ABD Başkanı Biden’dan Daha Genç Olan 90 Ülke

ABD Başkanı Joe Biden’ın başkanlığa gelmesinden bu yana yaptığı ilk Ortadoğu turu kapsamında İsrail’i ziyaret etmesi dünya basınında gündem olurken, kimi ajans ve gazeteler Biden’ın İsrail devletinden daha yaşlı olmasına dikkat çekti.

Biden’ın Ortadoğu turunun ilk durağı, dün Tel Aviv’e ulaşmasıyla İsrail’de başladı. ABD merkezli Associated Press (AP) haber ajansı, ABD Başkanı’nın ziyaretine dair yaptığı haberinde Biden’ın 1948’de kurulan İsrail devletinden 6 yaş büyük olmasına dikkat çekerek, Biden’ın bu ülkeye yaptığı ilk ziyaretin ise 1973’te gerçekleştiğini belirtti.

AP ayrıca, 79 yaşındaki Biden’ın şimdiye dek tüm İsrail Başbakanlarıyla görüştüğünün altını çizdi. İngiltere merkezli Independent gazetesi ise yayınladığı bir haberde 1942 yılında doğan Biden’dan yaşça daha genç olan ülkeleri saydı.

“Biden’ın daha yaşlı olduğu ülkeler” başlıklı haberde sıralanan ülkeler ve kuruluş tarihleri şöyle:

1.Güney Sudan – 2011
2.Kosova – 2008
3.Karadağ – 2006
4.Sırbistan – 2006
5.Doğu Timur – 2002
6.Palau – 1994
7.Eritre – 1993
8.Çek Cumhuriyeti – 1993
9.Slovakya – 1993
10.Türkmenistan – 1991
11.Tacikistan – 1991
12.Kuzey Makedonya – 1991
13.Özbekistan – 1991
14.Kırgızistan – 1991
15.Moldova – 1991
16.Slovenya – 1991
17.Belarus – 1991
18.Namibya – 1990
19.Mikronezya – 1986
20.Marshall Adaları – 1986
21.Saint Kitts ve Nevis – 1983
22.Antigua ve Barbuda – 1981
23.Belize – 1981
24.Saint Vincent ve Grenadinler – 1979
25.Kiribati – 1979
26.Saint Lucia – 1979
27.Dominik – 1978
28.Tuvalu – 1978
29.Solomon Adaları – 1978
30.Cibuti – 1977
31.Seyşeller – 1976
32.Timor-Leste – 1975
33.Surinam – 1975
34.Angola – 1975
35.Papua Yeni Gine – 1975
36.São Tomé ve Príncipe Adaları- 1975
37.Komoro Adaları – 1975
38.Cape Verde – 1975
39.Mozambik – 1975
40.Grenada – 1974
41.Guinea-Bissau Cumhuriyeti – 1973
42.Bahama Adaları – 1973
43.Bahreyn – 1971
44.Birleşik Arap Emirlikleri – 1971
45.Katar – 1971

46.Ekvator Ginesi – 1968
47.Eswatini Krallığı – 1968
48.Mauritius – 1968
49.Nauru – 1968
50.Barbados – 1966
51.Botswana – 1966
52.Guyana – 1966
53.Zimbabve – 1965
54.Gambiya – 1965
55.Zambiya – 1964
56.Malta – 1964
57.Kenya – 1963
58.Singapur – 1963
59.Uganda – 1962
60.Trinidad ve Tobago – 1962
61.Jamaika – 1962
62.Ruanda – 1962
63.Samoa – 1962
64.Tanzanya – 1961
65.Sierra Lione – 1961
66.Moritanya – 1960
67.Nijerya – 1960
68.Gabon – 1960
69.Kongo Cumhuriyeti of Congo – 1960
70.Orta Afrika Cumhuriyeti – 1960
71.Çad – 1960
72.Fildişi Sahili – 1960
73.Burkina Faso – 1960
74.Nijer – 1960
75.Senegal – 1960
76.Togo – 1960
77.Kamerun – 1960
78.Kongo Demokratik Cumhuriyeti – 1960
79.Kıbrıs – 1960
80.Gine – 1958
81.Malezya – 1957
82.Gana – 1957
83.Tunus – 1956
84.Libya – 1951
85.Kuzey Kore – 1948
86.Güney Kore – 1948
87.İsrail – 1948
88.Suriye – 1946
89.Endonezya – 1945
90.Lübnan – 1943

(Kaynak: Sputnik)

Paylaşın

Beyaz Saray: Biden, Türkiye’nin F-16 Çabasını Destekliyor

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, dün (5 Temmuz) günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Jean-Pierre’e sorulan sorular arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın 29-30 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesindeki açıklamaları da vardı.

Biden’ın burada yaptığı açıklamada “Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının satışını desteklediği” yönündeki ifadesinin kendi partisi Demokrat Parti’den bazı Kongre üyelerinin eleştirisiyle karşılaştığı hatırlatılan Jean-Pierre, Beyaz Saray’ın bu duruma tepkisini şu sözlerle ifade etti:

Bu konuda çok netiz. F-16 ve Türkiye ile ilgili muhabbet bir süredir devam ediyor. Bu konu hakkında aylar önce konuştuk. Dolayısıyla, gerçekten yeni bir şey yok. Başkan [Joe Biden] bu çabayı destekliyor. Dolayısıyla, bunda gerçekten yeni bir şey yok.

Erdoğan ve Biden ne demişti?

Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Haziran’da NATO Zirvesine katılmak üzere Madrid’e gitmeden önce havalimanında düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Joe Biden ile de görüşeceğini açıklamıştı.

Erdoğan, hemen ardından F-16’lara değinerek, “Bu arada Amerika’yla olan en önemli görüşmemiz F-16 meselesiydi. F-16 meselesi de şu anda hâlâ masada, orada da yine bir oyalama taktiği gidiyor” demişti.

NATO Zirvesi sonrasında Biden ve Erdoğan’ın ayrı ayrı düzenlediği basın toplantılarında da konu tekrar gündeme geldi.

Bir gazetecinin Joe Biden’a “Erdoğan’ın yeni F-16 talepleriyle alakalı hangi isteklerini kabul ettiniz” diye sorması üzerine Biden, “Aralık ayından bu yana pozisyonumu değiştirmedim” yanıtını verdi:

“Tabii ki bu F-16 jetlerinin modernizasyonu konusunu çözmemiz gerekiyor, bunu yapmamak bizim çıkarımıza değil. Ben pozisyonumu değiştirmediğimi onlara söyledim. Aralık’tan bu yana bunu söylüyorum. Bunun için Kongre’nin onayı lazım ve bu onayı alabileceğimizi düşünüyorum.”

Benzer bir soruya yanıt veren Erdoğan ise özetle şöyle dedi:

“Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi. Tabii sadece olay Demokratlarla bitmiyor bir de Cumhuriyetçiler var.

“Benim de geçen hafta geniş bir ekibim Amerika’daydı. Orada gerek Cumhuriyetçiler gerek Demokratlarla görüşmeleri yaptılar.

“Biz de Sayın Biden’la yaptığımız görüşmeden sonra heyetlerimizi gerekirse yine göndereceğiz. Orada Cumhuriyetçilerle de görüşmeler yapmak suretiyle onların da desteğini almamız halinde inanıyorum ki Sayın Biden’ın bu konudaki samimi gayretleri ciddi bir destek bulacaktır. Onun için de gecikmeden hemen bir heyeti ayrıca Amerika’ya göndereceğiz.”

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Türkiye’ye F-16 Satmamız Gerekiyor

ABD başkanı Joe Biden, Türkiye’ye F-16 jetlerin satılabilmesi için Kongre onayını alabileceklerine inandığını söyledi. Biden, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusundaki kararını etkileyecek bir anlaşmanın da söz konusu olmadığını ifade etti.

Haber Merkez / ABD başkanı Joe Biden, Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Biden’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;

“Türkiye’ye F-16 satmalı ve aynı zamanda ellerindeki jetleri de modernize etmeliyiz. Bunu yapmamak bizim çıkarımıza değil. F-16 satışını Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girmesini onaylamasına bağlayan herhangi bir taviz alışverişi sözkonusu olmadı. Satış için Kongre’nin onayına ihtiyacım var ve bunu yapabileceğimi düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a NATO zirvesinde söylediğim aralık ayında söylediğimle aynı. Aralıktan beri tutumumu değiştirmediğimi kendilerine ifade ettim. Bir karşılık olmadan sadece satmamız gerektiğini söyledim.

Ukrayna’ya uzun ve orta menzilli hava savunma, topçu, karşı batarya sistemleri ve diğer silahların tedariki için 800 milyon dolarlık yeni bir paketi birkaç gün içinde açıklayacağım.

ABD’nin öncülüğünde 50’den fazla ülke, Ukrayna’ya silah tedariki için yeni sözler verdi: 600’den fazla tank, 600 binden fazla mermi, yaklaşık 140 bin tanksavar, 500’e yakın top, gelişmiş çok namlulu roketatar, gemi savar ve hava savunma sistemleri.

(Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e Washington’un Kiev’i artık destekleyemeyeceğini söyleyeceği zamanın gelip gelmeyeceği sorulduğunda…) Ukrayna’yı gerektiği sürece destekleyeceğiz.

ABD ile müttefikleri gerektiği müddetçe yüksek petrol ve gaz fiyatlarını ödeyecek. Fiyatlar neden mi yüksek? Rusya yüzünden. Sebebi Rusya, Rusya, Rusya.

(Suudi Arabistan ziyaretinde Kral ve Veliaht Prens’ten petrol üretimini artırmalarını isteyip istemeyeceği sorulduğunda) Hayır, onlardan bunu talep etmeyeceğim. Basra Körfezi’ndeki tüm ülkelere petrol üretimini artırmanın önemini işaret ettim, umuyorum ki, onlar da bunu yapmayı kendi çıkarlarına görsünler.”

Paylaşın

ABD Duyurdu: Biden, Erdoğan’la Görüşebilir

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecinde yaşanan krizin aşılmasında önemli bir rol oynayabileceği düşünülen olası Erdoğan-Biden görüşmesiyle ilgili olarak ABD’den yeni bir açıklama geldi.

ABD Ulusal Güvenlik Danışması Jake Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden’ın bu hafta İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenecek NATO zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la “pekâlâ görüşebileceğini” söyledi.

Almanya’daki G7 zirvesinde gazetecilere açıklamada bulunan Sullivan, Biden’ın konuyla ilgili yürütülen yoğun diplomasi trafiğini “çok yakından” izlediğini ifade etti.

NATO zirvesinde tüm sorunların çözüleceği gibi bir iddida bulunamayacağını söyleyen Sullivan, amaçlarının, “Türkiye açısından bazı endişeler sürse de mümkün olduğunca çok sayıda sorunu çözmeye çalışmak ve böylece İsveç’le Finlandiya’nın üyelik sürecini hızlandırmak” olduğunu belirtti.

Birçok uzman, yaşanan sorun Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında olsa daBiden’ın çözüm sürecine daha doğrudan müdahil olması hâlinde krizin aşılmasının kolaylaşacağı görüşünde. Bu dahlin Erdoğan ile Biden arasındaki bir ikili görüşme şeklinde olabileceği yorumları yapılıyordu. Biden ve Erdoğan son olarak Ekim 2021’de İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen G20 zirvesi kapsamında ikili bir görüşme gerçekleştirmişti.

Stoltenberg’den Türkiye’nin endişelerine vurgu

Yaşanan krizle ilgili açıklamada bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise bu konuda yarın Türkiye, İsveç ve Finlandiya liderleriyle bir araya geleceğini söyledi.

Madrid’de 29-30 Haziran’da düzenlenecek zirve öncesinde Brüksel’deki NATO karargâhında basın toplantısı düzenleyen Stoltenberg, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, (Finlandiya) Cumhurbaşkanı (Sauli) Niinisto ve (İsveç Başbakanı Magdalena) Andersson’un yarın Madrid’de görüşme davetimi kabul etmelerine sevindim” dedi.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda “ilerleme kaydetmeyi amaçladıklarını” söyleyen Stoltenberg, “Bu iki ülkenin bir an önce ittifaka katılabilmelerini sağlamak için üyelik başvurusu yaptıkları andan itibaren sıkı şekilde çalışıyoruz. Aynı zamanda müttefiklerimizin dile getirdiği endişeleri de dikkate almamız gerekiyor. Ki bu olayda endişelerini dile getiren müttefikimiz Türkiye’ydi” ifadesini kullandı.

Stoltenberg, “Herhangi bir söz vermeyeceğim ama sizi şu konuda temin edebilirim ki ilerleme sağlamak için etkin şekilde çalışıyoruz. Çünkü Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılma başvuruları tarihi nitelikte” diye konuştu.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından NATO üyeliği için başvuruda bulundu. NATO’ya yeni üye kabulü için ittifakın 30 üyesinin de onayı gerekiyor.İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkan Türkiye, bu yaklaşımına gerekçe olarak söz konusu ülkelerin PKK ve DHKP-C gibi örgütler konusundaki tutumunu gösteriyor. Ankara ayrıca bu iki ülkenin Türkiye’ye yönelik bazı silah satışlarına izin vermemesine tepkili.

Paylaşın

Biden, Putin’i ‘Soykırımla’ Suçladı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Ukrayna’da yaşananları ilk kez soykırım olarak niteledi. Iowa Eyaleti’ne yaptığı ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Başkan Biden, “Olanlara soykırım diyorum, zira gün geçtikçe daha da açık ve net anlaşılıyor ki Putin Ukraynalı olabilme düşüncesini bile ortadan kaldırmayı deniyor” diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Biden, soykırım suçu işlendiğine dair kanıtların arttığını da belirterek, “Durum geçen haftakinden daha başka görünüyor. Kelime anlamıyla, Rusların Ukrayna’da yaptıklarına dair gün geçtikçe daha da çok kanıt ortaya çıkıyor” diye konuştu. ABD Başkanı, sonuç olarak uluslararası düzeyde bir soykırım suçu işlenip işlenmediğine hukukçuların karar vereceğinin altını da çizdi, ancak kendisinin işlenen suçları soykırım olarak gördügünü ifade etti.

