz, bizi yalnız bırakmadınız. Devlet Hatay’a geç geldi, erken gitti. Unutulduk burada. Arama kurtarma çalışmaları geç başlamıştı, enkaz kaldırma işlemleri de hala bitmedi, Hatay’a verilen sözler tutulmadı. Siz Hatay’ı unutturmayın’ dediler. Ben de Atatürk’ü sözlerini hatırlatarak diyorum ki Hatay bundan sonra benim de şahsi meselemdir, unutmayacağız, unutturmayacağız.

Deprem gören bütün bölgelere Kahramanmaraş ve Adıyaman’dan başlayarak verilen bütün sözlerin tutulmasının takipçisi olacağız.

DİSK, Arzu Çerkezoğlu önderliğinde İstanbul’dan Ankara’ya yürüyor. Ankara’da cuma günü ben, grubum ve Ankara’daki üyelerimiz DİSK ile beraber Ulus’a kadar yürüyeceğiz. Sesimize ses eklenecek, değiştireceğiz bu ülkenin kaderini.

Emek ile sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin, kadın ile erkek karşı karşıya gelmişse kadının, güçlü ile zayıf karşı karşıya gelmişse zayıfın yanında olacağız.

Emeklisine 7.500 lirayı reva gören hükümet, bayramda 5 bin lira ikramiye vereceğini söyledi. Onu da ÇKS sistemine kayıtlı olan 3-5 dönüm arazisiyle geçinmeye çalışan çiftçi ve köylülere de vermeyecekleri ortaya çıktı, yazıklar olsun. Biz bu düzenlemeyi Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için AYM’ye taşıdık.

Yargıtay Can Atalay kararında AYM’ye kafa tuttu. Bu karar, bu Meclis tarafından hızla ele alınmalı dedik. Numan Kurtulmuş’u aradım, önce olumlu baktı, sonra ne olduysa oldu Danışma Kurulu toplanmadı. Sonra uçaktaki konuşmalarından anlaşıldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay’ın kararına destek veriyor.

Darbeyi asker yaparsa askeri, siviller yaparsa sivil darbe olur ama Cumhurbaşkanı yapıyorsa ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir.

Bu darbe girişiminde Recep Tayyip Erdoğan’a meydanı bırakmayız. Aslında öyle bir iş yapıyor ki, anayasanın 153. maddesi açık, net. Sen anayasanın 153. maddesini yok sayarsan biri de çıkar anayasanın 107. maddesin yok sayar. Sen gücünü anayasadan alıyorsun, bindiğin dalı kesiyorsun.

Seninle birlikte anayasayı çiğnemeye kalkarsam gözüm çıksın. Gidip anayasa değişikliği için kapılarını çalacağız diyor.

Anayasa herkese yapılır, hatta her doğana yapılır. Ama bu anayasa her doğana değil, Erdoğan’a yapılıyor. Her doğan için anayasa yapana kadar Erdoğan anayasası ile mücadele etmeye devam edeceğiz.

İlk ziyaretimi KKTC’ye yapacağım. İkinci ziyaretimi Azerbaycan’a, sonrakini ise 25 Kasım’da Bosna Hersek’e gerçekleştireceğim. Bundan sonra nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız, ilişkilerimizi tazeleyeceğiz. Sosyal demokrat partilerle, Avrupa Konseyi ile, Sosyalist Enternasyonal ile sıkı ilişkilerimiz olacak.

Kongremizde yönetim kadrolarımız değişti. Daha genç bir ekiple ama tecrübelerden faydalanarak, kimseye vefasızlık etmeden bir yürüyüşe başladık. Ama CHP baba evidir, herkes baba evine döner. Bu babaevinin tapusu ne Özgür Özel’de ne Kemal Kılıçdaroğlu’nda. Bu baba evinin kapıları herkese açık. Gelin baba evine güçlenelim. Baba evi sizleri bekliyor.

“Partimizin yetkili kurullarında ittifakları konuşacağız”

Grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, “Ön seçimden vazgeçtiği yönündeki iddiaları yanıtladı. Mevcut Belediye Başkanlarımızı anketle ölçeceğiz. Halkın gönlünde yeri yoksa yeni aday belirleyeceğiz, örgütümüz çoklu yarış derse mutlaka ön seçim yapacağız. Örgüt denetiminde ön seçim yapacağımızı söyledim. Sandıktan kim çıkarsa onu adaylaştıracağız” dedi.

Devlet Bahçeli’nin yaşında, tecrübesinde birisinin ağzından “Zillet İttifakı” kelimesini duymak beni mutlu etmiyor. Millet kelimesini tahrip etmek milliyetçi bir partiye yakışmıyor.

Sayın Aşkener ile çok güzel bir telefon görüşmesi yaptık, elbette görüşeceğiz ama kararlaştırdığımız bir tarih söz konusu değil. Partimizin yetkili kurullarında ittifakları konuşacağız.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den Erdoğan’a AYM Tepkisi: Darbe Girişiminin Lideri

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AYM ile ilgili yaptığı açıklamaya tepki gösteren CHP Lideri Özel, “Erdoğan, AYM üyelerinin 10 tanesini kendisi ve tamamı kendi iktidarı döneminde atandığı için Erdoğan kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi alt işveren olarak Erdoğan’ın talimatıyla devletin tepesinde yargı krizi çıkarmıştır. Kriz çıkarmak için taşeron kullanıyor. Çıkan krizin ve darbe girişiminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapana kadar konuyla ilgili bazı medya organlarının hiçbir şey yazmadığını belirten Özel, “Türkiye’de havuz medyasının neye hizmet ettiği ortada. Pozisyon alacak, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Yargıtay’ı desteklerse Yargıtay’ı destekleyecek. AYM’yi desteklerse AYM’yi. Bir de bu arkadaşlar Erdoğan konuşana kadar bekliyorlar. Sonra da kendilerine gazeteci diyorlar. Lütfen meslek onurlarına uygun şekilde gazetecilik yapsınlar. Cumhurbaşkanı’nın ağzından cümle çıkana kadar pozisyon almayı bırakın, haber yapamayanların gazetecilikle ne ilgisi var?” ifadelerini kullandı:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Hatay’da temaslarda bulundu gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Gazete Pencere‘nin aktardığına göre, yargıda yaşanan krize ilişkin de konuşan Özel, şunları söyledi:

“Erdoğan uçakta tamamen saçmalamış. Sözlerinin iler tutar tarafı yok. Anayasa Mahkemesinin yetkisini yasa çıkartarak sınırlayamazsınız. Kendi de diyor ki ‘Yasayı çıkartırız ama yine Anayasa Mahkemesi bozabilir diyor. Anayasa değişikliğine lafı getirmeye çalışıyor. Ama onlarda bu çoğunluk yok. Bizde de Erdoğan’la birlikte oturup anayasa mahkemesinde bireysel başvurunun önünü tıkayan ya da Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanma zorunluluğunun ortadan kaldıracak bir anayasa değişikliğine geçit verecek göz yok. Asla ve asla Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konuda en konuda esnemesi olmayacak. Aksine çok açık yazmasına rağmen o anayasayı tanımayan, çiğneyen zihniyet hangi anayasa maddesi olursa olsun onunla uyuşamaz, bağdaşamaz. Çünkü anayasalar tek adamların yetkilerini sınırlarlar. Ama bizim başımızdaki tek adam yetkilerini sınırlayan herkesi düşman ilan ediyor.

