İsyan: 15 Oyuncu, İspanya Kadın Milli Futbol Takımı’ndan Çekildi

15 oyuncu, teknik direktör Jorge Vilda ve ekibiyle sorun yaşadıklarını, bu yüzden milli futbol takımında yer almak istemediklerini İspanya Kraliyet Futbol Federasyonu’na bildirdi. Futbolcular, Vilda’yla çalışmanın duygusal durumlarını ve sağlıklarını olumsuz etkilediğini savundu.

Öte yandan federasyon ve milli takım yönetimi Vilda’yı destekledi. Federasyon, teknik direktörün yetkilerinin oyuncular tarafından sorgulanmasına izin veremeyeceklerini belirtti. Yönetimse oyuncuların hatalarını kabul edip özür dilemediği sürece takıma dönemeyeceğini ifade etti.

İspanya kadın milli futbol takımından 15 oyuncu, teknik direktörleriyle çalışmak istemediklerini belirterek çekildi.

İspanya Kraliyet Futbol Federasyonu’nun (RFEF) perşembe günkü açıklamasında, oyuncuların kuruma e-posta göndererek teknik direktör Jorge Vilda ve ekibiyle sorun yaşadıklarını, bu yüzden takımda yer almak istemediklerini söylediği belirtildi.

Federasyonun açıklamasında, bunun yalnızca İspanya’da değil dünya futbol tarihinde eşine rastlanmamış bir durum olduğu ifade edildi.

Futbolcular, Vilda’yla çalışmanın duygusal durumlarını ve sağlıklarını olumsuz etkilediğini savundu.

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan ve kimliği paylaşılmayan kaynaklar, oyuncuların sakatlık durumunda gördüğü muameleden, soyunma odasındaki atmosferden ve Vilda’nın yaptırdığı idmanlardan şikayetçi olduğu bilgisini paylaştı.

Öte yandan RFEF ve milli takım yönetimi Vilda’yı destekledi. Federasyon, teknik direktörün yetkilerinin oyuncular tarafından sorgulanmasına izin veremeyeceklerini belirtti. Yönetimse oyuncuların hatalarını kabul edip özür dilemediği sürece takıma dönemeyeceğini ifade etti.

RFEF, oyuncuların iki ila 5 yıl diskalifiye edilebileceğini de duyururken, buna dair detayları paylaşmadı.

Federasyona e-posta gönderen oyuncular arasında Barselona’dan Patri Guijarro, Mapi León, Aitana Bonmatí, Mariona Caldentey, Sandra Paños, Andrea Pereira ve Clàudia Pina; Atletico Madrid’den Ainhoa Vicente ve Lola Gallardo; Real Sociedad’dan Amaiur Sarriegi ve Nerea Eizagirre’nın yanı sıra Premier Lig’deki Manchester United’dan Ona Batlle ve Lucía García; Manchester City’den Laia Aleixandri, Leila Ouahabi yer alıyor.

Aynı oyuncular, ağustosta da Vilda’nın görevine son verilmesi için RFEF Başkanı Luis Rubiales’e çağrıda bulunmuştu. Futbolcular, takımı bırakması için doğrudan Vilda’yla da konuşmuş fakat teknik direktör istifa etmeyeceğini söylemişti.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Türkiye, EuroBasket 2022’de Son 16 Turuna Yükseldi

Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA) 2022 Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden A Erkek Milli Basketbol Takımı, İspanya’ya 72-69’luk skorla mağlup olmasına karşın son 16 turuna yükseldi.

Haber Merkezi / Tiflis Arena’da oynanan müsabakayı Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, TBF Yönetim Kurulu Üyeleri ve TBF yöneticileri takip etti.

Milli Takım müsabakaya Shane Larkin, Furkan Korkmaz, Cedi Osman, Alperen Şengün ve Sertaç Şanlı beşiyle başladı. Karşılaşmanın ilk yarısını millilerimiz 38-34 geride tamamladı.

Milli Takımda Cedi Osman 20, Furkan Korkmaz 16 ve Alperen Şengün 14 sayıyla mücadeleyi noktaladı. İspanya’da ise Willy Hernangomez 15 sayıyla oynadı.

12 Dev Adam, grupta Karadağ’ı 72-68, Bulgaristan’ı 101-87 ve Belçika’yı da 78-63 mağlup etmişti. Gürcistan’la oynadığı maçta ise iki uzatma bölümünün ardından parkeden 88-83 yenik ayrıldı.

Ergin Ataman’ın baş antrenörlüğünü yaptığı Türkiye’nin 12 kişilik kadrosunda şu oyuncular yer alıyor:

Alperen Şengün, Buğrahan Tuncer, Cedi Osman, Ercan Osmani, Furkan Korkmaz, Melih Mahmutoğlu, Onuralp Bitim, Sadık Emir Kabaca, Sertaç Şanlı, Shane Larkin, Şehmus Hazer, Yiğitcan Saybir.

Turnuvanın formatı nasıl?

Turnuvanın ilk turunda A Grubu maçları Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, B Grubu maçları Almanya’nın Köln kentinde, C Grubu maçları İtalya’nın Milano şehrinde, D Grubu maçları da Çekya’nın başkenti Prag’da oynanacak.

Turnuvada 24 takım altışarlı dört grupta yer alıyor. Gruplarını ilk dört sırada bitiren takımlar bir üst tura yükselmeye hak kazanacak.

Grup aşamasının ardından turnuva, Almanya’nın başkenti Berlin’de oynanacak maçlarla devam edecek.

Paylaşın

Sözlü Rıza Olmayan Cinsel İlişki Tecavüz Sayılacak

İspanya Senatosu, cinsel ilişkilerde rızanın açıkça ifade edilmesini şart koşan yasa tasarısını onayladı. Tasarıya göre, rızaya dayalı cinsel ilişki için artık sessiz kalmak yerine partnerlerin onay vermesi (karşılıklı anlaşması) gerekecek. 

Senato’nun kabul ettiği tasarı, sessizlik ya da pasif kalmanın rıza anlamına gelmediğini, ayrıca rızaya dayalı olmayan cinsel ilişkinin de saldırganlık olarak değerlendirilmesi ve şahsın 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına imkan veriyor.

Bir diğer deyişle bu, “Rıza dışında gerçekleşen her türlü cinsel ilişkinin tecavüz sayılması” anlamına geliyor.

Ayrıca tecavüz vakaları için de eşik, şiddet ya da tehdit olaylarının ötesine geçecek şekilde genişletilecek.

Daha önceden, cinsel saldırı mağdurları kendilerine tehdit veya şiddet uygulandığını kanıtlamak zorunda kalıyordu.

Kamuoyunda “sadece evet, evet demektir” yasası (solo si es si) olarak bilinen tasarı, mayıs ayında İspanya Parlamentosu tarafından da desteklenmişti.

İçeriğinde kısmi değişiklik yapılan tasarı, önümüzdeki aylarda (ekim) yasalaşmadan önce son kez oylama için Parlamento’nun onayına sunulacak.

Söz konusu tasarı, 2016 yılında Pamplona kentinde yaşanan ve geniş çaplı kitlesel protestolara yol açan “La Manada” (“Kurt Sürüsü”) toplu tecavüz olayının ardından Sosyalist hükümet tarafından önerilmişti.

Kendilerini “Wolf Pack” olarak adlandıran beş erkek, Pamplona’da boğa koşusu festivali sırasında 18 yaşında bir kadına toplu tecavüzde bulunmuştu.

Şahısların tecavüz yerine cinsel istismar suçundan daha hafif hapis cezalarına çarptırılması kamuoyunda büyük tepki yaratmış, yasa tasarısının hazırlanmasına ivme kazandırmıştı.

Zira bu cinsel saldırıda genç kadın, rıza göstermediğini kanıtlayamamıştı.

Mahkumiyet kararlarına verilen kitlesel protestolar, küresel #MeToo hareketinin ardından uluslararası dikkatleri İspanya’ya çekmiş, kararın temyizi için 2019’da başvurulan Yüksek Mahkeme, beş erkeğin tecavüz ettiğine hükmederek haklarında daha uzun süreli (15 yıl) hapis cezaları vermişti.

Tasarının yasalaşması halinde cinsel saldırı mağdurları artık kendilerine şiddet uygulandığını kanıtlamak zorunda kalmayacak.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Soğuk Savaş 2.0’a Doğru Gidiyoruz!

İspanya’nın başkenti Madrid, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) İttifakı için kritik bir zirveye ev sahipliği yapıyor. NATO’nun Stratejik Konsepti’nin kabul edilecek olması açısından zaten önemli olan zirve Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya girmesiyle daha kritik bir hale geldi.

Stratejik Konsept belgesi NATO’nun uzun dönemli yol haritası niteliğini taşıyor ve yaklaşık her 10 yılda bir gözden geçiriliyor. Zirvenin gündeminde dört ana başlık yer alıyor. Bunlar; Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri ve Rusya tehdidine karşı alınabilecek yeni önlemler, NATO’nun Avrupa yapılanmasının güçlendirilmesi, Çin meselesi ve İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyeliği.

Madrid’teki zirve devam ederken, Alman ordusu mensuplarını temsil eden Ordu Derneği’nin Başkanı Albay Andre Wüstner, ZDF televizyonunda yayınlanan Morgenmagazin programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

NATO’nun bir “paradigma değişikliği”nin eşiğinde olduğunu dile getiren Wüstner, İttifak’ın 1990’dan önce olduğu gibi bölge sorumluluğu günlerine döndüğünü, bazı NATO üyelerine İttifak’ın doğu kanadında belli bölgelerin tahsis edildiğini belirtti. Buna ek olarak operasyonel hazırlığın da güçlendiğini vurgulayan Andre Wüstner, gidişatın “aslında Soğuk Savaş 2.0’a doğru olduğu” söyleminde bulundu.

İspanya’nın başkenti Madrid’te düzenlenen NATO Zirvesi öncesinde açıklamalarda bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İttifak’ın mukabele gücündeki asker sayısının 40 binden 300 bine çıkarılacağını duyurmuş, Almanya da bu kuvvete 15 bin askerle katkı sağlayacağını bildirmişti. Almanya’nın, söz konusu güce asker gönderen ülkeler arasında öncü rol oynayanlardan biri olduğunu ifade eden Ordu Derneği Başkanı, Alman ordusunun (Bundeswehr) bugünkü hali ile, İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman tarihinin en küçük ordusu olduğunu ve bu açıdan Mukabele Gücü’ne böylesi bir katkı sunmanın kolay olmayacağını dile getirdi.

Yeniden silahsızlanma dönemine dönüş umudu

NATO’nun gücünü arttırma çabalarını, “inandırıcı caydırıcılık” oluşturarak diyaloğa temel hazırlamak olarak nitelendiren Wüstner, bunda başarılı ve etkili olunmasının önemine vurgu yaparak, orta ve uzun vadede yeniden silahsızlanma dönemine geçilmesini umduğunu ifade etti.

Alman hükümetinin bir süre önce aldığı kararla, orduya ek kaynak olarak ayıracağı 100 milyar euronun yeterli olmayacağını belirten Wüstner, Başbakan Olaf Scholz’un buna ek olarak, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayırma sözünü hatırlattı.

Alman ordusunda yeniden zorunlu askerliğe geçişin şu an için gerekli olmadığını da dile getiren Andre Wüstner, bu konunun tartışılmasını ise doğru bulduğunu belirtti. Wüstner, bununla ilgili olarak “Bu yasama döneminde Alman ordusunu, yeterli sayıda personel bulabilecek kadar çekici kılamaz isek, yeniden zorunlu askerliğe dönmeyi tartışabiliriz” ifadesini kullandı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İspanya’ya Girmeye Çalışan Onlarca Göçmen Öldürüldü

Fas’tan İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı Melilla kentine 24 Haziran’da geçmeye çalışan mültecilerle Fas güvenlik güçleri arasında arbede ve ardından izdiham yaşandı. Fas polisinin ateş açtığı da iddia edildi.

Melilla’daki Fas-İspanya sınırında 24 Haziran sabahı yaşanan olayda, Fas tarafındaki yaklaşık 1500 mülteci 10 metre uzunluğundaki dikenli tel örgülerin olduğu sınır hattına gitti. Fas polisi ve İspanya makamları, mültecileri güvenlik güçlerine taş ve asit atarak saldırmakla suçladı. Mültecilerden 133’ü Melilla’ya geçti, İspanya tarafında da yaralılar olduğu açıklandı.

Fas yetkilileri ölü sayısını 18 olarak açıkladı ancak İspanya merkezli sivil toplum örgütü Caminando Fronteras 37 mültecini öldürüldüğünü belirledi.

Caminando Fronteras’ın Sözcüsü Helena Maleno, sınırdaki dikenli tel örgülerden atlayıp İspanya tarafına geçmeye çalışan mültecilerden Fas tarafında ölenlerden sayısının 18 değil 37 olduğunu, halen ağır yaralılar bulunduğunu, ölü sayısının daha da artabileceğini açıkladı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Maleno, “Melilla’daki trajedide 37 kişinin öldüğünü doğruluyoruz. Bu nihai sayı değil, daha da artabilir” dedi.

Fas İnsan Hakları Birliği (AMDH) temsilcileri en az 29 can kaybı olduğunu söyledi. Sosyal medyada, Fas’ın Nador kentinde yerde yatan mültecilerin görüntüleri paylaşıldı.

Şeffaf soruşturma çağrısı

Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Unidas Podemos ile Podemos’dan ayrılan bazı siyasetçilerin kurduğu Mas Pais partileri, Fas yönetimini övdüğü için Başbakan Pedro Sanchez’i eleştirdi.

Podemos’un lideri ve Çalışma ve Sosyal Ekonomi Bakanı Yolanda Diaz, “Melilla’dan gelen görüntülerden şok oldum. Haksız yere hayatlarını kaybeden tüm insanların yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaşananların ne olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. İnsan haklarına saygılı bir göç politikasına her zaman destek vereceğim” dedi.

Ana muhalefetteki Halk Partisi de Melilla’da yaşananlarla ilgili her şeyin şeffaf bir şekilde araştırılmasını istedi.

Sanchez: Sorumlu, insan kaçakçıları

Başbakan Sanchez, Brüksel’deyken basının soruları üzerine olaylara ilişkin “İspanyol hükümeti adına, Fas hükümeti ile yaptığımız ve en iyi ilişkilere ve yakın iş birliğine duyulan ihtiyacı gösteren olağanüstü iş birliğine teşekkür etmek isterim. Maalesef bugün Melilla kentinde yaşananlarda da gördüğümüz gibi düzensiz göçe karşı mücadelede ve içişlerinin yakın iş birliğine ihtiyaç olduğu görüşmüştür” açıklamasını yapmıştı.

Sanchez, binlerce mültecinin sınıra akın etmesinden “insan kaçakçılığı yapan mafyaların” sorumlu olduğunu ileri sürdü.

 

Paylaşın

Avrupa’nın Beş Büyük Futbol Liginde Şampiyonlar Belli Oldu

Trabzonspor, Süper Lig’in bitimine 3 hafta kala kupayı kaldırmaya hak kazanırken, Avrupa’nın beş büyük futbol ligi olan İspanya, İtalya, İngiltere, Almanya ve Fransa’da da ligin en büyüğü belli oldu.

İspanya’da La Liga’da şampiyonluk, sezonun bitimine 4 maç kala 35. defa Real Madrid’in oldu. Şampiyonluğunu ilan etmek için sadece beraberliğe ihtiyacı olan Real, Espanyol Barcelona’yı 4 golle geçerek müzesine götürdüğü kupa sayısında rekor kırdı. Ezeli rakibi Barcelona’nın ise 15 puan önünde ipi göğüslemeyi başardı.

Bundesliga’da şampiyonluğu art arda 10. defa kazanmayı başaran takım Bayern Munih oldu. Bavyera kulübü bu başarıyı ligin bitimine 3 hafta kala 23 Nisan’daki Borussia Dortmund maçındaki 3-1’lik galibiyetinin ardından ilan etti. İkinci sıradaki ezeli rakibini 12 puan fark atan Bayern, tarihinde 32. defa lig kupasını kaldırma başarısını gösterdi.

Bayern ayrıca Dortmund’u arka arkaya 8 karşılaşmada devirmiş oldu. 2019’dan beri Bavyera takımı Dortmund’a karşı kaybetmedi.

Manchester City’ye kupayı getiren isim İlkay Gündoğan

İngiltere’de ise bu yıl gülen takım son maçta belli oldu. Son beş yılda dört defa lig kupasını müzesine götürmeyi başaran Manchester City, böylece kulüp tarihinde 8. defa şampiyonluk tattı. Premier Lig’in son haftasında 2-0 geriye düştüğü maçta Aston Villa’yı 3-2 yenen Manchester City, Liverpool’un sadece 1 puan önünde şampiyonluğa ulaştı.

Bu başarıda oyuna 68. dakikada giren Türk asıllı Alman milli futbolcu İlkay Gündoğan baş rolü oynadı. İlkay ile 76. dakikada umutlanan Manchester City, 2 dakika sonra Rodri’nin kaydettiği golle skoru eşitledi, ardından yeniden sahneye çıkan İlkay, Manchester City’nin sahadan 3-2 galip ve lig şampiyonu olarak ayrılmasını sağladı.

Fransa Birinci Lig’de şampiyonun ismi sezonun bitimine haftalar kala belli oldu. Başkent takımı Paris St. Germain (PSG) kupayı 10. defa kaldırmayı başardı. İkinci sıra için ise Monaco ve Marsilya arasındaki kıyasıya mücadele son maça kadar devam etti. Strasbourg’a karşı sezonun son maçını 4-0 gibi bir farkla kazanan Marsilya Monaco’dan gelecek habere kulak kesti.

Son haftaya ikini sırada giren prenslik ise Lens deplasmanından 2-2’lik eşitlikle bir puan ile dönünce Marsilya’nın gerisinde kalmaktan kurtulamadı. Bu sayede PSG ve Marsilya ön eleme maçları oynamadan Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazandı.

İtalya futbol ligi de şampiyonluk heyecanı son maça kadar devam edenlerden oldu. Milano’nun iki takımının kıyasıya mücadelesinde son gülen AC Milan olurken Inter Milan ise averajla ikinci sırada kaldı. Şampiyonluk için beraberliğin yetmesine rağmen Milan, Sassuolo deplasmanında ilk yarıda 3 gol bularak Inter Milan’ın umutlarını yıktı.

Bu zaferde Fransız golcü Olivier Giroud attığı iki golle önemli rol oynadı ve 2011’den beri yaşanan hasrete son vererek İtalya Lig Kupası Scudetto’nun Milan tarafından 19. defa kaldırılmasını sağladı.

Aynı anda Sampdoria ile karşılaşan Inter Milan, 90 dakikayı 3-0’lık bir galibiyetle kapatsa da aradaki iki puanın kapanmasını engelleyemedi. Gelecek sene Şampiyonlar Ligi’ne iki Milan takımının yanı sıra Napoli ve Juventus da gitmeye hak kazandı.

Paylaşın

Mülteci Teknesi Battı: 44 Kişi Hayatını Kaybetti

İspanya’nın Kanarya Adaları’na gelmeye çalışan mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu 44 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, aynı bölgede 11 Mart’ta da benzer bir olay meydana gelmiş ve teknenin batması sonucu 40’tan fazla mülteci yaşamını yitirmişti.

İspanya merkezli sivil toplum örgütü Caminando Fronteras (Yürüyen Sınırlar), Kuzey Afrika’nın batı kıyılarından İspanya’nın Kanarya Adaları’na gelmeye çalışan mültecileri taşıyan teknenin batması sonucu 44 kişinin yaşamını yitirdiğini, teknedeki 12 kişinin kurtarıldığını açıkladı.

Açıklamaya göre, Atlas okyanusuna kıyısı olan Bojador’dan yola çıkan ve mültecileri taşıyan tekne İspanya’ya ulaşmaya çalışıyordu.

Dün (8 Mayıs) yaşanan olayla ilgili açıklama yapan Caminando Fronteras’ın sözcüsü Helena Maleno, hayatını kaybeden mültecilerden yedisinin cesedinin denizden çıkarıldığını, geri kalanının ise halen denizde olduğunu aktardı. France24’ün haberine göre, Maleno Twitter’dan yaptığı açıklamada olaydan sağ kurtulan kurtulan 12 kişi gözaltına alındığını duyurdu.

Öte yandan, aynı bölgede 11 Mart’ta da benzer bir olay meydana gelmiş ve teknenin batması sonucu 40’tan fazla mülteci yaşamını yitirmişti.

Kuzey Afrika kıyılarından Kanarya Adaları’na doğru göç son yıllarda büyük artış gösterirken, yılbaşından bu yana 7 binden fazla mülteci İspanya tarafına gelmiş ve bu dönemde bir yıl öncesine oranla yüzde 60’a yakın artış görüldüğü bildirilmişti.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Cumbre Vieja Yanardağı 85 Gün Sonra Söndü

İspanya’nın güneybatısındaki Kanarya Adaları grubundan La Palma Adası’nda 85 gün boyunca aktif olan Cumbre Vieja Yanardağı’nın sismik aktivitelerinin sona erdiği bildirildi. Yetkililer, Cumbre Vieja Yanardağı’nda 10 gündür patlama ve lav akışının görülmediğini açıkladı.

Euronews’ta yer alan habere göre, Kanarya Adaları’nın Volkanik Acil Durum Komitesi Müdürü Julio Perez, yanardağın sönmesinden dolayı rahatladıklarını ve bu şekilde bölgede meydana gelen hasarların giderilmesine odaklanabileceklerini belirtti.

Cumbre Vieja’da volkanik hareketlilik 19 Eylül’de başlayıp 12 Aralık itibarıyla 85’inci gününü doldurdu ve böylece 1585 yılında 84 günle “en uzun süre aktif kalan volkan” olan Tehuya Yanardağı’nı geride bıraktı. Bu zamana kadar 94 milyon metreküpten fazla lav püskürten volkan, çoğunluğu ev 2 bin 896 binayı yakıp yıktı, 150 binada kısmi hasara neden oldu.

Yanardağın aktif olduğu dönemde ölen ya da yaralanan olmadı. Bölgede 6 bine yakın kişinin evlerini tahliye etmesine neden olan volkanın ada ekonomisine verdiği zarar ise 900 milyon avroyu geçti. Lavlar yanardağ çevresinde 1182 hektarlık alanı kaplamış, denize dökülen alanda da 48 hektarlık bir delta oluşmuştu.

İlk defa aktif duruma geçtiği için henüz resmi adı konulmayan volkan, basın, halk ve uzmanlar tarafından bölgedeki doğal parka verilen isim olan Cumbre Vieja ile adlandırılıyor. Yanardağın söndüğünün resmi olarak açıklanabilmesi için 10 gün boyunca sismik aktivitelerin meydana gelmemesi gerekiyor.

Paylaşın