Muğla: Köyceğiz, Toparlar Şelalesi

Toparlar Şelalesi; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, Toparlar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Tabelası küçük dikkat etmek gerekiyor. İçeri doğru girince çam ağaçları karşılıyor insanı ve suyun sesini duymaya başlıyorsunuz. Güzellikleri görmek için sıkı bir yürüyüşe hazır olmalısınız neyse ki durup dinlenmeyi bahane edecek bir çok güzellik var.

Yürüyüşü, sekmeyi, kızıl toprağı da düşünürsek kesinlikle rahat bir ayakkabı, eşofman, şapka, içeceklerimizle ve soğuk suda serinlemek istiyorsanız mayonuzla ve tedarikli gitmelisiniz.

İlk şelaleden sonra vazgeçmeyin ve kayalardan sekerek ilerlemenin zevkini çıkararak gezinizin tadını çıkarın. Her yerde oluşan küçük gölcükler dağlardan sızan suların ve üstündeki çiçeklerin görüntüsü size unutulmaz bir gün yaşatacaktır.

Çünkü Köyceğiz’e sadece 8 km. uzaklıktaki Toparlar Şelalesi, yılın en sıcak aylarında dahi Trekking ve doğa hayranları için, 15 dakikalık bir doğa yürüyüşü ile ulaşarak, serinleyebilecekleri uğrak yerlerinden biridir.

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz, Sultaniye Kuş Cenneti

Sultaniye Kuş Cenneti; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, Sultaniye Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kuş Cenneti’nde yerli ve göçmen olmak üzere 180 den fazla kuş türü yaşamaktadır. Bunlardan en önemlileri: Yalıçapkını, Alaca Yalıçapkını, Sakarmeke…

Kuş Cenneti için Köyceğiz’e her yıl başta İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden, gruplar halindeki doğa sevenler akın eder.

Bölgenin morfolojik yapısından, iklim ve bitki örtüsünden dolayı zengin hayvan türlerine rastlanır. Her türden sürüngenler, memeli hayvanlar ve kuşlar.

Hayvan türlerinden bazıları şunlardır; Benekli kaplumbağa, Deniz kaplumbağaları, Dikenli kertenkele, Bukalemun, Oluklu kertenkele, Boynuzlu engerek, Hazer yılanı, Mahmuzlu yılan, Vaşak, Karaca, Karageyik, Alageyik, Dağ keçisi.

 

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz, Akköprü

Akköprü; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, adını verdiği Akköprü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Dalaman Çayı iki tarafı arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkileri de şekillendiren Akköprü, Köyceğiz’e 33 kilometre uzaklıkta.

Adını Dalaman Çayı üzerinde kurulacak baraja veren tarihi Akköprü, yıl boyunca çok sayıda ziyaretçi ağırlar. Geçmişte Ege ile Akdeniz’i bağlayan tek köprü olan Akköprü, MS 3. yüzyılda Romalılar tarafından yapıldı. 30 metre yüksekliğinde ve 50 metre uzunluğundaki köprü, 2 kemerli ve 3 ayak üzerine yapılı.

Taşların kimi yerlerde demir kancalarla tutturulmuş olması nedeniyle aradan geçen zamana rağmen aslını koruyan Akköprü, Dalaman Çayı üzerinde rafting yapanların da son durağı olma özeliği taşıyor. Yapımında kullanılan taşların beyaz olması nedeniyle halkın “Akköprü” adını verdiği tarihi köprü, Akköprü barajının su tutması ile malesef sular altında kalacak.

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz, Gedova Adası

Gedova Adası; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi sınırları içerisindeki Köyceğiz Gölünün ortasında ormanlarla kaplı bir adadır.

Gedova Adası, küçük iskelesi, plaj ve bungalov tipi evleriyle güzel bir dinlenme yeridir.

Hristiyanların din savaşlarından Yahudilerin dışlanması üzerine onlardan biri kaçıp Gedova’ya gelir. Önce “Yehova” olan bu adanın ismi daha sonra Gedova olur.

Bugün Gedova’ya verimsiz ova da denir. Gedova’da bulunan bir mezar taşında; “Yüz yirmi güneş yılı yaşayan Suciye, o kadar çok içerdi ki, içtiği zaman Azrail bile ondan korkardı. İçki içmediği bir gün Azrail onun canını aldı diye yazılıdır.

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz, İmbros Kalesi

İmbros Kalesi; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, Sultaniye Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kaunos Antik Kenti’nin kuzeyindeki Ölemez Dağı üstünde yer alan İmbros Kalesi eskiden liman yakınındaydı.

Limanın dolması ticaret ilişkilerinde sorun yaratmış, ayrıca üreyen sivrisineklerin neden olduğu sıtma salgınları da kentin yaşamını olumsuz yönde etkilemiştir.

Kent akropolisi doğuda yüksek ve batıda alçak iki tepeden oluşmuştur. Akropolis’ten kuzeydoğuya doğru uzanan sur duvarları oldukça iyi korunmuştur.. Mausolos dönemine tarihlenen surlar daha sonra da onarımlar görmüştür..

Paylaşın

Muğla: Sultaniye Kaplıcası

Sultaniye Kaplıcası; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, Ekincik Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Köyceğiz, Dalyan ve Ekincik’ten günübirlik dolmuşlar ile ulaşabilirsiniz.

Köyceğiz’den çıkıp Hamitköy üzerinden Ekincik’e doğru giderken yolda Sultaniye Kaplıcası’nın tabelasını görüp 500 metre içeriye gireceksiniz. Tekne turlarının bazıları da kaplıcalara uğruyor ve mola veriyor. Çevrede tekerlekli sandalye veya sedyeyle getirilen hastaların 21 kürlük bir tedaviden sonra yürüyerek gittiklerine dair çok sayıda öykü dinleyeceksiniz.

Bunlara inanıp inanmamayı size bırakıyoruz ama kesin olan bir şeyi belirtiyoruz: Sultaniye Türkiye’nin en yüksek radyoaktivitesi olan kaplıcasıdır. (98.3) 39 Derece sıcaklıktaki su kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içermektedir. Romatizma, siyatik yanında cilt ve kadın hastalıklarına da iyi gelmektedir. Ama asıl önemlisi radyoaktivite yüksekliği yoluyla rehabilite edici özelliğinin varlığıdır. Kaplıcanın Kaunos’lular tarafından bundan ikibin yıl önce açıldığı belirlenmektedir. Çevredeki hastane kalıntıları da bunu doğruluyor.

O yıllarda seks gücünü arttırdığı için pek gözdeymiş. Büyük banyonun yanından çıkan kaynak suyu da içildiğinde çeşitli iç hastalıklarını iyileştiriyor. Kaplıcada kalınabilecek kiralık odalar bulunuyor. Günübirlik ihtiyaçlar Belediyenin işlettiği tesisler içinde bulunan ünitelerde karşılanabiliyor. Yörenin Sultaniye kadar popüler olmayan başka kaplıcaları da var. Sultaniye’den Horozlu’ya doğru 5 km. gidenler daha tenha olan Ilıca’ya ulaşıyor. Sultaniye’ye Köyceğiz’den sabah kalkan minibüsler, akşam üzeri dönüş yapıyorlar.

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz Gölü

Tektonik bir çukurluğun sularla dolması ve Dalaman Çayı’nın getirdiği alüvyonların körfezin önünü tıkaması sonucu oluşan Köyceğiz Gölü, Muğla’nın Köyceğiz İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Göl, dağlardan yedi kol halinde inen sularla, bol su kaynaklarıyla besleniyor. Onun için de yaz kış özelliğini yitirmiyor. Fazla suyunu 10 km. uzunluğundaki dar bir kanalla (Dalyan) Akdeniz’e boşaltıyor. Elinizde ayrıntılı bir çevre haritanız yoksa çevrede dolaşırken neresi göl, neresi deniz karıştırıyorsunuz. En iyi ipucu gölün sazlıkları. Dalyan Boğazı ile Akdeniz’e bağlanan gölün kapladığı alan 6300 hektar.

