Filistin – İsrail Savaşı’nda Hayatını Kaybeden Gazeteci Sayısı 22’ye Yükseldi

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında iki hafta geride kalırken, bölgedeki gelişmeleri takip ederken hayatını kaybeden gazetecilerin sayısı da 22’ye yükseldi.

CPJ MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Birimi, 20 Ekim itibariyla hayatını kaybedenlerin sayısının 22’ye çıktığını açıkladı. 20 Ekim’de Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarında Eş-Şebab Radyo’dan Muhammed Ali hayatını kaybetti.

CPJ’ye göre hayatını kaybeden gazetecilerin 18’i Filistinli, 3’ü İsrailli ve 1’i Lübnanlıydı. Çatışmalarda 8 gazeteci yaralandı. Ayrıca bugüne kadar 3 gazetecinin kayıp olduğu veya gözaltına alındığı bildirildi.

Gazze’ye yardımlar başladı

Öte yandan tam ablukaya alınan Gazze’ye insani yardımlar ulaştırılmaya başladı. Mısır tarafında bulunan yardım konvoyları, abluka altındaki 2,3 milyon insana gıda ve tıbbi malzeme ulaştırmak üzere bu sabah Gazze’ye girdi.

Elektrik, su ve gıda erişimin tamamen kısıtlandığı Gazze’de ağır İsrail bombardımanı sonucu çok sayıda insanın ölmesi ve yaralanmasıyla tıbbi malzeme eksikliği de yaşanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Gazze’de 2 bin tır yardıma ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. İsrail ile Hamas arasındaki son çatışmalardan önce Gazze’ye günde 450 tır yardım ulaştırılıyordu.

Geçmişteki çatışmalarda yardımlar, İsrail kontrolündeki Kerem Şalom kapısından Gazze’ye ulaştırılıyordu. Ancak İsrail, Hamas’ın elindeki tüm rehineler serbest bırakılmadan topraklarından Gazze’ye herhangi bir yardım geçmesine izin vermeyeceğini duyurdu.

Mısır, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının ardından sınırın Gazze tarafı İsrail ordusunca bombalandığı için Refah kapısını kapalı tutuyordu.

Mısır’ın Sina Yarımadası’na açılan Refah, Gazze’nin İsrail tarafından kontrol edilmeyen tek sınır kapısı olma özelliği taşıyor. İsrail’in Hamas saldırısı sonrası Gazze’ye uyguladığı abluka nedeniyle bölgede su, yiyecek ve yakıt sıkıntısı yaşanıyor.

Paylaşın

2022 Yılında 86 Gazeteci Öldürüldü

2022 yılında dünyada 86 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı. Öldürülen gazetecilerin yaklaşık yarısı iş başında değilken hedef alındı. Bu gazetecilerden bazıları seyahat ederken saldırıya uğrarken ya da haber takibinde değilken kamusal alanda hedef alınırken, öldürülen gazetecilerden bazıları evlerindeyken saldırıya uğradı.

Dünyada ülke çapında en ölümcül ülkeler ise 19 gazetecinin öldürüldüğü Meksika, 10 gazetecinin öldürüldüğü Ukrayna ve dokuz gazetecinin öldürüldüğü Haiti’ydi. Asya ve Pasifik ülkelerinde 16 gazeteci öldürülürken Doğu Avrupa’da 11 gazeteci öldürüldü.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2022 yılında dünyada 86 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı. Bu, yaklaşık her dört günde bir gazetecinin öldürülmüş olduğu anlamına geliyor.

UN News haber sitesinin aktardığına göre, dünyada öldürülen gazetecilerin sayısında son üç senede düşüş yaşanmıştı. Fakat 2021 yılı ile karşılaştırıldığında öldürülen gazetecilerin sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Buna göre, dünya çapında 2021 yılında 55 gazeteci öldürülmüştü. 2022 yılında ise tüm dünyada 86 gazeteci öldürüldü.

UNESCO, konuyla ilgili açıklamasında, raporun ortaya koyduğu bulguların “gazetecilerin çalışmaları sırasında karşı karşıya kalmaya devam ettiği büyük risk ve kırılganlıkları gözler önüne serdiğini” belirtti.

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, raporun bulgularını “endişe verici” olarak nitelendirdi: “Yetkililerin bu suçları durdurmak için çabalarını arttırması ve bu suçların faillerinin cezalandırıldığından emin olması gerekiyor çünkü bu şiddet ikliminde kayıtsızlık önemli bir faktör.”

