İngiltere, Galler’i 3 Golle Geçerek Son 16’ya Yükseldi

Katar’ın ev sahipliğini yaptığı FIFA 2022 Dünya Kupası B Grubu karşılaşmasında İngiltere ile Galler, Ahmad bin Ali Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Galler’i 3-0 mağlup eden İngiltere, son 16 turuna yükseldi.

Haber Merkezi / İngiltere, son 16 turunda Senegal ile eşleşti. İngiltere’ye galibiyeti getiren golleri Marcus Rashford (2) ve Phil Foden kaydetti.

Karşılaşmadan dakikalar

10. dakikada ilk net pozisyon İngiltere’nin. Kane’nin ara pasında Galler savunmasının arkasına sarkan Sterling, ceza sahasında vakit kaybetmeden vuruşunu yaptı. Kalesini zamanında terk eden Ward, topu çelmeyi başardı.

18. dakikada İngiltere, Mepham’ın Kane’e yaptığı faul sonrası sol çaprazdan serbest vuruş kazandı. Shaw’un arka direğe gönderdiği topa hareketlenen Maguire’ın vuruşunda meşin yuvarlak auta gitti.

31. dakikada savunmadan çıkan Maguire, ceza sahasının soluna kadar topu sürdü ve açısını bulunca şutunu attı. Tecrübeli oyuncunun vuruşunda top taca çıktı.

36. dakikada Rashford’ın sert şutunda top Williams’ın başına isabet etti ve 21 yaşındaki sağ bek yerde kaldı. Sağlık ekipleri, genç oyuncunun oyuna devam edemeyeceğini kenara iletti, Williams’ın yerine Roberts oyuna dahil oldu.

38. dakikada hızlı gelişen İngiltere atağında ceza sahasında topla buluşan Foden’ın şutunda top üstten auta çıktı.

39. dakikada Henderson’ın sağ kanattan yaptığı ortada savunmadan seken topa ceza sahasında rövaşata vuran Rashford, isabeti sağlayamadı.

40. dakikada İngiltere, savunmada az adamla yakaladığı Galler karşısında çok hızlı bir hücum gerçekleştirdi. Orta sahada topu kapan Foden, pasını Kane’e aktardı. Kaptan, topu sol kanattan koşu yapan Rashford’a gönderdi. Yıldız hücumcunun içeri çevirdiği topu Roberts uzaklaştırdı.

50. dakikada kaleye yakın bir mesafeden serbest vurun kazanan İngiltere’de topun başına Rashford geçti. Uzak köşeye harika bir şut çıkaran yıldız hücumcu, Ward’u avladı ve takımını öne geçirdi. 1-0

52. dakikada topla çıkmaya çalışan Galler’de Davies’e baskı yapan Rashford, topun Kane’e ulaşmasını sağladı. Tecrübeli forvetin arka direğe çevirdiği topa boş durumda vuran Philip Foden, meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu ve farkı 2’ye çıkardı.

55. dakikada James’in sol kanattan yaptığı orta kaleye yöneldi, Pickford’ı geçen top direğin yanından dışarı çıktı.

56. dakikada Galler’de Moore’un uzun mesafeden attığı şutta top Maguire’dan sekti ve kaleye yöneldi. Pickford, son anda topu çelmeyi başardı.

68. dakikada Kalvin Phillips’in uzun pasına koşu yapan Rashford, sağ çaprazda kontrol ettiği topla ceza sahasına girdi. Connor Roberts’tan sıyrılan ve kendisine şut açısı yaratmasının ardından vuruşunu yapan yıldız oyuncu, ağları sarsmayı başararak kendisinin 2., takımının 3. golünü kaydetti.

72. dakikada Callum Wilson’ın pasına hareketlenen Marcus Rashford’ın ceza sahasının sağ çaprazından attığı şutta kaleci Ward, topu ayaklarıyla çeldi.

83. dakikada Galler’de Wilson’ın sağ çaprazdan kullandığı serbest vuruşta top barajdan döndü.

Stat: Ahmed Bin Ali

Hakemler: Slavko Vincic, Tomaz Klancnik, Andraz Kovacic (Slovenya)

Galler: Ward, Williams (Dk. 36 Roberts), Mepham, Rodon, Davies (Dk. 57 Morrell), Ampadu, Ramsey, Allen (Dk. 81 Colwill), Bale (Dk. 46 Johnson), James (Dk. 77 Wilson), Moore

İngiltere: Pickford, Walker (Dk. 57 Alexander-Arnold), Stones, Maguire, Shaw (Dk. 65 Trippier), Rice (Dk. 57 Phillips), Henderson, Bellingham, Foden, Rashford (Dk. 75 Grealish), Kane (Dk. 57 Wilson)

Goller: Dk. 50 ve 68 Rashford, Dk. 51 Foden (İngiltere)

Paylaşın

İngiltere İle ABD Puanları Paylaştı

Katar’ın ev sahipliğini yaptığı 2022 FIFA Dünya Kupası B Grubu maçında İngiltere ile ABD, Al Bayt Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Jesus Valenzuela’nın düdük çaldığı mücadele, golsüz eşitlikle tamamlandı.

Haber Merkezi / İlk maçında İran’ı 6-2 mağlup eden İngiltere, ABD karşısında aldığı sonucun ardından puanını 4’e yükseltti. Amerika Birleşik Devletleri ise İran karşılaşmasının ardından 2022 Dünya Kupası’ndaki ikinci maçından da beraberlikle ayrılarak puanını 2 yaptı.

2022 Dünya Kupası grup etabındaki son maçlarda İngiltere, Galler’le karşılaşacak. Amerika Birleşik Devletleri ise İran’la mücadele edecek.

Karşılaşmadan dakikalar

17. dakikada McKennie sağ kanattan ortaladı, Antalyaspor’un yıldızı Haji Wright kafayı vurdu, top dışarda.

26. dakikada Weah’ın sağ kanattan ceza alanına gönderdiği ortasına hareketlenen Mckennie’nin altıpas önünden gelişine yaptığı vuruşunda top kalenin üstünden az farkla auta çıktı

33. dakikada ABD’nin süperstarı Pulusic ceza sahasının solundan sol ayağıyla sert vurdu, top üst direkten dışarı gitti.

43. dakikada Dest’in sağ kanattan ceza alanına gönderdiği ortasına yükselen Pulisic kafa vuruşunda çerçeveyi bulamadı.

45+1. dakikada Shaw’un pasıyla ceza alanında topla buluşan Bukayo Saka’nın gelişine yaptığı vuruşta top dışarda.

49. dakikada Mckennie’nin ceza sahası dışından kaleye gönderdiği şutunda top kalenin üstünden auta çıktı.

Stat: Al Bayt

Hakemler: Jesus Valenzuela, Jorge Urrego, Tulio Moreno (Venezuela)

İngiltere: Pickford, Trippier, Stones, Maguire, Shaw, Rice, Bellingham (Dk. 68 Henderson), Saka (Dk. 78 Rashford), Mount, Sterling (Dk. 68 Grealish), Kane

ABD: Turner, Dest (Dk. 78 Moore), Zimmerman, Ream, Robinson, Adams, McKennie (Dk. 77 Aaronson), Musah, Weah (Dk. 83 Reyna), Pulisic, Haji Wright (Dk. 83 Sargent)

Paylaşın

İskoçya’nın ‘Bağımsızlık Referandumu’ Reddedildi

Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi, İskoçya Özerk Yönetimi’nin bağımsızlık referandumuna ilişkin başvurusunu karara bağladı. İskoçya’nın Birleşik Krallık parlamentosunun izni olmadan ikinci bir bağımsızlık referandumu düzenleme talebini değerlendiren Yüksek Mahkeme, talebi oybirliğiyle reddetti.

Mahkeme Başkanı Robert Reed, yaptığı açıklamada, “İskoçya’nın, ikinci bir referandumun Birleşik Krallık parlamentosu ile ilgili olmadığı yönündeki iddiası”nı reddetti ve referandumun sadece “hukuki etkisinin değil, maddi etkisinin” de dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Reed, İskoçya’ya öz yönetim hakkı veren Anayasal düzenlemeye göre İskoçya parlamentosunun yetkilerinin sınırları olduğunu ve iki ülke arasındaki birliğin kaderine ilişkin konularda Londra’daki Birleşik Krallık parlamentosuna verilmiş olan yetkileri kullanamayacağına hükmetti:

“İskoçya parlamentosu, İskoçya’nın bağımsızlığı konusunda bir referandum için yasama yetkisine sahip değil.”

“Mahkeme kararına saygı duyuyorum”

İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon karardan sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Hayal kırıklığına uğramış olsam da Yüksek Mahkeme kararına saygılıyım. Mahkeme yasa yapmaz, sadece yorumlar” dedi:

“İskoçya’ya Londra’nın onayı olmadan kendi geleceğini belirleme hakkı vermeyen bir yasa, Birleşik Krallık’ın gönüllü bir ortaklık olduğu fikrinin gerçek dışı olduğunu ortaya koyuyor ve bağımsızlık talebini güçlendiriyor.”

Ne olmuştu?

Nicola Sturgeon, 10 Ekim’de yaptığı açıklamada, İskoçya’nın bağımsızlığını kazanması için ikinci bir referandumun, Yüksek Mahkemenin lehte karar vermesi halinde 19 Ekim 2023’te yapılabileceğini duyurmuştu.

Birleşik Krallık parlamentosundan izin alınmasını zorunlu kılan yasaya karşı mahkemeye başvuran Sturgeon, Yüksek Mahkemenin İskoçya parlamentosunun referandum düzenlemeye yönelik yetkisinin olup olmadığını değerlendireceğini aktarmıştı.

2014 yılındaki referandumdan ret kararı çıkmıştı

İskoç Ulusal Partisi, 18 Eylül 2014’te yapılan referandumda İskoçya halkı yüzde 55’le bağımsızlığı reddetmiş olsa da Brexit’in durumu değiştirdiğini ve yeni bir referanduma ihtiyaç olduğunu savunuyor.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma kararı aldığı Brexit referandumunda İngiltereli yurttaşların aksine yüzde 62 ile karşı oy kullanan İskoçya halkı, istemedikleri halde AB’den çıkarıldıklarını söylüyor.

Ancak, yeni bir bağımsızlık referandumu düzenlemek için Birleşik Krallık Parlamentosundan izin alınması gerekiyor. Öte yandan, Muhafazakar Partinin çoğunluğu elinde bulundurduğu 650 üyeli parlamentodan böyle bir izinin çıkmasının imkan dahilinde olmadığı tahmin ediliyor.

Bu nedenle bağımsızlık yanlılarının alternatif yollar deneyebileceği değerlendiriliyor. Bu seçeneklerden birini, Birleşik Krallık Parlamentosundan izin alınmasını zorunlu kılan yasaya karşı mahkemeye gitmek oluşturuyor. Diğer bir yol ise merkezi hükümete rağmen referanduma gitmek ve olumlu sonuç çıkması halinde tek taraflı bağımsızlık ilan etmek.

Brexit’e karşı oy

İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB referandumunda yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile AB’den çıkma kararı alınmıştı. Referandumda İngiltere ve Galler “evet”, İskoçya ve Kuzey İrlanda ise “hayır” oyu vermişti.

İngiltere’nin AB ile vardığı Brexit anlaşmasıyla Kuzey İrlanda’ya ayrıcalıklı bir konum verilerek, fiili AB üyesi olarak kalmasına yol açan düzenleme yapılmış fakat İskoçya, İngiltere ile aynı koşullarda 31 Ocak’ta AB’den resmen ayrılmıştı.

(Kaynaak: Bianet)

Paylaşın

İngiltere, İran’ı Rahat Geçti

2022 Katar Dünya Kupası B Grubu ilk maçında İngiltere ile İran karşı karşıya geldi. İngiltere, Uluslararası Halife Stadı’nda oynanan ve Raphael Claus yönettiği karşılaşmadan 6-2’lik galibiyetle ayrıldı. 

Haber Merkezi / İngiltere’ye farklı galibiyeti getiren golleri 35’te Jude Bellingham, 43 ve 62’de Bukayo Saka, 45’te Raheem Sterling, 71’de Marcus Rashford ve 89’da Jack Grealish kaydetti. İran’ın golleri ise 65 ve 90+13’te penaltıdan Mehdi Taremi’den geldi.

Karşılaşmadan dakikalar

35. dakikada İngiltere’nin atağında sol kanattan L. Shaw’ın ceza sahasına yaptığı ortada Bellingham yükselerek yaptığı kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlarla buluştu. 1-0

43. dakikada İngiltere’de Shaw’ın sol kanattan kullandığı kornerde ceza sahasında Magurie kafayla penaltı noktasının gerisinde Saka’nın önüne indirdi. Yerde seken topa sol ayağıyla düzgün bir vuruş yapan Saka, kalecinin solundan topu ağlara gönderdi. 2-0

45+1. dakikada İran’ın çıkmaya çalışırken kaptırdığı topta Bellingham, topu Kane’nin önüne bıraktı. Harry Kane’nin ceza sahası dışı sağ tarafından ceza sahasına gönderdiği topa Sterling yakın köşeden meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 3-0

62. dakikada İngiltere’de Sterling, sağ çaprazda Saka’yı gördü. Topla birlikte ceza sahasına giren Saka, topu sola çekti ve yerden vuruşunda defanstan seken top kalecinin sağından ağlara gitti. 4-0

65. dakikada İran’ın atağında sağ çaprazda topla buluşan Gholizadeh’nın yerden savunma arkasına gönderdiği topu kontrol edip düzgün bir vuruş yapan Mehdi Taremi meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 4-1

71. dakikada İngiltere’nin atağında Marcus Rashford, ceza sahası içinde topu rakipten kurtararak çektiği şutla topu filelere gönderdi. 5-1

90. dakikada savunma arkasına atılan topla sağ çaprazdan ceza sahasına giren Wilson’un pasında Grealish topu boş ağlara gönderdi. 6-1

90+13. dakikada VAR uyarısı sonrası kazanılan penaltıda topun başına geçen Taremi, meşin yuvarlağı kaleci Pickford’un sağından filelere gönderdi. 6-2

Stat: Uluslararası Halife

Hakemler: Raphael Claus, Rodrigo Correaz, Danilo Ricardo

İngiltere: Pickford, Trippier, J. Stones, H. Magurie (E. Dier dk. 70), L. Shaw, Bellingham, D. Rice, B. Saka (M. Rashford dk. 70) M. Mount (P.Foden dk. 70), R. Sterling (J. Grealish dk. 70), H. Kane (C. Wilson dk. 76)

İran: A. Beiranvand (H. Hosseini dk. 20), S. Moharrami, M. Pouraliganji, R. Cheshmi (H. Kanani dk .46), M. Hosseini, M. Mohammadi, A. Noorollahi (Sardar Azmoun dk. 77), A. Karimi (Ezatolahi dk. 46), E. Hajisafi, A. Jahanbakhsh (A. Gholizadeh dk.46), M. Taremi

Teknik Direktör: Carlos Manuel Brito Leal Queirz

Goller: Bellingham (dk.35), Saka (dk. 43 ve 62), Sterling (dk. 45+1), Rashford (dk. 71), Grealish (dk. 90) (İngiltere), Mehdi Taremi (dk. 65 ve 90+13 pen.) (İran)

Paylaşın

İngiltere’nin Yeni Başbakanı Asya Kökenli Rishi Sunak Oldu

İktidardaki Muhafazakar Parti’nin yeni lideri seçilen Rishi Sunak, İngiltere’nin yeni başbakanı oldu. Rishi Sunak, daha önceden maliye bakanlığı görevini üstlenmişti. 42 yaşındaki Sunak, İngiltere’nin modern tarihindeki en genç başbakan oldu.

Haber Merkezi / İngiltere’nin tarihindeki en genç başbakan ise 1804’te 24 yaşında göreve gelen William Pitt. Kral 3. Charles’ın en kısa sürede hükümeti kurma görevini Sunak’a vermesi bekleniyor.

Rishi Sunak, yazın istifasıyla Boris Johnson’ın görevden ayrılmak zorunda kalmasında önemli rol oynamıştı. Rishi Sunak, Johnson’ın istifasının ardından iktidardaki Muhafazakar Parti’de liderlik yarışına katıldı.

Rishi Sunak, Muhafazakar Parti milletvekilleri arasında en fazla destek alan adaydı. Ancak partinin üyeleri onu değil Dışişleri Bakanı Liz Truss’ı seçmişti.

Başbakanlığa uzanan kariyeri

Rishi Sunak’ın aile büyükleri, Hindistan’ın Pencap eyaletinde doğdu ama dedeleri daha sonra Britanya’nın Afrika’daki kolonilerine göç etti. Babası Kenya’da, annesi ise Tanzanya’ya bağlı Tanganyika özerk bölgesinde dünyaya geldi.1960’larda aile Britanya’ya göç etti.

Böylece Hint kökenli Rishi Sunak 12 Mayıs 1980’de Birleşik Krallık’taki Southampton Genel Hastanesi’nde doğdu. Annesi Usha eczacı, babası Yashvir ise pratisyen hekimdi.

Oxford Üniversitesi’nde felsefe, siyaset ve ekonomi okuyan Sunak, yüksek lisans eğitimini ABD’deki Stanford Üniversitesi’nde işletme alanında tamamladı. Britanya’nın etnik azınlığa mensup ilk başbakanı olması beklenen Sunak, eşi Akshata Murthy’yle de Stanford Üniversitesi’nde tanıştı.

Mezun olduktan sonra yatırım bankası Goldman Sachs’ta analist olarak çalışmaya başlayan Sunak, daha sonra fon yönetim şirketi Children’s Investment Fund Management’a geçti ve 2006’da şirkete ortak oldu.

2010’da ABD’nin Kaliforniya eyaletinde kendi yatırım firması Theleme Partners’ı kurdu. Şirketin yönetimi altındaki fonlar yaklaşık 700 milyon dolar ediyordu.

Sunak’ın kayınpederi  N. R. Narayana Murthy’nin de çok varlıklı olduğu biliniyor. 76 yaşındaki Hint asıllı milyarder, yatırım firması Catamaran Ventures’ın sahibi ve teknoloji firması Infosys’in kurucusu. Sunak 2013 ve 2015 arasında Catamaran Ventures’ta da yöneticilik yaptı.

Siyasete nasıl girdi?

Sunak 2014’te Yorkshire bölgesinden Muhafazakar Parti adayı olarak seçildi. Daha sonra Avam Kamarası’na girerken, Hindu olduğu için Hintlilerin kutsal metni Bhagavat Gita üzerine yemin etti.

İlk büyük siyasi mücadelesini Brexit’te veren Sunak, BK’nin Avrupa Birliği dışında “daha özgür, daha adil ve daha müreffeh” olacağını savunuyordu.

24 Temmuz 2019’da Başbakan Boris Johnson tarafından Maliye Bakanı Sajid Javid’in yanına hazine baş sekreteri olarak atandı. Böylece Javid’in sağ kolu oldu.

2020’de Maliye Bakanı olan Sunak, Temmuz 2022’de Boris Johnson’a karşı başlayan istifa dalgasında görevini bıraktı. Kısmen koronavirüs pandemisindeki istikrarlı performansı sayesinde Johnson’ın yerine geçeceği düşünülen favori isimlerdendi. Ancak ilk seçimde başbakanlık koltuğunu Truss’a kaptırdı.

Sunak, İngiliz parlamentosunun en varlıklı ismi

Geçen yılki vergi ve harcama bütçesi, İngiltere’yi 1950’lerden bu yana en büyük kamu borcuna iterken, Sunak daha düşük gelirlilerden daha düşük vergi alma vaadinin ise gerçekleşmediği eleştirilerine hedef oldu.

Brexit referandumunda ülkenin Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılması yönünde oy kullanan Sunak, İngilz parlamentosunun en varlıklı ismi olarak biliniyor.

Sunak, 2015 yılında Parlamento’ya ilk kez seçildikten sonra hızlı bir yükseliş yaşadı. Şubat 2020’de 39 yaşındayken “başbakandan sonra ikinci yetkili” gibi görülen Maliye Bakanı olarak atadı.

Sunak, “partygate” skandalı olarak bilinen kutlamalara katılarak koronavirüs önlemlerini ihlal ettiği gerekçesiyle Başbakan Boris Johnson ile birlikte para cezasına çarptırılan isimler arasındaydı.

Hintli bir göçmen ailenin en büyük oğlu olan Sunak, elit Winchester College ve daha sonra Oxford’da eğitim aldı. Kendisine ait websitesinde verdiği bilgiye göre Sunak, Hint asıllı eşiyle Kaliforniya’da tanıştı ve iki çocukları bulunuyor.

Paylaşın

İngiltere Başbakanı Liz Truss istifa etti; En Kısa Görevde Kalan Başbakan

5 Eylül’de Muhafazakâr Parti Genel Başkanı olarak seçilen, 6 Eylül’de Kraliçe II. Elizabeth tarafından başbakan olarak atanan Liz Truss, göreve gelmesinden yaklaşık altı hafta sonra istifasını açıkladı.

Haber Merkezi / Sadece 45 gün görev yapan Liz Truss böylece İngiltere’nin tarihinde en kısa süre görevde kalan başbakan oldu. İngiltere’nin daha önceki en kısa süre başbakanlık yapan ismi olan George Canning, 1827 yılında hayatını kaybetmeden önce 119 gün başbakanlık koltuğunda oturmuştu.

Liz Truss dün Parlamento’da kendisine yönelik eleştirileri yanıtlarken, “mücadeleden kaçan biri olmadığını, savaşacağını” vurgulamıştı.

Truss, Londra’da başbakanlık konutunun önünde yaptığı açıklamada yeni başbakan seçilene kadar göreve devam edeceğini belirtti. Truss, Kral III. Charles ile de istifa kararını görüştüğünü sözlerine ekledi.

Düşük vergilere ve büyümeye odaklı bir vizyon belirlediklerini hatırlatan Truss, gelinen durumda bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığına işaret etti.

“Muhafazakâr Parti tarafından bana verilen bu görevi yerine getiremeyeceğimi kabul ediyorum” diyen Truss, Kral III. Charles’a Muhafazakâr Parti genel başkanlığından istifa edeceğini bildirdiğini söyledi. Truss, partinin yeni liderinin gelecek hafta içinde seçilmesinin öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.

Muhafazakâr Parti lideri doğrudan başbakanlık görevine atanacak.

Ekonomi politikası kaosa yol açtı

5 Eylül’de Muhafazakâr Parti Genel Başkanı olarak seçilen,  6 Eylül’de Kraliçe II. Elizabeth tarafından başbakan olarak atanan Liz Truss, İngiltere tarihinde görev süresi en kısa başbakan oldu.

Altı hafta önce Boris Johnson’dan görevi devralan 47 yaşındaki Truss’ın tartışmalı vergi indirimi planları finans piyasalarında türbülansa yol açmıştı. Vergi indirimi planları, piyasalarda devlet borçlarının artması endişesi yaratmış, İngiliz Sterlini ABD Doları karşısında tarihi bir düşüş yaşamıştı.

Vergi indirimi planlarında geri adım atan Truss, Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng’i de görevden almıştı. Çarşamba günü de İçişleri Bakanı Suella Braverman görevinden istifa etmişti.

Son bir hafta içinde iki kabine üyesinde değişiklik yapmak zorunda kalan, izlediği ekonomi siyaseti nedeniyle üzerindeki baskılar artan Truss’ın kendi partisinden de istifa çağrıları geliyordu.

İstifa kararını açıklamadan yaklaşık 24 saat önce görevini bırakmayacağı mesajını veren Truss, Çarşamba günü parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’ndaki konuşmasında “bir savaşçı” olduğunu belirterek, bundan vazgeçmeyeceğini belirtmişti.

Muhalefet erken seçim istiyor

Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Keir Starmer, Liz Truss’ın istifasını açıklaması ardından, hızla erken genel seçime gidilmesi çağrısında bulundu.

Starmer, iktidardaki Muhafazakar Parti’nin artık seçmen desteğine sahip olmadığını belirterek, “İngiltere, Muhafazakarların canlarının istediği gibi yönetebilecekleri şahsi toprakları değildir” dedi.

Liberal Demokrat Parti ve İskoç Ulusal Partisi de erken seçim çağrısı yaptı.

Paylaşın

İngiltere’de Siyasi Kriz: Başbakan Truss Baskı Altında

İngiltere’de geçen ay göreve başlayan Başbakan Liz Truss’ın lideri olduğu Muhafazakar Parti içerisinde kırılmalar yaşanıyor. İngiliz basını “Truss’ın birkaç gün içinde devrilebileceği” tahmininde bulunuyor.

İngiltere’nin 47 yaşındaki üçüncü kadın Başbakanı Liz Truss, geçen ay başında partisinin üyelerinin desteğiyle seçilmişti.

İngiltere’de geçen ay başında göreve başlayan yeni Başbakan Liz Truss, İçişleri Bakanı’nın istifa etmesinin ardından yeni bir baskı altında.

Truss’ın lideri olduğu iktidardaki Muhafazakar Parti içerisinde kırılmalar yaşanıyor. Ulaştırma Bakanı Anne-Marie Trevelyan, kabinenin Truss’a Başbakan olarak güvenmediğini dile getirdi.

İçişleri Bakanı Suella Braverman ise dün görevinden istifa ederken Başbakan Truss’ı istifa mektubunda sert bir dille eleştirdi. Braverman mektubunda, “vaatlerimizi terk ettik, seçmenlerimize verdiğimiz sözleri tutamadık” ifadelerini kullandı. Braverman’dan boşalan koltuğa ise Grant Shapps getirildi.

İngiliz basını Shapps’in de Truss’ı en sert eleştiren Muhafazakar Partili milletvekilleri arasında olduğuna dikkat çekiyor. Basın ayrıca, “Truss’ın birkaç gün içinde devrilebileceği” tahmininde bulunuyor.

Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarası’ndaki kaya gazı oylaması öncesinde Muhafazakar Partili vekillerin, partinin disiplinden sorumlu yöneticisinin milletvekillerini oy vermeleri için tehdit ettiğine dair açıklamaları ülkedeki siyasi kaosu daha da derinleştirdi.

Liz Truss göreve geldikten hemen sonra İngiltere ekonomisini durgunluktan çıkarmak için 45 milyar sterlinlik vergi kesintisi açıklamış, ancak karara tahvil yatırımcılarının tepkisi sert olmuş ve ülkedeki borçlanma maliyetleri yükselmişti.

Maliye Bakanının istifa etmesi ve paketin geri çekilmesinin ardından özür dileyen Truss, baskılara rağmen istifa etmeyeceğini söylüyor. İngiltere’nin 47 yaşındaki üçüncü kadın Başbakanı Liz Truss, geçen ay başında partisinin üyelerinin desteğiyle seçilmişti.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

‘Tanrı’nın Eli’ Olarak Tarihe Geçen Golün Atıldığı Top Satılıyor

22 Haziran 1986’da Meksika’da gerçekleşen Dünya Kupası’nda, Arjantinli efsanevi futbolcu Maradona’nın İngiltere’ye çeyrek finalde attığı ve tarihe “Tanrı’nın eli” olarak geçen golün atıldığı futbol topu açık artırmada satılacak. 

Maradona’nın 51 ve 55. dakikalarda attığı iki golle Arjantin, İngiltere’yi 2-1 yenerek turnuva dışı bırakmıştı. Takım kaptanı olarak görev alan Maradona attığı ilk golün “hem biraz kafası ile hem de biraz Tanrı’nın eli” ile atıldığını kabul etmişti.

Karşılaşmada ilk golden sadece dört dakika sonra kaleci de dahil beş İngiliz futbolcuyu çalımlayarak attığı gol ise FIFA tarafından “Yüzyılın golü” olarak ilan edilmişti.

Karşılaşmanın iki ülke arasındaki Falkland Adaları savaşından 4 yıl sonra gerçekleşmesinden dolayı ayrı bir öneme sahipti. 1982’deki savaşı Arjantin kaybetmişti.

Mayıs ayında aynı karşılaşmada Maradona’nın giydiği Arjantin milli forması da açık artırmaya çıkmış ve beklenen fiyatın iki kat üzerine çıkarak 9,3 milyon dolar gibi rekor fiyata alıcı bulmuştu. Bu rekor NBA yıldızı Michael Jordan’ın formasının eylül ayındaki açık artırmada 10,1 milyon dolara satılması ile kırılmıştı.

Müzayede evi Graham Budd Auctions’ın gerçekleştireceği açık artırmanın 16 Kasım’da başlayacağı açıklanırken potansiyel alıcıların 28 Ekim’den itibaren satış için kayıt olabileceği ifade edildi.

“Açık artırmaya çıktığında tarihi geçmişinden dolayı futbol topunun büyük ilgi görmesini bekliyoruz” açıklamasında bulunan müzayede evi, ünlü meşin yuvarlağın 2,8 ile 3,4 milyon euro arasında bir fiyata alıcı bulmasını bekliyor.

Diego Armando Maradona kimdir?

30 Ekim 1960, Buenos Aires’te dünyaya gelen Diego Armando Maradon, Arjantinli futbolcu ve teknik direktördür. Birçok uzman, futbol eleştirmenleri, eski futbolcular, şimdiki futbolcular ve futbol taraftarlarınca tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak görülmektedir. Ayrıca Pele ile beraber FIFA 20. Yüzyılın Oyuncusu ödülü almıştır.

Transferde iki kez en yüksek ücret rekoru kıran tek futbolcudur. Barcelona’ya 5 milyon £ karşılığında transfer olup rekor kırdıktan sonra Napoli’ye 6,9 milyon £’a transfer olarak yeni rekor kırmıştır. Maradona profesyonel futbol kariyeri boyunca Argentinos Juniors, Boca Juniors, Barcelona, Napoli, Sevilla ve Newell’s Old Boys takımlarında oynamıştır. Kulüp seviyesinde en ünlü olduğu Napoli takımında çok sayıda övgü almıştır. Arjantin adına 91 millî maça çıkmış ve 34 gol atmıştır.

Dört FIFA Dünya Kupası turnuvasında oynamıştır ve Arjantin adına kaptanlık yaptığı 1986 Dünya Kupası’nda, Batı Almanya’yı finalde 3-2 yenip kupaya uzanmışlardır. O maçtan sonra Altın Top ödülü almıştır. Aynı turnuvada çeyrek finalde İngiltere’ye iki gol atarak 2-1’lik galibiyeti sağlamıştır ve iki gol de tarihe geçmiştir. İlk golü eliyle atmıştır ve ceza verilmemiştir, o gole “Tanrı’nın eli” denmiştir. İkinci golü ise topu 60 metre sürerken beş oyuncuyu geçerek atmıştır. Bu gol 2002 yılında FIFA.com tarafından “Yüzyılın Golü” seçilmiştir.

Maradona, sporun en tartışmalı ve haber değeri taşıyan figürlerinden biri olarak kabul edilir. İtalya’da 1991 yılında başarısız geçen bir kokain testinden sonra 15 ay boyunca futboldan uzaklaştırılmıştır. ABD’de efedrin testinin pozitif çıkması sonucu 1994 FIFA Dünya Kupası’nı evinde izlemek zorunda kalmıştır.

2005 yılında önemli miktarda kilo vermiş ve kokain bağımlılığının üstesinden gelmiştir. Açık sözlülüğüyle, basın ve spor yöneticileriyle anlaşmazlıklarıyla çokça gündeme gelmiştir. Teknik direktörlük tecrübesinin çok az olmasına rağmen Kasım 2008 tarihinde Arjantin teknik direktörlüğüne getirilmiş ve 15 ay sonra 2010 FIFA Dünya Kupası’nda istifa etmiştir.

Paylaşın

Kraliçe 2. Elizabeth, Resmi Törenle Toprağa Verildi

Kraliçe 2. Elizabeth, İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirilen resmi cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Törene kraliyet ailesinin yanı sıra çok sayıda devlet başkanı ve hükümet temsilcisi de katıldı. Törende Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.

14 Eylül’den bu yana Westminster Salonu’nda halkın ziyaretine açık olan cenaze, bu sabah erken saatlerde ziyaretlere kapatıldı. Kraliçe’nin tabutu, Westminster Salonu’ndan top arabası üzerine cenaze töreninin yapılacağı Westminster Kilisesi’ne götürüldü.

Tabuta Kraliçe’nin çocukları eşlik ederken onların ardında ise Prens William, Harry ve 2. Elizabeth’in diğer torunları vardı. Westminster Kilisesi’ndeki tören başladı. Töreni kilisenin rahibi David Hoyle yürüttü.

Kraliçe’nin tabutu, Westminster Salonu’ndan top arabası üzerine cenaze töreninin yapılacağı Westminster Kilisesi’ne götürüldü. Tabuta Kraliçe’nin çocukları eşlik ederken onların ardında ise Prens William, Harry ve 2. Elizabeth’in diğer torunları vardı.

Aynı zamanda 2. Elizabeth’in 1953 yılındaki taç giyme törenine ev sahipliği yapmış olan ve Kraliçe’nin Prens Philip ile evlendiği kilise olan Westminster Kilisesi’ndeki devlet törenine 2 bin kişi katıldı.

İngiltere Başbakanı Liz Truss, törendeki kısa konuşmasında, İncil’den alıntı yaptı. Canterbury Başpiskoposu da konuşmasında, “dünyada çok az liderin, Kraliçe’ye duyulduğunu gördükleri sevgiyle karşılandığını” ifade etti.

Westminster Kilisesi’ndeki cenaze töreni Türkiye saatiyle 14:00’te sona erdi. Ardından ülke genelinde 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ulusal marşın okunmasının ardından buradaki tören Kraliçe’ye bağlı gayda çalan bir müzisyenin yaktığı ağıtla sona erdi.

Törenin ardından Kraliçe 2. Elizabeth’in üzerinde tacının yanı sıra çiçeklerin bulunduğu tabutu, Hyde Park’ın girişindeki Wellington Arch’a, oradan da defnedileceği Windsor’a götürdü.

Buradaki geçit törenin ardından ise Windsor Kalesi’ne getirilecek olan Kraliçe 2. Elizabeth, kaledeki St. George Şapeli’ne nakledilecek ve özel aile töreniyle defin işlemi burada gerçekleşti.

Kraliçe’nin cenazesi için düzenlenen dini tören sırasında Avrupa’nın en uzun süre tahtta kalan hükümdarı Danimarka Kraliçesi II. Margrethe, kıtanın en yeni hükümdarı Kral Charles’ın tam karşısında oturuyordu.

Kraliçe Margrethe ve II. Elizabeth birbirlerine çok düşkündüler. Danimarka Kraliçesi bu yıl tahtta 50’inci yılını kutluyor ancak arkadaşının ölümü nedeniyle geçen hafta sonu kutlama planlarını değiştirdi.

Törendeki diğer yabancı kraliyet üyeleri arasında Bhutan Kralı ve Kraliçesi, Japonya İmparatoru ve İmparatoriçesi, Belçika Kralı Philippe ve Kraliçesi Mathilde, Hollanda Kralı Willem-Alexander ve Kraliçesi Maxima ve İspanya Kralı Felipe ve Kraliçesi Letizia yer alıyordu.

Kraliçe 2. Elizabeth’in cenaze törenin 500 devlet ve hükümet başkanı davet edilmişti. Törene katılmak isteyen liderlerden özel uçak kullanmayarak ticari uçakla Londra’ya gelmeleri istendi. Liderlere ayrıca ülkelerine ait resmi araçları kullanamayacakları ve cenaze töreninin gerçekleşeceği Westminster Kilisesi’ne toplu olarak otobüsle götürülecekleri söylendi.

İngiltere’nin diplomatik ilişki kurmadığı Suriye, Venezuela ve Afganistan, askeri junta yönetimindeki Myanmar, Rusya ve Belarus liderleri 2. Elizabeth’in cenaze törenine davet edilmedi.

Paylaşın

İran’dan Almanya, Fransa Ve İngiltere’nin ‘Nükleer Bildirisi’ne Sert Tepki

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, ülkesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile ilgili duruşunun müzakereleri tehlikeye attığına ilişkin ortak bildirisinin iyi niyete aykırı olduğunu ve yapıcı olmadığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Kenani, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin ortak bildiriyle İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile ilgili duruşunu eleştirmesi ve söz konusu duruşun müzakereleri tehlikeye attığını öne sürmesine tepki gösterdi.

Kenani, ortak bildirinin yapıcı olmadığını ve “üç Avrupa ülkesinin yaptırımları kaldırmaya yönelik müzakerelerle ilgili iyi niyetine aykırı” olduğunu belirtti.

Müzakerelerin sonuca ulaşması için müzakere eden taraflar ile müzakerelerin koordinatörü arasında diplomatik etkileşimlerin ve mesaj alışverişinin devam ettiğini bildiren Kenani, müzakerelerin birçok aşamada ilerlediğini, bunun, İran’ın iyi niyetinin, girişimlerinin ve fikirlerinin bir sonucu olduğunu savundu.

Avrupalı tarafları, müzakere sürecine başından beri karşı çıkan ve şimdi tüm güçleriyle İran’ı yenmeye çalışan üçüncü tarafların etkisi konusunda dikkatli olmaya çağıran Kenani, yaptıkları ortak açıklama nedeniyle üç Avrupa ülkesini İsrail çizgisine uymakla suçladı.

Kenani, bu ülkelerin, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma müzakerelerinin başarısız olması durumunda sorumlu tutulacaklarını ifade etti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Almanya, Fransa ve İngiltere’ye, “kalan birkaç anlaşmazlığın sona erdirilmesine yönelik çözüm sağlamak için diplomatik süreci yok etme noktasına gelmek yerine daha aktif rol oynama” tavsiyesinde bulundu.

Ne olmuştu?

Fransa, Almanya ve İngiltere, yayınladıkları ortak bildiride, nükleer anlaşmanın diğer üyeleri ve ABD ile birlikte Nisan 2021’den bu yana İran ile anlaşmayı yeniden canlandırmak ve uygulamak için müzakere ettiklerini belirtmişti.

Ağustos ayının başlarında Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) Koordinatörü, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in İran’a KOEP yükümlülüklerine geri dönmesine izin verecek ve aynı zamanda ABD’nin anlaşmaya dönmesi için zemin sağlayacak nihai metni sunduğu bildirilmişti.

Bildiride, müzakereye sunulan son metinde koordinatörün, sınırlarını zorlayan değişiklikler de yaptığı belirtilerek, “Ne yazık ki İran bu kritik diplomatik fırsatı kullanmamayı tercih etti. Bunun yerine, nükleer programını kabul edilebilir sivil gerekçelerin sınırlarının ötesine taşımaya devam etti.” ifadeleri kullanılmıştı.

Bildiride, İran’ın konumunun yasal olarak bağlayıcı yükümlülükleriyle çeliştiği ve KOEP’i yeniden canlandırma olasılığını tehlikeye attığı kaydedilmişti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın