Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 722’e Yükseldi

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 92. günü geride kalırken Gazze’de, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının son 24 saatte 122 artarak 22 bin 722’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında yaralananların sayısının ise 58 bin 166’ya çıktığını duyurdu. Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğu belirtiliyor.

Bu arada Birleşmiş Milletler acil durum şefi Martin Griffiths Gazze’de açlığın çok yakında olduğunu söyledi. Griffiths, Gazze’de yaşayanların en yüksek seviyede gıda yetersizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Binlerce kişinin öldüğüne, sağlık tesislerine yönelik saldırılara ve hizmet dışı kalan hastanelere dikkat çeken Griffiths, Gazze’nin ölüm ve çaresizlik yerine dönüştüğünü söyledi. Griffiths, “Umut daha önce hiç bu kadar bulunmaz olmamıştı” ifadesini kullandı.

Bölgedeki bulaşıcı hastalıklara dikkat çeken Martin Griffiths, böyle bir kaos ortamında yaklaşık 180 kadının her gün doğum yaptığını da kaydetti. Gazze’nin yaşanmaz bir yere geldiğini belirten Griffiths, halkın her gün yaşamlarıyla ilgili tehditle karşı karşıya olduğunu kaydetti, “dünya izlemeye devam ediyor” dedi.

Hizbullah’tan İsrail’in kuzeyinde yer alan bir askeri üsse roketli saldırı

Öte yandan Hamas liderlerinden Salih el Aruri’nin Lübnan’da öldürüldüğü suikastın ardından Hizbullah ile İsrail arasındaki gerilim tırmanmaya devam ediyor.

Lübnan’daki silahlı grup Hizbullah, İsrail’in kuzeyinde yer alan bir askeri üsse roket saldırısı düzenledi. Şii Müslüman gruptan yapılan açıklamada, “İslami direniş (Hizbullah) yüce lider Şeyh Salih el Aruri’ye yönelik suikast suçuna verilen ilk yanıt kapsamında Meron hava kontrol üssünü farklı tipte 62 füzeyle hedef almıştır” denildi.

İsrail ordusu ise bu sabah Lübnan’dan Meron bölgesine doğru fırlatılan yaklaşık 40 roket tespit edildiğini ve akabinde bu saldırılarda yer alan bir “terör hücresinin” vurulduğunu duyurdu.

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Aruri, 2 Ocak’ta Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, Hizbullah’ın kalelerinden biri olarak görülen bir banliyöde insansız hava aracı saldırısıyla öldürülmüş, Hizbullah da bu saldırının “cezasız” kalmayacağını duyurmuştu.

AB’den İsrail’e uyarı

Ayrıca Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Hamas’la savaşının Lübnan’ı bölgesel bir çatışmanın içine sürükleyebileceği uyarısında bulundu.

Lübnan’a yaptığı bir ziyaret sırasında Lübnan Dışişleri Bakanı Abdallah Buhabib ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Borrell, Orta Doğu’da bölgesel bir tırmanıştan kaçınmanın zorunlu olduğunu söyledi ve İsrail’i “bölgesel bir çatışmada kimsenin kazançlı çıkamayacağı” konusunda uyardı.

“Orta Doğu’da bölgesel tırmanıştan kaçınmak zorunludur. Lübnan’ın bölgesel bir çatışmaya sürüklenmesini önlemek kesinlikle gereklidir.” diyen Borrell, “Bu mesajı İsrail’e de gönderiyorum: Bölgesel bir çatışmadan kimse kazançlı çıkmayacak.” açıklamasında bulundu.

“Bu zor zamanlarda” desteğini göstermek üzere Lübnan’da bulunduğunu belirten Borrell,  bölgesel gerilimin tırmanmasını önlemek ve hem Gazze’de hem de bölgede adil ve kalıcı bir barışa ulaşılmasını sağlayacak koşulları yaratmak amacıyla diplomatik çabaları ilerletmek için yaptığı temaslar sırasında üst düzey hükümet yetkilileriyle görüştü.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile bir araya gelen Borrell, Güney Lübnan’daki durum, Gazze savaşının etkileri ve Suriye’deki durum Başbakan ile yapılan görüşmelerin merkezinde yer aldığını belirtti ve “Herkesin çıkarına olan gerilimin azaltılması ve uzun vadeli istikrar için diplomasi yoluyla birlikte çalışma konusunda mutabık kaldık.” dedi.

Meclis Başkanı Nebih Berri ile de görüşen AB’nin dış politika şefi, Berri ile Lübnan’ın iç meselelerine de değindiklerini ifade etti ve “Bu zor zamanlarda Lübnan için güçlü işleyen kurumlara sahip olmak çok önemli.” mesajını verdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 600’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 91. günü geride kalırken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının son 24 saatte 162 artarak 22 bin 600’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Bakanlık, yaralı sayısının da 57 bin 910’a yükseldiğini aktardı. Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğu belirtiliyor.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’de çatışmaların sona ermesinin ardından Filistin topraklarını ne İsrail’in ne de Hamas’ın yöneteceğini söyleyerek Gazze’ye yönelik savaş sonrası plana ilişkin ilk kez detay verdi.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in bölgeye ziyaretinden önce düzenlediği basın toplantısında, Hamas ile İsrail arasındaki savaşın ardından Filistin topraklarında “Ne Hamas ne de sivil bir İsrail yönetimi olmayacağını” dile getirdi.

