“Gezi Parkı Davası” kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan iş insanı Osman Kavala’nın dosyasında yeni gelişme yaşandı. Kavala için yapılan ‘kanun yararına bozma’ başvurusunu reddeden mahkeme dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine karar verdi.
Gezi Davası hükümlüsü, iş insanı Osman Kavala avukatlarından Hilal Zengin, Kavala’nın yeniden yargılanma kararının reddedilmesine dair Adalet Bakanlığı’nın incelemesi amacıyla yaptığı ‘kanun yararına bozma’ talebi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘karar verilmesine yer olmadığı’ gerekçesiyle reddedildi.
Avukat Zengin, kanun yararına bozma yetkisinin Adalet Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını 15 Eylül’de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. İtiraz başvurusunu inceleyen üst mahkeme 25 Eylül’de kararını açıkladı. Başvuruyu haklı bulan 14. Ağır Ceza Mahkemesi son kararı Adalet Bakanlığı’nın vermesi gerektiğine işaret ederek söz konusu dosyanın, bakanlığa gönderilmesi talebiyle yeniden 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletilmesine karar verdi.
Mahkemenin kararında şöyle denildi: “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/08/2024 tarihli, karar verilmesine yer olmadığına dair kararıyla ilgili hükümlü müdafii tarafından yapılan 15/09/2024 tarihli itirazla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, gereğinin takdir ve ifası için hükümlü müdafi tarafından verilen dilekçenin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi yönünde usulü işlem yapılmak üzere dosyanın ve kararın gereği için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine…”
Ne olmuştu?
Gezi Parkı Davası kapsamında tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala 25 Nisan 2022 yılında “Türkiye Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildi. Kavala’nın cezası 28 Eylül 2023’te Yargıtay 3. Ceza Dairesi, tarafından onandı.
Osman Kavala’nın avukatı Hilal Zengin, ‘olağanüstü temyiz’ olarak bilinen kanun yararına bozma talebinde bulundu. Bu talep, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilerek 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunuldu. Avukat Zengin’in son olarak 30 Nisan’da mahkemeye sunduğu dilekçe kabul edilmiş ve dosyalar Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderildi. Bakanlık, yeniden yargılama yapılması için kanun yararına bozma yoluna gidilmediğine karar vererek, Osman Kavala’nın olağanüstü temyiz talebini reddetmişti.
Hilal Zengin, müvekkili için temmuz ayında üçüncü kez yeniden yargılama talebinde bulunarak Gezi yargılamasının karar heyetinde yer alan başkan ve üyelerin yeniden yargılama talebine bakacak mahkeme heyetinde yer almaması talebinde bulundu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 9 Mayıs’ta bu talebi kabul etti ve yeni bir heyet oluşturulmasına karar verdi.
Bu karara göre ilk yargılamayı yapan ve ceza kararlarının altında imzası bulunan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyelerinden Mesut Özdemir ile daha önce AK Parti’den Samsun’dan milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıkan Murat Bircan, yeni başvuruyu inceleyecek olan heyetten çıkartıldı. 24. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şenol Kartal, başkan olarak görevlendirildi. Başvuruyu değerlendiren yeni heyet de ret kararı verdi.
Kavala’nın avukatı Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere bir kez daha 8 Temmuz’da 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ‘kanun yararına bozma’ için başvuru yaptı. Ağustos ayında başvuruya yanıt veren mahkeme, itirazı reddederek kanun yararına bozma yoluna gidilmesine yer olmadığına karar verdi ve talebi Adalet Bakanlığı’na iletmedi.
Yılmaz Tunç ne dedi?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Delegasyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’in, cezaevindeki Osman Kavala’yı ziyaret etmek istediği yönündeki Gazete Duvar’a yaptığı açıklamayla ilgili konuşmuştu.
Tunç, Osman Kavala’nın ‘yeniden yargılanma’ başvurusu sürecine dair, “Yeniden yargılamayla ilgili 13. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama talebini reddetmişti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı reddetti. Sonrasında kanun yararına bozma dilekçesiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruldu. Tabii burada yeniden yargılamayla ilgili sebep olarak ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçu bakımından, parlamenter sistem hükümet döneminde işlenen bir suç. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmiştir. O nedenle suçun mağduru değişmiştir gibi bir gerekçe sunuldu” dedi.