Cezasızlık devam ediyor

UNESCO’nun raporuna göre, 2022 yılında öldürülen gazetecilerin yaklaşık yarısı iş başında değilken hedef alındı.

Bu gazetecilerden bazıları seyahat ederken saldırıya uğrarken ya da haber takibinde değilken kamusal alanda hedef alınırken, öldürülen gazetecilerden bazıları evlerindeyken saldırıya uğradı.

UNESCO raporu, “Bu, gazeteciler için boş zamanlarında bile güvenli bir ortamın olmadığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Rapora göre, son beş yıl içinde bu konu hakkında bir ilerleme kaydedilmiş olsa da dünyadaki gazeteci cinayetlerinde cezasızlık oranı yüzde 86 ile “şok edici düzeyde yüksek” seyretmeye devam ediyor.

23 gazeteci çatışmada öldürüldü

Dünyadaki gazeteciler, cinayetlerin yanı sıra 2022 yılında farklı şiddet şekilleriyle de karşı karşıya kaldı. Buna göre, gazeteciler aynı zamanda zorla/ gözaltında kaybetme, kaçırma, keyfi tutukluluk, yasal taciz ve başta kadınlar olmak üzere dijital şiddet ile karşı karşıya kaldı.

Gazeteciler için en ölümcül ülkenin Meksika olduğunu ortaya koyan UNESCO raporundan öne çıkan diğer noktalar şöyle:

“2022 yılında Latin Amerika ve Karayip ülkeleri gazeteciler için en ölümcül ülkelerdi. 44 gazeteci bu bölgelerde öldürüldü.

Dünyada ülke çapında en ölümcül ülkeler ise 19 gazetecinin öldürüldüğü Meksika, 10 gazetecinin öldürüldüğü Ukrayna ve dokuz gazetecinin öldürüldüğü Haiti’ydi. Asya ve Pasifik ülkelerinde 16 gazeteci öldürülürken Doğu Avrupa’da 11 gazeteci öldürüldü.

Çatışmada öldürülen gazetecilerin sayısı 2021 yılında 20’ydi. Bu sayı, 2022 yılında 23’e yükseldi.”

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

20 Yılda 1668 Gazeteci Öldürüldü: Türkiye, Avrupa’da En Tehlikeli Üçüncü Ülke

2003-2022 yılları arasında dünya genelinde bin 668 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü. Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. 

Dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısı Amerika kıtasında işlendi. Son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), son 20 yılda dünya çapında bin 668 gazetecinin görevi nedeniyle öldürüldüğünü bildirdi. RSF’nin 2003-2022 yıllarını kapsayan verilerine göre dünyada gazeteciler açısından en tehlikeli ülkeler Irak ve Suriye oldu. Bu iki ülkede son 20 yılda toplam 578 gazeteci öldürüldü. Irak ve Suriye’yi 125 cinayetle Meksika, 107 cinayetle Filipinler izledi. Pakistan’da 93, Afganistan’da 81 ve Somali’de 78 gazeteci öldürüldü.

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, 2003-2022 döneminin haber alma özgürlüğü açısından en ölümcül dönemlerden biri olduğunu belirterek “Rakamların arkasında yüzler, kişilikler, yetenekler var. Haber alma, gerçeği arama ve gazetecilik aşkı uğruna canlarını verenlerin kararlılığı var” diye konuştu.

“En karanlık yıllar 2012 ve 2013”

RSF raporunda gazeteciler açısından “en karanlık dönemin”, büyük ölçüde Suriye savaşına bağlı olarak 2012 ve 2013 yılları olduğu belirtildi. 2012’de 144 ve 2013 yılında 142 gazetecinin öldürüldüğü, ardından gelen dönemde cinayetlerde düşüş yaşandığı ve 2019’da en düşük seviyesine gerilediği belirtildi.

Ancak Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş, öldürülen gazeteci sayısında yeniden artışa yol açtı. RSF, 2021’de 51, 2022’de ise şimdiye kadar 58 gazetecinin görev başında öldürüldüğünü bildirdi. Ukrayna’da son 19 yılda toplam 12 medya mensubu öldürülürken bu yıl savaşın başlangıcından sonra 8 gazeteci ölümü kaydedildiği belirtildi.