Yoav Gallant’ın, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun savaş kabinesinin onayına sunmaya hazırlandığı plana göre, Hamas’ın elindeki rehineler serbest kalana, örgütün askeri kapasitesiyle idari sistemi yok edilene ve bu topraklardaki askeri tehdit tamamen ortadan kalkana kadar Gazze’deki askeri operasyona devam edilecek. Planda, Hamas’ın artık Gazze Şeridi’ni kontrol etmediği günle başlayacak olan yeni bir döneme vurgu yapılıyor.

“Gazze Şeridi’nde, savaşın hedeflerine ulaşıldıktan sonra sivil bir İsrail varlığı olmayacak” diyen Gallant, diğer yandan İsrail ordusunun bölgede her türlü tehdidi “daha doğmadan” elimine etmek üzere manevra kabiliyetini koruyacağına işaret etti.

Yoav Gallant, “Gazze Şeridi’nin sakinleri Filistinlilerdir. Sonuç itibarıyla, İsrail’e karşı düşmanca bir eylem ya da tehdit olmaması şartıyla Filistinli oluşumlar yönetimden sorumlu olacaktır” ifadelerini kullandı.

“BM 1 milyon 400 bin kişiyi barındırıyor”

Birleşmiş Milletler Yardım Koordinasyon Dairesi (OCHA), Gazze Şeridi’nde artan çatışmaların insani yardım çalışmalarını engellediğini kaydetti. OCHA, bölgedeki güvenliğin yetersiz olması yüzünden insani yardım malzemelerini dağıtmakta zorlandıklarını belirtti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, komiserliğin sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, Gazze’de halkın yüzde 85’inin ülke içinde yerinden edilmiş durumda olduğunu belirterek bu kişilerin, evlerine dönme hakları olduğunu yazdı ve “Uluslararası hukuk bu insanların, işgal altındaki topraklardan zorla yerinden edilmelerini yasaklıyor” dedi.

Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ameliyatlar ve anestezi için hayati önem taşıyan tıbbi malzemeleri taşıyan 13 TIR’ın Gazze’ye giriş yaptığını, tıbbi yardımın 142 bin hastaya yetecek miktarda olduğunu açıkladı. Ayrıca gıda, ilaç ve diğer insani yardım malzemelerinin yüklü olduğu 105 TIR’ın da dün Refah ve Kerem Şalom sınır kapılarından Gazze Şeridi’ne girdiği kaydedildi.

Gazze genelinde yaklaşık 1 milyon 400 bin kişinin, BM’ye ait 155 tesiste barındığı belirtildi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF), Gazze Şeridi’ne 960 bin dozdan fazla aşı dağıtmak için Dünya Sağlık Örgütü ve yerel BM ekipleriyle çalışacağı açıklandı.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) da, Gazze’de acil gıda yardımına ihtiyaç duyan 2 milyon kişiyi etkileyecek kıtlık riskinin her geçen gün daha da arttığını, temel kamu hizmetlerinin yeniden sağlanması yoluyla sağlık, beslenme ve açlığın azaltılması için çalışmaların sürdüğü kaydedildi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 22 Bin 438’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 90. günü geride kalırken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısının 22 bin 438’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuklar olduğunu dile getirdi. Bakanlık, yaralı sayısının da 57 bin 614’e yükseldiğini aktardı.

Öte yandan İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların bazı bölgelerinde daha küçük güçlerle savaşın üçüncü aşamasına geçti. İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde Gazze kentinin doğusundaki Ed-Derac ve Et-Tuffah bölgelerindeki yoğun askeri faaliyetlerin önümüzdeki hafta başına kadar sona ereceği yönündeki görüşünü aktardı.

İsrail, resmi olarak üçüncü aşamaya geçildiğine ilişkin açıklama yapmadı. İsrail güçlerinin azalması da dahil olmak üzere İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki faaliyetlerine bakıldığında söz konusu aşamanın başladığı ifade ediliyor.

İsrail – Lübnan hattında gerilim

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Avrupa Birliği’nin (AB) terör örgütleri listesinde yer alan Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el Aruri’nin Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta öldürülmesini, “İsrail’in çirkin saldırganlığı” diyerek kınadı.

Lübnan’da televizyondan yayınlanan açıklamasında Nasrallah, “Bu sessiz kalmamamız gereken büyük ve tehlikeli bir suç” diyerek “İsrail’in zayıfladığı, Allah’ın izniyle İsrail’in hedeflerine ulaşamayacağı” ifadelerini kullandı. “Eğer düşman Lübnan’a saldırırsa Hizbullah hiçbir kısıtlama ya da kural tanımayacak” tehdidinde bulunan Nasrallah, “Savaştan korkmuyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail Ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, Nasrallah’ın açıklamaları sonrası gazetecilerin İsrail’in Hizbullah’a karşı bir saldırı hazırlığında olup olmadığına ilişkin sorusunu, “Bu söylediklerinize cevap vermeyeceğim. Biz Hamas’la mücadeleye odaklanmış durumdayız” diyerek yanıtladı.

Lübnan ve İran’daki Hizbullah’ı Hamas’a askeri ve mali destek vermekle suçlayan İsrail, Hamas lideri Aruri’nin öldürülmesinin sorumluluğunu ise şimdiye kadar üstlenmedi. Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısının ardından Gazze’ye bombardıman başlatan İsrail daha sonra kara operasyonlarını genişletmişti.

Lübnan hükümeti ise yaşanan gelişmelerden endişeli. Lübnan Dışişleri Bakanı Bau Habib, Lübnanlıların savaşın içine çekilmek istemediğini belirterek “Hizbullah bile bölgesel bir savaşın içinde olmak istemiyor” dedi. Habib, Batılı ülkelere “Sadece Lübnan’da değil, sadece Beyrut’ta değil, Gazze’de de tüm şiddetini ve eylemlerini durdurması için İsrail’e baskı yapmaları” çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden İsrail’e kınama

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarda, İsrailli aşırı sağcı iki bakanın, Filistinlilerin Gazze’den ‘gönüllü göçü’nü destekleme yönündeki çağrılarını kınadı ve sert tepki gösterdi. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin gönüllü olarak bölgeden göç etmelerine destek verdiklerini” açıklamıştı.

Ben-Gvir, gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail’in “Gazze sakinlerinin göçünü teşvik etmeye odaklanması gerektiğini” söylemiş ve İsrail’in Gazze Şeridi’ni “kalıcı olarak kontrol edeceğini” iddia etmişti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin en aşırı uçta duran isimlerinden biri olarak öne çıkan Ben-Gvir, kuşatma altındaki Filistin topraklarında yeniden Yahudi yerleşim birimleri inşasınının da en hararetli savunucularından.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal paylaşım platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, İsrailli bakanların çağrısını “kışkırtıcı ve sorumsuz” şeklinde değerlendirdi.

Borrell, iletisinde şu ifadeleri kullandı: “İsrailli bakanlar Ben Gvir ve Smotrich’in Gazze’deki Filistin halkına iftira atan ve onların göç ettirilmesi için bir plan hazırlanması çağrısı yapan sorumsuz ve kışkırtıcı açıklamalarını şiddetle kınıyorum. Zorla yerinden edilme uluslararası insani hukukta ağır bir ihlal olarak kati şekilde yasaklanmıştır.”

Brüksel’in ardından Fransa, Almanya, İspanya ve Hollanda gibi AB üyesi devletler İsrailli bakanlara tepki gösterdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 22 Bin 313’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 89. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 128 artarak 22 bin 313’e ulaştığını duyurdu.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı,, saldırılarda yaralananların sayısının ise 57 bin 296’ya çıktığını aktardı. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nde bir İsrail askerinin daha ölmesiyle 27 Ekim’de başlatılan kara operasyonunda ölen asker sayısının 174’e yükseldiği ifade edildi.

Gazze’de 7 Ekim’den bu yana ölen toplam İsrail asker sayısının ise 509’a ulaştığı bildirildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 323 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 138 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı “soykırım” davasının ilk duruşmasının 11-12 Ocak’ta yapılacağı bildirildi.

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Sözcüsü Clayson Monyela, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, davanın ilk duruşmasının 11-12 Ocak’ta Lahey’de olduğunu ve avukatların bu yönde hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti.

Güney Afrika’nın Filistinlilere soykırım yapmakla suçladığı İsrail, Birleşmiş Milletler’in en üst mahkemesi önünde kendisini savunacağını duyurdu.

UAD’nin İsrail aleyhine vereceği bir kararın ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak izole edebileceği ifade ediliyor.

İsrail hükümeti sözcüsü Eylon Lely, “İsrail Devleti Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na çıkacak ve Güney Afrika’nın saçma kan iftirasını çürütecek” dedi.

Levy, “Güney Afrika liderleri, sizi temin ederiz ki tarih sizi yargılayacak, hem de hiç merhamet göstermeden” dedi.

İsrail’in sivillere yönelik zararın en aza indirgenmesi için aldığı bir dizi önlemi sıralayan Levy, “Hastanelerin, okulların, camilerin, evlerin ve BM tesislerinin içinden ve yeraltından çatışan” Hamas’ın, çıkardığı savaşın tüm ahlaki sorumluluğunu taşıdığını söyledi.

Levy, Güney Afrika’nın Hamas’ın İsrailliler’e yönelik suçlarının da ortağı olduğunu belirtti, ancak ayrıntı vermedi.

Yeni bir kamuoyu yoklaması, Gazze’de Hamas’a karşı yürütülen savaş sona erdikten sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun görevde kalmaya devam etmesini isteyen İsrailliler’in oranının sadece yüzde 15 olduğunu ortaya koydu.