Boğazın ucunda Sülüngür adlı, tatlı-tuzlu su karışımı küçük bir lagün gölü daha var. Bu göl kefallerin yumurtlama yeri. Deniz kıyısı ise 50 ile 200 metre arasında değişen genişlikte ve 5,5 Km. uzunlukta çok güzel bir kumsalla süsleniyor. (Bakınız İztuzu Kumsalı) Göl, körfezin ağzının alüvyonlarla tıkanmasıyla denizden ayrılmış, ama tam da kopamamış ki, suyunu denize akıtmaya devam ediyor. Deltayı Nam Nam ve Yuvarlak Çay’ın alüvyonları oluşturmuş. Fotoğraf ve motorsuz su sporlarına tutkun olanların Köyceğiz Gölü’nden ayrılmaları epeyce zor olacak.

Göl çevresi nefis görüntüler sunuyor. Sörf, yelken, kürek gibi su sporları yapmıyorsanız gölden uzak durmayın gene de. Akşam üzeri veya gece sandal gezisine çıkın ve gecenin sessizliğine, gökyüzünün yıldızlarına şarkılar söyleyin. Balık tutmaya meraklı iseniz giderken olta takımlarını götürmeyi unutmayın, göl amatör balıkçılara şans tanır, boş dönmezsiniz. Gölün çevresinde yürüyerek veya otomobille yapılacak bir gezi de çok zevkli olacak. Gölde tekne turu da ilgi çekici.

Göldeki küçük adaya yörede Hapishane Adası deniyor. Ada tarihte önceleri askeri amaçlarla kullanılmış, sonra hapishane yapılmış. Cenevizlilerden kalma kalenin kalıntıları görülebiliyor. Yörede Aşık Adası da deniyor. Anlatılan öyküye göre birbirine sevdalanan iki genç aileleri evlenmelerine izin vermeyince bu adaya sığınmışlar. Ailelerin baskısından kurtulmuşlar da kötü kaderden kurtulamamışlar, koca bir yılan sokmuş da oracıkta ölmüşler.

(Anadolu’da çok yaygın olan ‘Ada ve Yılan hikayelerinden birini de burada dinleyebilirsiniz). Köyceğiz tam bir su cenneti. Denizi, gölü, gölü besleyen ırmakları ve denize bağlayan kanalı ile değil sadece. İlçenin neresini bir kaç metre kazsanız tertemiz su fışkırıyor. Bu nedenle de tarıma da çok elverişli. Alttan sürekli su alan bitkileri yaz güneşinin yakıcılığı bile sarartamıyor. Etraf dağlarla çevrili, dağlar günlük ve çam ormanları ile kaplı. Çam ve günlük ağaçlarının birlikte oluşturdukları orman dünyanın bir başka yerinde yok.

Paylaşın

Muğla: Köyceğiz, Ekincik

Ekincik; Muğla’nın Köyceğiz İlçesine bağlı küçük bir sahil mahallesidir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ekincik’e karayoluyla gitmek için Köyceğiz’den Hamitköy üzerinden gölün nefis manzarasını seyrederek ilerliyorsunuz. Hamitköy’den çıkıp köprüyü geçtikten sonra ilk uzun rampayı tırmandığınızda, tepede bir manzara molası verin, meraklıysanız fotoğraf çekin.

