Kilis: Fellah Kasteli

Fellah Kasteli; Kilis’in Merkez İlçesi, Ebulula Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Arapça adının dilimizdeki karşılıklarından biri “ekinci, çiftçi, ekin eken ve biçen” sözcüğü olduğundan bu kastel daha çok bu tür insanları gereksinimi için inşaa edilmiştir.

1643 yılında yapılan bu kastel, canlı (kaynak kişi) ve yazılı kaynaklara göre yörede belediyece yapılan yol çalışmaları sırasında yeri değiştirilmiş ve özgünlüğünü yitirmiştir.

Dikdörtgen bir planı içeren yapı sundurmalı olup, tek yönlüdür. Yüzeysel bir nişe yerleştirilen musluklar yapının önünde olup, yol kotundan birkaç basamak alttadır.

1643 yılında Hasan Ağa tarafından yaptırılan kastelin biri yapım diğeri onarım olmak üzere iki tane yazıtı vardır. Halen akmakta olan suyu, Kurdağa Kasteli’nden gelmektedir.

İlde bulunan “16” kastelden (çeşme) bir kısmı özgünlüğünü yitirmiş, bir kısmı da susuzdur. Yöredeki kastel, sebil ve şadırvanların suyu kent dışında (ilezi) açılan kuyulardan ve kaynak suları çevresinde yapılan kaptaşlardan sağlanıp; yerleşim birimlerine kanallar, su depoları, maskemler (savak, maslak) ile getirilmiştir.

Paylaşın

Kilis: İpşir Paşa Kasteli

İpşir Paşa Kasteli; Kilis’in Merkez İlçesi, Şehit Sakıp Mahallesi, İpşir Paşa Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Dikdörtgen planlı, önü sundurmalı bir kasteldir. İki girişi sivri kemerli olup, kemerler ayaklar üzerine oturtulmuştur.

Kastelin ana girişini sağlayan sivri kemerin tepesinde çevresi zincir biçimli bir motifle süslenmiş bir delik ve bunun iki yanında bitki desenli motiflerle süslenmiş birer rozet vardır. Ana girişin solundaki kemer ise yalındır.

Ayna taşının üzerinde bulunan ve çeşitli desenleri içeren (yaprak, palmet) yapım, onarım yazıtları ile rozeti mermer olup, oldukça dikkat çekicidir.

İpşir Paşa Kasteli lülesi, yazıtları, su teknesi,sekisi, maşrapalık olarak kullanılan iki küçük nişi ve rozetiyle döneminin özelliklerini yansıtan, tipik bir Osmanlı çeşmedir.

Günümüzde suyu akmayan kasteli 1654 yılında sadrazam Mustafa Paşa (İpşir Paşa) yaptırmış ve suyunu da İlizi yöresinden getirtmiştir.

İlde bulunan “16” kastelden (çeşme) bir kısmı özgünlüğünü yitirmiş, bir kısmı da susuzdur. Yöredeki kastel, sebil ve şadırvanların suyu kent dışında (ilezi) açılan kuyulardan ve kaynak suları çevresinde yapılan kaptaşlardan sağlanıp; yerleşim birimlerine kanallar, su depoları, maskemler (savak, maslak) ile getirilmiştir.

Paylaşın

Kilis: Salih Ağa Kasteli

Salih Ağa Kasteli; Kilis’in Merkez İlçesi, Tabakhane Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Tabakhane Camisi yakınında olan bu kastel, 1855 yılında Salih Ağa adlı bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır. Yol kotundan biraz aşağıda, sundurmalı bir yapı olan bu kastelin bir ana girişi, iki de yan girişi vardır.

Kasteli gösterişli kılan sivri kemerler ayaklara bindirilmiştir. Kastelin önündeki musluğun altında taştan yapılmış bir tekne; ayna taşının da iki yanında maşrapa koymağa yarara birer tane niş (maşrapalık) vardır.

Taştan yapılmış yazıtının çevresi bitki ve zincir desenli motiflerle süslenmiş, sivri kemerli bir pano içersindedir. Günümüzde suyu olmayan bu kastelin suyu, geçmişte İlezi yöresindeki beş ayrı kaynaktan sağlanırmış.

İlde bulunan “16” kastelden (çeşme) bir kısmı özgünlüğünü yitirmiş, bir kısmı da susuzdur. Yöredeki kastel, sebil ve şadırvanların suyu kent dışında (ilezi) açılan kuyulardan ve kaynak suları çevresinde yapılan kaptaşlardan sağlanıp; yerleşim birimlerine kanallar, su depoları, maskemler (savak, maslak) ile getirilmiştir.

Paylaşın

Kilis: Ravanda Kalesi

Ravanda Kalesi; Kilis’in Polateli İlçesi, Belenözü (Ravandan) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Belenözü Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Afrin Çayı’nın doğusunda oldukça geniş bir açısı olan kale yüksek konik bir tepe üzerine kurulmuştur. Kale, dağın sivri tepesi oyulmak suretiyle yapılmıştır. Kaleye ait yapılar zirvedeki düzlüktedir. Surlar ve birbirinden farklı uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak biçimindeki burçlarının bir kısmı hala ayaktadır.

Surun büyük bölümü yıkılmış ve toprakla örtülmüş durumdadır. Kalenin iç kısmının doğu bölümünde ön  tarafında merdivenler bulunan iki büyük su sarnıcı vardır. Sarnıçlardan gizli bir yolla Afrin Çayı’na inilebildiği sanılmaktadır. Kuzey bölümünde ise, saray olduğu düşünülen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır.

Kalenin giriş kapısı güneydedir. Kapının çeşitli tarihlerde onarım gördüğü, yapı tarzından ve kullanılan malzemenin farklılığından anlaşılmaktadır. İç kale kapısının genişliği 2.20 m., yüksekliği 3.10 metredir. Kalenin kaç kat olduğunu tespit etmek mümkün olmamıştır.

Ravanda Kalesi ve çevresinde günümüze kadar arkeolojik kazı gerçekleştirilmediğinden kalenin geçmişi hakkındaki bilgiler tahmine ve bölgede egemenlik kuran uygarlıklara dayanmaktadır. Yesemek Heykel Atölyesi’nin Ravanda Kalesi’ne olan yakınlığından ve  kalede görülen Hitit mimarisine ilişkin izlerden dolayı Hititler tarafından kullanıldığı görüşü ağır basmaktadır.

Memlukluların uzun süre egemen olduğu kale Bizans döneminin ardından Arap akınları sırasında ve Osmanlı Döneminde de kullanılmıştır. Bu dönemde kaleye yeni ilaveler yapılarak genişletilmiştir. Bugün ayakta kalan kısım iç kaledir. Dış kale duvarlarından ancak bazı yerlerde döküntüler ve temeller kalmıştır. İslami devirlerde de ilaveler yapılmış, tahkim edilmiş ve genişletilmiştir.

Kaleye ait kesin bilgiler XI. yüzyıla ve bu yıllardaki Haçlı Seferleri’ne dayanmaktadır. İslam ve Latin kaynakları kalenin varlığından ilk kez Haçlı Seferleri sırasında söz etmektedirler. İslam kaynaklarında “er-Ravendan”, Haçlı kaynaklarında “Ravendel/Ravandal/Ravenel”, Ermeni kaynaklarında “Aréventan” olarak geçen kale, tarihsel süreç içerisinde bölgeye egemen olan tüm devletlerce kullanılmıştır.

Özellikle VII. yüzyılın ortalarında bölgede yaşanan hristiyan-müslüman çatışmasında “avasım, sügur” adı verilen bölge içerisinde bulunan Ravanda Kalesi İslam Devletlerince hristiyan Bizans’a karşı verilen savaşlarda önemli bir askeri üs olmuştur. Bölge ilk islam devletlerini koruduğu için avasım şeklinde adlandırılmıştır.

Söz konusu bölge; Halep ile Antakya arasında yer almaktaydı. Yâkût el-Hamevî, Yezîd İbn-i Muaviye zamanındaki Avasım beldelerini sayarken şu isimleri yazar; Kınnassarin, Antakya, Menbic, Dülük, Raban, Korus, Tizin. Sayılan yerlerde bulunan kaleler de Avasımdan idi ki, bunlardan birisi de Ravandan’dır.

Ravanda Kalesi, 1097 yılından itibaren adından oldukça sık söz ettirmiştir. I. Haçlı Seferi’ne katılan Baudouin de Boulogne ile ön planda olmuş ve ünlenmiştir.

Paylaşın

Kilis: Hisar Çamlığı Tabiat Parkı

Hisar Çamlığı Tabiat Parkı; Kilis’in Merkez İlçe sınırları içinde yer almaktadır. Şehir merkezine 40 km uzaklıktaki Tabiat Parkı, 16,128 hektar alana sahiptir.

Zengin Flora ve Fauna yapısına sahip olan Tabiat Parkı’nda endemik olmak üzere 140 bitki türü bulunduğu tespit  edilmiştir.

Alanda, kelebekler, subakireleri, ova kurbağası, ince yılan, tosbağa, kertenkele, fare, tilki, alakarga, saksağan, üveyik, kırlangıç gözlemlenmektedir.

Hisar Çamlığı Tabiat Parkı, dinlenme, eğlenme,piknik yapma ve doğa yürüşü imkanlarına sahiptir.

Paylaşın