AYM üyelerinin 7’sini Erdoğan 3’ünü AKP atadı. Ahmet Necdet Sezer’den kalan AYM üyesi yok. Çünkü gemi azıya aldı. Dur durak bilmiyor. Anayasa tanımıyor. Şu an yapmaya çalıştığı Anayasayı ortadan kaldırmak için darbe girişimidir. Bu düpedüz sivil darbedir. Devletin tepesinde Cumhurbaşkanının kriz çıkardığı nerede görülmüştür. Ama bir partinin genel başkanı olduğu için kriz çözmek yerine kriz çıkartıyor. Yeni krizlerden de kendisine fırsat çıkarmaya çalışıyor. İzin vermeyeceğiz buna. Sokaklarda meydanlarda direneceğiz. Bu Erdoğan’ın dikensiz bir gül bahçesinde bu işleri yapacak gibi düşünmesine kesinlikle geçit vermiyoruz. Aklını başına alsın. Biz buradayız. CHP burada. Diri bir muhalefetle dimdik karşısındayız.

AYM’deki 130 bin başvuru, geçtiğimiz günlere kadar övünç mevzusuydu kendisi için. AYM’ye başvuru hakkını biz getirdik diyordu. Şimdi ondan şikayet ediyor. Gezi olaylarına kadar Taksim’de 1 Mayıs kutlamalarını biz yaptık diyordu. Şimdi orada kuş uçurtmuyorlar. Değil işçiler… İstiklal Caddesi 8 Mart’ta kadınlara kapalı. Bu memleketin adına demokrasi demeye çalışıyor. Böyle bir aşırı baskı, böyle bir kısıtlama bundan sonraki süreçte kabul edeceğimiz bir şey değil. Ayağını bundan sonra denk alsın. Bundan sonra onun bu milletin üzerine kapadığı zincirleri teker teker kıracağız. Kapattığı meydanları özgürleştireceğiz. Yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz.”

Özel, “Yargıtay, MHP ile iş birliği içinde. Onların görüşlerini alarak böyle bir şey yaptığını düşünüyor musunuz” sorusunu şöyle yanıtladı: “Erdoğan, AYM üyelerinin 10 tanesini kendisi ve tamamı kendi iktidarı döneminde atandığı için Erdoğan kendi çıkaramadığı krizi Yargıtay’a çıkarttı. Taşeron kullanıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi alt işveren olarak Erdoğan’ın talimatıyla devletin tepesinde yargı krizi çıkarmıştır. Kriz çıkarmak için taşeron kullanıyor. Çıkan krizin ve darbe girişiminin lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapana kadar konuyla ilgili bazı medya organlarının hiçbir şey yazmadığının anımsatılması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de havuz medyasının neye hizmet ettiği ortada. Pozisyon alacak, Cumhurbaşkanı ne diyecek? Yargıtay’ı desteklerse Yargıtay’ı destekleyecek. AYM’yi desteklerse AYM’yi. Bir de bu arkadaşlar Erdoğan konuşana kadar bekliyorlar. Sonra da kendilerine gazeteci diyorlar. Lütfen meslek onurlarına uygun şekilde gazetecilik yapsınlar. Cumhurbaşkanı’nın ağzından cümle çıkana kadar pozisyon almayı bırakın, haber yapamayanların gazetecilikle ne ilgisi var?”

Erdoğan’dan AYM mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararını tanımaması ve Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ile başlayan tartışmaları da değerlendirmişti.

“Öncelikle bireysel başvuru ile ilgili bir düzenlemeye gidilebilir mi” şeklindeki bir soruya yanıt veren Erdoğan, “Bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Bütün iş Cumhur İttifakı’nın alacağı karara bağlı, atacağı adıma bağlı. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bundan sonra bu bireysel başvurunun dayandığı kapı neresi olacak? Yine Anayasa Mahkemesi olacak. Önce Anayasa Mahkemesi’nin buna hazır hale gelmesi lazım” demişti.

Bireysel başvurunun zamanında Anayasa Mahkemesi’ne “hız kazandırır” düşüncesiyle çıkartıldığını hatırlatan Erdoğan, şu anda AYM’de bekleyen 130 bin kadar bireysel başvuru olduğunu belirtmişti. Erdoğan, “Demek ki Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef” demişti.

Yargıtay’ın hukukçulardan oluştuğuna, AYM’de ise valilerin, iktisatçıların olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ama misyonu noktasında ağırlık nerededir? Yargıtay’dadır” ifadesine vurgu yapmıştı.

Yargıtay ile AYM arasındaki krize ilişkin olarak “Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa’nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı” şeklinde konuşan Erdoğan, Yargıtay başkanı ile görüştüğünü ve gerekirse Anayasa Mahkemesi başkanıyla da görüşeceğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü yaptığı açıklamada da, Yargıtay’dan yana tavrını koymuş, yeni Anayasa çağrısı yapmıştı.

Paylaşın

CHP Lideri Özel, Yerel Seçim Hedeflerini Açıkladı

31 Mart 2024 yılında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel, “Halihazırda yönettiğimiz bütün belediyeleri tekrar kazanmak ve bu listeye yeni belediyeler eklemek istiyoruz” dedi ve ekledi:

“Başta memleketim Manisa, kazanmaya çok yakın olduğumuz Bursa ve komşu illerimizdeki belediyeleri kazanmayı, sahil şeridini kalınlaştırmayı, Karadeniz dahil az sayıda belediye kazandığımız bölgelerde daha fazla belediyeyi yönetmeyi hedefliyoruz. Alınabilecek çok sayıda belediyeyi daha yönetme iddiamızın yanı sıra, siyasetimizde 10 yıldır var olan, “Yüzde 52’ye Yüzde 48’lik” dengeyi gösterdiğimiz aday profili ve uygulayacağımız siyaset ile iktidar bloku aleyhine değiştirmeyi amaçlıyoruz.”

Hafta sonu yapılan kurultayda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 8. genel başkan seçilen Özgür Özel, yerel seçimlerdeki hedefini açıkladı, tüzük kurultayı vaatlerinin arkasında durduğunu söyledi.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Sertaç Eş’e konuşan Özgür Özel, sorunu olan her yurttaşın yanında ya kendisinin ya da bir CHP’linin mutlaka olacağını söyledi.

Özel, “Laikliği savunmaktan mahcubiyet duymayan bir çizgide, tabanımızın hassasiyetlerinin farkında ama tabanımızı genişletmek için siyaset yapacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini hep birlikte iktidar yapacağız” dedi. Özel, partinin daha demokratik bir yapılanmaya gitmesi için her fırsatta dile getirdiği vaatlerinin arkasında olduğunu da vurguladı.

Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak yerel seçimlerde, halihazırda yönettiğimiz bütün belediyeleri tekrar kazanmak ve bu listeye yeni belediyeler eklemek istiyoruz.

Başta memleketim Manisa, kazanmaya çok yakın olduğumuz Bursa ve komşu illerimizdeki belediyeleri kazanmayı, sahil şeridini kalınlaştırmayı, Karadeniz dahil az sayıda belediye kazandığımız bölgelerde daha fazla belediyeyi yönetmeyi hedefliyoruz.