Kersele Koyu’ndaki düzlük bir sabah erkenden gelip kahvaltı etmeyi aklınıza getirirse neden denemeyesiniz. Hapisane Adası’nın hizasına geldiğinizde çam ağaçlarına dikkatlice bakın, ağaçların saçları ağarmış, kocamış bir insan gibi beyazlaşmış olduğunu göreceksiniz. Bu ağarmanın nedeni kuş pisliğidir. Ama bu kuş bildiğiniz “minik kuşlardan” değil. Türkiye’de çok azalmış kartallar burayı mesken tutmuşlar.

Bu tür kartaldan dünyanın dört yöresinde kalmış sadece. Sabırla beklerseniz kayalardan göle doğru süzülen bir kartalı görme şansına sahip olabilirsiniz. Yol gölden ayrılırken sola dönerseniz Sultaniye Kaplıcaları’na gidersiniz. Devam ederseniz artık gölden ayrıldınız ve orman içinde devam ediyor yol. Ve tırmanmaya başlıyor. Geride Köyceğiz gölünün manzarası bir kayboluyor, bir çıkıveriyor ortaya.

Tepeye çıkıp ta yokuş aşağı inmeye başladığınızda bu kez Ekincik koyunun dehşetli güzelliği çıkıveriyor karşınıza. Önce yeşillikler içinde şirin Ekincik Köyü’nü geçiyorsunuz. Sonra pırıl pırıl ve tesis kalabalığına boğulmamış ama kısa süre içinde yapılaşmanın artacağı işareti veren inşaatların boy attığı bir koya çıkıyorsunuz. Çevreniz orman, önünüz kumsal ve deniz. Kumsal çok güzel, deniz çok temiz. Kumsalı bir küçük dere bölüyor.

Kışın kumsalda S’ler çizerek denize ulaştığı ve bu arada kumsalı bozduğu için tesis sahipleri bu küçük dereden pek hoşlanmıyorlar ama bizce sahile hoşluk katıyor. Yolun kıyıya ulaştığı yerde yatların demirlemesi için uygun bir iskele ve yatların ihtiyaçlarını karşılayabildikleri küçük bir büfe var. İskele aynı zamanda Dalyan’a günübirlik yolcu taşıyan teknelerin bağlanma yeri. Kumsalda otel ve lokantalar da var.

Paylaşın

Muğla: Kaunos Antik Kenti

Kaunos Antik Kenti; Muğla’nın Köyceğiz İlçesi, Ortaca Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Antik kent Şair ovidius’un anlattığı bir mitolojiye göre; Miletos’un ikiz çocukları olan Kaunos ve Biblis ile birlikte büyürken Biblis ikizini öyle sever ve beğenirmiş ki her an onunla birlikte olmak istermiş.

Bu sevginin doğa dışı olduğunu bilen Biblis aşkını bir mektupla Kaunos’a bildirince bu durumu öfke ve tiksinti ile karşılayan efsanevi kral, ikizin bir daha görmemek için Milet’ten kaçıp Karya ile Likya sınırına gelerek Kaunos kentini kurmuştur.

Strabon “Kent kapatılabilen bir limana ve tersanelere sahiptir”. Diyerek Kaunos’un antik çağdaki konumunu bize açıklamaktadır. Ancak dönemde Anadolu kıyılarında bulunan pek çok liman kenti gibi bugün kaunos’ta kıyıdan hayli içeride kalmıştır.

Antik kente varıldığında ilk dikkat çeken kalıntılar, Kayalara oyulmuş Kral mezarlarıdır. Büyük ve görkemli olanlar cepheden in-antis planlı ion tapınaklarını hatırlatmaktadır.

Büyük İskender’in Anadolu’ya gelmesi sonucu yarım kalmış olan, en doğudaki kaya mezarı bu tür eserlerin yapım aşamasını göstermesi açısından hayli ilginçtir. Kentte dikkati çeken diğer bir alan yukarı akropoldür. Güney yamacı tamamen sarp olan akropolün zirvesinde kulelerle desteklenmiş orta çağdan kalma bir sur duvarı bulunmaktadır.

Paylaşın