Türkiye Rusya ve Ukrayna’nın ardından üçüncü

Rusya, son 20 yılda öldürülen 25 gazeteciyle Avrupa’nın gazeteciler için en tehlikeli ülkesi oldu. Rusya’yı 20 ölümle Ukrayna izledi. Türkiye, 9 ölümle Avrupa’da gazeteciler açısından en tehlikeli üçüncü ülke olarak sıralandı. Türkiye’nin ardından Fransa, 2015 yılındaki Charlie Hebdo saldırısı nedeniyle dördüncü sırada yer aldı.

Raporda savaş ve silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelerin en riskli bölgeler olduğu, ancak bunun diğer bölgelerin daha güvenli durumda olduğu anlamına gelmediği vurgulandı. RSF, “Son 20 yılda gerçekte ‘barış’ bölgelerinde, ‘savaş’ bölgelerinden daha fazla gazeteci öldürüldü. Vakaların çoğu, organize suç ve yolsuzlukların araştırılmasıyla bağlantılıydı” vurgusu yaptı.

Bu bağlamda Amerika’nın medya mensupları için en tehlikeli kıta olduğunu belirten RSF, dünya çapında gazeteci cinayetlerinin neredeyse yarısının Amerika kıtasında işlendiğine işaret etti. Rapora göre son 20 yılda Meksika’da 125, Brezilya’da 42, Kolombiya’da 31 ve Honduras’ta 26 gazeteci görevi nedeniyle öldürüldü.

Paylaşın

308 İsimden Muhalefete ‘Operasyon’ Çağrısı: Suça Ortak Olmayın

Aralarında akademisyen, gazeteci, yazar, oyuncuların da yer aldığı 308 isim muhalefeti Suriye’ye olası operasyona karşı uyardı.  Ortak açıklamada, “Bu suça ortak olmayın!” çağrısı yapıldı.

Açıklamada, “Irak’ın kuzeyinde sürdürülen, bugüne kadar 40’tan fazla şehide, yüzlerce sivil ölüme, bölge halklarının acılarına mâlolmuş Pençe-Kilit harekâtı yetmiyormuş gibi şimdi de ‘bir akşam ansızın gelebiliriz’ nakaratı eşliğinde hazırlanan Kuzey Suriye/Rojava operasyonunun elinin kulağında olduğu söyleniyor. Bu harekâtın/savaşın hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Ülkemizi ‘Suriye’den tehdit eden düşman’ iktidar koalisyonunun yarattığı bahaneden ibarettir. Oralarda; işgale uğramış topraklarını, halklarını, varlıklarını, düzenlerini savunmak için mücadele eden, ölen, öldüren, büyük acılara, yıkımlara uğrayan bir halk var” denildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İktidar ortaklarının dışında kimsenin bu savaştan bir çıkarı yok. Vatan uğruna değil iktidarın bekası uğruna şehit olan evlatlarımız; yabancı topraklarda savaşmak, ölmek, öldürmek zorunda bırakılan gençlerimiz, askerlerimiz bir yana, bu savaştan Türkiye insanlarının tümünün, 84 milyonun büyük zararı var.

Milyonların açlık sınırında yaşam mücadelesi verdiği; ekmekten barınmaya, çocuklarının eğitiminden sağlığa her alanda büyük güçlüklerle boğuştuğu ülkemizde savaşa silaha yapılan devasa harcamalar 84 milyonun ekonomik sıkıntılarını, gündelik yaşamın güçlüklerini derinleştiriyor. Daha da ötesi, geleceğimizi rehin alıyor, umutları söndürüyor.  Evlatlarımızın sadece canı gitmiyor, gelecekleri de kararıyor.

“6’lı Masa, bugüne kadar güçlü bir ses, güçlü bir ‘hayır’ duymadık sizlerden”

6’lı Masa! Bugüne kadar güçlü bir ses, güçlü bir “hayır” duymadık sizlerden. İktidarın savaşçı siyasetine karşı ses yükseltmezseniz ülkemize, halkımıza olduğu kadar insanlığa karşı işlenen suçlara, dökülen kanlara ortak olacaksınız. Bu iktidarın hiçbir suçuna, özellikle de savaşa ortak olmayın.

Belki vatan haini, terörist, PKK yandaşı, vb. diye suçlanmaktan korktunuz, belki oy kaybetmekten çekindiniz. Bugün vardığımız noktada Erdoğan-Bahçeli ittifakının değirmenine su taşımaktan başka anlamı olmayan suskunluğunuzu terk etmenizi; Suriye’de, Irak’ta sürdürülmekte olan, toprak ilhakı ve algı operasyonu amaçlı savaşa yüksek sesle, açık ve net biçimde hayır deme cesaretini göstermenizi bekliyoruz.

Açıklamada imzası olan isimler şöyle:

A. Haluk Ünal, A. Tuncer Sümer, Abdo Yılmaz, Abdulğafur Doğru, Abdulhakim Daş, Abdulkerim Yakut, Abdullah Demirbaş, Abdülbaki Erdoğmuş, Adnan Gündoğan, Adnan Gürcan, Adnan Şanlı, Ahmet Aykaç, Ahmet Dumlu, Ahmet İnsel, Ahmet Kırım, Ahmet Tüzün, Ahmet Yıldırım, Akın Evren, Aksel Agan, Alaattin Yüksel, Alev Er, Ali Bilen, Ali Haydar Konca, Arif Mardin, Armağan Özel, Asiye Kolçak, Aslan Demir, Aslı Erdoğan, Asuman Bayrak, Atilla Keskin, Attila Durak, Ayetullah Aşiti, Ayhan Ergenç, Aysun Höbek, Ayşe Erzan, Ayşe Öncü, Ayşe Özen, Ayşe Sözeri Cemal, Ayşegül Devecioğlu, Ayşen Şahin, Ayten Gümüşel,

Bahadır Altan, Baise Pirim, Banu Can, Barbaros Şansal, Barış Ulus, Baskın Oran, Beral Madra, Bilal Şadi Oğuz, Binnaz Toprak, Bumin Güneri, Bülend Tuna, Bülent Atamer, Bülent Bilmez, Bülent Erdem, Bülent Tekin, Cabbar Barış, Cahit Mete, Can Dündar, Cavit Kutaniş, Celal Temel, Cemal Satı, Cengiz Arın, Cihangir Balka, Cuma Çoşan, Çağlayan Üçpınar, Çetin Ali Nergis, Çetin Yılmaz,

Dilşa Deniz, Doğan Özgüden, Doğan Özkan, Dursun Bulut, Elif Aytaç, Emine Uşaklıgil, Emre Kutlu, Emsal Orhan, Ender Seren, Enes Atila Pay, Erdal Karayazgan, Erdoğan Aydın, Erdoğan Bayram, Erdoğan Kahyaoğlu, Erol Özkoray, Esra Koç, Esra Mungan, Fatma Akdokur, Fatma Aytaç, Fatma Bostan Ünsal, Fatma Gök, Fatma Mefkure Budak, Faysal Sarıyıldız, Fehim Işık, Fehmi Tek, Ferhat Tunç, Fethiye Çetin, Fevzi Kömürcü, Feyha Karslı, Filiz Kardam, Firdevs Nazan Eroğlu, Fügen Kanadıkırık, Füsun Kaya,

Gaye Boralıoğlu, Gençay Gürsoy, Gönül Ertör, Gülayşe Koçak, Gülden Önal, Gülnur Acar Savran, Gülnur Yılmaz, Gülser Kayır, Gürhan Ertür, Güven Yılmaz, Habib Bektaş, Hacer Ansal, Hacer Eren, Hadi Cin, Hakim Tokmak, Halil Aksoy, Halil Ergün, Halil İbrahim Yenigün, Halis Ertaş, Hamiyet Akkaya, Hanife Yüksel, Harun Toptan, Hasan Cemal, Hasan Ergül, Hasan Fehmi Nemli, Hasip Kaplan, Hayri İnönü, Hikmet Savaş Ektirici, Hüseyin Demirton, Hüseyin Yılmaz, Hüsnü Okçuoğlu,

İbrahim Mutlu, İbrahim Yön, İhsan Direk, İlhan Çelik, İlter Sayın, İnci Tuğsavul, İshak Kocabıyık, İsmail Budak, İsmail Duygulu, İsmail Gönen, İsmet Hüsrevoğlu, Jini Güneş, Kadir Amaç, Kadir Bal, Kahraman Oğuz, Kemal Bilget, Kemal Pekgöz, Kemal Ulaş, Kemal Yüksel, Korkut Akın, Kuvvet Lordoğlu, Lale Mansur, Latif Şimşek, Lezgin Botan, Lütfiye Bozdağ,

M. Emin Eren, M. İhsan Çevik, M. Kemal Parlak, M. Sait Yıldırım, M. Şirin Özel, Mahinur Şahbaz, Mazhar Zümrüt, Mehmet Ali Çoşkun, Mehmet Altun, Mehmet Aslan, Mehmet Hanifi Yangın, Mehmet Kuzu, Mehmet Naci Sürmeli, Mehmet Parlak, Mehmet Uğur, Mehmet Yücel, Melek Erman Köni, Melek Taylan, Melsa Ararat, Menderes İnanç, Meryem Koray, Metin Çakan, Metin V. Bayrak, Mevlut Ülgen, Mihail Vasiliadis, Mukaddes Çelik, Murat Çelikkan, Murat Utku, Murathan Mungan, Mustafa O. Sinemillioğlu, Mübetcel İlhan, Münir Korkmaz,

N. Süleyman Özyalçın, Nafiz Özbek, Nazar Büyüm, Nazmi Algan, Nazmi Paylaşmış, Nebahat Akın, Necip Alişan Bekiranlı, Necmiye Alpay, Nefise Bazoğlu, Nergiz Ovacık, Nesrin Aslan, Nesrin Nas, Nesteren Davutoğlu, Neşe Erdilek, Nevzat Onaran, Nihat Bulut, Nihat Şahbaz, Nil Mutluer, Nilgün Doğançay, Nilgün Yurdalan, Nizamettin Acar, Nur Çiğdem Tezel, Nur Deriş, Nur Sürer, Nuray Tekin, Nurcan Baysal, Nurdan Şahin, Olcay Şimşek, Orhan Alkaya, Orhan Doğançay, Orhan Silier, Osman Kırımlı, Osman Okkan, Oya Akıncı, Oya Baydar, Oya Berk, Ömer Akat, Ömer Ceylan, Ömer Madra

Ragıp Zarakolu, Rahmi Yıldırım, Rakel Dink, Refet Ali Yalçın, Resul Sever, Reşo Son, Reyan Tuvi, Rıza Türmen, Ruhi Örmeci, Saadet Becerikli, Saadet Erkuş, Sabahat Yavuz, Sabahattin Diril, Saime Erkal, Sait Atalay, Salih Zeki Tombak, Salman Kaya, Savaş Erdoğan, Selahatttin Karavul, Sema Bulutsuz, Sema Gülez, Semir Özmen, Semra Eker, Semra Somersan, Sena Kaleli, Serdar Arat, Serdar Keskin, Serdar M. Değirmencioğlu, Serhat Bucak, Servet Demir, Sevgi Binbir, Sevil Peach, Sevim Cengizkan, Shleymun Rhawi, Sibel Yiğitalp, Suat Bozkuş, Suavi, Sultan Tekinarslan, Süleyman Eryılmaz, Süleyman Karataş, Şahika Yüksel, Şanar Yurdatapan, Şebnem Ungan, Şefika Gürbüz, Şenay Feyzioğlu, Şengün Kılıç, Şeref Yıldız, Şükrü Aslan, Şükrü Turhal,

Tacettin Demir, Tahsin Yeşildere, Talat Kırış, Tarık Kayakan, Temel İskit, Toros Korkmaz, Tuna Altınel, Türkan Kentel, Ufuk Daşcan, Umut Anıl Özdoğan, Ülkü Schneider-Gürkan, Ümit Aktaş, Ümit Özdemir, Ünal Karasu, Vehbi Müjdecioğlu, Veysi Tokmak, Viki Çiprut, Yalçın Ergündoğan, Yaprak Zihnioğlu, Yasemin Bektaş, Yavuz Okçuoğlu, Yıldız Tekgönül, Zehra Kabasakal Arat, Zehra Şenoğuz, Zeki Oğuz, Zeki Uzun, Zekiye Güzin Tümer, Zeliha Karınca, Zeynep Atikkan, Zeynep Selimoğlu Akıncı, Ziya Halis

Paylaşın

2021 Yılında 55 Gazeteci Öldürüldü

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2021 yılında dünyada 55 gazetecinin öldürüldüğünü, görev başındaki gazetecilere karşı cinayet dahil işlenen suçların cezasız kaldığını ve cezasızlığın endişe verici bir düzeyde arttığını açıkladı.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre; UNESCO, yaşamını yitiren gazeteci sayısının son on yıla göre en düşük seviyede olmasına rağmen görevli gazetecilere baskı ve sansürün arttığını, muhabirlerin görevlerini büyük tehlike altında yapabildiklerini kaydetti.

UNESCO, 2021 yılında, daha önceki yıllarda olduğu gibi, gazetecilerin protestolarda haber takibi yaparken de dahil olmak üzere yüksek oranlarda hapis cezası, fiziksel saldırı, yıldırma ve tacizle karşı karşıya kaldığını kaydetti.

“2006 yılından günümüze öldürülen gazetecilerin sadece yüzde 10’unun faili bulundu”

UNESCO, 2021’deki kurbanların üçte ikisinin silahlı çatışmanın yaşanmadığı ülkelerde öldüğünü, 2013 yılındaki verilere göreyse gazeteci ölümlerinin üçte ikisinin silahlı çatışmaların yaşandığı ülkelerde gerçekleştiğini belirterek, “Elimizdeki veriler, gazeteci cinayetleri konusunda 2013 yılındaki durumun 2021’de tamamen tersine döndüğünü gösteriyor” dedi.

UNESCO, 2021 yılında dünyada işlenen gazeteci cinayetlerinin çoğunun sadece iki bölgede meydana geldiğini, 23 gazetecinin Asya – Pasifik bölgesinde, 14 gazetecinin de Latin Amerika ve Karayipler’de öldürüldüğünü açıkladı. Son BM verilerine göre 2006 yılından günümüze işlenen gazeteci cinayetlerinin sadece yüzde 10’unun failleri bulundu.

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, 2021 yılında görevleri sadece gerçekleri gün ışığına çıkarmak olan gazetecilerin bedel ödediğini söyledi. Direktör Azoulay, günümüzde dünyanın bağımsız ve doğru bilgilere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı olduğunu belirterek, “Gazetecilerin gerçekleri ortaya çıkarma yolunda korkmadan çalışmalarını sağlamak için şimdiye kadar yaptıklarımızdan çok daha fazlasını yapmak zorundayız” dedi.

“Kadın gazeteciler tehlikede”

UNESCO kadın gazeteciler için hazırladıkları bir ankete katılan gazetecilerin yaklaşık dörtte üçünün meslekleriyle ilgili olarak çevrimiçi şiddete ve tehdide maruz kaldığını belirtti. UNESCO, kadın gazetecilere sanal yolla yapılan tacizin şok edici düzeyde arttığını, tehdit ve tehlike altında görev yapan kadın gazetecilerin büyük bir risk altında görev yaptıklarını kaydetti.

Paylaşın

Türkiye, Basın Örgürlüğünde 153’üncü sırada

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2021 yılı raporuna göre, 180 ülkeye yer verdiği 2021 basın özgürlüğü listesinde Türkiye 153’üncü sırada yer aldı. Raporda, Türkiye’nin artık en fazla gazetecinin hapsedildiği ülke olmasa bile hapsedilme riski, adli kontrole tabi tutulma veya pasaportun elinden alınması korkusunun her zaman bulunduğu vurgulanıyor. Raporda Türkiye’de medyanın yaklaşık yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olduğuna da işaret ediliyor.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün dünyadaki basın özgürlüğü bilançosunu yansıttığı yıllık raporuna göre, dünya genelinde 488 gazeteci 2021 yılını hapiste geçirdi ve 46 medya mensubu da meslekleri nedeniyle öldürüldü.

Tutuklu gazetecilerin yaklaşık yarısının Çin, Myanmar ve Belarus’ta olduğuna dikkat çeken RSF sözcüsü Katja Gloger, “Bu üç ülkede keyfi şekilde tutuklanan gazetecilerin sayısının aşırı derecede yüksek olması, diktatörlük rejimlerinin işidir” şeklinde konuştu. Gloger, rakamların otoriter yöneticilerin acımasızlığını yansıttığına dikkat çekti.

Çin’de özel idari bölge statüsü bulunan Hong Kong’a dayattığı ve uzun süredir demokratik özgürlükleri baltalayan ulusal güvenlik yasası nedeniyle tutuklu gazetecilerin sayısının 127 olduğu aktarıldı. RSF’in raporuna göre Myanmar’da 53, Vietnam’da 43, Belarus’ta 32 ve Suudi Arabistan’da ise 31 gazeteci cezaevinde.

Örgütün açıklamasında Myanmar, Belarus ve Hong Kong’da medyaya yönelik baskılar nedeniyle sayının geçen yıla göre yüzde 20 artış gösterdiğine dikkat çekildi.

Gazeteciler için en tehlikeli ülkeler ise Meksika ve Afganistan. Raporda, bu yıl Meksika’da 7, Afganistan’da ise 6 gazetecinin öldürüldüğü kaydedildi. RSF, dünya genelinde öldürülen gazetecilerin yüzde 65’inin doğrudan hedef alınarak cinayete kurban gittiklerine de işaret etti.

Türkiye’de medyanın yüzde 90’ı hükümetin kontrolünde

Türkiye ise RSF’in 180 ülkeye yer verdiği 2021 basın özgürlüğü listesinde 153’üncü sırada bulunuyor. Raporda, Türkiye’nin artık en fazla gazetecinin hapsedildiği ülke olmasa bile hapsedilme riski, adli kontrole tabi tutulma veya pasaportun elinden alınması korkusunun her zaman bulunduğu vurgulanıyor.

Raporda Türkiye’de medyanın yaklaşık yüzde 90’ının hükümet kontrolünde olduğuna da işaret ediliyor.

En fazla tutuklu kadın gazeteci

Açıklamada, 2021 yılında basın özgürlüğü verilerinin tutulmaya başlandığı 1995’ten bu yana en yüksek tutuklu gazeteci sayısının kaydedildiği de vurgulandı. Öte yandan açıklamada tutuklu olanların 103’ünün profesyonel gazeteci olmadığı, sosyal medya ağlarında aktif ya da aktivist oldukları ifade ediliyor. Tutuklu profesyonel gazeteci sayısının 363 olduğu belirtildi.

RSF, daha önce hiç bu kadar çok sayıda kadın medya çalışanının da hapsedilmediğini, bu yıl 2020’ye göre cezaevinde olan kadın medya çalışanı sayısının üçte bir oranında artarak 60’a yükseldiğini kaydetti.

Paylaşın

UNESCO Duyurdu: Beş Yılda 400 Gazeteci Cinayete Kurban Gitti

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) açıkladığı rapora göre, 2016’dan 2020 yılları arasında dünya genelinde yaklaşık 400 gazeteci cinayete kurban gitti. Açıklanan raporda, dünya genelinde basın özgürlüğünün tehlikede olduğuna dikkat çekilirken, internet ve sosyal medya platformlarının artan rolüne de vurgu yapıldı.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; UNESCO dünya genelinde ifade özgürlüğü ve medyanın durumuna ilişkin yeni raporunu Paris’te kamuoyuyla paylaştı. “İfade Özgürlüğü ve Medya Gelişiminde Dünya Trendleri” başlığını taşıyan raporda dünya genelinde basın özgürlüğünün tehlikede olduğu kaydedildi.

UNESCO raporuna göre dünya nüfusunun yüzde 85’i son 5 yılda yaşadığı ülkede basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar olduğunu deneyimledi. Basın mensuplarına yönelik öldürme, kaçırma, zorla kaybetme, keyfi tutuklama, işkence gibi tehditler arttı. Raporda2016’dan 2020 yılı sonuna kadar yaklaşık 400 gazetecinin cinayete kurban gittiği kaydedildi.

Çoğu Asya ve Güney Amerika ülkelerinde işlenen bu cinayetlerden sadece yüzde 13’ü aydınlatılabildi. Rapora göre sadece 2020 yılında tutuklanan gazetecilerin sayısı 274 olarak kaydedildi. Bu sayının da son 30 yıldır hiç bu kadar yüksek olmadığı kaydedildi.

UNESCO raporunda internet ve sosyal medya platformlarının artan rolüne de dikkat çekildi. Geçmişe göre daha fazla insanın enformasyona erişime sahip olduğu, ancak dezenformasyon ve nefret söylemlerinin yayılmasındaki artışın ve medyaya olan güvenin azalmasının endişe verici olduğu kaydedildi.

Medya ekonomik olarak da zorda

Medyanın ekonomik durumunun da raporda dijital şirketlerin rekabeti nedeniyle zorlaştığı kaydedildi. Geçen beş yılda dünya genelinde günlük gazetelerin reklam gelirlerinin yarıya düştüğü ifade edildi.

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay raporun önsözünde, “Beş dijital platformun tüm reklam gelirlerinin yarısından fazlasını aldığı bir zamanda medyanın hayatta kalmak için yeni ekonomi modelleri bulması gerekiyor” dedi. Azoulay, Covid-19 pandemisiyle beraber oluşan ekonomik resesyonların da medyayı etkilediğini söyledi.

UNESCO 2011 yılından bu yana dünya genelinde basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliğini izliyor. 2014 ve 2018 yılından sonra bu rapor UNESCO’nun yayınladığı üçüncü rapor oldu. Bugün özeti yayınlanan raporun tam metni daha sonra kamuoyuyla paylaşılacak.

Paylaşın

2020’de 62 Gazeteci Görevi Başında Öldürüldü

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2020’de 62 gazetecinin, 2006 ile 2020 arasında ise 1.200’den fazla gazetecinin sırf işlerini yaptıkları için öldürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, on davadan dokuzunda katillerin cezasız kaldığı belirtildi.

UNESCO, 2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle, “Tehdit altındaki gazeteciler = sansürlü toplumlar” başlıklı açıklama yaptı.

UNESCO’nun öldürülen gazeteciler gözlemevine göre, 2020’de 62 gazetecinin, 2006 ile 2020 arasında ise 1.200’den fazla gazeteci sırf işlerini yaptıkları için öldürüldü. Bu cinayetlerde, on vakadan dokuzu yargısal olarak çözülmedi ve katiller cezasız kaldı.

Gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmasına son verilmesinin, tüm insanların ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişimini güvence altına almak için en acil konulardan biri olduğunun altını çizen UNESCO, “Cezasızlık, daha fazla ölüme yol açar, genellikle çatışmanın kötüleşmesinin, hukuk ve yargı sistemlerinin çökmesinin bir belirtisidir” diyor.

BM Genel Sekreteri Guterres’ten açıklama

BM Genel Sekreteri António Guterres de gün nedeniyle yaptığı açıklamada, “Üye devletleri ve uluslararası toplumu bugün ve her gün dünyanın dört bir yanındaki gazetecilerle dayanışma içinde olmaya, gazetecilere ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçları kanunun tüm gücüyle soruşturmak ve kovuşturmak için gereken siyasi iradeyi göstermeye çağırıyorum” dedi.

UNESCO, cinayetlerin yanı sıra gazetecilerin kaçırılma, işkence ve diğer fiziksel saldırılardan tacize kadar sayısız tehdide maruz kaldıklarını ve bu saldırıların medya çalışanları için bir korku iklimi yarattığına dikkat çekti.

Kadın gazetecilerin, özellikle çevrimiçi yapılanlar olmak üzere tehdit ve saldırılardan özellikle etkilendiğine dikkat çeken UNESCO’nun yakın tarihli “The Chilling: Kadın gazetecilere yönelik çevrimiçi şiddette küresel eğilimler” araştırmasına göre, ankete katılan kadın gazetecilerin yüzde 73’ü, işleriyle bağlantılı olarak çevrimiçi ortamda tehdit edildiklerini ve hakarete uğradıklarını söylüyor.

Çoğu durumda, gazetecilere yönelik şiddet, tehdit ve saldırıların gerektiği gibi soruşturulmadığını belirten UNESCO, cezasızlığın, ciddi insan hakları ihlallerini, yolsuzlukları ve suçları örtbas ederek tüm toplumlara zarar vermesinden endişe duyduğunu paylaştı.

Savcılık hizmetlerinin yalnızca cinayetleri değil, aynı zamanda gazetecilere yönelik şiddet ve tehditleri soruşturma ve kovuşturmadaki rolüne vurgu yapan UNESCO, bu yılki kampanyanın, tehdit mağduru gazetecilerin yaşadığı psikolojik travmaya dikkat çekmeyi, medya çalışanlarına saldıranların cezasız kalmasına son vermek için bu tehditlerin soruşturulması ve kovuşturulmasının önemi konusunda farkındalık yaratmayı hedeflediğini ifade etti.

Gün hakkında

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 18 Aralık 2013’te aldığı kararla 2 Kasım’ı Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Uluslararası Mücadele Günü ilan etti. Tarih, 2 Kasım 2013’te Mali’de Radio France Internationale (RFI) radyosunun iki muhabiri Ghislaine Dupont ve Claude Verlon’un öldürülmesinin anısına seçildi.

BM aldığı kararda, üye devletleri, gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek, hesap verebilirliği sağlamak, gazetecilere ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçların faillerini adalete teslim etmek ve mağdurların uygun çözümlere erişimini sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çağırıyor.

(Kaynak: bianet.org)

Paylaşın