Hatay: Titus (Vespasianus) Tüneli

Titus (Vespasianus) Tüneli; Hatay’ın  Samandağ İlçesine bağlı Çevlik Köyü sınırları içerisinde yer alan Çevlik Örenyeri yakınında yer almaktadır.

Tünel İ.Ö. 1’nci yüzyılda yapılmıştır. Dağlardan inerek yaşamı tehdit eden sel ve taşkınlardan korunmak amacıyla Roma imparatoru Vespasian şehrin etrafını dolanacak, böylece akıntıların yönünü değiştirecek bir tünelin yapımını emretmiştir.

İnşaat İ.S. 69 yılında başlamış, İ.S.81 yılında halefi ve oğlu Titus tarafından bitirilmiştir. Tünel inşasında Roma lejyonları ve köleler çalışmıştır. Tümüyle dağ içine oyulan tünel bin 380 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğindedir.

Paylaşın

Hatay: Damlataş Mağarası

Hatay’ın Payas İlçesine bağlı Sincan Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Hatay’ın Dörtyol İlçesine 21 km., Payas İlçesine 11 km. mesafededir.

Damlataş mağarası, jeomorfolojik olarak Amanos Dağları’nda ve Yakacık Çayı havzasında yer almaktadır.

Deniz seviyesinden 542 m yükseklikte yer alan mağaranın uzunluğu ise 95 m’dir. Yapılan araştırmalarla, mağaranın 120 milyon yıllık olduğu anlaşılmıştır.

Damlataş mağarası, günümüzdeki gelişim sürecini tamamlamış ve 540-545 m yükselti basamakları arasında askıda kalmış, fosil bir mağaradır.

Paylaşın

Hatay: Simon Manastırı

Simon Manastırı; Hatay’ın Samandağı İlçesi, Aknehir Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 

M.S. 6. yüzyılda inşa edilen bu Manastır, Antakyalı St. Simon’un bir sütun üzerinde 40 yıl yaşadığı yer olarak ün yapmıştır. Manastır içerisinde; kilise, vaftizhane, sarnıç ve diğer mimari kalıntılar bulunuyor.

Denizden yüksekliği 479 metre olan bir tepe üzerinde bulunan manastır kalıntıları, 1500 metrekare alan üzerinde bulunuyor.

St. Simon Kimdir?

Stilitler tarikatının kurucusu St. Simon Stilit (MS. 389- 459) olarak kabul ediliyor. Kilikya ile Suriye’nin birleştiği sınır bölgede doğduğu ve genç yaşta Antakya’da yaşamaya başlayan Simon, bir manastırda aldığı temel din eğitiminden sonra kendini kentin dışında bir hücreye kapatır.

Burada 3 yıl yaşadıktan sonra kentin yakınında bir dağa çıkarak, burada kendini bir kayaya zincirler ve çevresine çizdiği bir çemberin dışına çıkmadan yaşamaya başlar. Sabrı, dayanıklı, inancı kısa zamanda duyulur ve Hristiyanlık dünyasının her yanından hastalar, dertliler, çaresizler Simon’a akın etmeye başlar.

Milattan sonra 6. yüzyılda St. Simon adına buraya bir manastır yapıldığı belirtiliyor. Burada inzivaya çekilen St. Simon, 20 metre yüksekliğindeki taş sütun üzerinde 45 gün yaşar. Bu sütunun kaidesini bugün de görmek mümkün.

 

Paylaşın

Hatay: Şeyh Yusuf El Hekim Türbesi

Şeyh Yusuf El Hekim Türbesi; Hatay’ın Defne İlçesi, Harbiye Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Türbeye, şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır. Yapı tek odalı olup içerisinde Şeyh Yusuf ‘un mezarı bulunmaktadır.

Şeyh Yusuf 1500 yıllarında yaşamış, tıbba faydaları geçmiş bir hekimdir. Günümüzde maneviyatından şifa bulmak isteyen hastalar tarafından ziyaret edilmektedir

Paylaşın

Hatay: Sarıseki (Kuşlar) Mağarası

Sarıseki (Kuşlar) Mağarası; Hatay’ın İskenderun İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Denizden yüksekliği 1300 metredir.

Mağaraya ulaşım, Sarıseki yolundan Azganlı Köyü Dutlu mevkiine, oradan da Kurşunlu mevkiine kadar stabilize bir yolla sağlanır.

Bu noktadan sonra İncelcelep mevkiine, ormanlık bir alandan patika bir yolla yaya olarak gidilir. Buradan da mağaraya 30 m. kadar yukarı tırmanılarak ulaşılır.

Sarıseki (Kuşlar) Mağarası, Sarıseki mevkiinin en güzel panoramik görüntüsünün elde edildiği yerdir. Mağarada çok sayıda yarasanın barınmasından dolayı burası yöre halkı tarafından Kuşlar Mağarası olarak bilinmektedir.

Mağara girişi oldukça dardır. Mağara içerisinde henüz bilimsel bir çalışma yapılmamıştır, oldukça bol sarkıt ve dikit oluşumu mevcuttur.

Paylaşın

Hatay: Sarı Selim (II. Selim) Camii

Sarı Selim (II. Selim) Camii; Hatay’ın Payas İlçesi, Karacami Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Bugün II. Selim’in ismiyle anılan cami (Sarı Selim Cami) yapıldıgı tarihten bu yana ibadete kapatılmamıstır. Caminin son cemaat mahalli yedi revaklıdır.

Ancak avluyu çevreleyen bütün revaklar gibi cami önündeki orijinal revaklar da kaynaklarda bilgisine rastlamadıgımız bir sebepten, bilmedigimiz bir tarihte tamamen yıkılmıstır.

Caminin ön revakları yakın tarihte beton, tas ve demir kullanılarak,gerçegine sadık kalınarak onarılmıstır. Cami avlusunda yıkılan revakların da kaideleri durmaktadır.

Cami, erken devir camilerinde görülen ters “T” planına sahiptir. Caminin avlusu 18 hücreden meydana gelen bir hanegahla çevrelenmistir. Hanegahın odacıkları avlunun dogu, batı ve kuzey duvarları boyunca sıralanmıstır.

Bu hücrelerin ön kısımları aslında revaklı olmakla beraber bu revaklar günümüze ulasmamıstır. Revakların altına gelen kısım avlu zemininden yüksek tutulmustur. Hücrelerin hepsi birer kapı ve pencereyle avluya açılmakta olup hepsinin içinde dolap nisleri ve ocaklar bulunmaktadır.

Hanegahlarda tasavvufi egitimler verilmistir ve egitimin büyük ölçüde yatılı ögrencilerle gerçeklestigi düsünülmektedir. Cami ve hanekah odaları bir avlu etrafında düzenlenmis olup avlunun içinde bir sadırvan, su kuyusu ve anıt zeytin agacı vardır.

Paylaşın

Hatay: Saint Pierre Kilisesi

Saint Pierre Kilisesi; Hatay’ın merkez ilçesi Antakya ile Reyhanlı ilçesi yolu üzerindedir. Antakya’ya iki kilometre uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınında yer almaktadır.

Doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte; İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez ‘Hıristiyan’ adını aldığına inanılmaktadır. Bu nedenle St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir.

Mağara, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabil edilmesinden sonra yapılan eklemeler ile gotik tarzda bir kilise şeklini almıştır. Aziz Petrus’un ilk Papa olarak kabul edilmesiyle Katolik inancının dünyaya yayılmasında bir merkez konumunu almıştır.

Mağaranın tabanında tahrip olmuş bir şekilde M.S. 4 ve 5’inci yüzyıllara ait mozaik kalıntısı vardır. Ayrıca bir altar, niş içinde mermer küçük St. Pierre’nin heykeli, kutsal sayılan su, saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmaktadır. 1983 yılında Papa VI.Paul tarafından Hıristiyanlar için Haç yeri ilan edilmiştir. Her yıl 29 Haziran’da Katolik Kilisesince burada bir ayin düzenlenir.

Paylaşın

Hatay: Musevi Havrası

Musevi Havrası; Hatay’ın Antakya İlçesi, Zenginler Mahallesi, Kurtuluş Caddesi üzerinde yer almaktadır. 

Havraya, şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Musevi cemiyetinin kullandığı bir binadır. 1700 yıllarında yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Büyük bayramlarda ve önemli günlerde törenler düzenlenmektedir. Havrada bulunan el yazması Tevrat 500 yıllıktır.

Paylaşın

Hatay: Kurşunlu Han

Kurşunlu Han; Hatay’ın Antakya İlçesi sınırları içerisinde yer alan Tarihi Uzun Çarşısı’dadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kurşunlu Han, Antakya’daki 15 hanın en eskisi olup, 1660 yılına doğru Köprülü Mehmet Paşa tarafından Sürre alayının ağırlanması için inşa ettirilmiştir.

Kente gelen tacirler ve yolcular, o dönemin ulaşım araçlarından at, deve ve eşekleriyle geldikleri Kurşunlu Han’da, o zamanlar için oldukça lüks sayılacak bir hizmet anlayışı ile ağırlanırlardı.

Hayvanların dinlendiği ve yemlerinin verildiği, insanların tüm ihtiyaçlarını giderdiği handa konukların; havuz başında nargile sefası, yemen kahvesi ve hamamda terleyerek yorgunluklarını attıkları ve ertesi gün sabah kahvaltısıyla dinç bir şekilde yolculuklarına devam etmelerinin sağlandığı yazılır.

Taş kaplı avlu etrafında tonozlu hacimleri olan Kurşunlu Han’ın kuzey ve güneyinde portalli girişler vardır, bütün kapı ve pencereler avluya açılır ve hepsi kemerlidir. Kurşunlu Han’ın üst örtüsü kurşun ile kaplı olduğundan bu adla anılmaktadır.

Paylaşın

Hatay: Koz Kalesi

Koz Kalesi; Hatay’ın Altınözü İlçesi, Kozkalesi Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Eski çağlardan beri kullanılmakta olan Altınözü (Kuseyr)-Antakya yolunda hakim bir tepe üzerinde güvenliği sağlamak üzere Antakya Prensliği döneminde yapıldığı sanılan Kursat (Koz) Kalesi bulunmaktadır.

Antakya Latin Patriği bu kalede ikamet etmiştir. Bu kale, Sultan Baybars tarafından 1268 yılnda Memlûk Türk hakimiyetine alınmış; 1515 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Güney tarafta 100 metre ara ile iki yarım daire planlı burç bulunmaktadır. Kalenin kapısı kuzey taraftadır. Fakat yıkıldığı için esas durumu hakkında bir bilgimiz yoktur. Üzeri düz bir tarla halinde olan doğu tarafında bugün bazı yerleri sağlam olan ahırlar ve seyirdim yolları bulunmaktadır.

Paylaşın