Erdoğan’dan İptal Edilen İBB Seçimine İlişkin Açıklama!

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu. Erdoğan, dün Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimine dair açıklamalarda bulundu.

YSK kararına tepki gösteren kişileri eleştiren Erdoğan, “Bazı iş adamı grupları, dün açıklanan bu karardan sonra baktım ki garip garip açıklamalar yapıyor” dedi.

Erdoğan, “Bilindiği gibi bu seçimi önce yaklaşık 25-28 bin arasında bir farkla AK Parti’nin kaybettiği ilan edildi. Biz sandık sonuçlarına olan teslimiyetimiz nedeniyle saygıyla karşılamaya hazırdık” dedi.

“Bu durumu balkon konuşmamızda da ifade ettik. İlerleyen günlerde karşımıza bambaşka bir manzara çıktı. 15 bin seçmenimizin iradesi gasp edilmişti. Önemli bir bölümünde kasıt olduğu açıkça ortadadır” ifadesini kullanan Erdoğan’ın açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:

“Meseleyi biraz daha araştırınca hem seçmen listeleriyle, hem de sandık kurulları üyeleriyle ilgili birtakım yolsuzluklar, kanun dışı işler olduğunu gördük. Sunduğumuz belgeler gayet sağlamdır. Aradaki fark neredeyse yarı yarıya azalmasaydı mesele buraya gelmezdi. Bu irade gaspını görmezden gelemeyiz. Değerli arkadaşlar, biz bu yapılanların hesabını milli irade hırsızlarından sormazsak milletimiz bizden hesap sorar.

“Birtakım kirli ellerin işin içine girdiği anlaşılıyor”

Birilerinin suyu bulandırarak balık avına çıktığı intibasına kapıldık. 62 bin sandık görevlisinden neredeyse 20 bine yakınının, banka ve özel okul çalışanları arasından seçilmiş olması şüphelerimizi artırdı. Birtakım kirli ellerin işin içine girdiği anlaşılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde tam kanunsuzluk olduğu çok açık. Birtakım yanlışlar, eksikler, kusurlar mazur görülebilir. Ama sandık görevlilerinin, sandık başkanlarının kanunsuzluk içerisinde olmasını kimse ‘hata’ olarak nitelendiremez.

Biz sadece gasp edilen haklarımızın ve yapılan açık usulsüzlükten, yolsuzluktan kaynaklanan yanlışları düzeltmenin peşindeyiz. Durum tam tersi olsaydı, AK Parti az bir farkla seçimi kazansaydı, sonra birtakım usulsüzlükler ortaya çıkıp fark yarı yarıya düşseydi bizim ensemizde boza pişirirlerdi boza.

Değerli kardeşlerim, Yüksek Seçim Kurulu hem bizi, hem diğer partilerin temsilcilerini dinlemiş ve kararını vermiştir. İBB seçimleri 23 Haziran 2019’da yenilenecektir. Kararın hayırlı olmasını diliyoruz. Sorunlarımızı demokrasi ve hukuk içerisinde çözme irademizi güçlendirecek bir karar olarak görüyoruz bunu. 23 Haziran’da her zamankinden daha çok çalışacak, İstanbul halkının gönlüne gireceğiz.

Perde arkasından sinsice operasyon yürütenleri, sahada kendisine yer açmaya çalışanların hepsini biliyoruz. En küçük bir projeleri, hazırlıkları, niyetleri varsa biz bunu bozacağız. Ülke yönetimine el koymayı hesaplayan karanlık odaklara bekledikleri fırsatı vermeyeceğiz. Bazı iş adamı grupları, dün açıklanan bu karardan sonra baktım ki garip garip açıklamalar yapıyor. Bu tavırlarınızla normalleşmeyi konuştuğumuz dönemde, seçim hukukunun işletildiği bir yerde bu açıklamaları yaparsanız anormalleşme gelir. Yanlış yapıyorsunuz, herkes önce haddini bilecek. Herkes bildiği işi yapacak.

“Ülkemizi adım adım hedeflerine yaklaştıracağız”

Hiç şüphe yok ki önümüzde duran manzara bir sabotajdır. Ekonominin güvenliğini en az sınırlarımızın güvenliği kadar önemli görüyoruz. Önce bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Çok çalışacağız, reformların yasal altyapısını hazırlayacağız. Ülkemizi adım adım hedeflerine yaklaştıracağız. İş adamlarımız çok çalışacak, kapasitelerini daha etkin kullanarak istihdamlarını, kapasitelerini artırarak Türkiye’yi geliştirecek. İşçimiz, esnafımız çok çalışacak. Bürokratımız, memurumuz çok çalışacak. Biz sağlam durursak hiçbir saldırı bizi yakamaz. Ekonomimiz, gelen her saldırının ardından güçlenerek yoluna devam etti.

Felaket tellalları konuşuyor. Üretim kıpırdıyor, ihracatımız artmayı sürdürüyor. Turizmde rekorlar kırıyoruz. Kur-faiz-enflasyon şer üçgenine ülkemizi hapsetmek isteyenler asla vazgeçmeyecektir. Siyasi ve ekonomik yaptırım tehditleriyle bizi yolumuzdan çevirmeye çalışmaya devam edeceklerdir. Çözümü dışarıda değil, kendi yüreğimizde arayacağız. Milletimiz biz hiç yalnız bırakmadı, hiç yanıltmadı. Biz Türk milletinin gücüne inanıyoruz. İnşallah bu dalganın da üstesinden hep birlikte geleceğiz.

Sadece bize oy verenlerin değil, tercihlerini başka partilerden yana kullananların da umutları AK Parti’dir. Ülkenin sorunlarını çözebilecek formüllerin de, iradenin de, gücün de yalnızca kendimizde bulunduğunu biliyoruz. Gönüllere girmekten, kibirden uzak durmaktan, emaneti ehline vermekten söz ediyorum. Söylediğimiz her şeye samimiyetle inanıyor, onun için devamlı tekrar ediyoruz. Buna rağmen hala millete tepeden bakan, milletle arasına duvar ören varsa başını ellerinin arasına alıp düşünsünler. Yoksa biz gereğini yapmak zorunda kalırız.

“Türkiye’nin en geniş tabanlı partisiyiz”

AK Parti hareketi her şeyden önce insan kazanma hareketidir. Türkiye’nin en geniş tabanlı partisiyiz. Ahde vefa, bizim partimizin en başta gelen özelliklerinden biridir. AK Parti öyle büyüktür ki, herkese yapacak bir iş vardır. Bizim tercihimiz her zaman ihtiraslı bireylerin zaaflarından değil, kadim olan davanın selametinden yana olur, yana olacaktır. Önümüzdeki dönem tüm arkadaşlarımızın hallerini, hareketlerini bu çerçevede gözden geçirip kendilerini toparlamasını istiyorum. AK Parti’nin önünü kesecek hiçbir vebalin altına, arkadaşlarımızın girmek istemeyeceğini biliyorum.

Söylediğimiz her şeye samimiyetle inanıyor, onun için de ısrarla tekrar ediyoruz. Buna rağmen hala millete tepeden bakan, kibirinden yanına yaklaşılamayan, milletiyle arasına duvar ören varsa başını iki elinin arasına alsın ve derin bir muhasebe yapsın. Eğer bu arkadaşlarımız kendi muhasebelerini kendileri yapmazlarsa biz onlar için gereğini yapmak zorunda kalacağız. Bu davaya, bu partiye, bu mücadeleye en küçük bir katkı veren herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. AK Parti hareketi, her şeyden önce insan kazanma hareketidir. Bu sayede 10.5 milyon üye ile Türkiye’nin en geniş tabanlı partisi haline geldi.

Her zaman en büyük hakem olarak gördüğümüz milletimizin kararı, bugün de bizim yolumuzu aydınlatacaktır.

Paylaşın

DSP Lideri Aksakal’dan İstanbul Açıklaması

Demokratik Sol Partisi (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine yönelik kararına ilişkin açıklama yaptı. Aksakal, “Seçimin iptal olması hukuka tam anlamıyla uygun değildir” dedi.

Aksakal’ın YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali ve yenilenmesiyle ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:

“Öncelikle YSK’nın gerekçeli kararını detaylarıyla birlikte görmüş değiliz ancak kısa kararda belirtilen sadece Büyükşehir seçiminin iptali ve yenilenmesi toplumun hukuka ve adalete dair örselenmiş duygularını daha da yok etmiştir.

Zira kanunsuz oluşturulduğu söylenen aynı kurullar ilçe seçimlerini de gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla İstanbul seçimlerinde ortaya çıkan kanunsuzluklar ve usulsüzlükler aynı zarf içine konulan ilçe adayları ve muhtarlar için de söz konusu olmalıydı.

Eğer Sandık Kurulları kanun dışı yöntemlerle oluşturulduysa; bu sandık kurulları sadece Büyükşehir Belediye oylarını saymamıştır. İlçe belediyelerinin oylarını da muhtarların oylarını da büyükşehir dışındaki ilçelerdeki meclis üyelerinin oylarını da saymıştır.

Dolayısıyla tek başına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal olması hukuka tam anlamıyla uygun değildir.”

Paylaşın

CHP’den Erdoğan’ın İstanbul Açıklamasına Tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerin İstanbul’da tekrarlanması talebine yönelik açıklamasına tepki gösterdi.

Faik Öztrak, “Bir hukuk cinayeti tasarlanmış. Sandıktan kazanılan seçimi masada çalmak için düğmeye basılmış. Bu cinayete azmettiren de bu cinayeti işleyenler de sonunda soluğu Yüce Divan’da alabilir” dedi.

Öztrak, açıklamasının devamında, “Ortada bir oyun da şaibe de yok ortada hazımsızlık var. YSK’yı zan altına almaya başladılar. YSK’yı baskı altına almayı bırakın. CHP hedef gösteriliyor, partimize kara çalmaktan vazgeçmiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, “Vatandaşım bana şunu söylüyor ‘Başkanım bu seçim yenilenmeli’… Ortada bir şaibe ve yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması ve hem YSK’yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir” ifadelerini kulanmıştı.

Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

“Suriye’nin Azez bölgesinde bir yüzbaşımız şehit oldu, bir binbaşımız da ağır yaralı. Şehit olan yüzbaşımıza Allah’tan rahmet, milletimize ve kederli ailesine baş sağlığı diliyoruz. Ağır yaralı binbaşımızın da bir an evvel sağlığına kavuşmasını diliyoruz.

“Ortada bir oyun olmadığı belli”

Bugün MÜSİAD’ın toplantısı vardı. O toplantıda Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı bir konuşma yaptı. Bu konuşmada, aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, “İstanbul seçimlerinde oyun var, şaibe var, yolsuzluk var. Yüksek Seçim Kurulu seçimleri yenilesin hem kendisini aklasın, hem de milleti rahatlatsın” demiş. Ortada bir oyun olmadığı belli, ortada bir şaibede yok ama ortada bir şey var: Hazımsızlık var, mızıkçılık var.

“Türkiye’de ucube bir Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruldu”

Bakınız, tüm itirazları maddi temelden yoksun çıkıyor. Genel Başkan Yardımcımız bir twitter hesabında açıklamış. Adalet ve Kalkınma Partisi 46 bin 426 kişinin usulsüz oy kullandığını iddia ediyordu. Yapılan 46 bin 426 itirazın sadece 766’sı incelemeye değer görülmüş. Fark kaç? 13 bin küsur. Demek ki sonucu değiştirecek bir şey yok. Ama bence burada en vahim sözlerden biri, bu ülkenin Cumhurbaşkanı olan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın “YSK kendisini aklasın” demesidir. Anayasa madde 104 Cumhurbaşkanının görevlerini ve sorumluluklarını belirliyor. Orada Cumhurbaşkanı için, “devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasıyla görevlidir” diyor. Baştan beri söylüyoruz Türkiye’de ucube bir Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kuruldu. Bunun müellifi de belli zaten. Bakın şimdi ortaya neler çıkıyor… Anayasa’da devletin organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmekle görevle olan Cumhurbaşkanının söyleyeceği bir laf mı bu? Yüksek Seçim Kurulu kendini aklasın.

“YSK’yı zan altında bırakıyorlar”

Soruyorum, ellerinde hangi bilgi var Yüksek Seçim Kurulu hangi şaibe, hangi yolsuzluğa neden olmuş da şimdi çıkıp kendini aklayacak? Bırakın artık YSK’yı baskı altına almayı şimdi YSK’yı zan altına da almaya başladılar. Bir yandan “Biz YSK’yı tehdit etmiyoruz” diyorlar, bir yandan da YSK’yı zan altında bırakıyorlar.

“Yolsuzluğu gücü elinde tutanlar yapar”

Bu YSK’nın yaptığı 16 Nisan Referandumu’nda bir sorun yok. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde hiçbir sorun yok, milletvekili seçiminde bir sorun yok. 31 Mart’ta yapılan ilçe belediye başkanlarının seçiminde bir sorun yok. Belediye Meclislerinin seçiminde bir sorun yok ama bir tek vatandaşın kendilerine vermediği; Ekrem İmamoğlu’na, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Millet İttifakı’na verdiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde sorun var! Sorunu da neredeyse şaibe, yolsuzluk ithamlarını muhalefet partilerine yöneltiyor. Baştan beri söylüyorum, seçimde yolsuzluk varsa o yolsuzluğu gücü elinde tutanlar yapar.

“Maddi temeli olan hiçbir iddia ortaya çıkmıyor”

Ama inceleniyor. Yukarıdan aşağı sayılıyor, aşağıdan yukarı sayılıyor, sağdan sayılıyor, soldan sayılıyor… Maddi temeli olan hiçbir iddia ortaya çıkmıyor. Ama üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen bir türlü Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla ilgili itirazları durmuyor. Şimdi bir de yeni bir şey çıkmış. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı seçimlerin yenilenmesi için yeni kriter ortaya koymuş. Diyor ki, “Dünyanın her yerinde yarım puan, bir puan fark olursa seçim yenilenir.” Sürekli tekrarlıyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı artık şu kılavuzlarını değiştirsin. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde böyle bir seçim hukuku yok. Bakın 2000 seçimleri, koskoca ABD Başkanlık seçimi, Bush Al Gore karşısında seçimleri 500 oyla kazandı. Nerede yüzde 1, yüzde yarım, nereden çıkıyor bunlar anlamak mümkün değil.

“Partimize kara çalmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar”

Sonra biraz daha ileriye gidiliyor. YSK’ya baskı yapılmak için Cumhuriyet Halk Partisi hedef gösteriliyor, ondan sonra da deniyor ki “Bu seçimin yenilenmesi beka meselesidir.” Cumhuriyet Halk Partisi’ne, partimize, Kuvayı Milliye’nin devamı olan ve emperyalizme karşı bir milletin yürüttüğü en büyük savaş olan Kurtuluş Savaşı meydanlarında kurulmuş olan partimize sürekli kara sürmeye çalışıyorlar. On parmakta on kara bu karaları partimize çalmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar. Söylüyoruz, bunlar bizim üzerimizde durmaz siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın akar gider. Nedir yani beka meselesi? Bizim belediye başkanlarımızın gelir gelmez kendilerinin belediye binalarının kapısından sildiği T.C. ibarelerini yeniden oraya astırması mıdır beka meselesi?

“Bir hukuk cinayeti tasarlanmış”

Memleketin esas beka meselesi nedir biliyor musunuz? Bu ülkenin şuanda milletin mutfağını, aşını, işini yangın yerine çeviren, ekonomik meselelerini unutup kalkıp kendi koltuklarının peşinde koşanlar bu memleketin esas beka meselesidir. Bir hukuk cinayeti tasarlanmış, hatırlayın hem de 2 Nisan’da Dolmabahçe’de bu hukuk cinayetinin eyleme geçirilmesi için düğmeye basılmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sandıkta kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini masada çalmak için bu düğmeye basılmıştı. Ben buradan açıkça söylüyorum, bu cinayete azmettiren de, bu cinayeti işleyenler de sonunda soluğu Yüce Divan’da alabilirler. Bakın Suriye’den her gün şehitlerimiz geliyor bunu konuşamıyoruz. Ekonomiyle ilgili konuşmalar yapılıyor 2,5 milyon istihdamdan bahsediliyor. Biz de şunu söylüyoruz, siz 2,5 milyon istihdam yaratmaktan bahsediyorsunuz sizin yönetiminizde son bir yılda 872 bin vatandaşımız, bırakın yeni işe başlama falan değil bu söylediğim, işini kaybetti, işten atıldı nerede 2,5 milyon istihdam? İşsiz sayısı 8 milyon 300 bini aştı. Dünyadaki 96 ülkenin nüfusundan daha fazla bizim işsiz sayımız. Bu beyler Suriye’de “Emevi camiinde namaz kılacağız” diye yola çıktılar sonunda 3,5 milyon Suriyeli bugün ülkemize sığınmak zorunda kaldı.

“Artık susmalarının zamanı geldi”

Şimdi çıkmış diyorlar ki, biz bugüne kadar YSK konusunda hiç konuşmadık, sustuk içimize attık. Sustuğunuz buysa konuştuğunuz ne olacak ki? 2 Nisan’dan beri, seçimi çalma kumpasının düğmesine basıldığı o günden beri Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sözcüleri, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkan Yardımcıları ve o da yetmeyince Saraylarının bekçisi hiç susmadılar ki. Ne susması? Artık bir susmalarının zamanı geldi bence. Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını kabul etmelerinin zamanı geldi. Çünkü orada milletin dertleri derman bekliyor. Memleketin gerçek meselelerine odaklanmalarının zamanının geldiğini bir defa daha buradan ifade etmek istiyorum. Yüksek Seçim Kurulu’nu aklayacak tek bir şey vardır. Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim hukukuna ve bugüne kadar yapmış olduğu kendi içtihatlarına, geçmiş kararlarına uygun davranmasıdır. Buna göre karar vermesidir.

Sözlerimi bitirmeden önce, yarın 11 ayın sultanı ramazan ayının ilk teravi namazına kalkılacak, ilk teravi namazı kılınacak. Ben milletimizin ramazanını kutlarken artık bu ülkeyi yönetenlere şunu söylemek istiyorum. Lütfen milletimizin dertlerine odaklanın, milletimizi sükun içinde bırakın, rahat ettirin, milletimizin huzur içinde bir Ramazan geçirmesini sağlayın.

Evet değerli basın mensupları sorularınız var mı?

Soru- Efendim Sayın Cumhurbaşkanı yine konuşmasında Sayın Engin Altay’ın hafta içerisinde kurmuş olduğu bir cümleyi hatırlattı. Sayın Engin Altay’ın YSK üyelerine seslenerek “Kanuna, hukuka, kitaba göre karar verin, sokağa çıkamazsınız, Kızılay’da yürüyemezsiniz” gibi bir açıklaması olmuştu.
Cumhurbaşkanı bu sözü hatırlatarak, “YSK’yı tehdit ediyorlar. Ben bir şeye üzülüyorum YSK Başkanı Sadi Güven’i kastederek siz nasıl olur da bizi tehdit edersiniz demiyor, bir yazılı açıklama yapmıyor” dedi. Hem bunu nasıl değerlendirirsiniz. Birde tekrar bu YSK’nın aklanması konusu yani bu cümle özelinde siz nasıl okuyorsunuz, nasıl değerlendiriyorsunuz “YSK’nın kendini aklaması gerekiyor” cümlesini?

Faik Öztrak- Şimdi tehdit şöyle olur, Engin Altay çıkıp deseydi ki ben sizi Kızılay’da yürütmem, şöyle yaparım, böyle yaparım o tehditti. Bir değerlendirmede bulunuyor Grup Başkanvekilimiz. Ve öyle gözüküyor ki, Yüksek Seçim Kurulu da bunu bir tehdit olarak algılamamış. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanı, biraz önce maddeyi söyledim, bu ülkenin bir kurumuna “Bunu yaparsanız aklanırsınız” dediği zaman bu tehdittir, bu zan altında bırakmaktır. Bu açık.

Paylaşın

“Küresel Ekonomideki Belirsizlikler Önemini Koruyor”

Merkez Bankası (MB) Finansal İstikrar Raporu’nu yayınladı. MB Başkanı Murat Çetinkaya’nın İstanbul’da gerçekleştirilen JP Morgan Yatırımcı Toplantısı’nda yaptığı sunum, bankanın resmi internet sitesinde yayımlandı.

Merkez Bankası tarafından hazırlanan ‘Finansal İstikrar Raporu’nda küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin önemini koruduğu belirtilirken, “Yurt içi iktisadi faaliyetteki dengelenme süreci devam etmiştir” denilirken, MB Başkanı Çetinkaya yaptığı açıklamada “Enflasyon kademeli olarak hedeflere yakınsayacak” dedi.

“Küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler önemini koruyor”

Merkez Bankası (MB) Finansal İstikrar Raporu’nu yayınladı.

Merkez Bankası tarafından hazırlanan ‘Finansal İstikrar Raporu’nda küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin önemini koruduğu belirtilirken, “Yurt içi iktisadi faaliyetteki dengelenme süreci devam etmiştir” denildi.

Raporda, farklı nitelikteki şokların finansal istikrara yönelik oluşturduğu risklerin para politikası adımları ve koordineli tedbirlerin etkisiyle sınırlandırıldığı ifade edildi.

Bankanın önümüzdeki dönemde fiyat istikrarını sağlama ve finansal istikrarı destekleme hedefleri doğrultusunda elindeki tüm araçları kullanmaya devam edeceği vurgulandı.

“Enflasyon kademeli olarak hedeflere yakınsayacak”

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın İstanbul’da gerçekleştirilen JP Morgan Yatırımcı Toplantısı’nda yaptığı sunum, bankanın resmi internet sitesinde yayımlandı.

Ekonomideki dengelenme eğiliminin belirginleştiğini ifade eden Çetinkaya, “Alınan koordineli önlemlerin de katkısıyla enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsaması beklenmektedir. Para politikası araçları fiyat istikrarı doğrultusunda etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir” dedi.

Çetinkaya, ekonomideki dengelenme eğiliminin belirginleştiğini belirterek, “Dış talep gücünü korumakla birlikte, finansal koşullardaki sıkılaşma ve zayıf iç talebin etkisiyle iktisadi faaliyet yavaşlamıştır” açıklamasını yaptı.

Sunumunun sonunda genel bir değerlendirme yapan Çetinkaya, şunları söyledi:

“Ekonomideki dengelenme eğilimi belirginleşmiştir. Dış talep gücünü korumakla birlikte, finansal koşullardaki sıkılaşma ve zayıf iç talebin etkisiyle iktisadi faaliyet yavaşlamıştır. TCMB fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı sınırlamak amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapmıştır. Alınan koordineli önlemlerin de katkısıyla enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsaması beklenmektedir. Enflasyon görünümünü etkileyen faktörler yakından izlenerek para politikası araçları fiyat istikrarı doğrultusunda etkin bir şekilde kullanılmaya devam edecektir.”

Paylaşın

Başsavcılık’dan ‘Cemal Kaşıkçı’ Açıklaması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ülkesinin İstanbul Konsolosluğuna girer girmez boğulduğu ve parçalanarak ortadan kaldırıldığını açıkladı.

Soruşturmanın başsavcısı İrfan Fidan, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili Suudi Arabistan’da yürütülen soruşturmanın savcısı Suud el-Mojeb ile görüşmüştü.

Görüşmeye ilişkin açıklamada bulunan İrfan Fidan, Kaşıkç’nın öldürülmesinin planlandığını, el-Mojeb’den cesedin ortaya çıkarmasını istediğini söylemişti.

Fidan, gerçeği ortaya çıkarmak için iyi niyetli çabalarımıza rağmen, Suudi yetkililer ile yapılan toplantılardan somut bir sonuç çıkmadığını ifade etmişti.

Daha önce medyaya Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ve parçalara ayrılarak ortadan kaldırıldığına dair sızan bilgiler son gelişme ile doğrulanmış oldu.

Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğüne ilişkin iddiaları ilk etapta reddetmiş, daha sonra Kaşıkçı’nın bir arbedede öldüğünü açıklamıştı.

(Haber Kaos)

Paylaşın