Alınabilecek çok sayıda belediyeyi daha yönetme iddiamızın yanı sıra, siyasetimizde 10 yıldır var olan, “Yüzde 52’ye Yüzde 48’lik” dengeyi gösterdiğimiz aday profili ve uygulayacağımız siyaset ile iktidar bloku aleyhine değiştirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tüzük kurultayına ilişkinde konuşan Özgür Özel, şunları söyledi: “15 Eylül günü adaylık açıklamam sırasında kamuoyuna ilan ettiğim, ardından il kongrelerinde ve il gezilerinde verdiğim ve kurultay konuşmamda da ifade ettiğim tüm vaatlerin arkasındayım, tüzük değişiklikleri de dahil. Tüzük konusundaki taahhütlerimizi yerine getireceğiz.

Önümüzdeki hafta il başkanlarımız ile bu konu gündemli bir toplantı yapacağız ve önerilerini alacağız. Taahhüt ettiğimiz değişiklikleri yapacağız.  İlan edilen tarihte daha önce verilmiş taahhütleri de yerine getirmek üzere tüzük kurultayı yapacağız. Ancak tüzüğümüzdeki esaslı değişikliği, dünyadaki iyi örnekleri de inceleyerek yerel seçimlerden sonra yapacağız.”

Paylaşın

CHP Lideri Özel’den “Yerel Seçimler” Mesajı: İktidarın Anahtarı Olacak

Memleketi Manisa’da açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “Çetin ve zorlu bir yola çıkıyoruz. Derhal bir üye kampanyası başlatıyoruz. Halk artık iktidarı değiştirecek bir CHP istiyor” dedi ve ekledi:

“Bütün CHP’lilere diyorum ki; Biz değiştik, gençleştik, güçlendik. Partinin kapıları size açık’ diyin. Önümüzdeki yerel seçimde başarılı olursak bu iktidar daha fazla duramaz. Yerel seçimler iktidarın anahtarı olacak. Hep birlikte çalışacağız, iktidarı değiştireceğiz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı seçilen Özgür Özel ilk ziyaretini gerçekleştirdiği memleketi Manisa’da açıklamalarda bulundu. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Manisa’dan başka bir yürüyüşe başlıyoruz. Çetin ve zorlu bir yola çıkıyoruz. Derhal bir üye kampanyası başlatıyoruz. Halk artık iktidarı değiştirecek bir CHP istiyor. Bütün CHP’lilere diyorum ki; Biz değiştik, gençleştik, güçlendik. Partinin kapıları size açık’ diyin. Önümüzdeki yerel seçimde başarılı olursak bu iktidar daha fazla duramaz.

Yerel seçimler iktidarın anahtarı olacak. Hep birlikte çalışacağız, iktidarı değiştireceğiz. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin hiçbir sorunu kalmadı. Bundan sonra birlik olacak, beraberlik olacak.

Eşim Didem’le birlikte yarın Ankara’ya gidiyoruz. Kemal bey ve Selvi hanımın evlerinde kahvelerini içiyoruz. Sonra hep birlikte devir teslim törenini yapacağız, hep birlikte iktidar yürüyüşünü başlatacağız. Belediye başkanlarının seçiminde millet kimi istiyorsa ona görev vereceğiz.

Genel Başkanlar kendi şehirleriyle özdeşleşirler, şimdi sıra Manisa’da. Manisa’dan bundan sonra tek bir şey istiyorum; Özgür Özel’in memleketinde tüm ilçe belediyelerinde ve büyükşehir belediyesinde Özgür Özel’in partisinin belediye başkanlığını istiyorum.”

Manisa’daki programı öncesi İzmir’e gelen Özel, havalimanında davul, zurna ve meşalelerle karşılandı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Özel’i, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP il teşkilatı ve ilçe belediye başkanları karşıladı.

Yoğun ilgi gören Özel, kalabalığın arasında ilerlemekte güçlük çekti. Davul, zurna eşliğinde meşalelerin yakıldığı karşılama programı sonrası Özel, kara yolu ile Manisa’ya geçti.

Paylaşın

Yerel Seçimler: Yeni CHP İle İYİ Parti İttifak Yapar Mı?

CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’in yerel seçime giderken diğer muhalefet partileri ile iş birliği yapıp yapmayacağı da yanıtı beklenen sorulardan. İYİ Parti, her türlü ittifaka kapıları kapatsa da iş birliği zeminini hâlâ koruyor.

İYİ Parti’de yöneticilerin çoğunluğunun Kılıçdaroğlu’na karşı sert eleştirileri olduğu biliniyor. İYİ Parti kurmayları, kurultay öncesi Kılıçdaroğlu’nun kalması durumunda yeni iş birliği alanlarının ele alınmasının imkansıza yakın olduğunu dile getirmişti

Özgür Özel’in genel başkan olması sonrasında yerel seçimde ittifak arayışlarının yeniden başlayabileceği tahmin ediliyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Özgür Özel ile ilişkisi iyi durumda.

Siyaset bilimci Eren Aksoyoğlu da “Akşener kendi partisine ve teşkilatlarına CHP ile yeni dönemi daha kolay anlatacaktır. ‘CHP’de değişim oldu görüşebiliriz’ demesi daha kolay olacaktır. Dünden daha fazla rahat anlatabilecektir” diyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) hafta sonu yaklaşık 52 saat süren 38. Olağan Kurultayı’nda “değişim” beklentileri karşılık buldu. CHP Manisa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Özgür Özel, partinin sekizinci genel başkanı olurken parti yönetimi de yenilendi.

Yüksek Disiplin Kurulu’nun (YDK) yanı sıra Parti Meclisi (PM) için yapılan seçimlerin oy sayımı, aday çokluğu nedeniyle yaklaşık 5,5 saat sürdü. PM için 356 adayın yarıştığı seçimin tamamlanmasının ardından da gözler yeni yönetimin değişim olarak adlandırdığı süreci nasıl yöneteceklerine çevrildi.

Özgür Özel, genel başkanlığa seçildikten sonra “Yarın itibariyle seferberlik başlatıyoruz” ifadelerini kullandı. Özel’in yakın çevresine göre bu “seferberlik” vurgusu, CHP’nin yerel seçimlere hazırlanmasına işaret ediyor.

Özgür Özel’e yakın isimlerden biri olan Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Yıllardır genel başkanlar tarafından ihmal edilen örgütlerimizin görüşlerini alarak birlikte yerel seçimlere en iyi şekilde hazırlanacağını düşünüyorum. Genel başkanımız da ifade etti; salona 44 il başkanı ile girdi 81 il başkanı ile tüm milletvekillerinin desteği ile tek yürek çıktı. Genel başkandan mahalle üyesine kadar CHP’de herkes yerel seçimlerde başarı hedefine kilitleneceğine inanıyoruz” yorumu yaptı.

Özgür Özel’in öncelikle CHP’nin 81 il örgütü ile toplantılar gerçekleştireceği ve PM toplantıları öncesi gündeme alınacak maddelere dair il başkanlarının görüşünü alacağı kaydediliyor. Özel’in yerel seçimde başarı için 81 il örgütünün aktif çalışmasını istediği ve bu nedenle örgütlerle ilişkileri en önemli gündemi yapacağı ifade ediliyor. Bu modelle tabanda var olduğu düşünülen parti yönetimine kırgınlığın giderilebileceği düşünülüyor.

CHP’de yeni dönem CHP’deki yeni süreci DW Türkçe’den Kıvan El’e değerlendiren siyaset bilimci Eren Aksoyoğlu’na göre Özel’in kurultayda verdiği vaatler çerçevesinde süreçte atacağı her adım örgütleri ve parti seçmenini heyecanlandırıyor. Aksoyoğlu, “Burada en kritik aşamalardan biri yerel seçim olacak. Çıta şu an çok yüksek. Kılıçdaroğlu, 11 büyükşehir belediyesini alan isim. Özgür Özel’in o çıtayı daha da yukarı çıkarması gerekiyor. 11 büyükşehir belediyesinin üzerine koyacağı bir tabloya ihtiyacı var. Zor bir tablo. Bunu başardığı takdirde liderliğin ilk aşaması zaten gerçekleşir” değerlendirmesini yaptı.

Özel – İmamoğlu ile ilişkisi nasıl olur?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da desteğini alarak genel başkanlığa seçilen Özel ile İmamoğlu arasında bir süre sonra anlaşmazlıklar olacağı iddiası ise daha kurultay bitmeden konuşulmaya başlandı. Hatta bazı yazarlar, sosyal medyadan “Erdoğan-Abdullah Gül” örneğine işaret ederek Gül’ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemlerde yaşanan çekişmeleri ve uyumsuzlukları hatırlattı.

CHP Milletvekili Seyit Torun ise Özel ve İmamoğlu arasında bir uyumsuzluk olmayacağını düşünüyor. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da İmamoğlu’nun İstanbul odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü ve Özel ile bir çekişmeye girmeyeceği görüşünde.

Eren Aksoyoğlu ise kamuoyunda yapılan yorumların aksine Erdoğan-Abdullah Gül ilişkisine benzer bir ilişkinin sol siyasette olmayacağını düşünüyor. “Sağ siyasette emir komuta, itaat sistemi daha yaygın. Sol siyasette bunu görmek pek mümkün değil, bu nedenle oraya benzemesi mümkün olmaz” diyen Aksoyoğlu, “Büyükşehir Belediye Başkanı, Genel Başkan’ın üzerinde pozisyon almaya kalkarsa bu delegasyon üzerinde parti çevresinde de yadırganır. Sorun haline gelmeye başlayabilir. Böyle bir risk görünüyor. Eğer Ekrem İmamoğlu kararlarda belirleyici olmaya başlarsa Özgür Özel’in liderlik inşa süreci zedelenir” değerlendirmesi yaptı.

“Özgür Özel genel başkan, Ekrem İmamoğlu lider” şeklinde yorumlara ilişkin de siyaset bilimci Aksoyoğlu, Özel’in atacağı her adımın kendi liderliğini inşa etme süreci olacağını söylüyor. Aksoyoğlu, Kılıçdaroğlu’nun ilk genel başkan olduğunda Önder Sav ile çok sık görüntü verdiğini hatırlatıyor ve “O zaman ‘teknik direktör oyuncusundan memnun’ haberleri yayılmıştı. Bu Kılıçdaroğlu’na çok zarar vermişti. Benzer bir riskle Özgür Özel’i karşı karşıya bırakmamak için bir çabaya ihtiyaç var. İmamoğlu’nu ön plana koyar bir görüntü Özel’i yaralayacaktır” görüşünü dile getirdi.

İBB Başkanı İmamoğlu, seçimlerin ardından Özgür Özel’i ziyaret eden ilk isim oldu. Bu ziyaret sonrası açıklamalar yapan Özel, İmamoğlu ile ilişkisi hakkında yapılan yorumları “Bizim aramızdaki ilişki kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukuku. Ama bu kardeşlik hukuku, CHP’yi çok güzel yerlere taşıyacak. CHP’yi iktidara taşıyacak. Türkiye’yi güzel yerlere taşıyacak” sözleriyle değerlendirdi.

Aksoyoğlu ise “Özgür Özel şu an genel başkan ama lider olmak başka bir şey. Liderlik tek başına kurultay ile elde edilemez. Kritik aşamalardan biri bu nedenle yerel seçimler olacak” diyor.

Yerel seçimlerde ittifak olur mu?

Özgür Özel’in yerel seçime giderken diğer muhalefet partileri ile iş birliği yapıp yapmayacağı da yanıtı beklenen sorulardan. İYİ Parti, her türlü ittifaka kapıları kapatsa da iş birliği zeminini hâlâ koruyor. İYİ Parti’de yöneticilerin çoğunluğunun Kılıçdaroğlu’na karşı sert eleştirileri olduğu biliniyor. İYİ Parti kurmayları, kurultay öncesi Kılıçdaroğlu’nun kalması durumunda yeni iş birliği alanlarının ele alınmasının imkansıza yakın olduğunu dile getirmişti

Özgür Özel’in genel başkan olması sonrasında yerel seçimde ittifak arayışlarının yeniden başlayabileceği tahmin ediliyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Özgür Özel ile ilişkisi iyi durumda.

Siyaset bilimci Aksoyoğlu da “Akşener kendi partisine ve teşkilatlarına CHP ile yeni dönemi daha kolay anlatacaktır. ‘CHP’de değişim oldu görüşebiliriz’ demesi daha kolay olacaktır. Dünden daha fazla rahat anlatabilecektir” diyor.

İzmir, Eskişehir ve Kahramanmaraş gibi şehirlerde adaylığını duyuran İYİ Parti, herkesin gözünün çevrildiği İstanbul ve Ankara için henüz bir çıkış yapmadı. Bu illerde kamuoyu yoklamalarına göre karar verileceği açıklanmıştı. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan Akşener-Özel görüşmesi sonrası sürecin şekillenebileceği belirtiliyor.

CHP’de tüzük değişecek mi?

Kılıçdaroğlu, bu ayın sonunda Tüzük Kurultayı toplamayı planlıyordu. Ancak bu kurultayın yeni yönetim tarafından bir süre erteleneceği öğrenildi.

Hazırlanan tüzük taslağı çalışmasının yeni parti yönetimine sunulması ve bu taslağın yeni PM’de ele alınması sonrası gözden geçirilerek güncellenmesi bekleniyor. Bu güncelleme sonrasında da Tüzük Kurultayı’nın toplanacağı kaydediliyor. Bu sürecin de 1 – 1,5 ayı bulabileceği kaydedildi.

CHP’de 60 kişilik PM de kesin olmayan sonuçlara göre belirlendi. İtirazların ardından Yüksek Seçim Kurulu’nun yapacağı açıklama ile hafta içerisinde netleşecek.

Yeni PM Cumartesi günü de Özel’in başkanlığında toplanacak. Bu toplantı sonrası partinin yeni Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) açıklanması da bekleniyor. 60 kişilik listede Özgür Özel’in anahtar listesinde olup yeterli oyu alsa da “kadın” ve “gençlik” kotası nedeniyle Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu liste dışı kaldı. CHP tüzüğüne göre seçimde yüzde 33 cinsiyet, yüzde 20 gençlik kotası bulunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi’nden transfer ettiği danışmanı Anıl Ulukuş’un bu göreve getirilmesini sert sözlerle eleştiren ve bu nedenle İstanbul Gençlik Kolları’ndaki görevinden alınan Ozan Işık da Özel’in anahtar listesinde yer aldı ve en yüksek oyu alan dördüncü isim olarak Parti Meclisi’ne girdi.

Özgür Özel’in anahtar listesini ise dokuz isim delerek PM’ye girdi. Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, eski milletvekilleri Mehmet Tüm, Ali Haydar Hakverdi, Müslim Sarı, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan yardımcısı olan Semra Dinçer, kadın kollarında görev alan Koza Yardımcı, Aylin Nazlıaka ile Kılıçdaroğlu’nun eski avukatlarından Saniye Barut, Özel’in listesinde olmamasına karşın PM’ye girmeyi başardı.

Özel’e karşı liste çıkaran eski Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da ilk sonuçlar açıklandığında listeyi delerek 51’inci sıradan PM’ye girmişti. Ancak cinsiyet ve gençlik kotası uygulanması sonrasında Salıcı da listeden düşürülen isimler arasında yer aldı. Özgür Özel, yakın çalışma çevresinde bulunan ancak uzun yıllardır milletvekilliği yapan Veli Ağbaba, Tekin Bingöl ve Seyit Torun gibi isimleri PM’ye almayacağını da daha önce açıklamıştı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan “Özgür Özel” Açıklaması: Başarılı Olmasını Temenni Ediyorum

CHP’de genel başkanlık yarışını kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Moralim gayet iyi… Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Gün boyunca ziyarete gelen dostlarımız ve partililerimizle görüştük, süreci değerlendirdik. Türkiye’de demokrasinin işlediği tek kurum CHP’dir” dedi ve ekledi:

“Tüm kurumların CHP’deki demokrasiyi örnek alması gerekir. Kurultayda çeşitli tartışmaların olması doğaldır. Ancak bunlar artık geride kalmıştır. Başta genel başkanımız Özgür Özel olmak üzere göreve yeni seçilen tüm arkadaşlarımızın başarılı olmasını temenni ediyorum.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay sonrası ilk açıklamasını tv100.com yazarı Barış Yarkadaş’a yaptı. Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Moralim gayet iyi… Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Gün boyunca ziyarete gelen dostlarımız ve partililerimizle görüştük, süreci değerlendirdik. Türkiye’de demokrasinin işlediği tek kurum CHP’dir. Tüm kurumların CHP’deki demokrasiyi örnek alması gerekir. Kurultayda çeşitli tartışmaların olması doğaldır. Ancak bunlar artık geride kalmıştır. Başta genel başkanımız Özgür Özel olmak üzere göreve yeni seçilen tüm arkadaşlarımızın başarılı olmasını temenni ediyorum.”

Genel başkan seçiminde neler yaşandı?

Partinin 38. Kurultayı Ankara’da toplandı. Geçtiğimiz mayıs ayında kaybedilen genel seçimler sonrası parti içinde yükselen ‘değişim’ sloganlarıyla kurultay sürecine gelinirken 81 ilden 1.367 delege, yeni genel başkan ve parti meclisi üyelerini seçmek üzere bir araya geldi.

Ana muhalefet partisinde kurultayın ilk günü genel başkanlık, yarın (Pazar günü) ise 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ve 15 üyeli Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçimi yapılıyor.

Ankara Spor Salonu’nda saat 10:00 itibarıyla başlayan olağan kurultayın sloganı ‘İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik’ olarak belirlendi. Divan Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen kurultay öncesi, CHP Genel Başkanlığına adaylık için parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, eski PM üyesi Örsan Öymen ve eski milletvekili İlhan Cihaner imza topladı.

İlhan Cihaner, kurultay sabahı sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak adaylıktan çekildiğini duyurdu. Cihaner, çirkin bir ortam yaratıldığını savunduğu mesajında ‘Bu anti demokratik, siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş yarışın parçası olmayı reddediyoruz’ ifadelerini kullandı.

Kurultay’ın ilerleyen saatlerinde eski milletvekili İlhan Cihaner’in ardından bir diğer aday eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen de çekildiğini açıkladı. Cihaner ve Öymen’in çekilmesiyle birlikte, partide liderlik koltuğu yarışı Kılıçdaroğlu ile Özel arasında geçti.

Kılıçdaroğlu, ‘6’lı masa ittifakı’ eleştirilerine yanıt verdi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kurultayında yaptığı konuşmada seçim sürecindeki ‘6’lı masa ittifakı’ eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, ‘Yolu doğru olanın yükü ağır olur, hançerle beraber yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen sırtımdaki yük değil sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık’ dedi.

Kılıçdaroğlu’nun öne çıkan açıklamaları şöyle: “Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım.

100 yıllık bir tarih her siyasal partiye nasip olan bir tarih değildir. 100 yıllık tarih içerisinde genel başkanlarımız tutuklandı, hapse girdi. Yılmadık. Şimdi 100. yılımızı kutluyoruz. Türkiye’de hiçbir partiye nasip olmayacak tarihi beraber yaşıyoruz.

CHP’yi 100 yıl yaşatan gerçek kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvayi Milliye’ciler tarafından gerçekleştirilmesidir. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz Kuvayi Milliyecilerin partisiyiz. Biz Atatürk’ün partisiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmememesi için mücadele eden bir partiyiz. Biz herkesin inancına, herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.

100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gerekir. Örgütlerimiz, 100 yıllık mirası yaşatanlardır. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5’li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır.”

“Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır: Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun…”
“Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce sorgulandığı kurultaylardır. Bu aynı zamanda aydınlanmanın güvencesini ve sürekliliğini gösteririr. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylardır. 3 temel noktayı ifade edeyim. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Örgütler 100 yıllık birkiminin temel taşlarıdır. Ben dahil hiç kimse; ben dahil, kendisini partisinin üzerinde göremez.

7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;

1. bugün içinde bulundğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.

2. saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.

3. yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray’ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.

4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldedirler. Bu kurultayımızda şu anda tutuklu olan Tolga Şardan’a, Can Atalay’a, Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a, Tayfun Kahraman’a, Çiğdem Mater’e, Emine Mine Özerden’e, Yiğit Ali Ekmekçi’ye, Hakan Altınay’a ve Barış Pehlivan’a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları.

5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray’ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir.

7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.

Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray’ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.”

“Halka yeni bir seçenek sunmalıyız”

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 38. Olağan Kurultayı’nda açıklamalarda bulunarak, “Şimdi önümüzde iki yol var: Ya topluma yeni bir umut, yeni bir heyecan, yeni bir inanç vereceğiz; ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek” dedi.

Çelik şunları söyledi: “İktidarın tek alternatifi biziz. Yüz yıllık köklerimizden aldığımız güçle, birikimimizle bu karanlığı dağıtacak güç biziz. Toplum bizden umut bekliyor, tarihin sarkacı yön değiştiriyor. Tarih bizi göreve çağırıyor.

Biz size yeni bir yol, yeni bi umut yeni, bir başlangıç vaadediyoruz. Toplum ve ülkemiz Cumhuriyet Halk Partisi’nden büyük bir değişime öncülük etmesini bekliyoruz.

İstanbul’un sokaklarında dolaştığımda gözlerimin içine bakan insanlarımızın bizden umut beklediğini görüyorum. Bu umut ancak bir değişimle mümkün. Değişmeliyiz, toplumun her kesimi kucaklayacağız kaygısıyla siyasetsizleşmek yerine, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini Türkiye’nin koşullarına güncelleyerek kendimizi topluma anlatmalıyız.