Iowa ziyaretine zamlar damgasını vurdu

Son 40 senenin en yüksek enflasyonunun kaydedildiği ABD’de Başkan Joe Biden’in bölgeye ziyaretine zamlar damgasını vurdu. Biden Menlo kentine ziyaretinde ülkede tüketici fiyatlarında kaydedilen rekor zamlara değindi ve artan fiyatları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya açtığı savaş ile ilintilendirdi. Biden halka seslenişinde, “Sizin aile bütçeniz, aracınıza yakıt doldurmanız bir diktatörün dünyanın diğer yarısında savaş ilan etmesine ve soykırım yapmasına bağlı olmamalı” diyerek Putin’i sert biçimde eleştirdi. Demokrat Partili Biden, ABD’nin ve partnerlerinin Putin’in ABD’li, Avrupalı ve diğer bölgedeki ailelere karşı enerji kaynaklarını silah olarak kullanmasını engellemek için ellerinden geleni yaptıklarını da söyledi.

Zelenskiy’den Biden’a övgü

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın Ukrayna’da yaptıklarını açıkça soykırım olarak nitelemesinden dolayı Biden’i övdü. Twitter’dan yaptığı açıklamada Zelenskiy, “Kötüye karşı dirayet göstermek isteniyorsa olanları adıyla anmak önemli” diye vurguladı.

Ukrayna lideri, Rus güçlerinin ülkesi Ukrayna’daki pek çok kentte sivillere yönelik yaptığı katliamı daha önce zaten soykırım olarak nitelemiş ve Putin’i soykırım suçu işlemekle suçlamıştı.

ABD yönetimi ise Ukrayna’daki savaşla ilgili soykırım kelimesini anmaktan şimdiye kadar kaçınıyordu. Başkan Biden’in güvenlik danışmanı Jake Sullivan, Kiev yakınlarındaki Buça kentinde sokaklarda cesetleri bulunan sivillere dair görüntülerin ortaya çıkmasının ardından savaş suçu işlendiğinden bahsetmiş, ancak soykırım kavramını kullanmaktan çekindiği dikkat çekmişti.

Leningrad benzetmesi

Bu arada Ukrayna lideri Zelenskiy, Rusya’nın yoğun saldırılarıyla kentin büyük kısmının enkaza döndüğü, stratejik öneme sahip liman kenti Mariupol’de olanları 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından etrafı çevrilen Leningrad kuşatmasına benzetti. Öte yandan Almanya’da hükümetin bazı üyeleri Ukrayna’ya ağır silahlar verilmesi yönündeki ısrarlarını artırıyor.

Yabancı ülkelere silah nakliyatından da sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Kiev’e daha hızlı silah gönderilmesi için baskı yapılor. Dün Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, Ukrayna’ya ağır silah gönderilmesi gerektiğini açıklamıştı.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Rusya G20’den Çıkartılmalı

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın G20’den çıkartılması gerektiğini savundu. Brüksel’de düzenlenen NATO liderler zirvesi sonrası konuşan Biden, Moskova G20’den çıkartılmalı mı sorusunu, “Cevabım evet, G20’ye bağlı” şeklinde yanıtladı.

Biden, konuyu Perşembe günü diğer liderlerle gerçekleştirilen toplantıda da gündeme getirdiğini ifade etti. ABD Başkanı, Endonezya ve diğer ülkelerin gruptan Rusya’nın çıkartılmaması yönünde görüş bildirmesi durumunda ise Ukrayna’nın G20 zirvelerine katılmasına izin verilmesi gerektiğini savundu.

ABD’den Rusya’ya yeni yaptırımlar

Washington, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle aralarında devlete ait Tactical Missiles Corporation’ın ve ona bağlı 28 şirketin de olduğu 40’tan fazla Rus savunma şirketinin yanı sıra, yüzlerce Rus milletvekiline ve ülkenin en büyük bankasına yeni yaptırımlar uygulanacağını duyurdu.

ABD Başkanı Biden, Twitter hesabından, “400’den fazla Rus elitine, milletvekiline ve savunma şirketine Putin’in Ukrayna’da savaşı seçmesi nedeniyle ek yaptırımları açıklıyorum” diye yazdı. Biden, söz konusu şirket ve kişilerin Kremlin’in politikalarından kazançlı çıktıklarını, şimdi de bu politikalardan kaynaklanan acıyı paylaşmaları gerektiğini savundu.

Paylaşın

Joe Biden İle Şi Jinping Ukrayna Krizini Görüştü

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı (ABD) Joe Biden, Kasım’dan bu yana ilk defa görüştü. Beyaz Saray’dan verilen bilgiye göre video konferans şeklinde yapılan görüşme iki saate yakın sürdü, ancak görüşmenin ayrıntılarıyla ilgili henüz açıklama yapılmadı.

Çin Şinhua haber ajansı, Şi’nin görüşmede Biden’a dünya barışı için iki ülkenin birlikte çalışması yönünde çağrıda bulunduğu aktarıldı. Habere göre Şi, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve dünyanın en büyük iki ekonomisi olarak bizler sadece Çin-ABD ilişkilerinin doğru yolda ilerlemesine eşlik etmekle kalmayıp aynı zamanda uluslararası sorumluluklarda üzerimize düşen payı  yüklenmek ve dünya barışı ile huzuru için çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’daki savaşın da konuşulduğu görüşmede Şi, Ukrayna’daki gelişmelerin ülkelerin muharebe meydanında karşı karşıya gelmemesi gerektiğini bir kez daha gösterdiğini belirterek, “Ukrayna krizi görmek istediğimiz bir şey değil” dedi. Çatışma ve gerilimin kimsenin çıkarına olmadığını vurgulayan Çin Devlet Başkanı, uluslararası toplumun en fazla barış ve güvenliğe değer vermesi gerektiğini ifade etti.

İki liderin görüşmesi öncesinde bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Pekin’i Rusya’ya olası askeri yardımlar konusunda sert bir biçimde uyarmıştı. Pekin’in Rusya’ya silah yardımı yapmasından endişe duyduğunu ifade eden Blinken, Çin’in böyle bir adım atması durumunda bedelini ödeyeceği tehdidinde bulunmuştu.

Birleşmiş Milletler verilerine göre işgalin başladığı 24 Şubat’tan bu yana en az 618 sivil hayatını kaybetti ve 3 milyondan fazla insan ülkesini terk etti.

Çin’in denge politikası

Biden ile Şi arasındaki görüşme, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çin Komünist Partisi’nin üst düzey yetkililerinden Yang Jiechi’nin bu hafta Roma’da yaptığı yedi saatlik kapsamlı toplantının ardından geldi.

İki ülke arasındaki ilişkiler ticari anlaşmazlıklar ve Tayvan konusundaki görüş ayrılıkları yüzünden gergin. Şi ile Putin ise Şubat ayında Pekin’deki kış olimpiyatlarının açılışında ortak fotoğraf vererek, aralarındaki yakın ilişkileri bir kez daha vurgulamışlardı.

Putin, Pekin olimpiyatlarından kısa süre sonra Ukrayna’yı işgal etti. Çin o zamandan beri Rusya’yı kınamayı reddediyor, gerginlikten ABD ve NATO’yu sorumlu tuttuklarını belirtiyor. Çinli yetkililer de Rusya gibi işgale “savaş” demiyor.

Ancak Pekin bununla birlikte, Ukrayna’nın egemenliğini desteklediğini de açıkladı. Eski ABD Başkanı Barack Obama’ya Çin konusunda danışmanlık yapan Ryan Hass, Çin’in birbirleriyle çelişkili öncelikleri arasında tercih yapması gerekeceğini belirtiyor.

Hass Moskova ile yakınlığına rağmen, ABD ve batı ekonomisine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, ayrıca dünyada liderlik rolü oynamak istediğini söylüyor: Çin ile Rusya’nın çıkarları aynı doğrultuda değil. Putin uluslararası sistemi kundaklıyor, Şi ise bu sistemi iyileştiren biri olarak görülmek istiyor. Şi, önceliklerini dengelemeye çalışıyor. Rusya ile ortaklığa çok değer veriyor ve ülkesinin Batı ile olan ilişkilerini de baltalamak istemiyor.”

Paylaşın

Joe Biden: ABD, NATO Topraklarının Her Karışını Savunacak

ABD Başkanı Joe Biden, G7 ülkelerinin Rusya’ya karşı “yıkıcı bir yaptırım paketi” üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıkladı. ABD Başkanı Batı’nın önde gelen sanayi ülkelerinden oluşan G7 ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının Rusya’ya yönelik ekonomik önlemler alınması konusunda mutabık olduklarını belirtti. Biden, “Cesur Ukrayna halkının yanındayız” dedi.

Dönem başkanlığını Almanya’nın yürüttüğü G7 ülkelerinden yapılan ortak açıklamada ise Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesi, “Uluslararası düzen için ciddi tehliye oluşturmaktadır” denilerek kınandı. Açıklamada, “G7 olarak sert ve koordineli ekonomik ve mali yaptırımlar uygulayacağız” ifadesi kullanıldı.

ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle Rusya’ya uygulanacak yaptırımları da açıkladı. Biden’ın açıklamalarından satır başları:

175 bin asker Ukrayna sınırına yığıldı. Putin her türlü iyi niyetli çabayı reddetti. Uluslararası hukukun ihlal edildiğini gördük. ‘Ukrayna kimyasal silahlar kullanacakmış, soykırıma hazırlanıyormuş’ gibi iddialar gördük. Burada iki yeni bağımsız cumhuriyet egemen Ukrayna topraklarda Rusya tarafından tanındı.

Bu planlı bir saldırı. Size bunu her gün anlattık. Neler yapmak istediğini biliyorduk. Haftalar boyunca onu uyardık ama bizi dinlemedi.

Putin bir savaş ilan etti. Ukrayna’daki tarihi kentlere füzeler düşmeye başladı. Tankların ilerlediğini gördük. Biz şeffaf şekilde Rusya’nın planlarını paylaştık. Putin saldırgan kişidir burada. Savaşı tercih etmiştir. Şimdi kendisi ve ülkesi sonuçlarına katlanacak.

