Gazze’de ‘Soykırım’ Davası Lahey’de Başladı

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere karşı öldürerek, ciddi zihinsel ve bedensel zarar vererek ve “fiziksel yıkımlarına yol açacak koşulları” yaratarak soykırım yaptığı gerekçesiyle açtığı dava Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda başladı.

Haber Merkezi / İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirten Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için, ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istedi.

15 ülkenin yargıçlarının oluşturduğu Uluslararası Adalet Divanının kararlarının hukuki bağlayıcılığı bulunuyor. Ancak mahkemenin ilgili ülkeyi kararı uygulamaya zorlama konusunda yetkisi yok.

Güney Afrika hükümeti, Filistin bölgeleriyle iyi ilişkiler yürütüyor. Güney Afrikalı siyasetçiler, kendi ülkelerinde geçmişte yürütülen ayrımcı “Apartheid” siyaseti ile Filistin bölgelerindeki durum arasında benzerlik görüyor. Güney Afrika davada İsrail’in Filistinlileri yok etmek istediği iddialarını kanıtlamayı hedefliyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin iddiaları neler?

Duruşmada UAD Başkanı Joan E. Donoghue Güney Afrika’nın iddialarını sıraladı.

Güney Afrika, 84 sayfalık başvurusunda İsrail’in 7 Ekim saldırılarının ardından başlattığı operasyonda Gazze’deki Filistinlilere karşı öldürerek, ciddi zihinsel ve bedensel zarar vererek ve “fiziksel yıkımlarına yol açacak koşulları” yaratarak soykırım yaptığını dile getirdi.

Güney Afrika ayrıca İsrail’in 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki diğer temel yükümlülüklerini de ihlal ettiği suçlamasında bulundu.

1948 sözleşmesi soykırımı “ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen veya kısmen yok etmek amacıyla işlenen fiiller” olarak tanımlıyor.

Güney Afrika’da iktidar partisi Afrika Ulusal Kongresi, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki politikalarını “apartheid” rejimi altındaki kendi tarihiyle karşılaştırıyor.

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa mahkeme öncesinde yaptığı açıklamada “Bir zamanlar mülksüzleştirmenin, ayrımcılığın, ırkçılığın ve devlet destekli şiddetin acı meyvelerini tatmış bir halk olarak, tarihin doğru tarafında duracağımız konusunda netiz.” dedi.

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi soykırımı nasıl tanımlıyor?

Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında kabul edilen “Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”ne göre, bir eylemin soykırım olarak kabul edilebilmesi için, şunları içermesi gerekiyor:

Soykırım eylemleri ulusal, etnik, dini veya ırksal bir grubu hedef almalıdır.
Öldürme, ağır yaralama, zihinsel ve psikolojik zarar verme, zehirli yaşam koşulları yaratma, doğum kontrol tedbirleri uygulama veya çocukları bir gruptan diğerine zorla nakletme gibi yıkıcı eylemler olmalıdır.
Soykırım eylemleri sistematik ve yaygın olmalıdır.
Yok etmeye yönelik açık bir niyet olmalıdır.

Arap Birliği’nden tam destek

Güney Afrika’nın açtığı davaya Arap Birliği de tam destek veriyor. Güney Afrika’nın açtığı davaya Arap Birliği’nin tam destek vermesinin gayet doğal ve mantıklı olduğunu belirten Arap Birliği Genel Sekreteri UAD’dan Filistinlilerin kanının dökülmesine son verecek adil ve cesur bir karar çıkması temennisinde bulundu.

Brezilya ve Kolombiya da dün Güney Afrika’ya destek verdiklerini açıkladı.

İsrail’e Gazze’deki savaşında destek veren en yakın müttefiki Amerika Birleşik Devletleri’nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Tel Aviv’e yaptığı ziyaret sırasında davayı “değersiz” olarak nitelendirdi.

Blinken “İsrail’e saldıranların, İsrail’in yok edilmesi ve Yahudilerin kitlesel olarak öldürülmesi çağrısında bulunmaya devam ettikleri göz önünde bulundurulduğunda bu durum özellikle üzüntü vericidir.” ifadelerini kullandı.

ABD ve Almanya’dan İsrail’e destek

Davanın başlaması öncesinde ABD ve Almanya’dan İsrail’e destek geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Gazze Şeridi’nde soykırım niyeti olmadığını savundu. Baerbock Lübnan ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, soykırımın ulusal, etnik, belirli bir ırka ait veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi olarak tanımlandığını belirterek, “İsrail’in silahlı terör örgütü Hamas’a karşı kendini savunurken böyle bir niyeti olduğunu göremiyorum” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da dün Tel Aviv’deki temasları sonrasında yaptığı açıklamada İsrail aleyhine açılan davanın “bir kıymeti bulunmadığı” değerlendirmesi yapmıştı.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ise dün parlamentonun Dış İlişkiler Komisyonunda kendisine Gazze’deki olası uluslararası hukuk ihlalleri konusunda yöneltilen bir soruya yanıt verirken hükümete bağlı hukukçuların İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini düşünmediğini belirtmiş, ancak savaşta gördüğü bazı şeylerin kendisinde derin endişe yarattığını söylemişti.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 23 Bin 210’a Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 95. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 126 artarak 23 bin 210’a yükseldiği.

Haber Merkezi / İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu belirtilirken, yaralı sayısının ise 59 bini aştı.

Gazze Şeridi’ndeki insanların yüzde 85’inden fazlası İsrail bombardımanları ve kara saldırıları nedeniyle evlerinden oldu. Çoğu, kapasitesinin üzerinde kalabalık olan BM barınaklarında, kurulan çadır kamplarında ya da sokaklarda yaşıyor.

ABD haftalardır İsrail’e Gazze’ye daha fazla miktarda gıda, su, yakıt, ilaç ve diğer malzemelerin girişine izin verme çağrısında bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi de 22 Aralık’ta yardım malzemeleri teslimatlarının acilen arttırılması çağrısında bulunan bir karar kabul etmişti.

İsrail üç hafta önce Kerem Şalom sınır kapısını açarak Refah’tan sonra Gazze Şeridi’ne yardım malzemeleri tedariği için ikinci bir erişim noktası oluşturdu.

Buna rağmen Gazze Şeridi’ne giren kamyon sayısında kayda değer bir artış olmadı. Birleşmiş Milletler verilerine göre bu hafta iki sınır kapısından günde ortalama 120 tır giriş yaptı. Savaştan önce ise günde ortalama 500 kamyon geçiş yapıyordu.

Yardım kuruluşları bölgeye daha fazla yardım malzemeleri nakledilmesi gerektiğini belirtiyor. Bölgede bulunan yaklaşık 2,3 milyon insanın hayatta kalabilmek için gelecek yardım malzemelerine acilen ihtiyaç duydukları belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler’e göre Gazze Şeridi’ndeki her dört Filistinliden biri açlık çekiyor, nüfusun geri kalanı da açlık riski altında bulunuyor.

Öte yandan İsrail, insani yardım malzemelerinin geçişine izin vermek için Gazze’nin orta kesimlerindeki askeri faaliyetlere kısa bir süreliğine ara vereceğini açıkladı.

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, “Deyr el-Balah’ın güneydoğusunda insani amaçlarla askeri faaliyetlerin yerel ve geçici olarak askıya alınacağını” söyledi.

Savaşın 3’üncü ay geride kaldı

İsrail’in, Hamas’ın 7 Ekim baskınına ‘misilleme’ diye Gazze Şeridi’ne yönelik hava, kara ve denizden başlattığı saldırılarda üçüncü ay geride kaldı.

Askeri analistlerin “yakın tarihin en tahrip edici, en kanlı ve en ölümcül saldırıları” olarak tanımladığı süreç, geride on binlerce ölü ve yaralı ve BM verilerine göre, 1,9 milyon yerinden edilmiş kişi ile hayalet kendi andıran, harabeye dönmüş bir Filistin şehri bıraktı.

Savaşın 93’üncü günü geride kalırken; Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti, “Hamas yok edilene kadar” saldırların devam edeceğini belirtiyor.

BM Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths’in değerlendirmesine göre, dördüncü ayına girerken savaş, iki milyon üç yüz bin insanın yaşadığı Gazze’yi iki milyon insanın yerinden edildiği yaşamaya elverişli olmayan bir toprak parçası haline dönüştürdü.

Çocukları Kurtarın Vakfı’nın (Save the Children) verilerine göre, Gazze’de son üç aydır devam eden bombardımanlar sırasında günde ortalama 10’dan fazla çocuk bir ya da iki bacağını kaybetti. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da, Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den bu yana bin’den fazla çocuğun bir ya da iki bacağı kesildiği bilgisini paylaştı.

Ayrıca UNICEF, kentte artan çatışma, gıdasızlık ve hastalığın ortaya çıkardığı “ölümcül döngü”nün 1,1 milyon çocuğu tehdit ettiğini bildirdi. UNICEF Direktörü, yaptığı açıklamada, Gazze’deki çocukların “her geçen gün daha da kötüleşen bir kabusa yakalandıklarını” söyledi.

BM Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, Gazze’de “kıtlık değil kasıtlı açlık” yaşandığını bildirdi. Güney Afirkalı diplomat, “acil ateşkes” çağrısını yineledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de, BM Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği bir raporda, Gazze’de “yaygın bir kıtlığın kapıda olduğu” uyarısında bulundu.

Savaşın başlamasından bu yana İsrail saldırılarında Gazze’de en az 142 Birleşmiş Milletler çalışanı hayatını kaybetti. Filistinli kaynaklara göre, savaşın başından bu yana Gazze’de en az 109 gazeteci İsrail saldırılarında yaşamını yitirdi.

BM’de savaşın başlamasının ardından ateşkes çağrıları ve insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çeşitli girişimler oldu.  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden biri olan ABD, özellikle ateşkes öngören tasarıları reddetti.

Mali ve askeri yardımın yanı sıra İsrail’e büyük ölçekli siyasi destek de sağlayan ABD, 1954 ile 2023 yılları arasında BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’i kınayan kararlara karşı 34 kez veto yetkisini kullandı.

Öte yandan Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık’ta, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de işlediği fiillerle 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine “soykırım davası” açtı.

Paylaşın

Gazze’de, İsrail Saldırılarında Can Kaybı 23 Bini Aştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 94. günü geride kalırken Gazze’de, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı 23 bin 84’e yükseldi.

Haber Merkezi / İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu belirtilirken, yaralı sayısının ise 59 bine dayandı.

Gazze’de 1,9 milyon insan yerinden edilirken, yerinden edilenler, gıda, temiz içme suyu ve temizlik için gerekli su dahil yaşamsal ihtiyaçların eksikliğini çekiyor.

İsrail ordu sözcüsü Hagari, Gazze’nin kuzeyinde dağınık çatışmaların sürmesinin beklendiğini, bölgeden İsrail’e doğru gelişigüzel şekilde roketlerin fırlatıldığını söyledi. Hagari, Hamas militanlarının, “iskeleti ve komutanları olmasa” da bölgede hala varlık gösterdiğini belirtti.

İsrail ordusu, herhangi bir kanıt ortaya koymadan, 8 binin üzerinde Hamas militanını öldürdüğünü kaydediyor. Hagari, İsrail güçlerinin, yoğun bombardıman ve kara muharebelerinin mahalleleri yerle bir ettiği Gazze’nin kuzeyine göre güneyde daha farklı bir eylem tarzı izleyeceğini söyledi.

Üst düzey Hizbullah komutanı öldürüldü

İsrail ordusu tarafından Lübnan’ın güneyinde gerçekleştirilen bir insansız hava aracı saldırısında, üst düzey bir Hizbullah komutanının öldürüldüğü bildirildi.

Öldürülen kişinin ismi henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak Reuters haber ajansına konuşan üç güvenlik kaynağı bu kişinin Hizbullah’ın Rıdvan gücünden üst düzey bir komutan olan Wissam al-Tawil olduğunu söyledi.

Reuters’a konuşan güvenlik kaynaklarından birisi, “Şimdi işler daha da alevlenecek” dedi. AFP’nin aktardığına göre saldırı, Hizbullah komutanının içinde bulunduğu araca yönelik gerçekleştirildi.

Hizbullah komutanının öldürüldüğüne yönelik haber, İsrail savaş uçaklarının Lübnan’daki Hizbullah hedeflerine yönelik saldırılarının ardından geldi.

Hizbullah, Rıdvan birliğine bağlı üst düzey komutanı Wissam Tawil’in öldürüldüğünü doğruladı. Örgüt, Tawil’in ölüm nedenine ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.

ABD: İsrail-Hamas savaşı kolayca yayılabilir

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Arap ortaklarıyla bir araya gelerek İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü savaşın yayılabileceği yönündeki endişelerin yatıştırılmasını istedi.

Doha’da Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman Al Thani ile görüşen Blinken, İsrail’in askeri operasyonlarını sivil kayıpları azaltacak şekilde ayarlaması gerektiğinden bahsetti.

Blinken ayrıca İsrail bombardımanlarıyla yerle bir olan Filistin topraklarının çatışma sonrası geleceği için ayrıntılı planlar hazırlanmasının önemini vurguladı.

Blinken, Şeyh Muhammed ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilere “Bu çatışma kolayca metastaz yapabilecek, daha fazla güvensizliğe ve daha fazla acıya neden olabilecek bir çatışma” dedi: Bu nedenle ilk günden itibaren, diğer önceliklerimizin yanı sıra, yoğun bir şekilde çatışmanın yayılmasını önlemek için çalışmaya odaklandık.

Gazze’deki felaket boyutundaki insani duruma da değinen Blinken, önceliğinin çatışmanın yayılmasını önlemek ve Gazze’ye ulaşan insani yardım miktarını arttırmak olduğunu söyledi: Çok sayıda Filistinli sivil gıda, su, ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerine yeterince erişemediği için acı çekiyor. En çok da çocuklar.

Washington’a dönmeden önce Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail, Batı Şeria ve Mısır’ı da ziyaret edecek olan Blinken, savaşın başlamasından bu yana bölgeye yaptığı dördüncü ziyaret.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 22 Bin 835’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 93. günü geride kalırken Gazze’de, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısının son 24 saatte 113 artarak 22 bin 835’e yükseldi.

Haber Merkezi / İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu belirten Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, yaralı sayısının ise 58 bin 416’ya çıktığını duyurdu.

Öte yandan Bakanlar kurulu toplantısında konuşan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Hizbullah’la çatışmaların devam ettiği Lübnan sınırında savaş ihtimalinin giderek arttığı bir dönemde siyasi çözüm mesajı verdi.

“Hizbullah’a, Hamas’ın son aylarda çıkardığı dersi öğrenmesini öneriyorum. Bu ders, hiçbir teröristin güvende olmadığıdır. Vatandaşlarımızı koruma ve kuzeydeki sakinleri güvenli bir şekilde evlerine döndürme konusunda tamamen kararlıyız” diyen Netanyahu, bunun herkesin paylaştığı ulusal bir hedef olduğunu ve buna ulaşmak için sorumlu bir şekilde hareket ettiklerini belirtti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda zaman zaman çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalarda, 28 Lübnanlı sivil ve 129 Hizbullah mensubu ile İsrail güçlerinin açıklamasına göre ise 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Gazze’de açlık uyarısı

Bu arada Birleşmiş Milletler acil durum şefi Martin Griffiths Gazze’de açlığın çok yakında olduğunu söyledi. Griffiths, Gazze’de yaşayanların en yüksek seviyede gıda yetersizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Binlerce kişinin öldüğüne, sağlık tesislerine yönelik saldırılara ve hizmet dışı kalan hastanelere dikkat çeken Griffiths, Gazze’nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğünü söyledi. Griffiths, “Umut daha önce hiç bu kadar bulunmaz olmamıştı” ifadesini kullandı.

Bölgedeki bulaşıcı hastalıklara dikkat çeken Martin Griffiths, böyle bir kaos ortamında yaklaşık 180 kadının her gün doğum yaptığını da kaydetti. Gazze’nin yaşanmaz bir yere geldiğini belirten Griffiths, halkın her gün yaşamlarıyla ilgili tehditle karşı karşıya olduğunu kaydetti, “dünya izlemeye devam ediyor” dedi.

AB’den İsrail’e uyarı

Ayrıca Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Hamas’la savaşının Lübnan’ı bölgesel bir çatışmanın içine sürükleyebileceği uyarısında bulundu.

Lübnan’a yaptığı bir ziyaret sırasında Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Borrell, Orta Doğu’da bölgesel bir tırmanıştan kaçınmanın zorunlu olduğunu söyledi ve İsrail’i “bölgesel bir çatışmada kimsenin kazançlı çıkamayacağı” konusunda uyardı.

“Orta Doğu’da bölgesel tırmanıştan kaçınmak zorunludur. Lübnan’ın bölgesel bir çatışmaya sürüklenmesini önlemek kesinlikle gereklidir.” diyen Borrell, “Bu mesajı İsrail’e de gönderiyorum: Bölgesel bir çatışmadan kimse kazançlı çıkmayacak.” açıklamasında bulundu.

“Bu zor zamanlarda” desteğini göstermek üzere Lübnan’da bulunduğunu belirten Borrell,  bölgesel gerilimin tırmanmasını önlemek ve hem Gazze’de hem de bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasını sağlayacak koşulları yaratmak amacıyla diplomatik çabaları ilerletmek için yaptığı temaslar sırasında üst düzey hükümet yetkilileriyle görüştü.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile bir araya gelen Borrell, Güney Lübnan’daki durum, Gazze savaşının etkileri ve Suriye’deki durum Başbakan ile yapılan görüşmelerin merkezinde yer aldığını belirtti ve “Herkesin çıkarına olan gerilimin azaltılması ve uzun vadeli istikrar için diplomasi yoluyla birlikte çalışma konusunda mutabık kaldık.” dedi.

Meclis Başkanı Nebih Berri ile de görüşen AB’nin dış politika şefi, Berri ile Lübnan’ın iç meselelerine de değindiklerini ifade etti ve “Bu zor zamanlarda Lübnan için güçlü işleyen kurumlara sahip olmak çok önemli.” mesajını verdi.

Gazze’de iki gazeteci hava saldırısında öldü

Bu arada Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kenti yakınlarında düzenlenen hava saldırısında, El Cezire’nin Gazze’deki baş muhabiri Wael Dahdouh’un en büyük oğlu Hamza Dahdouh dahil iki gazeteci hayatını kaybetti.

El Cezire gazetecilerin ölümünü ve İsrail güçleri tarafından “gazeteciler ve ailelerine karşı diğer acımasızca saldırıları” şiddetle kınadı. Kanal, Uluslararası Ceza Mahkemesi, hükümetler ve insan hakları örgütlerine İsrail’den hesap sormaları çağrısında bulundu.

Dahdouh 26 Ekim’deki bir hava saldırısında da eşini, iki çocuğunu ve bir torununu yitirmişti. Kendisi de geçen ay bir çalışma arkadaşının hayatını kaybettiği bir İsrail saldırısında yaralanmıştı. Dahdouh gözyaşları içinde, “Dünya Gazze Şeridi’nde yaşananları görmüyor” ifadesini kullandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki bir diğer kent Han Yunus’la Refah arasındaki bir evin isabet aldığı bir diğer hava saldırısında da en az 7 kişi hayatını kaybetti.
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi yetkilileri, Cumartesi geç saatlerde İsrail’in bir saldırısında yaşamını yitiren 12’si çocuk 18 kişinin cesedini teslim aldıklarını belirtti. Han Yunus mülteci kampındaki bir evin vurulması sonucu 50’nin üzerinde kişi yaralandı.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü: Gerçek bir felaketin eşiğindeyiz

Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü (MSF), Deyr ül Balah’taki El Aksa Şehitleri Hastanesi’nden örgüte mensup sağlık çalışanlarını tahliye ettiklerini açıkladı. MSF’in bir yetkilisi, bir kurşunun hastanenin yoğun bakım ünitesinin duvarını deldiğini ve son birkaç günde hastaneye sadece birkaç yüz metre mesafede drone saldırıları ve keskin nişancı ateşinin olduğunu aktardı.

BM’den bir heyeti ağırlayan hastanenin müdürü, “Bugün, gerçek bir felaketin eşiğindeyiz” derken, tedavilerinin yapılamaması halinde hastaların “caddelerde ölümleriyle yüzleşme” durumuyla karşı karşıya kalacaklarını söyledi.

İsrail ordu sözcüsü Hagari, Gazze’nin kuzeyinde dağınık çatışmaların sürmesinin beklendiğini, bölgeden İsrail’e doğru gelişigüzel şekilde roketlerin fırlatıldığını söyledi. Hagari, Hamas militanlarının, “iskeleti ve komutanları olmasa” da bölgede hala varlık gösterdiğini belirtti.

İsrail ordusu, herhangi bir kanıt ortaya koymadan, 8 binin üzerinde Hamas militanını öldürdüğünü kaydediyor. Hagari, İsrail güçlerinin, yoğun bombardıman ve kara muharebelerinin mahalleleri yerle bir ettiği Gazze’nin kuzeyine göre güneyde daha farklı bir eylem tarzı izleyeceğini söyledi.

Ordunun hedef aldığı mülteci kamplarının silahlı militanlarla dolu olduğunu ve Han Yunus’un altında “tünellerle dolu bir yer altı kenti” bulduklarını bildiren Hagari, çatışmaların 2024 boyunca da devam edeceği mesajını verdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 722’e Yükseldi

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 92. günü geride kalırken Gazze’de, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının son 24 saatte 122 artarak 22 bin 722’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında yaralananların sayısının ise 58 bin 166’ya çıktığını duyurdu. Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğu belirtiliyor.

Bu arada Birleşmiş Milletler acil durum şefi Martin Griffiths Gazze’de açlığın çok yakında olduğunu söyledi. Griffiths, Gazze’de yaşayanların en yüksek seviyede gıda yetersizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Binlerce kişinin öldüğüne, sağlık tesislerine yönelik saldırılara ve hizmet dışı kalan hastanelere dikkat çeken Griffiths, Gazze’nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğünü söyledi. Griffiths, “Umut daha önce hiç bu kadar bulunmaz olmamıştı” ifadesini kullandı.

Bölgedeki bulaşıcı hastalıklara dikkat çeken Martin Griffiths, böyle bir kaos ortamında yaklaşık 180 kadının her gün doğum yaptığını da kaydetti. Gazze’nin yaşanmaz bir yere geldiğini belirten Griffiths, halkın her gün yaşamlarıyla ilgili tehditle karşı karşıya olduğunu kaydetti, “dünya izlemeye devam ediyor” dedi.

Hizbullah’tan İsrail’in kuzeyinde yer alan bir askeri üsse roketli saldırı

Öte yandan Hamas liderlerinden Salih el Aruri’nin Lübnan’da öldürüldüğü suikastın ardından Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilim tırmanmaya devam ediyor.

Lübnan’daki silahlı grup Hizbullah, İsrail’in kuzeyinde yer alan bir askeri üsse roket saldırısı düzenledi. Şii Müslüman gruptan yapılan açıklamada, “İslami direniş (Hizbullah) yüce lider Şeyh Salih el Aruri’ye yönelik suikast suçuna verilen ilk yanıt kapsamında Meron hava kontrol üssünü farklı tipte 62 füzeyle hedef almıştır” denildi.

İsrail ordusu ise bu sabah Lübnan’dan Meron bölgesine doğru fırlatılan yaklaşık 40 roket tespit edildiğini ve akabinde bu saldırılarda yer alan bir “terör hücresinin” vurulduğunu duyurdu.

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Aruri, 2 Ocak’ta Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Hizbullah’ın kalelerinden biri olarak görülen bir banliyöde insansız hava aracı saldırısıyla öldürülmüş, Hizbullah da bu saldırının “cezasız” kalmayacağını duyurmuştu.

AB’den İsrail’e uyarı

Ayrıca Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Hamas’la savaşının Lübnan’ı bölgesel bir çatışmanın içine sürükleyebileceği uyarısında bulundu.

Lübnan’a yaptığı bir ziyaret sırasında Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Borrell, Orta Doğu’da bölgesel bir tırmanıştan kaçınmanın zorunlu olduğunu söyledi ve İsrail’i “bölgesel bir çatışmada kimsenin kazançlı çıkamayacağı” konusunda uyardı.

“Orta Doğu’da bölgesel tırmanıştan kaçınmak zorunludur. Lübnan’ın bölgesel bir çatışmaya sürüklenmesini önlemek kesinlikle gereklidir.” diyen Borrell, “Bu mesajı İsrail’e de gönderiyorum: Bölgesel bir çatışmadan kimse kazançlı çıkmayacak.” açıklamasında bulundu.

“Bu zor zamanlarda” desteğini göstermek üzere Lübnan’da bulunduğunu belirten Borrell,  bölgesel gerilimin tırmanmasını önlemek ve hem Gazze’de hem de bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasını sağlayacak koşulları yaratmak amacıyla diplomatik çabaları ilerletmek için yaptığı temaslar sırasında üst düzey hükümet yetkilileriyle görüştü.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile bir araya gelen Borrell, Güney Lübnan’daki durum, Gazze savaşının etkileri ve Suriye’deki durum Başbakan ile yapılan görüşmelerin merkezinde yer aldığını belirtti ve “Herkesin çıkarına olan gerilimin azaltılması ve uzun vadeli istikrar için diplomasi yoluyla birlikte çalışma konusunda mutabık kaldık.” dedi.

Meclis Başkanı Nebih Berri ile de görüşen AB’nin dış politika şefi, Berri ile Lübnan’ın iç meselelerine de değindiklerini ifade etti ve “Bu zor zamanlarda Lübnan için güçlü işleyen kurumlara sahip olmak çok önemli.” mesajını verdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 600’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 91. günü geride kalırken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının son 24 saatte 162 artarak 22 bin 600’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Bakanlık, yaralı sayısının da 57 bin 910’a yükseldiğini aktardı. Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğu belirtiliyor.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’de çatışmaların sona ermesinin ardından Filistin topraklarını ne İsrail’in ne de Hamas’ın yöneteceğini söyleyerek Gazze’ye yönelik savaş sonrası plana ilişkin ilk kez detay verdi.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in bölgeye ziyaretinden önce düzenlediği basın toplantısında, Hamas ile İsrail arasındaki savaşın ardından Filistin topraklarında “Ne Hamas ne de sivil bir İsrail yönetimi olmayacağını” dile getirdi.