Ancak anket aynı zamanda İsrail kamuoyunda Netanyahu’nun Gazze’deki militanları yok etme stratejisine verilen desteğin çok daha yüksek olduğunu gösterdi.

Paylaşın

Gazze’de Öldürülen Filistinlilerin Sayısı 22 Bin 185’e Ulaştı

Filistin – İsrail savaşının 88. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 207 artarak 22 bin 185’e ulaştığını duyurdu.

Haber Merkezi / Bakanlık, saldırılarda yaralananların sayısının ise 57 bin 35’e çıktığını aktardı. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

Öte yandan Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da İsrail askerleri veya yerleşimciler tarafından en az 321 Filistinli öldürüldü. Geçen yıl da bölgede 520’den fazla Filistinli öldürülmüştü.

Batı Şeria, 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana İsrail işgali altında ve İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların başlamasından bu yana gerilim tırmanıyor.

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari yeni yıl mesajında, bazı askerlerin özellikle de yedeklerin yeniden örgütlenmeleri için geri çekileceğini vurguladı. Sözcü “Bu adaptasyonlar, savaşa 2024’de de devam edebilmek için planlama ve hazırlığı amaçlıyor” dedi.

Hagari “İsrail Ordusu, yılın geri kalanında ek görevler olacağı ve savaşın devam edeceği anlayışıyla ileriyi planlamalı” dedi. Sözcü Hagari, bazı yedek birliklerin “gelecekte yapılacak operasyonlar öncesi enerjilerini yeniden toparlayabilmeleri için bu hafta çekileceklerini” belirtti.

Tugayların büyüklüğü yaklaşık 4 bin askere kadar değişebiliyor. İsrail ordusu Gazze’de kaç asker konuşlandırdığını açıklamıyor. Öte yandan askerlerin bir kısmının çatışmaların daha yoğun yaşandığı şehrin güney yarısına yönlendirildiği belirtildi. Asker sevkiyatı, Gazze’nin kuzey yarısında çatışmaların azaltıldığına işaret ediyor.

İsrail bir süredir ABD’nin, saldırıların yoğunluğunu azaltması yönündeki baskısı altındaydı. Geri çekilme haberi de Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde geldi.

Netanyahu’nun tartışmalı yargı reformu yasası iptal edildi

İsrail’de Yüksek Mahkeme, ülke çapında protestolara yol açan tartışmalı yargı reformu yasasını iptal etti. Söz konusu kararla mahkeme, temmuz ayında kabul edilen ve yargıçların hükümet kararlarını iptal etmelerini engelleyen reformu ortadan kaldırmış oldu.

Yüksek Mahkeme yargıçları 7’ye karşı 8 oyla yasanın “demokratik İsrail Devleti’nin temel karakterine ciddi ve benzeri görülmemiş zarar verdiği” gerekçesiyle iptal etti.

Muhalifler, Netanyahu’nun makuliyet standardını kaldırma çabalarının yolsuzluğa ve önemli pozisyonlara niteliksiz yandaşların uygunsuz bir şekilde atanmasına kapı açtığını savunuyordu.Tartışmalı temel yargı düzenlemeleri, yaz aylarında da on binlerce kişinin katıldığı gösterilerle protesto edilmişti.

MOSSAD bağlantılı 33 gözaltı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Uluslararası casusluk faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik İstanbul merkezli sekiz ilde eş zamanlı olarak düzenlenen ‘Köstebek’ operasyonunda 33 şüpheli şahsın yakalandığını” bildirdi.

Operasyonun İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün faaliyetleri kapsamında; MİT Başkanlığı ve İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce yürütüldüğünü belirten Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

“İsrail İstihbarat Servisi’nin ülkemizde ikamet eden yabancı uyruklu şahıslara yönelik keşif, takip, darp, adam kaçırma gibi taktik bazda işler yapmayı amaçladığının tespit edilmesi üzerine, İstanbul merkezli sekiz ilde 57 ayrı adrese yapılan ‘Köstebek’ operasyonlarında 33 şüpheli şahıs yakalandı.”

Yerlikaya, operasyonda yapılan aramalarda; 143 bin 830 Euro, 23 bin 680 Dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, 1 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda fişek ve dijital materyale el konulduğu bilgisini de paylaştı. Ali Yerlikaya, paylaşımında Türkiye’de casusluk faaliyetlerine asla izin verilmeyeceği ve casuslarla mücadelenin süreceği mesajını verdi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 22 Bine Dayandı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 87. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda can kaybının 21 bin 978’e yükseldiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip edilmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Gazze’de halkın yüzde 85’i yerinden edildi.

2004’ün ilk dakikalarında İsrail ordusu Gazze’yi bombalarken Hamas’ın askeri kanadı İzettin el Kassam Tugayları’na bağlı savaşçılar da Tel Aviv’i roket yağmuruna tuttu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, kentte gece boyunca düzenlenen İsrail saldırılarında en az 24 kişi hayatını kaybetti. Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada da, “İsrail’in Gazze’deki sivil katliamlarına yanıt olarak Tel Aviv’in M 90 roketleri ile vurulduğu” kaydedildi.

İsrail saldırılar sırasında herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadığını bildirdi. İsrail, 8 binden fazla militanın öldürüldüğünü söylüyor. Militanların okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere yerleşim alanlarına yerleştiğini söyleyerek sivil ölümlerinin yüksek olmasından Hamas’ı sorumlu tutuyor.

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari yeni yıl mesajında, bazı askerlerin özellikle de yedeklerin yeniden örgütlenmeleri için geri çekileceğini vurguladı. Sözcü “Bu adaptasyonlar, savaşa 2024’de de devam edebilmek için planlama ve hazırlığı amaçlıyor” dedi.

Hagari “İsrail Ordusu, yılın geri kalanında ek görevler olacağı ve savaşın devam edeceği anlayışıyla ileriyi planlamalı” dedi. Sözcü Hagari, bazı yedek birliklerin “gelecekte yapılacak operasyonlar öncesi enerjilerini yeniden toparlayabilmeleri için bu hafta çekileceklerini” belirtti.

Tugayların büyüklüğü yaklaşık 4 bin askere kadar değişebiliyor. İsrail ordusu Gazze’de kaç asker konuşlandırdığını açıklamıyor. Öte yandan askerlerin bir kısmının çatışmaların daha yoğun yaşandığı şehrin güney yarısına yönlendirildiği belirtildi. Asker sevkiyatı, Gazze’nin kuzey yarısında çatışmaların azaltıldığına işaret ediyor.

İsrail bir süredir ABD’nin, saldırıların yoğunluğunu azaltması yönündeki baskısı altındaydı. Geri çekilme haberi de Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “Savaş, hedefleri gerçekleşene dek birkaç ay daha sürecek. Zaferin gerçekleşmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Gazze’nin herhangi bir tehdit oluşturmamasını garanti altına almak istiyoruz” dedi.

Paylaşın

İsrail, Gazze’den Bir Grup Askerini Çekmeyi Planlıyor: Savaş 2024 Boyunca Sürebilir

Gazze’de konuşlu bazı askerlerin özellikle de yedeklerin yeniden örgütlenmeleri için geri çekileceğini söyleyen İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, “Bu adaptasyonlar, savaşa 2024’de de devam edebilmek için planlama ve hazırlığı amaçlıyor” dedi.

Haber Merkezi / İsrail Ordusu Sözcüsü Hagari, “İsrail Ordusu, yılın geri kalanında ek görevler olacağı ve savaşın devam edeceği anlayışıyla ileriyi planlamalı” dedi. Daniel Hagari, bazı yedek birliklerin “gelecekte yapılacak operasyonlar öncesi enerjilerini yeniden toparlayabilmeleri için bu hafta çekileceklerini” belirtti.

İsrail bir süredir ABD’nin, saldırıların yoğunluğunu azaltması yönündeki baskısı altındaydı. Geri çekilme haberi de Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde geldi.

Ancak Gazze’nin diğer bölgelerinde, özellikle de güneydeki Han Yunus kenti ve bölgenin orta kesimlerinde şiddetli çatışmalar devam ediyor.

Hamas’tan İsrail’e roket saldırısı

2004’ün ilk dakikalarında saatler henüz 00.00’ı gösterdiği sırada İsrail ordusu Gazze’yi bombalarken Hamas’ın askeri kanadı İzettin el Kassam Tugayları’na bağlı savaşçılar da Tel Aviv’i roket yağmuruna tuttu. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre, kentte gece boyunca düzenlenen İsrail saldırılarında en az 24 kişi hayatını kaybetti.

Kassam Tugayları’ndan yapılan açıklamada da, “İsrail’in Gazze’deki sivil katliamlarına yanıt olarak Tel Aviv’in M 90 roketleri ile vurulduğu” kaydedildi. İsrail saldırılar sırasında herhangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmadığını bildirdi.

Gazze’de 21 bin 900’den fazla kişi öldü

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre İsrail’in hava, kara ve denizden başlattığı şiddetli saldırılarda Gazze’de üçte ikisi kadın ve çocuk olmak üzere 21 bin 900’den fazla kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 8 binden fazla militanın öldürüldüğünü söylüyor. Militanların okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere yerleşim alanlarına yerleştiğini söyleyerek sivil ölümlerinin yüksek olmasından Hamas’ı sorumlu tutuyor.

Savaş, Gazze’nin 2,3 milyonluk nüfusunun yüzde 85’ini yerinden etti ve ordunun bombaladığı İsrail’in belirlediği güvenli bölgelere sığınmak isteyen insanların akınına neden oldu.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 21 Bin 822’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 86. gününde Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in düzenlediği saldırılarda öldürülenlerin sayısının 21 bin 822’ye yükseldiğini duyurdu. 

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı açıklamasında, saldırılarda ölenlerin yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu kaydetti.

İsrail, 7 Ekim’deki Gazze’den yapılan saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail, 7 Ekim’den bu yana 504 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyondan fazla insanın büyük çoğunluğunun evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Kaçan sivillerin çoğu Refah gibi güney bölgesindeki yerlerde derme çatma çadırlarda yaşıyor.

Öte yandan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında ülkesinin Gazze Şeridi’ni tamamen silahlardan arındırmak istediğini ve bundan emin olmak durumunda olduğunu söyledi. Netanyahu, bunun için de Gazze Şeridi’nin Mısır’la arasındaki koridorun tamamen ele geçirilmesi gerektiğini öne sürdü.

Netanyahu açıklamasında “Philadelphi Koridoru -ya da daha doğru bir ifadeyle Gazze’nin güney kapanış noktası, bizim elimizde olmalı. Kapatılmalıdır. Başka herhangi bir düzenlemenin aradığımız askersizleştirmeyi sağlamayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, söz konusu planlarına ilişkin daha fazla detay vermedi ancak bahsettiği planın uygulanmasının İsrail’in 2005 yılında çekildiği Gazze’yi yeniden kontrolü altına alması anlamına geleceği ifade ediliyor.

Tel Aviv’de Netanyhu’nun konutu yakınlarında toplanan binlerce kişi, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu protesto etti ve istifaya davet eden sloganlar attı. Göstericiler bir yandan rehinelerin ailelerine destek mesajları verirken diğer yandan Netanyahu hükümetinin istifa etmesini istediklerini dile getirdi.

ABD’den İsrail’e silah satma kararı

ABD’de Joe Biden yönetimi, “acil durum” gerekçesiyle, Kongre üyelerinin onayını almadan ikinci kez, Gazze’ye yönelik saldırılarına devam eden İsrail’e silah satma kararı aldı.

Dışişleri Bakanlığına bağlı Siyasi-Askeri İşler Dairesi’nin dün yaptığı yazılı açıklamada, “Dışişleri Bakanı (Antony Blinken), M107 155 mm mermiler ve ilgili ekipmanların İsrail hükümetine tahmini 147,5 milyon dolar tutarında olası bir yabancı askeri satışını onayladı. Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı, Kongre’ye bu olası satışı bildiren gerekli sertifikayı bugün verdi” ifadeleri yer aldı.

Blinken’ın, söz konusu askeri malzemelerin ve hizmetlerin “ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda İsrail Hükümetine derhal satılmasını gerektiren bir acil durumun” mevcut olduğuna dair Kongre’ye ayrıntılı gerekçeler sunduğu belirtilen açıklamada, Silah İhracatı Kontrol Kanunu’nun 36(b) maddesi gereğince “Kongre’nin inceleme gerekliliklerinden feragat edildiği” belirtildi.

Açıklamanın devamında, “ABD, İsrail’in güvenliğine kendini adamıştır. İsrail’in güçlü ve hazır bir öz savunma yeteneğini geliştirmesine ve sürdürmesine yardımcı olmak, ABD’nin ulusal çıkarları açısından hayati önem taşımaktadır” sözlerine yer verildi.

Ayrıca, İsrail’e verilecek bu askeri teçhizatın ve desteğin “bölgedeki temel askeri dengeyi değiştirmeyeceği” belirtilerek, uluslararası insani hukuka uygun mühimmat kullanmanın “tüm ülkelerin görevi” olduğu vurgulandı.

Blinken, 9 Aralık’ta benzer gerekçelere dayanarak, değeri 106 milyon doların üzerinde olan yaklaşık 14 bin mermilik tank mühimmatının İsrail’e satılmasını Kongre’nin oluruna sunmadan onaylamıştı.

Mısır’dan yeni ateşkes planı

İsrail’in son saldırıları, Hamas temsilcilerinin savaşı sona erdirmeye yönelik Mısır’ın hazırladığı planı görüşmek üzere başkent Kahire’ye gittiği sırada gerçekleşiyor. Hamas’a yakın kaynaklara göre, Mısır’ın üç aşamalı planı yeni bir ateşkes sağlanmasını, İsrail’deki Filistinli tutuklular karşılığında rehinelerin kademeli olarak serbest bırakılmasını ve nihayetinde savaşın sona erdirilmesini öngörüyor.

İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP’ye konuşan bir Hamas yetkilisi, İsrail ordusunun Gazze’den “tamamen çekilmesi için garanti” isteyeceklerini söyledi. Mısır’ın çözüm önerisi, “tüm Filistinli grupların” katılımıyla yapılacak görüşmelerin ardından, savaş sonrası Gazze’nin yönetiminden ve yeniden inşasından sorumlu olacak bir teknokratlar hükümeti kurulmasını da içeriyor.

Mısır Devlet Enformasyon Dairesi Başkanı Dia Raşvan planın “Filistinlilerin kanının dökülmesine son vermek amacıyla, ilgili tüm tarafların görüşlerini bir araya getirmeyi amaçladığını” söyledi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 21 Bin 672’ye Yükseldi

Gazze Şeridi’ne İsrail saldırılarında yüzde 70’i çocuk ve kadın olmak üzere, 21 bin 672 kişinin hayatını kaybettiği duyuruldu. Saldırılarda 56 bin 165 kişinin de yaralandı kaydedildi.

Haber Merkezi / Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, İsrail saldırıları yüzünden 2,3 milyon Filistinli Gazze’deki evini terk etmek zorunda kaldığı vurgulandı.

Bu arada İsrail saldırılarından kaçmaya çalışan binlerce kişi Gazze’nin güneyinde küçük bir bölgede sıkışmış durumda. İsrail’in daha önce güvenli bölge olarak nitelediği yerlere de saldırılar düzenlemesi nedeniyle bölgede güvenli bir yerin kalmadığı yorumları yapılıyor.

İsrail’in, Gazze Şeridi’ne yönelik hava, kara ve denizden düzenlediği saldırılarına gece boyu devam etti. Gazze’deki sağlık yetkilileri son 24 saatte en az 187 Filistin vatandaşının hayatını kaybettiğini teyit etti.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant askerlerin Gazze’deki Hamas komuta merkezlerine ve silah depolarına ulaştığını söyledi. İsrail ordusu, Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’ın Gazze Şehri’ndeki evlerinden birinin bodrumundaki tünel kompleksini tahrip ettiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki En-Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda çok sayıda ölen ve yaralanan oldu.

Al-Quds televizyonu için çalışan Filistinli bir gazetecinin bazı aile üyeleriyle birlikte İsrail hava saldırısında hayatını kaybettiği belirtildi. İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 106 Filistinli gazetecinin yaşamını yitirdiği kaydediliyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi geçen ay yaptığı açıklamada savaşın ilk 10 haftasının gazeteciler için en ölümcül savaş olduğunu belirtmişti.

Güney Afrika’dan İsrail’e “soykırım” davası

Güney Afrika, Gazze’de “soykırım” yaptığı gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açtı. Yapılan dava başvurusunda İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1948’de kabul edilen Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerini ihlal ettiği öne sürülerek, “Gazze’deki Filistin halkına karşı soykırım eylemlerine giriştiği, buna devam ettiği ve daha da sürdürme riski taşıdığı” belirtildi.

Lahey’deki mahkemeye yapılan başvuruda ayrıca İsrail’in “Filistin ulusu, ırkçı ve etnik grubunun bir parçası olan Gazze’deki Filistilileri yok etmek için özel bir niyetle hareket ettiği” iddia edildi.

İsrail dava başvurusunu “tiksintiyle” reddettiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat X’teki sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “İsrail, Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı başvuruda yaydığı kan iftirasını tiksintiyle reddediyor” dedi. İddianın fiili ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilen açıklamada, Güney Afrika Hamas’la işbirliği yapmakla suçlandı.

Güney Afrika dava başvurusunda mahkemeden “Filistin halkının haklarına daha fazla, ciddi ve telafisi mümkün olmayan zarar verilmesine karşı koruma” talep etti.

Filistin’in hakları konusunda uzun süredir sesini yükselten ülkelerden olan Güney Afrika’da, iktidar partisi Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Filistin sorununu, aparthayda (ırk ayrımcılığı) karşı yürüttüğü kendi mücadelesiyle ilişkilendiriyor.

Güney Afrika hükümeti, ağır sivil kayıpların yaşandığı İsrail’in Gazze’deki harekatını şiddetle kınamış ve bu ülkedeki tüm diplomatlarını geri çekmişti. Kasım ayında aralarında Güney Afrika’nın da bulunduğu beş ülke İsrail-Hamas savaşının Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından soruşturulması çağrısında bulunmuştu.

Uluslararası Adalet Divanı’nın vereceği kararlar bağlayıcı nitelikte ve soykırım suçları için zaman aşımı söz konusu değil. Uluslararası Adalet Divanı, öncelikli olarak İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerinin durdurulması talebini ele alacak.

İsrail’in soykırım suçu işlediğine ilişkin yeterli kanıtlara ulaşılması durumunda ise uzun bir yargılama süreci başlayacak.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 21 Bin 320’ye Yükseldi

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Filistin – İsrail savaşının 83. günü geride kalırken, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in son 24 saatte gerçekleştirdiği saldırılarda 210 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, Gazze’de İsrail saldırılarında 7 Ekim’den bu yana 21 bin 320 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bakanlık, saldırılarda yaralı sayısının ise 55 bin 603’e yükseldiğini aktardı.

İsrail ordusunda ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 167’si karadan olmak üzere 501 askerin öldürüldüğü duyuruldu.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, İsrail saldırılarında Gazze’deki 2,3 milyonluk nüfusun yaklaşık yüzde 85’i evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA), Gazze Şeridi nüfusunun yüzde 40’ının açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Gazze’de her gün yiyecek ve su bulmak için hayatta kalma mücadelesi verildiğini belirten White, şunları kaydetti: Gazze Şeridi felaket boyutunda açlık sorunu yaşıyor; nüfusun yüzde 40’ı şu anda açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Gerçek şu ki Gazze halkı için daha fazla yardıma ihtiyacımız var ve geriye kalan tek umut insani ateşkestir.

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki şehirleri, köyleri ve mülteci kamplarını bombalamayı perşembe günü de sürdürdü. Gazze Sağlık Bakanlığı kuzeydeki Beyt Lahiye, güneydeki Han Yunus ve merkezde yer alan Magazi mülteci kampına düzenlenen saldırılarda en az 50 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Filistin Kızılayı da Han Yunus’taki El Emel Hastanesi yakınlarına düzenlenen bir saldırıda 10 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. 7 Ekim’den bu yana 20 binden fazla Filistinli öldürüldü ve Gazze’deki 2,3 milyonluk nüfusun yaklaşık yüzde 85’i evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Kuzey Gazze’nin büyük bir kısmı yerle bir edildi, nüfus büyük ölçüde azaldı ve haftalarca bölgenin geri kalanından izole edildi. Bölgenin güneyinin de ilerleyen günlerde benzer bir kaderi yaşamasından endişe ediliyor.

İsrail’in Beyt Lahiye kasabasındaki bir eve düzenlediği hava saldırısında, bir aile üyesinin söylediğine göre aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az 21 kişi hayatını kaybetti.

Hastane kayıtlarına göre, yakınlardaki Deir al-Balah kasabasındaki bir hastaneye, beşi çocuk ve yedisi kadın da dahil olmak üzere bir gecede öldürülen 25 kişinin cenazeleri alındı.

Nuseyrat kampında yaşayan Saeed Mustafa çarşamba günkü hava saldırısı sonucu yıkılan bir evin yıkıntıları arasındaki insanların seslerinin hala geldiğini söyledi. Mustafa “Onları dışarı çıkaramıyoruz. Çığlıklarını duyuyoruz ama ekipmanımız yok,” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’in işgali altında Batı Şeria’da insan haklarının hızla hızla ilerleme uyarısında bulunarak İsrail’deki Filistin halkına yönelik “hukuksuz öldürmeleri” durdurmaya çağrıldı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından Perşembe günü yayımlanan ve 7 Ekim’den bu yana işgal altında Batı Şeria ve ilhak edilen Doğu’nun Kudüs’teki insan hakları ihlallerine ilişkin raporda, bu şekilde 27 Aralık’a kadar bölgede 300 Filistinlinin öldürüldüğü doğrulandığı kaydedildi.

Bu 300 kişinin en az 291’in İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü, 8’inin Yahudi yerleşimcileri ve bir Filistinlinin de ya da güvenlik güçlerinin öldürüldüğü belirtildi. Ölenlerin 79’unun çocukluğunu kaydeden BM, 7 Ekim öncesinde de çözülemeyen oldukça kötüleştiğine dikkat edilerek, 2023’te bu tarihe kadar 200 Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.

Raporda, İsrail güvenlik güçlerinin 4 bin 700’den fazla Filistinliyi de kayıt altına alınmış ek, “Bazıları çırılçıplak soyuldu ve uzun saatler boyunca elleri kelepçeli ve ayaklara bağlı biçimde gözaltında kaldılar. Bu esnada İsrail askerlerinin kafalarına ve sırtlarına bastı, üzerlerine tükenmeleri, duvarlara vuruldular, tehdit Aşağılandılar ve bazı vakalarda cinsel ve cinsiyete dayalı şiddete maruz bırakıldılar” ifadelerine yer verildi.

Filistinlilere yönelik şiddet vakalarında artış

Hamas’ın İsrail’e saldırdığı 7 Ekim’den 20 Kasım’a kadar hava saldırılarında, mülteci kampı ve bolluğunda yoğun olduğu diğer bölgelerdeki saldırılarda keskin bir artış olduğu belgelenen raporda; Bu saldırıların ölüm, yaralanma ve sivil yapılanmalara geniş çapta zarara neden olduğu belirtildi.

Sürekli olarak bu yana silahla ateş açılması, evlerin ve arabaların yıkılması, ağaçların sökülmesi de dahil olmak üzere Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında da belirgin bir artış, kayıtlara geçiş ifade edildi.

BM’nin raporunda kolluk kuvvetlerinin operasyonlarında silah ve askeri savaşların kullanımı son olarak, Filistinlilere yönelik keyfi gözaltı ve kötü muamelenin bitirilmesi ve ayrımcı kıstlamaların yaralanması talep edildi.

BM İnsan Hakları Komiseri Volker Türk, “Kolluk kuvvetlerinin askeri taktikleri ve silahların kullanılması, gereksiz ya da orantısız güç kullanımı ve Filistinlileri geniş, anahtar ve ayrımcı hareket kısıtlamaları son derece bilgi vericidir” den faydalandı. Türk, bölgesel şiddet ve baskının boyutlarının yıllar boyu görülmemiş boyutlara yayıldığını vurguladı.

Türk, “İsrail’i Filistin halkına yönelik yerleşimci dağılımını bitirmeye, yerleşimciler ve İsrail Güvenlik Güçleri tarafından uygulanan tüm şiddet vakalarının souşturulması ve Filistinli grupların etkili biçimde korunmasının sürdürülmesine yönelik hızlı, kesin ve etkili adımlar atmaya çağırıyorum” dedi.

Paylaşın