Rus ekonomisine hem şimdi hem zaman içinde yaptırımların etki edeceğini düşünüyoruz. Uzun süre etkisi olacak şekilde yaptırımları tasarladık. Bunu açıkça söylemek istiyorum. Aylardır bir koalisyon ortaya koyuyoruz.

Dünyanın yüzde 50’sini temsil eden bir gruptan bahsediyoruz. AB’ye üye devletler, BAE, Japonya. Rusya’nın dolar üzerinden euro, pound ve yen üzerinden ticaret yapma yeteneğini kısıtlayacağız.

Rusya borsası ve para birimi bugün çakıldı. Rusya’nın en büyük bankasını kestik. Rusya’nın Dolar, Euro, Pound ve Yen gibi para birimlerinde ticaret yapmasını da kısıtlayacağız. Rusya ordusunun finansmanını kısıtlayacağız.

Rusya’nın en büyük bankalarını ABD finans sisteminden çıkardık ve aralarında 250 milyar dolar varlığı bulunan VTB ile 4 büyük bankayı daha bloke ettik.

Amerika’daki Rus bankalarının varlıkları dondurulacaktır. Rusya’nın, ikinci büyük bankası dahil, 250 milyar dolar varlığı bulunmakta.

Rus elitlerinin, oligarkların listesine, aile üyelerinin listesine yenilerini ekledik. Yaptırımlara onlar da tabi olacak. Bunlar Putin’den nemalanan kesimler. Yaptırımlar önümüzdeki günlerde devam edecek.

Salı günü Rusya’nın fon bulma imkanını kısıtlamıştık. 1.4 trilyon dolar varlığı olan şirketlerinden bahsediyoruz.

Rusya’daki finans ve teknoloji sektörünü sıkıştıracağız ve önümüzdeki yıllarda kapasitesinin azaldığını göreceğiz. Rusya’nın yüksek teknoloji ihracatını yarı yarıya kesme kararını verdik.

“NATO hiç olmadığı kadar kararlı”

Özellikle uzay faaliyetlerine yaptırımlar getirilecek. Putin’in uzun vadeli hedeflerine darbe indirmiş olacağız. NATO’daki müttefiklerimizle birlikte daha güçlü çalışacağız. Yarın NATO Zirvesi olacak. Güçlü dayanışmayı göstereceğiz. NATO hiç olmadığı kadar birlik içerisinde ve hiç olmadığı kadar kararlı.

NATO ittifakının tüm unsurlarını ortaya koyacağız. 650 milyon dolarlık savunma yardımı Ukrayna’ya verilmişti. Bizim birlik ve güçlerimiz Ukrayna içerisinde Rusya’ya saldırıda bulunmayacaktır ama Ukrayna’daki müttefiklerimizi, doğudaki müttefiklerimizi korumak ve savunmak için oradalar.

Bugün Rusya saldırısını gerçekleştirdi. Avrupa’nın doğu ülkelerini korumak için elimizden geleni yapacağımızı söyleyebiliriz. Amerikan Hava Kuvvetleri ile birlikte çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Genelkurmay Başkanımızla konuştum. İhtiyaç olursa ek birliklerin konuşlandırılması söz konusu olacak.

Elimizdeki tüm araçları kullanacağımızı söylemek istiyorum. Amerikan halkını ve işletmelerini benzin fiyatlarına karşı korumak için. Amerikan halkının ve şirketlerinin bundan zarar görmesini istemiyorum. Sıkı şekilde enerji tedariğini takip ediyoruz. Temel petrol üretici ve tüketici ülkelerle irtibat halindeyiz. Tüm dünyadaki ülkelerle aktif şekilde işbirliği içinde çalışıyoruz.

ABD bu konuda çalışmalarını yürütmektedir. Amerikan halkının hali hazırda acı çektiğini biliyorum. Ama benzin fiyatları nezdinde sıkıntıların azaltılması için elimden geleni yapacağım. Mutlaka bir yanıt gerekiyordu. Biz özgürlüğün yanındayız ABD olarak. Geçtiğimiz hafta söylediklerimi yenilemek istiyorum. Rusya eğer şirketlerimize siber saldırıda bulunursa yanıt vermeye hazırız.

Dün gece Sayın Zelenskiy ile görüştüm. Kendisine teminat verdim. ABD’nin Ukrayna halkına destek vereceğini söyledim. Oradaki insani acıların dindirilmesi için yardım edeceğiz. Tarih göstermiştir ki, maalesef bu tarz işgallerde çok ciddi sivil itaatsizlik de olur. Durumlar çıkmaza girer.

Önümüzdeki hafta ve aylarda Ukrayna halkının yanında olacağız. Onlar 30 yıldır bağımsız, artık ülkelerini kimse ellerinden alamaz. Putin küresel barışı ayakta tutan ülkelere karşı saldırı gerçekleştirmiştir. Putin ve Kremlin’deki müttefiklerinin gerçek yüzünü herkes gördü. Her zaman saldırı isteği vardı. Putin’in imparatorluk kurma isteği var.

Çatışma şu anda artmış durumda. İhtiyaç duyulan birlikler Doğu Avrupa’ya gönderilecektir. Putin’le konuşmaya yönelik hiçbir planım bulunmamakta. Bizim bankalar üzerinde öngördüğümüz yaptırımların SWIFT’ten çok daha ciddi sonuçları olacak.

Putin’in ne yaptığına dair bir fikrim yok, tehdidinin ne olduğunu da bilmiyorum. Bizim yaptırımların bazı şeyleri önlemesini görebilmek zaman alacak. Rus halkı Putin’in yaptıklarının sonuçlarının nelere sebep olacağını görecek. Geri adım atacak mı? Bizler ciddi sonuçları olması için çalışacağız.

Hiç şüphe yok ki ciddi bir nükleer güç bir başka ülkeyi işgal ediyorsa tüm dünyanın cevap vermesi çok normal. Tüm dünyadaki piyasalar buna yanıt verebilirler. Bunun uzun süreceği fikri olası değil. Biz kararlı olduğumuz sürece, yaptırımları uyguladığımız sürece uzun sürmeyecektir.

Ben Putin’i bir rakip olarak gördüğümü söylemiştim ve kesinlikle onu hafife almadım. Konuşmasını duydunuz. Neredeyse 1 saat konuştu Ukrayna’ya niye girdiğiyle ilgili. Amacı başka, orada eski Sovyetler Birliği’ni yeniden oluşturmak istiyor. Buradaki niyeti dünyanın geri kalan bölgelerin bulunduğu tersine bir noktada bulunmakta.

Rus tankları, mermileri, füzeleri Ukrayna’da. Yaptırımlar yıkıcı olacak. Yaptırımların uygulanması akabinde etkisini göreceğiz. Yaptırımların etkisini gördükten sonra ne yapacak? Buna bakacağız. Şu anda güçsüz durumda o yüzden zor bir karar vermek durumunda.

“Rusya için zor gün olacak”

Bizim yaptırımlarımız bu SWIFT uluslararası sistemin de ötesine geçecek. Dünyanın üçte ikisi bize katılmakta. Çok ciddi yaptırımlardan bahsediyoruz. Bir ay içinde tekrar bakalım neye yaramış yaptırımlar görelim.

Rusya-Amerika ilişkilerinde tam bir kesinti var. Dünyanın büyük çoğunluğu şu anda Putin’in yaptığına karşı çıkmakta. Rusya için soğuk ve zor bir gün olacak. Savunmasına çok kişinin gelmeyeceğini düşünüyorum. Çin konusunda yorum yapmaya hazır değilim şu anda.

Rusya eğer NATO ülkelerine girerse tabii ki biz de müdahil oluruz. Onu şu an durdurmazsak devam edecek.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden: Rusya İle Savaşma Niyetimiz Yok

Beyaz Saray’da bir konuşma yapan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın komşularının toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti. Doğu Avrupa ülkelerine daha fazla ABD askeri gönderilmesine onay verdiğini açıklayan ABD Başkanı, “Bu konuda net olmak istiyorum: Bunlar bizim savunma hamlelerimiz. Rusya ile savaşma niyetimiz yok” diye konuştu.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik adımlarını ‘işgalin başlangıcı’ olarak nitelendirerek, Rusya’ya yönelik yaptırımların ilk bölümünü duyurdu.

Başkan Biden, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dün Ukrayna’da iki bölgeyi ‘bağımsız devletler’ olarak tanıdığını duyurduğunu anımsatarak, “Bunu basitçe ifade etmemiz gerekirse, Rusya Ukrayna’nın büyük bir parçasını onlardan kopardığını açıkladı.” ifadesini kullandı.

Putin’in dün gece de söz konusu iki bölgeye asker gönderme kararı aldığını ve askerlerin alanını genişlettiğini anımsatan Biden, “Benim bakış açımdan Putin, daha fazla toprağa zor kullanarak sahip olmak için gerekçeler üretiyor. Dün geceki konuşmasını dinlerseniz, daha da ileri gitmek için gerekçeler ürettiğini görebilirsiniz. Bu Ukrayna’da Rus işgalinin başlangıcı” ifadesini kullandı.

Putin’e yakın kişilere yaptırım kararı

Biden, Rusya’nın bu adımlarına karşılık Rusya’ya 2014’te uyguladıklarından daha çok yaptırım uygulayacaklarını belirterek, “Rusya bu işgalde daha da ileri giderse biz de yaptırımlarda gideriz. Tanrı aşkına Putin’e komşularına ait topraklara sözde bağımsızlık tanıyabileceğini düşündüren ne? Bu uluslararası hukukun açık bir ihlali ve uluslararası toplumdan sert bir yanıtı hak ediyor.” ifadesini kullandı.

Rusya’ya yönelik yaptırımların ilk bölümünü duyuran Biden, “Rusya’nın iki büyük finans kuruluşu VEB ve askeri bankalarına yaptırım uyguluyoruz. Rusya’nın dış borçlarına da geniş yaptırımlar getiriyoruz. Bu da Rus hükümetinin Batılı finans kuruluşlarından artık para kazanamayacağı anlamına geliyor. Rusya artık ne Avrupa’da ne de ABD’de piyasadan borç ticaret yapamayacak.” ifadesini kullandı.

Yarından itibaren Putin’e yakın kişilere ve Putin’in aile üyelerine de yaptırım getireceklerini kaydeden Biden, “Bu kişiler, Kremlin’in politikalarının yolsuzlukla elde ettiği kazançlara ortaklar, bu nedenle bedeli de paylaşmalılar.” dedi.

Putin, Ukrayna Krizinin Çözümü İçin Dört Şart Koştu

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna’nın elindeki en iyi seçeneğin NATO üyeliğinden vazgeçmek olduğunu söyledi. Ukrayna’nın ülkesiyle ilişkilerini normalleştirmesi için dört seçenek sunan Putin, NATO üyeliğinden vazgeçilmesi koşulunun yanı sıra silahsızlanma, Kırım’ın Rus toprağı olarak tanıma ve Donbas’la ilgili durumu müzakere şartlarını saydı.

Bir basın toplantısında konuşan Putin, Kiev yönetimiyle sorunların çözümü için Ukrayna’nın NATO’ya girmek yerine tarafsız statüyü benimsemesi ve Kırım’ın ilhakını tanımasını istedi. Ukrayna’nın ülkesine karşı “tepeden tırnağa” silahlandırıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirten Putin Ukrayna’ya “silahsızlanma” çağrısında bulundu.

Kiev yönetimini ‘nükleer hırsızlıkla’ suçlayan Rus lider, Ukrayna’nın nükleer hırslarının Rusya’yı hedef aldığını ve Moskova’nın bu nükleer füzelerin menzilinde olduğunu ileri sürdü. Putin ayrıca Minsk sürecinin Ukrayna’nın doğusundaki durum sebebiyle ülkesinin bölgedeki Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımadan çok önce ölmüş olduğunu ve sürecin artık varolmadığını söyledi.

Vladimir Putin, dün Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzalamış, Rusya Silahlı Kuvvetlerine ‘Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerinde’ barışın korunması talimatını vermişti. Rusya Parlamentosunun üst kanadı da bugün Putin’in, ordunun Rusya toprakları dışında görev yapmasına ilişkin başvurusunu onayladı.

Paylaşın

Joe Biden Ve Vladimir Putin Ukrayna’yı Görüşecek

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin olmaması durumunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le buluşmayı prensipte kabul ettiğini açıkladı.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Rusya ağırlıklı gündemle toplanacak, toplantının bir bölümüne Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da katılacak.

Dışişleri bakanları görüşecek

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Ukrayna krizine dair yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, Ukrayna’ya yönelik bir işgal eyleminin yaşanmaması için ABD’nin tüm diplomatik süreçleri kullanacağına işaret eden Psaki, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’un bu hafta içi Avrupa’da buluşmasının planlandığını hatırlattı.

Psaki, “(Ukrayna’ya yönelik) Herhangi bir işgalin olmaması durumunda Başkan Biden, Devlet Başkanı Putin’le buluşmayı prensipte kabul etti” dedi.

“Diplomatik çözüm” vurgusu

Beyaz Saray Sözcüsü, krizin diplomatik çözümüne her zaman hazır olduklarını, ancak Rusya’nın işgal yönünde adım atması durumunda ise hızlı ve ağır yaptırımlar getireceklerini sözlerine ekledi. Psaki ayrıca, Moskova’nın halen kapsamlı bir saldırı için hazırlıklarını sürdürdüğünü de ifade etti.

Çoğu çocuk 61 bin kişi tahliye edildi

Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolünde bulunan Donbass bölgesindeki sivillerin Rusya’nın Rostov bölgesine tahliyesi sürüyor.

AA’nın haberine göre Rusya-Ukrayna sınırında bulunan Avilo-Uspensk giriş kapısındaki binlerce kişi, otobüslerle organize şekilde Rostov bölgesinin çeşitli yerlerinde oluşturulan kamplardaki çadırlara ve yurtlara yerleştiriliyor.

Tahliye edilenlerin bir kısmı da Rusya’nın farklı bölgelerine tren yoluyla gönderiliyor.

Sputnik’in haberine göre, Rusya Acil Durumlar Bakanlığı “Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinden yaklaşık 61 bin göçmenin Rusya’ya gittiğini” açıkladı.

Rusya Acil Durumlar Bakan Vekili Aleksandr Çupriyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 18 Şubat’tan itibaren tahliye edilenlerin çoğunun çocuk olduğunu belirtti.

Paylaşın