Nevşehir: Aziz Jean Kilisesi

Aziz Jean Kilisesi; Nevşehir’in Gülşehir İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kilise, 2 katlıdır. Alt katında şarap mahzenleri, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır. Üst katı ise kilise olup duvarları İncil’den alınmış sahnelerle süslenmiştir.

1995 yılında restore edildikten sonra bugünkü haline gelmiştir. Hz. İsa ve İncil’den alınan konuların tasvirlerini içeren kilisede sahneler bantlar içinde frizler halindedir.

Siyah zemin üzerine sarı ve kahverengi renkler kullanılmıştır. Niş tonozlarında ve cephelerinde bitkisel ve geometrik motiflere rastlanmaktadır.

Batı ve güney duvarlarında ise Kappadokia bölgesinde çok az rastlanan “Son Yargı” sahnesi yer almaktadır. Kilise apsisinde yer alan yazıta göre, 1212 yılına tarihlenmektedir.

Paylaşın

Nevşehir: Açık Saray Müzesi

Açık Saray Müzesi; Nevşehir’in Gülşehri İlçesi, Fatih Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Açık Saray Müzesi, tüf kayalar içine oyulmuş Roma Dönemi kaya mezarları, IX. ve X. yüzyıla ait kaya kiliseleri ile önemli bir piskoposluk merkezi…

Gülşehir’in simgesi olan “mantarkaya” oluşumları da bu bölgede bulunuyor.İlk çağlardan kalma çok katlı yeraltı şehirleri ve mağaralarla birlikte Boğalı Kilise, Manastır, Tavla (At Damı), Küçük Saray (Çok Katlı Yerleşim Alanı), Dört Sütunlu Manastır, Beşik Tonozlu Yapı, On iki Sütunlu Kilise ve Merdivenli Mesken mutlaka görülmesi gereken yerler arasında…

Açık Saray Müzesi, günümüzde daha çok trekking için tercih ediliyor. Ayrıca Çat Vadisi’ni de içine alan 7 km uzunluğundaki parkuru ile kültür ve spor merkezi konumunda…

Paylaşın

Nevşehir: Bektaş Efendi Türbesi

Bektaş Efendi Türbesi; Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi, Bala Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Bektaş Efendi Türbesi, Nevşehir Koruma Kurulu tarafından 08/02/1991 tarih ve 949 sayılı karar ile tescillenmiş olup, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ ne aittir. Bugün ziyarete açık olan türbe kitabesinden anlaşıldığı üzere, Osmanlı Dönemi’ne ait olup, hicri 1012, miladi 1603 yılında inşa edilmiştir.

Anıtsal görünümdeki yapı, duvar ile çevrili bir bahçe içerisinde yer almaktadır. Yapının dış cephesi kesme taş malzeme ile yapılmış olup, iç mekân duvarlarında alçı sıva üzerine beyaz renk boya uygulaması yapılmıştır. Yapı kare planlı giriş ile sandukanın yer aldığı türbe kısmından oluşmaktadır. Yapının portalı, yuvarlak kemerli olup, dairevi motiflerle bezelidir. Yine yuvarlak kemerin alt kısmında kitabe yer almaktadır.

Kare planlı giriş kısmının üst örtüsü, içten kemerlerle geçişlerin sağlandığı tonoz, dıştan ise kırma çatı ile örtülüdür. Giriş bölümünün her bir cephesinde kemerler bulunmakla birlikte, kuzey cephede dikdörtgen şekilli eyvan yer alır. Güney cepheye ise iki adet büyükçe niş yerleştirilmiştir. Türbe bölümüne geçişin sağlandığı kapının kemer kısmında dikdörtgen levha içerisinde hat süslemeler yer alır.

Türbe bölümünün girişi, yuvarlak kemerli olarak tasarlanmış kapıdan sağlanmaktadır. Üst örtüsü, içten tromplarla geçişlerin sağlandığı kubbe, dıştan ise külah şeklindedir. Türbe bölümünün kuzey güney ve batı cephe duvarlarında, yuvarlak kemerli nişler içerisinde küçük birer pencere ve bu pencerelerde ayetlerin yer aldığı süslemeler bulunmaktadır.

Kubbe ve duvarlarda bitkisel motiflerle bezenmiş kalem işi süslemeler ve tromp geçişlerinde ise yıldız motifli süslemeler yer almaktadır. 1975 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarım görmüş olan bahse konu türbe ziyareti, talep doğrultusunda müzemiz personelinden bir kişinin idaresinde ziyarete açılmaktadır.

Paylaşın

Nevşehir: Çarıklı Kilise

Çarıklı Kilise;  Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

İki sütunlu (diğer sütunlar duvar köşelerinde paye şeklindedir), çapraz tonozlu, üç apsisli ve dört kubbelidir. Sahnelerde Hz. İsa’nın hayatını konu alan tasvirler, İbrahim Peygamber’in misafirperverliğini gösteren Tevrat sahnesi, aziz ve bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir.

Elmalı ve Karanlık Kilise’ye benzemekle beraber, Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi ve çarmıhtan alınış sahneleri kilisenin farklı özelliğidir. Figürler genelde büyük ve uzundur. Hz. İsa’nın göğe yükseliş sahnesinin altında bulunan ayak izlerinden dolayı kiliseye “Çarıklı Kilise” adı verildiği sanılmaktadır.

Kilise 12. yüzyıl sonu, 13. yüzyıl başına tarihlenmektedir. Ana kubbenin ortasında Pantokrator İsa, madalyonlarda melek büstleri bulunmaktadır. Ayrıca ana apsiste Deesis, kuzey apsiste Meryem ve çocuk İsa, güney apsiste ise Melek Mikael tasviri yer alır.

Sahneler; “Doğum”, “Üç Müneccimin Tapınması”, “Vaftiz”, “Lazarus’un Diritilmesi”, “Başkalaşım”, “Kudüs’e Giriş”, “İhanet”, “Kadınlar Boş Mezar Başında”, “Hz. İsa’nın Göğe Çıkışı” ve aziz tasvirleri.

Paylaşın

Nevşehir: Azize Barbara Şapeli

Azize Barbara Şapeli; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Elmalı Kilisenin bulunduğu kaya blokunun arkasındadır. Haç planlı, iki sütunlu, batı, kuzey ve güney haç kolları beşik tonozlu, merkezi kubbeli, doğu haç kolu ve doğudaki iki köşe mekanı kubbelidir.

Bir ana, iki yan apsisi bulunmaktadır. Motifler kırmızı boya ile doğrudan kaya üzerine çizilmiştir. Duvarlarda ve kubbede zengin geometrik motifler, mitolojik hayvanlar ve askerî semboller bulunmaktadır.

Ayrıca duvarlarda taş izlenimi veren motifler de yer almaktadır. Kilise 11.yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.

Sahneler; ana apsiste İsa pantokrator; kuzey haç kolunda at üzerinde ejderle savaşan Aziz George ve Aziz Theodore; batı haç kolunda ise Azize Barbara tasviri bulunmaktadır.

Paylaşın

Nevşehir: Aziz Basil Şapeli

Aziz Basil Şapeli; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Göreme Açık Hava Müzesi’nin girişindedir. Nef ve narteks arası 2 arkadla birbirinden ayrılmıştır. Nartekste yeralan mezar nişi ve zemindeki mezarlar büyük bir ihtimalle kilisenin donörüne ve yakınlarına aittir.

Nef enine beşik tonozlu, dikdörtgen planlı ve 3 apsislidir. Dikdörtgen nefin sol uzun yüzündeki apsislerden biri büyük, ikisi küçüktür.

Nefteki mezar nişinin kime ait olduğu bilinmemektedir. Nişin tonozundaki 3 adet Malta Haç’ı Tanrı’yı, oğlu İsa’yı ve Kutsal Ruh’u temsil etmektedir.

Kilise, Rahibeler Manastırı’nda oldğu gibi 2 tür boyama tekniğine sahiptir. Kırmızı boya ile doğrudan ana kayaya uygulanan geometrik süslemelerin yanısıra secco teknigi de uygulanmıştır. St. Basil Şapeli 11. yüzyıla tarihlenmektedir.

Sahneleri: Ana apsiste İsa portresi, ön yüzünde Meryem ve çoçuk İsa, kuzey duvarında at üzerinde Aziz Theodore, güney duvarında ise yine at üzerinde ejderle savaşan Aziz George tasviri, Aziz Demetrius ve 2 azize tasviri bulunmaktadır.

Paylaşın

Nevşehir: Elmalı Kilise

Elmalı Kilise; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Dokuz kubbeli, dört sütunlu, kapalı haç planlı, üç apsislidir. Asıl girişi güney yönünden olan kiliseye, kuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla girilebilmektedir. Elmalı Kilise’nin ilk süslemeleri doğrudan duvara kırmızı boya ile yapılan haç ve geometrik motiflerdir.

Kilise 11. yüzyılın ortası ve 12. yüzyılın başına tarihlenmektedir. Sahneler; Deesis, doğum, üç müneccimin tapınması, vaftiz, Lazarus’un diriltilmesi, başkalaşım, Kudüs’e giriş, son akşam yemeği, ihanet, Hz. İsa Golgota yolunda, Hz. İsa çarmıhta, Hz. İsa’nın gömülmesi, Hz. İsa’nın cehenneme inişi, kadınlar boş mezar başında, Hz. İsa’nın göğe çıkışı ve aziz tasvirleri. Ayrıca Tevrat kaynaklı İbrahim Peygamber’in misafirperverliği ve üç Yahudi gencin fırında yakılması sahnesi resmedilmiştir.

Paylaşın

Nevşehir: Tokalı Kilise

Tokalı Kilise; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Bölgenin bilinen en eski kaya kilisesi olup 4 mekândan oluşur Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilise’nin altındaki kilise, Yeni Kilise’nin kuzeyindeki Yan Şapel. 10. yüzyılın başlarına tarihlenen Eski Kilise, bugün Yeni Kilisenin giriş mekânı şeklinde ise de orijinalde tek nefli, beşik tonozlu bir yapıdır.

Doğusuna Yeni Kilisenin eklenmesi sırasında apsisi tamamen yıkılmıştır. Sahneler tonoz yüzeyine ve duvarların üst bölümüne yerleştirilmiştir. Hz. İsa’nın hayatını kapsayan siklus tonozda panellere ayrılmış olup, sahneler sağ kanatta başlayıp sol kanata doğru takip etmektedir.

Sahneler; tonozun ortasında aziz tasvirleri, sağ kanadında üst panelde “Müjde”, “Ziyaret”, “Bakireliğin İspatı”, “Beytüllahim’e Yolculuk”, “Doğum”, sol kanattaki üst panelde “Üç Müneccimin Tapınması”, “Masum Çocukların Katliamı”, “Mısır’a Kaçış”, “Hz. İsa’nın Mabede Takdimi”, “Zekeriya’nın Öldürülmesi”, sağ kanattaki orta panelde “Elizabeth’in Takip Edilmesi”, “Vaftizci Yahya’nın Görevlendirilmesi”, “Vaftizci Yahya’nın Kehanetleri”, “Hz. İsa’nın Vaftizci Yahya ile Buluşması”, “Vaftiz”, “Kana Düğünü”, sol kanattaki orta panelde “Şarap Mucizesi”, “Ekmeklerin ve Balıkların Çoğaltılması”, “Havarilerin Görevlendirilmesi”, “Kör Adamın İyileştirilmesi”, “Lazarus’un Diriltilmesi”, sağ kanattaki alt panelde “Kudüs’e Giriş”, “Son Akşam Yemeği”, “İhanet”, “Hz. İsa Platus Önünde”, sol kanattaki alt panelde “Hz. İsa Golgota Yolunda”, “Hz. İsa Çarmıhta”, “Hz. İsa’nın Çarmıhtan İndirilmesi”, “İsa’nın Gömülmesi”, “Kadınlar Boş Mezar Başında”, “Hz. İsa’nın Cehenneme İnişi”, “Hz. İsa’nın Göğe Çıkışı”.

Bu panelin altında aziz tasvirleri; girişin üstünde ise “Başkalaşım” sahnesi yer almaktadır. Yeni Tokalı, enlemesine dikdörtgen planlı, basit beşik tonozludur. Doğu duvarında kemerlerle birbirine bağlı dört sütun, sütunların arkasında yükseltilmiş bir koridor, koridordan sonra ana apsis ile iki yan apsis yer alır.

Beşik tonozlu nefinde Hz. İsa’nın siklusu kronolojik sıraya göre daha çok kırmızı ve mavi renkler kullanılarak işlenmiştir. Koyu mavi renk, Tokalı Kilise’yi diğer kiliselerden ayıran en önemli özelliktir. Enlemesine nefte, Aziz Basil’in hayatı, çeşitli azizlerin tasvirleri ve çoğunluk Hz. İsa’nın mucizelerine ait sahneler yer almaktadır. Kilise 10. yüzyılın sonuna ve 11. yüzyılın başına tarihlenmektedir.

Paylaşın

Nevşehir: Zelve Açık Hava Müzesi ve Paşabağları

Zelve Açık Hava Müzesi ve Paşabağları; Nevşehir’in Avanos İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

1 km. uzaktaki peribacaları en iyi Zelve Ören Yeri’nden görülmektedir. Burada ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekanları bulunmaktadır.

Paşabağları’nın daha ilerisinde Göreme-Avanos karayolundan 2 km. içerde olan ve 3 vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir.

9. ve 13. yüzyıllarda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi olmuştur. Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler vadinin en önemli kiliseleri olup ikonoklastik dönem öncesine aittir.

1952 yılına kadar iskân edilmiş vadide manastırlar, kiliseler, yerleşim yerleriyle, tünel, değirmen, cami gibi yapılar bulunmaktadır.

Paylaşın

Nevşehir: Uçhisar Kalesi

Uçhisar Kalesi; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Uçhisar Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kalenin zirvesi Kapadokya’nın kuş bakışı görüleceği tek yerdir. Güvercinlik Vadisi’nden, Avanos’a doğru tüm vadiler, Ortahisar Kalesi, Göreme Beldesi, Göreme Açıkhava Müzesi, Kılıçlar Vadisi, Kızılçukur, Güllüdere, Çavuşin, Boztepe, Aktepe, Avanos, yani bütün Kapadokya ayağınızın altındadır.

Kalenin zirvesinde çok sayıda oyma küp, oyma mezar ve büyük sarnıç bulunmaktadır. Kaleden kuzeye doğru aşağılara bakınca Cevizli peribacalarını, batıda Nevşehir’i ve Oylu Dağı’nı, kalenin hemen önünde yeni Uçhisar’ı, güneybatıda uzaklarda Hasan Dağı zirvesini görebilirsiniz.

Uçhisar Kalesi, Erciyes ve Hasan Dağı’nın birlikte görüle­bileceği tek yerdir. Erciyes Dağı’nın yani Kapadokya Bölgesi’nin yaratıcısının en iyi görüldüğü yer yine Uçhisar Kalesi’dir. Roma döneminden beri oyularak içine çok sayıda oda, ev, sığınak, depo, sarnıç, mezar, mahsen, yapılmış, Arap akınlarına karşı önemli bir savunma noktası olmuştur. Üzerinde saldırganlara karşı savunma amaçlı kullanılan büyük taş gülleler bulundurul­muştur.

Hem bir gözetleme kalesi hem de savunma kalesi ola­rak kullanılan Uçhisar Kalesi, Selçuklu ve Beylikler döneminde de önemini korumuştur (12.-14. yy.). Genellikle beyliklerin sınır bölgesi konumunda olan kale, Selçuklular’ın doğu sınırı, Kadı Burhanettin Beyliği’nin batı sınırı, Karamanoğulları’nın doğu sınırı halinde konumundan ötürü “Uçhisar” adıyla anılma­ya başlamıştır.

Bölgenin en yüksek nok­talarına kurulmuş olan Başhisar (Ürgüp), Ortahisar ve Uçhisar Kaleleri Selçuklu Dönemi’nde Nevşehir’in üç önemli koruma noktasını oluşturuyordu. Bu dönemde bir “uç beyliği” konu­mundaki Uçhisar Kalesi’nin çevresinde yoğun bir nüfus yaşa­maktaydı. Bu dönemlerde Kayseri Beyi’nin kardeşinin Uçhisar Beyi olduğu bilinmektedir.

Osmanlı Beyliği’nin II. Beyazıt ile birlikte 1398 yılında bölgeye hakim olmasından sonra Uçhi­sar Kalesi’nin II. Beyazıt’a teslim olduğu bilinmektedir. 1530 yılında yapılan ilk nüfus sayımında Uçhisar’da yaklaşık 3000 kişinin yaşadığı tespit edilmiştir. 1960’lı yıllara kadar içinde ve etrafında yaşanmıştır.

Uçhisar Kalesi, birbirine bitişik iki sivri peribacasından oluşmaktadır. Halk arasında büyüğüne “Ağanın Kalesi”, kü­çüğüne “Çavuşun Kalesi” denilmektedir. Kale güneyden 50 metreyi, kuzeyden 100 metreyi aşan yapısıyla bir gökdeleni andırır.

Paylaşın