Yoav Gallant’ın, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun savaş kabinesinin onayına sunmaya hazırlandığı plana göre, Hamas’ın elindeki rehineler serbest kalana, örgütün askeri kapasitesiyle idari sistemi yok edilene ve bu topraklardaki askeri tehdit tamamen ortadan kalkana kadar Gazze’deki askeri operasyona devam edilecek. Planda, Hamas’ın artık Gazze Şeridi’ni kontrol etmediği günle başlayacak olan yeni bir döneme vurgu yapılıyor.

“Gazze Şeridi’nde, savaşın hedeflerine ulaşıldıktan sonra sivil bir İsrail varlığı olmayacak” diyen Gallant, diğer yandan İsrail ordusunun bölgede her türlü tehdidi “daha doğmadan” elimine etmek üzere manevra kabiliyetini koruyacağına işaret etti.

Yoav Gallant, “Gazze Şeridi’nin sakinleri Filistinlilerdir. Sonuç itibarıyla, İsrail’e karşı düşmanca bir eylem ya da tehdit olmaması şartıyla Filistinli oluşumlar yönetimden sorumlu olacaktır” ifadelerini kullandı.

“BM 1 milyon 400 bin kişiyi barındırıyor”

Birleşmiş Milletler Yardım Koordinasyon Dairesi (OCHA), Gazze Şeridi’nde artan çatışmaların insani yardım çalışmalarını engellediğini kaydetti. OCHA, bölgedeki güvenliğin yetersiz olması yüzünden insani yardım malzemelerini dağıtmakta zorlandıklarını belirtti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, komiserliğin sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, Gazze’de halkın yüzde 85’inin ülke içinde yerinden edilmiş durumda olduğunu belirterek bu kişilerin, evlerine dönme hakları olduğunu yazdı ve “Uluslararası hukuk bu insanların, işgal altındaki topraklardan zorla yerinden edilmelerini yasaklıyor” dedi.

Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ameliyatlar ve anestezi için hayati önem taşıyan tıbbi malzemeleri taşıyan 13 TIR’ın Gazze’ye giriş yaptığını, tıbbi yardımın 142 bin hastaya yetecek miktarda olduğunu açıkladı. Ayrıca gıda, ilaç ve diğer insani yardım malzemelerinin yüklü olduğu 105 TIR’ın da dün Refah ve Kerem Şalom sınır kapılarından Gazze Şeridi’ne girdiği kaydedildi.

Gazze genelinde yaklaşık 1 milyon 400 bin kişinin, BM’ye ait 155 tesiste barındığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF), Gazze Şeridi’ne 960 bin dozdan fazla aşı dağıtmak için Dünya Sağlık Örgütü ve yerel BM ekipleriyle çalışacağı açıklandı.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) da, Gazze’de acil gıda yardımına ihtiyaç duyan 2 milyon kişiyi etkileyecek kıtlık riskinin her geçen gün daha da arttığını, temel kamu hizmetlerinin yeniden sağlanması yoluyla sağlık, beslenme ve açlığın azaltılması için çalışmaların sürdüğü kaydedildi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 22 Bin 438’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 90. günü geride kalırken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısının 22 bin 438’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğunu dile getirdi. Bakanlık, yaralı sayısının da 57 bin 614’e yükseldiğini aktardı.

Öte yandan İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların bazı bölgelerinde daha küçük güçlerle savaşın üçüncü aşamasına geçti. İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde Gazze kentinin doğusundaki Ed-Derac ve Et-Tuffah bölgelerindeki yoğun askeri faaliyetlerin önümüzdeki hafta başına kadar sona ereceği yönündeki görüşünü aktardı.

İsrail, resmi olarak üçüncü aşamaya geçildiğine ilişkin açıklama yapmadı. İsrail güçlerinin azalması da dahil olmak üzere İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki faaliyetlerine bakıldığında söz konusu aşamanın başladığı ifade ediliyor.

İsrail – Lübnan hattında gerilim

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Avrupa Birliği’nin (AB) terör örgütleri listesinde yer alan Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el Aruri’nin Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta öldürülmesini, “İsrail’in çirkin saldırganlığı” diyerek kınadı.

Lübnan’da televizyondan yayınlanan açıklamasında Nasrallah, “Bu sessiz kalmamamız gereken büyük ve tehlikeli bir suç” diyerek “İsrail’in zayıfladığı, Allah’ın izniyle İsrail’in hedeflerine ulaşamayacağı” ifadelerini kullandı. “Eğer düşman Lübnan’a saldırırsa Hizbullah hiçbir kısıtlama ya da kural tanımayacak” tehdidinde bulunan Nasrallah, “Savaştan korkmuyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail Ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, Nasrallah’ın açıklamaları sonrası gazetecilerin İsrail’in Hizbullah’a karşı bir saldırı hazırlığında olup olmadığına ilişkin sorusunu, “Bu söylediklerinize cevap vermeyeceğim. Biz Hamas’la mücadeleye odaklanmış durumdayız” diyerek yanıtladı.

Lübnan ve İran’daki Hizbullah’ı Hamas’a askeri ve mali destek vermekle suçlayan İsrail, Hamas lideri Aruri’nin öldürülmesinin sorumluluğunu ise şimdiye kadar üstlenmedi. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısının ardından Gazze’ye bombardıman başlatan İsrail daha sonra kara operasyonlarını genişletmişti.

Lübnan hükümeti ise yaşanan gelişmelerden endişeli. Lübnan Dışişleri Bakanı Bau Habib, Lübnanlıların savaşın içine çekilmek istemediğini belirterek “Hizbullah bile bölgesel bir savaşın içinde olmak istemiyor” dedi. Habib, Batılı ülkelere “Sadece Lübnan’da değil, sadece Beyrut’ta değil, Gazze’de de tüm şiddetini ve eylemlerini durdurması için İsrail’e baskı yapmaları” çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden İsrail’e kınama

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarda, İsrailli aşırı sağcı iki bakanın, Filistinlilerin Gazze’den ‘gönüllü göçü’nü destekleme yönündeki çağrılarını kınadı ve sert tepki gösterdi. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin gönüllü olarak bölgeden göç etmelerine destek verdiklerini” açıklamıştı.

Ben-Gvir, gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail’in “Gazze sakinlerinin göçünü teşvik etmeye odaklanması gerektiğini” söylemiş ve İsrail’in Gazze Şeridi’ni “kalıcı olarak kontrol edeceğini” iddia etmişti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin en aşırı uçta duran isimlerinden biri olarak öne çıkan Ben-Gvir, kuşatma altındaki Filistin topraklarında yeniden Yahudi yerleşim birimleri inşasınının da en hararetli savunucularından.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal paylaşım platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İsrailli bakanların çağrısını “kışkırtıcı ve sorumsuz” şeklinde değerlendirdi.

Borrell, iletisinde şu ifadeleri kullandı: “İsrailli bakanlar Ben Gvir ve Smotrich’in Gazze’deki Filistin halkına iftira atan ve onların göç ettirilmesi için bir plan hazırlanması çağrısı yapan sorumsuz ve kışkırtıcı açıklamalarını şiddetle kınıyorum. Zorla yerinden edilme uluslararası insani hukukta ağır bir ihlal olarak kati şekilde yasaklanmıştır.”

Brüksel’in ardından Fransa, Almanya, İspanya ve Hollanda gibi AB üyesi devletler İsrailli bakanlara tepki gösterdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 313’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 89. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 128 artarak 22 bin 313’e ulaştığını duyurdu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı,, saldırılarda yaralananların sayısının ise 57 bin 296’ya çıktığını aktardı. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nde bir İsrail askerinin daha ölmesiyle 27 Ekim’de başlatılan kara operasyonunda ölen asker sayısının 174’e yükseldiği ifade edildi.

Gazze’de 7 Ekim’den bu yana ölen toplam İsrail asker sayısının ise 509’a ulaştığı bildirildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 323 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 138 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı “soykırım” davasının ilk duruşmasının 11-12 Ocak’ta yapılacağı bildirildi.

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Sözcüsü Clayson Monyela, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, davanın ilk duruşmasının 11-12 Ocak’ta Lahey’de olduğunu ve avukatların bu yönde hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti.

Güney Afrika’nın Filistinlilere soykırım yapmakla suçladığı İsrail, Birleşmiş Milletler’in en üst mahkemesi önünde kendisini savunacağını duyurdu.

UAD’nin İsrail aleyhine vereceği bir kararın ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak izole edebileceği ifade ediliyor.

İsrail hükümeti sözcüsü Eylon Lely, “İsrail Devleti Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na çıkacak ve Güney Afrika’nın saçma kan iftirasını çürütecek” dedi.

Levy, “Güney Afrika liderleri, sizi temin ederiz ki tarih sizi yargılayacak, hem de hiç merhamet göstermeden” dedi.

İsrail’in sivillere yönelik zararın en aza indirgenmesi için aldığı bir dizi önlemi sıralayan Levy, “Hastanelerin, okulların, camilerin, evlerin ve BM tesislerinin içinden ve yeraltından çatışan” Hamas’ın, çıkardığı savaşın tüm ahlaki sorumluluğunu taşıdığını söyledi.

Levy, Güney Afrika’nın Hamas’ın İsrailliler’e yönelik suçlarının da ortağı olduğunu belirtti, ancak ayrıntı vermedi.

Yeni bir kamuoyu yoklaması, Gazze’de Hamas’a karşı yürütülen savaş sona erdikten sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun görevde kalmaya devam etmesini isteyen İsrailliler’in oranının sadece yüzde 15 olduğunu ortaya koydu.

Ancak anket aynı zamanda İsrail kamuoyunda Netanyahu’nun Gazze’deki militanları yok etme stratejisine verilen desteğin çok daha yüksek olduğunu gösterdi.

Paylaşın

Gazze’de Öldürülen Filistinlilerin Sayısı 22 Bin 185’e Ulaştı

Filistin – İsrail savaşının 88. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 207 artarak 22 bin 185’e ulaştığını duyurdu.

Haber Merkezi / Bakanlık, saldırılarda yaralananların sayısının ise 57 bin 35’e çıktığını aktardı. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

Öte yandan Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da İsrail askerleri veya yerleşimciler tarafından en az 321 Filistinli öldürüldü. Geçen yıl da bölgede 520’den fazla Filistinli öldürülmüştü.

Batı Şeria, 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana İsrail işgali altında ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların başlamasından bu yana gerilim tırmanıyor.

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari yeni yıl mesajında, bazı askerlerin özellikle de yedeklerin yeniden örgütlenmeleri için geri çekileceğini vurguladı. Sözcü “Bu adaptasyonlar, savaşa 2024’de de devam edebilmek için planlama ve hazırlığı amaçlıyor” dedi.

Hagari “İsrail Ordusu, yılın geri kalanında ek görevler olacağı ve savaşın devam edeceği anlayışıyla ileriyi planlamalı” dedi. Sözcü Hagari, bazı yedek birliklerin “gelecekte yapılacak operasyonlar öncesi enerjilerini yeniden toparlayabilmeleri için bu hafta çekileceklerini” belirtti.

Tugayların büyüklüğü yaklaşık 4 bin askere kadar değişebiliyor. İsrail ordusu Gazze’de kaç asker konuşlandırdığını açıklamıyor. Öte yandan askerlerin bir kısmının çatışmaların daha yoğun yaşandığı şehrin güney yarısına yönlendirildiği belirtildi. Asker sevkiyatı, Gazze’nin kuzey yarısında çatışmaların azaltıldığına işaret ediyor.

İsrail bir süredir ABD’nin, saldırıların yoğunluğunu azaltması yönündeki baskısı altındaydı. Geri çekilme haberi de Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde geldi.

Netanyahu’nun tartışmalı yargı reformu yasası iptal edildi

İsrail’de Yüksek Mahkeme, ülke çapında protestolara yol açan tartışmalı yargı reformu yasasını iptal etti. Söz konusu kararla mahkeme, temmuz ayında kabul edilen ve yargıçların hükümet kararlarını iptal etmelerini engelleyen reformu ortadan kaldırmış oldu.

Yüksek Mahkeme yargıçları 7’ye karşı 8 oyla yasanın “demokratik İsrail Devleti’nin temel karakterine ciddi ve benzeri görülmemiş zarar verdiği” gerekçesiyle iptal etti.

Muhalifler, Netanyahu’nun makuliyet standardını kaldırma çabalarının yolsuzluğa ve önemli pozisyonlara niteliksiz yandaşların uygunsuz bir şekilde atanmasına kapı açtığını savunuyordu.Tartışmalı temel yargı düzenlemeleri, yaz aylarında da on binlerce kişinin katıldığı gösterilerle protesto edilmişti.

MOSSAD bağlantılı 33 gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik İstanbul merkezli sekiz ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Köstebek’ operasyonunda 33 şüpheli şahsın yakalandığını” bildirdi.

Operasyonun İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün faaliyetleri kapsamında; MİT Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce yürütüldüğünü belirten Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

“İsrail İstihbarat Servisi’nin ülkemizde ikamet eden yabancı uyruklu şahıslara yönelik keşif, takip, darp, adam kaçırma gibi taktik bazda işler yapmayı amaçladığının tespit edilmesi üzerine, İstanbul merkezli sekiz ilde 57 ayrı adrese yapılan ‘Köstebek’ operasyonlarında 33 şüpheli şahıs yakalandı.”

Yerlikaya, operasyonda yapılan aramalarda; 143 bin 830 Euro, 23 bin 680 Dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, 1 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda fişek ve dijital materyale el konulduğu bilgisini de paylaştı. Ali Yerlikaya, paylaşımında Türkiye’de casusluk faaliyetlerine asla izin verilmeyeceği ve casuslarla mücadelenin süreceği mesajını verdi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 22 Bine Dayandı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 87. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının 21 bin 978’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip edilmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

2004’ün ilk dakikalarında İsrail ordusu Gazze’yi bombalarken Hamas’ın askeri kanadı İzettin el Kassam Tugayları’na bağlı savaşçılar da Tel Aviv’i roket yağmuruna tuttu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, kentte gece boyunca düzenlenen İsrail saldırılarında en az 24 kişi hayatını kaybetti. Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada da, “İsrail’in Gazze’deki sivil katliamlarına yanıt olarak Tel Aviv’in M 90 roketleri ile vurulduğu” kaydedildi.

İsrail saldırılar sırasında herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadığını bildirdi. İsrail, 8 binden fazla militanın öldürüldüğünü söylüyor. Militanların okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere yerleşim alanlarına yerleştiğini söyleyerek sivil ölümlerinin yüksek olmasından Hamas’ı sorumlu tutuyor.

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari yeni yıl mesajında, bazı askerlerin özellikle de yedeklerin yeniden örgütlenmeleri için geri çekileceğini vurguladı. Sözcü “Bu adaptasyonlar, savaşa 2024’de de devam edebilmek için planlama ve hazırlığı amaçlıyor” dedi.

Hagari “İsrail Ordusu, yılın geri kalanında ek görevler olacağı ve savaşın devam edeceği anlayışıyla ileriyi planlamalı” dedi. Sözcü Hagari, bazı yedek birliklerin “gelecekte yapılacak operasyonlar öncesi enerjilerini yeniden toparlayabilmeleri için bu hafta çekileceklerini” belirtti.

Tugayların büyüklüğü yaklaşık 4 bin askere kadar değişebiliyor. İsrail ordusu Gazze’de kaç asker konuşlandırdığını açıklamıyor. Öte yandan askerlerin bir kısmının çatışmaların daha yoğun yaşandığı şehrin güney yarısına yönlendirildiği belirtildi. Asker sevkiyatı, Gazze’nin kuzey yarısında çatışmaların azaltıldığına işaret ediyor.

İsrail bir süredir ABD’nin, saldırıların yoğunluğunu azaltması yönündeki baskısı altındaydı. Geri çekilme haberi de Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “Savaş, hedefleri gerçekleşene dek birkaç ay daha sürecek. Zaferin gerçekleşmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Gazze’nin herhangi bir tehdit oluşturmamasını garanti altına almak istiyoruz” dedi.

Paylaşın