‘Mahsa Amini’ Protestolarında Bilanço Ağırlaşıyor: 83 Can Kaybı

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolarda yaşamını yitirenlerin sayısı 83’e yükseldi.

İran İnsan Hakları Örgütü, Mahsa Amini’nin “ahlak polisleri”nce öldürülmesinin ardından İran genelinde gerçekleşen protesto gösterileriyle ilgili bir açıklama yaptı.

İran rejiminin baskı ve saldırılarının kınandığı açıklamada, uluslararası toplumdan bir kez daha İran rejiminin göstericilere karşı eylemlerinin durdurulmasını talep etti.

İnsan Hakları Örgütü, açıklamasında İran genelindeki gösterilerde şimdiye kadar İran güvenlik güçleri tarafından İran’ın farklı kentlerinde 83 kişinin öldürüldüğünü duyurdu.

Örgüt, İran rejim güçlerince gösterilerde şimdiye kadar Mazenderan’da 26, Gilan’da 11, Doğu Azerbaycan’da 11, Kirmaşan’da 6, Sine’de 6, Elburz’da 5, Tahran’da 4, Kuhgiloye ve Buyar Ehmed’de 2, Esfehan’da 2, Xoresana Rezewi’de 2, Zencan’da 2, Qezwin’de 2, Simnan’da 1, İlam’da 1 ve Buşêhr’de 1 kişinin öldürüldüğünü açıkladı.

Açıklamada ayrıca birçok gösterici ve sivil toplum aktivistinin gözaltına alındığı ve gözaltı dalgasının devam ettiği bildirildi.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

İran Milli Futbol Takımı’ndan Mahsa Amini Protestosu

İran Milli Futbol Takımı futbolcuları, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesini siyah giyerek protesto etti.

İran Milli Futbol Takımı, FIFA Dünya Kupası öncesinde Viyana’da, Senegal Milli Takımı ile oynadığı hazırlık maçında beyaz formalarının üzerine siyah ceket giyerek çıktı.

İran’ı yakından takip eden spor yorumcularına göre futbol, İranlılar’ın hayatında önemli bir yere sahip olduğu için protesto son derece etkili.

Bazı futbolcular milli takımdaki kariyerlerini düşünmeden protestolara destek oldu. İran futbolunun en büyük isimlerinden biri olan eski milli takım yıldızı Ali Karimi, hükümet yanlısı medyadaki sert eleştirilere rağmen ülkede devam eden protestoları sosyal medya hesaplarından yüksek sesle destekleyerek İran’daki protestocular için bir kahraman oldu.

Stadyumun dışındaki protestocular İran İslâm Cumhuriyeti karşıtı sloganların yanı sıra Ali Karimi ve ile Sardar Azmoun’un isimleriyle tezahürat da yaptı.

Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) ekibi Bayer Leverkusen’in İranlı futbolcusu Sardar Azmoun, tıpkı Karimi gibi protestolara destek veren isimlerden biriydi.

Azmoun, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, “İran’ın kadınlarını bu kadar kolay öldürdüğünüz için size yazıklar olsun. Yaşasın İranlı kadınlar. Eğer bunu yapanlar müslümansa Allah beni kâfir eylesin,” demişti.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

Paylaşın

İran’da Mansa Amini Protestoları Devam Ediyor: BM’den ‘Endişeliyiz’ Açıklaması

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMİHYK) Sözcüsü Ravina Shamdasani, İran’de başörtüsünü “düzgün bağlamadığı” gerekçesiyle “ahlak polisi” tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ardından başlayan protestolara güvenlik güçlerinin müdahalesi ile ilgili açıklama yaptı.

BM’nin Cenevre binasında bir basın toplantısı düzenleyen Shamdasani, protesto gösterilerine yönelik sert müdahaleler ile ülkedeki internet ve iletişim kısıtlamalarından endişe duyduklarını söyledi.

İletişim kısıtlamaları nedeniyle ölü ve tutuklamaların kesin sayısını belirlemenin zor olduğunu ifade eden Shamdasani, 24 Eylül itibariyle sadece devlet medyasına göre 41 kişinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Shamdasani, durumu izleyen hak örgütlerinin, en az 11 ilde ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu ölü sayılarının çok daha fazla olduğunu ve yaralı sayısının da yüzlerle ifade edildiğini belirtti.

“Liderler göstericileri hedef gösteriyor”

“Bazı liderlerin protestocuları karalayan yorumlarından ve protestoculara karşı açıkça gereksiz ve orantısız güç kullanımından son derece endişe duyuyoruz” diyen BMİHYK Sözcüsü Shamdasani, ateşli silahların gösterileri dağıtmak için kullanılamayacağını söyledi.

Bölgeden gelen raporlara göre aralarında hak savunucuları, avukatlar, sivil toplum aktivistleri ve en az 18 gazeteci de olmak üzere yüzlerce kişinin tutuklandığını belirten Shamdasani, “Hükümet toplam tutuklama sayısını açıklamıyor. Polis şefi, yalnızca Gilan ilinde, üç gün süren protestolar sırasında 60’ı kadın olmak üzere 739 kişinin tutuklandığını söyledi” dedi:

İranlı yetkililere, adil yargılanma hakkını güvence altına almaya ve keyfi olarak özgürlüklerinden yoksun bırakılan herkesi serbest bırakmaya çağırıyoruz.

Cezasızlık

“İletişim hizmetlerindeki kesintinin, insanların bilgi alışverişinde bulunma, ekonomik faaliyetlerde bulunma ve kamu hizmetlerine erişim hakları üzerinde ciddi etkileri olduğunu” kaydeden Shamdasani, bu durumun başta ifade özgürlüğü olmak üzere birçok hakkı ihlal ettiğini söyledi.

Shamdasani, yetkililere internet erişimini tamamen eski haline getirme çağrısında bulundu.

Kasım 2019, Temmuz 2021 ve Mayıs 2022’de de güvenlik güçlerinin yapılan gösterilere karşı öldürücü güç kullandığını hatırlatan Shamdasani, tekrarlanan ihlaller göz önüne alındığında İran’da hak ihlalleri konusunda kalıcı anlamda bir cezasızlığın uygulandığı endişesi taşıdıklarını söyledi.

Shamdasani, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne taraf bir devlet olan İran’ı düşünce, ifade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğü haklarına tam olarak saygı göstermeye çağırdı.

Dünyada protestolar

İran’da 13 Eylül’de “başörtüsünü kurallara uygun biçimde takmadığı” gerekçesiyle “ahlak polisi” tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini’nin gözaltında gözaltında hayatını kaybetmesi sonrası başlayan protestolar İran’da ve dünyanın pek çok kentinde devam ediyor.

Dün (26 Eylül) de İngiltere, Fransa, Kanada, Şili, Polonya ve Irak’ta destek yürüyüşleri yapıldı.

İngiltere’nin başkenti Londra’nın farklı noktalarında düzenlenen protestolarda eylemciler ve polis arasında çatışmalar yaşandı.

Polis, İran Büyükelçiliği önünden Marble Arch ve İngiltere İslam Merkezi’nin bulunduğu Maida Vale’ye doğru yürüyen eylemcilere saldırdı.

Londra polisi, Knightsbridge’de “eylemcilerin polise yabancı cisimler attığını ve polis barikatını aştığını, atılan şişeler nedeniyle beş polisin yaralandığını, 20 kişinin de gözaltına alındığını” açıkladı.

Fransa’nın başkenti Paris’te bir araya gelen göstericiler, Mahsa Amini’nin ölümü nedeniyle İran hükümetini protesto ederek hükümetin kadınlara karşı olan tutumunu kınadı. İran’ın dini lideri Ali Hamaney aleyhine sloganlar da atan eylemciler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u “Hamaney’in otokratik rejimine karşı tavır almaya” çağırdı.

Chatelet Meydanı’nda toplanan eylemciler de daha sonra Eyfel Kulesi’nin karşısında bulunan Trocadero Meydanı’nda bir araya geldi.

Trocadero Meydanı’nda toplanan yüzlerce eylemci, İran’ın Paris Büyükelçiliği’ne yürüdü. Polis, İran Büyükelçiliği’ne 200 metre kala kitleyi durdururken, polis ile eylemciler arasında çatışma yaşandı.

Kanada’nın en büyük kenti olan Toronto’da binlerce kişi Amini adına düzenlenen protestolarda yer aldı. Katılımın yoğun olduğu protestolarda, “dünyanın en uzun caddesi” olarak anılan Yonge Caddesi trafiğe kapatıldı. Başkent Ottawa’da ise İranlılar parlamento binası önünde toplandı.

Amini’nin 17 Eylül’de düzenlenen cenazesinin ardından kadınların başlattığı saç kesme eylemi, söz konusu eylemlerde de devam etti.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

İran’daki Protestoların Simgesi Haline Gelen Kadın: Ölmedim, Hayattayım

İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestoların simge isimlerinden kadın, ölmediğini hayata olduğunu ve Hedis ve Mahsa uğruna savaştığını söyledi.

Mahsa Amini’nin “başörtüsü kurallarına uymadığı” gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölmesiyle yoğunlaşan protestolardan gelen bir haber, yalan çıktı. Saçlarını bağlayarak protestolara katılan kadın videosunda yer alan kişinin 20 yaşındaki Hedis Necefi olduğu iddia ediliyordu.

Ancak BBC Farsça’ya bağlanan bir kadın, yayılarak viralleşen videodaki kişinin Necefi değil, kendisi olduğunu söyledi. Protestocu, gönderdiği yeni bir videoda aynı hareketi tekrarladı ve “Hedis ve Mahsa uğruna savaşıyorum” dedi.

Bu videoyla İran’daki kadınlara sokaklara çıkmaları için cesaret vermeye çalıştığını vurgulayan eylemci, öldüğünü öne süren yalan haberlerin göstericileri korkutmasından çekindiğini ifade etti.

ABD’de yaşayan İranlı gazeteci Masih Alinejad gibi pek çok muhalifin, videodaki kişinin Hedis Necefi olduğunu belirten paylaşımlar yapması üzerine bazı basın kuruluşları bu yalan haberi yaymıştı.

Diğer yandan videoda yer almadığı artık netleşse de Hedis Necefi’nin öldüğü de kesinleşmiş durumda. 21 Eylül’deki gösteriler sırasında Kerec ilçesinde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan 20 yaşındaki Hedis Necefi, ilçedeki Kaim Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Paylaşın

İran’daki Protestoların Simgelerinden 20 Yaşındaki ‘Hedis Necefi’ Öldürüldü

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestoların simge isimlerinden Hedis Necefi öldürüldü.

Haber Merkezi / Muhaliflere ait İranWire haber sitesinin bildirdiğine göre, 21 Eylül’deki gösteriler sırasında Kerec ilçesinde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan 20 yaşındaki Hedis Necefi, ilçedeki Kaim Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.

Sosyal medyada yayınlanan haberlere göre, kız kardeşi Hedis Necefi’nin hayatını kaybettiğini doğruladı. Öte yandan, sosyal medyada yayınlanan görüntülerde Hedis Necefi olduğu ileri sürülen kişinin saçlarını bağlayarak eyleme katılmaya hazırlandığı görülüyor.

Öte yandan protestolarda can kaybı 41’e yükseldi. İran İnsan Hakları (IHR) kuruluşunun verilerine göre ise protestolarda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 54. IHR, hayatını kaybedenlerin çoğunun Gilan eyaletinde ve Mazandran ilinden olduğunu açıkladı.

740 kişi gözaltına alındı

İran Hükümeti’ne ait Isna Haber Ajansı’nın Giyalan Polis Komutanı’nın açıklamasına dayandırdığı haberine göre, Giyalan’da 3 gün içerisinde 60’ı kadın olmak üzere 740 kişi gözaltına alındı.

Gazetecileri Koruma Kuruluşu (CPJ) ise; protestoların başlamasından bu yana 17 gazeteci gözaltına alındığını duyurdu.

Norveç merkezli Kürt İnsan Hakları Grubu Hengaw da halkın Batı Azerbaycan eyaleti Oshnaviyeh’in bazı bölgelerinde kontrolü ele geçirdiğini bildirdi.

İranlı yetkililer, güvenlik güçlerinin bölgede kontrolü kaybettiğini inkar ederken, “isyancıların“  İran’da Devrim Muhafızlarının iç güvenlikten sorumlu kolu Basij’in üç merkezine saldırdığını açıkladı.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

VoA’nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney’i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

‘Mahsa Amini’ Protestoları Yayılarak Devam Ediyor: 41 Ölü

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestoları yayılarak devam ediyor. Protestolarda can kaybı 41’e yükseldi.

İran İnsan Hakları (IHR) kuruluşunun verilerine göre ise protestolarda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 54. IHR, hayatını kaybedenlerin çoğunun Gilan eyaletinde ve Mazandran ilinden olduğunu açıkladı.

740 kişi gözaltına alındı

İran Hükümeti’ne ait Isna Haber Ajansı’nın Giyalan Polis Komutanı’nın açıklamasına dayandırdığı haberine göre, Giyalan’da 3 gün içerisinde 60’ı kadın olmak üzere 740 kişi gözaltına alındı.

Gazetecileri Koruma Kuruluşu (CPJ) ise; protestoların başlamasından bu yana 17 gazeteci gözaltına alındığını duyurdu.

Norveç merkezli Kürt İnsan Hakları Grubu Hengaw da halkın Batı Azerbaycan eyaleti Oshnaviyeh’in bazı bölgelerinde kontrolü ele geçirdiğini bildirdi.

İranlı yetkililer, güvenlik güçlerinin bölgede kontrolü kaybettiğini inkar ederken, “isyancıların“  İran’da Devrim Muhafızlarının iç güvenlikten sorumlu kolu Basij’in üç merkezine saldırdığını açıkladı.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

VoA’nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney’i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

Paylaşın

‘Mahsa Amini’ Protestolarında Can Kaybı 35’e Yükseldi

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolarda can kaybı 35’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gösteriler sırasında yaşanan can kayıplarıyla ilgili net bir bilgi vermese de, kesin ölü sayısının resmi makamlar tarafından açıklanacağı duyuruldu. Öte yandan onlarca üniversite öğrenci temsilcisi ve öğrencinin evlerinden gözaltına alındığı bildirildi.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

VoA’nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney’i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Paylaşın

Mahsa Amini Protestoları İran’da Neleri Değiştirebilir?

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolar, 40 yıldır ülkeyi yöneten dini liderler için kısa vadede bir tehdit oluşturması beklenmiyor. 

Ancak 2019’dan bu yana gerçekleşen en geniş kapsamlı protestolar; ekonomik zorluklar, enflasyon ve özgürlükler konusunda ciddi sorunlar yaşayan İran İslam Cumhuriyeti’nin yapısında bir başka önemli çatlak olarak görülüyor.

“Uygunsuz kıyafet” giydiği gerekçesiyle “ahlak polisi” tarafından tutuklanan Mahsa Amini’nin ölümüne tepki gösteren kadınlar, ülkedeki İslami kıyafet kurallarına karşı çıkarak peçelerini çıkardı, sopaya asıp salladı ve ardından başörtülerini yaktı.

Öfkeli kalabalıklar günlerdir dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in düşmesi için çağrıda bulunurken bazı kadınlar da saçlarını keserek tepkilerini sessiz çığlık şeklinde dile getirdi.

Hükümet seçenekleri değerlendirirken, Amini davası toplumun sinir uçlarına dokundu ve zorunlu örtünme konusunda yıllardır bastırılmış öfkeyi açığa çıkardı.

Euronews Türkçe’nin Reuters’tan aktardığpına göre, analistler, Amini’nin ölümü, ülkenin neredeyse tamamına yayılan protestolar azalsa veya bastırılsa bile daha fazla kadına kıyafet kısıtlamaları konusunda hükümete karşı çıkmak için cesaret ve ilham verecek.

ABD’de yaşayan İran analisti Omid Memarian, “Mahsa Amini’nin ölümü, kadınlar arasında onlarca yıldır bastırılmış enerji ve mücadele azmini açığa çıkardı. Bu ilk değil ama bu seferki farklı.” diyor.

İran’da 1979 devriminden sonra dayatılan şeriat yasalarına göre kadınlar saçlarını örtmek ve vücut hatlarını gizlemek için uzun, bol kıyafetler giymek zorunda.

İhlal edenler kamuoyu önünde azarlanma, sözlü hakaret, para cezası ya da tutuklanma ile karşı karşıya kalıyor.

Ancak devrimin üzerinden on yıllar geçse de her yaştan ve kökenden çok sayıda kadının dar, kalça hizasında manto giymesi ve parlak renkli eşarplarını saçlarını görünür kılacak şekilde geriye doğru itmesi, din adamlarını bu yasayı uygulama konusunda hayli zorluyor.

Bununla birlikte söz konusu meydan okuma yaygın olsa da, Amini’nin ölümünün yarattığı şok ve ülke çapındaki protestolar, İranlı kadınların daha fazla özgürlük talep etmesiyle çıtayı daha da yükseltti.

Başörtüsü protestolarının dalgaları geçtiğimiz yıllarda dini kurumları ve din adamlarını vurmuştu.

İnsan hakları aktivisti Masih Alinejad, 2014 yılında Facebook’ta “Benim Gizli Özgürlüğüm” adlı bir kampanya başlatmış ve kendisine gönderilen başı açık İranlı kadınların görüntülerini kamuoyu ile paylaşmıştı.

Atlantik Konseyi’nden Stratejik Dava Projesi Direktörü Gissou Nia,  “Protestocular (Jina) Mahsa Amini’nin öldürülmesini protesto etmek ve değişim talep etmek için açıkça sokaklara döküldüğüne göre, nihayetinde insanların sistemin değişmesini istediği, insan hakları ve temsili hükümet istediği tartışma götürmez bir gerçek.” değerlendirmesinde bulundu.

Devrim Muhafızları, gösterileri (kanlı) bastırmak için harekete geçebilir

İran Devrim Muhafızları ve Besiçler (gönüllü milis teşkilatı) şu ana kadar nispeten itidalli davranmış olsalar da ani bir şekilde harekete geçebilirler.

Öyle ki cuma günü ordu ve istihbarat bakanından gelen uyarılar, daha önce olduğu gibi yine (kanlı) bastırmaya hazır olduklarının işareti olarak yorumlandı.

Yetkililer geçmişte de protestoları birkaç gün boyunca akışına bırakmış, ancak durum kontrolden çıkmaya başladığı anda tam kapasite (orantısız) güce başvurmuşlardı.

“Eylemler anlık riskten ziyade uzun vadeli meşruiyet sorunu”

New York merkezli Eurasia Group isimli danışmanlık şirketinden analist Henry Rome, “Devrim Muhafızları ve Besiçler, protestoları bastırma konusunda acımasız, (lidere) sadık ve en nihayetinde etkili. Keza bunu yapma konusunda yıllara dayanan önemli bir deneyime sahipler.” diyor ve ekliyor:

“Protestolar hükümetin istikrarı için anlık bir riskten ziyade meşruiyeti ve uzun vadede sürdürülebilirliği için bir risk teşkil ediyor.”

İran, 2017 ve 2018 yıllarında ciddi sorunlarla sarsılmıştı. 2019 yılında ise 40 yıllık İslam Devrimi tarihindeki en büyük hükümet karşıtı gösteriye sahne oldu. Gösterilere yüz binlerce kişi katıldı.

Reuters bu gösterilerde bin 500 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü aktardı.

“İran Silahlı Kuvvetleri halkın yanında yer almadıkça değişim zor”

İsrail merkezli Reichman Üniversitesi’nde İran siyaseti dersleri veren Meir Javedanfar da Amini protestolarını “yozlaşmış ve beceriksiz rejime öfkelenen İranlılar için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

Bu protestoların son olmayacağını dile getiren İran asıllı Orta Doğu yorumcusu Javedanfar, değerlendirmesini şu sözlerle tamamladı:

“Bu eylemler son olmayacak, daha fazlasını göreceğiz. Ancak ortaya bir lider çıkmadıkça ve İran Silahlı Kuvvetleri’nin en azından bir kısmı rejime karşı halkın yanında yer almadıkça bir (karşı) devrim görmemiz pek olası değil. Bunların hiçbiri henüz gerçekleşmedi.”

Paylaşın

Demirtaş Ve Mızraklı, ‘Mahsa Amini’nin Protestolarına Destek İçin Saçlarını Kazıttılar

Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı, İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolara destek vermek için saçlarını kazıttılar.

Haber Merkezi / Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selçuk Mızraklı, İran’da ahlak polisinin öldürdüğü Mahsa Amini’nin katledilmesini protesto etmek ve İran’daki direnişe destek vermek üzere saçlarını kazıttılar.

Başak Demirtaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Selahattin ile Selçuk Hoca, İran’da saçının bir bölümü açık diye gözaltına alınıp katledilen Mahsa Amini’nin katledilmesini protesto etmek ve İran’daki direnişe destek vermek üzere saçlarını kazıttılar” ifadelerini kullandı.

Demirtaş yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi:

“Saçının teli göründü diye İran ahlak polisi tarafındank atledilen Mahsa Amini’nin acısını yüreğimizin en derinlerinde hissediyoruz. Baskı ve zulme karşı direnmek sadece kadınların sorumluluğu değildir. Kadınların cesurca öncülük yaptığı eşitlik ve özgürlük mücadelesine destek vermek ve İran’da özgürlük için direnen halkın yanında olduğumuzu belirtmek için hücre arkadaşım Dr. Selçuk Mızraklı’yla beraber bugün saçımızı kazıttık.

Bütün zulüm, zorbalık düzenleri halkın direnişi karşısında er geç yıkılacaktır. Direnenlere bin selam olsun.

Mahsa Amini’ye Allah’tan rahmet, ailesine ve halkımıza başsağlığı ve sabır diliyor, selamla birlikte dayanışma duygularımızı iletiyoruz”

Can kaybı 26’ya yükseldi

Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de yaşamını yitirmesi üzerine başlayan gösteriler, sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre ülkenin birçok il, ilçe ve kasabasına yayıldı.

İranlı yetkililer gösteriler sırasında yaşanan can kayıplarıyla ilgili net bir bilgi vermese de canlı yayında konuşan devlet televizyonu spikeri, “Maalesef bu olaylar sırasında polislerin de aralarında bulunduğu 26 kişi hayatını kaybetti” dedi.

Paylaşın

İran’da ‘Mahsa Amini’ Protestolarında Can Kaybı 17’ye Yükseldi

İran’da ‘tesettüre uygun olmayan’ giyimi gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolarda toplam 17 kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu.

Haber Merkezi / Çatışmalarda ölenler arasında üç güvenlik görevlisinin de olduğu öne sürüldü. Güvenlik güçlerinin protestoculara açtığı ateş sonucu hayatını kaybedenlerden birinin 16 yaşındaki bir erkek olduğu belirtildi.

Bu arada Oslo merkezli bir STK olan İran İnsan Hakları ise İran güvenlik güçlerinin müdahalelerinde en az 31 sivilin öldüğünü iddia etti.

İran İnsan Hakları Direktörü Mahmud Amiri Mughaddam, “İran halkı temel haklarını ve insanlık onurunu elde etmek için sokaklara çıktı. Ve hükümet onların barışçıl protestolarına kurşunla karşılık veriyor” dedi.

Ne olmuştu?

İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen genç kadın erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.

Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.

Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.

Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.

VoA’nın haberine göre genç kadının karakolda ölümünü eleştiren sosyal medya yorumcuları arasında, sözünü sakınmamasıyla tanınan reformcu eski milletvekili Mahmud Sadıki, Ayetullah Ali Hamaney’i olayla ilgili kamuoyuna açıklama yapmaya çağırdı.

İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?

İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.

İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.

1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.

Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.

Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.

Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.

BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.

Paylaşın