İnançlara saygılı laikliği topluma anlatmalıyız. Parti içi demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi kurucu değerleriden ayrılmadan sosyal demorkasiyi, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, gelirin adil dağıtılmasını daha güçlü savunmalıyız. Halkımıza yeni bir seçenek sunmalıyız.”

“Partimiz 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı”

Kurultayda oylamaya geçilmeden önce CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel de konuşmasında dikkat çeken mesajlar verdi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında yaptığı “hançer” açıklamasına yanıt veren Özel, “Hiç üzerime alınmadım. CHP’de hançer olmaz ama bizim partide kılıç da olmaz” dedi ve şöyle devam etti: “Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok.

En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Hani seçimlere iki gün kala sizin atadığınız önce Atatürk’e sonra önceki genel başkanımıza laflar eden kadını sorduğum dediğiniz Hasan Cengiz bir kılıç getirmiş. CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olup değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım.”

Özgür Özel şunları söyledi: “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır.

CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38.

Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor.

Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

Paylaşın

Özgür Özel İle Ekrem İmamoğlu Görüştü: Kardeşlik İlişkisi, CHP’yi İktidara Taşıyacak

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bizim aramızdaki ilişki, kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukukudur. Ama bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak” dedi ve ekledi:

“İkinci yüzyılda kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık başarıları hep birlikte alacağız.”

İmamoğlu ise görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Malumunuz 38. Kurultayımızla ilgili süreç tamalandı. Süreci tamamladıktan sonra kurultay başkanı olarak kendilerini ziyaret edip sürece dair hem teşekkür edip hem de bilgi aktardım” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’de Genel Başkanlığa seçilen Özgür Özel’i ziyaret etti. İmamoğlu ile Özel görüşmesi, Özel’in çalışma ofisinde gerçekleşti. Görüşmenin ardından Özel ve İmamoğlu basın mensuplarının karşısına çıktı.

Birgün’ün aktardığına göre; İlk olarak konuşan İmamoğlu, “Malumunuz 38. Kurultayımızla ilgili süreç tamalandı. Süreci tamamladıktan sonra kurultay başkanı olarak kendilerini ziyaret edip sürece dair hem teşekkür edip hem de bilgi aktardım” ifadelerini kullandı.

Kurultayın dengeli ve seviyeli geçtiğini belirten İmamoğlu, “Sayın önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Kendilerini de yakın zamanda ziyaret edip kurultay sürecine dair hem düşüncülerimi hem teşekkürlerimi sunacağım. Bu kapsamda bu günde 8. Genel Başkanımız sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’i ziyaret ettim. Görevimi bitirmiş oldum, genel başkanımdan izin isteyerek görevime dönüyorum.”

“Bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak”

Özgür Özel ise açıklamasında, “Ekrem Başkanımız nezaket gösterdiler ve kurultayı tamamladıktan sonra, görevini bitirdikten sonra ziyaret ettiler. Ekrem Başkan hangi işin ucundan tutsa dört dörtlük yapan ve başarıyla sonuçlandıran birisi. CHP tarihinde bir ilk yaşandı. Kurultayın gergin olabileceği, farklı zorluklar olabileceği biliniyordu. Ekrem Başkan bu güvene layık olduğunu ve bu işi en iyi yapabilecek kişi olduğunu gösterdi. Çok zor bir kurultayı çok başarılı bir şekilde yönetti” ifadelerini kullandı.

“Hep konuşulan bir şey var; Ekrem Başkan’la aranızda nasıl bir ilişki var?” diyen Özel, şunları söyledi: “Bizim aramızdaki ilişki, kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukukudur. Ama bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak. İkinci yüzyılda kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık başarıları hep birlikte alacağız.”

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı’nın haftaya salı yapılacağını bildirdi.

Özel’den, Erdoğan’a cevap: İçindeki karabasanı anlıyorum

Öte yandan Özgür Özel, Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) seçimleri için oy kullandıktan sonra, bir basın mensubunun yönelttiği, ‘Kemal Bey ile bir görüşmeniz oldu mu?’ sorusuna, Özel, “Telefonla görüştük, önümüzdeki günlerde, mazbatadan sonra bir devir teslim törenini hep birlikte, bütün Türkiye’nin gözü önünde partimize yakışır bir şekilde yapacağız” yanıtını verdi.

Özel, ‘Erdoğan’ın size yönelik açıklamalarına değerlendirmeniz olur mu?’ sorusuna, “Erdoğan bundan sonra geçen her günün, kendisi açısından daha zor, bizim açımızdan daha moralli olacağını biliyor. Erdoğan’ın stresini, içindeki karabasanı anlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nden endişe etmeye devam etsin” yanıtını verdi.

Paylaşın

CHP’nin Yeni Genel Başkanı “Değişimin Adayı” Özgür Özel

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı’nda heyecanlı ve uzun geçen genel başkanlık yarışında ipi göğüsleyen değişimcilerin adayı Özgür Özel Oldu. Partinin 8. Genel Başkanı olan Özgür Özel, genel başkanlığı ikinci turda 812 oyla kazandı. Kılıçdaroğlu ise 536 oyda kaldı.

Haber Merkezi / Özgür Özel, sonuçların açıklanması sonrası yaptığı konuşmada, hayatının en büyük gururunu, onurunu yaşadığını söyledi.

Özgür Özel, “Bunu Cumhuriyet’in 100. yılında, hatta Türkiye’nin 100. yılında kurulan ilk sandığında, ikinci yüzyıla yön verecek partimizin kurultayında oy birliği ile ve hepimizin yürekten desteklediği şekilde, şahsınıza verilen bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirdiğiniz için tüm CHP’liler adına size teşekkür ediyorum” dedi.

“Sırtıma, omzuma yüklemiş olduğumuz sorumluluğun farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın Deniz Baykal’ın, Bülent Ecevit’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun oturduğu koltuğa sahip çıkmak hepimizin görevidir. Ben, sizlere güveniyorum” diye konuşan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP’nin 130 milletvekilinden oluşan harika bir grubu var. Bu salondan 130 milletvekilimizle el ele omuz omuza çıkıyorum. Kol kola, omuz omuza çıkıyorum. İmza sayıları çok konuşuldu. Ben seçim sonuçlarını sayın başkanım müsaade ederse 1366 delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum.

Zorlu bir süreci geride bıraktık. Büyük bir travmanın ardından umutsuzluğu umuda çevirmek, düşmüş omuzları dikleştirmek, yere bakan yüzleri havaya kaldırmak ve asılan suratları güldürmek…Buna inandık, arkadaşlarımızla inandık. Sizlere inandık. Siz de inandınız. Umudu yükselttiniz. Umut içindeyiz. Bu zor süreçte bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmayacağıma kendi adıma söz veriyorum. Benim, süreç boyunca ve bugün istemeden kırdıklarım olduysa affola.

Hep birlikte 5 ay sonraki yerel seçim sürecine odaklanacağız. Buradan 1,5 milyon üyemize diyorum ki, biz Cumhuriyet’in 100. yılında yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek, yüzleri güldürmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için örgütümüzde yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum. Durmayacağız, çalışacağız. omuz omuza çalışacağız. Elimizdeki belediyelerin tamamını yeniden kazanacak, yanlarına yenilerini ekleyecek ve hep birlikte büyük bir zaferi kazanacağız. Ben buna inanıyor ve bunun için sizlere güveniyorum.”

Örgüte verdiğim bütün sözleri tutacağım. Yarın sabah 9.30’da 81 il başkanımla yarınki PM sürecini görüşmek üzere toplantı koydum, kendilerini davet ediyorum. Ön seçim ve demokratik tüzüğe yönelik bundan sonra bu partiye yakışır her türlü sözleri zaman kaybetmeden tutacağız…Bundan sonra hep beraber büyük zaferler yaşayacağız. Bugün burada zafer, CHP’den bir adayın değildir. Bir ekibin değildir.

Bir yarışmanın sonunda kazanılan bir zafer değildir. Bugünkü zaferin galibi bütün CHP’lilerdir. Biz, bütün Türkiye’ye ve dünyaya parti içi demokrasiyi, çoklu yarışı, CHP’de genel başkanın demokratik seçimlerle değişebileceğini hep birlikte gösterdik…Şimdi önceki genel başkanlarımızla sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile ve bu partiye emek veren herkesle birlikte el ele omuz omuza yerel seçim zaferi için yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun. Yolunuz açık olsun. Hepinizi çok seviyorum.”

“Özgür Özel’i kutluyor, başarılar diliyorum”

Seçimin sonuçlanmasının ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “Büyük Önderimiz Atatürk’ün emanetini, bugüne kadar onurla taşıdım. Ve bugün, kurultay delegelerimizin verdiği kararla, Genel Başkanlık görevine veda ediyorum. Bugüne kadar mücadelemize omuz veren herkese teşekkür ederim. Genel Başkanlık görevine seçilen yeni Genel Başkanımız Özgür Özel’i kutluyor, başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel kimdir?

Özgür Özel, 21 Eylül 1974’te Manisa’da doğdu. Babasının adı Talat, annesinin adı Rukiye Şükran’dır. Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. Serbest eczacı olarak çalıştı. Manisa Eczacı Odasında sırasıyla Yönetim Kurulu Üyesi, Veznedarı, Genel Sekreteri ve Başkanlığı görevlerini yürüttü.

2007 yılında Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti üyeliğine seçildi. TEB’de Saymanlık ve 2 dönemde Genel Sekreterlik görevinde bulundu. Kongre ve konferanslara çok sayıda bildiri sundu.

Uluslararası Eczacılık Federasyonu, Avrupa Birliği Eczacılık Grubu ile Avrupa Eczacılık Forumu’na üyelikleri bulunmaktadır. İyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilen Özel, evli ve 1 çocuk babasıdır.

Kurultay’da neler yaşandı?

Partinin 38. Kurultayı Ankara’da toplandı. Geçtiğimiz mayıs ayında kaybedilen genel seçimler sonrası parti içinde yükselen ‘değişim’ sloganlarıyla kurultay sürecine gelinirken 81 ilden 1.367 delege, yeni genel başkan ve parti meclisi üyelerini seçmek üzere bir araya geldi.

Ana muhalefet partisinde kurultayın ilk günü genel başkanlık, yarın (Pazar günü) ise 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ve 15 üyeli Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçimi yapılıyor.

Ankara Spor Salonu’nda saat 10:00 itibarıyla başlayan olağan kurultayın sloganı ‘İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik’ olarak belirlendi. Divan Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen kurultay öncesi, CHP Genel Başkanlığına adaylık için parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, eski PM üyesi Örsan Öymen ve eski milletvekili İlhan Cihaner imza topladı.

İlhan Cihaner, kurultay sabahı sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak adaylıktan çekildiğini duyurdu. Cihaner, çirkin bir ortam yaratıldığını savunduğu mesajında ‘Bu anti demokratik, siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş yarışın parçası olmayı reddediyoruz’ ifadelerini kullandı.

Kurultay’ın ilerleyen saatlerinde eski milletvekili İlhan Cihaner’in ardından bir diğer aday eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen de çekildiğini açıkladı. Cihaner ve Öymen’in çekilmesiyle birlikte, partide liderlik koltuğu yarışı Kılıçdaroğlu ile Özel arasında geçti.

Kılıçdaroğlu, ‘6’lı masa ittifakı’ eleştirilerine yanıt verdi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kurultayında yaptığı konuşmada seçim sürecindeki ‘6’lı masa ittifakı’ eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, ‘Yolu doğru olanın yükü ağır olur, hançerle beraber yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen sırtımdaki yük değil sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık’ dedi.

Kılıçdaroğlu’nun öne çıkan açıklamaları şöyle: “Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım.

100 yıllık bir tarih her siyasal partiye nasip olan bir tarih değildir. 100 yıllık tarih içerisinde genel başkanlarımız tutuklandı, hapse girdi. Yılmadık. Şimdi 100. yılımızı kutluyoruz. Türkiye’de hiçbir partiye nasip olmayacak tarihi beraber yaşıyoruz.

CHP’yi 100 yıl yaşatan gerçek kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvayi Milliye’ciler tarafından gerçekleştirilmesidir. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz Kuvayi Milliyecilerin partisiyiz. Biz Atatürk’ün partisiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmememesi için mücadele eden bir partiyiz. Biz herkesin inancına, herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.

100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gerekir. Örgütlerimiz, 100 yıllık mirası yaşatanlardır. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5’li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır.”

“Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır: Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun…”
“Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce sorgulandığı kurultaylardır. Bu aynı zamanda aydınlanmanın güvencesini ve sürekliliğini gösteririr. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylardır. 3 temel noktayı ifade edeyim. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Örgütler 100 yıllık birkiminin temel taşlarıdır. Ben dahil hiç kimse; ben dahil, kendisini partisinin üzerinde göremez.

7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;

1. bugün içinde bulundğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.

2. saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.

3. yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray’ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye’yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.

4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldedirler. Bu kurultayımızda şu anda tutuklu olan Tolga Şardan’a, Can Atalay’a, Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a, Tayfun Kahraman’a, Çiğdem Mater’e, Emine Mine Özerden’e, Yiğit Ali Ekmekçi’ye, Hakan Altınay’a ve Barış Pehlivan’a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları.

5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray’ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir.

7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.

Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray’ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.”

“Halka yeni bir seçenek sunmalıyız”

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 38. Olağan Kurultayı’nda açıklamalarda bulunarak, “Şimdi önümüzde iki yol var: Ya topluma yeni bir umut, yeni bir heyecan, yeni bir inanç vereceğiz; ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek” dedi.

Çelik şunları söyledi: “İktidarın tek alternatifi biziz. Yüz yıllık köklerimizden aldığımız güçle, birikimimizle bu karanlığı dağıtacak güç biziz. Toplum bizden umut bekliyor, tarihin sarkacı yön değiştiriyor. Tarih bizi göreve çağırıyor.

Biz size yeni bir yol, yeni bi umut yeni, bir başlangıç vaadediyoruz. Toplum ve ülkemiz Cumhuriyet Halk Partisi’nden büyük bir değişime öncülük etmesini bekliyoruz.

İstanbul’un sokaklarında dolaştığımda gözlerimin içine bakan insanlarımızın bizden umut beklediğini görüyorum. Bu umut ancak bir değişimle mümkün. Değişmeliyiz, toplumun her kesimi kucaklayacağız kaygısıyla siyasetsizleşmek yerine, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini Türkiye’nin koşullarına güncelleyerek kendimizi topluma anlatmalıyız.

İnançlara saygılı laikliği topluma anlatmalıyız. Parti içi demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi kurucu değerleriden ayrılmadan sosyal demorkasiyi, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, gelirin adil dağıtılmasını daha güçlü savunmalıyız. Halkımıza yeni bir seçenek sunmalıyız.”

“Partimiz 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı”

Kurultayda oylamaya geçilmeden önce CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel de konuşmasında dikkat çeken mesajlar verdi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında yaptığı “hançer” açıklamasına yanıt veren Özel, “Hiç üzerime alınmadım. CHP’de hançer olmaz ama bizim partide kılıç da olmaz” dedi ve şöyle devam etti: “Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok.

En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Hani seçimlere iki gün kala sizin atadığınız önce Atatürk’e sonra önceki genel başkanımıza laflar eden kadını sorduğum dediğiniz Hasan Cengiz bir kılıç getirmiş. CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olup değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım.”

Özgür Özel şunları söyledi: “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır.

CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38.

Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor.

Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

Paylaşın

CHP’li Özel: Çürümüş Bir Sistemle Cumhuriyet’in 100. Yılına Giriyoruz

CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ında konuşan CHP’li Özgür Özel, “Bugün Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk kongresini ilk kurultayını yapıyoruz. Burada bize ve kendimize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev ikinci yüzyılda CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir.” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Partimiz 1971’den bu yana ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu başarmayı beceremedik. CHP iktidar olmadıkça ardı ardına sağ partiler iktidarı yönettiler.”

Özel, konuşmasının devamında, “Bugüne kadar değişimi başaramadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız cumhuriyetin köklü kurumları zayıflamış, işlevsizleşmiş bir meclisle, çürümüş bir adalet sistemiyle, demokratik bir dünyadan uzaklaşmış bir ülke ile giriyoruz Cumhuriyet’in 100’üncü yılına” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) genel başkanının seçileceği 38. Olağan Kurultayı, Ankara Spor Salonu’nda devam ediyor. Aday olmak için yeterli sayıya ulaşan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, sahneye çıkarak konuşma yaptı.

CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel’in konuşması özetle şöyle: “Kayyım atanan Van’a, Diyarbakır’a selam olsun. Memleketimin dört bir yanında altı ok bayrağı sallayanlara, yerin yüzlerce metre altında can pahasına çalışanlara, İzmir’de direnen kadın işçilere, İstanbul’da direnen Sputnik gazetecilerine, gazeteci Tolga Şardan’a, Selçuk Kozağaçlı’ya, Osman Kavala’ya, Çiğdem Mater’e, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

Bugün Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk kongresini ilk kurultayını yapıyoruz. Burada bize ve kendimize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev ikinci yüzyılda CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir.

Partimiz 1971’den bu yana ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu başarmayı beceremedik. CHP iktidar olmadıkça ardı ardına sağ partiler iktidarı yönettiler.

Bugüne kadar değişimi başaramadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız cumhuriyetin köklü kurumları zayıflamış, işlevsizleşmiş bir meclisle, çürümüş bir adalet sistemiyle, demokratik bir dünyadan uzaklaşmış bir ülke ile giriyoruz Cumhuriyet’in 100’üncü yılına.

Kurucumuzun gösterdiği yönde 45 bin dolar, bu tarafta 4 bin 500 dolarlık bir fakirlik var. Siyasi ekonomik ve sosyal ağır maliyetini yaşıyoruz. CHP’nin seçim maliyeti deyince dar bir çerçeveden bakıp ‘Seçime hep beraber girdik, birlikte kaybettik, hesabı niye Kemal bey ödüyor?’ deniliyor.

Ben bu yaklaşıma itiraz ediyorum, hesabı ne Kemal Bey ne ben ödüyorum. Hesabı dünyanın başka ülkede hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Hesabı cezaevine atılan siyasetçiler ödüyor, hesabı kredi borcunu ödeyemeyen esnaflar, yoksullar fakirleşerek ödüyorlar, yeterli beslenemeyen, barınamayan üniversite öğrencileri ödüyor.

Biz altı okumuzla mahcup olmayacak, cesur davranacak, sokaktan korkmayacak, örgütü bir yük olarak görmeyecek bir parti anlayışına hızla evirilmek durumundayız. Biz kaybedilen seçim sonrasın hiçbir şey olmamış gibi özeleştiri yapılmamasına, ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkılmamasına karşıyız.

Terörü örgütü olan Hamas’ın sivillere yönelik yaptığı katliama bunu araçsallaştıran İsrail devlet terörüne dönüştürdü. Kimden gelirse gelsin teröre seyirci kalamayız, meydan okuyoruz ve lanetliyoruz.

“Partimiz iktidara benzeyen yöntemlerle yönetilemez”

Tüm siyaset anlayışımızla değişmeliyiz. Halkın sesine kulak vererek, partimizin kaderini değiştirmek için değiştirmeliyiz. Biz sosyal demokrat bir partiyiz, biz emeğin partisiyiz. Partimiz iktidara benzeyen yöntemlerle yönetilemez.

Toplumun sesine kulak tıkayarak, değişime direnerek yönetilmez. Atatürk’ün koltuğunu istediği birine devredeceğini düşünmek kurultayın iradesine ve buraya gelenleri hiçe saymaktır.

Biraz önce genel başkan bir hançerden bahsetti. Bu hançer konusu sizinle ilgili mi dediler, hiç üstüme almadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek kimse de yok. Genel Başkanım benim de diyecek bir şeyim varsa siz de bilirsiniz bizim partide ve partililerde hançer olmaz. Bizim partide kılıç da olmaz.

CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayip Erdoğan diyen değişimcilere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.

Boyu Erdoğan’a daha yakın, onun gibi daha sert konuşabilecek, onu arkadaş bırakacak bir lider seçmenizi öneriyorum. Onun işi kolay o kesiyor, bölüyor. O sağcı-solcu der, Kürt-Türk der, milli-gayri milli der, büyük tarafı alır küçük tarafı 50 artı bir yapmak için seni ittifaklara zorlar. Olmadı olmuyor dersen Erdoğan seçimi o zaman kazanır.

CHP’nin de HDP’nin de yoksuluna, güvencesizine dokunabilirsen işte Erdoğan’ın dokunamadığı onun ittiği tarafta senin değdiğin yerde halkın iktidarı var. Sokaktan, meydandan korkmayan, toplumun tepkilerinin örgütlenmesine katkı sağlayan barışçıl yollarlar yapılan her protestonun teminatı olan CHP’nin önünde yürüyecek bir genel başkanın sözünü veriyorum.

Siz ikinci yüzyılın ilk sandığının delegeleri, siz bu partiyi ayağa kaldırmaya hazır mısınız? Kalkın ayağa ve bu ülkeyi ayağa kaldırın, ben size ve ikinci yüzyılın delegelerine güveniyorum. Biz kazanacağız. Bana cesaret, Türkiye’ye umut veriyorsunuz. Ayağa kalkın, Türkiye’yi ayağa kaldırın. Sizden güç alıyorum ve size güç veriyorum. İyi ki varsınız, iyi ki CHP’liler var. Biz başaracağız, CHP başaracak.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın