EURO 2024: Kupanın Sahibi İspanya

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) final karşılaşmasında İspanya ve İngiltere, Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Karşılaşmadan 2-1 galip ayrılan İspanya kupanın sahibi oldu.

Haber Merkezi / İspanya’yı şampiyonluğa taşıyan golleri 47. dakikada Nico Williams ve 86. dakikada Mikel Oyarzabal kaydetti. İngiltere’nin golü ise 73. dakikada Cole Palmer’dan geldi.

Mücadelenin ilk yarısında iki takımın da atakları sonuçsuz kalınca oyuncular soyunma odasına golsüz eşitlikle girdi. İkinci yarıya hızlı başlayan İspanya, 47. dakikada Yamal’ın pasında ceza sahası sol çaprazda topla buluşan Nico Williams’ın golüyle 1-0 öne geçti.

73. dakikada ceza sahası sağ çaprazdan Bellingham’ın ceza sahası dışına pasında Cole Palmer sert bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve skoru 1-1’e getirdi. 86. dakikada sol kanattan Marc Cucurella’nın ceza sahasına ortasında Marc Cucurella fileleri havalandırdı ve İspanya 2-1 öne geçti.

İspanya, B Grubu’nda İtalya, Hırvatistan ve Arnavutluk’la yaptığı maçlarda gol yemeden üçte üç yaparak lider çıktı. Son 16 turunda Gürcistan’ı ve çeyrek finalde ev sahibi Almanya’yı eledi. Yarı finalde de turnuva öncesi favoriler arasında gösterilen Fransa’yı 2-1 yenen İspanya finale yenilgi almadan ulaşmış oldu.

İngiltere’de ise C Grubu’nda Danimarka, Slovenya ve Sırbistan’la karşılaştı ve 5 puanla grubu lider tamamlayarak son 16 turuna yükseldi. Son 16’da Slovakya karşısında 90+5. dakikada skoru eşitleyen İngiltere, uzatmalarda gol atarak çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde İsviçre’yi penaltılarla geçerken yarı finalde de Hollanda’yı 90+1. dakikada attığı golle yendi ve finalde İspanya’nın rakibi oldu.

Son beş turnuvada üçüncü kez final oynayan İspanya, karşılaşma boyunca topa daha çok sahip olan ve daha fazla pozisyona giren taraftı.

Teknik direktör Luis de la Fuente yönetimindeki İspanya’da Dani Olmo, maçın 90’ncı dakikasında çizgiden çıkardığı topla takımının şampiyonluğa ulaşmasında büyük rol oynadı. İspanyol orta saha oyuncusu Rodri, turnuvanın en iyi oyuncusu seçildi. En iyi genç oyuncu ödülüne ise 17 yaşındaki İspanyol kanat oyuncusu Lamine Yamal layık görüldü.

Avrupa Futbol Şampiyonalarında dördüncü kez mutlu sona ulaşan İspanya, bu kupayı an fazla kazanan takım ünvanını elde etti. EURO 2024’ten önce üç şampiyonlukla Almanya’yla birlikte bu kupada en fazla zafere ulaşan iki takımdan biri olan İspanya, beşinci finalinde dördüncü kez galibiyet elde etti. 1964, 2008 ve 2012’deki turnuvalarda şampiyonluğa ulaşan İspanya, 1984’te ise ikinci oldu.

EURO 2020’de Londra’da oynanan final maçında İtalya’ya penaltılarda yenilerek ikinci olmuştu. Bu üst üste ikinci Avrupa final maçları oldu. Takımın son kupa başarısı İngiltere’de düzenlenen 1966 Dünya Kupası’nda gelmişti.

Paylaşın

EURO 2024: Fransa’yı Deviren İspanya Finalde

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) Yarı Final maçında İspanya ile Fransa, Münih Futbol Arena’da karşı karşıya geldi. Sahadan 2-1 galip ayrılan İspanya, finale yükseldi.

Haber Merkezi / Hakem Slavko Vincic’in yönettiği karşılaşmada İspanya’nın gollerini 21. dakikada Lamine Yamal ve 25. . dakikada Dani Olmo, Fransa’nın tek golünü ise 9. dakikada Kolo Muani kaydetti.

Yamal, attığı golle Pepe’nin (17 yaş 239 gün) rekorunu kırarak büyük turnuvalar tarihinde gol atan genç oyuncu oldu. (16 yaş 362 gün)

Genç yıldız ayrıca, 19 yaşında gol atarak rekoru elinde bulunduran Arda Güler’i de geçerek Avrupa Şampiyonası tarihinde de gol atan en genç isim olmayı başardı.

Avrupa Şampiyonası tarihinde 5. kez finale çıkan İspanya, Hollanda – İngiltere eşleşmesini geçecek ekiple şampiyonluk maçına çıkacak. Final maçı 14 Temmuz günü Berlin’de oynanacak.

Tarihinde 3 Avrupa şampiyonluğu bulunan İspanya, bir kez de ikinci oldu.

İspanya ile Fransa, bu güne kadar 37. kez karşı karşıya geldiler. Karşılaşmaların 16’sını İspanya, 13’ünü ise Fransa kazandı. Yedi mücadele ise beraberlikle sonuçlandı. İspanya’nın attığı 66 gole, Fransa 40 golle karşılık verdi.

Mücadelede ilk golü Fransızlar buldu. 9. dakikada ceza sahası sol çaprazında topla buluşan Kylian Mbappe’nin arka direğe ortasında Kolo Muani kafayla topu filelere gönderdi. İspanya’da Lamine Yamal, 21. dakikada ceza yayı önünden yaptığı plase vuruşla direğe de çarpan top filelere gitti ve takımı adına eşitliği sağladı.

İspanyollar 4 dakika sonra ise öne geçti. Jesus Navas’ın ortasında savunmadan seken topu kontrol eden Dani Olmo, rakibinden şık sıyrılarak yaptığı şutta çizgide Kounde’nin müdahalesi yeterli olmadı ve meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 2-1.

Paylaşın

EURO 2024: Almanya’yı Deviren İspanya Yarı Finalde

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası Çeyrek Final maçında Almanya ile İspanya, Stuttgart Arena’da karşı karşıya geldi. İspanya, Almanya’yı uzatma bölümünde attığı golle 2-1 mağlup ederek yarı finale adını yazdıran ilk takım oldu.

Haber Merkezi / İspanya, Fransa-Portekiz eşleşmesinden galip çıkacak olan tarafla 9 Temmuz Salı günü TSİ 22:00’de, Münih’te yarı final mücadelesi verecek.

Karşılaşmanın gollerini İspanya adına 51. dakikada Dani Olmo ve 119. dakikada Mikel Merino kaydetti. Almanya’nın golünü ise 89. dakikada Florian Wirtz attı. Mücadeleyi yöneten İngiliz hakem Anthony Taylor, her iki takıma 8’er sarı kart gösterirken, İspanya’nın deneyimli sağ beki Daniel Carvajal, maçın son anlarında ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü.

İtalya, Hırvatistan ve Arnavutluk’un yer aldığı B Grubu’ndan gol yemeden 3’te 3 yaparak lider çıkan İspanya, son 16 turunda Gürcistan’ı eleyerek çeyrek finalist olmuştu.

Mücadelenin ilk yarısında gol sesi çıkmadı. İkinci yarıda tempo yükseldi. 51. dakikada Lamine Yamal’ın pasında topla buluşan Dani Olmo’nun golüyle İspanya 1-0 öne geçti. 89. dakikada sağ kanattan yapılan ortada Joshua Kimmich’in kafayla indirdiği topla buluşan Florian Wirtz’in şutunda meşin yuvarlak yan direğe çarparak ağlara gitti ve Almanya eşitliği yakaladı.

Kalan dakikalarda başka gol olmayınca maçta uzatma bölümlerine geçildi. 119. dakikada Olmo’nun ortasında Mikel Merino kafayla topu ağlara gönderdi ve İspanya 2-1 öne geçti.

Paylaşın

EURO 2024: İspanya, Gürcistan Engelini Rahat Geçti

Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) Son 16 Turu’nda İspanya ile Gürcistan, Köln Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Sahadan 4-1 galip ayrılan İspanya, çeyrek finale yükseldi.

Haber Merkezi / Fransız hakem François Letexier’in yönettiği mücadelede İspanya’nın gollerini 39. dakikada Rodri, 51. dakikada Fabian Ruiz, 75. dakikada Nico Williams ve 83. dakikada Dani Olmo, Gürcistan’ın tek golünü ise 18. dakikada Robin Le Normand (K.K.) kaydetti.

İspanya, çeyrek finalde turnuvaya ev sahipliği yapan Almanya ile karşılaşacak.

Mücadelenin 18. dakikasında Robin Le Normand’ın kendi kalesine attığı golle Gürcistan 1-0 öne geçti. 39. dakikada ceza sahası içi sol kanattan Nico Williams’ın pasında ceza yayı içinde Rodri’nin sert şutunda İspanya 1-1’lik eşitliği yakaladı ve takımlar soyunma odasına bu skorla girdi.

İkinci yarıda İspanya galibiyet için baskısını artırdı. 51. dakikada ceza sahası dışı sağ çaprazdan Yamal’ın ortasında arka direkte Fabian Ruiz, kafayla topu ağlara göndererek İspanya’yı 2-1 öne geçirdi. 75. dakikada çalımlarla sol kanattan ceza sahasına giren Nico Williams’ın golüyle İspanya skoru 3-1’e getirdi. 83. dakikada ceza yayı içinden Dani Olmo’nun şutunda fark 3’e çıktı.

Paylaşın

EURO 2024: İspanya, 3’te 3 Yaparak Turladı

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) B Grubu 3. maçında İspanya ile Arnavutluk, Düsseldorf Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. İspanya, karşılaşmadan 1-0 galip ayrıldı.

Haber Merkezi /  İsveçli hakem Glenn Nyberg’in yönettiği müsabakada İspanya’ya galibiyeti getiren golü 13. dakikada Ferran Torres kaydetti.

Bu galibiyetin ardından grupta 9 puana ulaşan İspanya lider çıkarken, Arnavutluk ise 1 puanla Avrupa Şampiyonası’na veda etti.

13. dakikada sol stoperin attığı pasta topla buluşan Olmo savunma arkasına sarkan Ferran Torres’e pasını verdi ve Torres kaleciyle karşı karşıya pozisyonda hata yapmayarak takımını öne geçirdi.

Paylaşın

EURO 2024: İspanya İlk 45 Dakikada İşi Bitirdi

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) B Grubu ilk maçında İspanya ile Hırvatistan, Berlin Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. İspanya, ilk 45 dakikada bulduğu gollerle karşılaşmadan 3-0 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / İngiliz hakem Michael Oliver’in düdük çaldığı maçta İspanya’ya galibiyeti getiren golleri 29. dakikada Alvaro Morata, 32. dakikada Fabian Ruiz ve 45. dakikada Daniel Carvajal kaydetti.

İspanya, B Grubu’ndaki ikinci maçında 20 Haziran Perşembe günü İtalya ile karşılaşacak. Hırvatistan ise 19 Haziran Çarşamba günü Arnavutluk ile kozlarını paylaşacak.

İspanya 29. dakikada Alvaro Morata’nın golüyle 1-0 öne geçti. 32. dakikada Pedri’nin pasında Fabian Ruiz topu ağlara göndererek farkı 2’ye çıkardı. 45+2. dakikada Dani Carvajal’ın fileleri havalandırmasıyla İspanya soyunma odasına 3-0 önde girdi.

80. dakikada Hırvatistan penaltı kazandı. Petkovic’in şutunda kaleci Simon penaltıyı kurtardı, dönen topu yine Petkovic ağlara gönderdi. Ancak kural ihlali nedeniyle hakem golü iptal etti. İlerleyen dakikalarda başka gol olmayınca mücadele İspanya’nın 3-0 üstünlüğü ile sona erdi.

Paylaşın

Real Madrid 15. Kez Şampiyonlar Şampiyonu

İspanya temsilcisi Real Madrid, Almanya temsilcisi Borussia Dortmund’u Dani Carvajal ve Vinicius Junior’ın attığı gollerle 2-0 yenerek 15. kez şampiyonlar şampiyonu oldu.

Haber Merkezi / Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti, Şampiyonlar Ligi kupasını beşinci kez kazanarak, bu kupayı en çok kazanan teknik direktör başarısını bir adım daha ileri taşıdı.

Avrupa Şampiyonası’nın ardından futbolu bırakacağını duyuran Real Madrid’in başarılı orta sahası Toni Kroos da profesyonel futbol kariyerinin bir kulüp formasıyla son maçına çıktı.

İngiltere’nin başkenti Londra’daki Wembley Stadı’nda oynanan karşılaşmaya hızlı başlayan ve üst üste ataklar gerçekleştiren Borussia Dortmund oldu. Sarı-siyahlıların 23. dakikada yakalandığı pozisyonda Füllkrug’un şutunda meşin yuvarlak direkten oyun alanına döndü.

İlk yarıdan gol sesi çıkmazken ikinci yarıda Real Madrid, 74. dakikada kullanılan kornerde Dani Carvajal’ın kafa vuruşuyla 1-0 öne geçti. Real Madrid 83. dakikada gelişen atakta da Vinicius Junior’un ayağından bulduğu golle farkı 2’ye çıkardı.

Real Madrid; daha önce 1956, 1957, 1958, 1959, 1960, 1966, 1998, 2000, 2002, 2014, 2016, 2017, 2018 ve 2022 yıllarında olmak üzere kupada 14 kez mutlu sona ulaşmıştı. Borussia Dortmund ise kupadaki tek şampiyonluğunu 1997’de elde etmişti.

Stat: Wembley

Hakemler: Slavko Vincic, Tomaz Klancnik, Andraz Kovacic (Slovenya)

Borussia Dortmund: Kobel, Ryerson, Hummels, Schlotterbeck, Maatsen, Emre Can (Dk. 80 Malen), Sabitzer, Brandt (Dk. 80 Haller), Sancho (Dk. 87 Bynoe-Gittens), Adeyemi (Dk. 72 Marco Reus), Füllkrug

Real Madrid: Courtois, Carvajal, Rüdiger, Nacho, Mendy, Valverde, Camavinga, Kroos (Dk. 85 Modric), Bellingham (Dk. 85 Joselu), Rodrygo (Dk. 90+1 Militao), Vinicius Junior (Dk. 90+4 Vazquez)

Goller: Dk. 74 Carvajal, Dk. 83 Vinicius Junior (Real Madrid)

Paylaşın

İspanya, İrlanda Ve Norveç Filistin’i Tanıdı: İsrail’i İki Devletli Çözüme Zorlamak

Avrupa’da Filistin’in uluslararası diplomasi sahnesindeki konumunu güçlendirecek kritik adımlar atılmaya devam ediyor. İspanya, İrlanda ve Norveç Filistin’i 28 Mayıs itibariyle resmen tanıdı.

Haber Merkezi / İspanya’da sol koalisyon hükümeti, Bakanlar Kurulu toplantısında Filistin devletinin resmi olarak tanınması kararını onayladı.

Dışişleri Bakanı Albares, İspanya Hükümet Sözcüsü Pilar Alegría ve Bölgesel Politika ve Demokratik Hafıza Bakanı ile ortak bir basın toplantısı düzenledi. Jose Manuel Albares, “İspanya tarihine geçecek bir gün” diyerek Bakanlar Kurulu’nun kararını duyurdu.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkesinin başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanıdığını resmen ilan etmişti.

Sanchez Filistin’i resmen devlet olarak tanımak üzere toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, “Bu sadece tarihi bir adalet meselesi değil, aynı zamanda, barışı sağlamak için bir zorunluluktur” demişti.

Pedro Sanchez, “İspanya, başkenti Doğu Kudüs olan, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’dan oluşan Filistin Devletini tanıyor. İspanya, her iki tarafça da kabul edilmediği sürece 1967 sınırdaki herhangi bir değişikliği tanımayacak. İspanya, Filistin’i tanıyan 140’tan fazla ülke arasında yer alıyor. Bu tarihi bir karardır” demişti.

Bu kararın “kimseye karşı alınmış bir karar” olmadığını vurgulayan Sanchez, kararın uluslararası saygıya dayandığını, 1967 sınırlarında hiçbir değişikliğin tanınmadığını vurgulamıştı.

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Brüksel’de yaptığı açıklamada “Filistin devletini tanımak, Filistin halkı için adaletle ilgilidir” demişti ve bu kararın bölgede barışa ulaşmak için kesinlikle gerekli olduğunun altını çizmişti.

Öte yandan Norveç Filistin’i resmi olarak tanıma kararını yürürlüğe geçirdi. Norveç’in Filistin’in yanı sıra İsrail ile yakın ilişkileri bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan Norveç uzun yıllardır bağımsız Filistin devleti fikrini destekliyor.

Norveç Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, ülkesinin Filistin devletini resmen tanıdığı bu “özel günü” Norveç-Filistin ilişkileri açısından bir dönüm noktası olarak niteledi.

İki devletli çözüm konusunda İsrail’in “yapıcı taahhütte” bulunmamasını eleştiren Eide, ülkesinin “30 yılı aşkın süredir Filistin devletinin en güçlü savunucularından biri” olduğunu vurguladı.

İrlanda da Filistin’i bağımsız ve egemen bir devlet olarak resmen tanıdı. İrlanda Başbakanı Simon Harris, tanıma kararını imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya seslenerek, “Dünyanın çağrısına kulak ver, Gazze’de şahit olduğumuz insani felaketi sonlandır” dedi.

Harris, İrlanda’nın kararının “umutları canlı tutmakla” ilgili olduğunu söyleyerek, normalde İsrail ve Filistin arasında bir barış süreci sonunda tanımayı gerçekleştirmek istediklerini ancak “barış mucizesini hayatta tutmak için” bu adımı öne çektiklerini söyledi.

Aralarında Rusya, Çin ve Hindistan’ın da bulunduğu, Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülkeden 144’ü Filistin’in bağımsızlığını tanıyor. 2014 yılında İsveç, Filistin’i bir devlet olarak tanıyan ilk AB üyesi olmuştu. Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya Filistin’i tanıyan diğer birlik üyeleri.

Kısa sürede AB içinden yeni devletlerin benzer yönde adım atması bekleniyor. İngiltere ve Avustralya’nın yanı sıra AB ülkeleri Malta ve Slovenya da benzer bir adım atabileceklerini belirtmişti.

Öte yandan Almanya ve Fransa ise Filistin’in tanınması fikrine mesafeli yaklaşıyor. Fransa Filistin devletini tanımak için doğru zaman olmadığını ifade ederken Almanya da iki devletli çözümün yalnızca diyalog yoluyla sağlanabileceği konusunda ısrar ediyor.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 66 artarak 36 bin 50’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 383 artarak 81 bin 26’ya yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

İsrail’den tepki

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Filistin devletinin bu tek taraflı tanınmasının ardından İspanya’ya karşı bir dizi yaptırım uygulayacaklarını, İspanya’nın Gazze’deki diplomatik faaliyetlerine izin vermeyeceklerini açıkladı.

Katz, İspanya’nın Filistin’i tanıma kararının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Madrid’i sert bir dille eleştirerek, “Yahudi halkına soykırım çağrılarında suç ortağısınız” dedi.

Tanımanın Filistin açısından sonuçları ne ?

Filistin Devleti’nin İspanya, İrlanda ve Norveç tarafından tanınması, otomatik olarak büyükelçiliklerin açılması ve büyükelçilerin değişimi anlamına gelmiyor. Gerçekte, diplomatik temsilin düzeyi daha çok devletler arasında aşama aşama müzakere edilecek.

Dolayısıyla üç ülkenin daha Filistin devletini tanımasının, Birleşmiş Milletler’deki statüsü üzerinde de hiçbir etkisi olmayacak. Filistin, 2012 yılından bu yana BM üyesi olmayan “gözlemci devlet” statüsüyle toplantılara katılıyor.

Filistin’in “üye devlet” statüsünün kabul edilmesine yalnızca Güvenlik Konseyi karar verebiliyor. Bu yöndeki bir öneri de masaya yatırılmış ve birkaç hafta önce Amerika’nın vetosu ile engellenmişti.

Bu nedenle Madrid, Dublin ve Oslo’nun, üçlü ve eşzamanlı tanınması, her şeyden önce siyasi bir jest. İsrailli liderlere, İsrail ile Filistin arasında iki devletli çözüm fikrini yeniden teyit etmeleri yönünde bir mesaj.

Ayrıca bu güne kadar güney ülkeleri tarafından tanınan Filistin devletinin Oslo ve Dublin gibi kuzey başkentleri tarafından da tanıması önemli bir aşama olarak tanımlanıyor.

Paylaşın

Beş Avrupa Ülkesinden Filistin’in Bağımsızlığını Tanıma Hamlesi

İspanya, İrlanda, Slovenya, Malta ve Norveç, Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanıma eşiğinde. Beş ülkenin bu hamlesi, İsrail’in yoğun saldırılarda bulunduğu Gazze’deki sivil halkla dayanışmayı sembolize ediyor.

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 70 artarak 35 bin 456’ya yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 110 artarak 79 bin 476’ya yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

2024 yılının Mayıs ayı Filistin açısından önemli bir dönüm noktası olarak tarih sayfalarına geçebilir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, Filistinlilere geniş haklar tanıyan karar kabul edildi. Tam üyeliğin önünde tek engel kaldı: Oy verme hakkı.

Avrupa cephesinde de Filistinlilerin uluslararası diplomasi sahnesindeki konumunu güçlendirecek kritik gelişmeler yaşanıyor. Beş Avrupa ülkesi, Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanımanın eşiğinde.

Bu hamle, Gazze Şeridi’ndeki sivil halkla dayanışmayı sembolize ediyor. Ama aynı zamanda Ortadoğu ihtilafına iki devletli çözümü destekleyen bir pozisyonu temsil ediyor. Mevcut sağcı İsrail hükümeti ise bu çözüm yolunu gittikçe daha güçlü bir şekilde reddediyor.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’i hedef alan terör saldırılarının ardından Gazze Şeridi’ni yöneten militan İslamcı Hamas’ın yok edilmesini, bir savaş hedefi olarak ilan etmişti.

Bu arada İsrail hükümeti Filistinlilerin bu topraklarını daha uzun süreli olarak kontrol etmek istediği yönünde açıklamalar yapıyor.

Ancak terörle mücadele gerekçesiyle Gazze’de yürütülen askeri operasyonlarda Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığının verilerine göre 35 binden fazla sivilin ölmesi ve korkunç boyutlara ulaşan insani durum, İsrail üzerindeki uluslararası baskıyı giderek artırıyor. Özellikle İspanya ve İrlanda, Filistin devletini tanıyarak bu baskıyı artırmak istiyor.

İspanya?

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, son aylarda Filistin devletinin tanınması için Avrupalı partnerleriyle yoğun görüşmeler gerçekleştirdi. Önce AB düzeyinde nabız yoklayan Sanchez, aralarında Almanya ve diğer bazı üye ülkelerin itirazları üzerine başka bir yola yöneldi, Filistin devletini tanımaya istekli üye ülkelerden bir koalisyon inisiyatifi başlattı.

Kendisi de İspanyol olan AB Dış Politika Yüksek Temsilci Joseph Borrell, İspanya, İrlanda ve Slovenya’nın bu yönde atacakları adımlar tarih açıkladı, 21 Mayıs’a işaret etti.

İspanya, başta Mağrip ülkeleri olmak üzere birçok Arap ülkesi ve Türkiye ile iyi ilişkilere sahip. Bu ilişkiler kısmen Franco diktatörlüğünden (1939-1975) bu yana devam etmekte. İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda bu ülkeler İspanya’yı Batı ve Doğu Bloku arasındaki ekonomik ve siyasi izolasyondan kurtardılar.

Franco diktatörlüğünün 1975 yılında sona ermesiyle birlikte İspanya İsrail ile ekonomik ilişkilerini geliştirdi, 1986 yılında da iki ülke arasında diplomatik ilişkiler tesis edildi. Bunu izleyen yıllarda İspanya kendini İsrail ile Arap devletleri arasında yapıcı bir arabulucu olarak konumlandırmaya başladı. Hatta 1991 yılında Madrid’de yapılan Ortadoğu Konferansı, İsrail ile Filistinliler arasındaki Oslo barış sürecinin başlangıcı olarak görülüyor.

İrlanda

Gazze savaşının ilk gününden itibaren Filistinlilerle en güçlü dayanışmayı sergileyen Avrupa ülkelerinin başında İrlanda yer alıyor.

Nisan ortasında yeni Başbakan Simon Harris görevine başladığında, İspanya Başbakanı Sanchez Dublin’e ilk devlet ziyaretini gerçekleştiren lider oldu. Görüşmenin ana gündem maddesi ise Ortadoğu’daki gelişmeler ve Filistin devletinin tanınması oldu.

İrlanda hükümeti, diğer tüm AB ülkelerinden daha uzun bir süredir, 1980’den itibaren, egemen bir Filistin devleti ile iki devletli bir çözümden yana olmakla övünüyor.

İrlanda’nın Filistin ile kurduğu güçlü özdeşleşme tarihle açıklanabilir: Bu süreç 19. yüzyılın sonlarında Büyük Britanya tarafından sömürgeleştirilen ve kendi kendini yönetmesine izin verilmeyen İrlanda’dan sorumlu olan İngiliz hükümet yetkilisi Arthur Balfour ile başlıyor.

Balfour 1917’de, İngiltere Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı esnada Balfour deklarasyonunu kaleme aldı. Bu deklarasyonda Balfour, İngiliz hükümeti adına Osmanlı kontrolündeki Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasına destek açıkladı. Bölge, kısa bir süre sonra İngiliz himayesine geçti ve burada jandarmalar görev aldı. Jandarma olarak görev yapanların büyük çoğunluğunu da daha önce İrlandalı isyancılara karşı acımasızca savaşan “Black and Tans” olarak adlandırılan paramiliter gruplar oluşturdu.

Yahudilerin, çoğunlukla Müslüman nüfusun yaşadığı Ortadoğu’ya akını, Katolik İrlanda’da İngiliz Protestanların adanın kuzeyine yerleşmesine benzetiliyor. Zira bazı İrlandalılar, bu gelişmeler üzerine yaşanan Kuzey İrlanda ihtilafının, Ortadoğu ihtilafına benzediğini düşünüyor.

Slovenya, Malta ve Norveç

İspanya’nın solcu ve İrlanda’nın merkez sağ hükümetleri, Filistin hamlelerine daha fazla ağırlık kazandırmak için başka destekçiler de buldu: Slovenya, Filistin’i Haziran ortasına kadar tanıma hedefini açıklamıştı. AB dışişleri temsilcisi Borrell’e göre artık bu hedef öne, yani 21 Mayıs’a çekildi. Malta da harekete geçebilir. Malta, Nisan ayında BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada Filistin’in BM’ye tam üyeliği lehinde oy kullanmış, ancak karar ABD’nin vetosu nedeniyle onaylanmamıştı.

AB üyesi olmayan NATO ülkesi Norveç de bahar aylarında Filistin’i tanıyabileceğini gündeme taşıdı. Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, bu hamlenin “Hamas devleti” yerine siyasi olarak birleşmiş bir Filistin devletin tesisine yol açacağını umduğuna dikkat çekiyor.

Günümüzde AB’de Filistin devletini tanıyanların çoğunluğu Orta ve Doğu Avrupa devletleri. Bunun gerisinde, söz konusu devletlerin sosyalist geçmişi ve o dönem FKÖ’nün lideri Yaser Arafat ile var olan ideolojik yakınlıkları yatıyor. Ancak başta Çek Cumhuriyeti ve Macaristan olmak üzere bu ülkelerden bazıları Filistinlilerle tam diplomatik ilişkilerini sürdürseler de artık İsrail’in destekçisi olarak görülüyor.

Filistin’i tanıyan ülkeler AB üyesi olmadan önce bu adımı atmışlardı. AB’ye üye olduktan sonra Filistin devletini tanıyan tek bir ülke oldu. O da İsveç.

İspanya ve İrlanda’nın öncülük ettikleri koalisyonun genişleyip genişlemeyeceği henüz belirsiz. Belçika’da hükümet bunun zamanlaması ile ilgili değerlendirmelerini sürdürüyor. Muhafazakarların iktidara geldiği Portekiz şimdilik geri adım atmış görünüyor.

Almanya ise Filistin Özerk Yönetimi ile ilişkilere sahip olmakla birlikte bir Filistin devletini ancak İsrail de bu yönde adım attığı takdirde tanımak istiyor. İsrail’in tasfiye etmek istediği, AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas Filistin topraklarında siyasi bir güç unsuru olmaya devam ettiği müddetçe bu mümkün görünmüyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Katolik Kilisesi’nde 200 Binden Fazla Çocuk Cinse İstismara Maruz Kaldı

İspanya’da Katolik Kilisesi bünyesinde bulunan 200 binden fazla çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı rapor edildi. İspanyol Piskoposluk Konferansı, rapor parlamentoya sunulmadan önce tespitleri değerlendirmek üzere pazartesi günü olağanüstü toplanacağını açıkladı.

İspanyol Kilisesi Haziran ayında yaptığı açıklamada, 2020 yılında başlatılan bir şikayet mekanizması aracılığıyla, 1945’ten bu yana kilise içinde 728 cinsel istismarcının varlığına dair 927 mağdurun ifadesine dayanan kanıtlar bulduğunu açıklamıştı.

İspanya’da Katolik Kilisesi bünyesinde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarını araştıran bağımsız komisyonun cuma günü açıkladığı rapora göre, ülkede 1940’lardan bu yana 200 binden fazla çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı tahmin ediliyor.

8 binden fazla katılımcıyla yapılan anketin sonuçlarına yer verilen raporda, çocuk yaştayken ruhban sınıfı üyelerinin cinsel istismarına uğradığı saptanan kişi sayısının, İspanya’da mevcut 39 milyon civarında olan yetişkin nüfusun yüzde 0,6’sına denk geldiği ifade edildi.

Raporun detaylarını paylaşmak üzere basın toplantısı düzenleyen İspanya’nın ulusal ombudsmanı Angel Gabilondo, bu oranın, sıradan kilise üyelerinin istismarı da dahil edildiğinde yüzde 1,13’e çıkarak 400 bin kişiye tekabül ettiğini söyledi.

Cinsel istismar iddialarıyla ilgili İspanya’da ortaya çıkan yeni bulgular, son 20 yılda dünya genelinde istismar skandalları yaşayan Katolik Kilisesi’ni sarsan son olay oldu.

Laik yapısına rağmen geleneksel olarak Katolik bir ülke olan İspanya’da din adamlarına yönelik taciz iddiaları, diğer ülkelere kıyasla ancak yeni yeni gündeme gelmeye başladı. Hayatta olan mağdurlar, iddiaların araştırılmasına engel olunduğu suçlaması yöneltiyor.

Aynı zamanda eski bir eğitim bakanı olan Gabilondo, “Ne yazık ki, uzun yıllar boyunca istismarları inkar etme ya da istismarcıları gizleme veya koruma arzusu vardı” diye konuştu.

Katolik Kilisesi’nin tutumunu eleştiren ve kurumun istismar vakalarına verdiği tepkiyi “yetersiz” şeklinde nitelendiren rapor, mağdurlara tazminat ödenmesi için bir devlet fonu oluşturulmasını tavsiye etti.

İspanyol Piskoposluk Konferansı, rapor parlamentoya sunulmadan önce tespitleri değerlendirmek üzere pazartesi günü olağanüstü toplanacağını açıkladı. İspanya parlamentosu geçen yıl Mart ayında, “savunmasız kız ve erkek çocuklarına” yönelik Katolik Kilisesi’ndeki cinsel istismar iddialarına ışık tutulması amacıyla bağımsız bir komisyon kurulmasını ezici bir çoğunlukla onaylamıştı.

Yıllardır kendi içinde bir soruşturma yürütmeyi reddeden İspanya Katolik Kilisesi, bağımsız komisyonda yer almayı da kabul etmemişti. Sadece, cinsel istismar vakalarına dair topladığı belgeleri komisyona sunarak işbirliğinde bulunmuştu.

Ancak siyasi baskıların artması üzerine Kilise, Şubat 2022’de özel bir hukuk firmasıyla anlaşarak, Kilise ile ilişkili din adamı, öğretmen gibi görevlilerin yer aldığı geçmişte ve günümüzdeki istismar iddialarının araştırılmasını istedi. Araştırmanın yıl sonunda tamamlanması bekleniyor.

İspanyol Kilisesi Haziran ayında yaptığı açıklamada, 2020 yılında başlatılan bir şikayet mekanizması aracılığıyla, 1945’ten bu yana kilise içinde 728 cinsel istismarcının varlığına dair 927 mağdurun ifadesine dayanan kanıtlar bulduğunu açıklamıştı.

Kilise ayrıca cinsel istismarla mücadele etmek için protokoller oluşturulduğunu ve piskoposluklar bünyesinde “çocuk koruma” ofisleri kurduğunu savunuyor.

2018 yılında kendi veri tabanını oluşturan İspanyol El Pais gazetesine göre ilk vakalar 1927 yılına dayanıyor. Gazete, ayrıca reşit olmayanlara cinsel tacizde bulunmakla suçlanan bin 36 din adamının listesini çıkarmıştı. El Pais cuma günü yayınladığı bir haberde “Uzmanlara göre bu buzdağının sadece görünen kısmı” diye yazdı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın